22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 16 KASIM 1991 MEHMET SEMİH GEMALMAZ İ.Ü.Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi İşkenceci Övüncü Nıhayet, kor gözun bile görmesı gereken gerçek olanca yalınlığı ıle açığa çıktı. Avrupa insan Hakları Komisyonu'nun bi- reysel başvunıları inceleme yetkisını Turkiye'nın tanimasının ardından, şikâyetlerden Kutlu-Sargın vakası karara bağlandı Karar, şıkâyet konusu ile çerçevelı olarakTürk hukuk duzeninde- ki bazı normlann ve ıdari ajanların tasarruflarının Avrupa insan Hakları Sozleşmesı'nın ongordüğü standartlarla çelıştiğini, bir hak ihlalınin gerçekleştirıldiğini hukme bağlamıştır Avrupa Komisyonu ya da Mahkemesı kararlar pratiklerinde kişi güvenliğı ve özgürlüğü hakkı ile adil ve usulüne uygun yargı- lanma haklannı düzenleyen normlar (AİHS. md 5,6,7) şıkâyete ve karara en çok konu olmus hükümlerdir Buna karşılık, hiç kımse- nin işkenceye ya da insanlık dışı, yahut aşağılayıcı muamele ya da cezaya maruz bırakılamayacağını düzenleyen (md.3), daha sınırlı sayıda hükmekonuolmuştur Kutlu-Sargın vakası hük- münün bir boyırtu, ışte (md 3)'ün Türkiye tarafından ihlal edildiği- dir Boylece bireysel başvuru hakkının tanınması sonrasında Türkıye'den yapılan şıkâyetler bağlamında uretilen bu ilk karar, Ulusalustü İnsan Hakları Hukuku belgesıne, kurumlanna ve prosedürlerınin işletilmesıne dayanmakta ve Türkiye'nin işken- ceci olduğunu bir hukuksal hüküm olarak uluslararası kamuoyu- na duyurmaktadır Türkiye, daha bu ılk kararla entegre olmaya çalıştığı sısteme, pek ışlemeyen bir hükmû komisyonun değer- lendirmesi fırsatını vererek katkıda bulunmaktadır. Bundan sonra, ardı ardına, insan haklarını ihlaledayanan Türkiye aleyhine kararlar gelecektir. Türkiye uluslararası yükümlülüğünü büyük ölçüde yerine getirmeyecek. Türkiye'de yonetimin bu 'basiretli çabasından ötürü övürtç duyduğunu sanıyorum. Çünkü Turkı- ye sadece AİHS değıl ama gerek Avrupa Kon- seyi'nın gerekse BM'nın hazırladığı ışkencenın önlenmesi sozleşmelerı- ne de taraf olarak işkence yapmama konusunda in- san hakları hukuku yü- kümlüluğunu üstlenmiştı Ama yönetim, öte yanda işkence ve kötu muameleye yol açan ulusal hukuk normlannın zaaf ve boşluklannı düzeltmeyerek ve özellıkle de ıdari ajanların bu tür tasarruflarını görmezlıkten ge- lerek, ışkencecileri koruyup ödullendırerek, yer yer açık ya da ör- tulü onları teşvık ederek, yonlendırerek bu yukumlülüklerinı ihlal etmekteydi Bu ıkıyüzluluğun altını ulusal ve uluslararası düzey- de çızenlerı de 'sıyasal amaçla hareket eden hainler' olarak sun- maya çalışmaktaydı Bu eleştırılerı yapanlardan binsı olarak kendımden kuşku duymaya başlamıştım öyle ya, bir yönetim. hem normatrf açıkları saklı tutup ışkencecileri teşvık ederek hem de uluslararası düzeyde işkence yapmayacağı taahhudunü dek- lare ederek sergıledıği çelışkınin apaçıklığını, ne gormeyecek ne de gızleyecek kadar sıg bir değerlendirme yapardı O halde işin esası neydı 9 İşkenceci Türkiye'yi elestırmek usdışı ıdi Bız safça. rasyonelleştirdiğimızı sanıyorduk İnsan hakları hukuku alanındaçalışan bir akademısyen olarak daha yeni uyarv maya başladığımı alenı bıçımde ıtiraf etmeliyim Yönetim en baştan beri, ulusal ustü sıstemin (AİHS) en az çalı- san hükumlerını en fazla ihlal ederek İnsan hakları huku- kunu gelıştirmede yerıni (bu rolu) almaya karar vermışti Bundan sonra, ardı ardına, insan haklarını ihlale dayanan Türkiye aleyhi- ne kararlar gelecektir. Türkiye, uluslararası yükümlülüğünü bü- yük ölçüde yerine getirmeyecek, ulusal hukuk düzeninde ve onun pratiğinde gereklı değişiklıkleri yapmayacaktır O kadar yapma- yacaktır ki Kutlu-Sargın vakasının asıl kahramanlarından olan savcı Demiral'ın 'daha müspet ve insancıl davranması' içın Hâkımler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından dıkkati çekilecek. hakkında, baroların onlarca şikâyetı olan bu kişi hakkında Adalet Bakanı birvecizepatlatarak savcıların bağımsızolduğu veyapa- bileceği bir husus bulunmadığını beyan buyuracak, Dışışlerı yet- kılilerının saçını-başını yoldurarak bu kişi, uluslararası yargıçlar- la bu vaka soruşturması sırasında görüşmeyi reddedecek, ama yönetim kılını bıle kıpırdatamayacaktır. Hukukun gücü, bir yerde biter Oradan ötede utanma duygusu kalır Bu da yoksa, yapacak ne kalır? Türkiye'cle Kitabııı Oyküsü 1971-1990 arasında yıllık yayın sayısı 6000'leri aşamamış, 19 yıl boyunca aynı noktada çakılıp kalmıştır. 1962'de nüfusumuz 27 milyon küsur idi, bugün 50 milyonu aştık. Yayın artışının hiç değilse nüfus artışını karşılayacak düzeyde olması gerekirdi. Durum çokciddi. çok üzücüdür. nüm noktası olarak gorebilırız Böylece öğre- timlen dın temelıne dayanan medreseler içın de kıtap basma olanağı doğmuş ve vayın orta- laması yılda 10 kitaba yukselmiştir. Aynı dö- nemde Divanlar, Kelile Dimne ve Tûtînâme gıbı hıkâyeler, Nasreddin Hoca masalları da görülüyor. Tanzimat'tan sonra Prof. Dr. JALE BAYSAL /. Ü. EdebiyatFakültesi İnanılmaz bir ziyaretçı kalabalığının, sergı- lenen kitap topluluklannı daha da büyük. daha da çok çeşıtlı gösterdiğı fuar alanından çıkışta, buralara nerelerden geçerek geldiğımı- zi düşündüm. Aldığımız yolu ve ulaştığımız yeri birlikte gözden geçirelim: Batı dünyasında. adını bildığimiz ılk basıh kıtap (42 satırlı İncil) 1450'lerde ortaya çık- mıştır. Bizım ilk basıh kitabımız Vankulu Lu- gatı, 270 yıl kadar sonra, 1729'da çıkmıştır. Batı dünyası 1450'lerden 1500 yılına kadar 40.000 kitap çıkardı. (Yalnızca 40.000 kitap değıl, 40.000 ayn isımde kıtap ve broşür)(l). Buna karşılık biz, bir yüzyıl boyunca ancak 180 kadar kitap basabildık... Burada, "Batı" dediğımız dünyanın. çok çeşitli ülkelerin bir toplamı olduğunu unutmamalıyız Almanya. Fransa, İnşıltere, İtalya, İspanya v.d. hepsı bu "Batı" deyımi içinde yer alıyorlar. Yine de Os- manlı tmparatorluğu bütünü için, yüz yılda yalnızca 180 kitap. az bir sayıdır. İlk basmacı- mız İbrahim Müteferrika öldüğünde, tereke- sinden yığınla satılmamış kitap çıktı ve olu- münden sonraki 38 yılda, Vankulu Sözlüğü"- nün ikinci basımı dışında başka hıçbir kıtap basılamadı. Adıvar'a göre, Osmanlı toplumuna Avrupa Rönesansından ılk haberlen ulaştırmaya çalışmıştır. Yazık kı daha fazlasını basamadı ve bastıklarını da satamadı Tanzimat'ın ılanından sonraki yırmı yılda, yıllık ortalama 48'e çıkmıştır. Tanzımat denı- İen siyasal olayın kültür alanını nasıl etkılediğı açıkça görülebiliyor Devlet ve vılayet salna- melen bu dönemde yayımlanrnaya başladılar. Yenı okullar ıçin yeni içenkli ders kıtaplan Ölumünden 38 yıl sonra. sarayın ıkı larıh ya- çıktı ve daha önemhsı. Batı dillennden ılkçevi- zıcısı, basımevini mırasçılanndan satın aldılar ve basma olayıyenıdencanlandı. 1783 ıle 1803 arasında bu basımevi ıle birlikte Hasköy'dekı Mühendıshane'de ve Fransız Elçiliğinde iki basımevi daha ortaya çıkmışsa da, yılhk yayın ortalaması 1-2 kitabın üstüne çıkamamıştır. Basılanlar yine tarıh, sözlük, askerlik bilgiîeri, Mühendısriane'mn ders kitaplan. 18O3'te ilk din kitabı. Birgüi Vlehmet Efen- di'nm Akaid'ı sahnede göründu. Mütefernka basımevinın kuruluşunda yalnızca din dışı ki- tap basma ızni verildığınden. bu tarihi bir dö- riler yayımlanmaya başladı: Fenelon, Fonte- nelle ve Voltaire'den seçmeler. ünlü Telemak çevınsı, Robinson Cnısoe'nun ıkı baskısı ve Lamartine'den bir roman. Aynca Ahmet Mit- hat Efendi'nın Leıaif-i Rivavat cüzleri ve Şi- nasi'nin Şair Evlenmesi... Dönemın en önemlı olayı da özel gazetecilığin başlaması. Devletin resmi gazetesı olarak Takvim-i Vekayi, 1831'- de çıkmıştı. 1840'ta Ceride-i Havadis'le baş- layarak Tercûman-ı Abval ve Tasvir-i Efkâr bu dönemın ürünleridir. Tanpınar'a göre gazete hiçbir ülkede bizdeki rolü oynayamamıştır. Kitap ve okuyucuya bakış Basma ve ona bağlı olarak okuma. kendi başına var olabılen bir şey değil. Başta eğitim sistemi ve okuma yazma bılenlerin sayısı ol- mak üzere. siyasal ıktıdarlann kitaba ve oku- yucuya bakışlan, dinsel inançlar, ekonomik koşullar, genel olarak toplumun bireyleri yö- nelttığı hayat amaçlan ve daha bırçok etken. kitaba ve okumaya gostenlen ılgiyı belırleye- bılıyor. Eğıtımcıler, yirminci yuzyıîm başlann- da eğıtım alanında ortaya çıkan değışmelen sayarken, "bıreye. okuması içın genış bir pro- paganda yürütüldüğünü" de bıldınyorlar. Helenistık çağın ünlu İskendeny e Kutüpha- nesı ile ilgıli bir söylentı vardır (2) Doğru ol- madığını araştırmacılar ıspatladılar. Ama bu doğru olmayan hikâye yine de bir gerçeğı dile getirmiyor muydu dıye düşündüğüm olur: Araplann Halife Ömer zamanında Iskende- nye'yı fethedışlen sırasında Amr İbnül As, kütuphanedekı kitaplan ne yapacaklarını sor- duğunda, Halife ömer sözde şöyle demiş: "Bı kıtaplardaki bilgı eğer Kuran'da varsa, bunla- ra lüzum yok. Eğer yoksa, değerli bir bılgı de- ğildir. bunlan yakın." Acaba insanlanmız "kitap" dedikleri za- man yalnızca Kuran'ı kastettıklerıne göre, alelâde kıtaplara pek de güvenmıyorlar. ki- taplara ınanmıyorîar mıydı? Müteferrika Mütefernka, hayatı boyunca 17 kıtap basa- bilmiştir. Tarih kitaplan ve yazmalann ara- sından seçılmış bılim eserleri... Kâtip Çelebı'- nın Cihannümâ'sına yaptığı eklerde Dekard'- dan, Galile'den. Kopemik'ten söz ettı. Amen- ka'nm keşfını haber veren bir kitap yayımladı. Mıknatıslanma olayı ile ilgıli bir kitabı da var. PARİSTEN SELÇUK DEMtREL Genellıkle toplum fikır yaratır ve gazete ıle y a- yar Bızde. gazete fıkir üretmış ve topluma vermıştır. Vatan, mıllet, hürrıyet. hak, adalet kavramları gazetelerle toplumumuza duyu- rulmuştur 1869-1875 yıllarında en çok basılan kıtap- lar, tıyatro eserleri ve romanlar oldu. Yıllık vayın ortalaması I6l kıtap. Fransız romantık- ıen ve klasikleri başta olmak üzere Schiller, Swift, Daniel de Foe. bunlann yanında Jules Verne, VValter Scott, Paul de Cock ve benzerle- rı. aynca da Plutarkhos, Lucianos hatta eko- nomist Ricardo. Fransızcadan çevrılmış bir Binbir Gece Masalları kitabı ve bir Arap Med- reseleri araştırması. Yine eskı tarih kitaplan. divanlar ve medrese öğrencisinin ders kitap- lan var, ancak toplumun artık Batı hıkmetıne ve sözüne kulak vermeye başladığı açıkça or- tadadır. Bir uygarlık çevresinden Başka birine geçış açıkça görülebiliyor. Yayın hayatı bakımından da, toplum artık basma ıle içlı dışlıdır ve Mütefernka'nın açtığı yolda yü- rüyüş başlamıştır diyebilınz. Baştan ben pek çok tarıh ve ıstatistik sayısı vermek zorunda kaldım. Bugünlere de göz at- madan geçmememiz gerekir. Harf devrimının öncesindeki 11 yılda (1918- 1928) 6450 kitap basılmıştır, yıllık ortalama 586"dır (3). 1923-1928 arasında 3620 kitap var, yıllık or- talama 603. 1930'larda ve 1940'larda yıllık kıtap uretımı 2000'lerde. Bundan sonrası şöyle gıdıyor: 1953-1958 (Beşyıl boyunca) 3000'ler 1959-1962 (Üç vıl boyunca) 4000'ler 1963-1970 (Yedı yıl boyunca) 5000'ler 1971 -1990 (On dokuz yıl) 6000'ler Aynca 1978. 79 ve 82'de 5000lere. 1980. 81 'de 4000'lere düşüş de olmuştur Görüldüğü gıbı 1953-1962 arasında gelışme hızhdır Özellıkle 1959-1962 arasındakı uç yıl- da. yüksek sayılara çabuk bir sıçrama var. 1971-1990 arasındaysa yıllık yayın sayısı 6000'lerı aşamamış. 19 yıl boyunca aynı nok- tada çakılıp kalmıştır 1962'de nüfusumuz 27 milyon küsur ıdı, bugün 50 milyonu aştık. Ya- yın artışının hiç değilse nüfus artışını karşıla- yacak düzeyde olması gerekirdi. Durum çok cıddı, çok uzucüdür. Kitap fuarı Her ne olursa olsun, Istanbul Kitap Fuan'nın umutlugorüntüsünüyaşadıktanhemen son- ra, bu yazıyı umutsuz bıtırmek ıstemiyorum. 1729'da ılk basımevımızın kuruluşundan 1928 Harf Devrimı'ne kadar, 200 yılda yalnız- ca 30.000 kadar kitap basabildık. 1928'den 1990 sonuna kadar, 62 yılda basılanlann top- lamı ıse Cumhuriyet dediğımız, Atatürk Dev- nmlen dediğımız, Harf Devnmı dediğımız bü- yük olaylann kültur hayatımıza olumlu etkısi. bu sayılarla. matematıksel, sayısal. yadsına- maz bir bıçımde açıkça görülebiliyor. Gelişmc hızı, genel dünya durumu ile de, basma tekni- ğindekı ilerlemelerle de açıklanamayacak ka- dar büyüktür. Bakalım bundan sonrasını nasıl kurtara- cağız? 1 Handbuch der Bıblıotheksvvıssenschaft Z * e i t c vermehrte und verbesserte Auflage. Bd 1-3 ın 6 Bde Wıesbaden. Harrassowıtz, 1952-1957 2 Adnan Adıvar. Tanh Boyunca İlım ve Dın. Cdt 1. lstanbul. Remzı Kıtabevı. 3. Nılgun Koç. 1918-1928 Yıllan Arasında Türk Ya- yın Hayatı ve Tercume Eserler Bıblıyografyası. Yayım- lanmamı; Bıtırme Tezı. 1 Ü Edebiyat Fakültesı Kü- tüphanecıhk Bolümü, 1972. 7 " Toyota Corolla ailesinin yeni üyesi '92 COROLLA XLe ile önce test sürüşüne çıkın, sonra da fiyatını sorun! Sizi, 16-24 Kasım ta- rihlerı arasında, Toyotasa yetkili satıcılarına çagı- rıyoruz Dünyanın en çok satan oto- mobilının '92 COROLLA XLe tıpi test süruşu içın sizi beklıyor Ustelık surprız armaganlarımızla birlikte! '92 COROLLA XLe, multi valve (çok supaplı) motora sahip Bu motor hem çok guçlu, hem çok atak 11 7 sani- yede, 0'dan 100 km hıza ulaşıyor Aynı zamanda ekonomik. 100 km'de sadece 5 3 lıtre benzin yakıyor. Örneğın, bir depo normal benzinle 190 km sabit hız- lalistanbul'dan Antalyaya gidiyor . TOYOTA MULTI-VALVE ENGINE '92 COROLLA XLe sağ- lam, dayanıklı, yüksek ka- lıtelı Ustunperformansve ekonomiyi, rahat bir kullanım ve mukemmelbirergonomiylebırleştiriyor Toyotasa yetkili satıcılarına gelin '92 COROLLA XLe ıle once test suru- şune çıkın, sonra da fiyatını sorun Bek- lentılerınızın ve paranızın tam kar- şılığmı bulacak bize hak vereceksıniz TOYOTA "Türkiye'de otomobilin yarını" Test sürusü yapabileceginiz Toyotasa yetkili satıcılan: ADANA-BalkarogluOtomotıvTıc v e S a n A Ş Tel (71) 17 98 30 ADAPAZAR1-Tuzcuoglu OtoTraktor Tıc veSan A Ş Tel (261)20 174-12030 ANKARA-Çankaya Toyan OtomotıvSan veTıc A Ş Tel I4|I4O9248-49ANTALYA-GoksoylarKoll Ştı Tel (31|223034-35BURSA-AkkoyurluMotorluAra<;!arTıc A Ş Te! (241224644-223644ERZURUM- interlnşaatveSan A Ş Tel 1011) 13 929ESKİŞEHİR-SararaomotıvSan veT'c A Ş Tel (22) l 0 9 0 30/40GAZİANTEP-Muhıttınog!üOtonnot!vSan veTıc Ltd Ştı Tel (85) 21 55 51 (4 Hat) HATAY- Iskenderun Bınbaylar Koll Ştı Tel (881) 14 198-13 668 IÇEl^Mersm Ozyıldınm Otomotıv Tıc A Ş Tel 174) 25 13 03-25 97 84-26 19 75 İSTANBUL-Altunızade Gokkuşagı OtomotıvSan veTıc Ltd Ştı Tel (I) 310 49 9015 Hatl İSTANBUL-Dolapdere KoltaşKamyonOtomobılUstıkTic A Ş Tel II) 1534700(5HatliSTANBUL-Selamıçeşme NataşNakılAraçlarıTıc A^Ş Tel (1)363 2965-36062 58; İSTANBUL-Etıler OrtaköyOtomotıvSan veTıc A.Ş Tel U)!577970(3Hat)ISTANBUL-Pendık DumankayaOtomotıvŞan veTıc A Ş Tel (I|379O922İZMİR-Alsancak Çamkıran 1 OtomotıvSan veTıc Ltd Şti Tel (51)220320-220178lZMlT-KocaelıKayaOtomotıvSan veTıc AŞ Tel (21)l59!40(6Hat!KAYSERİ-TayOtoMotorluAraçlarTıc veSan AŞTel-» ( 3 5 ) 2 l 0 8 08-09-Il-12KONYA-Oto|enOtomotnAŞ Tel (33) 13 50 14-13 33 64 MANİSA- Pulmak MakınaTıc veSan A.Ş Tel 1551) 13 181-14 556SAMSUN-Denndereler OtomobıicılıkAŞ Tel (36111 61 44 TÜRKIYE DE TOVOTA UW TOVOTAOOGUVENCESINDEDIR TOVOTAOOBIH HACI OMER © ^ B A N C I HOLD NG KURULUŞUDUR _
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle