14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ARALIK 1991 KENTKAŞAM CUMHURİYET/15 INMA TVPLANTfSI Nâzım 90 yaşındatSTANBUL (AA) — Şair Asım Bezirci, Nâzım Hikmet- in Yuus Emre, Pir Saltaa Ab- j g biı deger olduğunu belirterek, «Nlznı ffikmet, Tlık edeMy*- tıada CB bfiynk devrimi dedi. Mfilkiyeliler Haftası kapsa- mında düzenlenen "Nânm 90 YafOMİa" adı verilen anma top- IgnfjripHp konuşan Asınt Bezir- Mülkiye Haftası kapsamında diizenlenen 'Nâzım 90 yaşında' adı verilen anma toplantısında konuşan şair Asım Bezirci, 'Nâzım'm en büyük özelliğinin devrimcüik olduğunu' söyledi. Bezirci "Nâzım Hikmet, Türk edebiyatında en büyük devrimi gerçekleştirmiştir" dedi. ci, Nâzıın Hikmet'in ulusal ve evrensel değeri ile çagdas Türk edebiyatındaki yeri konusunda bilgi verdi. Nâzım Hikmet'in en büyük özeUiğinin "devrimdHk" oldu- ğunu belirten Bezirci, "Ntzun H&met'e getinceye kadar Türk ftirinde icerik ve bicim aUnm- 4a yeailik oimamiftv. Törk edeMyıtuda en bttyttk devrimi Ninm Hikmet yapnuştır. Nft- nm Hikmet, biçim alanıoda özgör aılaytp getirdi. tcerikte de devrim ympö. Yeni bir insıu ve dAnya anlsyışı getirdi" diye konuştu. Nâzun Hikmet'i yalnızca po- litik içeriğiyle tanımamak ge- rektiğini kaydeden Bezirci, Hik- met'in halk kültürünü yeniden eleştirei bir gözie değerlendirdi- ğjni ve halk kultüründen kopuk olmadığmı ifade etti. Bezirci, Nâzım Hikmet'in şiirlerinde bi- reysel yaşamın yanı sıra, halkın yaşamını da aniattığmı söyledi. Nâzım Hikmet'in şürlerinin evrensel boyutuna da değinen Bezirci, Hikmet'in şiirlerinde umut, kavga, kaygı, özlem gibi bütün insanlan ügilendiren ko- nulann yer aldığmı belirtti. Be- zirci, dünya halklannı ilgilendi- ren banş, özgürlük, adalet gi- bi kavramlann da Nâzun Hik- met'in şiirlerinde çok sık kulla- nıldıgını ifade etti. Toplantıda daha sonra Nev- zat Şenol, Nâzun Hikmet'in şi- irlerinden bazılarını okudu, ÜnaJ Büyükgönenç de gitar dinletisi sundu. Toplantı öncesi yapüan açık- lamada, Nâzım Hikmet'in 90. doğum yılının ashnda gelecek yıl kutlanacağı, ancak Nâzım Hikmet Vakfı'ndan alınan özel bir izinle, Mülkiyeliler Haftası içinde "Nâzun 90 Yaşnda" adıyla böyle bir toplantının dü- zenlendiği bildirildi. CEVİZLİ KartalHalk Ekmek soyııldu tSTANBUL (AA) — Kartal Halk Ekmek Fabrikası, silahlı kişiler tarafından soyuldu. Soy- guncular kasadan aldıklan 2 milyon 800 bin lira ile kaçtılar. Olay, dün saat 12.00 sırala- nnda meydana geldi. Cevizli- deki fabrikaya arka kısmından giren 2 kişi, buradaki görevlile- re, "ekmek bayii" olmak iste- diklerini söylediler. Görevliler ise, fabrikanın ticaret şefinin bulunmadığını, bu nedenle beklemelerini istediler. Ekmek almak için gelenler- le birlikte kapınm önün^bek: leyen iki kişi, vezhedann kapı- nın hemen girişindeki muhase- be bölümüne girdiğini görerek peşinden gittiler. Silahlannı çe- ken soyguncular kasada bulu- nan 2 milyon 800 bin lirayı ala- rak, kendilerini bekleyen biri kız iki kişiyle birlikte olay ye- rinden kaçtılar. Eşkâli belirlenen 4 soyguncu- nun yakalanmaları amacıyla bölgede operasyonlara devam edildiği bildirildi. Istanbul Halk Ekmek Fabri- kalan Genel Müdurü Ayhan Efeoğlu, kasada 3 milyon lira- dan fazla para tutmadıklannı belirtit. Yetkililer, soygunculann "za- manlama hataa" yapmalan ne- deniyle, daha sonra işçilere ma- aş ve ikramiye olarak ödenecek olan yaklaşık 130 milyon lirayı alamadıklannı belirttiler. Vez- nedar Erdoğan Çaloğlu'nun da aralarında bulunduğu olayın görgü tanıkları, Emniyet Mü- Cevizli'deki Halk Ekmek Fabrikası'na gelen 4 soyguncu kasadaki 2 milyon 800 bin lirayı alarak kaçtı. Yetkililer, soygunculann zamanlama hatası yapmalan nedeniyle işçilere ödenecek olan yaklaşık 130 müyon lirayı alamadıklannı belirttiler. dürlüğü'ne götürülerek ifadele- rine başvuruldu. Bu arada, soygunculann fab- rikanın telefonlannı kesmeleri yüzunden olayın polise geç in- tikal ettiği bildirildi. Personelin, soygunu fabrikanın karşısında- ki Kartal Devlet Hastanesi'nden polise bildirme çabalannın da bölgede genel telefon anzası bulunmasından dolayı sonuç- suz kaJdığı öğrenildi. Siııeına ödülti AFA'nın • Kültür Servisi — İFSAK'ın 7. îstanbul Fotograf Günleri dün Fransız Kültür Merkezi'nde Elif Cankurt Ozakıncı'nın, "llhan Koman ve Akdeniz'den Çağnşımlar" sergisi ile başladı. Ayrıca İFSAK 6. Uluslararası Fotograf Yanşması saydam gösterisi de yapıldı. Gösteri öncesi IFSAK 1991 Fotoğraf ve Sinema ödülleri töreni yapıldı. Bu yıl fotoğraf dalında ödule değer kişi ya da kurum bulunmadı, sinema dalında ise ödul bu alandaki yayınlan dolayısı ile AFA Yayınlan'na verildi. Ödülü İFSAK Başkanı Ajlan Uraz, AFA Yayınları sahibi Atıl Ant'a verdi. Aynı etkinlikler kapsamında, bugün Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde Yunus Nadi ödülleri 1990/91 Fotograf Yanşması Sergisi açılacak. Ana arterkrdepark eden çok sayıda anaç garajlam çekildi 'Park yasağı' affetmiyorİstanbol Haber Servisi — tl Trafik Komisyonu'nun tstanbul trafiğini hafifletmek amacıyla aldığı önlemler, dün sabah saat 07.00*den itibaren uygulamaya konuldu. Uygulama sonucu 41 ana caddede yasağa uymayan araçlar, otoparklara çekilirken trafik akışında belli bir rahatla- ma olduğu gözlendi. Şehir içi otobüsler dışındaki ağır taşıtla- nn Birinci Boğaz Köprüsü'ne gîrmeleri yasakianarak bunlann TEM yoluyla Fatih Sultan Meh- met Köprüsü'nü kullanmalan isteniyor. Trafik Denetleme Şu- be Müdürlüğü'ne bağlı resmi- sivil tüm görevliler, dün saat Caddeler boşaldı Trafikte şok önlemler dün sabahtan itibaren başladı. Valiliğin 3 ayfı bölgede açıkladığı caddelerde park eden araçlar, anında, çekici ile bağlı bulundukları garajlara götürülüyor. Olnmln karşılandı Yeni uygulama genelde olumlu bulundu. Vatandaşlar caddelerin rahatlaması için park yasağının sürekli uygulanmasını istiyorlar ve "3-5 gün sonra gevşeme başlarsa önlemlerin yararı olmaz" diyorlar. 07.00'den itibaren tstanbul için- de 41 ana caddeye park eden otomobilleri, çekicilerle özel otoparklara çektiler. Park yasa- ğını ihlal eden sürücülere 70 bin lira para cezası ile 5 ceza puanı veriliyor. tstanbul Emniyet Mü- dür Muavini Mehmet Çetin Alp, "Istaabnl'da polise ait çeidd »• yıa sadece 9^23 bin aracın ka- yıtiı bainnduğa bir kentte ihti- yacı karşılamaktan çok uzak olan bu eksikUk 1988 yılında D Trafik Komisyonu'nun 55 nn- marah karan ile özel çekkUerin hizmete gÜTnesi Ue bir öJçüde gi- deriML V«i nygolamada Olc gön caddeterindc park yasagı uygu- laması başladı" dedi. tstanbul'da dün uygulanmaya başlayan park yasağı genelde olumlu karşılandı. Park yasağı- nın sıkı bir şekilde ber gün uy- gulanmasını isteyen vatandaşlar, "Bir süre soara gevşeme olarsa ahnan öokmlerin hiçbir değeri kalmaz. Bn nedenle bu işin so- •mu kadar götüıülmesi hem caddeferin boşalmasına, bemde trafi^in bayük ölçüde rahatla- masma yol açacaktır" dediler. Park yasagına uymayan araç- lann çekildiği garajlardan bazı- lan şöyle: Beyoğlu yakası: Kuruçeşme, tplikçi, Sedat Erus, Şirvanlı, Miltaş ve Güven otoparklan. Anadoln yakaa: Harem ve Kuşdili otoparklan. Îstanbul yakasc Güven Saray- burnu, Güney Vaizler ve Habeş otoparklan. SağlıkBakanıAktuna eskidostlarlaSağlık Bakam Yıldınm Aktuna dün uzun yıllar başhekimliğini yaptığı Bakırköy Akıl ve Ruh Hastalıklan Hastanesi'ni ziyaret etti, hastalarla görüştü. tstanbul Haber Servisi — Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna, valilik ve hastane başhekimliklerine dün gönderdiği bir genelge ile "yeşil kart" uygulamasına geçilene kadar hastalann "yoksul oldnklan ve hiçbir sagkk giivenceleri olmadıgı" şekUndeki beyanlarının yeterli olacağım ve tedavilerinin yapılacağını söyledi. Türkiye'de hastanelerde hastalar için artık şefkat döneminin başladığına değinen Aktuna, "Hiçbir hastanın kötii muamele gördfiğünü, horlandıgım, iteklendigini, savsaklandıgını, sevgisu ve ilgisiz bir şekilde karşdandığını kesinkes dnymak istemiyorum" dedi. Yıldınm Aktuna dün lstanbul'a geldi. Atatürk Havaalanı'nda kalabalık bir DYP'li grup tarafından karşüanan Aktuna, daha KONUK YAZAR sonra Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'ne geçti. Aktuna, burada yaptığı basın toplantısında sağlık hizmeti anlaynşlannm özünün, "Yoksul vatandaşlanmızın, primlerinin devlet tarafından ödenerek sağlık güvencesi altına alınması ve hastanelerimizde ücret ödeme zonınluİDğundg kalmadan tedavilerinin sagianması" olduğunu söyledi. Doktor, hemşire ve diğer sağlık personelinin haklannı, emeklerinin karşıhğını almasının gerektiğini, toplumda hakettikleri yeri almalan için var olan eksikliklerin hepsini gidereceğini söyleyen Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna, bugün il sağlık müdürlüğünde hastane bashekimleri ile bir toplantı yapacak. Sağlık Bakanı, dün Bakırköy Sinir ve Ruh Hastalıklan Hastanesi'ni ziyaret etti. Kuznetsov, "şeffaflık" ve Montrö Prof. Dr. DUYGU BOZOGLU SEZER Bilkent Üniversitesi "Kuznetsov" isimli Sovyet "ncak gemisinin" Türk boğazlanndan 2 Ara- lık 1991'de geçmesi olgusunu iki açıdan ele almak istiyonım. Birincisi, olayın, Türkiye'nin "şeffaflık" politikası ile ilintisi; ikincisi, olayın hukuksal ve siyasal-askeri yönleri. Dev bir Sovyet askeri gemisinin 2 Ara- lık 1991 tarihinde Türk boğazlanndan geçeceğinin Sovyetler Birliği'nce 24 Ka- sun 1991'de Türk Dışişleri'ne bildirilmiş olduğunu, 29 kasımda, Hürriyet gaze- tesinin birinci sayfasındaki çarpıa habe- rinden öğrendik. Hürriyet'in 1 Aralık 1991 tarihli haberinde ise Istanbul'un si- vil ve askeri yüksek düzey yetkilüerinin bu gecis konusunda bilgi sahibi olmadık- lannı okuduk. Dünya politik ve askeri dengeleri acı- sından fevkalade önemli hatta tarüıi olan böyle bir konuda Türk kamuoyu- nun aydınlatılması yükümlülüğünün olaydan önceki son üç güne bırakılmış olmasmı "şeffaflık" polıükasına aykı- n bulduğumu üzülerek söylemeliyim. Çünkü, ne geminin varuğı ne de bir gün gelip Türk boğazlanndan geçmek iste- yeceği, dünyada ve Türkiye'de bir sır- dı. Geminin iskeletinin insasma başlanan 1983 yılından bu yana, hele hele 1985'ten sonra Bau kaynaklan bu prog- ram konusunda epey yayın yapmıştı. Türk kamuoyunu daha erken aydınlat- mamadaki amaç casusluğu engellemek idi ise, bu da boşuna bir ama.çtı kanım- ca. Casuslann böyle tarihleri herkesten önce öğrenmeleri gerekmez mi? Türk kamuoyunun zamanında ve Sovyet bil- diriminde açıklandığı kadan ile bilgilen- diriimesi, ne Türkiye'nin ne de Sovyetler'in ulusal güvenliklerini tehli- keye sokardı. VVashington'un, Bonn'un, Londra'nın Paris'in, Roma'nın, Atina'- nın, Sofya'nın, vs'nin hiç kuskusuz ha- berleri olduğu bu bilgiyi daha erken du- yurmamak Türk vatandaşmuı bilgi edin- me hakkını temsil etmemek degil de nedir? Hukuki, siyasal ve askeri duruma ge- lince: Boğazlardan yabancı gemilerin ge- çişini düzenleyen Montrö Sözieşmesi'ne (1936) göre temel ilke, hem ticaret hem de savaş gemileri için geçiş ve seyrüse- fain serbestisidir. Fakat, bu ilkenin uy- lerindeki gemi yapım faaliyetleri, 1960 ve 1970'lerde deniz-hava kuvvetini de içerir programlara yönelmiştir. Işte o günden sonra hem NATO'da hem Türkiye'de bir huzursuzluk başla- mıştır. Çünkü, artık bir okyanus gücü olan Sovyetler Birliği uçak gemisi inşa- sına doğru ilerlemekteydi. Moskova ve Kiev sınıfı diye adlandınlan helikopter gemileri böylece gelişti ve Türk boğaz- lanndan geçti. Sovyetler Birliği, Kiev'i, "denizalbsavar knıvazör" diye tanun- layarak Montrö'ye uyumunu sağlayıp, Türkiye'yi rahatlatü. Teknik açıdan sorun "ucak gemisi" tanunında yatmaktadır. Bir gemi neye Olay, Sovyetler için iki açıdan önem taşıyor. Birincisi, Ukrayna'nın birlikten ayrılma olasıhğına karşı deniz- hava gücünü Kremlin'deki merkezi hükümetin elinde tutma isteğidir. İkincisi, Batı'nın üstün deniz gücüne karşı Sovyetler'in duyduğu endişenin silahsızlanma anlaşmaları ışığında daha da artmış olmasıdır. gulaıunasına bazı önemli lusıtlamalar getirilmiş; her şeyden önce Karadeniz'e kıyısı olan ulkelere ayncalıklar tanınır- ken, Karadeniz'e kıyısı olmayan ulkelere katı davranılmıştır. Montrö Sözleşmesi'nin son gelişme- Ier açısından getirmiş olduğu en önemli sınır, daha önce beUrttiğüniz gibi uçak gemilerinin geçişine koyduğu yasaktır. Fakat gerçek yasamda uygulama bu denU net ve kesin olmamıştır. Dünya si- yasal ve askeri dengelerindeki defome- ler duruma kacınılmaz olarak muğlak- lık getirmiştir. 1960'larda bir okyanus gücü olmaya karar verip, Amiral Gorş- kov'un emrinde bu yolda adımlar atan Sovyetler Birliği'nin Karadeniz tersane- göre "uçak gemisi" veya "ncak tasıyan gemi" olur? Montrö Sözieşmesi'ne gö- re, "Baslıca denizde uçak tasunak ve de- ni-wA* kuHanmak özere dizayn edilmiş ve uyarianmıs bir gemi uçak gemiskiir." Diğer bir deyişle başlıca misyonu hava- cıük olmahdır. Soğuk savaş döneminde hem Sovyetler Birliği hem Baü, geminin tammına ideolojik kaygılarla yaklaşmış ve arada kalan Türkiye, Sovyetler'in verdiği resmi geçerli saymıştu-. Kendisi- nin geminin içine girip teknik donanım ve öngörülen misyonlar açısından ne tür bir gemi olduğunu saptama olanağı her şeyden önce hukuken olmadığma göre iki taraftan birisinin verdiği tanımı ka- bul edecekti. Geminin sahibinin verdiği tanımın kabulü bir yerde kacınılmaz olu- yordu. Kuzn«tsov'un dunımu ise henüz açık- lık kazanmamıştu*. Gene Batı kaynak- larına göre Kuznetsov tüm teknik kons- truksiyonu ve silah özellikleri ile bir "ncak geınistdJBj' Sovyetler ise geminin havacılık misyonunu vurgulamaktan ka- çuur gözükmektedirler. Olay, iki neden- le Sovyetler Birliği için öneme sahiptir. Birincisi, Ukrayna'nın bağımsızlık ila- nı ile birlikten ayrılma olasıhğına karşı Sovyetler'in duyduğu endişenin silahsız- lanma andaşmalan ışığında daha da art- mış olmasıdır. Doğu-Batı askeri denge- sinde deniz gücünün kazandığ yeni önem, Knznetsov'un okyanuslara yöne- lik konumunu daha da belirginleştirmiş- tir. özetlersek, Kuznetsov olayı, değişen uluslararası güç yapısı nedeniyle Mont- rö Sözleşmesi'nin bazı maddelerinin ne denli eskimiş olduğunu yeniden aydın- latmıştır. Bugün soğuk savaş yıkılmış, Sovyetler Birliği yepyeni bir iç ve dış ko- numa gelmiştir. Sovyet askeri gücü ve bu arada Karadeniz'deki deniz gücü muhtemelen Rusya Federasyonu'na ge- çecektir. Yapımı devam etmekte olan 75 bin tonluk dev Uryanovsk'u yakında ge- çirmek isteyeceklerdir. Aynca, Karade- niz'e sahildar birkaç yeni devletin doğ- ması olasıdır. Bunlann kendi deniz güç- leri olacaktır. Karadeniz bölgesindeki si- yasal iktidar ve askeri güç, dağılımdaki bu denli derin değişiklikler karşısmda Montrö Sözleşmesi'nin 1936'daki yapı- sı ve manoğı ile devam etmesi sadece za- yıf bir olasıhk olarak belirmektedir. Di- leriz Türkiye bu yeni ortama yanıt ve- rebilecek göriişlerini geliştirmektedir. Ülkelerine dönemiyorlar Sovyet vatandaşlan 'havanın esiri'tstaabui Haber Servisi — Sovyetler Birliği'nden lstan- bul'a alış-veriş amacıyla gelen 600 Sovyet vatandaşı, havalar kötü gittiği için ulkesine geri dönemiyor. 10 gündür tstan- bul'da bulunduklannı ;»nlatan Sovyet vatandaşlan, "Para- mız yok. tçimizde bir çok ar- kadas bastalandı. Geri dönis için Moskova'dan yardım bekliyonu" dediler. Bu istek- lerini Moskova'ya duyurmak isteyen yaklaşık 60 kişi ise dün aksam saatlerinde Sovyetler Birliği'nin Îstanbul Başkonso- losluğu'na giderek yetkililer- den yardım istediler. Rosa Vitrof adlı turizm acentesinin getirdiği 600 Sov- yet vatandaşı, yaklaşık 10 gün- dür Salıpazan nhtımında ca- resiz bekliyor. Krimskaya Sfrela ve Golbaia Sfrda adlı iki katamaranla lstanbul'a ge- len çeşitli cumhuriyetlerden 600 Sovyet vatandaşım temsi- len yaklaşık 60 kişi ise dün 17.00 sıralannda Galatasa- ray'daki konsolosluğa yüril- dü. Sovyetler Birliği Konsolos- luğu önünde bekleyen Sovyet vatandaşlan, yetkiülerle gö- rüştükten sonra Moskova'ya teleks çekildiğini ve cevabını yann (bugun) alacakiannı söy- lediler. Daha sonra topluca ge- ri dönen Sovyet vatandaşlan adına konuşan Elen Sevotja- oova çok zor durumda olduk- lannı belinerek "Vi« gttremiz doldu. Panunız tükendi. En kötiisü açu ve bize yardım edecek kimse yok. Havalar kötü gittiği için gemüer geri döaemiyor. Konsoloslnktan celdlen telekse yanıt bekliyo- rnz. Getirse br başka yoDa ge- ri dönecegiz" şeklinde konuş- tu. Kalp Vakfı Okullarda sağlık taraması ÎSTANBUL (AA> — Turk Kalp Vakfı, Vakıf Haftası do- layısıyla ilkokullarda kalp ve damar sağlığı taraması başlat- tı. Vakıf, ilkokullarda bu öğ- retim döneminde, yaklaşık 10 bin çocuğu kalp ve damar sağ- lığı taramasından geçirmeyi hedefTiyor. Türk Kalp Vakfı, dün aralarında 30"u özürlü ol- mak üzere bin 800 öğrencinin eğitim gördüğü Sefaköy Sö- ğütlüçeşme Dr. îffet Onur tl- kokulu'nda kalp-damar sağlı- ğı taramasına, iki uzman dok- tor ve iki hemşire ile başladı. Günde 150 çocuğu sağlık ta- ramasından geçirmeyi hedefle- diklerini söyleyen Türk Kalp Vakfı MüteveUi Heyeti ve Yö- netim Kunılu Başkanı Çetin Yüdınmakın, bu yılın ilk sağ- lık taramasını, özürlü çocuk- lann bulunması nedeniyle Dr. Îffet Onur llkokulu'nda baş- lattıklannı belirtti. Yüdınmakın, dünyada insan sağlığını tehdit eden en büyük tehlikenin kalp ve damar has- talıklan olduğunu belirterek özellikle 6-12 yaş arası çocuk- lann hastalığa yakalanma risk- lerinin yuksekliğine dikkat çekti. Biigisayarda tez yazılır. Tel.: 350 54 16 ACIKAYBIMIZ Can dostumuz, çalışma arkadaşımız, S. BERNA GÖÇBAyı yaşamının en güzel döneminde beklenmedik bir şekilde kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Başarı ve sevgi dolu kısa yaşamında, birlikte çalıştığımız günleri unutmayacağız. Ruhun şad olsun. SERMAYE PÎYASASIKURULU DENETLEME DAİRESİ Multipl Skleroz (MS) hastalığı ile yaşam bir savaştır. Bize katılın. P.K. 134 34432 Sirkeci Îstanbul Destek ve yardunlanruz için Hsp. No: 30440-503522 Sirkeci-İST. Atatürk Havalimanı apron giriş kartı, Ercan Havalimanı apron gjri$ kaıtı, 1554 seri nolu Türkiye Sivil Havacılık Lisansı, T-R-B 943-283 seri nolu pasaportumu ve nüfus cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. SERMET TEZOL TRABZON ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ 1991/275 Davacı Müzeyyen Kabaklı vekili Avukat Hakan Yıldınm tarafın- dan davalı ömer Kabaklı aleyhine açılan Boşanma davasının yapı- lan duruşması sırasında verilen ara kararı gereğince, tebbgata yarar açık adresi tespit edilemeyen davalı Ömer Kabaklı'ya ilanen tebligal yapılmasına karar verildiğinden; Kadıköy/lstanbul-Moda Ocakba$ı, Bomonti-Moda adresinde ika- met ettiği bildirilen ve yapüan tum araştırmalara rağmen teblıgata yarar açık adresi tespit edilemeyen davalı Ömer Kabakh'ya tebligat ytrine geçerli olmak ttzere dunısma günu olan 18.12.1991 Çarşam- ba günü saat 09.00'da mahkememiz duruşma salonunda hazır bu- lunmadığı veya kendisıni bir vekille temsil ettirmediği takdirde yok- luğunda karar vcrileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 50631 MİÇOKLÛP Çocuğunuz sosyal, kültürel etkinliklere katılamıyor, okul öncesi eğitimi evde almak istiyor ya da ilkokul derslerinde yardımcı anyorsa Miço'yu arayın. Gece-gündüz çocuk bakımı ile de hizmetınızdeyiz. 161 50 31-158 73 01 VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Değerli arkadaşımız, kurulumuz meslek personeli SAbİYE BERNA GÖÇBAY1.12.1991 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 3.12.1991 salı günü (bugün) Üsküdar Doğancılar Camii'nde kılınacak ikindi namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Merhumeye Tanrı'dan rahmet, ailesine, yakınlarına ve mesai arkadaşlarına sabır ve başsağlığı dileriz. SERMAYE PİYASASI KURULU İLAN BAKIRKÖY 2. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1986/683 Davacı Mümin Avcı mirasçüan vekili tarafından davalılar Abdul- lah Koçer ve Harun Koçer aleyhlerine açılan trafik kazasından do- ğan tazminat davasının yapüan duruşmasında: Davalılar Abdullah Koçer ve Harun Koçer'ın Şükran Çifthgi So- kak No: 34/8 Avcılar olarak gösterilen adreslerine davacılar vekili- nin yenileme dilekçesi ve davetiye ile duruşma günü tebliğ edilemediğinden duruşmanın bırakıldığı 13.2.1992 günü saat 10.35'te mahkememizde bizzat hazır bulunmamz veya kendinizı bir vekille tem- sil ettirmeniz aksi takdirde hakkınızda HUMK.'mn 398 ve müteakip maddeleri hükumleri gereğince dunısmaya gıyabınızda karar verile- ceği ilan olunur. Basın: 16916 İSTANBUL 10. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ Esas No: 1991/773 Karar No: 1991/1138 Sanık: Mehmet Düremez, Mustafa ve Nazife'den olma, 1962 D.lu, tst. Fatih nüfusuna kayıtlı ve Musi Milliye Cad. Akarca Apt. No: 39/1 Kocamustafapasa Ist. Yukanda açık kimliği ve adresi gösterilen sanık Mehmet Düremez'- in, mahkememizin 18.10.1991 tarihve 1991/773 esas, 1991/1138 karar sayıü Uamı ile 213 sayüı V.U.K.'nun 344/1, 358, 360. maddeleri ge- reğince 3.375.000 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına, 1 ay sü- re ile ticaret, sanat ve meslek icrasından mahrumiyetine, 647 sayılı yasanın 6'ncı maddesi gereğince cezasımn ertelenmesıne, 12.000 TL yargüama gidcrinin sanıktan alınmasına, aynca masrafı hükümlü- den sonradaıı tahsil edilmek üzere keyfiyetin gazete ile ilanına karar verildi. Keyfıyej üanen tebliğ olunur. 26.11.1991 Basın: 45369 TEŞEKKÜR Safrakesesi ameliyatımı başarı ile gerçekleştiren Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Haştanesi doktorlanndan, Sayın Opr. Dr. METlN ERTEM, Sayın Opr. Dr. SAIİH PEKMEZCİ, Sayın Opr. Dr. ARİF TÜRMEN, Ane»tezi Dr. OYA YILMAZ ve Ameliyat Hemşiresi ZEIİHA KAHRAMAlVa Teşekkür ederim. NEJLAŞAHİN O K M Bu Filnü İzJeyin, Çünkü Sizi Anlatıyor. ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI Yön: Lino Brocka OKM 158 69 87 İstek ûzerlne 13.00-15 30-18.00-20.30 Cuma'ya kadar Speakers of American English for futher information please caU ıu: 349 59 38 ÖZGÜRLEŞME EYLEMİ: KÖY ENSTÎTÜLERİ Mehmet Başaran 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbul ödemeU gönderilmez. MEKTÜPLARLA KÖY ENSTİTÜSÜ YILLARI l.Hakkı Tonguç 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbut Ödemeti gönderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle