25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 OCAK 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 KULTUR Seramik sanatı • İSTANBUL (AA) — Çanakkale Seramik tarafından düzenlenen "Türkiye'de Plastik Sanatların Son 10 Yılında Düşünsel Yapı" konulu panelde, seramik sanatına ve sanatçısına devletin daha çok ilgi gösttfrmesi ve bu alandaki altyapı sorunlannın giderilmesi istendi. Çanakkale Seramik Sanat Galerisi'ndeki panelde konuşan Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Beril Amlanmert, galerılerin birçoğunun seramik eserleri sergilemeye elverişli olmadığını belirtti. Amlanmert, bu alanda konuyu iyi bilen ve kamuoyunu yönlendirecek eleştirmenlerin de bulunmadığını öne sürdü. MÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü Başkanı Erdin Bakla ise seramik sanatında düşünsel gelişme konusunda üniversitelerin son 10 yılda bir şey veremediklerini belirtti. Bakla, "YÖK'ten bu yana o kadar verimsiz düzeyde öğretim yapmaktayız ki bu sistemde kelle sayısına dikkat ediyorlar. Bizlerden altyapı hazır olmadan hizmet bekliyorlar" dedi. Oz, protestoya karşı • KUDÜS (Reuter) — Ünlü Israilli romancı Amos Oz, Avmpa'da ve ABD'de Baü'nın Körfez savaşındaki rolünü kınamak üzere gösteri yarAn protestoculan eleştirdi. 51 yaşındaki Oz, protestoculann, Irak'ın saldınsının durdurulması gerektiğini göz ardı ettiklerini söyledi. Tel- Aviv'de bir basın toplantısı düzenleyen Amos Oz, "öteki ülkelerdeki barış hareketinin bazı üyeleri ne tür savaş olursa olsun savaş çirkindir gerekçesiyle savaşa karşı bir tutum takınıyorlar. Ben savaşa karşı çıkmıyorum, saldınya karşı çıkıyorum" dedi. Özdemir Asaf anıldı • Kültür Servisi — Özdemir Asaf, ölümunün 10. yılında dün Atatürk Kitaplığı'nda düzenlenen bir toplantı ile anıldı. Enver Ercan'ın yönettiği toplantıya konuşmacı olarak Hilmi Yavuz ve Jak Deleon katıldılar. Ayrıca Asafm yakın dostlarından Demir Özlü, Mücap Ofluoğlu ve ilk eşinden olan kızı Sada Arın anılarım anlattılar. Hilmi Yavuz özdemir Asaf ile olan dostluğunun 1953'te başladbğını söyledi. Asaf için, "O özgün yaşamı ve görünümü ile değişik bir insandı. Edebiyatımızda 1. ve 2. yeni arasında bir köprü görevi görmüştü. AsaFın şiirlerinde düşünsel ve temelli bir nükte vardı" dedi. Jak Deleon ise, "Özdemir Asaf benim için önemli bir insandı. Sabırlı ve hoşgörülüydü. Ölüm haberini aldığımda benim için zaman durmuştu" dedi. Deleon özdemir AsaPın Bebek'teki barmda yaşanmış anılardan söz etti. Toplantıda Özdemir Asaf ile ilgili bir de saydam gösterisi düzenlendi. TYS Ankara temsilciligi • Kültür Servisi — Türkiye Yazarlar Sendika Yönetim Kurulu tarafından Ankara Temsilciliği kuruldu. Türkiye Yazarlar Sendikası'nın Ankara Temsilciler Kurulu'nda Gülten Akın, Mahmut T. Öngören, Dinçer Sezgin, Ahmet Telli ve Çetin öner yer alıyor. Temsilciler Kurulu, yaptığı toplantıda, Gülten Akın'ı başkanlığa, Ahmet Telli'yi yazmanlığa, Mahmut T. öngören'i de saymanhğa seçti. MÜZE İlk müze kataloğu basılamıyor • ANKARA (AA) — Türkiye'de ilk kez bir müzede sergilenen eserler için hazırlanan katalog, ödeneksizlikten basılamıyor. Kültür Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre Batılı ülkelerdeki örneklerinde olduğu gibi müzede sergilenen tüm eserler, sanatçısı ve özellikleri hakkında bilgiler içerecek katalog için 300 milyon lira gerekiyor. Bakanhk yetkilileri, eserin basımımn şimdilik askıya alındığını, kendi olanaklan ile basamadıklan eser için kültür etkinliklerine destek olan sponsör kuruluşlann da büyük bir yatırım olması nedeniyle girmek istemediklerini belirttiler. YARIŞMA Şinasi Barutcu'nun anısına • Kültür Servisi — Fotoğraf Sanatı Derneği FÖTOGEN Türk fotoğrafına katkılarından dolayı 'Şinasi Barutçu'nun adının saygıyla anılması, fotoğraf dünyasının sürekliliği için yeni heyecanlar yaratabilmek' amacıyla Şinasi Barutçu Kupası adı altmda Türkiye çapında 15 kişinin 6'şar fotoğrafla katılabileceği çağnlı yanşmalı sergi düzenledi. 5-19 şubat tarihleri arasında açılacak sergi Yıldız Üniversitesi Kitaphğı sergi salonunda gerçekleştirilecek. Bu yüki sergiye Kâmil Fırat, Fethi Izan, Gülümser İşçelebi, Fethi Sabunsoy, Tuğrul Çakar, Ahmet Özyurt, Erdal Yazıcı, Ahmet Sabuncu, Cem Turga, M. Ali Cida, Sacit Laker, Adnan Ataça, Mahmut Güneş, Coşkun Kulaksızoğlu ve Izzet Keribar katılıyorlar. SERGİ Pekmezcrnin özgün baskıları • Kültür Servisi — Hasan Pekmezci'nin özgün baskı resim sergisi Eskişehir'deki Palet Sanat Galerisinde açıldı. Sergi, 14 şubata dek açık kalacak. 1968 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü resim bölümünden mezun olan ve 1978'de aynı okulda öğretmenlik yapmaya başlayan Pekmezci, 1987'de doçent unvanı aldı. 1968 yılından bu yana başta devlet resim sergileri olmak üzere çeşitli yanşmalara ve sergilere katılan sanatçı Dışişleri ve Kültür Bakanlığı'nca düzenlenen yurtdışı sergilerde de -resimlerini sergiledi. 'Süreçler' resim sergisi • Kültür Servisi — Tülay Tura Börtecene'nin "Süreçler" adlı resim sergisi 1 şubat günü Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi'nde açılıyor. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde Halil Dikmen ve Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun öğrencisi olan sanatçı, ABD'de Wisconsin Üniversitesi'nde resim ve seramik dalında master çahşması yaptı. Yapıtlan Devlet Resim Heykel Müzesi, çeşitli kummlar ve özel koleksiyonlarda bulunan Börtecene'nin sergisi 26 şubata dek sürecek. SİNEMA ABD'de sinema izleyicileri • İSTANBUL (1ÜHA) — Körfez savaşının CNN tarafından naklen yayımlanmasımn Türkiye"deki sinema salonlannın boşaknasına yol açtığı belirtilirken savaşın Amerikan sinema izleyicisini etkilemediği kaydedildi. ABD'de yapılan bir araştırma ile geçen yılın bugünlerine rastlayan tarihlerde yapılan karşılaştırma sonucunda izleyici sayısında bir farkhlık olmadığı ortaya çıktı. Türkiye'de yeni vizyona giren "Evde Tek Başına (Home Alone)" filmi şu anda ABD'de 10 haftadır liste başı olarak rekora gidiyor. 20th Century Fox şirketinden bir yetkili "Evde Tek Başma" filminin son yıllarda ulaşılmayan bir rekora gittiğini belirterek en son rekorun 1988 ydmda 9 hafta ile "Günaydın Vietnam - Goodmoming Vietnam" filmine ait olduğunu söyledi. David Lean hasta • PARİS (AP) — Ingiliz film yönetmeni David Lean'in hasta olduğu ve çevirmekte olduğu "Nostromo" adlı filmin çekimlerini sürdüremeyeceği açıklandı. Filmin Fransız yapımcısı Serge Silberman, Lean'in hastahğı konusunda aynntı vermedi. "Arabistanlı Lawrence", "Doktor Jivago", "Irlandalı Kız", "Kwai Köprüsü" gibi fılmlerin 82 yaşındaki yönetmeni David Lean'in 44 milyon dolara mal olan filminin çekimlerinin iptal edilmediğini, sadece ertelendiği belirtildi. "Nostromo"da Dennis Quaid, Christopher Lambert, Isabella Rossellini ve Klaus-Maria Brandauer rol alıyordu. Tem Sanat Galerisi 5. yılını Atatürk Kültür Merkezi'nde bir sergiyle kutluyor Çağdaş sanatta geniş yelpaze "Çelebi'den Gürbüz'e, Sanatın Hizmetinde Beş Yıl" sergisi bugün açılacak ve 28 şubata kadar sürecek. Sergide 1904 doğumlu Ali Avni Çelebi'den 1960 doğumlu Selma Gürbüz'e kadar 34 sanatçının yapıtlarına yer veriliyor. Kültür Servisi — 1986 başın- da "Paris'te Türk Sanatçüan" adlı resim ve heykel sergisiyle açüan Tem Sanat Galerisi, "Çe- lebi'den Gürbüz'e, Sanatın Hiz- metinde Beş Yıl" adlı sergiyle beşinci yılını kutluyor. Bugün Istanbul Atatürk Kültür Merke- zi'nde açılacak olan sergi, 28 şu- bata kadar görülebilecek. Türk resminde farklı anlayış- larda çahşan 34 sanatçının ya- pıtlanndan oluşan sergi, resmi- mize çağdaş bir boyut getiren AB Avni Çelebi'den (1904) ulus- lararası ortamda etkinliklerde bulunan genç sanatçılardan Sel- ma Gürbüz'e (1960) kadar uza- nan geniş bir perspektif sunu- yor. Tem Sanat Galerisi'nin sahi- bi Besi Cecan, serginin amacını şu sözlerle açıklıyor: "Galeri- miz, öncelikle sanatın ve sanat- çının daha geniş kitlelerce sevil- mesine yardımcı olmak, sanatnı yaşamımmn bir parçası haline getmesine katkıda bnlunmak için kuruldu. Galerikrin, yalnız- ca sanat yapıtı satılan işyerleri olmadığına inanıyoruz.tHenüz tek bir çağdaş sanat müzesinin bile bulunmadığı ülkemizde egi- tici, sanatı teşvik edici ve sevdi- rici etkinlikler sunmak gerekti- ğini savunuyoruz. Sanat galeri- lerinin böyle bir müzenin işlev- lerini de üstknmesi gerektiğinin büincinde. Bu sergimiz de bn il- keler dogrnltnsnnda, çofu adı- nı uluslararası ortamda duynr- muş 34 sanatçraın erkinligini sa- natscverlerle paylaşma amaa ta- sıyor." Galeri, serginin yanı sıra ku- şe kâğıda basılmış, 112 sayfaük bir katalog da yayımladı. Onsö- zünü Besi Cecan'ın yazdığı ka- talogda sergiye katılan sanatçı- lar tamtılıyor, sanatçılann yapıt- lanndan örnekler ve özgeçmiş- leri sunuluyor. Aynca, galerinin bugüne kadar gerçekleştirdiği etkinlikler konusunda bilgi ve- riliyor. "Çelebi'den Gürbüz'e, Sana- tın Hlnnetinde Beş Yıl" sergisin- de yapıtlan yer alan sanatçılar Ali Avni Çelebi (1904), Zeki Fa- ik tzer (1905-1988), Hakkı Anlı (1906), Sabri Berkel (1907), Abi- din Dino (1913), Fahir Aksoy (1916), Cihat Burak (1915), Şflk- riye Dikmen (1918), Adnan Va- nnca (1918), Nejad Melih Dev- rim (1923), Neşet Günal (1923), Adnan Çoker (1927), Özdemir Altan (1931), Ömer Ulpç (1931), Erol Akyavaş (1932), Ömer ka- leşi (1932), Ynkse) Arslan (1933), SANAT YAŞAMIN BİR PARÇASI— Tem Sanat Galerisi'nin sa- hibi Besi Cecan, öncelikle sanatın yaşamın bir parçası olmasına katkıda bnlunmayı amaçladıklannı söylüyor. ( İbrahim Günel) Metin Talaytnan (1939), Seyyit Bozdogan (1941), Komet (1941), Alaettin Aksoy (1942), Mnstafa Ata (1945), Figen Aydıntaşbaş (1946), Zahit Büyükişleyen (1946), Aytaç KaU (1946), Hüse- yin Ertunç (1947), Fevzi Kara- koç (1947), Salih Coşkun (1950), Şenol Yorozin (1950), Fuat Aca- roglu (1951), Odet Saban (1953), Yüksel Özen (1956), Mithat Şen (1957), Selma Gürbüz (1960). Tem Sanat Galerisi, bugüne kadar kendi salonunda actığı sergilerde sanatçının yaşamöy- küsünü, sanat görüşünü, her döneminden yapıtlarla birlikte sesU bir gösteri programıyla sun- du.*Ayrıca sanatçılar hakkında bir arşiv oluşturarak ek bilgi is- teyenlere yardımcı olmaya calış- tı. Zaman zaman sanat konula- rında konferans ve paneller dü- zenledi. Galeri, ilk sergisi olan "Pa- ris'te Türk Sanatçılan"nın ar- dından 5 yıl boyunca "tnsanbır" adh resim sergisi, "Bizden ve Onlardan" başlıklı orijinal sa- natsal baskı sergileri, "Ustalar- dan Suluboya" sergisi, "Pejzaj" sergisi, ' "1930 Kuşağı Günümüzde" adlı resim ve hey- kel sergisi, "1940 Kuşağı Günümüzde" adh resim sergisi gibi toplu etkinlikler de düzen- ledi. Şu sıralar Tem Sanat Galeri- si'nin Nişantaşı'ndaki merkezin- de AH Avni Çelebi'nin resim ser- gisi yer alıyor. Ali Avni Çelebi'- nin sergisi 16 şubata kadar açık kalacak. Galeri salonunda Çe- lebi sergisini 19 şubat - 16 mart tarihleri arasında Hüseyin Er- tunç'un resim sergisi izleyecek. Tem Sanat Galerisi'nde 19 mart - 13 nisan günleri arasında Fev- zi Karakoc'un, 22 nisan - 22 ma- yıs tarihleri arasında da Adnan Vannca'mn resim sergileri ger- çekleştirilecek. Dostlar Tiyatrosu'nda Jaroslav Hasek, Şehir Tiyatrolan'nda Vaclav Havel Savaş kadar güncel bir sorun"Aslan Asker Şvayk"ın yaşadığı gülünç olaylar, militarizme karşı direnişi simgeliyor. "Görüşme-Kutlama-Çağrı" ise insan haklarının çiğnenişini irdelerken en az savaş kadar güncel bir soruna parmak basıyor. DİKMEN GÜRÜN UÇARER Martin Esslin bir inceleme- sinde Vaclav Havel'den söz eder- ken onun mizahında Yarostav Hasek'in izlerini bulduğunu belirtir. Geniş bir açıdan bakın- ca her iki yazarda da aynı sorun- lara yönelik mizahı yakalamak mümkün. Ne var ki Hasek'in güldürü özellikleri ki bu biraz da seçtiği halk tiplerinden kay- naklanır, daha kalın çizgilerle belirlenirken, Havel'de rafine, ince bir yakiaşım gözlenir. Havel'in mizahı diğer oyunla- rında olduğu gibi "Görüşme - Kutlama - Çagn"da da buruk, hatta karamsar bir tonda yaşa- nır. Totaliter rejimlerde bastınl- mış insanın şartlanmışlığı ve bu şartlanmanın getirdiği güdülme olgusu, bira fabrikasında usta- başı Sladek'in kuşkuculuğunda, ezikliğinde izlendiği kadar (Gö- rüşme), Mikael ve Vera'nın yü- zeysel mutluluklarında da görü- lür (Kutlama). Hasek ise olaylann epik akı- şı içinde militarizmi yererken gudülme ve direnme olgusunu bir halk tipi olan Şvayk'ın mace- ralanpda daha sıcak bir biçim- de vurgular. Aynı sıcaklık Gen- co Erkal'ın uyarlamasında da gösterir kendini. Şvayk'm yeri- ne getirdiği her emrin kendi için- deki çelişkisi oyundaki taşlama- nın temelidir. Şvayk'ın dünyası Vanek'irı- kinden ayn ama en az onunki kadar absurd'dür. Aydın kişili- ğinin sorumluluğunu taşıyan Vanek çevresinde olup bitenleri eleştirel bir gözle izlerken, ade- ta pasif bir direniş sergiler "Görüşme" ve "Kutlama"da. "Çagn"da ise bu çizginin ötesin- de olaym içindedir. Kendi gibi bir aydın olan Stanek bu sorum- luluğun büincinde midir? Soru- ya, Stanek'in (Kâmran Usluer) Vanek'le ilişkisindeki ölçülü ve dikkatli, kendiyle hesaplaşma- sında ise kapalı yaklaşımında bulunan yanıt tartışmaya ilginç boyutlar getirmektedir. Stanek'i Vanek'in getirdiği di- lekçeye imza atmaktan alıkoyan neden "Varolmanm Dayanılmaz Hafifli|i"ndeki Tomas'ın, oğlu- nun uzattığı dilekçeye imza at- masını engelleyen neden midir? Yani, olaym üzerine giderek yö- netimin ekmeğine yağ sürmek istememek böylece yeni bir ko- vuşturma dalgasını engellemek mi? Yoksa bu bir kaçış mıdır di- renme kapsamında? Ya da Ha- vel mi haklıdır sözlerinde? "Dünyaya hep yukardan bak- maya alışık olanlar... etki bırak- mamak gibi bir riski de barın- dıran e>lemlere fazla anlayış göstermezler." (Uzaktan Soruş- turma). 1910'lardan 80'lere dek savaş- ların, baskı yöntemlerinin, tu- tuklamaların, darbelerin Çek halkını kasıp kavurduğu >ıllar... Bu bağlamda sanki Şvayk ve Va- nek'in ortak yanları yöntem farklıhklarına karşın sisteme di- renişleridir. Şvayk'ın bir değişim ya da yeni bir duzen arayışı için- de olmayışına, aksine düzenin getirdiği terslikleri olduğu gibi kabul ederek gulünçlüğunü (ve korkunçluğunu) vurgulamasına karşın, Vanek baskı düzeni için- de bir muhahftir. Suskunluğu kararlılığının, düşünce zenginli- ğinin, dinamizmınin etkin bir biçimde aktarılışıdır. Cüneyt Türel'in yorumunda onun kişi- liğindeki sağlam tavır vurgula- nır. BASKI DÜZENİNDE BtR Ml HALİF— Vaclav Havel'in oyununda Cüneyt Türel'in (sağda) oy- nadıgı Vanek, baskı düzeninde bir muhalif. Kahraman Acehan da başhca rollerden birinde Bir anti-kahraman olan Şvayk'ın yaşadığı gülünç olaylar da yönetime, militarizme direni- şi simgelemez mi? Bu denli bu- dala mıdır Şvayk? Genco Er- kal'ın yorumunda karşımıza çı- kan salak görünümü altında son derecede sempatik ve uyanık bir Şvayk'tır. Budalalıkıa budalayı oynamak arasındaki çizgiyi den- gede tutan bir Şvayk. Olaylann film - resim - oyun bütüncüllü- ğü içinde karikatür çizgileri üs- tüne oturtulması savaşa karşı gelişin mizahla anlatımında il- ginç bir boyuttur ve hoş sahne- leri içerir bu anlatım. Özellikle Barones'in (Zeynep Irgat) Şvayk'ı ziyareti, Şvayk'ın Bud- weis yolunda kayboluşu, Şwayk'ın Rus askeriyle sohbeti gibi bölümler bunlardan birka- çı... Ama galiba biz orta kuşak yi- ne de daha bir coşkuyla anım- sıyoruz 63 ve 72'lerin "Şvayk"ı- nı.. Tekrarlarda bu tür kıyasla- malann yapılması kaçınılmaz... Dostlar'ın repertuar düzenleme- sinde sürekli gündemde olan po- litik doğrulan ve yanlışlan irde- lemesi üzerinde önemle durul- ması gereken çok tutarh bir yak- iaşım.' "Üzbik Baba", "Buruk Ezgi" ve şimdi de "Şvayk" üç yıllık süreçte sanki birbirini ta- mamlayan yapıtlar... Oben Güney'in yorumundan Şehir Tiyatrolan'nda izlediğimiz "Görüşme - Kutlama - Çağn" ise 68 Prag Bahan'nı izleyen çö- küşü, 75 Helsinki Anlaşması'na rağmen insan haklarının çiğne- nişini ve aydının böylesi bir yö- netim karşısında konumunu ir- delerken kuşkusuz en az savaş kadar güncel bir soruna parmak basıyor. Plastik SanatlarDerneği'nin yeni seçilen başkanı Hüsamettin Koçaru Sanata devlet yatınım çok yetersizKültür Servisi — UNESCO- ya bağlı Uluslararası Plastik Sa- natlar Derneği (AIAP) üyesi PSD'nin (Plastik Sanatlar Der- neği) yeni yönetim kurulu geçen günlerde belirlendi. Yaklaşık iki yıldır ressam Mehmet Güler- yüz'ün başkanlık yaptığı PSD'nin yeni Yönetim Kurulu BaşkanlığYna resiam, öğretim üyesi Hüsamettin Kocan seçildi. AIAP üyeliği Bakanlar Kunılu tarafından da onaylanan ve ra- hat bir nefes alan derneğin lldn- ci Başkanlığı'na Beril Amlan- mert, Genel Sekreterliği'ne Ipek Aksügür Düben, saymanlığına ise Serdar Günbilen getirildi. 143 üyesi bulunan derneğin yö- netim kurulu üyeleri arasında ayrıca Nur Koçak, Bünyamin Ozgültekin ve Selma Gürbüz yer alıyor. PSD Başkanı Hüsamettin Koçan, daha önceki yönetim kurulunda da görev ahnıştı. Hü- samettin Koçan, derneğin yapa- cağı işlerin Meclis'ten çıkacak yasalara bağlı olduğunu belirte- rek, dört önemli konunun üze- rinde duruyor: "Birincisi yoğun bir pazar kıpırttsı yaşanırken uluslararası alanda sanatçının ve sanat yapıtının serbest dolaşımı- nı sağlamak. tkincisi, plastik sa- natlann bazı vergi kolaylıklann- dan yararlanması için gerekli kamu kuruluşlarıyla diyaloğa geçmek. Üçüncüsü sanatçılann telif haklân, saglık ve sigorta iş- lemlerivle ilgili sorunlannı çöz- mek. Dördüncüsü ise sanat ya- pıtlanyla ilgili şartname ve yö- netmeliklerdeki karmaşaya açık- lık getirerek sanatçı haklannı belli bir standarda oturtmak. Ancak bütün bunlan yapabil- mek için devletin aynı ticarete, turizme uyguladıgı teşvikleri, vergi indirimlerini biz sanatçıla- lığı yeterli bütçeye sahip olma- masından kaynaklanıyor. Kültür Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlı- ğı'nın PSD'ye olumlu yaklaştı- ğını belirten sanatçı, hükümetin plastik sanatlara ayırdığı bütçe- nin 1990'da yeterli artış göster- mediğinden de yakınıyor. Ko- çan'ın 1989-1990 bütçeleri ile plastik sanatlara aynlan bütçe arasında yaptığı karşılaştırma artmış. Ancak bu artıştan plas- tik sanatlar ne yazık ki yararla- namamış. Bu arada Kültür Ba- kanlığı'nın elinde 15 galeri ve üç müze var. Ama bu mekânlar da yeterince kullanılamamış. Sana- ta yapılan yatırım son derece ye- tersizdir. Eğer plastik sanatların ya>gınlaşmasını istiyorsak, dev- letin müdahaleci değil, ancak korumacı bir lavırla sanata ve Koçan'a göre 4 önemli konu var: Uluslararası alanda sanatçının serbest dolaşımını sağlamak, vergi kolaylıklarından yararlanmak, telif hakları, sağlık ve sigorta sorunlarını çözmek, sanatçı haklannı belli bir standarda oturtmak. Ancak devletin ticarete uyguladıgı vergi indirimlerini sanata da uygulaması gerekiyor. ra ya da sanat yapıtına da uygu- lanmasını bekliyoruz. Sanat ya- pıtlannın hâlâ gümrüklere takıl- ması, satıştan yüzde 12 vergi aiınması, resmi kunımlara sana- tın girememiş olması ne yuzık ki o ülkenin sanatının zayıf kalma- sına yol açıyor." Ressam Hüsamettin Koçan'a göre PSD'nin en büyük şanssız- şöyle: "Güzel Sanatlar Müdür- İügU'nün 1989 yılı bütçesinde çerçeve alımı, ödüller, plaketler ve tablo alımı için 230 milyon li- ra ayrılmış. 1990'da bu rakam 300 milyona çıkanlmış. Enflas- yonu besaba katarsak aslında hiç artış olmadığı söylenebilir. Ancak hükümetin 1990 bütçesi 1989 bütçesine göre yu/de 151 sanatçıya yaklaşması gerek. Ben, PSD olarak bu konuda aşamalar kaydedeceğimiz dü- şüncesindeyim. Devletin büyük paralar ayırarak en azından bü- yük kentlerde modern sanatlar müzeleri oluşturması şart artık." Plastik Sanatlar Derneği'ne üye olma koşullarında kimi de- ğişiklikler yapmak istediklerini belirten Hüsamettin Koçan, "Yönetmelikte, 'profesyonel' sa- natçılann dernege üye olabilece- ği yazılı" diyor ve şöyle devam ediyor: "Sorun, hangi insanın profesyonel olduğunu ortaya çı- karmak. Tüzükte güzel sanatlar fakültesi ya da yüksekokullar- dan diploması olan kişiler de profesyonel sayıhyor. Ancak bi- ze göre bu fakültelerden mezun olup da örneğin ticaretle uğra- şan kişiler derneğin yapısını ze- deleyecektir. Bu yüzden bu maddenin yorumunu yapıp, da- ha açık seçik bir madde haline getirmeliyiz." PSD'nin yeni Yönetim Kuru- lu, 143 kişilik dernekte 16 ayn komisyon oluşturdu. Koçan'a göre bunun nedeni bir komisyo- na çok sayıda iş götürmek yeri- ne her komisyona özel konula^ rı götürüp daha kısa sürede so- nuç almak. Hüsamettin Koçan, çahşmalarında sadece dernek üyelerinden değil kurumlardan, galerilerden, vakıflardan kısaca gerekli olan tüm kurum ve kişi- lerden yardım beklediklerini vurguluyor ve ekliyor: "Bizim üye alımı konusunda elitist bir yaklaşımımız var, ancak kişi ve kunımlarla işbirliği konusunda hiçbir elitist tavnraız yok. tşbir- liği yaptığımız sürece sorunları- mız çözülebilir. Şeffaf yapılı, katılımcı bir dernek üretmeye çalışıyoruz." Mehmet Grenç sergisi • Kültür Servisi — Mehmet Genç, resimlerini 5 şubatta Yapı Kredi Beyoğlu Sanat Galerisi'nde sergilemeye başnyor. 1951 doğumlu olan ve 1974 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü Mürşide tçmeli-Nevzat Akoral Atölyesi'nden mezun olan Genç, halen Ödemiş Lisesi'nde resim öğretmenliği yapıyor. Mehmet Genç, resimlerinde insan-doğa ilişkisini anlatmaya çalıştığını söylüyor. Kiralıkkitap kulübti • Kültür Servisi — Ankara Akün Kitabevi "Kiralık Kitap Kulübü" uygulamasını başlatıyor. Kitabevi yetkilileri işçi, memur ve öğrenci kesimine kitabın daha kolay ulaşımını sağlamak amacıyla böyle bir girişimde bulunduklarmı belirtiyorlar. Kitapseverler okumak istedikleri kitabın etiket fıyatınm »o 20'sini ödeyerek bir hafta süreyle kitabı alıkoyabilecekler. tlk aşamada 3 bin çeşit olarak sunulan kiralık kitaplar, yurtdışına da posta ile gönderilebilecek. Ali Demir EdpaVla • Kültür Servisi — Ali Demir resimlerini 30 ocak tarihinden itibaren Edpa Sanat Galerisi'nde sergiliyor. Bugüne dek 60'ı aşkın kişisel sergiye imzasını atan Demir'in bu sergisi 18 şubata kadar görülebilecek. Türkiye dışında Hollanda'da ve Almanya'nın da değişik kentlerinde sergiler acan çeşitli koleksiyonlarda resimleri yer alan Ali Demir son olarak 1974 yılında DYO Sergisi'nde Jüri Özel Ödülü'ne değer bulunmuştu. Akbank galerilermden • İSTANBUL (AA) — Akbank'ın Şaşkınbakkal, Bahariye ve Bebek sanat galerilerinde, şubat ayı içinde üç yeni sergi açılacak. Şaşkınbakkal Sanat Galerisi'nde 19 şubatta açılacak sergi Orhan Çoğuplugil'in. Son yıllardaki karikatür yarışmalanmn ödüllU sanatçısı Orhan Çoğuplugil'in sergisi, 8 marta kadar açık kalacak. Sanat Tarihi Mezunlan Derneği'nin "Anadolu Kültürü'nde Ev" konulu fotoğraf sergisi, Bahariye Sanat Galerisi'nde açılacak. 22 şubat cuma günü açılacak sergi, 8 marta kadar sürecek. Sergide dçrnek üyesi 20 sanatçının fotoğraflan yer alacak. Akbank Bebek Sanat Galerisi'nde ise 26 şubatta, sanatçı Fuat Şehler'in resim sergisi sanatseverlere sunulacak. Sergi, 15 marta kadar açık kalacak. Alparslan'ın konferansı • Kültür Servisi — Islâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi'nin (IRCICA) ayda iki defa periyodik olarak düzenlediği konferanslardan Prof. Dr. Ali Alparslan'ın 'Rık'a Yazısı ve Gelişmesi' konulu konferansı, 2 Şubat 1991 Cumartesi günü 10.30'da Yıldız Sarayı-Çit Kasn'nda yapılacak. Prof. Dr. Ali Alparslan konuşmasında, Osmanh Türkleri tarafından icat edilmiş olan Rık'a yaasını ve bu-yazının tarih içindeki gelişmesini anlatacak. Prof. Dr. Alparslan konferansında, konuyla ilgili çeşitli dialar da gösterecek. BUGÜN • Okuma Günü Gazeteci- yazar Ahmet Altan saat 16.00'da Taksim Atatürk Kitaplığı'nda kitaplarından bölümler oku>-acak ve okurlanyla tartışacak. • Shovv-söyleşi Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'mn düzenlediği Kültür etkinlikleri kapsamında saat 15.00'te Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde "Yaşayan Deniz - Deniz Kaplumbağalannın Son Şansı" başhkh bir mültivision show ve söyleşi gerçekleştirilecek. Söyleşiye Doğal Hayatı Koruma Derneği Genel Müdürü Nergis Yazgan, Deniz Kaplumbağaları Proje Sorumlusu Berna Bayındır ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı Başkanı Clare Whitmore katılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle