Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ALIK 1991 HABERLERİN DEVAMI
CUMHURİYET/19
AN AYASÂİÎÂHKİMESİ BAŞKÂNTYIJ^
D1ND
SRCEKft 1. Sayfada)
i baskısım tamamlamı$.
ı askeri yönetim tarafm-
•saklanıyor ve yeniden da-
hyor hakkında.
iversite ve kitap yasağı...
ap yasağı zaten çağdışı bir
<ır; demokrasiye aykındır.
na hele üniversite ile kitap
lınm yan yana gelebilmesı
ç verici değil mi?
stelik bu yasak bugün de
'ınlmış değil.
luhabınmiz Hakan Aygun,
K Başkanı Prof. thsan Doğ-
tacı'dan bu konuda şu yanı-
tlmış:
'Biz YÖK olarak tek bir ki-
) yasaklamadık. Bizim üzeri-
zâeki kuruluşlann talimatla-
olmuştur. Bizım yaptığımız
ostane' göreviydi. Gelen emir-
ri üniversitelere ileürdik."
Sayın Doğramaa'mn yalnız
u sözleri bile 12 Eylül'ün ve
r
ÖK düzeninin, üniversite kav-
nmıyla nasıl taban tabana zıt
üduğunu sergiliyor.
Server Tanilli'nin bugün bi-
rinci sayfamızda yer alan yazi-
sında şu satırlar ilginç:
"1978 yılmda mahkeme kara-
nyla aklanmı$ olan eser hakkın-
da yeniden dava açtldı ve ne hik-
metse on yü boyunca bir türlü
sonuçlanamadu Kitap bir yasak
çemberi içine alındı ve okuyu-
culanndan kopanldı. 12 Eylül
rejiminin binbir ayıbı arasmda
bu da var. Bu arada ben de de-
ğiştim elbette. Kitaptaki kimi
düşüncelerle bugün savundukla-
nm arasmda farkhlıklar var.
1980'den bu yana yayınlanmı iz-
lemiş olan bir okuyucu, onları
da görmekte güçlük çekmeye-
cektir"
Evet, dünya dönüyor.
Herhalde YÖK düzeni de ar-
tık değişecektir. Ülkemizin bil-
gi çağım yakalayabtimesi için bu
olmazsa olmaz bir koşuldur. Ya-
sak sözcüğünün duyulmadığu
araştırma ve bilimsel çalışmaya
dayalı, özerk ve demokratik bir
ünbrersite düzeni kurmaya mah-
kûmdur Türkiye,
* * *
Balı'ya
kucakaçtı
ANKARA ^Cumhuriyet Bu- döv diyecegim. Bu bir aptalhk-
rosu) — Anayasa Mahkemesi ür, bağnazlıktır" diye konuştu.
Başkanı Yekta Güngör Özden, Demokraside "üeriye gidebfl-
dün "Anayasa ve Demokrasi" mek" için bazı kısıthüklar ol-
konusunda verdigi konferansta, ması gerektiğini, demokrasi kül-
"Sadece kendi düşüncelerimi türünün bir disipünle birlikte
açıklayacagım. Türkiye'de de- yaşayacağını ifade eden özden,
mokrasiyi teokrasi haline dö- Anayasa'mn siyasi iktidarlan
ahlak sınırlan içinde tutmaya
yaradığım belirtti. Yekta Gün-
gör özden, Türkiye'nin aydın-
hktan karanlıga uzun süren bir
en gövenli sistem
Almanyrfyla Kürt sıkıntısı
nüşturmeye çalisaniar vardır"
dedi.
ODTÜ MühendisükFakülte-
si'nde düzenlenen ve ODTÜ'lü
ögrenci ve ögTetim üyelerinin
büyük Ugi gösterdiği konferans-
ta özden, "Kız öfcrencüerin
inançlan gerefci başlanm örtme-
terine karsj otanadifcııu" belirte-
rek "Başörtüye bir siyasal slm-
ge oldugu zaman karşıyu. Yok-
sa isteyen ıstedigini örtsun. Kul-
lanma amacnu dikkate almak
gerekir" diye konuştu.
Türk toplumunun uzun yıllar
teokrasinin aasım
savaş sonrasında ulaşabüdigini
belirterek "İsteyen karanhfcın
sarkısuu dinksin. MecUste ço-
|unlu|a sa^lasn. Ama Anaya-
sa defciştirilemeyecek unsurian
kaydetmiştir. Anayasanın getir-
digi baa kısıtiamalar çefişki ota-
rak göriUmemeUdir" dedi.
Bir toplumun yaşayabilmesi
için yönetilmesi gerekü|ini, yö-
netimde ise en sağlıklı, mutlu,
güvenli sistemin demokrasi ol-
duğunu da ifade eden özden,
"Demokrasi birbirine kaüanma
rejimidir. Daha iyi bir yönetim
için urtışma ve saptama rtjimi-
dir. Şunlan yaparsak biz daha
güçlü, hazuriu oluruz demek-
Ür" diye konuştu.
Anayasa büincinin toplumda
tam yerleşmedigini, Anayasa
Mahkemesi'ni bilmeyen profe-
sörler, Anayasa Mahkemesi
Başkanı'nın nasü seçüdiğini bil-
meyen ağır cezayargıçlan, pro-
tokoldeki yerirü bilmeyen ba-
kanlar bulundugunu da beürten
özden şunlan söyledi:
"Medisteo dilini anlamadığı-
nuz yasalar çduyor. Oyle ki ip-
tal karan verdiğbn zaman ken-
di adıma sdanü doyuyoram.
MiBetvekilkruniz de Kayseri'ye
liman ister gbi, araştınnadan
teklifler hazntayoriar. Oysa hu-
kuknn somvâaşabflme» için ya-
sa tekliflertni» bir araşünnadan
sonra, tophun gerçeklerine uy-
gun, gereksnimleri karşdayacak
nitettkte hazurlanması lazun."
özden, yeni TBMM'ye "hu-
kuka aykın yasalan ve sonra da
Anayasa'yı halkın istediği bi-
çimde defciştirme" çagmında
bulundu. Ozden, "Ba anayasa
hukuka aykın. Hukuka aykın
yasa da bu anayasaya uygun
olııyor" dedi.
(Baparafı l. Sayfada)
çesi görüşülmeden önce mecli-
sin "bütçe komisyonu" Türki-
ye yardımını ele almışü. Bütçe
komisyonundaki sosyal demok-
rat muletvekilleri, askeri yardı-
muı 25 milyon markhk bölumü-
nün "Knrtlere baskı" gerekçe-
siyle kesilmesini önerdiler. öne-
ri komisyonda kabul edüdi ve
parlamentoya "tavsiye karan"
olarak UetUdi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı
özden, "Demokrasi içinde bas-
kıcı olmamakla birtikte teokra-
siye hoşgörüyle bakümaz. De-
mokrasi kendi kendini korayan
bir sistem olmakdır. Ama tabii
ki baskı kurmadan iknayla ken-
dini koruyabihr, kurtarabilir.
Özguriükler din devletinin ya-
rartannın, zaraıiannın tartışıl-
masuu büimsel düzeyde gunde-
me getirebilir. Ama demokratik
düzen içinde din devleti karma
çabalanna demokratik hoşgö-
rüyle bakamam. Ben elimi ko-
lumu ba|layacağım, gel beni
(Baştarafı 1. Sayfada)
letvekillerinin alacaklan odenek
ve yolluklann anayasanın 86.
maddesi ve 3671 sayılı yasayla
duzenlendiğini anımsattı. Bu
düzenlemenin milletvekülerinin
üç ayhklannın peşin olarak öde-
nebilmesine olanak tanıdığım
beürten Cindoruk, 18. dönem
mületvekillerinden tekrar seçile-
meyenlerin peşin aldıklan üç ay-
lık odenek ve yolluklann geri
ahnmasının yasal dayanağj ol-
madığını kaydetti. Yeniden seçi-
len milletvekülerinin aynı döne-
min odenek ve yoüuğunu yeni-
den almasının yasal olmadıgını
belirten Cindoruk, "Mukerrer
tediyenin haksız mal edinme ni-
teliginde olduğu için geri veril-
mesi gerektiğini" açıkladı.
Yeniden seçilen 25'i SHP'li,
57'si ANAP'U olmak üzere 82
müktveküınin aldıklan 54'er
milyon lirayı döırt taksitte geri
odemeleri kolaylığıru da sagla-
yan Cindoruk, açıklamasında şu
göruşlere yer verdi:
"tstihkaklar aylık ödense idi,
bir anlaşmazlık da söz konusu
olmayacaktı. Zira 18. dönem sa-
ym milktvekiBen, seçimlerin ya-
pıldıgı ekim ayı sonuna kadar
odenek ve yoUuklannıalnus bu-
lunacaklardı.
Hizmetin yapıiması karşrtıgı
iki misJi ayhk odenek ahnması
nasafet kuraHanna da anayasa-
MarxSBP'yiböldü
koyduğu üst snır da bu uygula-
ma sonucu aşılmış olacaktır.
Hazine'den aylık, odenek ve
yolluk alan tiim yurttaşlann ay-
nı hizmete çifte istihkak alma-
sına yasalar o\anak vennemek-
tedir."
(Baştarafı 1. Sayfada)
yana oldugunu büdirdi. Bunun
üzerineTBKPeskiyoneticisi Zül-
İü Diclelive ErdalTalu ile arka-
daşlan, bu kimli|in "daralücı"
etki yapüğmı, Marksist kimliğin
öne çıkanlmasınaveparti kimli-
ği olarak korunmasına karşı ol-
duklarını belirttüer.
Daha sonra SBP Genel Baş-
kan yardımcıîanndan eski mil-
letvekili Kemal Anadol ile Ne-
dim Tarhan, MYK uyesi eski
milletveküi Kamil Ateşogullan
ve Genel Yönetim Kurulu uyesi
Hüsnü Okçuoglu "yeni yoneti-
min oluşmas.na olanak
taıumak" amacıyla bu görevle-
rinden istifa ettüer.
Bu gelişmelerin ardından Ge-
nel Yönetim Kurulu üyelerinden
Erdal Tal«, Zülfü Dicleli, Erol
Kmlelma. Enver Sezgin, Veh
Gürcan, Yusuî Uzun, Yusuf
Işık, Necati Demirel, Munir
Dercin ve Suat Aksak da parti-
nin kuruluşundaki "Marksist"
kimli|inin sürdürülmesine kar-
şı olduklan için görevlerinden
çeküdjklerini açıkladılar.
SBP üyeliginden istifa etme-
diklerini açıklayan TBKP kö-
kenli Zülfü Dicleli, Türkiye"de,
sosyalisüerle sosyal demokratla-
rın yakınlasmasma gereksinim
oldugunu belirteTek partinin
yalruzca *Marksizın''e baglı ola-
mayacagıru söyledi. Dicleli, ken-
di görüşlerinin, "Türkiye'de ço-
gulcu teorik bir yaklaşımm" be-
nimsenmesi oldugunu ıfade ede-
rek "Geleneksel Marksist parti-
ye yeteni diyorlar. Biz de bu tez-
lerini kanıtlamak için onlara fır-
sat taurnayı do^nı bulduk" diye
konuştu.
Kayakcılar slaloma Erci
(Baftarafı 1. Sayfada)
Solienitsin çeşiüi gazetelerde
yayımlanıp geniş biçimde tartı-
şılan yazısında Sovyet lmpara-
torluğu'nun dağjlma sürecinde
geride kalan Rus halkına moral
vermeye, yeni bir "etik temel"
Voırmaya çalışıyoTdu. DeMgJ%.ı-
saca şuydu: Kafkas ve Orta As-
ya cumhuriyetleri aynlabilir,
büyük bir kayıp degjldir, Baltık
zaten Avrupa'ya aitür. Rusya,
elinde kalanlarla yeniden Avru-
pa uygarlık düzeyini yakalaya-
cak birikime sahiptir...
Gorbaçov, Soljenitsin'in bu
yansını "Sovyetier'i dağıtmaya
prim vertyor" diye eleştirmişti.
Ama aradan geçen iki yıl Solje-
nitsin'in öngörulü davrandığını
ortaya koydu...
Şimdi iş, Rus roman gelene-
gınin son ustalarından birinin
hüzünle aktardıgı noktaya "iki
kız kardeşin", Rusya ile Ukray-
na'nın aynlma noktasına gelip
dayannuş buhınuyor. Pazar gü-
nü yapüan referandumda Uk-
rayna halkı ezici bir çoğunluk-
la "batunsızMga evet" dedi. Ne-
dir bunun anlarru? Yıllardır
Ruslarla iki kız kardeş gibi ay-
nı evde yaşayan Ukraynalılar,
şimdi neden böyle bir "kaçıs"
psikozuna girdiler?
Bunun temeli "Avrupahlaş-
ntak v* kalkınmak yönunde tuz-
h davranma istegi"dir. San-
mavi bayraklan ile son 5 sene-
dir Moskova sokaklannı hayli
arşınlayan Ukrayna Bağjmsızhk
Hareketi, 50 milyonluk ülkele-
rinin kendi ayaklan üzerinde
durdugu takdirde Avrupa'ya
doğru daha rahat yüruyebüece-
gini savunuyor.
Sovyetler'in buğday ambarı
olan Ukrayna, madenleri ve sa-
nayisi ile "ba|unsız bir ülke"
statüsü kazanırsa ABD ve Av-
rupa ileticaretyapma ve yaban-
cı sennaye çekme açısından di-
ğer Sovyet cumhuriyetlerinden
dahaşansh. Üstelik Ukraynah-
lar, Vendilerini daha "Batüı",
RusUn daha " Asyah" görüyor-
lar.
Rvsya'mn "hantal" birtiği
içinde kalmanm kendilerine
ayakbağı olacağmı düşünüyor-
lar.
UVrayna'run bagjmsıziık iste-
mi, Husya için agır bir psikolo-
iik darbedir. Tam çözülme ve
"heıtesin başımn çaresine bak-
ması" havasım güçlendirecektir.
C1A mn öngördüğü gibi Ukray-
na' ruı aynlma istemi ile Gorba-
çov'ın başkanhktan çekilmesi
arasndabir zamanlama bağlan-
tısı da oluşabilir. Gorbaçov,
"So*yetler'i dağıtan lider" ol-
ma laderine doğru yavaş yavaş
ilerlyor.
Tirkiye açısından ise bağım-
sız bir Ukrayna, Karadeniz
Ekooomik Topluluğu'na dönük
yenipoütik ve ekonomik hesap-
lanı Kınm Tatar TürkleTİ ile
ilişkler alanmda yeni bir döne-
minbaşlangıa demektir. Türki-
ye .9. yüzyılda donup kalmış
degşik tarihi ve kültürel bağlar-
la ymiden 'tanışmaya' hazır ol-
maidır.
Haber Merkezi — Türkiye^
nin önemli kış turizm merkez-
lerinde kar sevinci yaşanıyor.
Kar kahnhgı Uludağ'da 43, Pa-
landöken ve Erciyes'te 60 santi-
metreye ulaşti. Erciyes'te yeni
kayak sezonu açıldı.
Son bir haftadır yüksek ke-
simkrde süren kar yagışı turizm-
cileri sevindirdi. Önemli turizm
merkezlerinden Erciyes Dağj'nın
2200 metre yuksekliğindeki Te-
kir Yaylası'nda bulunan kayak
pistlerindeki kar kahnhgı 50
sanümetrcye ulaşu. Kayak sezo-
nun açıldıgı Tekir Yaylası tesis-
leri kayakseverlerin akınma uğ-
radı.
Uludağ'da önceki gün başla-
van kar yagışı sonucu kar kalm-
Uğx 43 santimetreye yükseldi, ha-
va sıcakhgı da eksi 7 dereceye
düştü. Uludağ'da bulunan otel-
lerde "turizm sevinci" yaşanma-
ya başlandı. Doluluk oranının
yuzde 70*lere ulaştı|ı, yılbaşı re-
zervasyonlannın da dolmakta
olduğu büdirüdi.
Güney Marmara Turistik
OtelcUer ve tşletmeciler Birligi
Başkanı Ferruh Ulukardeşler,
taksitle satış jtampanyasının bu
yıl da sürdurüleceğini söyledi.
Ulukardeşler, "Uradag, hep sos-
yete nerkezi olarak buinirdi, bu
imajı yıkmak ve Uludag'ı halka
açmak istiyonız" dedi.
öteki turizm merkezlerinde
de "ka^la birtikte yoğun bir ha-
reketlilik başladı. 3 gttndür sü-
ren kar yağışı sonucu Abant'a
yönelik turizm hareketiüiği art-
tı. Otellerin doluluk oranının
Bonn Büyukelçimiz Ou«r
Öymen, kararın kesinleşmesini
önlemek amacı ile girişimlerde
bulundu. Almanya'daki konso-
loslar, bütçe komisyonundaki
milletvekillerini evlerinden ara-
yarak Türkiye'deki hükümet
değişikliğini ve yeni hükûmetin
demokrasi ve insan haklan yö-
nünde atacağı adımlan açıkla-
dılar. Alman hükümet partisi
CDU'lu milletveknleri, "bilme-
dikleri konularda
aydınlatndıklan" için konsolos-
lara teşekkür ederken SPD'li
muletvekilleri konsoloslar tara-
fmdan aranmalanna çok sert
tepki gösterdiler "tüşkflerin sa-
dece büyükelçttik uzerinden ku-
rulması gerekügi" geTekçesi öne
suruldu ve konsoloslann millet-
vekillerini "evlerinden rahatsu
etmelerl" buyükelçi nezdinde
protesto edildi.
SPD'li muletvekilleri karar
değiştirmeyince Alman Parla-
mentosu, butçe komisyonunun
"tavsiye karan"na uyarak
Türkiye'ye askeri yardımm 25
milyon markhk bölümünü askı-
;
ya aldı.
