Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
k-Fuk-Fon borcu
Lastane,
>ebeği
•ehin
ddı»örtyol Sosyal
ardırnlaşma Vakfı,
!ukurova Balcah
lastanesi'ne olan
»orcunu ödemeyince
ıastane, bir ayhk bebeği
•ehin aldı.
Rebek Bekir, hastaneye
üç ay önce vakıf
tarafmdan gönderilen
Sibel Aktürk adlı
hastarun borcu nedeniyle
'rehin' alındı.
UFUKTEKİN
ADANA — Ali Yalcuı adın-
daki yurttaşvn bir aylık cocu-
ğu, Fak-Fuk-Fbn aracılığıyla
sevk edilen başka bir hastanın
borcunu eksik ödemesi yüzün-
den Ç.Ü Balcah Hastanesi'nde
rehin tutuluyor.
Baba Yalçın, vakfın kendi
çocuğunun her türlii tedavi
masrafını ödemeyi taahhüt et-
tiğini belirteTek "Oglumu baş-
ka bir hastanın eksik odemesi
yüıünden nasıl bırakmazlar"
diye yakmırken hastane yetki-
lileri, "Borç ödenir, muhasebe
kmydı kapanır, çocuğu da seve
seve taburcu ederiz" dediler.
Ülke genelindeki birçok
hastanede sık sık ortaya çıkan
"Hastanelerde rehin kalma
oUryı", Çukurova Üniversitesi
Tıp Fakültesi Balcah Hastane-
si'nde farklı bir boyutta yaşa-
nıyor. Hatay'ın Dörtyol ilçe-
sinde oturan AK-Züteytaa Yal-
çın çiftinin 12 Ekim 1991'de
doğan ve "Bekir" adı verilen
çocuğu rahatsızlık geçirince
Balcalı Hasıanesi'ne sevk edil-
di. Dörtyol Sosyal Yardımlas-
ma ve Dayaruşma Vakfı Baş-
kanı ve Kaymakam Vekili Jan-
darma Üsteğmeni Hakan
Genc'in imzasının yer aldığı
"Ali Yalçın'ın yeni doğan ço-
cuğunun tedavi ûcreti vakfı-
•uzca ödenecekür. Ödemenin
yapılabilmesi için aynntüan
iceren fatunuun gönderümesi-
ni rica ederim" şekhndekı ya-
zıya rağmen 17 ekimde tedavisı
biten Bekir Yalçın adındaki be-
bek, rehin tutukiu. Baba Ali
Yalçuv'ın itirazı üzerine görttş-
tüğümüz Balcalı Hastanesi
yetkililerinin, aynı vakıf tara-
ftndan yaklaşık 3 ay önce sevk
edilen Sibel Aktürk adındaki
başka bir hastanm 17 milyon
lira tutan tedavi masrafının 12
milyon Urasını odedığıni anım-
satarak "Borc tumuyle öden-
medi. Eksik kısun da odensin,
çocugunuzu taburcu edelim"
dedileT. Bebek yaklaşık 25
gündür hastanede tutuluyor.
Umraniye'de
tüpgazcıya
çapraz ateş
Ümraniye'de tüpçülük
yapan Fevzi Şirin'in
dükkâıuna gelen iki kişi
Şirin'i, ensesine ve svrtına
7 kurşun sıkarak
öldürdü. Şirin'in, polise
çeşitli bügiler verdiği
gerekçesiyle öldürülmûş
olabileceği öne sürüldü.
isUabul Haber Servisi —
Ümraniye'de tüpgaz bayüiği
yapan Fevzi Şirin (51) adlı bir
kişi, dün sabah işyerinde iki
kişi tarafından tabancayla vu-
nılarak öldüruldü. Olayın ar-
dından bazı gazeteleri arayan
bir kişinin saldmyı yasadışı
Devrimci-Sol aduıa üstlendik-
lerini öne sürerek "Polisle tş-
birttgi yapanlann sonu budor"
dediği öğrenildi.
Fevzi Çakmak Mahallesi
Nazik Sokak 16 numarada
Öldürülen Fevzi Şirin
tüpgaz bayüigi yapan Fevzi Şi-
rin (51), dün sabah saat 09.45
sıralarmda, kamyonetine bos
tüpleri yüklediği sırada, iki ki-
şi tarafmdan arkadan çapraz
ateşe tutuldu. Şirin, biri ense-
si, di|erleri sırtından olmak
üzere aldığı 6 kurşun yarası
nedeniyle olay yerinde can
verdi.
Semtte 17 yıllık tüpgaz ba-
yüiği yapan Şirin'i vuran 2 ki-
şinin olayın ardından, "Polis
ajanımn cezasım verdik" diye
bağırarak olay yerinden yaya
kaçtıklan öğrenildi.
4 çocuklu Fevzi Şirin'in
komşulan, tüpgaz bayiinin
polislerle arasınm iyi olduğu-
nu, dükkârunda sık sık polis-
leri ağırladığını söylediler.
Saldınnın ardından guven-
lik güçleri Fevzi Çakmak Ma-
hallesi ve Ümraniye çevresin-
de saldırganlann yakalanma-
sı için geniş bir arama baş-
lattılar.
Sis ve hava kirliliği İstanbuVda tehlikeli boyutlam ulaştı
Kirliliklıavasızbirakı> orYoğun sis kentte tehlike sımrlarım aşanhava
kirliliğiyarattı. Hava kirliliğini ölçüm aletleri
sağhklı çalışmıyor. Sis nedeniyle Paris-İstanbul
şeferini yapan uçak İzmir'e, Antalya'dan
İstanbul'a gelen uçak ise yine Antalya'ya döndü.
ValiYardımcısı Gürsu, kalorifer kazanı ve
sobalardakükürt oranı düşük sıvı ve katı yakıt
kullanılmadıkça, taşıtlarda hava kirliliğini
önleyecekbiçimde bir donanım sağlamp,
kurşunsuzbenzin uygulamasına geçilmedikçe
hava kirliliğinin önlenemeyeceğini söyledi.
lstanbul Haber Servisi — îs-
tanbul'u dün gece yansmdan iti-
baren etkisi altına alan yoğun
sis, kara, deniz ve hava ulaşımı-
nı saatlerce aksatırken, hava kir-
liliği de sis nedeniyle tehlikeli
bpyutlara ulaşü, Yönetmelikle-
rin, hava kirüliğinin tehlike sı-
nınnı aştığı durumlarda "alami
verilerek kamuoyunun bügilen-
dirümesini öngörmesine karşın,
bu konuda ne lstanbul Vatiliğj
ne de yerel yönetimlerce bir uya-
n yapüdı. lstanbul Vali Yardım-
ası Remzi Gürsu, kentteki ha-
va kirliliği ölçüm ağının, bazı
aksakhklar yüzünden dogıu
düzgün işlemediğinı, dolayısıy-
la kendilerinin bile sağhkh bir
veri alamadıklarıru söyledi.
Kentte onceki gece saat
24.00'ten itibaren yoğunlasan sis
nedeniyle, sehir hatları seferleri
ögle saatlerine kadar yapılama-
dı. Bu nedenle Boğaz Köpnile-
ri'ndeki trafık yoğunlaştı. Türk
Hava Yollan da hava koşuUan
yüzünden iç ve dıs seferlerini sa-
at 10.00'a kadar iptal etmek zo-
runda kaldı. Yoğun sis, Ataturk
Havaümanı'na yapılacak inişle-
rin aksamasına neden oldu. Yet-
kililer, hava trafığinin yoğun ol-
mamasına karşın Paris-İstanbul
seferini yapan uçagm İzmir'e,
Antalya'dan İstanbul'a gelmek-
te olan uçağın da tekrar Antal-
ya'ya dönduğünü belirttiler.
Yoğun sis, bazı semtlerde çok
sayıda yaralı ve maddi hasarla
sonuçlanan trafık kazalanna da
yol açtı. Göruş mesafesinin sı-
fıra duşmesi nedeniyle ulaşım
guçlükle yapılırken, Eski Edir-
ne Asfaltı üzerinde sis ve hız yü-
zünden iki ticari otonun çarpış-
ması sonucu meydana gelen ka-
zada 6 kişi yaralandı.
Yoğun sis, kentte tehlike sınır-
lannı aşan hava kirliliği yarattı.
Sabah saatlerinde soluk alıp ver-
TT
meyi guçleştiren kirlilik karşısm-
da, yerel yönetımler ve tstanbul
Valiüği tsrafmdan bir uyarı ya-
pılmaması ise dikkat çekti. Bu
konudaki sorulanmızı yanıtla-
yan İstanbul Vali Yardımcısı
Remzi Gürsu, dün sabah kentte
gozlenen hava kirliüfinin çok
yüksek olduğunu kabul ederek
bu konuda alarm verilerek ön-
lem ahnamayışmın ise hava kir-
liliği ölçüm ağlannıiı sağhkh bir
şekilde işlememesüıden kaynak-
landığmı açıkladı. "Kiriüigjn bu
sabah yüksek olduğunu tahmin
ediyorum" diyen Vali Yardımcısı
Gürsu'nun hava kirliliği değer-
lerine üişkin konuşması tahmin-
lerden öte gitmedi. Bu durumun
1988-89'da iyi çahştığmı, ancak
89 sonunda Büyükşehir Beledi-
vesi'nin hizmeüerindeki iki aracı
geri almalan sonucu ölçüm ağı-
nı denetleyemez duruma geldik-
lerini belirten Gürsu, şunlan
söyledi:
"Bu sisli havada kükürt diok-
sit ve dumanlar yo^unluk kaza-
nacağmdan hava kirliliğini art-
üncı bir eîkendir. Özellikle ço-
cuk, yaşlı kalp ve akciğer hasta-
lıklannda etldli olmuştur. Hava
kirlüiği olçum ağımızın sağhklı
biçimde çalışmaması nedeniyle
önlemler alınamamış ve uyarı
kademeleri harefcete geçirileme-
miştir. Bugün kentteki olçum is-
tasyon sayıs 5'i geçmez. 1988'de
70 istasyonda olçum >-apabilir-
ken, şu an çahşır durumda olan
cihaz sayımız beşi gecmez.
Oknllarda 40a yakın olçum ci-
hazunız var ama aracımu olma-
dıgı için onlann da çalışıp çakş-
madığını bilmiyoruz."
Vali Yardımcısı Gürsu'yla
yaptığımız görüşme, mahalli il
çevre kurulunca kentteki hava
kirüliğinin önlenmesi yönünde
alroan kararların da yerine ge-
ürilmediğini ortaya çıkardı.
Gürsu, kalorifer kazanları ve so-
balarda kükurt oranı düşük sı-
vı ve katı yakıt kuüarulmadıkça.
taşıtlarda hava kirliliğini önleye-
cek biçimde bir donanım sağla-
mp kurşunsuz benzin uygulama-
sına geçilmedikçe hava kirüliği-
nin önlenemeyeceğini belirtü.
Mahalli Çevre Kurulu'nun
17/10/1990 tarihli kararian ara-
smda, tstanbul'a kükürt oranı
düşük kaliteli kömür ithaü ya-
pılması, ısıtma alanı 3 bin met-
rekareden büyük işyeri ve ko-
nutlarda merkezi ısıtmamn zo-
runlu kıünması ve bacalara,
"Sulu ve kimyasal baca gazı an-
tım ffltreleri" takılması ve kö-
mürlerin iyileştirilerek satılma-
sı gibi yükümlülüklerin bulun-
duğunu söyledi. Baca filtreleri
ile merkezi ısıtma şartına ilişkin
kararm yerel yönetimlere ve Ba-
ymdırbk ve îskân Bakanlığı'na;
kömürlerin iyileştirilmesi kara-
nnın Enerjı BakanuğYna, kö-
mür ithali konusunun ise Çevre
Müsteşarhğı'na iletildiğini vur-
guladı. O günden bu yana her
iki bakanhktan bir yanıt alama-
dıklannı kaydeden Gürsu, fılt-
re ve merkezi ısıtma şartmın ye-
rine getirüip getirilmediğinin ye-
rel yönetimlere sorulması gerek-
tigini söyledi.
Gürsu, -Mahalli b Çevre Ku-
rulu'nun tstanbul'un hava kali-
tesinin iyileştirilraesiyle ilgili al-
mış olduğu yerinde ve iyileştiri-
d kararlar, yerel yönetımler, sa-
nayi kuruluşlan ve kirlilik üre-
ten kuruluşlarca, uygulamada
tam anlamıyla yerine getirneme-
di. lcrada oluşan bu noksanlık
nedeniyle arzulanan hedeflere
ulaşdamamaktadır" diye konuş-
tu.
Vali Yardımcısı Gürsu, uygu-
lanması amaayla alınan bu ka-
rann yerine getirümediğine dik-
kati çekerken uzmanlarca yapı-
lan hava kirlıliği değerleri Dün-
ya Sağlık örgütü'nün tehlike sı-
nırlannın en az 30 kat üzerinde
değerlerin ölçulmesmi getiriyor.
Uzmanlar, kentte sık sık ya-
şanan sis nedeniyle hava kirlili-
ğinin toplu ölümlere yol açabi-
leceğî uyansında bulunmalanna
karşın, ne yerel yönetımler bir
çanak antenden daha ucuz olan
sulu baca gazı filtreleri takma
Karannı yaşama geçiriyor ne
Enerji Bakanhğı madencilere
kömürlerini iyileştuTne yapün-
mı getiriyor ne de Çevre Müste-
şarhğj (şımdi Çevre Bakanhğı)
»kente vüksek kaüteli kömur it-
hali konusunda Istanbullulara
yardımcı oluyor. 1990 hava kir-
liliği ölçümleri, kent havasında
1776 mikrogram kukurt dioksit
olduğunu göstenyor. Bu yıün
kirlilik değerlerinin beürlenebil-
mesi için ölçüm ağına yeniden
işlerlik kazanması gerekiyor.
Belediye: Alarm
fterekmiyor
lstanbul Buyukşehir Belediye-
si Çevre Konıma ve Daire Baş-
kanı Tuncer Çettk ise dün sabah
belediyeye ait olçum istasyonun-
da metrekupte 233 mikrogram
kükürt dioksit, 36 mikrogram
duman ölçulduğünü beürterek,
bu kirlilik değerlerinin "alarm"
verümesi gereken bir durum ser-
gilemediğini söyledi. Belediye-
nin birinci uyarı kademesinin,
kükürt dioksit oranının metre-
kupte 700, duman rniktannın ise
400 mikrograma ulaştığmda
başladığmı beürten ÇeKk, bu yü
valiliğin araç tahsisi için kendi-
lerine başvurmamış olduğunu
vurguladı. Çdik, "Valüiğe yaı
aylannda geri aunmak ûzere her
kış bir araç veriyonız, ancak bu
yü bu konuda bize başvanı
olmadı" dedi.
Erzurum'da
hava kirtilıfei
öte yandan Ataturk Üniver-
sitesi Tıp Fakültesi Halk Sağhğı
Ana Bilim Dah Başkanı Prof.
Dr. Arif Özel, Erzurum'da ha-
va kirüüğinin insan sağhğını teh-
dit eden boyutlara ulaştığuu bil-
dirdi.
Prof. Dr. özel, Ataturk Üni-
versitesi Çevre Sorunlan Araş-
tırma Müdürlüğü'nün 8 yıldır,
kış aylannda, Erzunım'un 9 de-
ğişik noktasmda, periyodik ha-
va kirliliği ölçümleri yaptığını
haurlatarak "Bu durum Erzu-
rum'un Türkiye'nin havası en
kirli şehri olduğunu ortaya
koyuyor" diye konuştu.
Prof. Dr. özel, hava kirüliği-
ne dayalı olarak son yıllarda
kalp, akciğer ve damar hastalık-
lannda büyük artışlar gözledik-
lerini bildirerek "Erzurum'mn
merkezden uzak olması, basının
ve tetevizyonun konuya yeterin-
ce eğilmemesi, buradaki hava
kirliiiğinin ulaştığı boyutun ka-
muoyuna yansımasına engel
oluyor" dedi.
ANTALYA FİLM FESTİVALİ
Sanatçılardaıı^
şehir turuna tepki
SİS VE KtRLtLtK — Yogun sis İstanbul'da ulaşımı aksattı. Dün sabah şehir hatlan vaparlan bir süre çalısamadı. (Fotograf: TURGUT ÖGRCTEN)
BÜLENT ECEVtl
ANTALYA — 28. Antalya
Altın Portakal Fiun Festivali,
"kortej skandah"mn eşiğinden
dönülerek acıldı. Bazı sanatçı-
lann, "Jeeplerle palyaço glbi
kent içinde dolaştinlıyoruz" di-
ye tepki gostererek kaülmak is-
temedikleri kortej, skandak dö-
nüşmeden bazı sanatçılann "ri-
calan" üzerine yapıldı ve festi-
val "olaysu" başladı.
Altın Portakal film festival-
lerinin açılışlannda kortej bugti-
ne kadar çok defa sorun oldu.
Sanatçılann gösterdikleri tepki-
Özel okuüarda sınav tarfaşması
Öğrenci SegneYerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) karan eleştirüiyor
FtGEN ATALAY
özel okullara ÖSYM tarafm-
dan merkezi sınav yapılması ka-
ran, özel okul yöneticilerince
tartışüıyor. Hazuhk da dahil ol-
mak üzere bütün sımflardaki
öğrencilere uygulanacak olan sı-
nav, "Öfcrencüere sürekli suıav
stresi yaşatacak ohnası', "Farkh
okuBardaki öfrendkre ortak sı-
nav yapıhnası", "Sınavın yalnız-
ca özel okullara uygulanması",
«Den Gecme ve Kredi Sistemi'-
nin mantığına aykın olması" gi-
bi açılardan eleşuriliyor.
Milli Eğitim BakanlığYnın
özel ortaokul, lise ve dengi okul-
larda ÖSYM tarafından merkezi
sistem düzenkmesi karan bazı
özel okul yöneticüerinin tepki-
lerine neden oldu. Bakankk, söz
konusu karan "Ölçnıe ve defer-
lendinnenin geçeriiligini ve gü-
venirlili^ini, programlann uygu-
lanmasında bniiği, öf rencüerin
başarüı ve başansız olduklan
yönlerin veya konulann tespiti-
ni, dğrencüerin ÖSYM tarafın-
dan yapılan giriş sınavlanna
alışkanhk kazanmalarını
sağjamak" amaayla almıştı.
özel Okullar Derneği Başka-
nı ve özel Boğaziçi Lisesi yöne-
ticisi Dündar Uçar, merkezi sı-
navın özel okullara yarar sağla-
mayacağı görüşünde. Bu sınavın
özel okuüarda bazı sıkıntdar ya-
ratabileceğine deginen Uçar,
özel okul yöneticüçrinin bu ko-
nuda çalışmalarda bulundukla-
nru beürtti.
özel Robert Lisesi Müdürü
Mehmet Çamoğlu da bütün öğ-
rencilerin aym anda sınava so-
kuhnasının bina sıkmusı yarata-
cağım söyledi.
Adının açıklanmasını isteme-
yen bir özel okulun mudürü de
boyle bir sınava neden gerek du-
yulduğunu anlamadığım beürt-
ti. Sınavın özel ve genel bütün
okullarda uygulanmasınm daha
sağlıkh olacağı görüşünü savu-
nan bu yöneticinin smavla ilgili
görüşleri şöyle:
"BÖyle bir sınavın özel okul-
lann tüm sınıflannda uygulan-
ma» erken ahnmış bir karar. St-
navıu bir dersten ve bir sınıî dü-
zeyinde yapdması ve sonucunnn
görnimesi çok daha saghkh ola-
bttirdi. Örneğin yalnızca yabana
dilde ya da yalnızca fen liselerin-
de «pdabüirdi. Dygulama so-
nuçlan göriiMükten sonra yay-
gınlaştınlması daha sağlıkh
olurdu. Bn sınav okullan fonk-
siyonlanndan uzaklaştırabilir.
Okoilann dershanelere dönüştü-
riilmesi gibi bir sonuçla karsua-
şdabtlir. Özel okullar arasrada
bazı farklıhklar var. Okullar de-
gişik puanlarda öğrenci alıyor-
lar. En yüksek puanla ögrenci-
leri alan okullann bu sınavda
daha başanlı olması doğaldır.
Öğrencilerin ve okullann başa-
nlan bir ortak sınavta olçule-
mez. OkaBann bütun derslerden
sıralamaya tabi tutulmast sakın-
calı. Okullar zaten bdli bir sıra-
lamanın içinde. Bütüo özel
okullan aym çizgiye çekmek eği-
tim sistenüne aykın. Butün ders-
lerden ortak sınav, yeni Ders
Geçme ve Kredi Sistemi'nin ge-
ürdiği çocuklan ilgi ve yetenek-
lerine göre yonlendirmeyi amaç-
layan öğrenci merkezli egiüm
manttğına aykın. Ortak sınav
karan çok büyük bir adım. Ön-
ce kücük adımlar atdmalı ve bu
böyuk adıma hazıruk yapılma-
hydı."
özel okullara merkezi sınav
yapılması kararım alan Milli
Eğitim Bakanlığı'ndan bir yet-
küi ise sınavm getireceği yarar-
lan şöyle anlattı:
"Bu sınavin sonucuna göre
öğrenci, ögretmen, okul kendi
yerini belhieyecek ve buna göre
önlem alacak. Bir özel okulda
başanh g*rünen, notlan çok
yüksek olan bir öğrenci bu s>-
navda başanlı olmayabilir, bu-
nun aksi de olabittr. Öze) okul-
lar ansudaki seviye farkı asga-
riye indirflecek. okullarda prog-
ram birliği sağlanacak. Öğren-
cüer test uygulamasına auşacak-
lar ve belki de dershaneye gitme
abşkanlığı ortadan kalkacak.
ÖSYM şu anda yabancı dilde sı-
nav hazırlama olanağına sahip
otmadıgı için sınav Turkçe yapı-
lacak, ancak ilk sınav bir dene-
medir ve sonucuna göre degişik-
Bkler yapdabilir."
Bir DYP-SHP koalisyonundafeshedilme olasılığına karşı hareketegeçti
YÖK,savunmaraporu hazırlıyorANKARA (Cumhuriyet Burosn) — YÖK, ye-
ni hükümete karşı kendini savunmak için rapor
hazırladı. Son 10 yılda üniversitelerdeki eğitim
kalitesinin giderek arttığına işaret edilen rapor-
da, öğrenci başan oranlannın da ytizde 50'lerden
yüzde 80'lere çıktığı savunuldu.
YÖK, olası bir SHP-DYP koalisyonuna ha-
nrlanıyor. Her iki partinin de seçimlerden önce
YÖK'ü kaldıracaklannı ilan etmeleri ve alman
seçim sonuçlan, YÖK'ü harekete gecirdi. Hazır-
lanan bir raporla geçen hafta 10 yaşına giren
YÖK savunuldu. Yeni hükümetin Milli Eğitim
Bakanı'na sunulacak raporda, 1980-1981 öğre-
tim yılında Türkiye'de 19 üniversite ve 183 fa-
külte bulunurken bu sayının 1991 yıh itibanyla
29 üniversite ve bunlara bağlı 212 fakülte ve 219
yliksekokul ile 118 lisansüstü eğitim yapan ens-
titüye yükseldiği kaydedildi. Raporda, 1980 yı-
lında 41 bin 574 olan öğrenci kontenjanırun da
1991'de 199 bin 571'e ulaştığına dikkat çeküir-
ken, yükseköğretimdeki okullaşma orammn da
aym dönemde yüzde 5.9'dan örgün öğretim yüz-
de 9.6 olmak üzere yüzde 15.3'e yükseldiğine işa-
ret edildi.
Raporda, 1981 öncesi 6 bini geçmeyen araş-
tırma görevlisi sayısınm da günümüzde 14 bin
500'e ulaştığı ifade edildi. Öğretim elemanı sa-
yısının da aym dönemde gösterdiğj gelisme şöy-
le anlatıldı:
" — Kasım 1981 itibanyla üç buyuk kenümiz-
de 7 üniversitede toplam 3156 profesör ile do-
çent bulunmasına karşıhk, diğer kenüerdeki 9
üniversitede 85 profesör ile docent vardı.
— 1991 yıh itibanyla toplam öğretim elema-
nı sayısı 34 bin 469, toplam ogretim uyesi sayısı
ise 11 bin 7O'tir. Son 10 yılda öğretim elemanı
sayısı yuzde 65, ogretim üyesi sayis» ise yüzde
126'lık artıs göstermiştir."
Raporda, öğrenci-öğretim üyesi oranmda ise
istenilen hedefe ulaşılamadığı ifade edilerek
"1978 yüında M'e çıkan ögrenci-ogretim tiyesi
oranı, öğrenci kontenjamndaki azaimaya karşın,
1981 yüında ancak yuzde 46.4'e indirilebilmiş-
tir. Aynı oran 1981-1991 döoeminde öğrenci sa-
ydanndaki buyuk artışa karşüık yuzde 39.2'ye
indirilerek eğitim-öğretimin kalitesinde gelişme
saglanmıştir" denıldi.
YÖK'ün raporunda yer alan bir ilginç değer-
lendirme de öğrenci başan oranlan oldu. Ahnan
önkmlerle öğrenci başan oranlannın son 10 yılda
yüzde 50'lerden yüzde 80'lere cıktığı ifade edil-
di. Öğretim alanlan ve yülan itibanyla başan
oranlanndaki gelişmeler şöyle:
Sağlık bilimleri. 10 yıl Önce yüzde 72.7 olan
başan oranı, 1984-1985 döneminde yüzde 79.4'e,
1988-I989
p
da ise yüzde 88.9'a ulaştı.
Müheudislik ve fen bilimleri: 1980-1981 öğre-
tim yıh sonunda yüzde 45.8 olan başan oranı,
1988-1989 öğretim yıh itibanyla yüzde 82.9'a
yükseldi.
Sosyal biUmler. 1980-1981'de yüzde 55 olarak
saptanan başan oranı, 1988-1989 öğretim yılın-
da yüzde 83.3'e yükseldi.
Raporda, 1984 yılında 268 olan proje sayısı-
nm 1991 yıhnda 1967 projeye, yine 1984'te 383
milyon hra olan toplam kaynak tahsisinin de
1991'de 71 milyar liraya yukseldiği belirtildi.
lere karşın, Festival Yürütme
Kurulu Başkan Vekili Hüseyin
Şanlı, "Ne orarsa olsun festiva-
lin açıhşı kontejsiz olmayacak"
demişti. Dün de Antalya'da iş
tathya bağlamncaya kadar
"kortej stresi" yaşandı.
Bir saatlik gecikmeyle saat
14.30'da Antalya Havaalam'na
inen Türk Hava Yollan'na ait
özel uçakla gelen 150 kadar ko-
nuk, Dedeman Oteli'ne yerleş-
tirildi. Karşılama sırasında Fes-
tival Yürütme Kurulu Başkan
Vekili Hüseyin Şanh, festivale
gelen sanatçüara birer karanfvl
verdi. Türk sinemasınm emek-
tar oyuncusu Sadri Abşık ucak-
tan inerken, merdivenin son ba-
samağına ayağı taküarak düştü.
Hüseyin Şanlı ve sinema sanat-
çısı Türkân Şoray, kollanna gi-
rerek Aüşık'ı hemen ayağa kal-
dırdılar.
Saat 15.00'te Cumhuriyet
Meydam'nda başlaması gereken
acıhş töreni, uçağın rötarh gel-
mesi nedeniyle saat 16.00'da
başlayabildi. Korteje katıhnak
istemeyen bazı sanatçılar, dün-
kü acıhş için Antalya'ya gelmez-
ken, bazı sanatçılann da korte-
je katılmama karan aldıklan
kaydedildi. Ancak daha sonra
Sadri Ahşık gibi bazı sanatçıla-
nn araya girmeleri üzerine kor-
tej gercekleşti. Sanatçılar, bele-
dîye bandosu eşliğinde Jeepler-
le kenti dolaşarak halkı selam-
ladılar.
Dedeman Oteti'nde gerçek-
leştirilen açıhş kokteylinde ha-
zır bulunan sanatçılardan bir
bölümü, saat 20.30'da uçakla
îstanbul'a geri döndüler. Fesıi-
val Yürütme Kunıiu yetkilileri,
sanatçılann odül töreni için ye-
niden Antalya'ya geleceklerini
söylediler. Yetkiüler, havalann
soğumasının, festivale sanatçı
katıümım olumsuz etkilediğini
ifade ettiler.
Altın Portakal Film Festiva-
li'nin daha önce 23-29 eylül
günleri arasında yapüacağı açık-
lanrruşü. Ancak 20 Ekim erken
genel seçimi nedeniyle son an-
da festival 11-17 kasım tarihle-
rine ertelendi.
tlki 1964 yıhnda gerçekleşen
ve "en iyi füm" ödülünu HaUt
Rerığ'in "Gurbet" fılmi ile el-
de ettiği festivalde bu yıl 19 fûm
yarışıyor. Bu filmlerin gösteri-
mi, Saray, Kültür ve Ulusoy si
nemalannda dün başladı. Film
ler, her sinemada 5 seans göste
rilecek. Vatandaşlar, "Çok ss
yıda film var. Hepsini izleni
olanagı bulamayacağız" di)
yakmırken, festival yetkililer
sürenin uzatılmasımn duşünil
mediğini beürtiyorlar.