Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 KASIM 1991 HABERLER CUMHURÎYET/5
BAŞKENTTEN
AHMETTAN
Ortakhk İçin İlk 'Evet'ler
ANKARA — DYP-SHP koalisyonu görüşmesi için Demi-
rel tarih düşürmek istedi... Düşürdü de...
İnönü'yü Pembe Köşk'ten önceki gün telefonla aradı. Bu-
luşma tarihini söyledi:
— On birinci ayın on birinci günü Meclis'te.
"Saat on birde" demedi.
Herhalde daha önceki koalisyonun "on birler olayı" yü-
zünden yıkıldığını çağnştırmamak için...
Bu "on birinci ayın on birinci günü" konusunu kapıda De-
mirel'i beklediği sırada inönü'ye sorduk.
Gülerek "rastlantı" demekle yetindi.
Dünkü görüşmede Demirel de İnönü de öteki işleri rast-
lantıya bırakmak istemiyorlardı. Kuracakları koalisyonla il-
gili iki temel ilkeyi karşılıklı benimsediklerini ifade ettiler:
"— Hükümette sayısat farklılık,
Sorumlulukta siyasal eşitlik."
Birinci ilkeye göre hükümette bakanlıklar, iki partinin Mec-
lis'teki ağırlıgma göre paylaşılacaktı.
İkinci ilke ise koalisyon hükümeti kurulup icraata başla-
yınca taraflar, sorumluluklannın ötekine göre daha az veya
daha çok olduğunu söylemeyeceklerdi.
Dün TBMM'de SHP liderinin odasındaki görüşmede bu
konuda anlaşma oldu.
Demirel için koalisyon bir büyük yapı idi. Bu yapıyı teme-
linden sağlam kurmak ve tuğla tuğla yükseltmek gerekti.
Dünkü görüşmede temel atılmadı. Proje üzerinde karşı-
lıklı değerlendirme yaptldı. inşaata geçilmesi için projeye kat-
kıların nasıl olacağı konuşuldu. Proje üzerinde görüş birliği
sağlandı.
Biri inşaat mühendisi, öteki fizik profesörü olan iki lider
kurulacak yapının statik hesaplan ve "doğal afetlere" direnci
üzerinde çalışmalarını yine sürdürecekler.
Demirel, (Tann bozmasın) seçim öncesinde kamuoyuna
belli ölçüde sergilediği, "âkil ve uzlaşmacı devlet adamı" gö-
rüntüsünü sürdürüyor.
Görüşmeden önce ve sonra gazetecilere yaptığı açıklama-
lar ve hepsinden _ _ _ - ^ _ ^ — _ _ _ _ _ _ _ —
önemlisi, SHP'nin
HEP zofiuğu karş.s.n-
da sergilediği anlayış,
bunu ortaya koyuyor.
HEP kökenli iki mil-
letvekilinin TV'den de
yansıyan yemin töre-
ni skandatının kamu-
oyundaki olumsuz ha-
vasının dinmesıni
beklemesi, SHP ku-
rultay tartışmalarını
kullanarak, SHP'yi
kamuoyunda hazır fır-
sat çıkmışken yıprat-
maya yönelmemesı,
"Bunlardan ortak fa-
lan olmaz" türünden demeçter vermemesi, "Yeni Demirel'in
umut verici özelliklerıni oluşturuyor.
DYP lideri dün masaya otururken, "Benim milletvekili şa-
yım, sizinkinin bir katından çok fazla" demek yerine, "İki-
mizin halk desteği yüzde 48'in üzerindedir" dedi.
Aynca, "Ortakhk hükümetinde büyük parti-küçük parti ol-
maz, sorumluluk ortaktır" demesi de yeni dönemin iyimser-
lik verebilecek sinyalleri oldu.
DYP lideri önce, "Koalisyon hükümetinin bir amaç değil,
araç olduğunun" altını çizdi. Sonra bir koalisyonu kurmak
kadar, işletmenin de çok özen gerektirdiğini söyledi.
Bu özenın gerekleri neler?
Örneğin Millı Güvenlik Kurulu ve Yüksek Planlama Kuru-
lu dahil bazı kurullarda ortak ve eşit sorumluluk.
Bunun anlamı şu:
En ivedi sorunlar diye belirlenen terör ve ekonomi konu-
larında bu iki kurulda SHP ve DYP'den eşit bakanının bu-
lunması...
Bu durumda, MGK'nın anayasaya göre devamlı üyesi olan
Milli Savunma, Dışişleri ve içişleri Bakanlıkları aynı partiye
verilemeyecek.
Biri ayrıntı, öteki çok temel olan iki cümle, dünkü ilk evet-
lerin mutlu bir ortaklığı hedef aldığını belgeliyor.
Ayrıntıyı Demirel söyledi:
"Cumartesi, pazardan önce Bakanlar Kurulu için isirn bek-
lemeyin."
Temel hedefi ise, iki parti adına açıklama yapan Gökberk
Ergenekon açıkladı:
"Yasaksız ve geniş katılımlı bir ortam için niyetlerimiz or-
tak..."
Bu iki cümle, dünkü "ilk evetlerin" koalisyonla noktala-
nacağını, bu koalisyonun ise, bir "restorasyon hükümeti"
gibi çalışacağını ortaya koyuyor.
Elbette, Demirel yarın "İnönü Başbakan Yardımcısı
olmalı" türünden bir koşul ileri sürmezse...
Demirel için koalisyon
büyük bir yapı idi. Bu
yapıyı temelinden
sağlam kurmak ve
tuğla tuğla yükseltmek
gerekti. Dünkü
görüşmede temel
atılmadı. Proje
üzerinde karşılıklı
değerlendirme yapıldı.
NOTLAR
Temelnasıl atıldı?FARUK BtLDtRİCt
GÜNSELİ ÖNAL
ANKARA — Koalisyonlar
için nikâh benzetmesi yapılır.
tnönü'nün, Demirel'i bekler-
kenki heyecanı bu benzetmeyi
anımsanyordu.
Sorduk:
"Sayın Hikmet Çetin, fazla
beyccuüı defü. Siz biraz heye-
p» MIKMIIT galibfl?"
İnönü yanıtladı:
"Sayın Genel Sekreterimiz
bu konularda çok dencyimli."
Masada kırmızı kadife kaph
bir kutu vardı. Kutuyu işaret
ederek İnönü'ye sorduk:
"tçinde koalisyon çikolatası
m ı w ? "
İnönü "Evef dedi.
tnönü, bir gözü kol saatinde,
öteki gözü kapıda bekliyordu.
Birden duvardaki saat gözüne
çarptı. Saatler 15.00'e geliyor-
du, ama duvardaki saat 13.00'ü
geçiyordu. SHP lideri hemen
yanındaki dış politika danışma-
nı MHhat Sinnetfe döndü. "Bu
saatler yanlış galiba?' dedi,
"Düzehmek gerek."
Sirmen, dış politika uzman-
lığı nedeniyle olacak, "Efen-
dim, Meclis'teki saatlcrin her
biri bir yabana ülkeye ayariı ga-
liba?" dedi. İnönü, "O zaman
hangi ülkeye ayariı olduğunu
attına jian bari" diye güldü.
Dışandaki gazeteci kalabalı-
ğı ile konuşan SHP ve DYP'nin
ikinci adamlan hep aynı hava-
yı veriyorlardı:
"Bn iş bitti."
tnönü, Demirel'i karşılamak
üzere beş dakika önceden foto
muhabirleri ile kapıda bekle-
meye başlarken Demirel o ana
kadar çalıştığı Cindoruk ve Er-
genekon ile geldi.
Demirel, tokalaşmak için eli-
ni İnönü'ye uzattığı anda, kar-
gaşa başladı. Foto muhabirleri
iki lideri görüntülemeye çalışır-
ken Demirerin yanındaki Erge-
nekon koltuğun üzerine düştü.
Kalabalığı yararak yanına gelen
Cindoruk'u görünce yer verdi.
Ergenekon kazayla, Cindo-
ruk da onun yardımıyla yerle-
rine otururken, Çetin ve Gür-
kan kendilerine aynlan koltuk-
lara, kalabalık nedeniyle bir sü-
re ulaşamadüar. GUrkan, De-
mirel ve İnönü gazetecilere
açıklama yaparken elinde ma-
vi kaplı bir dosyayla ayakta
bekledi.
İnönü, Demirel'i sessizce
dinledi. Demirel konuşurken
kendinden emin ve rahattı. De-
mirel'in konuşmasını dinledik-
çe gazeteciler iki liderin daha
önce görüştükleri ve ön anlaş-
maya vardıklan izlenimine ka-
pıldüar.
Çünkü Demirel günlerdir ba-
sın toplantılannda, görüşme
masasına getireceği konuları,
"terör, ekonomik istikrar, kal-
kmnusük farklannın gkJerilme-
si ve KtTlerin özelleştirilmesi"
şeklinde acıklıyordu. Oysa dün
görüşme öncesinde "demokra-
tikleşme, terör, ekonomik istik-
rar ve parlamentonun
güçkndirflmesi" sıralamasım
yaptı. Bu sıralama, bir gün ön-
ce toplanan SHP Merkez Yü-
rütme Kurulu'nda ortaya çıkan
sıralamaya yakındı.
Görüşme iki saat sürdü. An-
cak görüşme bitmeden önce
SHP grubunun ve parti mecli-
sinin bugttn toplanacağı gaze-
tecilere bildirildi. Demirel'in
toplantı öncesinde iki üç gün
olarak verdiği hükümet takvi-
mi de bu süre içinde değişti. Er-
genekon ve Çetin, düzenledik-
leri ortak basın toplantısında,
hükümet takviminin önümüz-
deki hafta başına değin uzaya-
bileceğini açıkladılar.
Üyeler örgütü suçlodı, Yılmctz yeniden yapılanma' istedi
ANAP 'günah çıkardı'ANKARA (AA) — ANAP Merkez
Karar ve Yönetim Kurulu'nun dünkü 4
saatlik toplantısında seçim yenilgisi tar-
tışıldı. Genel Başkan Mesut Yümaz, par-
tide 'yeniden yapüanma'ya dönük ön-
lemler ile partiyi tek başına iktidara ge-
tirecek politikalar belirlenmesi gerekti-
ğini söyledi. Mehmet Keçeciler genel
merkezi RP ittifakına karşı etkin politi-
ka izlemediği için eleştirirken, bazı üye-
ler de örgütleri iyi çabşmamakla' suç-
ladılar.
Ahnan bilgiye göre MKYK toplantı-
sında, dün söz alan üyeler, seçimde
ANAP'ın aldığı sonucun bölgesel ve ulu-
sal nedenleri konusunda görüşlerini
açıkladılar.
Liitfullah Kayalar, seçimdeki çevre ba-
rajını eleştirerek "Çevre barajı her yer-
de yüzde 20 olsaydı, 159 milletyekili
çıkanrdık" dedi. Muş Milletvekili Ala-
attin Fırat, kendi seçim çevresinde bölü-
cü örgüt PKK'mn halkı ölümle tehdit
ederek belli adaylara oy istedigim anlattı.
Mehmet Gedik ise konuşmasında,
ANAP teşkilatlannın seçimde iyi çahş-
madığını ileri sürerek "Teşkilatlar bize
1983 ve 1987 seçimierinde bnvnk destek
verdiler. Ancak, 1989 ve 1991'de yapüan
seçimlerde teşkilatlar etkûi bir çalışma
yapmadılar. Bu seçimlerde seçmen, teş-
kilatlann öniine geçti" diye konuştu.
Mehmet Keçeciler ise uygulanan tarun
politikasımn ANAP'a oy kaybettirdiği-
ni belirttiği konuşmasında, genel merke-
zi RP ittifakına karşı etkili politika üre-
tememekle suçladı.
öte yandan, toplantıda söz alan
MKYK üyeleri, ANAP'm gençlerden bü-
yük ilgi gördüğunü, seçmen yaşımn 18'e
indirilmemesinin ANAP'm aleyhine ol-
duğunu kaydettiler. Bazı MKYK üyele-
ri, RP ittifakının ANAP'tan oy aldığı-
m, bu partininrejimiçin bir tehlike oluş-
turduğunu savundular.
Genel Başkan ve Başbakan Mesut Yıl-
maz ise yaptığı değerlendirme konuşma-
sında, MKYK'da yapılan değerlendirme-
lerin, "sadece deşarj obna" amacına yö-
nelik olrnadığım, Meclis grubunun da
görüşlerini dinledikten sonra, partide ye-
niden yapılanmaya ve yeni politikalar
üretmeye yönelik tedbirler ahnacağuu ve
bu tedbirlerin MKYK'ya getirileceğini
bildirdi. Yılmaz, ANAP'ın önü-
müzdeki dönemde, "en fazla hangi par-
tinin tabanından oy alınz" konusunda
tespit yapması gerektığini ve partiyi diri
tutacak, tek başına iktidara getirecek,
herkesi kucaklayacak politikalar izleye-
ceklerini ifade etti.
MKYK'nın dünkü tpplantısına Istan-
bul tl Başkanı Semra Özal'n da aralarm-
da bulunduğu 10"a yakm üye kaülmadı.
Akbulut: Demirel iyi mesaj
verirse götürür
6
lfeniden başkanlığa aday olacağıırfdır. Ama angaje olamazsınız. Sonra ne oluyor. hem an- o partiyi ayakta tutamazsınız. Yani demek istedigim
gaje oluyorsunuz, hem kamuoyu yaratıyorsunuz daha millete de 'Koalisyonda yer alırım' demek lazım. 'Size
sonra MKYK ile gruba getiriyorsunuz. Ne desin ora- iyi hizmet etmenin yollannı da ben açanm' demek la-
daki insanlar? Sonra 'Yetkili organlar çalışacak' diyor- zım. Yoksa koalisyon yapan partiler hata yapsın, bü-
sunuz, bu kez de bir bakıyorsunuz Roma yolculugun- tun millet bunları gorsün. siz neymişsiniz fikrine ka-
da yine fikir değişmiş, 6 ay. 1 yıl sonra gibi laflar. Bu- pılsınlar, sonra o partilerin yenilgisinden siz kendinize
nu kime sordunuz ki? Hani yetkili kurullar çalışacak- oturduğunuz yerden başan sağlayın. Ya millet? Önemli
tı?" olan millete hizmettir. Unutulmamalıdır ki bir hüku-
Emrivaki uygulavan bir parti liderinin başarüı ola- <**** başarısızlığının faturasını millet öfer. Öyle ko-
mayacağını savunan Akbulut, Yılmaz'.n aynı tutumu W
A
>«
k
-
B u k a d a r koi
^
ie
Sfi bu ışler. \anı alm ter-
koalisyon gibi erken seçimde de sergilediğine dikkati
çekerek DYP ile SHP koalisyonu olasüığı konusunda
şu görüşü savundu:
GÜNDÜZ tMŞtR
100 bin liralık banknot:
"Sen şimdi bu sualleri bana niye soruyorsun? Bank-
not işi gosteriyor ki Türkiye'de enflasyon vardır. Bu da
demektir ki artık Türk parasının değeri yabancı para-
lar karşısında giderek azalıyor. Enflasyon yüksektir, bu-
nun işaretidir.
tki anahtan
Seçim öncesi vaatler furyasında ya iyi anlatılmamıştır
ya da hesap kitap edilmeden söylenmiş bir sözdür. Şim-
di iktidara DYP geldiğinde, iki anahtan isteyenler Sü-
leyman Bey'n kapışına dayandığında ne yapacak Sü-
leyman Bey? Tabii vaatleri rahathkla veriyoruz da bu
iki anahtan, yarın vatandaş gidip isteyince 'ver baka-
lım bızim anahtarlan' deyince ne yapacak?
Leyla Zana:
Bu konudan hiç bahsetmek istemiyonım. Böyle bir idareci, kavgacı değil uzlaşmacı olmuş, işleri iyi yüriı-
şeyi Türkiye'de gerçekleştirmenin mümkun olduğunu
bile düşünmek risklidir. Böyle bir şey mümkün ohnaz. . .
Ama bize vatanın, milletin bölünmez bütünlüğune yö- türiır. Enflasyon muhim degil demek istemiyonım. Or- gün var ve iktidarsınız. Şimdi 'Biz başanlı olduk' gibi
nelik bir hareketmiş gibi geliyor. Ama bunu hiç kim- neğin prensiplerden sapma yapmıyor, >«ni serbet pa- laflar teselli bazından söyleniyor. "Bu bir başarıdır"
senin hayal dahi etmemesinden yanayım. Şunu da ka- zar ekonomisini sa\unu\or, KIT'lerin özelleştirilmesi- gibi sözleri sarf edenler ya birilerini konımak için ya-
lemeden iş yapmak yok. Her şeyin takipçisiyim."
Akbulut, Yılmaz'ır^'Liderlik devri bitti, artık or-
ganlar çalışacak' demesine karşın bunları uygulamaya
sokamadığını ancak bundan böyle aynı uygulamaları
sürdürürse bundan partinin de büyük zarar göreceği-"Bir kere, Demirel'in kuracağı bir koalisyondaki ba-
şanya, enflasyonu indiripindirmemesimeselesi olarak
bakmamak lazun. Benc* Suley man Bey vatandaşa lyı fl J H >{ k J.
ıdarecı, kavgacı degil uzlaşmacı olmuş, ışlen ıyı yüru-
J B
* '
tüyor, eskisinden farklı. çok değişmiş' gibi mesajlar- "Demirel 'bana 500 gün verin, hatta bu oyu ödunç
dan bir veya birkaçını verebildi mi koalisyonu da gö- verin her şeyi düzelteyim' diyor. Sizin önünüzde 500
bul etmiyorum. Fikir değil mi-
dir? Demokrasilerde her türlü
fikre yer vardır. Hayır, her şey-
den evvel bir millet olarak bü-
tünlüğümüz vardır. Ona yönelik
hareketler, fikirler, hoşgörüyle
karşılanamaz.
Son bir ayın gündemdeki ana
meselelerini oluşturan konulann
başlıklannı eski Başbakan ve
ANAP Erzincan Milletvekili
Yıldınm Akbulut'a sorduğu-
Yılmaz'a 2000'li yıllarda iktidar oluruz demek yanlıştır. Daha 10 yıl
var. 2000'li yıllara bakarsamz 2010'u var, 2020'si var. Bir partiye akılcı
hedef gösteremezseniz o partiyi ayakta tutamazsınız. özal'a
Cumhurbaşkanları her şeyin üstünde görev yapmalı. Milletin hepsini
kavramalıdır. Cumhurbaşkanları detaylauğraşmamalı. DemireFe
Süleyman Bey uzlaşmacı adam olmuş. Güven verici mesajlardan
birkaçını salladı mı koalisyonu yürütür.
hut da kendisini teselli etmek
için söylemiş ya da söyletilmiş
sözlerdir."
Akbulut'la görüşmemiz süre-
since ANAP'ın 8 yıliık iktidarı-
nı da gündeme getirmemize kar-
şın bir türlü Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın adı geçmedi. Biz
de bu açığı kapatmak üzere son
soruyu kendisine yönelttik.
"Turgut Özal'ın devrinin bittiği
söyleniyor. Bir de Süleyman De-
muzda bu cevaplan aldık. Beraberinde torunu ve da- ni de düşünüyor. Diyelim ki bir iki KlT'i de özelleştir- mirel ile Turgut Özal davasında sizin 'Otur oturduğun
madı ile hemşerilerini ziyaret ettiği bir tatil günü 4. Le- di. Memur, sendika kurmak istiyorsa o konuya da sı- "" "
vent Sanayi Mahallesi'nde yer alan "Güntaş" avizede cak bakıyor. İnönü de Demirel'le aynı görüşte. Anayasa
görüştüğümüz Akbulut'ta gördüğümüz en büyük de- ölçülerinde işçilere de sendika hakkı tanıdı mı ya da
ğişiklik; aldığı kilolar oldu. Başbakanlığının son dö- sağlıkta duzelme sağladı mı bu iş bitti. Bunlar para pul
neminde tngiltere'den aldığı gri-mavi renkh" bleyzer ce- ile olacak şeyler degil ki. Bu saydıklanmın birkaçını
ketinin darlaşmış olduğunu saptadık. Görüşmede, ken- yerine getirdi mi sonuç Süleyman Bey açısından mıi-
disine öncelikle koah'syon üzerine sorular yönelttik.
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz'ın
spet olur."
Sohbet sürerken Yıldınm Akbulut'ta saptadığunız bir
diğer özellik ise kongre kaybetmiş olmanın ezikliğin-
den hayli uzaklaşmış ve kendine güveninin artmış ol-
koalisyon konusunda aldığı tavra hayli sinirlendiğini
gözlemlediğimiz Akbulut, "başından beri en mantıklı
koalisyonun ANAP ile DYT arasında gerçekleştirile- ması. Hatta inceden inceye, yeni bir büyük kongre için
cek koalisyon olduğunu"vurguladığını belirterek şun- fikirsel düzeyde çalışmalara başlamış bile. tlk ANAP
kongresinde yeniden aday olacak mısınız sorusuna "Ta-
bii ki adayım. Kongreye kadar da Mesut Yümaz'ın parti
içi bütiin icraatlannı yakınen izleyeceğim" diye yanıt
lan söyledi:
"Bu kanaatimde hiçbir değişiklik olmadı. Sayın Ge-
nel Başkan secimlerden evvel 'Biz DYP ile koalisyon
yapanz, onun tabanıyla bizim tabanımız arasında fark
yok' şeklinde beyanatlar verdi. Ama bir de baktık ki
seçimden sonra fikir değişürdi. Bu kez de 'Millet bize
ana muhalefet görevi verdi' demeye başladı. Bir kere
koalisyona girip girmeme karannı MKYK verir. Ge-
nel başkan olarak sizin de bir fikrinizin olması doğal-
veren Akbulut konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Siz kalkıp derseniz 'Efendim 2000'li yıllarda ikti-
dar oluruz' bu yanlıştır. 2000'li yıllara daha 10 sene var.
2000'li yıllara bakarsamz 2010 var, 20si var, 30'u var,
50'si var. Bir partiye hedef göstermeden uzak tarihleri
öniine koyuyorsanız, akıla hedef gösteremiyorsanız,
yerde' şeklindeki sözlerinizin delil olarak kullanılaca-
gı belirtiliyor. Bu davada şahitlik yapacak mısınız?"
"Ben bu meselelere fazla girmek istemiyonım. Ana-
yasa ve kanunlara göre cumhurbaşkanının yetki ve gö-
revleri var. O bu görevlerini yapacaktır. Bu görevlerini
yapmış olmasına rağmen onun devri bitti deniyorsa bu
doğru bir değerlendirme olmaz. Ama deniyorsa o gö-
rev ve yetkilerini kullanmasın, bunu da kimsenin iste-
meye hakkı yoktur. Benim Özal-Demirel davasında şa-
hitlik yapmam diye bir şey söz konusu değil. Zaten
olaylar Türk milletinin gozü önünde cereyan etmiştir.
Kimi bn hususta şahit göstennek istiyorsanız, rasgele
bir vatandaşı çağırır, bu olaylar nasıl oldu derseniz bü-
tün görüşünü söyler. Şimdi meseleyi, şöyle de anlamak
lazım; otur oturduğun yerde degil de cumhurbaşkanı
her şeyin üstünde görev yapmalı, milletin hepsini kav-
ramalıdır dedira. Yani onun yeri usttedir. O yerinde
oturmalıdır dedim. Tabii cumhurbaşkanlaruun pek de-
taylarla uğraşmaması gerektiğini de unutmamak la-
zım."
Demirel'den
Yılmaz'a
ziyaret
• ANKARA (AA) —
DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel, bir süre
önce rahatsızlık geçiren
Türk-lş Genel Başkanı
Şevket Yılmaz'ı dün akşam
evinde ziyaret ederek
geçmiş olsun dileğinde
bulundu. Şevket Yümaz,
Akay \fc>kuşu'ndaki evine
gelen Demirel'i
merdivenlerde karşıladı.
Şevket Ydmaz'ın yurümekte
ve oturmakta güçlük
cektiğini gören Demirel,
kendisinin oldukça kötü
göründüğünü söyledikten
sonra, "Ama yüzün iyi
görünüyor. Hiç lcanama
gecirmiş bir insana
benzemiyorsun" dedi.
Şevket Yılmaz ise
gazetecilere, "Sayın
Başbakanımız lütfettiler,
kanama geçinnem
nedeniyle ziyarete geldiler"
dedL
Seydagil
gözaltında
• ANKARA (AA) — Eski
SHP Izmir Milletvekili Erol
Güngör'ün oğlu Mustafa
Güngör'ün öldürülmesiyle
ilgili olarak eski ANAP
Muş Milletvekili Mehmet
Emin Seydagü'in oğlu Ümit
Seydagil gözaltma alındı.
Emniyet yetkililerinden
edinilen bilgilere göre bir
süre önce evinden kaçarak
bölücü örgüt PKK'ya
katıldığı iddiasıyla gözaltına
alınan, ancak Diyarbakır
DGM tarafından suçsuz
bulunan Ümit Seydagil,
Ankara Emniyet
Müdürlüğü'nün
Diyarbakır'a gönderdiği
cinayet bürosu ekiplerince
dün gece gözaltına alınarak
Ankara'ya getirildi. Ümit
Seydagü'in ifadesi alındı ve
Mustafa Güngör'ün
öldürülmesi olayıyla ilgili
neler bildiği soruldu.
Ankara Emniyet
Müdürlüğü'nde görev yapan
üst düzey bir yetkili, gözaltı
olayını doğrulayarak
"Olayla ilgisinin olmadığını
anladık. Yarın serbest
bırakmayı düşünüyonız"
dedi.
Helikopter
ihalesi
• ANKARA (AA) —
Savunma Sanayii Müsteşarı
Vahit Erdem, Türk SUahh
Kuv\etleri'nin (TSK)
ihtiyacı olan 200 adet
helikopter alımı ihalesiyle
ilgili olarak karar için yeni
hükümetten işaret
beklediklerini belirterek
"Biz karara hazınz. Yeni
hükümetin bize vereceği
işareti takiben on gün
içinde karan
açıklayabiliriz" dedi.
• • •
IU'de forum
• tSTANBUL (AA) —
Istanbul Üniversitesi
Merkez Kampusu
bahçesinde toplanan bir
grup öğrenci, "6 kasım
olaylan ve polis" konulu
bir forum düzenlediler.
Hukuk Fakültesi önünde
öğleden sonra toplanan
Hukuk, Iktisat ve Siyasal
Bilgiler Fakültelerinin
öğrenci derneklerinden 30
kadar temsilci, 6 kasunda
YÖK'ün 10. kuruluş
yıldönümünü protesto
amacıyla toplanan
öğrencilere polisin
saldırdığım iddia ederek bu
olayda 30 kadar
arkadaşlannın yaralandığını
söylediler. Yaklaşık bir saat
süren forum sonrasında,
"Polis-idare işbirliğine son",
"Rektör istifa" şeklinde
sloganlar atan öğrenciler,
olaysız bir şekilde
dağıldılar.
AceR <•BJmsavrjfTİo deöern t o n m •
Inamlmaz Flyata
Notebook PC
Acer Notebook Pe'nîn özellifcler»: 80386 SX mikro işlemci
20 MHz hız
1 MB ana bellek
40 MB hard disk
10 inç LCD ekran (640 x 480)
2,8 kg ağırlığında
UlUSiARAÜASI SfRVİS _ <-,,„-,,..
ncARfr vt PAJARIAMA ».5 Tet'1743/51
ACER ANA BAYILERİ
1*13032» NORSAN Tatl5136S< FLEKCU !«
»N»0<XU9lGIS»Y*RT# 115800
BVa'«1331'«1 >«5IWOİIİI« 127 06»
&SUHT* 111« f Q Q | «BHIÛS îat 12 SO0
SFT» Td 11 M13 ^ ^ Q CRİCN Td r "25
ue<Tts
ElKCkl T« 45 733