25 milyon mark çok büyük
bir meblağ olmamasına karşm
karar sembolik açıdan büyük
önem tasıyor. Türkiye'de yeni
hükûmetin, programmı uygula-
maya koyması beklenmeden
"cezalandırriması" iki ülke ara-
smdaki ilişkileri gerginleştirdi.
SHP Genel Başkanı Erdal
tnönü, "kardeş parti" SPD'rûn
Genel Başkanı BJörn Eag-
holm'e yolladığı 21.11.1991 ta-
rihli mektupta, yeni hükûmetin
geniş çaph refonnlara girişme-
ye kararh oldugunu belirterek
şöyle diyordu:
"Bazı Alman siyasi sahsiyet-
lerinin son zamanlarda ölkemiz-
deki insan haklan alanında gi-
rişügimiz büyük relorm hamlesi
kakkında yeterince bilgi sabibi
olmadan yaptıklan kuvvetli
desürileri uıuntü ile izlemekte-
yiz."
Inönü bu sözleriyle, mektubu
yolladığı SPD Genel Başkanı
Engholm'ün son haftalarda
Türkiye'ye yönelttigi agu suçla-
malan ima etti. SPD Başkanı
Engholm, Bonn'da ve Paris'te
verdiği çeşitli demeçlerde "N A-
TO ortagı Türkiye'nin insan
haklanu süreVU çifııedigini"
söyleyerek "Tftrldye'ye mali
yardımm gözden gecirümesi"
talebinde bulunmuştu. Eng-
holm, Aknanya'ya goç eden kit-
le içinde Türkiye'den gelenlerin
üçüncü sırada yer aldığmı vur-
gulayarak, Ankara'ya iltica ne-
denlerini ortadan kaldınnası
için siyasi ve ekonomik baskı
yapılmasını savunuyor.
lnönü mektubunda, 25 mil-
yon markhk yardımvn askıya
ahnmasma değinerek şöyle dedi:
"Alman Parlamentosu'nca
Türkiye üzerinde baskı aracı
olarak kuHanAabUeceg zefaabıy-
la başvurulan ve Türk-Alman
Uiskueri tarihlnde askeri yöne-
tim dönemlerinde bile benzeri
görülmeyen bu girişimin gele-
neksel dostluk ilişkilerimize za-
rar verebilecegini ve bunun Ue-
ride onanlmasının büyük güç-
lükkr arz edebilecegiıu ifade et-
mek isterim."
çemberi
(Baflarafı 1. Sayfada)
ledursun- tavsiye büe edüemeye-
ceğine ilişkin bir karar verdi.
Dahası, 1978 vüında mahkeme
karan üe aklanmış olan eser
hakkında yeniden dava açüdı ve
ne hikmetse, on yü boyunca bir
türlü sonuçlanamadı. özetle,
kitap bir yasak çemberi içine
alındı ve okuyuculanndan ko-
panldı.
12 Eylül rejimirûn bin bir ayı-
bı arasmda bu da var. Şimdi ye-
ni bir girişimde bulunma gereği
ortaya çıktı: Yanm yamalak af-
fın arkasından gidip, kitabı ya-
yunlamam önerildi değişik çev-
releTden; öne sürülen gerekcele-
re bakıp ister istemez uymak zo-
runda kaldım. Ancak okuyucu-
KiUp 10 yü önceki haliyle çıkı-
yor; onu, yenibaştan ele alacak
zamanım yoktu; kalemimden
kaçnuş bir iki yanhşı düzeltmek-
le yetindim sadece. Oysa şu 10
yü içinde, dünyada ve Türkiye'-
de pek büyük degisiklikkr oldu.
Okuyucular, bu değjşikuklerin
-bir bakuna- güncelligı içinde
yasadıklanndan onlardan nasıl
olsa haberdardırlar. Sonra kita-
bm bir temel kültür kitabı olma-
sı, aradaki bu boşlugun bir öl-
çüde doldurulmasmda yardım-
cı olacaktır kamsındayım, bir
söyleyeceğim de şu: Bu arada
ben de degiştim elbene. Kitap-
taki kimi düşüncelerle bugün sa-
vunduklanm arasuıda farklıhk-
lar var. 1980'den bu yana yayuv
lanmı izlemiş bir okuyucu, on-
lan da görmekte güçlttk çekme-
yecektir.
Bu kitabı hep arayarak yaza-
nnı hem onurlandırmış hem de
yüreklendirmiş olan okuyucula-
nnun, özeüikle de gençlerin
önüne yeniden çıkmanm, daha
dogrusu onlara kavuşmamn an-
latıhnaz mutluluğu içindeyim.
H A.vnt
SilaS
olarak ölçüldü. Kartalkaya'da
ise turizm sezonu henüz açüma-
dı.
Ancak bir haftadır süren kar
yağışı sonucu kar kahnhgı 50
i kd ükldi
nnı, kayak sezonunu hafta so-
nunda açacaklannı bildirdüer.
Erzurum Palandöken kayak
tesislerindeki kar kahnuğı ise 60
santimetreyi aştı. Bu bölgede de
k - Ka>seri'nin yüksek kesimlerinde son günlerde gorulen yogun kar ya|ışı sonucunda Erciyes'te kayak seıonu
2 bin inetre yüksekligindeki Tekir Yaylas.'nda bulunan kay^k pistierinde kar kal.nl.gi 50 sanüme ulaşü.
Kartalkaya Oteü yetkiüleri, bü- kayak merkezi Sahkent'e ise ük
tün hazırlıklannı tamamladıkla- kar geçen cuma günü dtiştü. Kar
kahnhğmın henüz 2-3 santimet-
re düzeyiude bulunduğu büdiri-
liyor.
Bu arada yoğun kar yağışı
yurdun büyuk bölümünde etküi
Uygarlık korkusu
vafiısı sonucu ıcar K.aunugi JV sauuun.uv,ı»)i.. »» w , ~ » — j - .
santimetreye kadar yükseldi. hazuhklar sürüyor. Antalya'mn olmaya başladı. Ankara, Van,
a£5Kde etkili olan kar yağışı, birçok
köy yolunun kapanmasma ne-
den oldu. Şehirlerarası ulaşım
da bu bölgelerde güçlukle sağ-
lanabiliyor.
Arkeoloji profesörüntin acı ölümü
(Baftarafı 1. Sayfada) ki koltukta da ayak izi olduğu
tamyı, fakülte yönetimine "kalp görüldü. Doktorlann verdiği ilk
kriri beurtikri göriüdügü" şek- bilgüere göre, kalp krizı geçuren
tindebüdirdüer. Süistreli'nin ce- kişiler yoğun bır bıçunde oksı-
sedihastanemorgunakaldınhr- jen eksikliği duyarlar. Bu ne-
ken, fakültedeki odası da olay denle SUistreli'run, pencereyı
yerine gelen Cumhuriyet Sava- açarak; hava almak üzere dışa-
sı gözetiminde açüdı. Odadaki n sarktığı, bu sırada da denge-
masanın üzerinde, Ankara Tıp
Fakültesi Psikiyatri Ana Büim
Dah Başkanhğı'nca SUistTeli
hakkında düzenlenmiş bir rapor
ile son dersine ilişkin yoklama
fışi bulundu. Aynca, Süistreü'-
rün düştüğü pencererün altında-
sini yiürerek düştüğü samhyor.
Arık, masamn üzerindeki 11
Kasım 1991 tarihli rapor ile Si-
listreli'nin bir süredir psikiyat-
ri tedavisi gördüğünün anlaşıl-
dığını söyledi. Süistreli'ye "ek-
sitasyom reaksiyoDa" tanısıyla
15 gün istirahat verildiğini, an-
cak Süistreli'nin bunu kendile-
rine üetmediğjni kaydeden Ank,
"Ben kendisini bir süredir gör-
memiştim. Ama arkadaşlan,
kendisinin bir hafta 10 gündür
keyifsiz oldugunu, süreku baş
agna çekügini, tansiyonunun
oldukça yüksek oldugunu söy-
ledfler. Dün ögk yemegi sırasm-
da da bu rahatsızlıklanndan
yakınmış" dedi.
Ank, olaya savcıhğın el koy-
duğunu, aynca Silistreli'ye
otopsi y apılacagını ve ölüm ne-
deninin otopsi sonucu kesin ola-
rak ortaya çıkacağmı da söyle-
di. Ank, fakültede bugün yapı-
lacak "eski eser kayakçıl.g." pa-
neli öncesinde de Silistreü için
saygı duruşunda bulunulacağı-
nı kaydetti.
DTCF'de Arkeoloji ve Sanat
Tarihi Bölümü Prehistorya ve
ön Asya Arkeolojisi ana bilim
dahnda görev yapan Süistreli,
Niğde üi sınırlan içinde yer alan
kalkolitik ve neolitik cağlara ait
ilginç buluntular veren Köşk
Höyük kaalannı gerçekleş.tir-
mişti.
Lise öğretmeni Seçfl SflistreU
ile evli olan Silistreh, iki çocuk
babasıydı.
51 yaşındaki Süistreli'nin ki-
raası ODTU öğretim üyelerin-
den Uğur Polat. ev sahibi Süist-
n& Ue çok ender görüştüğünû,
ancak kendisinde herhangi bir
rahatsızlık olduğu şeklinde bir
gözleminin bulunmadığını söy-
ledi. Polat, "Biraz gerginügi
vardı, bunu gözkmisuJin, baska
da bir şey haUrlamıyorum" de-
di.
Galeri • Atölyo
V 132 «4 26 • 130 21 87
•EROTÎCA"
Karma Reıım ve H«yWel
Sergisi
2 Aralık-30 Aralık
Koray Anş
Mehmel Gttlervûz
Ergin Inan
Kemal Iskender
Ö2er Kabas
Erol Kınab
Komet
Dogan Paksoy
ömer Uuç
Burhan Uygnr
REMZİİREH
Mudolu Kadtn Bışlıklan
Opac> W H*m T.kMm 149 91 02
L
^AEH^/VET
PESEN
Resim Scrgisi
U/KAS1NV/1991
U/ARAUK/1991
Mkrio CmidKi 2Mım ttakı 81300 tomkul
D06U RHROOLU
AŞİRET KlUMltRl
VE EL BECtRlLERl
SERGİSİ
2 Hrjlık-21 ftralık'91
oanya Snftkk Sok 43.16
Opmt I» H«™ Taknm 149 33 02
ÂMIMVÂRIMCA
Resim Sergisi
MM MUIVUJjrn
RAMKO
SANAT MERKEZt
BAHAR
KOCA^r^AN
6 Aralık-30 Arolık 91
AhyeSolc fuva Ap«. No: Vi
»1S3«
CANÖZ
(özcan Ervardar)
Resim Sergisi
mT A K I C A L £ R I S
Vapur İAMMİ Sok No i
Qrt«K6yT»t 159 t9 11
rioai
saıuıt ^alerisi
GÜNER
ENER
Resim Sergısı
28 Kasım-H AraUk
VıUkonaty C«d )
-148 41 S4
GALERİ
Huırav G*r*d* Cod. 10O/B
TÜRK KÜIiTÜRÜNE Hİ2MET VAKFININ
CAFERAĞA MEDRESESİNDE
EL SANATliRRI • HALK OYTJNLARI
KURS KAYTTliARl BAİŞLAM15TIR
Hat-Tezhıp-Minyatur-Ebnı-Resım
Kumiş Desenleme-Porselen SüsJeme
Cam Swsleme-Den Elışten-Vıtny
Seramık-Halı-KıSm-Osmaniıca
Tekstıl Tasanm
S13 18 43 • 527 31 44
M u k a d d e r K ı r m ı z ı
ResimSergsi
4 2
tt Yonca
Modem Sanat
lriâ
VaUtonagı Caddea No U7*2Nışantaşı lstanbul Tfel 13-0
î 24ABİıKl99\.UX 18OC
ıPaıafgürkndısında1
isddalcaddesıMi
Tö 152 16^8
Resim Sergjsi
MUSTAFAPİLEVNEL1
\\ Kİ G .U U 1 S I
galeri • atölye
132 64 26 • 130 21 87
Bildiklerinizi kul»anacaksan»z BEST
TCDD'den aldıfcırmz banliyö
kartımiii kaybettik.
Hükümsuıdür.
ALPER TÜYSÜZ
SERKAN TÜYSÜZ
(Boştarafı 1. Sayfada)
iptal edilmeyen genelgenin hâ-
lâ yurürlükte olduğu kaydedili-
yor. 10 yıllık bir aradan sonra
geçen ay 6. baskısı yapılan ki-
tabın yazan Server Tanilli, ya-
sağın sürrnesini, "Demokrasi-
nin ve YÖK'ün ayıbı" olarak
niteliyor. "Bu yasak
kalkmal.d.r" diye konuşan Ta-
nilli, "Benim kitab.m hakkın-
daki karann bildi(çim kadany-
la eş. benzeri yok. Ama 12 Ey-
lül döneminde praükte yasakla-
nan, kutuphanelere sokulmayan
çok kitap oldu. Bunlar hakkın-
daki uygulamadaki yasaklama-
nın kaldınlmas. şart" diyor.
MGK'nın karan ve YOK'ün
talimatıyla, üniverske kütüpha-
nelerinden "ayTklanan" kitap
sayısı tam olarak büinmiyor.
Genelgedeki imzanın sahibi
Prof. Ozgüç, "Böyle bir ikinci
geneige oldugunu sanmadıgını"
belirtiliyot. "Yapabileceğimiz bir
şey yoktu. YÖK olarak bizim
yapuğımız noterükten başka bir
şey degildi" diyor ve ekliyor:
"Bu tür yasaklann artık ol-
maması lazım. Dogrusu bikmi-
yorum, o dönem başka kitapla-
nn da yasaklanıp yasaklanma-
dıftııu. Olsa bile yasak emri
YOK'ten gjünemiştir. Universi-
teterin kendi tasamıflan olabi-
Ur. Hinizdeki belgeyi de ne la-
tnan imzaladıgımı anımsamıyo-
rum."
YÖK Başkanı Prof. DT. UI-
san Dogramac. ise "Biz YÖK
olarak tek bir kitap
yasaklamadık'1
diyor. Tanüli'-
nin kitabıyla ilgili genelgenin
anımsatüması üzerine de "Bi-
rim uıerimizdeki kuruluslarra
talimatlan olmuştur. Bizim yap-
bgunız 'postane' gbreviydi. Ge-
len emirleri üniversitelere iktir-
dik" diye konuşuyor. "Başka
yasaklanan kMap var mıydı" so-
rusuna ise "Biliyorsunnz, «ni-
versHelerimiz ozerktir. Kendöen
yasaklamıssa büemeyiz" yaruü-
nı veriyor.
Bakanlar Kurulu ve mahke-
melerce haklarmda yasaklama
karan verilen 3 bini aşkm kitap,
gazete sayısı ve dergi de başta
üniversiteler oknak üzere kamu
kurum ve kunıluşlannın kütüp-
hanelerine hâlâ sokulmuyor.
Türkiye'ye girişi ve bulundurul-
ması da sorun olan bu kitaplar
arasmda, sol yayuılar ilk sırayı
ahrken dini yayınlar ve "muar"
olarak nitelenen yayınlar da
dikkat çekiyor. Saptanabilen
"yasakb" 3 bin 286 yayımn
917'sinin Bakanlar Kurulu'nca
yasaklandıgı ifade ediliyor.
TCK'nın ifade özgürlüğünü
kısıüayan maddelerinin kalk-
masıyla haklannda toplama ka-
ran bulunan kitap ve dergilerle
ügiü mahkeme kararlannm ge-
çerlüiğini yiürdigi beUrtüirken
Bakanlar Kurulu'nun da de-
mokratikleşmenin öncelikli he-
def olarak ahndıgı bir dönem-
de verdiği yasaklama kararları-
tu iptal edebilecegine dikkat çe-
kiyor. YÖK'ün "bir eşi
bölunmayan" genelgesinin ise
artık kaldınlmasının gerektiği
kaydediliyor.
Müü Egitim Bakanh|ı'mn da
1983'te yayımladıgı bir genel-
geyle, okul kutuphanelerine ki-
taplannın sokulmamasuu istedi-
gi yazarlar arasında; Aziı Ne-
sin, Talip Apaydın, Öhan Sel-
çnk gibi isimler yer ahyor.
3.2S6yasakyayın
Madde kalkü,
yasak sürayor
Günümüze kadar mâhke-
melerce müsaderelerine ka-
rar verilen veya BasınYasa-
sı'nın 31. maddesi geregin-
ce Bakanlar Kurulu karany-
la Türkiye'ye sokulması ve-
ya dağıtılması yasaklanan 3
bin 286 basüı eser bulunu-
yor. Bu yaymlardan 9lTsi
Bakanlar Kurulu'nca, 2 bin
369'u ise mahkemelerce ya-
saklannuştı.
TCK'nın ifade özgürlü-
ğünü kısıüayan maddeleri-
nin kalkmasıyla haklannda-
ki kararlann düşmesi gere-
ken "yasaklı" yayımlardan
bazılan şöyle:
" Aydınhk, Aülım, Akın-
cı Güç, Devrimci Yol dergi-
lerinin çeşitli sayüan, Anti-
Dahrtng, Anarşinn mi Sos-
yalizm mi?, Avukatsu Halk
Jtartkr, Dogu'da Ulnsal
Kurtuluş Hareketi, Dofcu
Makedonya ve Trakya'da
B«lgar Ugali. Dünya Müs-
limanlar Harltası, Devrim
Nedir?, Emper>alİMn« ve
Ottganiye Karş. Cephe, ls-
lanun Sesi, FUistin Haritt-
u, Gunahkâr Papaı, Hia-
dbun Gecekri, Körtçe Lii-
gat, Kostantinopolis'in
îkinci Defa Fethi, Kenan
Evren'e Açtk Mektnp, Ma-
kedonya Me«elesi ve Sovye'
Politikası, MakedoBya'nıı
Tariki Ar^vi, Türkiye'de U
kence, Türkiye Gerçef!
Türkiye Komünist Parti:
Progranu, Yasamamz tçi
Rabbı Arayın, Yunan UI
sesl."