22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DİZİ-RÖPORTAJ 15NİSAN1991 Çok güçlü, atak ve korkusuz dişi savaşçılar, Samsun'un Terme ilçesini mesken tutmuşlardı Amazon: Tarihin 'maçokadın'ıOtreus'un, Tanrı'ya benzer Mygdon'un halkı ordular yayılmıştı Sakarya'nın kıyılarına Amazonlar gelmişti hani erkek gibi, işte o gün aralanna savaş ortağı almışlardı beni. Horaeros (İlyada) — 1 — NURER UĞURLU Bilim ve sanat adamlan 'tarih içinde ef- sane, efsane içinde tarih vardır' derler ve bunu böyle kabul ederler. Amazonlar da oyle, hem tarih hem de efsane içinde yer almışlardır. Amazonlar, Anadolu'nun Karadeniz kı- yılarında yaşadıkları söylenen savaşçı ka- dınlardır. Efsaneler, Amazonlar'ın Kara- deniz'de Tbermodon (Samsun ilimizin Ter- me ilçesi) kentini kurduklannı, burada kal- dıklarını geçmiştir. Çok güçlü, atak ve kor- kusuz Amazonlar, eski Anadolu toprakla- rınm en onemli efsane kahraotanlan ola- rak bilinmişlerdir. Mitolojiye gore Amazonlar, savaş tan- rısı Ares ile Harmonia'nın kızJandır. Savaş- çı nitelikleri tarihsel kaynaklara da geçen Amazonlar, ok, yay, kargı ve mızraktan başka, iki ağzı keskin labrys denilen bir bal- tayi da silah olarak kullannuşlardır. Bu bal- taya hem Hitit hem de Girit kabartmala- rında rastlanmıştır. Amazon sözcüğünün kökeni de bazı araştırmacılarca şöyle açıklanmıştır: A- mazon, memesiz demektir. Bunun nedeni de, bu savaşçı kadınlann yayı göğüslerine iyice dayayabilmek için memelerini kesmiş olmalarıdır. Kadın toplumu Amazonlar'm erkek gibi savaşçıhklan da bir kadın toplumu olmalarından ileri gel- miştir. Başlarında bir erkek bulunmadan kendi kendilerini yöneten Amazonlar ön- der olarak bir kraliçe tanımışlardır. Efsa- nelerde birçok Amazon kraliçesi adı geç- mektedir. Bu konuda Halikarnas Balıkçısı şunları yazmıştır: "Amazon sözcüğünün Anado- lu'da pek eski bir dile ait,olduğu söyleriır. Bazı bilginler de oklarının yaylarını iyi çe- kebılmeleri için kadınlann çocukken sağ memelerini kestiklerini ve bundan dolayı- kendilerine "memesiz" demek olan "Amazon" adının verildiğini ileri sürerler. ffsaneler Amazonlann Karadeniz'de Thermodon lYAitoloji'ye göre Amazonlar, savaş tanrısı Ares (Samsun ilimizin Terme ilçesi) kentini kurduklarını, ile Harmonia'nın kızlarıdır. Savaşçı nitelikleri burada kaldıklarını anlatır. Çok güçlü, atak ve tarihsel kaynaklarda da geçen Amazonlar, ok, yay, korkusuz Amazonlar, Anadolu'nun en önemli efsane kargı ve mızraktan başka, iki ağzı keskin Anadolu kahramanları arasındadır. Amazonlann erkek gibi kökenli savaş baltasını da kullanmışlardır. Amazon savaşçıhklan bir kadın toplumu olmalarından ileri sözcüğü üzerine değişik görüşler vardır. En yaygını gehr. Bu nedenle Amazonlann "kraliçeleri" ünlüdür. bu sözün "memesiz" anlamına geldiği şeklindedir. Efsaneye göre Amazonlar, ayaklanan erkeklerin cinsel organlannı gece uyurken kesip Ana Tannça Kybele'ye snnmuşlar. Erkekler 'Asıl tohum bizde'diye övünmekteymiş. Ama gerek kabartma, gerekse resim olarak "mazon" da "meme" demektir. Bundan Amazonlar'ı temsil eden binlerce sanat ese- ötürü bu sözcük "memesiz" değil, erkek gibi savaştıklan için "güçlü gögüslürinin hiçbirinde Amazonlar tek memeii ola- rak gösterilriıemiştir. Bazen sağ memeleri örtülüdür. Ancak örtünün altında mükem- mel bir memenin sipsivri kabarmakta oldu- ğu görülür." Sözün anlamı Bazı bilgilere göre Amazon'un "A"sı, şiddet ve kuvvei anlamına gelmekte, savaştıklan için "güçlü gögüslü ve memeii" anlamına gelmektedir. Kimi araş- tırmacılara göre de "A", Türkçedeki "- maz" eki gibi olumsuzluk takısıdır, "mazo" da "dokunmak" demektir. Böy- lece Amazon, kendilerine erkek tarafından dokunulmaz kadın anlamına gelmektedir. Azra Erhat da bu konuda şunlan söyle- mistir: "Mazo", eski Kafkas dilinde "ay" demektir. Amazonlar da hem ay tannçası- na hem de Ana Tannça Kybele'ye ve on- dan gelişen Anadolu'nun on sekiz memeii Artemis'ine taptıklan için kendilerine bu ad verilmiştir." Bir efsaneye göre bir zamanlar Amazon- lar erkekleri köle olarak kullanırlarmış. Er- kekler, yurtlarına gelen bir yolcudan, yer- yüzünde Zeus adında bir erkek tannnın var olduğunu duyunca, övünmeye, böbürlen- meye başlamışlar, "Biz babayız, asıl tohum erkek çocuklanru öldürmez, büyüdükleri zaman kendilerine başkaldırmamalan için sakat bırakırlarmış. Erkeklerine yün eğir- meyi, dikiş dikmeyi, temizlik yapmayı, ye- mek pişirmeyi, ev işlerini görmeyi öğretir- lermiş. (Bu olayı Orhan Kemal'e anlattı- ğımda çok hoşuna gitmişti. O kadar ki ba- zı çok sert, çok erkeksi görünümlü ve gös- terişli arkadaşlannı kadın giysileri içinde, ev işlerini yaparken düşünerek kahkahalar atmıştı. Bir zaman sonra da ünlü yazar, Tersine Diinya isimli uzun fantastik hikâ- yesini Amazonlar'ın bu davraruşlanndan esinlenerek kaleme almış, günümüz toplu- muna uygulamaya çalışmıştı.) Ama çok geçmeden Amazonlar bu sakat erkeklerden hoşlanmaz olmuşlar. Komşulanyla yaptık- lan savaşlarda tutsak aldıkları erkekleri kullandıktan sonra öldürmeye başlamışlar. Bu da hoşlanna gitmemiş. Komşulanyla bir anlaşma yapmışlar. Her ilkbaharda tarla- lar sürülüp tohumlar atıldtktan sonra Ama* zonlar komşu yurtların delikanlılannı sınır boylanna çağırmışlar, ekinler bereketli ol- sun diyerek, sürülmüş toprağın saban izle- ri üzerinde onlarla birleşmişler, doğan ço- cuklann kızlarını kendileri almışlar, erkek- lerini komşulanna bırakmışlar. Herodot ne diyor? Tarihçi Herodol da Amazonlar için şun- ları anlatmıştır: "Amazonlar, ki Skythler (Iskitler) bunlara Oiorpata derler, yani Yu- nanca karşıhğı erkek öldürenler —çünkü Skyth dilinde oior erkek, pata da öldürmek demektir—, savaş açan Yunanlılar diye an- latırlar. Thermodon (Terme) savaşını ka- zandıktan sonra, canlı olarak yakaladıklan Amazonlar'ı üç gemiye doldurup denize açılmışlar; Amazonlar açık denizde erkek- lerin üzerine atılıp döve döve öldürmüşler. Ama bir gemi nasıl yönetilir, bilmiyorlar- dı; dümen nasıl tutulur, yelken nasıl kul- lanılır, kürek nasıl çekilir haberleri yoktu. Erkekleri öldürdukten sonra ruzgânn ve dalgalann önüne katılmışlar. Dik Bayır de- nilen Palus Maiotis'e varmışlar. Buralan özgür Skyth topraklan içinde kaiır. Ama- zonlar burada karaya çıkarlar ve ülkenin insanlann yaşadıklan bölgesine giderler; ot- layan atlara rastlayınca bunları alıp üstle- rine atlarlar ve Skyth toprağında yağmaya başlarlar." Bir başka efsaneye göre de Amazonlar, Yaruı: 'Yarın y t a e gel' bizde, kadınlar birer tarladır" diyerek Ana Tannça'ya, Kybele'ye başkaldırmışlar. Amazon kadınları gizlice toplanrruşlar, ege- menliklerini gerekirse silahla korumak yar- gısına varmışlar. Bir gece erkeklerin, ergen- h'ğe varmış olanların, uyurken cinseJ organ- larını kesmişler, Ana Tannça'ya sunmuş- lar. ev isi Vergide kaçak % 50 HABERLERİN DEVAMI 1991 yılı ilk 50'ye giren vergi rekortmenleri (Baştarafı 1. Sayfada) göstererek farkın açıktan veril- mesi. Böylece ücret üzerinden alınan vergiden kaçınılması. • "Ayışığı çalışması" diye bi- linen sigortaiı işçilerin veya me- murların ikinci bir işte çalışma- sı veya emeklilerin yeniden ça- lışmaya başlaması. "Kayıtdışı çalıştınnayı" gündeme getiren bu tür istihdamla vergi, fon ve sosyal güvenlik kesintilerinin ödenmemesi. • Şirketlere sermaye koyan ortaklann fiilen çalışması ve bu ortaklara ücret tahakkuk ettiril- memesi nedeniyle, ücret üzerin- den alınan vergi ve fonlann ödenmemesi. Çalışan durumun- daki bu ortaklann şirket kasa- sından istedikleri kadar parayı çekebilmeleri. • Miktar ve sayıca az ama pa- ra hacmi olarak büyük ithall mallann "bozuk ve çeşitli ne- denlerle iade edildiği iddiasıyla"" mal girişlerinin gösterilmemesi. Yurtiçi piyasada ise mal satıla- na kadar faturayı tutup ondan sonra bozuk ve iade edildiği ge- rekçesiyle iptal edilmesi. • özellikle kamu yaranna ça- hşan derneklerde, okul aile bir- liklerinde art niyetle fatura alın- maması, sadece "tutanak dü- zenlenmesi"yle yetinilmesi. • Sadece irsaliye kullanılma- sı, "fatura henüz gelmedi, kayboldu" denilmesi. Hiçbir zaman gelmeyecek olan fatura- nın yerine kullanılan irsaliyeye de istenildiği kadar miktannın yazılması. • Faturasız mallar için kasten "uyan mektııbu" gönderilme- si ve fatura yerine konulması. Biraz daha resmi olsun diye ih- tar mektuplarının noterden bi- le çekilmesi yoluna gidilmesi. Menkul ve gayrimenkul alım satımlannda bedelin düşük gösterilmesi. • Bina sahibi - kiracı anlaş- masıyla kira gelirlerinin vergi dı- şı bırakılması. Konuüarda yıllık bir milyonun üstündeki kira ge- lirlerinin hemen hemen hiç bil- dirilmemesi. tşyerlerinde de ki- racı verginin yüzde 25'ini öde- mesi gerektiğinden, kiralan dü- şük göstermede taraflann rahat- ça anlaşması ve kira bildirimini çok eksik vermeleri. • Taşmmazlara karşı kira be- yan edilmemesi. • Ihracatta ilgili işlemlerde hayati değerler gösterilmesi ve vergide ihracat indiriminden ya- rarlanılması. • Ithalat rakamları üzerinde oynanması ve genelde miktarla- nn düşük gösterilmesi. • Kamu yaranna yapılan ba- ğışlann yüksek gösterilmesi. • Müstahsil makbuzlanna gerçek dışı değerler yazılarak sa- tın ahnan tanmsal ürün mikta- nnın çok az gösterilmesi. • Vergi teşviki getirilen konu- larda rakamların şişirilmesi. Niçin kaçınyorlar? Vergi kaçırmaya neden olarak vergi sistemindeki adaletsizlik, toplumsal ve psikolojik faktör- ler etkili oluyor. Vergi uzmariı tstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Denetim Kurulu Başkanı Tnrgut Anğ, vergi kaçırmaya şu gerekçeleri gösteriyor: • Vergi adaletsizliğinden do- layı toplumsal psikolojik bir etki var. "O kaçınyor, ben niye ka- çırmayayım ya da büyükler za- ten vermiyor ben neden vere- yim?" diye düşünülüyor. • Bazı işkollarında yaygın rüş- THY bayrama grevde (Baftarafı 1. Sayfada) Bu arada THY işvereninin dün gazetelerde yayımlanan ilanlannda ise Hava-İş grev ön- cesinde verilen son teklifi kabul etmeye çağnldı. Hava-lş yöne- ticilerinin HAVAŞ için getirdi- ği yeni teklifin taraflar arasın- da bugün yapılacak görüşmede ele alınması bekleniyor. Türkiye Seyahat Acenteleri Biruği'nin (TURSAB) arabulu- culuğu ile taraflar arasında ye- niden başlayan görüşmelerde dunkü toplantının ardından an- laşma umudu azaldı. Hava-lş Genel Başkan Yardımcısı Nabi Delke işverenin, "Körfez krizi- nin yol açtıgı büyük zaran, işci isteklerinin karşılanrnası, grevin nzaması dunımunda şirketin batma noktasına gelecefi veya daraltdacagı" yolundaki iddia- lanna karşıhk, yeni bir teklif ha- zırlayarak işverene sunduklan- nı söyledi. Delice, sendika yö- neticüeri ve temsilcilerinin oluş- turduğu bir kurulca hazırlanan yeni teklifte daha önce en alt grup için istedikleri birinci 6 ay için net l.S milyon ikinci 6 ay için net bir milyon 950 bin lira- lık ayîık isteklerinden vazgeçtik- lerini söyledi. Yeni tekliflerinde en alt grup için birinci 6 ay için net bir milyon, ikinci 6 ay için net 1 milyon 650 bin lira ücret öngördüklerini, diğer gruplar için de tekliflerinden aynı mik- tarda indirdiklerini belirten De- lice, şunlan söyledi, "İşveren, 15 günlük grev nedeniyle 150 milyar liralık kaybın söz konu- su olduğunu söylüyor. Bu zara- nn daha da büyümesini önle- mek bayramı ve yaklaşın turizm mevsünini dikkate alarak grevin bitirilmesi için gelebileceğimiz son noktaya geldik. Teklifimi- zi THY yöneticilerine ilettik" dedi. THY'ce gazetelere verilen ilanda, Türk Hava Yollan yöne- timince yapılan teklifte geçen aylarda sonuçlanan KtT toplu iş sözleşmelerinin 'tümünden' özel kesim toplusözleşmelerinin ise neredeyse 'tamamından' daha yüksek bir ücret onerildiği be- lirtildi. tlanda bu teklif yapılır- ken, tüm imkânlann sonuna ka- dar kullanıldığı, hatta Körfez krizinin sektörde yarattığı bü- yük kayıplann bile dikkate alın- madığı kaydedildi. vet mevcut. Etevlet adamını bes- Iemesi ve bunun kayıt dışı olma- sı, devlete vergj vermemenin haklı gerekçesini oluşturuyor. Rüşvetin mukeliefe yansıması. "Bana bunu yapan devlete ben neden vergi ödeyeyim" şeklinde oluyor. • Büyümeye duyulan büyük açhk. Büyümek isteyen işletme- ler gelirlerini kayıt dışına çıkar- tarak vergiden kaçırma yolunu tercih ediyor. • Her işletme sermayesüıi enf- lasyon karşısında korumak zo- rundadır. Onun için vergiden kaçımrlar. • Gerek çevrede, gerek aynı iş- kolunda rekabet gücünü koru- mak için kaçırır. • Birilerinin vergi kaçırması- nı görenler, vergi kaçıranlann haksız rekabetinden de korun- mak için, istemeseler de kendi- lerini vergi kaçırma yollannı aramaya itiyor. • Zorunlu ihtiyaçlannı karşı- iamak için kaçınyor. Devletin "geçim indirimi" tanımadığı için kaçırıyor. • Bir memlekette Başbakan, "Benim memunıra işini bilir, aç kalmaz" derse, esnafı da memu- ru da aç kalmaz, işini bilir ger- çekten. Prof. Dr. Osman Altnğ ise Türkiye'de "yeraltı ekonomisinin" varlığına dikkat çekti ve ülkede milli gelir kadar bir gelirin kayıtlara girmediğini savundu. Altuğ şunlan söyledi: "Vergi kaçırmayı ben vergiye karşı bir başkaldın olarak görü- yonım. Bu da bir anarşidir, hat- ta en büyük anarşidir. Çünkü vergi vermeyince devletin yatı- run yapacak gücü kalmıyor. Özel sektör yadnmlannın fi- nansmanı da fonlan iç borçlan- ma yoluyla devlete gittiği için yapılamıyor. Yatınm yapılma- yınca da üretim artmıyor, kişi başına gelir çogalmıyor. tssizlik artıyor. İşsizlikle birlikte aç ka- lan insanlar her tnriü anarşiye yol açıyor. Vergi bu kadar önemli. Bana göre nerkes beyan- nameli olmaJı ve adaletli bir ver- gi dağılımından sonra vergisini ödemelidir." Maliye Bakanı Adnan Kahve- ci vergi kayıp ve kaçağını büyük ölçüde belge düzeninin kurula- mamasına bağladı. Kahveci şun- lan söyledi: "Kanunlanmızda eksiklik yok, ama şu belge düzenini bir oturtsak, yüzde 60 olan belge verme oranını yüzde 90'ın üze- rine çıkarsak sonınu çözeriz. Bi- zim insanlarımız bilinçsizlikten ve korkusuzluktan hâlâ fatura, fiş pazarlıgı yapıyor, üstelik ver- gi iadesi verildiği halde. Kalkın- mış ülkelerde vergi iadesi veril- mediği ve KDV'nin yüksekligi- ne ragmen bu pazarlık yapılmı- yor. Ççimiz, memurumuz. çalı- şanımız Fış ve fatura almadığı zaman devletin kaybolan gelirini vergi olarak kendisinden alaca- gını bilmelidir. Fiş ve fatura al- manın en çok yararı, yine ken- disine olacaktır. Belge düzenini esas kuracak olan halktır." S.HK 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 badı: Izmir İzrnir istanbul Izmir Izmir istanbul Ankara İstanbul Ankara İstanbul İstanbul İstanbul Ankara Ankara İstanbul Ankara İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul istanbul Ankara istanbul istanbul Bursa İstanbul Izmir istanbul İstanbul İstanbul Eskişehır istanbul istanbul jstanbul İstanbul İstanbul Ankara istanbul istanbul istanbul İstanbul istanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul jstanbul İstanbul istanbul Ad,, toyadt: Hendrik Ouölh Karel Duttltı Matat Manukyan Yılmaz Özyûncü Hüseyin Cankıran Inan Kıraç Ahmet Aydeniz Ali Levent Dilmaç M. Ranmı Koç Tûrkan ûzsezen Erdoğan Gönûl Aydın Doğan Oğuz Gûrsel Turan Büyûkşahtn Tevfik Ercan A. Vehbi Koç Ali Haydar Ersoy Nusret Arsel İbrahim Bodur Yusuf Gürûn İzzet Baysal Mevlut Hamzaoğlu Ahmet Onur Mehmet Onur Ali Osman Sönmez Y. Yüksel Pulat Moris Bencuya Can Kıraç Özhan Oral M. Sanım Seren Murıittin Soyuöz Belma Barut Turgut Gencal Orhan Özokur M. Salirı Tathcı Ufiur Ekşioğfu Hayrettin Özdil Saim Yılmaz Necmı Çakıcı Mehmet Çakıcı A. Selçuk Berksan D. Haluk Akbasoğlu Murat Ülker Yafes Ûztûrk Tuncay Azaphan Muammer Yeşilkaya M Remzi Yeşilkaya Hasan Yeşilkaya Ûmer Faruk Bertean Kâmil Karagöz Meslefll: Gemı acentesı Gemt acentesi Genelev ışletmesi Dahili ticaret Dahili ticaret jjcret geliri İnşaat müteahhıtiiği Dahili ticaret Gayrimenkul Sr. Rd. Gayrimenkul Ser. İrd. Dahili ticaret Gaynmenkul Ser. İrd. inşaat taahhût İnşaat Müteah. Gayrimenkul Ser. İrd. Gayrimenkul Ser. İrd. Dahili ticaret İthalat ihracat Sanayicı Gayrimenkul Ser. İrd. İthalat ihracat İnş. Müteah. İnşaat Müteah. Dahili ticaret İthalat ihracat Dahili ticaret Dahili ticaret Gayrimenkul Ser. İrd. Komisyoncu Ücret geliri Özel eğitim kurumlan Ücret geliri Konf. Top. Tic. Gıda Top. Tic. Gayrimenkul Ser. İrd. Ücret geliri Elektrik taahhüt Mühendis Tas Top. Ticaret Tas Top. Ticaret Gayrimenkul Ser. İrd. Dökürncü Dahili ticaret Mokamp Işletmesi Akaryakıt Tic. Kumaş Top. Tic. Kumaş Top. T K . Kumaş Top. Tic. Gaynmenkul Ser. ird. Gayrimenkul Ser. İrd. TOPLAM: 1991 v«|isi: 4.937.067.800 3.285.724.200 2.614.464 100 2.385.339.100 2.053.807.500 1.858.659.000 1.690.206.500 1.672.324400 1.480.109.500 1.454.763.500 1.403.293.200 1.398.843.300 1.308.361.000 1.278.697.500 1.276.605.871 1.177.893.900 1.112.127.763 1.101.717.100 1.094.880.900 1.052.124.300 . 1.010.855.931 1.004.291.200 1.002.283.700 994.116.200 968.647.300 957.188.800 955.860 800 950.375.500 933.691.100 905.258.298 900.644.200 877.539.500 860.445.100 • 839.584.800 828.991.800 816.900.700 809.483.700 808.505 200 • 803.599 000 803.463.600 788.103.600 751.699.500 743.405.600 741 986 700 729.347.400 718.099.100 718.099 100 717.324.800 712.788.600 706.730.200 60.996.327.363 'Van Gogh' soymak ıııoda (Bmştarafı 1. Sayfada) na son veren Vincent Van Gogh, 37 yıllık yaşamında yalnızca bir tablo satabildi. ölümünden bu yana ünü her gün artan ressa- mın yapıtlan müzayedelerde re- kor fiyatlara satüıyor. 'Pazar soygunu' dört yıl için- de gerçekleştirilen dördüncü 'Van Gogb soygunu...' 1988 yı- lımn mayıs ayında, bu soygu- nun gerçekleştiği Vincent Van Gogh Müzesi'nin hemen yarun- daki Amsterdam Modern Sa- natlar Müzesi'nden ressamın 'Carnations-Karanfiller' adlı ünJü tablosunun yaru sıra birkaç tablosu daha çalınnuştı. Bu soy- gundan yalnızca iki ay sonra Kroeller-Mueller Müzesi'nden 100 milyon dolar değerinde üç Van Gogh tablosu daha çalın- dı. Bu tablolar, daha sonra bu- lunrauş ve soygunu gerçekleşti- ren iki kişi beşer yıl hapis ceza- sına çarptınlrruştı. Geçen yılın haaran ftyında yine bir Van Gogh soygunu: Beş milyon do- lar değerinde üç küçük yağlıbo- ya resmi çalınıyordu bu kez res- samın... Bunlar, sanatçının 1880'lerde yaptığı 'Digging Pe- asent VVoman-Köyla Kadm', 'Blades of the Gennep Water Mill-Su Degirmeni' ve 'Seated Peasent Woman-Oturan Köylü Kadın' adlı tablolarıydj ve hâlâ bulunamadılar. öte yandan uzmanlar, bir Van Gogh tablosunun satılma- sının artık çok zor olduğunu çünkü bu ressamın fazlasıyla tanındığını belirtiyorlar. Tablolann listesi; •Nuenen'deki Kilise (1884), •Patates Yiyenler (1885), •tncilli Natürmort (1885), •Sepet ve Ebnalar (1885), »Bir Çift Ayakkabı (1887), »Giran (1887), • Limonlar, Annutlar ve Üzüm (1887), »Ressam Ola- rak Portresi (1888), »Deri Ter- likler (1888), »Anglois Köprusü (1888), »Pembe Şeftali Ağaçla- n (1888), •Vmcent'uı Aries'daki Yatak Odası (1888), »Bostan (1888), •Ayçiçekleri (1889), • Buğday TaYlası (1889), •Badem Çiçeği (1890), »Irisler (1890), «Auvers'de Şato (1890), ' •Kargalar (1890), «Kökler ve Ağaç Kütükleri (1890). Izmir'de vergî gururu (Baştarafı 1. Sayfada) 898.9 milyon lira gelir beyan et- ti. Hendrik Dutilh, 4 milyar 937.1 milyon lira Gelir Vergisi ödeyecek. Hendrik Dutilh geçen yıl da 2 milyar 922.4 milyon li- ra Gelir Vergisi ödemişti. Türki- ye ikincisi de yine aynı aileden çıktı. Yine Izmir'de gemi acen- teliği yapan ve Kordon Vergi Da- iresi'ne kayıtlı bulunan Karel Dutilh, Türkiye ikincisi oldu. Karel Dutilh de bu yıl 3 milyar 285.7 milyon lira vergi verecek. Karel Dutilh, 1990 yılında ise 1 milyar 944 mflyon lira Gelir Ver- gisi ödemişti. lstanbul'un vergi rekortmeni olan genelev işleticisi Matild Manukyan, Gelir Vergi- si sıralamasında Türkiye üçün- cüsU oldu. Manukyan, 5 milyar 253.7 milyon lira vergi beyan et- ti. Bu yıl 2 milyar 614.5 milyon lira vergi ödeyecek olan Manuk- yan, 1990 yılında ise 1 milyar 260.9 milyon lira ödemişti. lstanbul'un vergi rekortmeni olan genelev işleticisi Matild Manukyan, Gelir Vergisi sırala- masında Türkiye üçüncüsü ol- du. Manukyan, 5 milyar 253.7 milyon lira vergi beyan etti. Bu yıl 2 milyar 614.5 milyon lira ver- gi ödeyecek olan Manukyan, 1990 yılında ise 1 milyar 260.9 milyon lira ödemişti. Türkiye dördüncüsü ve beşin- cisi yine Izmir'den çıktı. Kordon Vergi Dairesi'ne kayıth bulunan ve ticaıetle uğraşan Yılmaz Öz- yüncü 2 milyar 385 milyon lira, aynı vergi dairesine kayıth bulu- nan ve yine ticaretle uğraşan Hüseyin Cankıran da 2 milyar 53 milyon lira vergiyle beşinci oldu. Koç aüesinden tnan Kıraç, 3 milyar 742 milyon lira olarak gösterdiği ücret gelirinden öde- yeceği 1 milyar 858 milyon lira vergiyle Türkiye aJtıncısı oldu. Türkiye 7'ncisini ise Ankara çıkardı. Ankara'nın Gelir Vergisi rekortmeni olan inşaat müteah- hiti Ahmet Aydeniz, ödeyeceği 1 milyar 690 milyon lira vergiy- le Türkiye 7'ncisi oldu. İstanbul Beşiktaş Vergi Daire- si'ne kayıth bulunan ve ticaret- le uğraşan Ali Levent Dilmaç, 1 milyar 672 milyon lira vergiyle 8'inci olurken Koç Holding Yö- netim Kurulu Başkanı Rahmi Koç ise gayrimenkul sermaye iradı ve ücret geliri olarak gös- terdiği 2 milyar 985 milyon lira gelirden ödeyeceği 1 milyar 840 milyon lira ile Türkiye 9'uncu- luğunu aldı. Türkiye lCKuncusu ise Istanbul'dan Türkan Özse- zen oldu. özsezen 1 milyar 454 milyon üre ödeyecek. Vebbi Koç ise sıralamada 16'na oldu. Koç, gayrimenkul sermaye iradı ve ücret geliri ola- rak gösterdiği 2 milyar 380 mil- yon lira kazancından 1 milyar 177 milyon lira vergi verdi. Koç aüesinden Can Kıraç 28'inci sı- rada yer aldı. Can Kıraç, 950 milyon lira ödeyecek. İlk 5O'ye girenler 123 milyar 232 milyon lira gelir beyan etti- ler. Bu mükelleflerin ödeyeceği vergiler ise 60 milyar 996 milyon Ura olarak belirlendi. Gelir Vergisi sıralamasına Sa- bancı ailesinden ise kimse gir- medi. Sabancı ailesi daha önce- ki yıllarda da görülen bu dunı- mu gelirlerinin daha çok Ku- rumlar Vergisi'ne tabi kurum kazançlanndan oluşmasını ge- rekçe göstermişlerdi. Hendrik Dutilh 4 milyar 937.1 milyon li- ra Gelir Vergisi ödeyecek. Hend- rik Dutilh geçen yıl da 2 milyar 922.4 milyon lira Gelir Vergisi ödemişti. VAN GOGH'A REKOR FİYATLAR • 1987 yılında Londra'da yapılan bir ranzayedede, Van Gogh'un tanınmış yapıtlan arasında yer alan "Sunflowers- Ayçiçekleri" kimliği belirlenme>en bir kişiye, 24.75 mil- yon steriine, zamanın kuruyla vaklaşık 40 milyon dolara satılmıştı. • Yine 1987'de, New York'ta yapılan bir müzayedede Alan Bond adındaki Avustralyau bir işadamı sanatçının "Irises- {risîer" tablosunu 53.9 milyon dolara satın aldı. • 1990'da, "Garden of Flowers-Çiçekli Bahçe" kimHgi be- lirlenmeyen biri tarafından 8.36 milyon dolara saün abn- dı. • Yine geçen yıl, mayıs aymda adı açıklanmayan bir Japon şirketi, sanatçmuı en ünlü tablolan arasında yer alan "Port- rait of Doctor Gachet-Doktor Gachet'nin Portresi"ne 82.5 milyon dolar verdi. Bayraımn gözdesi yîne (Baştarafı 1. Sayfada) alındı. Özel havayolu şirketleri de THY grevi nedeniyle sefer sa- yılarmı arttırarak tatile havayo- luyla gitmek isteyenlere hizmet veriyorlar. Bayrama bir gün kala alışve- riş merkezleri dün de oldukça canlıydı. tstanbullular, dün ya- ğan yağmura aldırmadan alışve- riş yapmaya devam ettiler. Be- yazıt Meydanı ve Mahmutpaşa dün "igne atsan yere düşmez" bir gün yaşadı. Ancak bunca kalabahğa karşın esnaf, yurttaş- lann çoğunun yalnızca fiyat sor- duğundan, alışveriş yapmadı- ğından yakındı. Öte yandan Diyanet Işleri Başkanı Prof. Dr. Said Yazıcı- oğlu, bayram mesajında, "Her tiiriü flkre medeni bir şekflde saygı duyulması, herkesin birbi- rine hoşgörü ve sevgi ile yaklaş- ması gerektigini" söyledi. Bugün ve bayram süresince tüm yurtta hava durumu ise şöyle olacak: "Bugün Orta ve Doğn Kara- deniz, Fç Anadolu'nun dogusu, Dogu Akdeniz, Dogu ve Güney- dogu Anadolu botgeJeri yagışlı, yann Dogu Karadeniz ile Doğu Anadolu'nun kuzeyi yagışh, Marmara ile yurdun iç kesunleri yer yer sisli geçecek. 18 nisan- da Orta ve Dogu Karadeniz kı- yılan yer yer gürültülü olmak üzere saganak yagışh olacak. AMDEGİL YAŞAM Oktay Akbal 5.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödcmdi (dnderOmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle