Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7UMHURÎYET/10 DIŞ HABERLER 16 KASIM 1991
IVashington, Kaddafıyönetiminin birçok terör örgütünün arkasında olduğunu açıkladı
ABD: PKK'yıUbya destekliyorDışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher, Libya'nın PKK ile
ilişkisinin bulunduğunu bildirdi. Boucher, "Türkiye'ye karşı
saldınlarda bulunan PKK'yı Libya destekliyor" dedi.
Amerikan yönetimi PKK'yı çok yakından izliyor. Yönetimin üst
düzeyinde, Doğu Anadolu'da hem "gerilla faaliyeti" olduğundan hem
de "terör faaliyetinden" söz ediliyor.
WASHINGTON (Camhuriyet) — ABD
yönetimi, PKK'yı yakın takibe aldı. Was-
hington, PKK'nın, Libya tarafından des-
teklendiğini açıkladı. Bu açıklama, Bush
yönetiminin, üç yü önce Iskoçya'da Loc-
kerbie üzerine düşen Pan-Am yota» uçağın-
daki patlama ile ilgili olarak Libya'yı so-
nımlu tutmasının ardından geldi.
ABD, önccki gûn, iki Libyalı istihbarat
görevlisinin, Pan-Am yolcu uçağının pat-
lamasından sorumlu olduğunun anlaşüdı-
ğını bUdirerek Libya'dan bu görevlilerin
teslimini istedi. ABD Başka&ı George Bush
da istihbarat görevlilerin tesümi iein her ça-
reye başvurulacağmı belirtti.
Libya'mn Pan-Am faciaayla ilgili olarak
suçlanmasıyLa birlikte ABD yönetimi, Kad-
dafi yönetiminin uluslararası terorizme ver-
diği desteğin kanıtlannı duyunnaya başla-
dı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Rk-
fcard Boaclier,Libya'mn aralannda
PKK'nın da bulunduğu birçok terör örgü-
tü&ü desteklediğini açıkladı.
PKK ile Libya'ıun ilişkisinin ABD yöne-
timi tarafından açıklanması, her ne kadar
Pan-Am faciasıyla irtibatlansa da Tûrk ba-
sınında son günlerde çıkan ve AbdaBah
öcalan ile MsamaNr Kaddafi'nin yakın
dirsek temasında bulunduklanna ilişkin taa-
berleri doğnüar nitelikte görüldü.
ABD, kuşkusuz PKK'yı çok yakından iz-
liyor hem PKK'nın faaliyetleri ile çok ilgi-
üler hem de Türk bİTİiklerinin PKK karşı-
sındaki performansı ile Cumhurbaşkanı
özal'ın Kürt konusundaki yaklaşunİannı
temel olarak benimsiyorlar, ama Türk as-
keri cenahını gücendireceğinden ürktükle-
ri için destekliyor izlenimi vermek istctni-
yorlar. Askeri cenahtan, "SMl kikünet-
ler, bi» arka cıkmryor, biz wrt dolenler
atoca eteştiriter baghyor, hükümet 4e ir-
kiyor. Soaaçta rf-hh kuvvetfer olarak Mz
yıpraaryonu" diye bir hava verümiş Was-
hington'a, PKK terörünün durduruhnarnış
olmasının Türkiye'de askeri cenaha,"Aaü
işteftz ba, m da bajaramadın»'' gibi eleş-
tiriter getiriyor olmasuun farkındalar ve
"PKK'am b« kadar dtoçtt çdsmaa biri de
«asırttı, yarihm içn ettaüzden bir şey gelir
mi" diye bir arayış içindeler. Nitekim ge-
çen baftalarda Türk Hava Kuvvetleri'nin
yaptığı operasyonlar nedeniyle Amerikan
yönetimi Türkiye'ye bir sıkıntı vermedi.
"Irak'ta g&c bosnfu ortayaçıkH|ı için ora-
da teröristter iisknmiştir" gıbı arüayışlı bir
yaklaşım içindelerdi. Hatta Türk Hava
Kuvvetleri'nin operasyonu sürerken ABD
radarlanmn Irak'ı gözlem altında tutmuş
olması dahi muhtemeldi. Bu arada, ABD
üst yönetiminde görev alan entelektüel çev-
relerin PKK konusundaki yaklaşımlan da
ilginç bir özeüik gösteriyor. Türkiye'nin
geçmişteki Güneydoğu politikalannı, bu
çevre, vicdanlanna sığdıramadığı için bu-
gün 'bölüculük ve terör' mesajıyla donan-
mış PKK'yı, sadece bu çerçeve içinde de-
ğerlendirmekten uzak görünüyor. Nitekim
bu kadrolann hâkim olduğu Dışişleri Ba-
kanhgı'nın Kongre'ye yoUadığı bütçe sunuş
raporlannda Doğu Anadolu'da hem 'geril-
la ayaklanması' bulundugundan hem de
"alçak yoğuBİukUki terör faaliyetinden"
söz ediliyor. "Gerflla ayak—nması" nüansı
itibanyla terörist PKK hareketini menmun
edebilecek bir tanımlama, "terör
faaUyetkrinden" söz edilmesi de Türk tez-
lerine uygun.
Ancak bu PKK'mn da 'resmen' destek-
lendigi anlamma da gelmiyor. ABD'nin
Körfez savaşında Saddam Hüseyin'den ya-
na tavır koymuş liderhgındeki PKK'yı des-
teklemesi, Washington'da bu konuyu bu-
yüteç altmda inceleyen Türk diplomatik
makamlanna göre *söz komısa' değil. Kaldı
ki geçen günlerde Washington'da yaptığı
basın toplantısında Dışişleri Müsteşan Ör-
dem Sanberk, "Irak'ın PKK'ya silah ver-
digi yönünde, sunactann kesişmesi dtşında,
somnt bir kmnıt buluBmadtgını" söylemiş-
tı.
PKK terörünün Amerika'yı çok yakın-
dan ilgilendiren bir diğer yönü de alçak yo-
ğunluktaki çatışmaların 'ytiksek
yotaBİıt»' pkarak dış tehdit getirebilme
yeteneği. Ünlü ABD'h" stratejist Albert
Wohlstetter'm başında bulunduğu bir ko-
misyonun 1989 başında yayunladığı 'aynm-
a caydıncAk' raporunun ana temalanndan
birisi buydu. tran-irak savaşı sırasında böy-
le bir tehlike atlatıldı. lran, Türkiye'nin *ya-
^aoual ekoM»nik bo)«e' ilan ettigi Irak Yu-
murtalık Pettol Boru Hattı'na doğmdan
saldıramadıgından bagunsızhk sörü verdi-
gi Kürtlen mobilue etmek istedi. Ancak
Türkiye'nin kararhkfı caydına oktu.
Türkdye'nin, bu kapsamda 'Ancrika lcş-
kırttı, Alauuı dntddedi' gibi yaklaşınüan
bir yana bırakıp işin özüne egümesi gerek-
tiği yönünde düşünce birligi bulunuyor. 12
Bylül rejiminin, karmaşık sosyal olgulan,
'yasaldadım oMv' mantıgı içinde çözmeye
çahşması nedeniyle Ülkenin sosyal denge-
terinde büyük tahribat oldugu, Türkiye'nm
Kürt politikalannm 1990'da Torumuy'ın
istifasıyla sivülerin eline geçmesine kadar
olan sürede PKK'mn kendisine bir Uban
yarattığı vurgulanıyor. 1980 ortalannda
Ankara'da Dışişleri Bakanhgı Müsteşan
Nüzhet Kaadeınir başkanlıgmda gizli bir
Kürt komisyonu vardı. Kandemir toplan-
tüardan birisinde "Kürtçc koaofabtoe-
Her" dediği için neredeyse vatan hainligi
ile suçlanacaktı. Yani Türk devtetinin
1980-90 arasında bu konuyu rasyonel bir
çizgi içinde ele aldığuu iddia etmek güçtü.
Sam Amca, Küıileri Hzliyor'
ABD yönetimi, kamuoyundan gelen baskılarlaTürkiye^yi kollamak arasında bocalıyor
Washington, Kürtlerin,
daha iyi yaşam
koşullanna
kavuşturulmasıru,
bunun da ötesinde
özerkliğe, hatta
federasyona sahip
olmalanru gözardı
etmiyor. Bu yaklaşun,
'Kürt' değil, 'insan
hakları' odaklı olarak
sivriliyor.
UFUKGÜLDEMtR
WASHINGTON — Ameri-
ka'mn Kürt konusuna nasü
baktığı sorusu ele ahndığında,
resmi politikalarla kamuoyu
vicdanı arasında bazı farklar
bulunduğunu kavramak fazla
zaman ahnıyor. Kamuoyu Kürt
konusunda Amerikan yöneti-
minden çok daha atak. Yönetim
ise 'dofra' olduğuna inandığı
değerleTİe dostu ve müttefıki
Türkiye'yi kullanmak arasında
bölünmüş durumda.
Amerikan kamuoyunun, yö-
netimi, bu konuda daha çok
'demde' olmaya zorlamasının
etkileri, son yülarda artan gaze-
te haberleri, Kürt raporlan üe
kendisinı gösteriyor. Tüm bu
geüşmeleT Türkiye'de Ameri-
ka'run, Kürt konusunu 'Tirki-
ye akryaiac kapdıgı' izlenimini
uyandınyor. Ama yönetim res-
mi politikalannda şu unsuru
göze ahnak durumunda: 'Bfadm
içn Ktrtfer mi öaemM, Tnrkl-
ye'ata bitiiaJi«i _«?' Ameri-
ka'mn bu soruya şu ana kadar
'K—üer daha öaemn' yamtını
verdiği yönünde bir işaret yok.
Bu, değil Türkiye gibi bir müt-
tefiki, Saddam Biteyfaı gibi
alerji duyulan birisinin işbaşın-
da olduğu Irak için dahi şimdi-
fik söz konusu değü. Körfez kri-
n sırasında Irak'a saldınnın, bu
ülkenin bütünlüğünü tehdit et-
tiği noktaya geldiğinde durdu-
nüdu|u, Saddam Hüseyin'in de
bu sayede işbaşında kalabildiği
«rdegil.
Amerika, bugüne kadar
Kurtleri, zaman zaman silah da-
hi vererek hoşlanmadığı rejim-
tere karşı kullandı. Amacına
ulaştıktan sonra da yan yolda
bırakıp sayısız can kaybı olur-
ken, kafasını öteki yana çevir-
di. Ama bu, diğer yandan da
Kürtlerin daha iyi yaşam koşul-
lanna kavuşması, istedikleri dü-
de okuyup yazması, parti kur-
ması, bunun da ötesinde belli
bir özerkUğe, hatta federasyona
sahip olmasuu istemediği arüa-
mına gelmiyor. Ancak burada-
ki önemli nüansı, bu arzunun
'Klrt' değü, ' t a u haklan'
odakh olması oluşturuyor.
Türk diplomasisinin Ameri-
ka'da Kürt konusunda yaşadı-
ğı en büyük güçlük şu: Her şey-
den önce azınhk olduğu ifade
edikn belli bir grubun temel
haklan üzerinde kısıtlamalar
buhınduğunu, o dilde eğitimin
• mümkün ohnadığuu, kuzeyi ve
' gûneyi dost komşularla, iki ya-
ni da okyanusla çevrUi Ameri-
' kahya anlarmak zor.
; Bu konudaki 'alasal giiven-
'• Mk' ağırhkh argümanlar, ancak
'. 'red a«ck' (bira içen, ırkçı, co-
' untry müziği dhüeyen muhafa-
zak&t tip) tabir edilen kitleyi et-
kih'yor. Belirli bir eğitim düze-
yi tutturmuş, biraz liberal gö-
rüşlere sahip Amerikahyı ikna
edemiyor. ABD Dışişleri Ba-
kanhğı'nın Kürt konusunda her
yü Türk devletinin tüylcrini
' ûrperten ifadelerle yayunladığı
f insan haklan raporu, bu konu-
da gerekli asgari eğitim düzeyi-
; ni hayli aşmış Amerikahlar ta-
1
tarmdan kalcme ahruyor. Ame-
rikan Dışişleri T^k""!'^ ülkenin
• iyi eğitim görmüş, entelektüel
rttzgtrlara açüt kadrolanndan
tediği iddia ediliyor.
4. Washington'un önde gelen
kulrür kurumlanndan 'Smitaso-
•iaaEastltistt' 15-16 kasım ta-
rihleri arasında Kürt kültürü
konusunda bir konferans yapı-
yor. Başhklar arasmda 'Modern
bir izolmsyoH, Kart dtasporası<
ata etkW' ya da 'Kirt sonuıaB-
da ekoaoaük gerçektcr ve tiya-
si öoceKkler' de var.
Türkiye'ye bakış
Kuzey lrak'taki Kürtler yaşayabilmek için Saddam süahlan kadar ekonomik geriUğe ve doga koşullarma karşı da mücadek ediyoriar. (Fotograf: RIZA EZER)
tirmeye cesaretlendh-di. vetksi'nin PKK kamplanna sal- sonra çoğunluğu Kürtlerden
Bu geüşmeleT ışığmda ABD'- dınsuu gündeme getirdi ve ABD ohışacak Türk ordusunun Kürt-
nin Kürt konusuna yaklaşımı, Ue tngütere hükümetlerini ses- lere karşı mücadelede zorlana-
yükselen bir grafık izledi. Orne- sizce Türkiye'yi desteklemekle cagı idi. Tabii Izady'ıün hakkm-
oluşuyor. Bu eğitim düzeyinde- dikkatle secerek hazırladığı bir
ki kadrolarda dünyanın her ulke- metindi ve Kürtlerin aranacak
sinde oldugu gibi Amerika'da haklan olduğunun Amerika ta-
da azınhk, insan haklan konu- rafından kabul edildiği anlarru-
lanna çok duyarlı, hatta içlerin-
de bizzat azınhk olmak duygu-
sunu yaşayan Museviler var.
Resmi poliüka
ABD'nin şu ana kadar Kürt
konusunda açıklanmış bir tek
'resmi' politikası bulunuyor:
ABD'nin potiükası, Kurtle-
ria gayeterine banşçı yoldan ve
M t d mevcvt devleflcru sı-
içtede kaTBşmalan yo-
AmerikabaöJketeru
Iç işteıia* kanşmaz.'
1989 yıknda yapdmış bu açık-
lama, sözcü Ckarles Redman'-
ın o anda agzmdan kaçmış bir
cümle değil, aksine brifmgden
önce ilgili masanın her sözcüğü
na geüyordu. ABD'nin Kürt ga-
yelerim kabul eden bu yaklaşı-
mı özellikle 1980 ortalanndan
sonra yeni ivmeler kazandı.
Bunun nedeni de dünya kon-
jonktürundeki değişikliklerdi.
Soğuk savaşm getirdiği bloklaş-
ma ve stratejik bağımuhk, müt-
tefıklerin birbirlerindeki bu tür
'nazik konnlan' uzun yıllar göz-
ardı etmesini sağlamıştı. Blok-
lar arası yumuşama Türkiye'nin
üzerine kurulu oldugu yaruna-
dayı dünyanın en stratejik nok-
taianndan birisi ohnaktan çı-
karmadı, ama yumuşamamn
ortaya çıkardığı yeni denklem
de Amerika'yı insan haklanm
daha gür bir sesle gündeme ge-
ğin ABD Dışişleri Bakanhgı'nın
her yü yayunladığı insan haklan
raponanmn Türkiye bölümü gi-
derek eleştiri dozajını arttırdı.
Kürt konusu ABD Kongresi için
de giderek önem kazanan bir
'etafit' konu haline geldi. özel-
likle son mülteci dramından
sonra 'bir Kürt tobtei' ortaya
çıktı. Sadece bu ay içinde Ame-
rika'da bu konudaki faaliyetle-
re baküdığında entelektüel ügi-
nin ne kadar yüksek oldugu çar-
pıa bir manzara olarak karşimı-
za çıkıyor.
1. ABD'nin önde gelen gaze-
telerinden Wall Street Joumal
13 kasunda yayunladığı aynntıh
bir haberde, Türk Hava Kuv-
Ue tngiltere hükümetlerini ses-
sizce Türkiye'yi desteklemekle
suçladı.
2. önceki gece ABD başken-
tinin ünlü uluslararası Uişkuer
okulu Johns Hopkins'te Kürt-
lerle ilgili bir acıkoturum yapıl-
dı. Harvard öğretim üyelerin-
den Dr. Mekrdad Izady çok il-
da konuştuğu bölgeyi tanımadı-
ğı, olaylan sadece rakamlara
vurarak açıklamaya çahşmasm-
dan belli oluyordu. Ancak bu
konuşmayı dinleyenlerin sayısı
da 100'e yaklaşıyordu.
3. Her yıl toplanan Ortado-
ginç bir tebliğ sundu. Türkiye'- ğu tncelemeleri Konferansı önü-
deki Kürtlerin demografık geli- müzdeki hafu Washington Hil-
ton'da başhyor. Büyük çaplı bu
konferans dizisinde bir tane de
Kürt paneli var. Edinilen bilgi-
ye göre bu panel sırasında tarih-
te ilk kez yapüan bir 'Kürt ka-
şımını inceleyen bu tebUğde
Türkkrle Kürtlerin nüfusunun
2O2O-25'te eşitleneceği, bundan
15-20 yıl sonra da Türklerin
azınhk hale geleceğj, dolayısıy-
la da Türkiye'nin Kürtleşeceği
ileri sürüldü. Izady'ye göre bü-
yük kentkrde 1 milyona yakla-
şan Kürt kolonileri kurtüuyor-
du. Bir başka iddia da 15 yü
maoyu yoklamasuun' sonuçla-
n da açıklanacak. Metodu ko-
nusunda bir bilgi buhınmamak-
la birlikte sorulan yamtlayama-
nn yüzde 75'inin bağımsızlık is-
Sonuç olarak Türkiye bu dö-
nemde ne tür politika seçenek-
leriyle karşı karşıya?
Birincisi, amk üst düzey Türk
diplomatik çevrelerde 'Kürt ko-
«uvvda Tirkiye ^ n » w ^ BC
djjiadttji *t n Ataüaf çok B-
gtoaip içeride M oid«tBBa göz-
dea kaçaıyor' bicimde bir görüş
egemen olmaya başladı.
Peki Kürtlerin var olan şikâ-
yetteri ortadan kaldınhp istedik-
leri olanaklar da sağlansa Türk
bayrağı altında yaşayacaklar
mı? Bunun da tespitinin iyi ya-
püması gerektiği yönünde bir
görüş bulunuyor. Çünkü artık
konunun asker baskısından ya-
kınmaktan çıkıp 'benük arama-
ya ydoddigi' yönünde ışaretleT
bulunuyor. Geçen aylarda Içiş-
leri Bakanhğı'ıun finanse ettiği
bir tur çerçevesinde 8 Doğu
mülkiye amirinden oluşan bir
grup Amerika'ya geldi. 'Tüm
obuıaklar da tathusa arük isia
zor otdatraV düşünüyorlardı.
Çünkü ilçe düzeyinde PKK'ya
yüzde 80 oranmda destek oldu-
ğunu gözlemişlerdi. Yani 'Ne
önlemler almmah' sorusuna
karşüık 'Ne öatem aanına ahn-
su fark etmcz' demlen nokta-
ya getinmişti. Oysa bundan bir
yü önceye kadar Abdullah öca-
lan'ın tutumu, gazeteci Mehmet
Ali Birand'a açıkladıgı gibi
'Tttrkiye'ain kayaaklartnı
Tirkiye Be beraber kva-tacak-
lan' yönünde idi. Yani yakm bir
gelecekte bağımsızuğı hedetleye-
miyorlardı.
Bu garip tabloya bir de ÖzaT-
m 'federasyon' türu yaklaşun-
k n eklenince Batı âlemi bu öne-
riyi sanki iş bitmiş gibi kullan-
maya başladı. örneğin Wall
Street Joumal gazetesi 13 kasım
tarihli sayısında yayımlanan
Kürt haberini özal'un bu öne-
risi üzerine bina etti.
Kürt
stralejisi
neolmah?WASHINGTON (Caaüw-
riyct) — Dünyanın önde gelen
stratejistlerinden Edward
L«ttwak, Türkiye'nin toprak-
lannda yaşayan Kürtlere hem
yüzde yüz Kürt hem de yüzde
yüz Türk okna hakkı vermesi
gerektiğini söyledi. Luttwak,
Türkiye'nin kendi ülkesindeki
Kürüeri lran ve lrak'taki soy-
daşlannın imrenerek bakaca-
ğı bir noktaya getirmesi gerek-
tiğini ifade etti. Luttwak,
"TlfUyc'-B Kürt atrateji-t ne
otaa—h" sorumuzu şöyle ya-
mtladı:
Bir toplumun gelismişuk
düzeyini ölçmek çok kolaydır.
Azmkklanna nasü davrandıği-
na bakarsınız. Bu hastaya de-
rece vermek gibidir. Yüksek
ateş kötü, ateşi yoksa iyi.
Azınhk problemi olan ülkeler
de yeterince gelişmemiş de-
mektir. Türkiye, Kurtlerini
tatmin etmeden bir model ha-
line gelemez, çünkü kalkınma-
sı Kürt politikalanmn tutsağı
haline gelir.
Eğer Türkiyeğ y
gerçekleştirirse, Doğu'da bir
özerk Kürt bölgesi olmuş, ol-
bu fark etmcz.
iğ
Kürtlerden daha fazla özgür-
lüğe sahip olur ve ekonomik
açıdan da fazla geüşirse, bu si-
zin için büyük güverüik soru-
nu yaratır. O halde, Türkiye
Kurtlerini tran ve lrak'taki
soydaşlaruun imrenerek baka-
cağı bir noktaya getirmek
gerekir.
Biraz aşın bir örnek olacak
ama Isviçre'de Fransız azınhk
vardır. Bualann Fransa deni-
len özerk bir bölgesi de vardır.
Bu Isviçre için bir güvenlik so-
runu oluşturmaz. Çünkü etnik
olarak yüzde yüz Fransız ol-
mak yüzde yüz lsviçreli olma-
ya engel değüdir. Hatta Fran-
sa'da yaşayan Fransızlar hep
buraya imrenerek bakar. Bu
bakımdan Turkiye suurlaruun
ötesinde Irak Kürdistanı diye
adlandınlabilecek bir özerk
bölge ile çok rahat bir arada
yaşayabilmelidir. Bu işin sırn
budur. Eğer Kürtlerin yüzde
yüz Kürt ohnasma izin verir-
seniz, orüann yüzde yüz Türk
kalmasını garanti altma ahrsı-
nız. 0nun için bırakın Kürtçe
öğretim yapılsın mı yapılma-
sın mı tartışmasuu. Kendinizi
özerk bölge, kanton, gibi dü-
şüncelere dahi ahşürmahsınız.
Lockerbie
faciası Kaddafi n aııılunıııı ucunda
ÜÇ YILSÜRENP AHAUSORUŞTURMA
tucukumaşparçası>RA (Camkoriyct) —
"Lockerbie faciası" olarak
anılan olay bundan
yaklaşık üç yü önce
yaşandı. Pan American
HavayoUan'na ait Jumbo
tipi yolcu uçağı 21 Aralık
1988 günü Iskoçya'mn
Lockerbie kasabasının
hemen kenarmdaki evlerin
bahcesine düştü ve kazada
270 kişi hayatını yitirdi.
Olayda terörist parmağı
arandı ve kazaya teknik bir
hatadan çok bir bombamn
yol actığı kısa sürede
anlaşıldı. Viç yıl
süreyle 70 ülkenin güvenlik
örgütlerinden safelanan
bilgüer ve 23 ülkede Ingiliz
poUsinin bizzat yaptığı
yaklaşık 150 milyar liraya
(17 milyon sterlin) mal olan
soruşturma sonucunda,
olayı bir kumaş parçası
aydınlattı. Kazada
ölenlerden birirün
ceketinden kopan küçük bir
parça Malta'da Libya
temsilciliğine komşu bir
elbise dükkâruna kadar
izlendi. Frankfurt-Londra-
New York seferini yapan
uçağa bombamn
Frankfurt
Havaalanı'nda, Türk
yükleme işçikri tarafından
yerleştirilrniş olabüeceği
dahi öne sürüldü. Ancak
soruşturma Uerledikçe
patlamaya bir kasetçalar
içine yerleştirilen güçlü ve
kokusuz plastik bir
patlayıa madde olan
u
Semtex"in neden oldugu
ortaya çıktı. Şimdi ise bu
maddenin ajanlar
tarafından bir bavul içinde
Libya'dan önce Malta'ya,
oradan da Malta
HavayoUan'na ait bir
uçakla Frankfurt'a
götürüldüğü arüaşüıyor.
Uçak, Londra
Havaalam'ndan kalküktan
38 dakika sonra patlamışu.
WASHINGTON/LONDRA (Camhn-
rlyet) — ABD ve tngiltere, 1988 yüında
tskoçya'nm Lockerbie kenti üzerinde 270
yolcusuyla birlikte düşen yolcu uçağın-
daki patiamadan Libya'yı sorumlu tut-
tular. Uçaktaki parinn^nmT> Libyah iki is-
i d
ç p y
tihbarat görevlisi tarafından uzaktan ku-
manda yoluyla gerçekleştirikuği ve bu iki
görevlinin iadelerinin istendiği ve hakla-
nnda tutuklama emri çücankhğı bildiril-
di.
ABD yönetiminin, Lockerbie faciası
ve terörist faaliyetlere verdiği destek yü-
zünden Libya'yı cezalandırmaya hazır-
landığı öğrerdldi. ABD Başkanı George
B«h, bu konudaki ilk adımı atmak için
Körfez krizindekine oranla daha sınırh
olmak koşuluyla, "•lodararau bir
koaUsyoa" oluşturmak için kollan sıva-
.4.
Bush, konu ile ilgili olarak gazeteci-
lere yapoğı açıklamada, "Koalisyonna
knrBbnasyU B_W olarak çok sayıda
dttaya ttdeti İle göriştmaı" dedi. Bush,
Libya'ya karşı ne yapüabüeceğini henuz
tam olarak belirlemediklerini kaydeder-
ken, "Haar oldatamaz zaatM sdyleyt-
cctiz vc soyicdltimi- dekuariı Mr W-
çiıade aygtfayacatız" diye konuştu.
Beyaz Saray Sözcüsü Marlia Fitzwa-
ter da yaptığı açıklamada, Lockerbie fa-
ciasıyla ilgili olarak suçlanan iki Libya-
h istihbarat görevlisinin geri iadesi için
ABD ve tngiltere, 1988
yılında İskoçya'nın.
Lockerbie kenti üzerinde
düşen Pan-Am uçağmdaki
patiamadan Libya'yı
sorumlu tuttular.
Patlamayla ilgili olarak iki
Libyalı istihbarat görevlisi
hakkmda tutuklama emri
çıkanldı ve Libya'dan
resmen iadeleri istendi.
Libya, Lockerbie faciasmda
parmağı oldugu yolundaki
suçlamalan reddetti.
"ber tirta çabaaın" gösterileceğini bil-
dirdi. ABD yönetiminin, Libya'mn istih-
barat görevlilerini vermemek konusun-
da diretmesi halinde askeri bir operas-
yona girişebileceği yolunda karar alma-
sı, büyük bir olasüık olarak gösteriliyor.
Bu arada, ABD Dışişleri Bakanhgı bir
büdiri yayımlayarak Libya'mn, dunyada-
ki terörist faahyetleri destektediğine iliş-
kin yeni suçlamalarda butundu. Bildiri-
de, Libya'ya şu suçlamalar yöneltüdi:
"Libya, Ebu Nidal'in terör örgütüne
yüda tmlyonlarca dolar yardım yapmak-
ta ve örgüte terör eğitim kamplan sağ-
lamaktadır. Libya lideri Albay Muam-
meı kaddafi, 1987 ve 1988 yülannda Al-
manya'daki Amerikan askeri trenlerine
saldınlar düzenleyen Ahmed Cibril hder-
liğindeki Filistin Halk Kurtuluş Cephe-
si Genel Komutanhğı'na 1990 yüında bir
milyon dolardan fazla mali destek ver-
miştir. Libya hükümeti, Washington üe
FKÖ arasmdaki ilişkUerin bozulmasına
yol açan Filistin Kurtuluş Cephesi'ne
yardım ve mali destek sağlamaktadır.
Libya, Suriye tarafından oluştunılan Fi-
üstin örgütü Saika'ya ve Füistin'deki ts-
lami Cihad Orgütü'ne mali kaynaklar te-
min etmektedir
1
.'
Edinilen bügiye göre Lockerbie faci-
asıyla Ugili olarak suçlanan Libyahlann
kimükleri şöyle:
AMÜbasit AH Mctaact El-Ma^uurib
İstihbarat servisine ginneden önce Lib-
ya Havayollan eski Güvenlik Şefı vç Lib-
ya Stratejik Araşuraıalar Enstitüsü Baş-
kanı.
Q £ « İ B Hallfe Fakmah: Libya Hava-
youan Maha eski tşletme Şefı.
Olayla Ugüi olarak resmen suçlanma-
yan, ancak ifade venneleri istenen iki
Libyah da Kaddafi'nin yeğeni olan v«
Libya İstihbarat örgütü'nün başkanlıgı
m yürüten AMaBah Saa-uri ve Liby:
UlaştırrnaBakamlıettiaMahaBBBttEI
HJbsharL
Libya ise Lockerbie faciasına kanştı
ğı yolundaki ABD ve Ingütere'nin s\x,
lamalanm reddetti. Lockerbie uçak fJ
ciasıyla ilgili olarak iki Libyah istiht»
rat elemam için tngütere ve ABD tar
fmdan önceki gûn tutuklama emri çık
rüması üzerine libya'nm BM misyonu
ca yayımlanan açıklamada, Libya'nı
ucağın bombalanma eykmine kanşt
yolundaki sav kesin bicimde reddedik
Libya BM temsüciüğmden yapıl
açıklamada, "Ubya'am, trajedlyk hı
«m4btıe««c*Wrdiikil-*«__rk.
tngUtere ve ABD'ye, iki libya istihbi
görevlisinin terörist olduklannr. Uis
sağlam, güvenilir mahkeme kanıtlan
tirmeleri için cağn yapüdL