Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 KASIM 1991 * * + * HABERLERÎN DEVAMI CUMHURİYET/19
DYP-SHP Ortaklığına Doğru...
(Baştarafı 1. Sayfada)
koyuyor. Sayın Demirel, "Konuştuğumuz ko-
nuların çoğunda mutabakat vardır" derken,
Sayın İnönü de "Hayırlı olsun demeye
başlayabilirsiniz" diye konuşmuştur.
Kuşkusuz daha henüz işin başındadır ta-
raflar. Komisyonlar halinde yapılacak çalış-
malarda birçok pürüzün ortaya çıkması do-
ğal olacaktır.
DYP lideri dün bize toplantıdan sonra
"Gayet düzgün gidiyor. Ama siyasi parti işi-
dir; bakarsın ummadık bir şey olur" ded. Fa-
kat kendisinden edindiğimiz izlenim olumluy-
du; SHP'yle koalisyonun gerçekleşeceğine
inanıyordu.
Bugün için ölçülü bir iyimserlik doğaldır.
Çünkü, koalisyon bir karma hükümettir,
onun için de bir uztaşmanın ürünü olmak du-
rumundadır. Bu nedenle bir al-ver mesele-
sidirsöz konusu olan. Böylesi bir pazarlıkta
partiler, ayrıldıkları noktaları değil, birleşebı-
lecekleri noktaları masanın üstüne getirirler.
DYP ile SHP arasında gerçekçi bir koalis-
yon protokolünün oluşturulması güç olma-
yabilir. Türkiye'nin gündeminde bulunan te-
mel sorunların envanterini çıkarmanın taraf-
lar için zor olacağını sanmıyoruz.
Demokratikleşme... Terör ve asayiş... Enf-
lasyon...
Orneğin bu üç soruna ilişkin ortak bir prog-
ramda anlaşmak, Sayın Demirel'le Sayın
inönü açısından yakın bir olasılıktır. Her iki
liderin de bunun için gerekli anlayış ve sağ-
duyuya sahip olduklarına kuşku yoktur.
Nitekim dün yapılan toplantıda taraflar, de-
mokratikleşmeye ilişkin kimi konularda ilke
olarak uzlaşmaya yönelmışlerdir. Buna gö-
re, anayasa ile siyasal partiler ve seçim ya-
salarında demokrasiye uygun değişiklikler
yapılacaktır.
DYP-SHP koalisyonuna doğru atılan ilk
adım olumludur. Devamının gelmesini dileriz.
DYP-SHP koalisyonu
(Baftarafı 1. Sayfada)
Başkanı Erdal İnönü, "Hayırlı
olsun demeye başlayabilirsiniz"
derken, DYP lideri Demirel,
'Güzel bir konuşma oldu' de-
mekle yetindi. DYP adına açık-
lama yapan Genel Sekreter
Gökberk Ergenekon, "Heyecan-
lanmak için gttzel sebepler var"
dedi.
Hükümetin hafta sonu veya
hafta başı açıklanacağı belirti-
lirken, Demirel ve İnönü görüş-
meden önce gazetecilere yaptık-
ları açıklamada, bakanlıklann
oy oranına göre paylaşılmaya-
caklarını ayrı ayrı vurguladılar.
İki lider de "ortak sonımluluk
üstlemlecegini" belirttiler.
Demirel, dün sabah İnönü ile
görüşmeden önce Genel Başkan
Yardımcısı Hüsamettin Cindo-
ruk ve Genel Sekreter Gökberk
Ergenekon ile Çankaya'daki
bürosunda bir araya geldi. De-
mirel, Cindoruk ve Ergenekon
ile pazarlık masasına götürece-
ği konular üzerinde hazırlık
yaptı.
inönü ise dün sabah Köy ve
Mahalle Muhtarlan DerneğTnin
yönetici ve üyelerini kabul etti.
İnönü, bu kabulde, "SHP ola-
rak biz görevimizi yapmaya ha-
nnz. Bir koalisyona girersek iil-
ke sorunlannı çözmek, vaatle-
riraizi yerine getirmek için
gireceğiz" dedi. İnönü, görüş-
me öncesinde Genel Sekreter
Hikmet Çeün ve Grup Başkan-
vekili Aydın Güven Giirkan ile
çalıştı.
Demirel, Inönü'nün Meclis'-
teki odasındaki görüşmeye tam
zamanında geldi. İnönü, Demi-
rel'i kapıda karşıladı. Küçük
Avrupa
(Baştarafı Sporda)
Yoksa takımımız biraz da-
ha dikkatli olabilse, 7'de 7 yap-
mamız işten bile değildi. Bu ara-
da 4 bayan takımımızın dördü-
nün de tur atlaması gerçekten
sevinilecek bir olaydır. Bunun
yanı sıra şunu da belirtmekte
yarar var. Talamlanmız için dış
saha handikapı da artık geriler-
de kaldı. Eczacıbaşı erkek takı-
mı, Roman Steaua Biikreş'i,
Eczacıbaşı'lı bayanlar Israil H.
Kıryat'ı, Güneş Sigorta, Çek
Olimp Praha'yı, Vakıfbank
Ispanyol Alcorcon'u her iki
maçta da yenme başansını gös-
terdi. Hele Eczacıbaşı ve Vakıf-
bank'ın rakipleri karşısında
adeta şov yapmaları tura ayrı
bir güzellik kattı.
Şimdi takımlanmız ilk turu
maç yapmadan geçen Ziraat
Bankası'nın da katıhmıyla yine
7 ekiple ikinci turda mücadele
edecekler. Ancak bu kez rakip-
lerimiz daha güçlü. Ne var ki
maçlara bakıldığında yine 5 ta-
kımımızın şanslı olduğu görülü-
yor. Şampiyon Kulüpler'de mü-
cadele edecek takımlanmızdan
bayanlarda Emlak Bankası, Yu-
nan Panathinaikos'a, Eczacıba-
sı erkek takımı da Macar şampi-
yonu Ujpest'e karşı şanslı görü-
lüyor. Kupa Galipleri'nde Zira-
at Bankası ise Polonya'nın güç-
İU temsilcisi Czestocbowa ile eşit
şansa sahip. Eczacıbaşı bayan
takımının Sovyet Alma Ata kar-
şısında şansı hemen hemen yok
gibi. Konfederasyon Kupası'n-
da ise Vakıfbank'ın Yugoslav
Crvena Zvezda engelini geçme-
si hiç de zor değil. Güneş Sigor-
ta'nın, Italyan Modena karşı-
sında işi oldukça zor. Erkekler-
de Galatasaray ise Alman Leip-
zig veya Belçika Zonhoven'den
hangisi olursa olsun eleyecek
güçte.
2. tunın maçlan aralık ayın-
da çesitli kentlerde oynanacak.
Isveç
(Baftarafı Sporda)
3. Grup
Sovyetler Birliği, Italyailegir-
diği liderlik yanşından kolay
sıynldı. ttalya olmadık puanlar
vererek bir anlamda Sovyetler'i
Isveç'e uğurladı. Sovyetler'in 7
maçta 11 puanı var. Ustelik ya-
nn grubun puansız takımı Kıb-
ns Rum kesimi ile oynayacak.
Yannın bir başka maçı Italya ile
Norveç arasında. Grupta son
maçı yine ttalya yapacak. 21
arahkta Italya, Kıbns Rum ke-
simi ile mücadele edecek. Gol
krallığı yanşmasında Macar
Kiprich'in 5 golü var. Bu fut-
bolcuyu izleyen golcülerin sade-
ce 2 golü bulunuyor.
4. Grup
Yugoslavya mı, Danimarka
mı? Grupta başından bu yana
devam eden bu çekişme yann
sona eriyor. Danimarka, evin-
de K. Irlanda ile oynarken Yu-
goslavya, deplasmanda Avus-
turya ile mücadele edecek. Şim-
dilik Yugoslavya avantajlı görü-
lüyor. Çünkü bir puan önde.
7 « 0 1 12 4 12
1 5 1 1 M « 11
5. Grup
Dünya Kupası Şampiyonu
Almanya, bu grupta Galler ve
Belçika ile amansız bir yanşa
girdi. Yann grupta tek maç var.
Galler, grubun zayıf takımı
Lüksemburg ile oynayacak. 20
kasımda Belçika-Almanya, 17
aralıkta Almanya-Lüksemburg
mücadeleleri var. Grupta puan
durumu şöyle:
Gt»a 5 3 1 1 7 * 7
Alara^ 4 3 « 1 I 4 «
Mfikl 5 2 1 2 7 S S
6. Grup
Hollanda'nın liderliği ile de-
vam eden çekişmede sonuca
ulaşmak için üç maç kaldı. 20
kasımda Portekiz-Yunanistan, 4
arahkta Yunanistan-Hollanda,
22 aralıkta Malta-Yunanistan.
Grubun puan durumu ise şöy-
le:
Holuad» 7 5 1 1 15 2 11
Porttkil 7 4 1 2 10 4 9
Yunuislu 5 3 1 1 10 5 7
7. Grup
Türkiye'nin de mücadele et-
tiği 7. Grup'ta düğüm yarın çö-
zülüyor. Bize karşı mücadele
edecek Irlanda'nın şansı az.
Ancak final mücadelesi Polon-
ya'da Polonya-lngiltere arasın-
da olacak. Son puan durumu
şöyle:
lifMen 5 3 2 0 6 2 1
Iltasda 5 1 4 0 10 5 6
Almanlar depremî markaja aldı
(Baftarafı 1. Sayfada)
lann birbirine sürtündüğü, bu
sürtünmenin orta ve yüksek şid-
detli depremlere neden olduğu
saptandı.
"PlakaJann hareketi" olarak
tanımlanan bu "plaka tektoni-
ği"ne dünyanın kendi içindeki
ısı enerjisi yol açıyor. Dünya ilk
oluştuğundan yani tam 4.6 mil-
yar yıldan beri kendi içindeki
ısıyı dışa aktarmaya "so-
ğumaya" çalışıyor. Yerkürenin
derinliklerinde bulunan 40 mil-
yon megavatlık enerji, insanlı-
ğın yılda harcadığı toplam ener-
ji miktanmn on katından fazla.
Yanıtı aranan başka bir soru
şu: Depremlerin görülebilen,
önceden belirlenebilen işaretle-
ri nedir? Taşlar ve kayalar bu
gözlemlerde önemli rol oynu-
yor. Yer kabuğu suyla kapü ve
derinlerdeki bu su, basınç aîtın-
da... "Plaka"lann sürtünmesi
ve birbirini itmesi bu sudaki ba-
sıncı arttınyor; sudaki basınç
depremden önce yeryüzündeki
taş ve kayalarda mikroskobik
çatışmalar meydana getiriyor.
Işte bilim adamları kayalar-
daki çatışmaları, aynca toprak-
ta ses hızmın artışını, radon ga-
zımn artan oranlarda açığa çık-
masını ve başka göstergeleri de-
ğerlendirerek deprem felaketini
en az birkaç gün öncesinden
kestirebiliyorlar.
Dünyada Avrupa, Afrika ve
Asya plakaları arasındaki geri-
lim bölgesinde yer alan Kuzey
Anadolu'da Alman bilim adam-
lan tam 10 yıldır bu deprem ön-
cesi işaretleri incelemekteler. Je-
ologlar, jeofizikçiler, sismolog-
lar, atom fizikçileri, hidrolog-
lar, jeokimyagerler bu projede
çalışıyor. Erzurum ve civannda-
ki işaretlere on yıldır kulak ka-
bartan bilim adamları yörenin
bir özeUiğini keşfetmiş. Bir dep-
rem öncesinde "mikro deprem"
olarak adlandınlan küçük sal-
lantılar giderek hızlanan ve şid-
detlenen bir ritmle kaydediliyor.
Depremin bu "doğum sancüa-
n"nı saptayan Alman bilim
adamları Kuzey Anadolu'da
son on yıl içinde vuku bulan
Richter ölçeğinde 3'ten kuvvet-
li sarsıntıları incelediler.
Depremlerin merkezleri sap-
tandıktan sonra bu merkezlerin
birbirine yakınlığı incelendi.
Merkezin çevresinde çizilen da-
irelerin üst üste düştüğü alanlar
saptandı. Ve bilim adamları
"sismik örtüşme" (seismic
overlapping) denen bu yöntemle
inceledikleri 25 depremden
22'sinin bugün önceden kestiri-
lebileceğini saptadılar.
Araştırmaalar şimdi Kuzey
Anadolu'daki bütün işaretleri
inceliyor ve gelecek depremi ön-
ceden tahmin etmeye calışıyor-
lar. Prof. Jochen Zachau'nun
verdiği bilgiye göre tahmin yaJ-
nızca yeryüzündeki değil, uzay-
daki ölçümlerle birleştiğinde da-
ha da kolaylaşacak. Uzaya yol-
lanacak uydu istasyonları öl-
çümleri anında yapıp yeryüzü-
ne göndererek "on line" siste-
miyle işaretlerin anında değer-
lendirilmesini sağlayacak.
Bonn'da bu alanın uzmanı bi-
lim adamları şimdi ölçümleri
gerçekleştirecek uydular üzerin-
de çalışıyor.
6
Ulusun birliği
(Baftarafı 1. Sayfada) sel gerekçelerle uyntulmaya ça-
kaynaklanan eleştirilerde Ata-
türk ile simgelenen ülkenin bir-
liği, bütünliiğü, ulusun birliği
sarsılmak ve yıkılmak isteni-
yor."
özden, Atatürk'ün din düş-
manı olmadığını, dinler karşı-
sında tarafsız kaldığını belirte-
rek "O ne din karşıtıydı ne de
din yandaşıydı. Biz sözde din-
T U K E T I C I N I N S E S I
Taşra servisi oyaladı
19.2.1990 tarihinde izmit'te
Pekşen Ev Eşyaları ve Büro
Malzemeleri'nden 968 bin li-
raya bir Philips oto radyo-
kasetçaları aldım. Bir süre
sonra autoreverse sistemi bo-
zuldu. İzmit'teki Philips servi-
sine cihazı ve garanti belgesi-
ni teslim ettim. Verdikleri sü-
ler. Sonunda teyp geldi, ancak
bu defa tamamen bozulmuş-
tu. Yeniden götürdüğümde
"Şimdi tüm mekanizması
değişecek" dediler. Almaya-
gittiğimde tamir edecek ele-
manları izinde olduğu için ya-
pacak bir şey olmadığını söy-
lediler. Bir tüketici tabii ki ser-
Polonj* 5 2 2 1 7 5 6
renin sonunda gittiğimizde (s- visine güvenerek tanınan bir
tanbul'dan parça beklendiğini markayı tercih eder. Bu yüz-
soylediler. Bu arada beklenen den şirketlerin servis hizmeti
parçanın, alet tamir edilirken verecek kişileri dikkatli seçme-
bozulan başka bir parça oldu- leri gerekmez mi? Bildiğim tek
ğunu öğrendim. Defalarca gi- şey, bir daha asla bu markayı
dip geldikten sonra cihazın Is- satın almayacağım!
tanbul'a gittiğini ve mekaniz-
masının değişeceğini bildirdi- özer Gebeş-lzmtt
f^hilips'ten satış elemanı Tansel Sunal'la
görüştük. Kendisi, "Servis müşteriyi işlerinin
çokluğu nedenlyle oyalıyormuş. Biz cihazı
İzmit'teki servisten aldık. Şu anda tamir
ediliyor. Bittiğinde teslim edilecek" dedi.
Daha sonra okuyucumuzla görüştüğümüzde aleti
teslim aldığını ve çalıştığını öğrendik.
Âdet yerini bulsun mu?
Bundan bir süre önce size
Yargıcı'dan aldığım ve daha
sonra bozulan tişörtle il-
gili bir yazı göndermiştim. Yar-
dımlarınız sayesinde Yargıcı
benimle temasa geçerektişör-
tü kendilerine gönderme-
mi istodi. 10 gün kadar sonra
da benimkiyle ilgisi olmayan
ve zevkime de hiç uymayan
bir tişört gönderdiler. Ben o
tişörtü 85 bin liraya almıştım.
Bence gönderdikleri hiç de bu
paraya değen bir şey değil. rın bildirecekleri bir mağaza-
Benim istediğim bu paraya dan kendi zevkime göre bir
karşilık bana bir alışveriş çeki şey alayım.
verilsin ve bu cekle ben onla- Aygun Ergun-Ankara
Arkadaşlanmız Yargıcı'dan Yasemin Yazıcı'yla
görüştüler. Kendisi, "Para iadesi yapmıyoruz.
Sezon bittiği için gönderdiğimiz tişört
elimizde tek kalmıştı. Başka seçenek olmadığı
İçin de kendisini arayıp fikrini soramadık.
Ancak elindeki tişörtü bize gönderir ve 1 yıl
beklerse, gelecek yıl aynı kalitede bir mal
üretirsek değiştiririz" dedi. Okuyucumuza
durumu bildirdiğimizde, kendisibu tişörtü
herhangi bir Yargıcı mağazasına verip farkını
ödeyerek yerine bir kazak almak istediğini
söyledi. Ancak Yargıcı bu öneriyi ret etti,
prensipleri gereği her malın ancak kendi
benzeriyle değişebileceğini söylediler.
ÛRETİCİYE
TEŞEKKUR
KODAK
jesti
Geçen şubat ayında
banyolaması için taahütlü
olarak İsviçre'ye gönder-
diğim Kodak-64 türü slayt
filmler haftalarca geri gel-
meyince İsviçre'deki Kodak
firmasına mektupla sor-
dum. Kendilerine böyle bir
şey gelmediğini bildirdiler.
Antalya PTT Bölge Müdür-
lüğü ise ulaştırıldığını belir-
ten bir yazı gönderdi. Bu
yazıyı da isviçre'ye gönder-
dim. Yaklaşık 1.5 ay sonra
Kodak, olayı şaşkınlıkla
karşıladıklannı, her ne ka-
dar filmlerimi bulamadılar-
sa da üzüntümü hafiflet-
mek amacıyla yeni bir film
göndereceklerini bildirdi.
Gerçekten de yeni film,
özel bir zarf içinde geldi.
Kemal Güneş - Antalya
YARGICI
üzmedi
Geçen yıl Ankara'da se-
zon sonu ucuzluğundan 65
bin liraya aldığım yazlık
penye Yargıcı tişörtü bu
yıl ilk yıkayışımda lacivert-
leri beyaz yerlerıni boyadı.
Tunalı-Hilmi'de aldığım ma-
ğazaya götürdüm. Ancak
mağaza el değiştirmiş ve
Yargıcı'yla bütün hesabını
kapatmış. Pek umudum ol-
madığı halde İstanbul
Erenköy Bağdat caddesin-
deki Yargıcı'ya gittim. Ken-
dilerinden almadığımı be-
lirttiğim halde hemen eşde-
ğer başka bir tişörtle de-
ğiştirdiler.
Sezer Çapar - Ankara
uşılan halkı uyanık, sağlıklı rut-
maya çalışan kurumlardan biri-
yiz" diye konuştu.
Daha sonra Çağdaş Düşünce
Derneği Genel Başkanı Av. Arif
Çavdar, Çağdaş Yaşamı Des-
tekleme Derneği Ankara Şube
Başkanı Dr. Demet Işık, SBF
öğietim Üyesi Prof. Büsay Ku-
ruç, Dil Derneği Başkanı Prof.
Şerafettin Turan, DTCF Öğre-
tim Üyesi Doç. Ünal Yavuz,
Atatürk'ün yaşamı, devrimleri
konusunda görüşlerini açık-
ladılar.
Yılmaz:
Koalisyonun
ömrü 2 yıl
ANKARA (Cumhuriyet Bıi-
rosu) — Başbakan Mesut Yılmaz,
kurulacak koalisyona 2 yıl ömür
biçti. Yılmaz, sadece dövizden et-
kilenen KİT ürünlerinin zamma
ihtiyacı olduğunu da savunarak,
"Biz buna yeni hükümetin takdi-
rine bırakıyoruz" dedi.
Başbakan ve ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz, dün ak-
şam bir grup gazeteciye Başba-
kanlık Konutu'nda yemek verdi.
Bugünkü şartlarda koalisyona
katılmama kararının ANAP açı-
sından geçerli olduğunu yinele-
yen Yılmaz, "Kurulacak koalis-
odada çok sa>nda gazeteci ve fo-
to muhabiri bulunması nedeniy-
le iki lider yerlerine oturmakta
güçlük çektiler. îki liderin bir-
likte fotoğraf çektirmesinden
sonra Demirel açıklama yaptı.
7 kasımda hükümeti kurmak-
la görevlendirildiğini anımsatan
Demirel, "SHP ile bir koalisyon
hükümeti kurulması üzerinde
görüşmelerde bulunmak iizere
geldim" dedi. Demirel, sözleri-
ni özetle şöyle sürdürdü:
"Muhtemelen bugün (dün),
yann, yanndan sonra birkaç gün
Türkiye'nin sorunlannı üstlene-
cek, uyum içinde çalışacak ve
bu soranlann altmdan başany-
la kalkabilecek bir koalisyon
hükümetinin kurulması olayını
göriiseceğiz. Hükümet amaç de-
ğil, araçtır.
Koalisyon hükümetinin gaye-
si bir masanın etrafındaki san-
dalyeleri taksim etmek değildir.
Sandalyelere gayet tabii ki ko-
alisyona ortak olacak iki parti-
den değerli insanlan getirip
oturtmak laara gelecek de an-
cak ülkenin sorunlannı çözmek
için. Ülkenin büyük sonınları
neyi geçmediğini gösteriyor" di-
ye konuştu.
Yılmaz, zamlar konusunda,
"Sanıldığı gibi birçok üründe
zam gereksinimi yok. PTT ve Te-
kel üriinlerinde zamma uzun bir
süre gerek yok. Ama dövizden et-
kilenen KİT Ürünlerinin ihtiyacı
var. Biz bunu yeni hükümetin
takdirine bırakıyoruz " dedi.
bir tutum izlemesi gerektiğini
söyleyerek şöyle dedi:
"Bu sorunları çözmek için
ortak bir davranış olduğunu gö-
receğiz ve o başlangıç bize onü-
müzdeki görüşmelerde ışık tuta-
cak. Koalisyon teklifi bize >apd-
dığında anladığımız bu koalis-
yonun ortak sonımluluk taşıya-
cak bir hükümet olmasıdır. Bir
parti, daha küçük, bir parti da-
ha büyük; seçimde daha az oy
almış bir parti daha çok oy al-
mış bir partinin yanında, onun
yardımcısı olacak. Böyle bir gö-
rüntü olamaz. Daha çok oy al-
mış, daha az oy almış. Fakat
mesele beraber, ülkenin bugün
acele çözüm bekleyen sonınla-
rına, ortak sorumluluk altmda
bir çözüm bulmaya girişen, bu-
nun için bütün varlıgıyla ugra-
şan bir hükümet kurmak. Ortak
amacın bu olduğuna inanarak
bu görüşmelere başlıyoruz."
Demirel, bir gazetecinın lnö-
nü'ye hükümette görev önerip
önermeyeceği sorusuna şu yanıtı
verdi: "Koalisyon olayı, koalis-
yonun hükümet kurmakla gö-
revlendirilmiş partisinin eksiği-
uzerinde başlangıçta i)i bir fikir ni tamamlama olayı değildir. İs-
alışverişinde bulunmak ve sağ-
layabikiigimiz kadar mutabakat
saglamak, koalisyonun ömrü
bakımından da sağlıklı ve uyum
içinde çanşması bakımından da
zaruridir. Eğer görüşmelerimiz
basanyla netkelenirse böyle bir
koalisyonun arkasında yüzde 48
halkoyu vardır. Geçen 10 sene
zarfında hiç olmayan halkoyu-
dur bu."
DYP lideri Demirel, "Ajan-
dalannın, koalisyon ortaklığı
teküfiyle geldikleri SHP yöne-
ticilerinin her türiü ilave ve çı-
karmalanna açık olduğunu"
bildirirken öncelikle 1991 kası-
mında ülke sorunları ve bunla-
mi üzerinde ortak hükümet, or-
tak sorumluluk olacaktır. Koa-
lisyona giren partinin az oy al-
mış, çok oy almış meselesi müş-
terek sonımluluğu ortadan kal-
dırmaz. Koalisyon ortaklığı
ararken SHP'ye gelişimizin se-
bebi eksigimizi tamamlamak de-
ğil, Türkiye'nin sorunlan altma
beraberce girmek teklifimizdir.
Beraberce karar verecegiz. Be-
raber sorumlu olacağız. Bu uy-
gar bir iştir. Başanlmalıdır. Ön-
cesindeki tatbikatlara bakıp da
korkuya da gerek yoktur. Tür-
kiye koalisyon olayını başarma-
ya mecburdur."
rın boyutlarınm gündeme geti- Anlaşmaya doğru
rileceğini vurguladı.
'Müşterek
sorumluluk'
Iktidarı devralmalannın, ül-
ke sorunlannı, 'bıçakla keser'
gibi çözemeyeceğini, bir kısmı-
nın etkilerini sürdüreceğini kay-
deden Demirel, "Neyin altına
giriyoruz? Beraberce hangi so-
rumluluğu üstleniyoruz? Fikir
teatisinde bulunup, mutabakat
sağlayacağız. Bir zoriuk olaca-
ğını sanmıyorum" dedi.
Ülkenin demokratikleşmesi
konusunun çok önemli bir olay
olduğunu kaydeden Demirel, te-
rör, kan dökülmesi, can ve mal
güvenliği sorununun önemine
de dikkati çekti. Bunun sadece
hükümetin değil, devletin işi ol-
duğunu belirten Demirel, bura-
da hükümetin devleti sürükle-
yen organ olarak son derece
önemli olduğunu anlattı.
Parlamentonun yeniden 'ös-
tün güç' haline getirilmesi, eko-
nomik istikrar, eğitim sistemi,
dış politika, sosyal devletin ye-
niden ihyası gibi sorunların da
ayrı ayrı çok önemli olduğunu
dile getiren Demirel, bu konu-
larda her iki partinin de vaatle-
rinin bulunduğunu hatırlatarak
"Acaba hangi vaatlerimiz ne öl-
çüde birbirine yaklaşıyor" diye
sordu.
DYP lideri Demirel, bütün bu
konulann konuşulacağmı ve bu
sorunlan çözmek üzere hükü-
met kurulacağını vurgularken,
"Kurulacak hükümetin yapısı
müşterek sorumluluk taşıyacak
şekilde olacak. Hükümet dışın-
da çok önemli kurullar var. Bu
kurullarda da ortak sorumlulu-
ğu taşıyacak bir kişilendirme
olacaktır" dedi.
Demirel, kendi takvimine gö-
re hafta sonuna kadar bu işlem-
lerin tamamlanmasını beklediği-
ni belirterek "Madem ki böyle
bir tablo çıktı, bu tabloyu hal-
ka iade edemeyeceğimize göre
siyasetçinin görevi çare aramak-
tır. Biz beraberce bu tablonun
sebep olduğu durumu ortadan
kaldıracak çareyi arayacağız"
diye konuştu.
İnönü'nün konuşması
Demirel'den sonra konuşan
Erdal İnönü de halkın seçimler-
de birden fazla partiye ülkeyi
yönetme görevi verdiğini vurgu-
layarak önemli sorunlan de-
mokratikleşme, siyasal yapılan-
ma, ekonomik istikrar, Güney-
doğu olaylan terör olarak sıra-
lanan koalisyon hükümetinin
bu sorunlan çözmek için kararlı
Demirel ve lnönü'nün görüş-
mesi, iki saat kadar sürdü. De-
mirel, saat 17.30'da lnönü'nün
odasından çıkarken gazetecile-
rin sonılanna, iki partinin genel
sekreterinin açıklama yapacağı
karşılığını verdi. Demirel, ısrar-
h sorular üzerine gülerek "Gü-
zel bir konuşma oldu" demekJe
yetindi.
İnönü de bir gazetecinin "Hm-
yırîı olsun diyebttir miyiz" soru-
suna, "Demeye başlayabilir-
siniz" yanıtını verdi.
İki partinin genel sekreterleri
Hikmet Çetin ve Gökberk Erge-
nekon, SHP grup toplantı salo-
nunda basın toplantısı düzenle-
diler. İlk açıklamayı yapan Çe-
tin, DYP'nin partilerine getirdiği
koalisyon önerisinin, bugün
SHP grup toplantısı ile SHP
Parti Meclisi'nin, SHP grup yö-
netimi ile yapacağı ortak toplan-
tıda karara bağlanacağmı söyle-
di. Liderlerin görüşmesinde iki
partinin ülkenin temel sorunla-
nmn çözümü konusundaki öne-
rilerinin ele almdığını belirten
Çetin, "Demokratikleşme ile
ekonomik ve toplumsal konu-
larda şimdiye kadar söylenilege-
lenler konusunda göriiş aüşve-
rişinde bulunuldu. Toplantı son
derece yararlı geçti" dedi. Çetin,
SHP yetkili organlannın kara-
rından sonra iki partinin lideri-
nnı yann DYP grup odasında
saat lS.OCte yeniden bir araya
geleceğini söyledi. "Yetkili or-
ganfaırdan olumlu karar çıkarsa,
o karar çerçevesinde çalışmalar
hızlandınlarak sürdürülecektir"
diyen Çetin, görüşmenin olum-
lu geçtiğini >ineledi.
Ergenekon ise sözlerine "He-
yecanlanmak için çok güzel se-
bepler var. Çünkü Türkiye'nin
demokratikleşmesi için çok gü-
zel, çok ümit verici göriişmeler
yapıldı" diye başladı. Ergene-
kon, yann daha aynntılı görüş-
meler yapdacağını kaydetti.
Çetin, "Prensipte anlaşddı de-
nilebilir mi" sorusunu yanıtlar-
ken "İki partinin de anlaşüğı
konu, (böyle bir hükümet kuru-
labilirse) sornnlar ortak olacak.
Partiler birbirinin eksiğini
gidermeyecek" dedi. "Şimdi ya-
pılacak şey, bizirn SHP olarak
konuyu kendi yetkili organlan-
mızda göriiserek yetkiyi, karan
oluşturmamızdır" diyen Çetin,
bu karann alınmasından önce
ortak hükümetin kurulması ko-
nusunda aynntılann ele alına-
mayacağını kaydetti.
Çetin, "Bir iki yılhk rejimi
düzeltme hükümeti mi döşünü-
lüyor, yoksa onu da kapsayan
bir hükümet mi?" sorusunu,
"Onu da kapsayan bir hizmet
hükümeti, yani beli bir süre biç-
meyen, ülkenin temel sonınlan-
nı çözmeyi amaçlayan bir ortak-
lık hükümeti olarak düşü-
nülüyor" şeklinde yanıtladı. Er-
genekon da "Görev hükümeti"
eklemesinde bulundu. Çetin,
HEP ve Güneydoğu sorunları-
na ilişkin aynntılann da ele alın-
madığım kaydetti. Ergenekon da
"Hükümetin amaç değil araç
olduğunu" ifade etti. "Çarsam-
ba günü (yann) bakanlıklar mı
isunlendirilecek?" sorusuna Çe-
tin, "Hayır, göriiş ahşverişleri
yapılacak. Ortak komisyon, ko-
misyonlar oluştunüacak. Ortak
protokol. hükümet programı,
hükümetin çatısı ortaya çıktık-
tan sonra diğer konular görfi-
şülecek" yanıtını verdi.
Görüşmenin içeriği
Edinilen bilgiye göre görüş-
mede, lnönü'nün bakanlıklann
dağılımını konuşmak istemesi
üzerine Demirel, "Durun baka-
lım, duvan çıkmadan çatıyı
kuramayız" karşılığını verdi.
Bunun üzerine temel sorunlann
çözümüne ilişkin konular ele
alındı.
Demokratikleşmenin öncelik-
li sonın olduğu konusunda gö-
rüş birliğirie varüırken anayasa,
siyasi partiler ve seçim yasalann-
dan başlamak üzere yapısal de-
ğişiklikler konusunda anlaşıldı.
Siyasi Partiler Yasası'nda yapı-
lacak değişikHkle, 12 Eylüİ ön-
cesinde kapatılan partilerin
isimlerinin mevcut partiler tara-
fından alınabilmesi de sağlana-
cak.
Görüşmede, Turgut Özal'ın
cumhurbaşkanlığından indiril-
mesi ve HEP milletvekillerinin
SHP'den dışlanması konulan
üzerinde durulmadı.
Sonuçlar
DYP ve SHP genel başkanla-
nnm görtişmesinin ortaya çıkar-
dığı sonuçlar şöyle:
• Demirel, SHP'nin ortaklık
önerisine olumlu yaklaşması ne-
deniyle ANAP, RP ve DSP ile
görüşmeyecek.
• İnönü, koalisyon konusun-
da bugün toplanacak parti mec-
lisinden yetki alacak. İki parti-
nin genel sekreterleri bugün, li-
derler yann yeniden gö-
ruşecek.
• DYP-SHP koalisyonunun
başta anayasa, Siyasi Partiler ve
Seçim Yasası değişiklikleri ol-
mak üzere demokratikleşmenin
sağlanmasına öncelik vermesi
konusunda görüş birliği sağ-
landı.
• Turgut özal'ın cumhurbaş-
kanlığından ipdirilmesi konusu.
askıya alındı.
• HEP milletvekilleri sorunu-
nun çözümü Inönü'ye kaldı.
• Hükümet programı ve koa-
lisyon protokolü için ilk adım
yann kurulacak komisyonlarla
atılacak. Bakanlar Kurulu'nun
önümüzdeki hafta başında açık-
lanması bekleniyor.
Major'dan mesaj
Demirel, saat 18.00'de Ingiliz
Muhafazakâr Parti Genel Baş-
kan Yardımcısı Geoffrey Pat-
tie'yi kabul etti. Pattie, Demirere
Ingiliz Başbakanı John Major-
ın iyi niyet mesajını ve Türkiye
ile Uişkilerin geliştirilmesi istedi-
ğini iletti. Demirel, Avrupa iliş-
kilerinin yanı sıra bölgedeki is-
tikrann devam etmesinin herke-
sin yararına olduğunu bildirdi.
Demirel, Pattie'yi kabulünden
sonra gazetecilerin sorulannı ya-
nıtladı. İnönü ile yaptığı görüş-
mede, Çankaya sorununa da de-
ğindiklerini bildiren Demirel, bu
konuda toplantıların bitmesin-
den sonra bir açıklama yapacak-
lannı, Çankaya'nın hükümetin
değil, TBMM'nin çözmesi gere-
ken bir sorun olduğunu söyledi.
TRT, seçimden sonra birinci
parti olan DYP lideri Demirel-
in "daha çok açıkoturum
yapdması" isteğini dikkate aldı.
DemirePin SHP ile koalisyon
görüşmelerini başlatması üzeri-
ne TRT, perşembe gunü "ko-
alisyon" konusunun ele alınaca-
ğı bir açıkoturum programı ha-
zırlamaya karar verdi. TRT,
programa temsilci göndennele-
ri için siyasi partilere çağnda
bulundu.
ARCELİK'İN BÜYÜK FIRSAT
KAMPANYASISÜRÜYOR...
YERİNİ HAZIRLAYAN EKSİĞİNİ TAMAMLIYOR!
Ya siz? Fırsatı değerlendiriyor musunuz? Tekrar hatırlatıyoruz; şimdi tüm
Arçelik ürünleri bütün Arçelik Yetkili Satıcılarında inonılmaz toksitlerle!
H a y d i A ı• ? e I i k ' e ! Ş i m d i !
Koşullar cazip.
Seçenekler çeşit, çeşit.
Fiyatlar sabit
Ödemeler taksit taksit!
ARCSLİK