Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhun>eı Matbaaulık \e Cıazeteulık Turk Anonım Şırkelı adına
Benn Nadı 0 Murahha' Lve Emıne U>aklıgıl 0 Genel Yayın Muduru
Hasaa Omml, Vazı Işlerı Muauru Okay Gonensın 0 Hab« Merkezı
Muduru Yalfin B»*er, Savfa Duzenı Yonetmenı \\ı \car 0 Temsıküer
-\Nk\RA Ahme( Tsn, IZM1R Hıkmtl Çftıııka\a. "ıDANK Çtlın ^igenoghı
Ekonomı Meral Tamer, Dış Haberler Ergun Bakı, Kultur CHal Uster, Yurt Haberlen Netdel
Doğan. Spor Damşmanı Abdulkadir Yucelman, Dızı Yazılar Kerem Çalışkan, <\raştırma Şahın
\lpa>, Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Koordınator 4famet Korulsan 0 Malı Işler Erol F.rkut 0
Mutıasebe Bulent Vener 0 Butçe-Planlama Sogi Osmanbeşcoğlu 0 Reklam Ajşe Torun 0 Idare
Huseyin Gurer # İşletme Öader Çelik 0 Bılgı-Işlem. Nail tnal 0 Personel Sevgi Bostancıoğlu
Hu-,ıir ve \avar C umhunyet Malbaacılık v? Gazetecılık TAŞ Turkacağı Cad 39 4) Cagalofelu
14'Ml* PK 246tslanbul Te! M2 0' 05 (20 hall Ttlc< 22246 Fax (1)526 60^2 0 Bumlar
Ankar* Zıva Gokalp Bl> tnkılap i No ]9 4 Tel 133 II 4 M ' Tele» 42344 Fa< (4| 133 05 6'
0 Umır H Zi¥a Blv 1352 S 2 1 Tel 13 12 30 Tek« «2359 Faı lîll 19 53 60 0 U a n
In.nu Cad II<1 S So ! kaı 1 Tel 19 17 52 14 hall Tdex 62155, Fax (71) 19 25 78
TAKVİM 16 KASIM 1991 Imsak- 5 17 Guneş 6.45 Öğle: 11.53 Ikındi: 14.28 Akşam: 16.52 Yatsı: 18.15
AMERtKA-TÜRKfrE
6
Eski eserde
ikili anlaşma
imzalanabilir9
Bush'un Kültürel Varhklar Danışma Komitesi
Başkanı Jack A. Josephson, Türkiye'nin
başvurması halinde tarihi eser kaçakçılığına
karşı ABD-Türkiye arasında ikili anlaşma
imzalanabileceğini söyledi.
ÖZGEN ACAR
ANKARA — ABD Başkanı
George Bnak'un Kültürel Var-
lıklar Danışma Komitesi Baş-
kanı Jack A. Josephson Türkı-
yeden Amerika'ya eski eser
kacakçüığının önlenmesi ama-
ayla Ankara ve Washington
arasında "ikili bir u t a ş n u ı
muataaabiecegiri" söyledi ve
"Ycter Id Tirk htikimeti biz-
dea b« korada bir istektc
M u s u " dedi. ABD güm-
rukleri adına John Attwood da
"Tirtdye ve ABD aranda üp-
kı Gteey Amerika ilkdcri Ue
oldaga gibi ikili aalasma
Iralanhilir" diye konuştu.
Amerikan Haberler
BOrosu (USIS), "SanU
escrleri hırsızlığıaa karsı
•icadete" konusunda uydu
aracüığı Ue bir TV açıkoturu-
mu düzenledi. Aynı anda An-
kara ve Tel Aviv'den katılan
arkeoloji profesörleri, sanatla
flgüi hukukçular Washington'-
daki yetkililere çeşitli sorular
yönelttiler.
Ankara ve Tel Aviv'deki uz-
manlann sorulannı uydu ara-
akğı ile Washington'dan yanıt-
layan ABD gümrükleri örgütü-
nün ust düzey yöneticilerinden
Joha Attwood'a özellikle şu
soruyu sordum:
"Tirldye'dea kaçınlan eskl
eaerfcri* ABD gimriiklernde
•fceM» Hhaltauı kcsmlUe ön-
lenmesi amacıyla tıpkı Latio
Aacffkm MUdtectkri 0c imza-
'Soruuon yanıtnıa 'evet'
inamyonan. Verdigi-
tâz öraekkr, •«•adıiııım gö-
re UNESCO sözkfmesioc im-
koyaa taraflann İstemiyle
yaa tanftanfau bfri^H 'bdyk
Mr M k « M içta ABD'dn' is-
tekte talım gerekir. Böy-
le bir aalasnaıııa
BiU b
Bakım 12 milyon liradan başlıyor
Tfeknelerin kış uykusu
t \
s
Aakara *e Washmgtoa arastn-
da da Od tanfb bJr amafmaaiB
hmi«»ı«Mi oltaıfı var mıT"
Ankara'daki soruma Attwo-
od'un Washington'dan gelen
yanıü aynen şöyleydi:
BifUı bafranuu jerek-
tMW yoBtem kridnda otnru-
m» katüan öteU (ABeriludı)
dabs fazU bilgüe-
oü«|wra nnıyoruı. Ka-
Tiridye le ABD ara-
Myk Mr ikiM a^a$nu
inzalmaabUir."
Bu yanıt üzerine ABD Baş-
kanı George Bush'un Kültürel
Varhklar Danışma Komitesi
Başkanı Jack A. Josephson da-
ha aynntüı bilgi vermek ama-
ayla söz istedi ve aynen şöyle
konuştu:
"Şm aada, dört Laün Ame-
rika iftfriaıif geka edd eser-
ler içta geçcfü otaa söztBü et-
Htfari2 t ü r t f aci ymMÜttannm:
•ar. Budar, bn iilkeierin her
bki tarafudaa ayn ayn talep
tMmlştk. Kanda ile de ikili
bir adafina Için göröfMkte-
yix. Aaökk heattz dafem onay-
•*•—•tftu. Ba haknk yoOa-
rudan: Y« bofldHaalaşma y«
da biziın Kültiirel Koruu Ya-
auuz Tiirkiye Ounbviyeti
içta *t •ygBbmabffir. Yeter kd,
bcr fcyia bayuda, bo iatek oa-
tar*a« gelsin."
Oturumu izleyen Anıtlar ve
Müzeler Gend Müdürlügü yet-
kilileri Washington'dan gelen
bu "yeşü ışık " uzerine Turki-
ye ile ABD arasında imzalana-
bilecek bir anlasmanın hazırhk-
lanna hemen baslanması gerek-
tiğini söylediler.
Ataköy Marinası denizde 700, karada
50 tekneyi barındırabilecek kapasitede.
Kalamış'taki Amiral Fahri Korutürk
Yat Limanı ise denizde 2 bin, karada
180 tekne ile "en büyük".
Teknelerin fiberglas, abşap ya da metal oluşuna ve uzonluğuna göre kira ve bakım fıyaüarı
degişiyor. (Fotograf: SERDAR AKİNAN)
da
SERDAR AKİNAN
SUAT KOZLUKLU
"Kış" keümesi sizde neyi çağ-
nştıyor? Lapa lapa kar? Yoksa
yerin göğun bir olduğu o donuk
gri renk mi? Ya da kuçuk bir ço-
cuğun ıhk nefesınin bahçeye ba-
kan soğuk cama buğu olarak
yapışması mı? Milyarlık bir gü-
zelin milyonları bulan "kış
oykun" desek? Evet, bazılan
için tstanbul'da kış aylan mil-
yarlık teknelerinin kızağa çeki-
lip milyonları bulan bakımları-
nın yapılması demek. Bir bakı-
ma kaçırulmaz olan bu "güzel-
Hk nykusu"nun faturası en az 12
milyon lıra cıvarmda.
Türkiye'nin tek S altın çıpalı
marinası olan Ataköy ve Istan-
bul'un en büyük marinası Kala-
mış, bu teknelerin her türlü ba-
kimlannın yapıldığı yegâne yer-
ler. Ataköy Marinası ile Kala-
mış'taki Amiral Fahri Korutiirk
yat limanının yetkilileri bir tek-
neye kış aylannda neler yaptık-
lannı ve bu "guzellik uykusu"
nun, sahiplerine kaça patladığı-
m anlattılar.
Avrupa standartlannda hiz-
met veren Ataköy Marinası'nın
İşletme Şefi Muhteşem Guner,
marinalannın denizde 700, ka-
rada 50 tekneyi ağırlayabilecek
kapasitede olduğunu anlatarak
söze başlıyor. Ozelükle ahşap
teknelerde vefiberglastekneler-
de sezon öncesi bakımın gerek-
li olduğunu söyleyen Muhteşem
Giıner şunlan anlatıyor:
"Kekamoz dediğimiz kabuk-
çakbv vmrdır ve tekoeniıı alünı
kaptar. Bonlann temklenmesi
ve motor bakımı için tekne 100
tona kaMınna kapasttei özd Hft
dcnen araclarU sudaa tam em-
•ryetb çtkartıhr. Yaklaşık 2 bin
atmosfer basınçlı sayta yıkaaır.
Ardından kekamozlar raspa ile
lemlzlemir. Tekne iki gttn knrn-
nıaya bıraküır ve zunparalanır.
Ba işleınler astar boya ve macun
öacoi yapılmaa şart olan nıtln
Ifierdir. Ea son zekkti boya aü-
hr. Abf^iarda 15 gi> lürea bı
teniztik işi fiberlerde 4 güade
kaledlebflir. Lift işlemi ve 6 «y-
bk kira 13 mflyon dvarnda. Ş«-
yet boya, macun, sa, dektrik,
motor bakımı, t«««rtT bizdea
istcairse fatnra 130 mflyonu bo-
labinr. Aacak ftyatlanmız diin-
va staadartlanna göre •cnzdnr."
Her hizmet yapılıyor
Ornek olarak tngiltere'nin
Brighton marinasuun 1989 yılm-
da 8 metrelik bir tekneden 1 yü-
lık baglama parası olarak 3497
Alman Markı aldığım söyleyen
Mnhteşem Guner, "Aynı kalite-
tt hizmet verememize karşın o
yi bizüü fiyatanız 1894 markö"
diyor.
Bu arada denizde 2 bin, ka-
rada 180 tekne Ue "en büytk"
olan Kalamış'taki Amiral Fahri
Korutürk yat limanı çekek saha-
sı teknik sorumlusu Serdar Ken-
teroihı da -limana geka tdne-
ye palaınar hizmeti dahfl her
tirli konaklama hlzmetini ve
bmkuunı verebitecek kapasite-
deyiz. Tarifemizi günlük mark
izerindea bdrttyoraz" diye an-
laüyor. Kadrolu 6, taşeron 60-70
kişi cahştırdıklannı söyleyen
Kenteroğlu, "Mırt aisaa ve ma-
yn aylan çckek obuBk en vofnıı
aTtarunız. Tetoe aahipkri bn stt-
re içmde gereldi bakıstı yapünr-
k n bize beffi bir Idra ödüyortar.
Bn da örnetin 25 metrelik bir
tdnede 6 ay 32 milyon lira ri-
vmrmda. Bo tekneve kaktıfı sü-
re boynaca elektrik ve sn
veriliyor" diyerek kendilerinin
de en az Ataköy marinası kadar
emniyetli olduğunu belirtiyor.
Özürlü milli atlet Yavuz Şap,New York maratonunda da birinci oldu
Koltuk değneğiyle 3 kıtada koştıı"Bir yılda 3 kıtada koştum"
diyen Yavuz Şap, "Bugüne kadar
2<ynin üzerinde yarı maratona
katılmıştım. Bu yıl Avustralya'nın
Sidney, Avusturya'nın Viyana ve
Amerika'nın New York
maratonlarına katıldım. Amacım
S kıtayı tamamlamak" diye
konuşuyor.
ADNAN BAŞTOPÇU
BURSA — Yavuz Şap, özürlü milli
atlet. 3 kıtada 20'nin üzerinde yan ma-
ratonda koştu. !lk kez New York ma-
ratonunda 42 kilometre 200 metrelik
tam maratona katılan Şap, burada da
50 özürlü atlet arasında birinci olmayı
başardı.
Yanş sonrası Türkiye'ye dönüşünde
Bursa Garajı'nda Lyon fatihi Trabzon-
spor gibi davul-zuma ile karşüanan Ya-
vuz Şap, arabalanndan yarı bellerine
kadar sarkarak 'Türkiye'nin gmrara
Yavaz Şap' diye bağıran hemşerilerinin
ohışturduğu konvoyun başında, Gursu
Belediye Başkanı Ferruh Kaya'mn ma-
kam arabasıyla evine gitti. Bursa Ga-
rajı'nda olduğu gibi Gürsu'da da kala-
balık bir grup tarafmdan karşüanan
Yavuz Şap, omuzlarda ilçe turu atar-
ken kupa gibi havaya kaldırdığı koltuk
değnekleri ile kendisine sevgi gösterisin-
de bulunan vatandaşlan selamladı.
Bugüne kadar koştuğu hiçbir mara-
tonda ikinci olmayan Şap, New York
maratonu ve bundan sonraki amaçlan
ile ilgüi sorulanmıza şu karşıhklan
verdi:
—Bildigim kadanyla ilk kez tam ma-
raton kostun. Zor olmadı mı?
—Olmaz mı? Çok zor oldu. Yanştan
sonra 2 gün yataktan kalkmadım. 2.
günün sonunda sürünerek kalktım. El-
lerim tutmuyordu. lnanmazsınız. Ama
sonradan kendime geldim. Şimdi gayet
iyiyün.
Bize yangı anlatır nusın?
—Olağanüstü güzel bir organizasyon-
du. Amerika dışından kaülan tüm özür-
lü atletlerin bir damşmanı vardı. Be-
nimki de Müslüman bir Amerikaü, zen-
ci çocuktu. Startla birlikte Meksikalı ra-
YAVUZ ŞAP — Ozürsüz insanlara bir mesaj verebildiğimi sanmıyorum. Ben
5 kıtada koşmayı amaçlıyonım, insanlar evlerinin çevresinde bile koşmuyorlar.
kibim fırtına gibi gitti. Çok hızlıydı.
Tahmin ediyorum 3. kilometrede fark
yaptı. Ben Meksikalı rakibimi 12. kilo-
metrede yakaladım. Bitmiş bir haldey-
di. Sonradan öğrendim ki yanşı bırak-
mış. Zaten 70 bin kişinin katıldığı ma-
ratonda tam 50 özürlü vardı. Çogu bi-
tirememiş. Ben de 35. kilometrede çok
zorlandım. Bir ara bırakmayı bile du-
şündüm. Ama mıhmandanm zencı ço-
cuk moral verdi. Yanş bittıkten sonra
bu çocuktan derecemi öğrendim. Bana
6 saat, 47 dakika ve 27 saniyede bitir-
diğimi söyledi. Ama bu kesin olmaya-
bilir. Resmi dereceler herkesin adresle-
rine postalanacak.
—Tüm yartşlara kendi olanaklannla
katüıyorsun degil mi?
—Tabii, tabii kendi olanaklanmla.
Ama ailemin beni Avustralya'ya, Ame-
rika'ya göndermesi parasal açıdan ola-
naksız. Ben girişkemiğimle bazı insan-
lann yardımım istiyorum. özürlü Spor-
cular Federasyonu bana ve benim gibi-
lere vermiş olduğu sözlerin hiçbirini ye-
rine getirmedi. Orneğin bu yarışta da
Amerikan Hava Yollan'nın (TWA)
Türkiye müdürü uçak bileti parasmı ce-
binden verdi. Bu olanaklan daha ne ka-
dar zorlayacağım bilemiyorum.
—Daha önce hangi önemli yanşlarda
koşmuştuo?
—Bir yılda 3 kıtada koştum. Bugüne
kadar 20'nin üzerinde yan maratona
katılmıştım. Bu yıl Avustralya'mn Sid-
ney, Avusturya'nın Viyana ve Ameri-
ka'nın New York maratonlanna katıl-
dım. 1990' da yine Avustralya'nın Mel-
bourne maratonunda koşmuştum.
—Daha ne kadar koşmayı amaçüyor-
sun?
—Size daha önce söylemiştim. Amacmı
5-kıtayı tamamlamak. Koşmadığım kı-
ta kalmayacak. Afrika'da Kenya ya da
Tanzanya'da koşu yapılıyor. Bir de
Fas'ta olabüir. Asya'da da Japonya-
Tokyo maratonu olabilir. Malezya'yı
da düşünüyonım.
—Peki Spor Bakanlıgı var, Atletizm
Federasyonu var. Özürlü Sporcolar Fe-
derasyonu var. Bunlann Ogisiznfini na-
sıl yonımluyorsnn?
—Onu kendilerine sormak gerek. Ar-
tık devletin devletliğuıi yapmasım bek-
liyoruz. Bu benim kişisel ısteğim değil.
Benim dunımunda olup da yardıma ih-
tiyaç duyan insanlar mutlaka vardır.
—Yavuz, bir söyleşimizde «marmnı se-
nin duramnDdaki usanlara mesaj ver-
mek oMngnnıı söyleniştin. Ne oMn?
Bu koMda berhangi bir kıptrdauna se-
ziyor mnsnn?
—Maalesef yok. Bırakın özürlüleri,
özürsüz insanlara da bir mesaj verebil-
diğimi sanmıyorum. Ben 5 kıtada koş-
mayı kendime amaç edinirken insanlar
evlerinin çevresinde bile koşmaya üşe-
niyorlar. Aslmda bu konuda insanlan
da suçlamamak gerek. Herkes işinde
gücünde, yaşam kavgasmda...
ÖNLEM ALMAK GEREKİYOR
3 yaşından büyük
haııısi biılmak zor
SALİM SÜRMELt
SAMSUN — Hamsinin vak-
ti geliyor. Yakında ağlar denize
atüacak. Bilim adamlan, alına-
cak bazı acil tedbirler ile önü-
müzdekı birkaç yıl içerisinde
Karadeniz'deki hamsi veriminin
artınlabileceğini ifade ettiler.
Bugünkü noktaya cinsel ol-
gunluğa erişmeden, bir kez ol-
sun üreme şansı tanınmayan
bamsinin aşın avlanması netice-
sinde gelındiğini vurgulayan bi-
lim adamlan, bakanlık sirküle-
rinde ortalama dokuz santim
belirlenen hamsi boyunun da
11-11.5 santim olmasını talep et-
tiklerini bildirdiler.
1984 y.undan bu yana hamsi
balığı üzerinde çeşitli ülkelerde
yaptığı çahşmalar ve bu yönde
hazırladığı raporlar ile tanınan
19 Mayıs Üniversitesi Sinop Su
Ürünleri Yüksek Okulu Araştır-
ma Görevlisi Yardımcı Doç. Dr.
Emin özdamar, Karadeniz'de
1986-87 hamsilerinin artık kal-
rpjjriıgını ifade ederek, "O taam-
sfler yok, onlar oldu arûk. Fab-
rBuüann kapıianna hamsi kam-
yoalan yığıidıgı zaman karşı
çıktık. Yapmayın, bir kez cinsel
özgurtnk tanıym dedik. olmadı.
Ve bn hale gelindi. Hamsinin
kendini yenilemesi o denM kolay
degil" dedi.
Bir hamsi balığımn yılda
20-40 bin arasında yumurta
döktüğU ve bu yumurtalann ya-
şama şansının düşük olduğunu
söyleyen Özdamar, hamsinin
dört yıl ömrü olmasına karşın
yaklaşık son yedi yıldan bu ya-
na üç yaşından büyüğüne rast-
lamadıklanm ifade etti.
özdamar, "Hamsi, kesinlikk
bir yaşuu geçecek. Bu haziran-
da yumurtadan çıkmışsa bir
sonraki yazı görecek. Ondan
sonra kış geldiginde biz bum
alaragif Yani bir yaşını aşmts
olacak boyda 10^ santbne gele-
cck, iremesini yapacak. Buun
da bir bölimn tntulacak, bir
lasmı sonraki yüa garkacak. Biz
ne yaptık? Tonlarca hamsiyi av-
ladık. Dört yıl önce 350 bin to-
na çıktık; öBceki ve gecen ydlar-
da da bn nüktann çok az oranı
tntnJds deniyor, ama resmi bir
rakam yok" diye konuştu.
Bazı uzun vadeli önlemleri
bulunduğunu, bunlann acilen
uygulamaya konulması halinde
hamsinin gelecek birkaç yıl içe-
risinde veriminin artınlabilece-
ğini belirten özdamar, en başta
Karadeniz'de tekne sayısının ke-
sinlikle sınırlandınlması, kıyı şe-
ridinde bulunan balık unu fab-
rikaları sayısının azaltılarak
kontrol altında tutulması ve yu-
murta bırakmamıs, üremesini
tamamlamamış balığm kesinlik-
le avlanmaması olduğunu
söyledi.
Sinop Su Ürünleri Yuksek
Okulu Araştırma Görevlisi Yar-
dımcı Doç. Emin özdamar,
Cumhuriyet muhabirine yaptığı
açıklamasında şu görüşlere yer
veTdi:
"Şune kesbüikle beurlemek
huun: Bir kez Karadeniz'de kaç
teknenin hama avfaunas gereki-
yor. Bakkal dnkkanı acmak için
büe bir çok yerden Lrin gereki-
yor, ama Karadeaiz'de böyle bir
olay yok. Parası olan herkes bu
isi yapıyor. Bnna kesinl&le bir
set koymak, bir kez Usans oia-
yına geçmek gerekir.
Gecea yüa göre bahk biraz ar-
taMHr, ama mmnt vermiyor. Bo-
•n için bazı önlemlerin ahnma-
u şart 7»mmwunO»l
denflenkre
ayusaydı bogün böyie vabim bir
durnm yasamayacaktık. Hamsi
20-40 bin aras her yıl ynmnrta
bırakıyor, ama bunlann hayat-
ta kalma oranı düşük."
Akdeniz'de karîdes yok oluyor
ODTÜ Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsü
tarafmdan hazırlanan raporda, deniz canhları
için "hastalık içeren atıkların" çok tehlikeli
olduğu belirtildi.
ADANA (Cumhuriyet Güney
İBeri Burosu) — ODTU Erdem-
li Deniz Bilimlen Enstitüsü ta-
rafından hazırlanan bir rapor-
da "Akdeniz'deki barbun ve
karidesin yok olma noktasına
geldiği" vurgulandı. Enstitu'de
görevli Prof. Dr. bkay Salihog-
hı tarafmdan yapılan araştırma-
da, midye ve ıstiridye gibi deniz
canlılarımn da "hastalık içeren
atıklar"m tehdidı altında oldu-
ğu belirtildi.
Marmara'mn "en kirti", Ka-
radeniz'in "oldukça" ve Akde-
niz'in ise "hfllâ biraz ak" oldu-
ğunu belirleyen ODTU Deniz
Bilimlen Enstitusu'nun araştır-
ması, denizlerimizdeki yaşamla
ilgib "karamsar tablolar" orta-
ya koyuyor. Prof. Dr. llkay Sa-
lihoğlu'nun Akdeniz'deki canlı
yaşama ilişkin çalışmalannda şu
veriler elde edilmiş:
"Akdeniz, diğer iki denize kı-
yasla en az kirii bölge olmakla
birlikte balık ureme ve >aşamı
genellikle tatlısu girdisinin çok
sınırlı olduğu bolgelerde kı\ı
kuşagına yakın aianlarda oldu-
ğundan: bu bolgelerin evsel ve
sanayi atıksulanyla kirlenmesi,
aşın ve kacak avlanma, son 10
yılda barbun ve karidesi yok ol-
ma noktasına getirmiştir."
1986 yılı ıstatıstiklerine gore
Türkiye'nin yılhk deniz üretimı-
nın 550 bin ton olduğunu ve bu-
nun yuzde 82'sının Karadeniz'-
den karşılandığını bildiren Prof
Dr. llkay Saühoğlu, iıretim
alanlarının alt sularında "orga-
nik madde kirlenmesinden kay-
naklanan aşın oksijen tüketimi-
nin *arlığı"na dikkat cekerek şu
sonuçlara ulaşıyor:
"L'retim yapılan ortamın aşı-
n kirlenmeye bağlı olarak eko-
lojik dengesinin bozulması, ba-
lık ve diğer deniz urunlerinin ya-
şamasını guçleştinniştir. Eldeki
istatistiksel değerler ve nufus ar-
tış oranlanna gore yapılan pro-
jeksiyonlarda. 2000 yılında
Turkiye'de duyulacak bahk üre-
tim talebinin 1987-88 dönemin-
dekinio iki katına ulaşacağı an-
laşılmaktadır."
Bebek
ölümünde
egitimin rolti
• ADANA (Cumhuriyet
Güacy İBeri Börosa) —
ÇÜ'de çarşamba günü
başlayan "35. Milli Pediatri
Kongresi" dün sona erdi.
Çocuk sağhğı ve
hastahklan uzmanlan,
kongrenin son gününde de
ülkemizde binde 59 gibi
oldukça yüksek görülen
bebek ölüm oranı üzerinde
durdular. Yeterli ya da hiç
eğitim görmemiş anne
bebeklerindeki ölüm hızının
eğitimli anneye oranla daha
yüksek olduğu bildirildi. 18
yaşmdan küçük ve 35
yaşından büyük annelerin
yaptığı doğumlann yüzde
20*sinin ölüm riski taşıdığı
açıklandı.
Su yapılan
mtizesi
• ANTAIİ'A (AA) —
Antalya'da "Antalya tarihi
su yapılan müzesi"
kurulacağı bildirildi. DSİ
Antalya 13. Bölge Müdürü
Selcuk Amk, antik
kentlerdeki su yapılannm
mühendislik yönlerinin
sergileneceği bir müze
kurulmasım planladıklanm
ve genel müdürlükten
olumlu yanıt aldıklanm
anlattı. Amk, konuya
Antalya Valisi Saf fet
Ankan Bedük'ün ve
Antalya Müzesi
Mudürlüğü'nün de olumlu
yaklaştıklanm ve destek
olduklanm bildirdi.
'Altın Güneş9
ödülü
• ANTALYA (AA) —
Turizm Bakanlığı'mn en
büyük ödülü 'Altm Güneş',
'En lyi tşletmeci' rialında,
Antalya Marina Hotel'e
verildi. Antalya Marina
Hotel'de düzenlenen
törende, Turizm
Bakanlığı'mn 'Altın Güneş'
ödülu ve beratı, Turizm
Müdürü Cemal Dilmen
tarafmdan, Marina Hotel
Genel Müdünı Murat
Süğlün'e verildi. Bu yıl 'En
lyi tşletmeci' seçilen ve
ödüle değer bulunan
Marina Hotel, eski Türk
evlerinin restorasyonu ile
otel haline
dönustürulmuştü.
Darüşşafaka
nıezunları
• Haber Merkezi —
Darüşşafakahlar Derneği
önümüzdeki sah günü
Darüşşafaka Lisesi
mezunlannı bir araya
getiriyor. Kuruceşme Divan
Tesisleri'nde verilecek
kokteylle bu mevsimin
etkinliklerine başlayan
dernek yıl içinde yemekli
sohbet toplanulan ve çeşitli
kültür-sanat etkinlikleri de
düzenlenecek.
Zeus Sunağı
iade edikin mi?
• Kültür Servisi —
Bergama Zeus Sunağı'nın
Türkiye'ye iadesi konulu
söyleşi, dün Mülkiyeliler
Birliği'nin lokalinde yapıldı.
Söyleşiye konuşmacı olarak
katılan Bergama Belediye
Başkanı Sefa Taskın,
"Sunağın iadesi konusunda
yürütülen kampanyada
devlet ve halktan şikâyetçi
değilim. Konunun uzmam
bilim çevrelerinde birkaç
istisna dışında ölum
sessizliği var. Sırça köşkte
bilim adamlığı olmaz. 2
yıldır çıt çıkmıyor" dedi.
Gazetecı-yazar özgen Acar
ise "Zeus Sunağı'mn geri
gelmesine karşıyım. Biz
Turkler bugün dahi tarihi,
kültürel mirasa sahip
çıkmadık. Biz hovarda bir
mirasçıyız. Eğer söz konusu
yapı o gun gitmeseydi ne
olacaktı? Belki bir eve yapı
taşı olacaktı" diye konuştu.
Tümörlerde
hızh tedavi
• ANKARA (AA) —
Tumörlü hastalann
tedavisinde kullanılan
"aneriel infusion ve izole
perfüzyon" yöntemi Ue ilaç
doğrudan tumörlü bölgeye
verilerek daha kısa
zamanda sonuç alımyor ve
hastanın daha az
yıpranması sağlamyor.
Ankara Üniversitesi Tıp
Fakültesi'nce düzenlenen
"Loko-Regional Kanser
Tfedavisi" konulu
konferansta konuşan
Alman Dr. Karl Reinhard
Aigner yöntem hakkında
bilgi verdi. Yöntemin ilk
uygulayıalanndan olan
Aigner, cerrahı
müdahalenin yapılamadığı
tümörlerde, direkt tümörün
bulunduğu yere giden
atardamara ilaç verildiğini
ve o bölgenin diğer
yerlerden izole edilerek
tedavi edildiğini bildirdi.