22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyec Matbaacilık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Beriu \«di • Murahbas Üye Emiae UşaMıgıl 0 Genel Yayın Mudurır Hasaa Oaul, V'azı fşlerı Muduru Okay Gontns» 0 Haber Merfcezı Muduriı. VUçıa B»*r, Sayfa Duzenı Yonetmenı Alı Acar 0 Temsılaler ANKARA Ahntt T»«, İZMIR Hilunet Çetinka>», A.DANA Çeıın Ekonomı Menü Tamer, Dış Haberler: Eıgun Bafcı, Kuitür CeUI Usler. Yurt Haberlerı Necdel Dogın, Spor Daruşmanr AMnlkadir Yacelman. Duı Yazılar- Kercm Çalışkan, Araştırma Şaiun Alp»v, Duzellme AbduUah Yazıcı 0 Koordınator Abmel Korulsan 0 Maiı tşler Erol ErkııJ 0 Muhasebe Buleol Yener 0 Butçe-Planlama Sevgi Osmanbeşeoğlu 0 Reklam Aj>e Torun # Idare. Huseyin Gurer # tşietme Önder Çelik • Bılgı-fşlem Nail tnal 0 Personel- Sevgi BostaiKioğlu Basan K- )a*an. Cumhtır yct Matbaacjiık vs Gaztteeılık T.A Ş TüTkocağı Caâ 1W4\ C 34334 1si PK 2*6 Istmbui Td 512 05 05 (20 hat). Tcla 22246 ftu (I) 52S 60 72 0 A«k»n Zıra Gokalp Blv lnkılap S. No I» 4 Td 133 II tt-r Tite J2M4 Fax. (4) I ^ lanır H Ziya Blv 1352 S 2-3, Tfl 13 12 30 Tcta 52359 Fu. (51) 19 53 60 0 Imsnu Cad 119 S No I Kaı 1, Ttl 19 37 52 (4 hatj Tcta «2155, Faj r i ) 19 KoNTROLSÜZNÜFVSA ÖNLEM Dersimîz aileplanıîstanbul'da "Aile Planlaması Günleri" kapsammda düzenlenen panellerde, ortaokullarda aile planlaması dersi okutulması istendi. Türkiye Aile Sağlığj ve PlanJaması Vakfı Başkanı Yaşar Yaşer, "Erkekler 3B: Bencil, bilinçsiz ve bağnaz. Onun için aile plaalaması konusunda önce erkeğin ikna edilmesi gerek" dedi. TAKVIM: 3 ARALIK 1991 Imsak: 5.32 Guneş. 7 04 Oğle- 11.59 İkindi: 14.22 Aksam: 16.43 Yaua: 18.09 ÇevreBakaruDoğancctnAkyürek'ten doğa kirlüiğinekarşıyeni önknüer PETşişeye depozit ISTANBUL (AA) — Türki- ye Aile Sağhğı ve Planlaması Vakfı (TAPV) tarafından dü- zenlenen "Aile Planlaması Giinleri" başladı. Istanbul'da dün düzenlenen iki ayn panel- de, ortaöğretim okuilannda ai- Je planlaması dersi okutulması istendi. •ÇeşiUi Açılanyla Ülkemiz- de Aile Planlamaa Hizmetferi" konulu panelde söz alan ko- nuşrnacılar, yeierli eğitimin sağlanamamasi nedeniyle, aile planlaması konusunda bugüne kadar önemli ölçüde başan sağlanamadığını belirttiler. Panelistlerden, Zeynep Kâ- mil Hastanesi Kaduı-Doğum Uzraanı Dr. Asuman Kara- man,ttlkelerinkaDunnuslık dü- zeyinin, çocuk ölumlerinin ora- nıyla ölçülduğunü belirterek, Türkiye'de tiim ölümlerin ya- nsını, 0-5 yas arası çocuk ölümlerinin oluşturduğunu söyledi. Aüe planJaması hızmetleri- nin henılz nufus artıs hızında bir düşme sağlayamadığını ifa- de eden Dr. Karaman, bu ko- nuda öncelikle efitimin gerek- li olduğunu kaydetti. Zeynep Kâmil Hastanesi'nde yapılan istatistikierde, kurtaj için gelen hamilelerin yüzde 54'ünün okuryazar olmadıkla- nnın saptandığını bildiren Dr. Karaman, kültıir düzeyi yük- seldikçe, kürtajın da azaldığı- nı belirlediklerini söyledi. Dr. Nnriye Ortaylı ise, kül- tür düzeyi yıtksek kadınlarda da kurtaj sayısının yüksek ol- duğunu, ancak bu kadınların faastaneler yerine özel doktor- ları tercih etmelerinin, hastane istatistiklerinde yanılgılara ne- den olduğunu belirtti. Ebeler Demeği Yöneticisi El- ver Kanunaooğhı da bır uzman doktor ya da saglık ocağı bu- lunmayan yurdun en ücra ke- simJerinde biie ebelerin görev aldıklannı, tüm saguk sorunla- nnı tek baslanna göğusledıkle- rini belirterek, bu konuda özel- likJe araç ve gereç bakırrundan ebelerin desteklenmesi gerekti- gJni söyledi. Aile Planlaması Günleri, çe- şitli etkmlikJerle 8 aralığa ka- dar sürecek. "Medya ve Aile Planlaması" Ramada Oteli'nde düzenle- nen, "Medy« ve Aik Piaola- mtsı" konulu panelde söz alan Kadınca Dergisi'nden Tülin Kolukısa. basının aile planla- ması konusunda duyarsız olu- sundan yakındı. Kolukısa, basının, sansasyon merakı ve "kötü haber satar" düşüncesiyle korunma yöntem- lerinin kanser yaptığı, şişman- lığa yol açtığı gibi haberlerle toplumu yanlış yöniendirdigini savundu. Ban gönullu kurulus- lar ve vakjflar dışında devlet de dahil olmak üzere, bu konuya gerekli duyarlıhğın gösterüme- digjni kaydeden Tulin Kolukı- sa, aile planlaınasının bir dev- let politikası olarak ele alınma- smın önemine işaret etti. Cin- sel eğıtimden yoksun kesimle- ri, aile planiaması konusunda aydınlatmarun zorluğuna da dikkati çeken Kolukısa, cinsel eğitimin ortaöğretimde müfre- data ahnması gerektiğini kay- detti. Hüm'yet gazetesinden Yalçın Peksen de aile planlaması ça- lışmalannın ancak eğitirnli ke- simlere ulasabildiğini, kırsal kesime ise ulasamadığını belir- terek, toplumda ügi görmemesi nedenıyie basının da konuya eğilmediğiru savundu. Türkiye Aile Sa|lığı ve Plan- laması Vakfı Başkanı Yaşar Yaşer de konusmasında, top- lumda aiJenin tüm yükünü üst- Ienen kadınJann, aile planla- ması konusunda çok istekli ol- duklarını anlatarak, şöyle ko- nustu: "Asıl egitilmesi gereken er- kekierdir. Ben erkekleri uç B' ile oiteleodjriyornm, 'bencil, bilınçsız ve bağnaz.' Onun için «ile planlaması konusunda öa- cdikle erkeğin ikna edilmesi ge- rek." GÜNSELİ ÖNAL ANKARA — Çevre Bakanı Bedrettin Dojanouı Akynrek- in ilk icraatı, doğadan kaybol- rnayan pet siselerin toplanması- nı sağlamak için yüksek bir de- pozit konulması olacak. Çevrenin devletin olanakla- nyla temizlenemeyeceğini vur- gulayan Akyürek, gönüllü çev- re korumaaJanndan bir ordu olusturacağmı ve çevre ile iJgili şikâyetlerin yapılabıleceği "çev- re kornma istasyonlan" sistemi kurulacağım bıldirdi. Uzun dö- neraü hedeflnı "Sokakimnn, ev- de ayakk«bıiann çıkarüJıp ter- lik giyflmesiBe gerek kaimaya- cak kadar temudenmesi" oldu- ğunu yurgulayan Ak>Tirek, bu- non için "çevre seferbertigT baş- iatacağıru belirtti. Çevre Bakanı Akyûrek, çevre- ye yakJasunuun ne olduğu soru- sunu yanıtlarken "Sokaktan eve girince ajvkkabuun çıkanlıp ter- Uk giyilmesi" âdetuıe dikkat çekti. Bu âdetin tamizlikten kay- naklandığını vurguiayan Akyü- rek, uzun dönem hedefim şöyle açıkladı: Akytirek — Çevrede yeni ses. ÇEVRE BAKANTMN PROJELERİ Pet'e dnr Çevre Bakanj doğa kirliliğinde önemli payı olan pet şişelere ağır depozit getirerek geri toplanmasının sağlanmasma çalışacaklarmı söylüyor. Çevre istasyonlan Başka bir proje ise çeşitli bölgelerde kurulacak 'çevre istasyonJan' i]e kirüiik olaylarının arunda duyulması ve müdahaJe edilebilmesi imkânırun sağlanması. Çevre göanlliileri Çevre Bakanlığı'na bağlı olarak çevregönüllüleri sisteminin yaratılması ve özel kart sahibi olacak bu kişilerin çevre konulannda toplum içinde 'uyarıcı' görev almaları düşünülüyor. "Demek id Türk mflleti soka- gın pis olduğu kamutinde. Ni- tekim evini soiuktu ayuır. 'So- kak benım değil, ev benim' der. EviDi sokaga supnrtir. Eger iyi bir efitim progranuyla sokağı da ev kadar temiz yaparsak, va- tandaşianfl sokafı da sabipien- raesini sagiayabilirsek, bir giin gelir, sokaktan gdince ayakka- bı çıkanp teriik gijmeye gerek kalnuu." Akyürek, terlik giyme âdeti- ni rafa kaldıracak bu eğitimin nasıi gerçekJestiriJeceğini anJa- tırken de sunlan söyledi: "Basta ben kendimi efiteoe- ğim. Çevre konıtsunda bakan da olsam, bir vatandaş olarak be- nim de bilnMdiğim seyler var. Ba^ta yonelenJer olmak özere yönetilenkri de Ukoknktan ba>- layarak egJdıaden gecirmemiz lazun. Okul müiredat program- lanaa buna koyacagız. Eger mnrairiuıse yetişkin insanlanmı- za da iskrine numi olma>acak ^ekilde gece kurslan duzenleye- cegiz- CaMhnriyetin ilk döBen- lerinde okDmayaznu seferberögi rardı. Onun gibi 'çevre seferberliği' yapmayı, bunu bir çevre kampanyası bareketiyle gerçekJeştirmeyi dusanuyoruz." Akyürek, insanlann sokağa ve çevresine sahıp çıkacağı bilin- Şapka atolyeleri giderek azaidılar. Bugün Isunbul'da sapka üreten (ek atöJye sanki zaman tiinelinden rırlamıs. (Fologra/: KAYIHAN GÜVEN) Fötrün geleceğiyok, umut luanmlann kafalan'nda Moda rüzgân şapkayı uçurduNe dönemlerdi onlar... Şapkanız olmadığı zaman kendinizi adam gibi hissetmezdiniz. Sonra şıkhk ölçüleri, kıyafetler değişmeye başladı. 60'lı yıllarda, şapka artık vazgeçilmezli|ini kaybetti. Şu sıralar genç kızlar, dedelerinin Borsalinolarım kaptıklan gibi soluğu Beyoğlu'ndaki Hacopulo Pasajı'nda ahyorlar. Erkek şapkası, oluyor size hanım şapkası. KAYIHAN GUVEN Başbakan Suleyman Demirel seçim gezilerinde pay- laşıîarnayan fötr kumaşından yapılma şapkasını ço- ğaltmak isterse Türkiye'de bugün yalnızca tek dona- nımh atölyeye başvurabilir. Peki "Baba" buradan hiç şapka almış mı? Bu bir giz! Şapkasınm isçiliği Türk olacaktır ya, 13-J4 yıl önceye kadar Istanbul Kazlıçeşme'de üretilen fötr kumaşı artık ıthal kalem- leri içine girmiştir. Oysa "Genç Cumhuriyet"le birlıkte şehirli hanım- lann ve erkeklerin aynlmaz parçası haline dönuşen özellikle fötr kumaşından yapılan şapka (Köyluler kasket takmaya başlamışlardı) için ne çok insan emek vermişti... 1. Dunya Savaşı'ndan sonra Türkiye'ye gelen Macar, Bulgar, Rumen ustalar, ithal edilen ma- kinelerle şapka yapımında az mı ter dökmuşlerdı? Şapka ustalan Macar Lazslo, Belçikalı Slenger, Is- tanbul'lu Eli Yezer Akova'>T bugun kim anımsar? Mayzer, Borsalıno, Wagner markalı fötrler diplo- matlar. yüksek dereceli burokratlar, zenginler için- di. Orta halliier yerli malıyla yetinmek dunımunday- dılar, şapkanız olmadıg*ı zaman -şimdilerde istiklaJ Caddesi'nde çıngırdayarak bir aşağı bir yukarı vol- ta atan tramvaylar tanıkurlar- kendinizi "adam" gibi hissetmezdiniz. Sonra şıkhk ölçüleri, kıyafetler değişmeye başla- dı. Şapka modası 50'li yülara kadar direndi, 60'ü yıl- larda şapka artık vazgeçılmez değildi. Şapkacılık mesleğine İ947'de çırak oiarak başla- yan bugun erkek fotr kumasını turlu işlemlerden ge- cirip uretebilen tek atölyeye sahip oldukiarını söyle- yen Bay CelaJ Nazlı, "Büiyor musnnuz" diyor. "kadm-erkek fotr kumasını isleyen makineler, bıra- kın Turkiye'yi dışarıda bile pek kalmadı. Biz eskiye göre çok az üretim yapıjoruz. Gunde 20 duzine çı- kartırken bu, bir düzineye diıştii. Bazı gjyimevleri de itfaal ediyor." Ama bu arada ne olmuşsa olmuş, moda rüzgârla- n kadın sapkalanndan yana esmeye baslamıştır. Ha- nımlar, genç kızlar, tayyör, manto, kürkleri uzerine 5 yddan beri sıkıştınlmış tavşan tüyünden (lapen) üre- tilen fötr kumaşından sapkalannı tekrar takar olmuş- lardır. Bitişik bitişik duran Beyoğlu şapkacıları yok- tur. Pangaltı, Osmanbey, Kadıköy'dekileri de bula- mazsıruz. Kala kala neredeyse Beyoğlu Hacopulo Pa- sajı'nda Karja Kiracı ve yardımcısı Silvia Mihailidis kalmıştır. fkı hamm şimdilerde modaevlerinın, ter- zilerin, büyük mağazalann taleplerini karşJamaya ça- hşıyorlar. Genç kızlar dedelerinin Borsalino'lannı kaptıkla- rı gibi soluğu Hacopulo Pasajı'nda (adı zaman za- man değişirmiş) alıyorlar. Silvia Hanım'ın demesi, "Fotr kumaşı öyle saglamdır ki yıllar sonra lemizie- yip, boyawp istediğiniz biçimi >erebiliyorsunuz. Er- kek şapkası oluyor size hamm şapkası," "Şimdikiler" mavj bluejean kuşağmm insanları. Bitişik bitişik duran jean mağazalannın "müdavim" leri... Koca şehir bir zamanlar şapkahlan ağırladığı gibi şimdi onian ağırbyor, moda ilahlarının "yeler" demesine kadar... ) / ^^ / — TARAFSIZ 8AŞKAN — Ünivensüeyegirişte, orta öğrenim başanpuarurun akyhJerine işlemesifendkrisoğuttu Fenliselerinden6 büyükkaçış9 Fen lisesi öğrencileri, başarı puanı sistemi nedeniyle üniversiteye girişte 15-22 puan arası bir kayba uğradıklarmı söylüyorlar. Bu nedenle fen lisesi mezunlarımn en az yarısının ilk tercihlerine giremediği belirtiliyor. MEHMET AÇLKTAN Üniversite gıriş sınavırda uy- gulanan orta öğretim başan pu- anından olumsuz etkilenen fen liselermin son sınıflannda bıi- yük bir kaçış yaşamyor. Anka- ra Fen Lisesi öğrencisi Sevgi Hatipoglu, orta öğretim basarı puammn eşitlik ilkesine aykın olduğu gerekçesiyle Damştay'a iptal davası açtı. öğrenci Seçme Yerleştirme Sınavı'nda dikkate alman orta öğretim başarı puammn devlet liseJerinde öğrenim gören öğren- cilere göre daha fazia olması ne- deniyle fen liseli öğrenciler lise son sınıfı devlet liselerinde oku- mayı tercih ediyorlar. Ankara Fen Lisesi Koruma Derneği'nden Cao Kaya Çfl, fen liseli öğrencilerin orta öğretim başan puanı nedeniyle 15-22 pu- an arasında bir kayba uğradık- larmı, bu yüzden normal lisele- re nakil yaptırdıklannı belirte- rek şöyle dedi: "Fen lisesinde ögrenim gören öğrencilerin amacı üniversite sınavında 01 puan dilimiyle ogrenci alan br>- Ittmlere girmek. Fakat uyguia- nan bu sislemle yandan fazJa fen liseli ilk terciolerinc giremi- yor. 1991 ÖSYS'de matematik, fen ve Türkçe sorulannda he- men hemen avnı sayıda oet so- nı yapan iki öğrenciden Anka- ra Mimar Ketnal lisesi mezuan olan 596 puaola ODTÜ Ekktrik mek için Özden Ertöz şu öneri- Elektronik Miibendisliği Bdlü- lerde bulundu: "Basan puanı- mu'ne giriyor. Ankara Fen Li- nın hesabında fen lisesi başan sesi meznnu ögrenci ise 589 pu- ootu ortalaması yerine o ilde anla ODTÜ insaat mnhendisU- kendisinden sonra gelen en ba- gj Bölümii'na kazanıyor. Eğer şarüı normal lisenin ortalaması bn ögrenci normal bir liseden almabilir ya da mevcut sistem mezıın olsaydı en az 600 puan- aynen korunarak orta öğretim la birinci tercihine girebikcek- başan puanı katsayısı 0.20 >e- rine 0.25 olarak besapianabi- Ur." Konya Fen Lisesi Müdurü Tnrol Sinanoglu, okulJarında öğrenim gören 56 son sınıf öğ- rencisinden 49'unun deviet hse- lerine gectiğini, son sınıftaki ye- di öğrenciyle derslere devam et- tiklerini söyledi. Aynca Trab- zon Fen Lisesi'nde 44, Diyarba- kır'da 30, Kayseri'de 27, Ada- na'da 24, Gaziantep'te 23, Bur- sa'da 17, Ankara'da 13, Izmir'de 6, Istanbui'da 5, Erzu- rum'da 3 öğrencinin okulların- dan ayrılarak devlet iiselerine nakil yaptırdıklan öğrenildi. ti." Izmir Fen Lisesi Koruma Derneği'nden Özden Ertöz, fen liselermin başan ortalamasımn diğer liselerin çok üstünde oldu- ğunu, iyi bir ortalamaya sahip teşekkür ve takdir alan öğren- cilerin yansuun sistem gereği bu başarı ortalamasımn aitında kaldıklarını söyledi. Ertöz, "Üniversite giriş sınavında bir paanın binierce ögrenciyi geri- de bırakacagı dosunüidügünde fen lisesi öğrendleri adeta ceza- bındınlıyor" dedi. öğrencilerin son sınıfta fen li- selerinden aynlmalanm önle- ce ulastınlması durumunda, çevreye zarar verecelc yatınmiar yapılırken kamuoyunun baskı- sıyla karşüasacaklajnmn anımsa- tılması uzerine, "Çevre kona- sunda kamBoynnnn müspet baskısım sıcak tutabilmek için bu ise hevesli olanian, gönıüio- leri barekete gecirmek lazun. Bu i$ masa basındaa, derietia para- sıyh» hafledflmez" dedi. Çevre gönüllüieri kartı AJryürek, çevre gonüllüJeri ile bir *Vevre ordosu" kuruiabiJece- ğmi söyledi. Çevre gönüllülerı- nin nasıl örgütlendirileceği ko- nusunda hukuki durumu ince- leteceğini bildiren Akyürek, bu kişilere "çevre göniillaieri" kartı verilmesinJ düşündüğunü belirt- ti. Çevre gönüllülerinin çevreyi kirletenleri uyarabileceklerine dikkat çeken Akyürek, gönüllü- lerle neler yapılabileceğini şöy- le anlattı: "Her bir fabrfluuu, evin, akarsayun, göiiin, deniz kıyısj- nın basına bir adam koyamaz- sınız, ama göaallü çevre koro- mactlan gördiikkri kiriilflJeri şikayet edebiMrler. Şiklyet me- kanizmasım koJayiastırmak isti- yorum. Bir 'çevre koruma istasyonlan' sistemi kursak, gö- naOü arkadaslanauz ve vatan- daslar çevre ile ilgfli bir şikâyet- ieri oMnfu takdirde, 077 Adl Servis gibi bir numarayı araya- bflirier. örgoüeyecegimiz bir ekip, bemen oraya gidecek. Aninda mödabale edecek. Ama bnndan önce, çevreye zarar ver- memesi için vatandaşlara ber turliı ikaziar yapılacak." Çevre eğitiminin askerlere, ya- tıiı okullarda ve yurtlarda kalan öğrencilere rahatlıkla verüebile- ceğini, imamlann camilerde bu eğitime katkı yapabileceklerini vurguiayan Akyürek, "Bir imam kallup, 'ibadet temizJikle başlar' dese, 'hayır' mı diyecekler?" di- ye sordu. Çevrenin temızlenmesi konu- sunda ilk uyguiamalanndan bi- rinin de pet şişelerin >arattığı kiriüiğin önlenmesi olacağını Bildiren Akyürek söyle jedi: Pet çöplugü "Pet denilen madde tabiatta kavbotaınyor. Yülar geçtikçe, memieketimiz bir pet çöplüğü' baline gelecek. Ne vapaoiliriz? Yüksek miktarda depozit alabi- liriz. O zaman uç bin lirafak su icin uç bin üra da depozit veren, suynnu içince şişeyi getirip verir, psrasuu alır. Uygulamadafl ön- ce aoJan slşderi topiayıp getiren- lerin de aynı parayı istevebilecegi söylenebilir. Bnndan sonra sise- lerin rengi degiştirilir veya bir isaret konuiur. Esldleri de biz toplafünru. Eski petierin tane- sme 500 Hra versek onlar da top- lamr." Çevre konusunda "ceza" ile "miikaıaf'ın paralel uygulana- cağını kaydeden Akyürek, "Sn- yn tasıyan ile testiyi iunuun bir olmayacagım" söyledi. Çevreye verilen zarann sonuçta insan sağlığım etkileyeoeğinin yoğun biçimde anlatılacağım belirten Akyürek, "Bir antamda vatan- dası korkotacagız" dedi. İnce kaytarma 'Babacıgım ödevçok, bulaşığı sen yıka!' ABD'de yapılan bir araştırma çocuklarm ödev bahanesiyle ev işlerinden kaytardığın], bu işin çoğunlukla evin erkeğine kaldığını gösteriyor. Dıs Haberier Servisi— Ço- cuklar ev ödevlerini bahane ede- rek ev işlerinden kaytanyorlar. ABD'de aüede iş bölümüyle il- gili yapılan bir araştınnadâ, eği- tim düzeyi yüksek ailelerde, ço- cuğun üstlenmediği ev işlerinin erkek tarafından yapıldığı sonu- cuna ulasıldı. Bron Üm'versitesi sosyologla- nndan Frances Goldscbeidcr ile Chicago Üniversitesı sosyologla- nndan Linda Wsüte'ın ortakla- şa hazırladıklan "Yem ailekr ne durumda?" (New Famüies, No Famiües?) isimli kitapta bazı ço- cuklann ev işlerinden kaytar- mak amacıyla ev ödevlerini si- lah olarak kullandıklan ania- tılıyor. Internatiooal HeraJd Th'bnne gazetesinde yer verilen habere göre bu silah, eğitim düzeyi yük- sek aiielerde daha çok ise yan- yor. Çocuğun yapmadığı işler evin erkeğine kalıyor. Goldscheıder ile Waite*in ça- lışmasında, ev ışleri ile aile bi- reylerinin eğitimi arasmdaki bağlantıya dikkat çekiliyor. Eği- tim düzeyi yüksek ailelerde ev iş- lerine verilen değer azalırken, çocuğun geleceğe hazırianması- na daha çok önem veriliyor. Akvürek Fransalda • İSTANBUL (AA)— Çevre Bakanı Doğancan Akyürek, OECD ülkeleri çevre ve lcaikmma bakanJ toplantısma katılmak Uze Fransa'mn başkenti Paris gitti. Akyürek, Atatürk havalimamnda yaptığı açıklamada, çevre, ekonoı ve kalkınma politikalannı uyumlaştmlması, kaikmmaya yardım, sOrekl ve dengeli kalkınmamn finansmam ile teknik işbirliği, gelişmekte olan ülkeierin kapasitelerinin mevzuat, idari yapı ve teknoloji alanJannda güçlendirilmesi konuianmn ele ahnacağım kaydetti. Doğancan Akyürek, toplanömn, haziran 1992'de Brezilya'da yapüacak BM kaikınma ve Çevre Konferansı'na (UNCED) ve mayıs 1992'de gerçekleştirilecck bakanlıklar düzeyindeki OECD toplantısma hazırlık niteliğmde olduğunu belirtti. Neonazilercami kundakladı • FRANKFURT (AA) — Almanya'nın Saarbrücken şehri yakmlanndaki Nerzig Saar bölgesinde, bir Türk camisi kundaklandı. Geçen pazar akşamı meydana gelen olayla ilgiü olarak görgu tamklanndan elde edilen bilgilere göre 'yabancılar dışan' şeklinde slogan atan iki kişi, caminin önündeki çöpleri ateşe verdi. Süratle yayılan aievler, kısa zamanda cami bahçesindeki ağaçlara ve binaya sıçradı. Polis açıklamasında, yanguun kısa sürede söndürüldüğü ve kundaklama olayımn neonaziler tarafından yapıldığına dair somut delil bulunmadığı vurgulandı. Ağrı kesicide sakınca • ERZURLM (AA>— Ataturk Üniversitesi Tlp Fakültesi Farmakoloji Anabiüm Dalı Başkaru Doç. Dr. Nur Banoğlu, Türkiye'de ağn kesicilerin yayg"i bir şekilde Jrttflanıldığını belirterek, gelışigüzel kullamlan ağn kesicilerin başka hastalıklann tamsmı güçleştirdığini belirtti. Doç. Banoğlu, ağnnm bir hastalık değıl, aksine başka hastalıklann aJarm sinyali olduğunu, ağn sırasmda ağn kesici almmasımn teshis ve tedaviyi güçleştirdığini söyledi. Ulkemizde kullanılan ilaç kombinezonlan arasında, ilk sırayı ağn kesicilerin, ikinci sırayı ise antibiyotiklerin aldığım kaydeden Banoğlu bazı kişilerin eş, dost tasviyesi ile ilaç kullandıklanm, bu durumun da ağn şeklinde belirti veren hastahklann tamsmı güçleştirdığini belirtti. Dikkuvruk sempozyunm • BURDUR—ANTALYA (AA)— Burdur belediyesi ile Doğa! Hayatı Koruma Derneği'nce ortakJasa düzenlenen "uluslararası Burdur gölü ve dikkuyruk drdeği" konulu sempozyum, Burdur'da başlıyor. Burdur belediyesi yetkililennden alınan bilgiye göre Burdur göiü ile bu gölde yaşayan "dikkuyruk" adlı ördeğin tamtılması ve korunmasım amaçlayan sempozyum, belediye işham toplantı saionunda iki gün sürecek. Sempozyumun ilk gününde konuşmaalar, Burdur gölünıin dünyaca önemini ve tehdit alünda olusunu, ikinci gün ise Burdur gölunün korunmasım dile getirecekler. Sempozyumda Burdur gölünde yaşayan dikkuyruk ördeği açısmdan Burdur gölünün önemi de vurgulanacak. Vakıflar Haftası • ANKARA (AA) — 9. Vakıf Haftası kutlamalan Türkiye Vakıflar Bankası Genel Müdürluk konferans saionunda düzenlenen bir programla başladı. Törende bir konuşma yapan Vakıflar Genel Müdurü Şener Macun, Turk toplum hayatında vakıfların çok önemli bir yer tuttuğunu, Islamiyetin kabulünden sonra kamu hizmetlerinin önemli bir kısmımn vakjf yoluyla tanzim ve finanse edildiğinı belirtti. Bu arada, Cumhurbaşkanı Turgut Özal, hafta dolayısıyla bir mesaj yayımiadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle