Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16KASIM 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Kuveyt'ten su
yardımı
• ANKARA (AA) —
Ekonomik Kalk^nma t
Kuveyt Fonu Genel
Direktörü Baddes Mişari El
Homaidi, Kuveyt Emiri'nin
TOrkiye ziyaretinin,
teşekkürün yanı sıra ticari
ili$kileri güçlendirmeyi de
amaçladığını söyledi. Ei
Homaidi, yönettiği fondan,
Istanbul'un su ihtiyacını
karşılayacak proje ile diğer
bazı projeler için 200
milyon dolar vereceklerini
belirtti.
Ekirnde 1638
yeni şirket
• ANKARA (ANKA) —
Ekim ayında toplam
sermayeleri 277.1 milyar lira
olan 1638 şirketin
kurulduğu bildirildi. Devlet
Istatistik Entitüsü'nden
(DlE) yapüan açıklamaya
göre yeni kurulan
şirketlerin 500*0 toptan ve
perakende ticaret, oteller ve
lokantalar, 418'i inşaat ve
bayındırhk, 36O'ı imalat
sanayii, 174'ü mali
kunıluşlar ve sigortalar, 85'i
ulaştınna ve depolama, 60'ı
toplum hizmetleri, sosyal ve
kişisel hizmetler, 31'i tanm
ve ormancılık, 10'u
madencilik ve ta$ocakçılığı
sektörunde bulunuyor.
Bankalara
tazminat
• ANKARA (AA) —
Milletvekili genel seçimleri
öncesi TBMM içinden veya
dışından Adalet, Içişleri ve
Ulaştınna bakanlıklanna
atananJar da bu görevleri
sona erdikten sonra eski
milletvekilleri gibi yaşam
boyu ayllk ta7minat
l
DFtF alacağı
ay sonunda
• ANKARA (AA) —
Hazine ve Dış Ticaret
Mfisteşan Namık Kemal
Kılıç, ihracatçılann,
Destekleme ve Fiyat Istikrar
Fönu'nda (DFİF) birikmi$
prim alacaklannın
tamamının bu ay içinde
odeneceğini söyledi.
Azerbaycan
yoklaması
• İSTANBUL (AA) — Dış
Ekonomik tlişkiler Kurulu
(DEtK) bünyesinde faaüyet
gösterecek Türkiye-
Azerbaycan Iş Konseyi'nin
kuruluşunu gerçekleştirmek
ve Bakü'de restore edilecek
binalan inceleyip karara
vannak ûzere bir grup Türk
işadamı, Azerbaycan'a gitti.
Müzik seti
üretimi arttı
• ANKARA (ANKA) —
Bu yüın ilk dokuz aylık
döneminde 39 malın
üretimi gcçen yılın aynı
dönemine göre artarken 50
malda ttretim gerileınesi
görûldû. Üretim artışında
müzik setinin birincüiği
değişmedi. Devlet Istatistik
Enstitüsü (DlE) verilerine
göre amlan dönemler
itibanyla müzik seti üretimi
yüzde 144.5 artarak 145 bin
102'ye yükseldi.
Bankacılık
egitim nıerkezi
• Ekonomi Scrrai —
Ingiliz bankacüık eğitimi
fırması DC Gardner'in
Türkiye kolu FED'nin
(Finansal Egitim ve
Danışmanlık) Bankacüık ve
Insan Kaynaklan Egitim
Merkezi önceki gün
Gayrettepe'de açıldı.
FED'nin ortaklan arasında
Doç. Dr. Deniz Gökçe ve
Doc. Dr. Arman Kınm
bulunuyor.
KlSAKISA
• L'OREAL Plenitude,
yeni bir armağan seti
olarak cilt bakımı ve
temizlik ürünleri serisini
sunuyor.
• ULUSLARARASI
Halkla tlişkiler Derneği'nin
Tûrkiye üyeleri, halkla
ilişkiler mesleğinin
kurucusu kabul edilen Dr.
Edward L. Bernay'ın 100.
doğum gününü kutluyorlar.
• KAVALA Yatırım'm
yürütme kurulu
başkanhgına, uzun yıllar
Şişe Cam'ın genel müdür
yardımcıbğmı yürüttükten
sonra Gameda'nın genel
müdürlüğünü yapan Haluk
Anğ getirildi.
• TEBA'-
nın 11.
şirketi
Tesaş
Sigort Acenteliği ve
Hizmetleri kuruldu.
• LOCKHEED yönetim
kurulu, borsada işlem
gören halka açümış hisse
senetlerinin büyük
bölumünü geri satın alma
kararmı açıkladı.
Borsayüzde 6.76 arttı. Dolar yeniden 5 bin lirayayükseldi
Para adres değîştirdîABDURRAHMAN
YILDIRIM
Piyasadaki fazla para borsa-
yı ve dövizi kabarttı. Borsa 65
günlük aradan sonra yeniden
3000 puanın üzerine çıkarken
dün yüzde 6.76 prim yapü. Do-
lar, Merkez Bankası'nın müda-
halesine rağmen yeniden 5000 li-
rayı buldu.
Hazine'nin çarşamba günkü
ihalede 3 trilyon liraya yaklaşan
yoğun talebe karşılık sadece 118
milyar liralık bono satması ve
buna ilaveten 2 trilyon liralık
borç geri ödenmesinde bulun-
ması, yaklaşık 5 trilyon liralık
paranın açıkta kalmasına yol aç-
tı. Hazine ihalesinde trilyonluk
satışlar beklenirken bunun an-
cak 118 milyar lirada kalması da
piyasadaki para bolluğuna kar-
şılık "kâgıt kıtlıgı" (Devlet Tah-
vili ve Hazine Bonosu) yarattı.
Bu nedenle repo faizleri 6-7 pu-
an gerileyerek yüzde 60-61'e in-
di. Interbank faizleri de yüzde
80'lerden yüzde 65'in altına ge-
riledi.
Borsada pazartesi gününden
itibaren baslayan ve sadece çar-
şamba günü aksayan yükseliş
trendi dün doruk noktasına çık-
tı. tMKB Bilesik Endeksi 11 ey-
lül tarihinden sonra yeniden
Hazine'nin geri ödeme yaptığı 2 trilyon lira
yanında, bankaların bonoya yatırmaya
hazır oldukları, ama yatıramadıkları 3
trilyon lira eklendiğinde açıkta kalan 5
trilyon liranın bir bölümü borsaya, bir
bölümü de dövize yöneldi.
Hazine'nin satış yapmaması üzerine bono
kıtlığı başladı. Repo faizleri 6-7 puan
gerileyerek yüzde 60-61'e düştü. Interbank
ikincil piyasasında yüzde 75-80 olan faiz
oranları da yüzde 65'in altına indi.
3000 puan barajını aştı. önceki
günü 2939.22 puanla kapatan
Bileşik Endeks dunkü yoğun
ahmlardan sonra haftayı
3.137.93 puanla kapadı. İşlem
hacminde de patlama oldu. 281
milyar liraya yükselen işlem hac-
mi borsanm ikinci en fazla işlem
hacmini oluşturdu. Talep patla-
masında, hükümet programının
açıklanmasından önce senetsiz
kalmama isteği ve faizlerin dü-
şeceği beklentisi etkili oldu. ön-
ceki gün çimeoto, bira sektörü
ile Koç ve Eczaabaşı Gnıbu his-
selerinde baslayan yoğun alım-
lar dün Sabancı Gnıbu ile kamu
kâğıtlanna da sıçradı. Bu hisse-
lerin çoğu tavan veya tavana ya-
kın fiyattan işlem gördu. Secim-
den bu yana değer kaybeden
Çukurova EJektrik ve Erdemir
gibi temel kâğıtlann da dün
önemli sıçramalar gösterdiği
dikkati çekti. Aracı kurumlann
yanı sıra dün bankalann da yo-
ğun alımlarda bulunduğu göz-
lendi.
Hazine'nin geri ödeme yaptı-
ğı 2 trilyon yanında bankalann
kâğıda yatırmaya hazır oldukla-
n, ama yatıramadıkları 3 trilyon
lire eklendiğinde açıkta kalan 5
trilyon liranın bir bölümü bor-
saya giderken bir bölümünün de
dövize yöneldiği dikkati çekti.
Uluslararası piyasalarda değişik-
lik olmazken yurtiçi serbest pi-
yasada dövize önemli bir talep
oluştu. Merkez Bankası ise Dö-
viz Interbank'ında satışa geçe-
rek talebi karşılamaya çalıştı.
Buna rağmen serbest piyasada
dolar ve mark 10 lira, lsviçre
Frangı 15 lira birden arttı. Do-
lar yeniden 5000 liradan ahcı
bulurken mark 3070 liraya yük-
seldi. Isviçre Frangı ise 3450 li-
radan işlem gördü. Sterlin 30 li-
ra değer kazanarak 8930 liraya
çıktı ve 9000 lira sınınna dayan-
dı. Piyasa uzmanlan, ay ortası
maaş ödemelerinin de dövize bir
miktar yeni talep yarattığma
dikkat çekiyorlar.
Piyasadaki likidite bolluğu re-
po faizlerine ve Interbank faiz-
lerine de yansıdı. Uzun bir sü-
reden beri aylık yüzde 65-70 fa-
iz arasında gerçekleşen repo fa-
izleri dün 5-6 puanlık düşüşler-
le yüzde 60-62 düzeyine indi. İn-
terbank ikincil piyasasında ise
faiz oranları yüzde 75-80 düze-
yinden yüzde 65'in altına indi.
Repo faizlerinin gerilemesinde,
Hazine'nin çarşamba günü 118
milyar gibi çok küçük miktarlı
bono satması etkili oldu. Uz-
manlar, bankalann paraya ihti-
yacı bulunmadığını, üstelik eüe-
rinde repo vapacak kâğıt kalma-
dığını, bu nedenle faizlerin ge-
rilediğini belirtiyorlar.
BCCI MEVDUAT SAHİPLERİNt KORUMA DERNEĞI
Dernek Başkanı: Adil Elias
Dernegin adresi: llth Floor Station House 1, Horrovv Road
stonebrıdge Park Wemley Middlesex HA9, GDE
Tel: 081-903 3398 Fax: 081-903 3371
Tarihin en bttyük
banka skandalı
olarak
yorumlanan
BCCI skandalının
ikibaşrol
oyuncusu: Abu
Dabi Emiri Şeyh
bin Zayed ve
kurucusu Aga
Hasan Abedi.
CFzedeler dernek kurduEkonomi Servisi —
Yüzyılın en büyük
bankacılık
dolandıncılığı olarak
nitelendirilen 'BCCI
skandalı' dünya
gündemindeki yerini koruyor. Basında
hemen her gün BCCI'yla ilgili bir haber
ya da yoruma rastlamak olası. Dünyanın
en etkili yaym organlanndan bin olan
Financial Times da bir süreden beri
BCCI skandalıyla ilgili bir yazı dizisi
yayımlıyor. Bu arada herkes skandalın
uluslararası ve politik boyutlarıyla
ilgilenirken buyük ama kara parayı
aklamasıyla ünlü bu bankaya parasını
yatırmış olan mevduat sahipleri de
haklarını korumak amacıyla bir dernek
kurdular.
"The BCCI Depositor's Protection
Association" (BCCI Mevduat Sahiplerini
Koruma Derneği) adı altında kurulmuş
dernek bütün dünya ülkelerinden bu
bankaya paralannı yatırmış kişilerin
haklannı korumak amacıyla çalışıyor.
BCCI'ya güvenerek paralarını yatıran
ancak bankanın büyük bir skandalla
kapanmasıyla birlikte zor durumda
kalan bu insanlann büyük bir kısmı
tngiltere'de yaşayan yabancılardan
oluşuyor. Bank of England'ın BCCI'nın
faaliyetlerini durdurarak banlmnın bütün
para ve mal varlığını dondurmasından
sonra özellikle Ingiltere'de yaşayan ve
birikimleri bu bankada bulunan
yabancılar başvurabilecekleri bir makam
bulamayınca bu derneği kurmaya karar
vermişler.
Üyeleri arasında Ingiltere'de yaşayan
Türk vatandaşlarının da bulunduğu
dernegin merkezi Londra'da ve yaklaşık
100 kadar uyesi bulunuyor. Dernek
üyeleri Bank of England'ın bankanın
faaliyetlerini durdurmasından sonra
paralannı alabilmek amacıyla ilk önce
Ingiliz makamlarına başvurmuşlar.
Ancak dernek üyelerinin ifadelerine göre
ulkede bulunan yabancılar genellikle
sterlin üzerinden değil de dolar
üzerinden hesap uçtırdıklan için Ingiliz
makamlarından en ufak bir ilgi
görmemişler. Öyle ki dernek üyeleri,
skandalın patlak vermesinden sonra bilgi
vermek amacıyla oluşturulan telefon
hatlarında bile hesapların dolar
üzerinden olduğu öğrenilince yetkililerin
kendilerini dinlemek istemediğini
belirtiyorlar. Ingilizler sonunda bir ofisin
adresini vererek mektupla
başvurmaJarını istemişler. Ne yazık ki
aradan aylar geçmesine rağmen bu
mektuplara bir yamt bile gelmemiş. Abu
Dabi makamlarına başvurulan da
sonuçsuz kalınca bir araya gelen 100
kadar mevduat sahibi geçen eylül ayında
dernegin kuruluş çalışmalanm
tamamlamışlar.
BCCI skandalının suçsuz
kurbanlanndan biri olan bir mevduat
sahibi, "Bankanın kapanmasıyla en
fazla mağdur olan bizim gibi hiçbir
şeyden haberi olmayan, tek amacı
yıllardır yurtdışında çauşarak elde
ettikleri birikimi değerlendinnek isteyen
mevduat sahipleri oldu. Biz bu paralan
emeklilik yülarımız için alnımızın akıvla
çauşarak biriktirdik. Ne Türkiye'den
transfer ne de kara para. Ne Londra'da
ne bu Abu Dabi'de başvurabUeceğimiz
bir makam var. Tek dilegimiz tıim dunya
ülkelerinden ve varsa eger Türkiye'den
de BCCI'ya paralannı yatırmış olanlann
dernegimizden haberdar olmalan ve üye
sayımızı hızla arttırarak sesimizi
dnyurabilmemizdir" dedi.
Yine dernek üyelerinin ifade ettiklerine
göre dernek üyeleri arasında 30 milyon
dolara kadar bankada parası bulunanlar
var. Derneğe üye olabilmek içinse 200
pound'luk bir giriş ücreti ve banka
hesabının ufak bir yüzdesini yatu-mak
gerekiyor.
TOBB, koalisyon ortağı olmadığı için ANAP'ı suçladı
'DYP-SHP ideal değü'
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Yönetim
Kurulu Başkanı Rona
Yırcalı, DYP-SHP
ortakhğının en iyi
alternatif olmadığını
savunarak "Koalisyon
konusunun böyle
gelişmesinde mesuliyet
baştan beri koalisyon
ortağı olmayan tarafın
omuzlarındadır" dedi.
Ekonomi Servi» — Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB) Yönetim Kurulu Baş-
kanı Rona Yırcalı, Türk ekono-
misinin rayına oturtulması ve
enflasyona karşı gerekli önlem-
lerin ahnabilmesi için geniş ta-
banlı ve güçlü bir siyasi iktida-
ra ihtiyaç olduğunu belirterek,
"DYP-SHP orüüüıgı çözümü
bixe göre en İyi alteraatif
degfldir" görüşünü savundu.
TOBB Ticaret Odalan Kon-
seyi ikinci dönem onüçüncü
toplantısında konuşan Rona
Yırcaü, 1991 yıhnm kaybedilmiş
bir yıl olduğunu ileri sürerek
"Erkeo secim nedeniyle ekono-
mide önemU kararlar ertdeamiş
•e asluym atanmıştır. Töm bu
olumsuzluklara ek olarak yaşa-
•aa teçfan ekoaomisiain fatura-
B hcniiz ödenmemiştir" dedi.
Türk ekonomisinin rayına otur-
tulması ve enflasyona karşı ge-
rekli önlemlerin almması için
güçlü ve geniş tabanlı bir siyasi
iktidara ihtiyacı olduğunu kay-
deden Yırcalı şöyle devam etti:
"Geüşmeler göstermektedir
ki DYP 0e SHP arasında bir ik-
tidar ortaklıgj olacaknr. Bn çö-
ziim bize göre olabilecek en iyi
alternatif degildir. Koalisyon
konmsıuan böyle gelişınesinde
mesuh'yet ba$tan beri koalisyon
ortağı olmayan Urmfın omuz-
ianodadır. Türkiye'ııin degişen
dünya koşullanna ayak uydura-
bflmesi için iktidann dışa açık
serbest piyasa ekonomisioe ve
özei gkişün öocülügüne inanan,
ba doinıituda bihnçii adımlar
atabilecek, zOuaklara oeden ol-
mayacak tecröbeH kadrofaua sa-
hip oiması gereklr. Nikayet kn-
ralacak hükümethı belli bir sö-
rc ahenk icinde varlıgraı korn-
ması gerekir. Ülkemizm bem si-
yasi hcm de ekonomik bakun-
danseçim beklentiâine girmesi
sakıscalı olacaktır."
1992 için
ikiayn
bütçeANKARA (AA) — 1992
mali yüı bütcesinin iki ayn bö-
lüm halinde haarlanacağı, bi-
rincisinin üç aylık, ikincisinin
9 aylık süreyi kapsayacağı bil-
dirildi.
Ocak-Mart dönemine
ilişkin birinci bütçede gelirle-
rin yaklaşık 40 trilyon lira ol-
ması beklenirken giderlerin ay-
bk bazda, kallunma hızı, enf-
lasyon ve deflatör dikkate alı-
narak hesaplanması öngörülü-
yor.
Hükümeti kurma çalışmala-
nm sürdüren DYP'nin üst dü-
zey yetkilileri ile uzmanlar,
mevcut hükümet içinde bu ko-
nuda aynntılı bir çalışma bu-
lunmadığını kaydederek, "Bi-
zim için ilk a$amada üç aylık
bir bütçe haarlamak oMokça
kolay. Teknik anlamda çabş-
"«'*""'i" sürdüıüyoruz" de-
diler.
EKONOMIDE KUUS
MERALTAMEB
Demirel puan topluyorYıllık izinden geri döndüm
ve iş âleminde Sûleyman
Damirel hayranlığıyla karşı-
laştım. Söçimlerin öncesin-
de, böyle bir hayranlıktan
soz etmek kesinlikte mümkün
değildi.
Istanbullu iş çevreleri 20
Ekim'den önce daha ilk nabız
yoklamaları yapıldığında
DYP'nin seçimlerden birinci
parti olarak çıkacağının far-
kındaydılar. Demirel'e de son
derece saygılı ve yakın davra-
nıyorlardı. Ancak Demirel
dendiğinde yüzlerinde 'gül-
ter' de açmıyordu.
Bu 'hayranlık' bizim anla-
yabildiğimiz kadar, yeni ve se-
çimlerden sonra 'oluamua.'
Demirel'in seçim kampan-
yası sırasında sürdürdüğü
'yumuaak' tavrı, seçim son-
rasında da sürdüreceği sanı-
rız pek beklenmryormuş ve
ûzal'ın cumhurbaşkanlığı so-
rununa yaklaşımından Erba-
kan'la koyduğu mesafeye,
SHP ile koalisyon gorüşmele-
rindeki 'olgunluğuna' kadar
Demirel şu gûnlerde onu
1980 öncesinde yakından ta-
nıyan işadamlannı bile şaşır-
tryor.
Istanbullu tanınmış bir işa-
damı, "Oemirel'in sâçtanler-
den sonrakf performansı
inanılmaz. Çevramd* pek
çok Mşl 12 Eylül yani bir D«-
miral yarannif' dh/or. Baks*-
noa, soeyal demokratlann
DYP liderinin seçim
sonrasındaki
davranışlan Istanbullu
iş çevrelerinde
"hayTanlıkla" izleniyor.
Koyu ANAP
taraftarları bile
"Sezar'ın hakkı
Sezar'a" derken,
tanınmış bir işadamı
"Son 15 günkü
davranışlan, bana 1980
öncesi Demirerini
affettirdi"
değerlendirmesini
yapryor.
tûm kozlannı ellerfnden al-
dı..." diyerek Demirel'in se-
çim sonrasında kendisini şa-
şırttığını anlatırken bir diğeri
"Demlrel son 15 günkû ha-
reketleriyle bana 1980 ön-
ceslnl unutturdu. Ben
1980'den önceki Sötoyman
Görûşlerine başvurduğu-
muz bir uzman ise "DYP Mde-
ri, seçim sonrasındaki dav-
raniflanyla Türkh/e'de srya-
s«t kavramının aniamını Içl-
ne sindirmiş tek politikacı
olarak görünüyor. Davtet
nedlr, hükümet nedir? İldsl-
nln ayn kavramlar olduğu-
nu özal döneminde nere-
deyse unutuyorduk. Deml-
rel bu kavramiann farklılığı-
nı seçim öncesi kampanya
sırasında da vurgutamıstı.
Ancak fimdi anlıyoruz ki
bunlar seçim taktlgi değll-
mis. Demlrel bu konuda çok
okumuş, çok kafa yormus.
içine sindirmiş..." yorumunu
yapıyor.
10 yıl boyunca özal'a her
zaman yürekten bağlı olmuş
koyu ANAP taraftarları bile
"Sezar'ın hakkını Sezar'a"
veriyor ve "Sûleyman Bey
çok yumusaktr. Kindarlıgı
da çok azdır. özellikle Iktt-
dar olduğunda herkese sa-
hlp çıkar" diyor.
Lafın kısası seçim sonrası-
nın Demirel'i iş âleminin ye-
ni gozdesi. Ama bu hayran-
lıkta "Nasıl olsa biz bunun-
la yaşamaya mecburuz"
vurgusu hiç yok. Betki de da-
ha ağır basan, özal'ın kanun-
kural tanımazlığıyla geçen
uzun yıllann ardından iş dün-
yasında 'kurala', clddryete'
ve 'mesruluğa' duyulan öz-
lem...
Özal suspus
Cumhurbaskanı Turgut özal'dan ses se-
da çıkmıyor. Ozal'ın suspus olmasımn belki
"geçerli" nedenleri var, ancak son 10 yıldır
buna hiç alışık olmayan iş çevreleri, ister is-
temez Ozal'ın s'iskun halini yadırgıyorlar.
Kimisi "Ne yapsın zavallı, elinden oyun-
caklarını birer birer aldılar" derken, kimisi de
"Yolsuzluk dosyalanndan ne haber?" diyor.
DYP yönetiminin elinde ûzallarla ilgili yol-
suzluk dosyalannın bulunabileceğini hatırla-
tanlar ise "Belki de Dernirel'le Özal arasın-
da şu sıralar bu yönde bir pazariık bile soz
konusu olabilir. Ortalık ne kadar sütliman,
özal nasıl suspus oldu? Var mı bunun baş-
ka bir izahı..." diyorlar.
Pasta bitince..Başbakan Mesut Yılmaz önceki akşam
TV'de "Gerekirse ANAP da koalisyon or-
tağı olabilir" yollu bir demeç vermez mi?
DYP-SHP koaJisyon görüşmelerinin pü-
rüzsüz yürüdüğü haberlennın hemen erte-
sinde Yılmaz'ın bu yönde bir demeç verme-
si pek çok kişiyi şaşırttı ve "Herhalde ANAP
İçinde pasta btttl, şlmdl ne yapacağa tü-
runden yoğun baskı var" seklinde değer-
lendirme yapıldı. DYP-SHP koalisyonunun
yûrümemesi umut olabilirdi, ama şimdi...
Acaba Yılmaz'ı böyle bir demeç vermeye
zortayan, paylaşılacak pasta bitttği için
ANAP'tan kopabilecekier mi? Yoksa zımba
gibi muhaiefete niyetlenirken ağız değiştir-
menin başka bir nedenı mi var...
Bürokrasiye tırpan ne kadar?
Ankara bürokrasi-
sinde heyecan doruk-
ta...
Kimi bürokratlar,
çekmecelerini topla-
maya başlamışlar bi-
le... Kimisi müthiş lo-
bi faaliyetleri içindey-
miş. Kimisi de Sûley-
man Demirel'e des-
teğini hiç çekmemiş
olan işadamlarının
ofisleri önünde kuyruklar
oluşturuyoriarmış.
Kim gider, kim kalır?
DYP liderinin seçimden
sonraki performansını dikka-
te alan ış çevreleri, hüküme-
tin kurulmasının ertesinde
bürokraside tabii ki önemli
değişiklikler olacağını, ancak
kamuoyunun gözüne bata-
cak şekilde bir 'adam
harcama' poiitikası izlenme-
yeceğını kaydediyorlar.
Yıllardır pojitikacılarla içli-
dışlı olmuş bir işadamı, her
ne kadar "Y»nl iktktartann
blrlncl görevi Merkez Ban-
kası Baskanı'nı görevden
aknaktır" diyorsa da bu kez
galiba durum pek öyle değil...
İş çevrelerinde yapılan yo-
rumlara göre Merkez Banka-
sı Başkanı Rüsdü Saracoğ-
lu ve ekibinin görevde kalma-
lan pekâlâ muhtemel, çünkü:
1-Geçen yıl çıkartılan bir
karamameyie Saracoğlu 5 yıl
için yeniden atandı. Dolayı-
sıyta 4 yılı daha var. Yasala-
ra saygıyı vurgulayan bir De-
mirel'in yapacağı ilk icraat,
her halde yasayı çiğneyip ba-
şarısızlığı da kanıtlanmamış
bir Merkez Bankası Baskanı'-
nı görevden almak olmaya-
Rüsdü Saracoğlu Namık Kemal Kılıç
caktır.
2-Saracoğlu görevde bu-
lunduğu sürece, sırf mecbur
olduğu için siyasi baskılara
boyun egdiği izlenimi yarat-
mıştır. Nrtekim Mesut Yıl-
maz'ın başbakanlık yaptığı
son dönemde, Yılmaz'ın bu
baskıyı hafifletmesinin de
katkısıyla, belki de yeni hükü-
mete devredilecek mirasın
daha da ağırlaşması engelle-
nebilmiştir.
3-Saracoğlu'nun dış finans
çevrelerinde saygın bir ismi,
iyi ilişkileri var. Ozal dönemi
polüikalarının dışanda başa-
nlı sayılan tarafını temsıl edi-
yor. Ayrıca Batı'da merkez
bankası başkanları çok
önemli. Başkanın şahsi ismi
teminat sayılıyor ve çıkartıp
kredi verilebiliyor. Uzlaşma
ve yumuşaklık taraftan bir
Demirel'in bu sürekliliği boz-
mak istemesi pek anlamlı gö-
rünmüyor.
Saracoğlu dışında Ziraat
Bankası Genel Müdürü
Coskun Ulusoy'un da ilk
ağızda görevden alınmayabi-
leceği, Ulusoy'un pek çok
çevrede politikayı ilk kez Zi-
raat Bankası çatısı dışına çı-
kartabilmiş genel müdür
olduğu yorumu yapıb-
yor.
İş Bankası Genel
Müdürü Ünal Koruk-
çu'nun koltuğu sanı-
rız sağlam. İş Banka-
sı da sankı Genef-
kurmay gibi... Kimin
hangı yıl nereye terfî
edeçeği belli... Sanı-
rım İş Bankası'ndaki
değişiklik, bankanın
yönetim kurulunda yer alan 3
hükümet (Hazine) temsilcisi-
nin gelecek genel kurulda
değjştirilmeleriyle sınırlı kalır.
Buna karşılık Hazine Müs-
tesan Namık Kemal Kılıç,
Müsteşar Yardımcısı İbrahim
Çakır ve diğer bazı müsteşar
yardımcılanyia Maliye Ba-
kanlığı müsteşan Blltekin
özdemir'in "gideceğine"
kesin gözüyle bakılıyor.
Emlak Bankası, töbank
gibi devlet bankalannın üst
yönetiminde de radikal deği-
şiklikler gündemde. Özellikle
Cumhurbaskanı Özal'ın ve
Semra Özal'ın yakınlarıyla
Ahmet özal'ın yakın arka-
daşlarının tepe yönetimterin-
de bulunduklan kurumlarda-
ki "ayrık otlan"nın temizle-
neceği DYP çevrelerinde de
konuşuluyor.
Ayrıca DYP de 10 yıldır ikti-
dara aç... Yıllardır bu tür gö-
revler için bekleyen DYP'liler
ve yakın çevreleri var. Bürok-
raside çok büyük çaplı bir tır-
pan olursa, bunun Demirel'-
den değil, Demirel'in çevre-
sinden kaynaklanabileceği
de vurgulanıyor.
"Ölü sezon"da yurtdışına.
Akbank Genel Müdürü
Hamit Belll'yi aradık,
"Yurtdışında" dediler. Ardın-
den eski TÜSİAD Başkanı
Cem Boyner'le görüşmek is-
tedik. O da yurtdışındaymış.
Ya TÜSİAD Başkanı Bülent
Eczacıbaşr? O da yurtdışın-
da...
Koç Holding üst yönetimin-
den Uğur Ekşloğlu, Hasan
Subaşı, Tezcan Yaramancı,
bizim arayıp da bulamadıkla-
nrmz... "Yurtd^ındalar" ya-
nrtını aldığımız kişiler. Koç
Grubu'nda Rahml Koç dahil,
pek çok üst yönetici ve patro-
nun yurtdışında olduğu belir-
tiliyor. Biz artık diğerterini ara-
mayı bıraktık, ama eminiz
başka kuruluşlarda da pek
çok üst düzey yönetici geride
bıraktığımız hafta yurtdışın-
daydı. Sanınz çoğunluğu da
bu hafta sonu Türkiye'ye do-
nüyor.
Bayram değil, seyran de-
ğil... Şu gûnlerde yurtdışına
bu "akın" niye? Okullann şu-
bat tatili olsa, çccuklanyla bir-
likte tan'le gittiler diyeceğiz...
AnlayabikJiğimiz kadarıyla
20 Ekim seçimlerinden hükü-
metin kurulmasına kadar ge-
çen süre iş âlemi için "ölü
sezon" oldu. Ankara'da bü-
roksi kilitlenmiş, iş yapmaya
otanak yok. Buna karşılık işa-
damlarımız boş durmaya alı-
şık değil. Programlannı biraz
değiştirip bu "ölü sezonu",
yurtdışındaki işlerini hallet-
mekle değeriendirme yolunu
seçmişlerdir.
özellikle yurtdışında şirketi
olan veya yabancı şirketlerle
bağlantıları olan kuruluşlar,
bir sonraki yılın planlamasını
yapabilmek için kasımın ikinci
yansı ile aralığın 10'una kadar
bu tür iş seyahatteri yaparlar-
mış. Çünkü aralığın ilk yarı-
sından sonra Noel'di, Ysnl
Yıl'dı derken Batılı ülkelerde
işier tümüyle duruyor.
Anlaşılan yurtdışındaki iş-
lerini her yıl Noel gelmeden
önceki 1-15 aya yayan işa-
damlan, bu yıl hükûmetin ku-
rulmasının ardından masala-
rının başında olmayı yeğle-
diklerinden, kasımın ilk yan-
sında toplamışlar ve bu ne-
denle bir "akın" görüntüsü
ortaya çıkmış.
Bu arada Rahmi Koç, her
yıl kasımın ilk yarısında
Amerika'ya check-up'a gider-
miş. Demek ki onun yurtdı-
şında oluşunun 1991'in özel
koşullanyla bir ilgisi yok. Kuş-
kusuz aylar öncesinden çe-
şitli bağlantılara girdikteri için
şu sıralar yurtdışında olan
işadamı ve profesyonel yöne-
ticıler de vardır. Ama sanınz
onlar çok azınlıkta.