Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/4 HABERLFR 3 ARALIK 1991
ÖZGÜRCE
TURKER ALKAN
AIDS, Tanrısal Bir Gazap mıdır,
Yoksa Bilimsel BirAhmaklık mı?
AIDS, eşcinseller arasında dehşet saçmaya başlamıştı. Din
adamlanmızdan birisi bu işieki hikmeti kavrayıp açıklamak-
ta gecikmedi:
"AIDS" dedi, "Tann'nın Batı'daki ahlaksızlığı cezalandırmak
için gönderdiğl bir uyandır". Neredeyse "Oh" deyıp keyfınden
havalara uçacaktı. Başkalarının başına gelen felaketlere se-
vinmenin ne ölçüde "ahlaklı" olduğunu pek düşünmüyordu
belli ki.
Kısa bir süre sonra AIDS'in eşcinsellere özgü bir hastalık
olmadığı anlaşıldı. Normal cinsel yaşamı olanlar, çocuklar,
hatta din adamları ve Müslümanlar da bu illete yakalanabili-
yordu.
Böytece, AIDS'e ilişkin ahtak tartışmaları bizde sona erdi.
Ama bu tartışma dünyada sona ermedi.
AIDS virüsünün bir laboratuvardan kaçmış olma olasılığı
üzerinde ciddi olarak tartışılıyor. Ve "bilim ahlakı" açısından
konu hâlâ sıcaklığını koruyor.
Bizdeki ve Batı'daki ahlak anlayışının yol açtığı tartışma-
lardaki farklılık, bir bakıma uygarlık farkımızı da yansıtıyor ol-
malı Ahlak standartlarımızın asıl ölçtüğu şey, kendi uygarlı-
ğımızın boyutlarıdır.
•
Bizde ve onlarda neyin ahlaksızlık sayıldığına bakmak, bu
boyutlar hakkında bir fikir verebilir.
Bizde: Kadınların göğüslerıni, saçlarını ve bacaklarını faz-
laca gösterecek biçimde giyinmesı.
Onlarda: Vergı ka- _ _ ^ _
çakçılığı.
Bizde: Büyüklerimi-
zi eleştırmek, yanla-
rında sigara içmek,
yüksek sesle konuşup
gülmek.
Onlarda: Yansız ol-
ması gerekenlerin bu-
na uymaması, yasala-
ra ve anayasaya say-
gısızlık.
Bizde: Birey olmak.
Kısa bir süre sonra AIDS'in
eşcinsellere özgü bir
hastalık olmadığı anlaşıldı.
Normal cinsel yaşamı
olanlar, çocuklar, hatta din
adamlan ve Müslümanlar
da bu illete
yakalanabiliyordu. Böylece
AIDS'e ilişkin ahlak
omarda Bi.imse. tartışmalan bizde sona erdi.
hırsızlık.
Bizde: Dinî gerekleri yerine getirmemek.
Onlarda: Çevreye duyarsızlık.
Bizde: Kadınların tek başına seyahat etmesi.
Onlarda: Tek başına seyahat eden kadını rahatsız etmek.
Bizde: Genç asıstanlann yaşlı profesörlerın önünde ceke-
tini iliklememesı.
Onlarda: Bilim adamının üretken olmaması.
•
Liste uzayıp gider.
Dünyada ahlak anlayışı hızla değişiyor. "Bilgi toplumu"nda,
bilimsel değerlerin öncelik taşıdığı ahlak anlayışının egemen
olmaya başladığını görüyoruz.
Elbette uygar ülkeler de bu noktaya bir gecede ulaşmadı-
lar. Bir zamanlar Batı ülkelerinde de ahlakın tek belirleyicisi
cinsellik ve dindi. Fransa'da, elbisesini dizinin biraz üzerine
çıkaran kadına para cezası verilirdi. Şimdilerde, kadınlar çı-
rılçıplak dolaşsa da kimsenın pek aidırdığı yok.
Ama, bilimsel, siyasal ve ekonomik ahlak artık büyük bir
önem kazanıyor.
Sorumlu devlet adamlarının cinsel yaşamlannı kimse k\-
namıyor, ama kendilerinin veya yakınlannın borsada oyun oy-
namaya kalkması ortalığı birden karıştırıyor.
Bilim adamlarının cinsel veya dinsel konulardakı görüşle-
ri artık kimsede şok etkisi yaratmıyor. Ama, laboratuVannda
yeni bir canlı türü yaratmaya kalkan bir bilim adamı, ciddi
ahlak sorunları ile karşı karşıya kalıyor.
Bizde, başlıca uğraşı kadın eteklerinin boyu olan "muzır
komisyonlan" ve "sansür heyetleri" gırla gidiyor. Batı ülkele-
rinde ise "bilim ahlakı", "yeni canlı türleri geliştirmenin ahlaki
boyuttan", "çevre bilincini ve ahlakını geliştirme" komisyonla-
rı kuruluyor, bu konularda araştırmalar yapılıyor, kitaplar ya-
zılıyor Organ nakli, taşıyıcı annelik gibi konuların tıp ahlakı-
na ve hukuka getirdiği yeni boyutlar irdeleniyor...
Görünen o ki başkalannı yargılamak için geliştirdiğimiz ah-
lak normları önce kendimizı yargılıyor.
SHPTİİKİBAKANINGÖRÜŞÜ
'Orduevleri
lıalka açılsur
Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, askeri
dinlenme tesislerinin sivillere de açılması için
hazırhklara başladı. Kültür Bakanı Fikri
Sağlar, orduevlerinin tüm memurlara
açılmasını, kent merkezlerindeki askeri
tesislerin de yeşil alan yapılmak üzere
belediyelere devredilmesini istedi.
FARUK BİLDİRİCİ
ANKARA — Turizm Ba-
kanı Abdülkadir Ateş ve Kül-
tür Bakanı Fikri Sağlar, tüm
askeri dinlenme tesisleri ve or-
duevlerinin sivillere de açılma-
sı göruşunü savundular. Ateş,
kıyüardaki askeri dinlenme te-
sisleri ile kamu kuruluşlarına
ait sosyal tesislerin daha etkin
kullarumı için envanter hazır-
lıklarına başladı. Sağlar da or-
duevlerinin tüm kamu çalışan-
lan tarafından kullanılabilme-
si ve kent merkezlerindeki as-
keri tesislerin yeşil alan yapıl-
mak üzere belediyelere devre-
dilmesini istedi.
Abdülkadir Ateş Cumhuri-
yet muhabirine, kıyüardaki as-
keri tesislerin ydın belli dönem-
lerinde kullanıldığını ve kalan
zamanlarda kapalı kaldığını
söyledi. Ateş, bu tesislerin de
sivil halka açılabileceğini, as-
kerlerin kullanmadığı dönem-
lerde sivillerin de bu tesislerden
yararlanabileceğini kaydetti.
Hamzakoy ve Zincirbozan'da-
ki askeri tesisler de dahil olmak
üzere tüm dinlenme tesislerinin
atıl kapasite olarak kalmaktan
kurtarılabileceğini vurgulayan
Ateş, şunlan söyledi:
"Hem askeri dinlenme tesis-
lerini hem de kamu kuruluşla-
nna ait tüm sosyal tesisleri tıı-
rizmin hizmetine sunabiliriz.
Şimdi envanter calışması baş-
lattun. Bu çauşmalann tamam-
lanmasından sonra neler yapı-
lablecegiııi daha iyi gorebilece-
giz. Askeri tesisleri de kullaıul-
mayan dönemlerde, herkesin
gttmedigi dönemlerde örneöin
fada geliri olmayan emeklile-
rin ya da çocuksuz b«zı aflele-
rin kullanımına açabiliriz."
Sağlar da kent merkezlerin-
deki askeri tesislerin konumla-
nnın yeniden değerlendirilme-
si gerektiğini söyledi. Sağlar,
ordunun modernleştirilmesi
çerçevesinde yapdacak yeniden
yapılandırma sırasında bu te-
sislerin de kent dışına çıkanla-
bileceklerini ve belediyelere ye-
şil alan yapmak ya da kültürel
hizmetlerde bulunmak koşu-
luyla devredilebileceğini söyle-
diSağlar, orduevlerinin de sa-
dece askerlerin yararlanabildi-
ği kunıluşlar olmaktan çıkanl-
ması gerektiğini savundu.
"Milletin ordnsu, milletin hiz-
metinde olmalıdır" diyen Sağ-
lar, bu konudaki görüşlerini
şöyle dile getirdi:
"Orduevleri, Sflahlı Kuvvet-
ler personelinin yanı sıra ken-
te gelip giden tüm kamu perso-
neline açık hale getirilmelidir.
Aynı fıyatlardan yararlandınl-
malıdır. Çunkü orduevlerinin
giderleri butçeden aktanna ya-
pılarak karşdamyor. Madem
kamu bütcesinden aktanna ya-
pılıyor, öyleyse bütün kamu ça-
lışanlarına açık olması lazım.
Şimdi orduevleri sadece asker-
lerin kaldığı, parlamenterlere
bile kapalı tutulan kunımlar.
Silahlı Kuvvetler. en düzen-
li ve en fazla yer degiştirme ya-
pılan bir kurum. Onlann bü-
yük ibtiyacı var. Ama zaman-
la o düşünceye blzmet etmek-
ten uzaklaşmış. Bir yere tayin
edilen subayın ucuz bir fiyatla
ev ya da lojman bulana kadar
orduevinde kalması normal."
MÇP kökenlüeryeniparti kuruyon Yertioh4şurnayertilideramruyor
Türkeş sallanıyorÜçlü ittifaktan aynlan MÇP kökenliler, Demokratik
Hareket Partisi adında yeni bir parti kuruyorlar. MÇP'yı
de bünyesine alacak yeni parti ile MHP'den kopan
kadroların yeniden bir araya getirilmesine çalışılıyor.
Hükümete güvenoyu verilip verilmemesi konusunda MÇP
lideri Türkeş ile görüş aynlığına düşen dört milletvekili,
yeni lider arayışına başladı. Kahramanmaraş Milletvekili
Okkeş Şendiller 'Bu hareket yeni liderini yaratacaktır' dedi.
TURAN YELMAZ
GÜNSELÎ ÖNAL
ANKARA — 12 Eylül'de ka-
patılan MHP'nin eski kadrola-
rının, yeni bip çatı altında bir
araya getirilmesine çahşılıyor.
RP'den kopan MÇP kökenli
milletvekillerinin kuruluş çalış-
malarıru sürdurdükleri Demok-
ratik Hareket Partisi'nin (DHP),
MÇP'yi de bünyesine alarak bu
yeni çatıyı oluştunnası hedefle-
niyor. Hükümete güvenoyu ve-
rilip verilmemesi konusunda li-
derleri Alpaslan Türkeş ile gö-
rüş aynlığına düşen ve başını Sı-
vas Milletvekili Muhsin Yazıcı-
oglu'nun çektiği milletvekilleri,
"yeni oluşuma yeni lider" du-
şüncesinin de ilk somut adımı-
nı attılar. Kahramanmaraş Mil-
letvekili Ökkeş Şendiller (Ken-
ger), "Bu hareket liderini
yaratacaktır" dedi.
RP-MÇP ve IDP arasındaki
ittifakın yeni bir parti çatısı al-
tında gerçekleşmesi istemlerinin
karşılıksız kaldığı gerekçesiyle
RP'den kopan MÇP kökenli 19
milletvekilinin yeni parti kurma
çalışmaları süruyor. Eski MÇP
Genel Başkaıu Alpaslan Türk-
eş'in öncülüğündeki bu millet-
vekillerinin kuruluş çahşmalan-
nı sürdurdükleri DHP'nin en
geç 20 aralık tarihine kadar ku-
rulmuş olacağı bildirildi.
Bu arada 12 Eylül'de kapatı-
lan MHP'den kopan kadrolann
yeniden bir araya getirilmesine
de çalışüdığı kaydedildi. Büyük
bölümu ANAP içinde toplanan,
bir bölümü de politika dışında
kalan eski MHP'lilerin bu yeni
parti çatısı altında toplanması-
na çalışılıyor. Bu çerçevede, ha-
TÜRKEŞ, HÜKÜMETENİÇİN GÜVENOYU VERDİĞİNİAÇIKLADI
12 EylüTün zulüm tortusu kalksın
STOCKHOLM (AA) —
MÇP eski Genel Başkanı
ve bağımsız miletvekili
Alparslan Türkeş, "12
Eylülün bırakmış olduğa
zulüm tortusunun
kaldınlması yönünde
hükümet progranundaki
taahhütler, hükümete
güvenoy* vennemizde etkili olmuştur"
dedi.
tsveç Merkez Radyosu'nun Türkçe yayınlar
bölümüne bir demeç veren Türkeş, anayasa
değişikliği konusunda da aynı iyi
temennileri taşıdıklannı belirtti.
Türkeş, kendisi ve arkadaşlannın hükümet
programına güvenoyu vermelerinin
nedenlerini şöyle açıkladı:
"Güvenoylamasında çekimser kalmayı da
düşündük. Ancak ileri sürülen taahhütler
bizim için büyük değer taşıyordu. Bilhassa
12 Eylül'de çok büyük mağduriyete,
haksızlıklara ve zulümlere uğradığımız için
12 Eylül'ün bırakmış olduğu zulüm
tortusunu ortadan kaldırmayı, eski
partilerin kapatılmasını gerektiren yasalan
ortadan kaldırmayı, partilerin gaspedilmiş
olan gayri menkullerini geri venneyi ve
yurdumuzu işkenceden anndırmayı, bütün
karakollan, devlet dairelerini şeffaf hale
getirmeyi taahhüt ettiklerinden kendilerine
başlangıçta iyi niyetle bir hizmet şansı
tammakta yarar olacağı düşüncesiyle
hareket ettik."
len genel başkanlığını Mehmet
Irmak'ın yapüğı MÇP'nin de bu
yeni parti bünyesi içine alınma-
sı düşüncesi de ağır basıyor. Bu-
na, MÇP'nin 29 aralığa ertele-
nen büyük kongresinde açıklık
getirileceği bildirildi.
RP'den kopan 19 milletveki-
li, sayüannın grup oluşturmaya
yetmemesi nedeniyle milletvekili
transferi yapmak için de kolları
sıvadılar. özeüikle halen RP'de
kalan eski IDP Genel Başkanı
Aykut Edibali ve iki arkadaşı
üzerinde duruluyor. Ancak Edi-
bali'nin, bu tür bir oluşuma an-
cak "yeni bir ittifak yapısı
olnşturnlması" koşulu halinde
sıcak baktığı kaydedildi. Ediba-
li, daha önce RP'den ayrılıp
MÇP'ye iltihak etmek gibi bir
düşüncelerinin ohnadığını açık-
lamıştı.
Halen bağımsız olan 19 mil-
letvekili, Hazine yardımı alabil-
mek ve TV olanaklanndan ya-
rarlanabilmek için grup oluştu-
nılmasını zorunlu olarak görü-
yorlar. Bu nedenle Edibali ve ar-
kadaşlarma yeni parti içinde
önernli "ödün"ler verilebileceği
de öne sürülüyor. RP Ankara
Milletvekili Melih Gökçek'in
tavrının da Edibali ve arkadaş-
lannın tavirlanna göre değişebi-
leceği de savunuluyor.
MÇP içerisinde Türkeş'e karşı
muhalefetin yeni lider adayı ola-
rak adı geçen ve güvenoylaması
sırasında Türkeş ile görüş ayn-
lığına düşen Yazıcıoğlu, MÇP
kökenli bağımsız milletvekille-
rinden kopmasınm söz konusu
olmadığım bildirdi. Yazıcıoğlu,
Türkeş ile göruş aynhğmın bo-
yutunun soruhnası üzerine "Biz
bütünlük halindeyiz. Givenoyu
konusundaki görüş ayrılığı
MÇP'yi bölmez, bizi birbirimiz-
den kopannaz. Herhaagi bir ko-
nuda görüşler farklı olabilir,
ama bötünmek çok ayn bir
hadise" dedi.
Bağımsız milletvekillerinin 20
aralık tarihine kadar mutlaka
grup kuracağmı savunan Yazıcı-
oğlu, RP, MÇP ve IDP'yi içine
alan geniş bir ittifakın oluşumu
yönündeki çalışmalan şöyle
özetledi:
"Geniş tabanlı, milli-nuuıeTİ
deterlerin etrafında kalkınma-
yı esas alan, graplann bütünleş-
mesini saglayacak bir siyasi ota-
şum maksadıyla istifa etmiştik.
Bu maksat dognıltusnnda çahş-
malanmız sürüyor. Gayretleri-
mizi 18 aralığa kadar sürdüre-
cegiz. Eger bir sonuç alabilirsek
ona göre davranacafız. Bunu
yapamazsak parti kuracağız."
Kuracaklan yeni partinin hül-
le partisi olmayacağını,
MÇP'nin yeni partiye katdma-
smın söz konusu olduğunu bil-
diren Yazıcıoğlu, "Yeni bir gö-
riinüm mü yaratmak istiyorsu-
nuz" sorusuna, "Şu anda çalış-
malanmızı sürdurüyoruz. Hangi
boyuta gelir, bilemiyonım" ya-
nıtını verdi. Yazıcıoğlu, yeni par-
tinin kuruluşu sırasında yeni bir
lider arayışının gündeme gelip
gehneyeceği sorusuna "Şo anda
Türk milliyetçilerinin tabii lide-
ri Alpaslan Türkeş'tir. Yaptığı-
mız çaiışmalar, tamamen Sayın
Türkeş'in inisiyatifi altındadır"
karşılığını verdi.
Güvenoylamasına katılma-
masının biÜnçli bir tavır olduğu-
nu Mirgulayan Yazıaoğlu, "SHP
oldııgn için ve Güneydogu'daki
problemi çözemeyeceği konu-
sunda kesin kanaatim oldugu
için bu iktidara güvenmiyorum.
Bu kesin kanaatim dolayısıyla
icraatını gönnediğim hukıımete
güvenoyu vermek istemedim"
diye konuştu.
Türkeş ile görüş aynhğma dü-
şen milletvekillerinden Şendiller
de "Oylamaya girseydim ret oyu
verecektim. Ama bunun mana-
sı, MÇP'den kopma veya ayn
düşme degil. Bizim sadece hü-
kümette SHP'nin yer alması ve
Güneydogu meselesine getirilen
çözüm açısından endişelerimiz
vardı. Oylamaya girmemeyi da-
ha yumuşak bir tavır bulduk"
dedi. Bu tavnn amacının milli-
yetçi tabana mesaj vermek oldu-
ğunu bildiren Şendiller, "Mesaj
yerine ulastı."
Demirel: Bu, demokrasi selidirANKARA — Başbakan Süleyman Demirel, Türkiye'nin çeşitli yerlerinden
gelen heyetlerin bir sel gibi Ankara'yı bastığım belirterek "Bu, demokrasi
selidir" dedi. Demirel, dün öğleden sonra ilk olarak Bursa heyetini kabul
etti. Sadakatlerinden dolayı Bursalılara teşekkür eden Demirel, "Nihayet hür
iradenizle yönetime hâkim oldunuz" diye konuştu. Başbakan Demirel daha
sonra Antalya'nın Merkez ve Serik ilçelerinden gelen heyetleri kabul etti.
Gelen heyetlerin çok kalabalık olması nedeniyle seçmenleri Başbakanhk
önünde selamlayan Başbakan Demirel, "Meydanlara sığamayan Antalya'mn,
Başbakanhk binasına sığması zaten beklenemezdi" dedi. Canlannı dişlerine
takarak hizmete çalışacaklannı belirten Demirel şunlan söyledi: "tnandığımız
ve uğrunda mücadele ettiğimiz dava doğrudur. Bu davaya sadakatle inanan
Antalyalıları da demokrasi adına her zaman şükranla anıyoruz. Son derece
zor, siyasetin çıkmaza girdiği, yaprak kıpırdamayan günler oldu. Hiçbir şey
Antalya'nın karannı değiştiremedi" dedi. (Fotoğraf: R1ZA EZER)
Semru Özrt, GenelBaşkan Yılmaz'a açık cephe aldı
'Mesut efendi icîn aâtmenfYılmaz'ın karşı olduğu ANAP İstanbul İl
Başkanı Semra Özal, "Belki başkanlığı
bırakırım, ama zamanı var' dedi.
tirdi. Yümaz, ANAP'ta Semra
Özal'a karşı cepheyi genişletir-
ken Semra özal, "Mesut efen-
dffiin git demesiyle gitmem.
CANAN GEDİK
ANKARA — ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz ile özal
ailesi arasındaki çekişme,
ANAP'ı yeni yol aynmına ge-
ki U başkanlığını bırakınm, ama
zamanı var" diyerek Yılmaz'a
bayrak açtı. Semra özal'm ken-
disine çok yakın milletvekilleri
ve eski ANAP yöneticileriyle
birlikte bu hafta içerisinde Yıl-
maz'a karşı atağa geçeceği öğ-
renildi.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, Özal ailesi ile ANAP'-
m bağlannı koparma planını
uygulamaya koydu. Semra
özal'ın muhalefetine rağmen, Komisyonu Başkanı Alpaslan
ANAP'ta ikinci adamkğa Hüs-
nü Doğan'ı getiren Mesut Yıl-
maz, yardımalıklanna da ken-
disine çok yakın İstanbul millet-
vekilleri Tunca Toskay ve Cem
Kozlu'yu önerdi. Yümaz, boş
bulunan genel başkan danış-
manhğma da Semra özal'a kar-
şı olduğu bilinen eski Adalet
Bakanlar Anıtkabir'de
bakanlar, bugün Çankaya Köşkü'ne çıkarak Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal ile gönişecekler. Demirel ve bakanlar dun de Anıtka-
bir'i ziyaret ettiler. Demirel ve kabine üyeleri, hukıimetin güvenoyu
alması nedeniyle Anıtkabir'i ziyaret ederek Ataturk'un manevi
huzurunda saygı duruşunda bulundular. Saat 11.00'deki ziyaretc
bakanlardan Ersin Faralyalı, Yıldınm Aktuna, Hikmet Çetin ve
B. Doğancan Akyurek katılmadılar. Demirel ve bakanlar, Anıt-
kabir merdivenlerinde toplu fotoğraf çektirdiler. Demirel, bu sı-
rada, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yazısım görünce,
"Bunu en çok hak eden biziz'dedi. (Fotograı: RIZA EZER)
Pehlivanlı'yı getirdi. Pehlivan-
lı, hukuk ve yasal düzenlemeler-
le parti tüzüğunün hazırlanma-
sında Yılmaz'a yardımcı olacak.
ANAP Genel Sekreteri Mus-
tafa Taşar ile Genel Başkan
yardımcıları Ersin Taranoğlu
ve Fahrettin Kurt da Semra
Özal'ın İstanbul 11 Başkanhğı'n-
dan aynlması ve Özel ailesinin
partiye müdahale etmemesi gö-
rüşünü savunuyorlar.
ANAP İstanbul İl Başkanı
Semra özal'ın, başta Mesut Yıl-
maz olmak üzere kendisine kar-
şı cephe oluşturan ANAP yöne-
ticilerine ağır eleştirilerde bulun-
duğu öğrenildi. Semra özal,
küskün ANAP yöneticileri ve
bazı kurucularla önceki gun
yapüğı toplantıda, Yılmaz'ı,
"beceriksiz, vefasu ve tembel"
olarak niteledi.
ANAP tzroir tl Disiplin Ku-
rulu Başkanı Cahit Gönlübol,
parti aleyhine faaliyette bulun-
mak, bölücüluk yaratmak ve
parti kayıtlannda tahrifat yap-
makla suçlanan Burhan özfatu-
ra, eski lzmir İl Başkanı Fevzi
Kahraman, eski Konak llçe Baş-
kanı Erdogan Akal, Mecit Ka-
raduman, Haydar Iskeceliler,
Hasan Ali GiımUş, Adnan Tur-
gut ve Hüieyin Ahmedoglu'nun
partiden kesin ihracına ittifak-
la karar verildiğini açıkladı.
'Basın, doğal
yanda^ıımz^
• ANKARA (UBA) —
Adalet Bakam Seyfı Oktay,
DYP-SHP koalisyon
protokolünde yer verdikleri
demokratikleşme
programındaki tüm vaatleri
öncelik sıralamasına dikkat
ederek yerine
getireceklerini, bunu
yaparken başına her
aşamada açık olacaklanm
söyledi. Türkiye'de yeniden
bir yapılanma süreci
başlattıklanru beürten
Bakan Oktay, "Bu yeni
dönemde basın bizim doğal
yandaşımızdır. Çünkü basın
4a çok haklı bir zeminde
demokratikleşme
mücadelesi veriyor" dedi.
Bakan Oktay, basının
bakanlığının çauşmalanyla
ilgisinin de kendilerine güç
kattığını belirtirken de
basınla ilgili yasal
düzenlemelerde basın
örgütlerinin görüşlerine
mutlaka başvurulacağım
açıkladı.
Gazeteci Deniz
beraat etti
• CEYLANPINAR
(Cumhuriyet) —
Gazetemizin Ceylanpmar
muhabiri Hüseyin Deniz,
yasak yayın bulundurduğu
gerekçesiyle hakkında
açılan davada beraat etti.
tsveç'ten adına PTT
kanalıyla gönderilen Kürtçe
kitaplar nedeniyle 18
mayısta evinde yapılan
aramada Kürtçe kasetlere
de el konularak gözaltına
alınan Hüseyin Deniz
hakkında TCY'nin 526.
maddesine muhalefetten
dava açıtatıışü. Ceylanpınar
Sulh Ceza Mahkemesi'nde
dün yapılan duruşmada
Hüseyin Deniz, Kürtçe
kitapların yurda girişinin
yasak ohnadığmı, bu
konuda Bakanlar Kunılu
karan bulunduğunu
anlatarak kasetlerin de
serbestçe satıldığını söyledi.
Mahkeme, Hüseyin
Deniz'in beraatine ve kitap
ile bantların iadesine karar
verdi.
Özal-Demirel
davası
• ANKARA (AA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın avukatı Bilgin
Yazıcıoğlu, Başbakan
Süleyman Demirel'in bir
süre önce DYP grubu
toplantısında, Çankaya'yı
"gaflet, dalalet ve hıyanet
içinde bulunmak" ile
suçlaması üzerine açılan
500 milyon lirahk tazminat
davasından vazgeçilmediğini
bildirdi. Bilgin Yazıaoğlu,
AA muhabirine,
Cumhurbaşkanı özal'm,
söz konusu davadan bu
aşamada vazgeçilmesi için
herhangi bir karar
almadığım ve kendisine
böyle bir talimat
vermediğini söyledi.
Hükümetin
envanter
hazırlıgı
• ANKARA (ANKA) —
Başbakan Süleyman
Demirel başkanlığındaki
Bakanlar Kurulu ilk iş
olarak, devraldıklannın
envanterini çıkarma
hazırhğına girişti. Başbakan
Demirel'in talimatı üzerine
her bakan, kendi
bakanhğma ait işlerin
envanterini çıkararak
Başbakan'a iletti.
Soz konusu envanter
dosyalan, oluşturulacak bir
redaksiyon komitesi
tarafından tek metin haline
getirildikten sonra bir basm
toplantısıyla kamuoyuna
açıklanacak. Devlet Bakam
Cavit Çağlar, envanter
dosyalannın Başbakan
Demirel'de toplandığmı
belirtirken, Devlet Bakam
ve Hükümet Sözcüsü Akm
Gönen, sözkonusu envanter
açıklamasının doğrudan
Başbakan Demirel
tarafından yapılabileceği
gibi görevlendirihnesi
dunımunda kendisinin de
yapabileceğini söyledi.
Stenr'e dava
• ANKARA (UBA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın eşi ve ANAP
İstanbul İl Başkanı Semra
özal, kendisini Osmanlı
sarayında entrikalanyla
ünlu Hürrem Sultan'a
benzeterek hakarette
bulunduğu gerekçesiyle .
Alman Stern dergisi
aleyhine dava açmaya
hazırlanıyor. özal'lann
avukatı Bilgin Yazıcıoğlu
Stern dergisinin
yayımlandığı Almanya'ya
giderek, Ahnan hukuk
mezvuatını inceleyeceğini,
bu konuda Ahnan hukuk
profesörleriyle aynntıh bir
görüşme yapacağını
bildirdi. Yazıcıoğlu, dava
açıhp açılamayacağının ya
da hangi ulke
mahkemelerinde dava
açılabileceğinin görüşme
sonucu ortaya çıkacağıru
belirtti.