25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Alptemoçin: Gtivenlik şart • ANKARA (ANKA) — Dısişleri Bakanı Kurtcebe Alptemoçin, cumhurbaşkanı, başbakan, Bakanlar Kurulu üyeleri ile Meclis başkanının yurtdışı gezüerinde koruma polislerini de beraberlerinde götürmelerinin gerekli olduğunu bildirdi. Kurtcebe Alptemoçin, SHP Edirne Milletvekili Erdal Kalkan'm soru önergesine verdiği yanıtta, yabana ülkelere yapılan yüksek seviyeli ziyaretlerde, güvenlik görevlilerinin de heyete dahil edilmelerinin dünya ülkelerinin hemen tamamında kabul gören bir uygulama olduğunu belirtti. Akbulut'tan İnönü'ye ret • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Başbakan Yüdınm Akbulut, SHP Genel Başkanı Erdal Inönü'nün Körfez krizini televizyondan tartışma önerisini reddetti. Akbulut SHP Genel Başkanı Erdal lnönü'nün Körfez konusunda Türkiye'nin tutumunu TRTde tartışma önerisi konusunda "Biz Körfez konusunu rauhtelif zamanlarda, muhtelif yeTİerde tartıştık, artık tartışmaya gerek yok" diye konuştu. AnkaraYla patlama • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Ankara Defterdarhğı önünde bir aracın altına yerleştirilen ses bombasının patlaması, çok sayıda canun kmlmasına neden oldu. Polis yetkilileri, saat 07.30 sıralannda Ulus'taki Defterdarlık binası önünde meydana gelen patlama ile ilgüi olarak, binadaki iki bekçinin ifadesinin almdığını kaydettiler. Patlamanın sorumluluğunu Dev-Sol üstlendi. Gazete ve ajansları arayan bir kişi, "ABD emperyalizmi Ortadoğu'dan kanh ellerini çekene kadar eylemlerimizi sürdüreceğiz" dedi. Erdem'inyetkisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TBMM Başkanı Kaya Erdem dün saat 15.00'de Başkanlık Divanı Toplantı Salonu'nda TBMM'de grubu bulunan siyasi parti yöneticüeri ile hukukçuları bir araya getirdi. Toplantıda, TBMM Başkanı'nın Meclis'in tatil veya ara venne durumunda Meclis Başkanı'nın TBMM Genel Kurulu'nu toplantıya çağrnna yetkisi ile bu yetkinin Meclis'in çahşma saatleri ve günleri dışında kullamlıp kullanılmayacağı ile ne şekilde kullamlacağı tartışıldı. Prof. Erdoğan Teziç ile SHP ve DYP grup başkanvekilleri, anayasada bu konuda herhangi bir boşluk olmadığmı, TBMM başkanının meclisin tatili ve ara venne durumunda genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi bulunduğunu, bu yetkinin TBMM'nin normal çalışma gtin ve saatleri dışında da geçerli olduğunu savundular. Işıklar'a yanıt • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Milli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan, HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar'ın, sırura özellikle Doğu kökenli askerlerin gönderildiği savını gerçek dışı olarak niteledi. Doğan, gazetemize dün yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi "Güneydoğu sımnmızm bilinen olaylar nedeniyle alınan savunma tedbirleri çerçevesinde bir kısun birliklerle takviye edildiği bilinmektedir. Ancak gerek bölgede konuşlandınlmış ve gerekse takviye olarak bolgeye gönderilmiş birliklerde, haberde beUrtildigj şekilde bir aynm yapüması mevcut mevzuat ve görevlendirme usulleri çerçevesinde mümkün olmadığı gibi milletçe birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda hiçbir yetkilinin böyle bir uygulamaya müsaade etmeyeceği de aşikârdır!' Demirel kendisini arayan tnönüye "tavnnın değişmediğini" söyledi Görüş birlıgine devamtnönü DYP liderini dün telefonla arayan İnönü, "Basmda ve bazı yakıştırmalarda Körfez savaşı üzerine DYP ve SHP liderlerinin sözleri arasında fark var deniyor. Ben olmadığı kanısındayım" dedi. İnönü daha sonra "Sayın Demirel'le aynı şeyleri söylediğimizi bir defa daha görmüş olduk" diye konuştu. Demirel înönü'nün sorusuna, "ANAP çıkanyor bunları, böyle bir şey yok. Söyledikierimizi söylemeye devam edeceğiz" yanıtını veren Demirel, înönü'yle telefon konuşmasından önce şunları söylemişti: "înönü benden farklı bir şey söylemiyor ki. ANAP söyler böyle şeyler, istismar eder tabii. Biz 'savaşa hayır' diyoruz." AIİ DOĞAN ANKARA — SHP ve DYP'nin, hükümetin Körfez sa- vaşında izlediğj politikaya ve sa- vaşa karşı oluşturduklan 'görüş birtiginin sürdügü" dün bir kez daha vurgulandı. DYP lideri Suleyman Demiret, kendisini te- lefonla arayan SHP Genel Baş- kanı Erdal İnonü'nün "Basın- da ve bazı yakıştırmalarda Kör- fez ve Körfez savaşı üzerine DYP ve SHP liderierinin sözle- ri arasında fark var deniyor. Ben olmadığı kanaatindeyim" sözlerine "ANAP çıkanyor bunlan, böyle bir şey yok. Söy- ledikierimizi söylemeye devam edecetiz" yanıtı verdi. İnönü, "Sayın Demirel ile aynı şeyleri söylediğimizi bir defa daha gör- müş olduk" diye konuştu. SHP yöneticiieri arasında son günlerde gündeme gelen "DYP'nin Körfez savaşı ve Türkiye'nin konumu üzerinde giderek AN AP'a yakın politika izlendiğine dair basında çıkan naberter ve söylentiler" konusu dün acıklığa kavuştu. SHP Merkez Yürütme Kurulu'nun tncirlik'te yaptığı toplantıda da ele alınan "DYP'nin ve Genel Başkan Suleyman DemireTin tavn" konusunda, MYK üyeleri "Bu duruman özellikle ANAP'lı çevrelerden yayüan spekülasyonlardan ibaret oldu- ğu, SHP'nin savaşa karşı banş politikastnda yalnız kaldığı izle- niminin verUmeye çalışıldığı" düşüncesi benimsendi. Güneydoğu ve Doğu Akdeniz gezisinden önceki gece dönen inönü, dün Demirel'i telefonla arayarak kendisine "Basında ve bazı yakıştırmalarda 'Körfez ve Muhalefet partilerinin 8 tstanbul U başkanı ortak eyleme "evet" dedi. (Fotograf: Uğur Günyüz) Muhalefetten ortak eylemlç Politika Servisi — 8 muhalefet partisinin il başkan ve yöneticüeri, 2 şubat cumartesi günü Şişli Abide-i Hürriyet Caddesi'nde "Barış Yürüyüşü" adı altında ortak bir eylem yapmayı karariaştırdılar. Parti temsilcileri, yürüyüşle ilgili olarak başvuru belgesini birlikte îstanbul Valiliği'ne verecekler. RP tstanbul il merkezinde bir araya gelen SHP Başkanı Ercan Karakaş, DYP İl Başkan Yardımcısı Recai Dıblan, RP İl Başkanı Tayyip Erdoğan, HEP tl Başkanı Osman Özçelik, SBP MKYK üyesi Yusuf Işık ve Erol Kızılelma, SP îl Başkanı Mustafa Birçek, TBKP Ü Başkanı Zeynep Vardal ile Yeşiller Partisi MKYK üyesi Türksan Başer Kafaoğlu, ülkenin savaşa sokulmaması ve banşm sağlanması yolunda parti genel merkezlerine de "ortak tavır" önerisi götürmeyi kararlaştırdıklannı açıkladılar. Daha önce SHP İl Başkanı Karakaş'm konuyla ilgili çağnsı Ü doğrultusunda dün ikinci kez bir araya gelen parti temsilcileri, Türkiye'nin sıcak savaşa sokulmaması konusunda görtiş birliği içinde olduklarmı belirttiler. Parti il başkanları, ortak gazete ilanları, ortak bildiriler ve ortak mitingler düzenlenmesi üzerinde de anlaştıklannı bildirdiler. PANEL YASAĞENA İNÖNÜ VE DEMİREL TEPKİ GÖSTERDt 100 bin kîşilîk mitîngANKARA (Cumhuriyet Bürosu)— Mül- kiyeliler Birliği'nin dün yapüması gereken Körfez savaşıyla ilgili panelmin Ankara Va- liliği'nce yasaklanması tepki uyandırdı. Mülkiyeliler Birliği Başkanı Prof. Alpastan lşıklı, idari mahkemeye başvurarak yürüt- menin durdurulmasmı isteyeceklerini bildir- di. Bazı dernekler SHP Genel Başkanı Er- dal tnönü'yu ziyaret ederek Ankara'da "sa- vaşa karşı 100 bin kişilik büyük bir miting" yapılmasını önerdiler. tnönü "Türkiye'de demokratik örgütlerin halkı uyarmasını, karşı çıkmasını gerekli, zorutılu görüyoruz" dedi. DYP Genel Başkanı Suleyman Demi- rel de "Panelin ertelenmesi baskıdan baş- ka bir şey degildir" dedi. Ankara Valiliği, Mülkiyeliler tarafından düzenlenen "Bu savas bizim savaşımu de- ğil, savaşa son" adlı, fnönü, Demirel ve Er- bakan'ın konuşacağı panele. "kamu üzenîni bozabileceği" ve "milli güvenlik gerekleri- ni ihlal edebilecegi" gerekçeleriyle iki ay sü- reyle ertelemişti. Mülkiyeliler Birliği Başkanı Prof. Alpas- lan lşıklı, panelle iki ay ertelemeye gerekçe olan 2911 sayıb yasanın 17. maddesinin hiç- bir ilgisi olmadığını söyledi. Mülkiyeliler Birliği'nce bugün tdare Mahkemesi'nde açı- lacak davanın dilekçesinde yürütmenin dur- durulması ve işlemin iptali istenecek. tnsan Hakları Derneği, Çağdaş Gazete- ciler Derneği, Devlet Denetleme Elemanlan Derneği, Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Der- neği, Ziraatçiler Derneği, Mülkiyeliler, Türk Tabipleri Birliği ve öğretim Üyeleri Derne- ği yöneticiieri SHP lideri tnönü'yu maka- mında ziyaret ederek savaşa karşı ortak mi- ting önerdiler. İHD Başkanı Nevzat Helva- cı, savaşa hayır platformu oluşturdukları- m anımsatarak bu çerçevede ilk olarak An- kara'da 100 bin kişinin kaülacağı bir miting yapmayı planladıklarını söyledi. Helvacı, SHP'nin bu konuda öncülük yapmasını önerdi. Erdal İnönü de vatandaşın savaş is- temediğini ifade ederek "Olur, hay hay, biz bazırız. Ayrmtılan genel sekreterliğe bıra- kacagım. Konuyu da MYK'da görüsecegiz. Halk savaş istemiyor" diye konuştu. ÇGD Başkanı Mustafa Ekmekçi de sa- vaş bahane edilerek basına bazı kısıtlama- lar getirilmeye çahiJdığma, seçimlerin er- telenmesi çabalarına ve insanlann hapse aulmalanna dikkat çekti. Diğer dernek ve meslek kuruluşlannın temsilcileri de "sava- şa hayır" demenin suç haline getirildiğini ve savaş bahanesiyle grevlerin ertelendiğî- ne dikkat çektiler. DYP Genel Başkam Suleyman Demirel, gazetecilerin sorulanm yanıtlarken Mülki- yeliler Birliği'nin "Savaşa Hayır" panelinin valilikçe ertelendiğinin hatırlatılması üzeri- ne kararı "tşgüzartık ve aşın gayretkeşlik" olarak niteledi. Demirel, muhtemel suç di- ye kimseye ceza verilemeyeceğini kaydede- rek "Hangi baskı ile yapıldıysa bu zorba- lıkür" dedi. SHP Tünceli Milletvekili ve gölge bakan Kamer Genç, panelin ertelenmesini Meclis'e götürdü. Genç, "Başbakan'la birlikte üç si- yasi parti genel başkanının katılacağı bir toplantı nasıl milli güvenlige aykın olur, bu sorunun açıklığa kavuşturulmasını istiyo- rum. Kanaatime göre Ankara Valiliği hü- kümetin dilinin altındaki olağanüstü hal uy- gulamasını hayata geçirmiş ve yetkisini çok çok aşnuştır. Bunun besabının sorulması şarttır" dedi. Güvcnpark'ta gözaltı Güven Park'ta savaşı protesto için top- lanan ve çeşitli dernek ve kuruluş temsilci- lerinin de bulunduğu kalabaiıktan lS'i aş- kın kişi gözaltına alındı. İHD Genel Başkanı Nevzat Helvacı, Ge- nel Sekreter Akın Birdal. ÇGD Genel Baş- kanı Mustafa Ekmekçi. SHP'nin gölge ka- dın bakanı Jale Candan, Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Halkevleri Genel Sekreteri Ergin Atasü, Mülkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu üyesi Aydın Köy- men'in de aralarmda bulunduğu 100'ü aş- km kişi, dün 17.30 sıralannda Güven Park'- ta toplandılar. Polisin, dağumalan için mü- dahale ettiği grupta bulunanlann kimlikle- rini belirleyerek zorla parktan çıkarmaya ça- hştığı görüldü. Yaklaşık yarım saat süren tartışmalar so- nunda polis aralarmda 2000'e Doğru der- gisi Ankara temsilcisi Hasan Yalcın, dergi- nin muhabirlerinden Nail Bnlut ve Ali Gö- nenli ile Halkevleri Genel Sekreter Yardım- cısı Mustafa Meriç'in de bulunduğu 15'i aş- km kişiyi gözaltına aldı. Körfez savaşı üzerine Sayın De- mirel ve tnönü'nün söyledikle- ri arasında fark var' deniliyor. Ben böyle bir şey olmadığı kanaatindeyim'1 dedi. Görüşme hakkında Cumhuriyet muhabi- rinin sorulanm yanıtlayan înö- nü, Demirel'in "ANAP çıkan- yor bunlan. Böyle bir şey yok. Söyledikierimizi söylemeye de- vam edeceğiz. Tansu Hanım (Çiller) da dün (önceki gün) bu konudaki görüşlerimizi televiz- yonda yineledi" yanmm verdi- ğini söyledi. tnönü, Cumhuriyet muhabirinin "Görüşme yararb oldu mu?" sorusuna da "Evet. Sayın Demirel ile aynı şeyleri söylediğimizi bir kez daha gör- müş olduk" karşılığını verdi. Mitingler sürecek SHP lideri, savaşa hayır ini- tinglerini sürdüreceklerini, önü- müzdeki günlerde Diyarbakır ve çevresine gideceklerini belirte- rek, "Toplantılarda berkes Özal'a karşı tavır almaya hazır, partimizin etrafında toplanıyor. 'Savaşa hayır' diyorlar. Onun ötesinde Öâl'ın poiiUkasına ha- yır demek var" diye konuştu. DYP Genel Başkanı Suley- man Demirel, İnönü ile yaptığı telefon görüşmesi sonrasında Cumhuriyet'e şu açıklamayı yaptr. "Anlaşdan Sayın lnönü'ye bazı sualler soraluyor ki DYP ile ilgili, kendisi bu sorulara ce- vap vermeden önce bizim yoru- mumuzu sordu. Tavırlanmızda bir degişiklik yoktur. Her gün söylüyoruz bunu. Ama birtakım spekülatörier var, spekülasyon yapıyorlar. Bunu daha çok ANAP yapryor. 'Görüyorsunuz DYP'lileri hizaya getirdik' filan diyoriar. Bizim dediğimiz de ay- nen şudur: Bu politikalar yan- lıştır, Türkiye, yanlış bir yere getirilmişür. Türkiye, bu politi- kalann yanlışlıgı sonucu savaşa glrerse, bir saldınya maruz ka- Ursa, biz 'Türkiye'yi buraya kim getirdiyse o karşılasm bunu' de- meyiz. O hesap ayndır, onu yi- ne yapanz, ama Türkiye'ye bir satdın vukuunda bunun karşı- sına berkesten evvel biz çıkanz. Erdal Bey'e de bunlan söyie- dim. Onlar da bizimle aynı şeyi söylüyorlar zaten." Nereden çıkü? Demirel, tnönü ile telefon gö- rüşmesinden önce de Cumhuri- yet'in sorulanm şöyle yamtladı: —Savaşa hayır kampanvalannı roiantiye aldıgınu, AN AP'a ya- kın politika iziediginiz iddiala- n var... DEMtREL—Nereden çıkü? tnönü, benden farkh bir şey söylemiyor ki. ANAP söyler böyle şeyler, istismar eder tabii. 'Savaşa hayır' diyoruz. "Ülkeyi savaşın eşiğine getirdiniz. Sava- şıc içine soktunuz, fiilen sava- şa girdik" diyoruz. —Cumhurbaşkanı'nın milli bir- lik, beraberlik çağnsı var... DEMtREL—MiUi birtik, be- raberliğin karşısında en büyük engel kendisidir. "Müli birlik, beraberligin en büyük engeli sensin" diyoruz. Daha ne diye- lim. Bunu on defa da söyleriz. İnönü ise Cumhurbaşkanı özal'ın milli birlik, beraberlik çağrısı ile ilgili soruya şu yanıtı verdi: "1,5 yüdır müli birliği, bera- berligi yıkmak için her şeyi ya- pryor. 'Anayasa değişikliği ya- palun, cumhurbaşkamnı halk seçsin' dedi. Bunun ne kadar yanlış olduğu ortaya çıkıyor. Daha onlar olmadan Türkiye'- de cumhurbaşkam taraflı olma- ya başlamış. Milli birlik, bera- berugi cumhurbaşkanının sağia- ması bekleniyor. Adam çıkmış, 'Ben taraflıyım, tarafsız olamam' dedikten sonra birlik ve beraberliği kim saglayacak? Kendi ANAP politikasını be- nimsetmeye çalışıyor." CUNEYT ARCAYUREK YAZIYOR Akbulut, Türkiye'dekipaniğin 'savaşa hayır3 kampanyalanndan kaynaklandığını söyledi TOBB'den hükümete tam destekBaşbakan Akbulut, TOBB Başkam Yabm Erez'i kabulünde yaptığı konuşmada, savaşın 12. gününde olunmasına karşm Türkiye'nin savaşın içinde olmadığmı söyledi. Akbulut, Türkiye'nin savaşa gireceğini söyleyenlerin haksızhk ettiğini belirtti. Erez de savaş konusunda hükümeti desteklediklerini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Başbakan Yıldınm Ak- bulut, Körfez Savaşı dolayısıy- la Türkiye'de yaşanan paniğin, "Savaşa hayır kampanyalann- dan kaynaklandığını" öne sür- dü. Dün Başbakan Akbulut ta- rafından kabul edilen TOBB Başkam Yalun Erez, Körfez kri- zi konusunda hükümetin yanın- da olduklarıru açıkladı. Erez, hükümetin grevleri ertelemesi karannı "şükranla" karşıladık- larım söyledi. * Başbakan Yıidırun Akbulut, Türkiye Odalar ve Borsalar Bir- liği Başkanı Yalım Erez'i kabul ederek bir süre görüştü. Başba- kan Akbulut bütün çabalara rağmen Körfez krizinin sıcak sa- vaşa dönüştüğü görüşünü tek- rarlayarak Türkiye'nin bu sava- şa müdahil olamayacağım söy- ledi. "Savaşa girmeyecegk" di- yen Akbulut, Türkiye'ye teca- vüz halinde karşılık verüeceği- ni tekrarladı. Akbulut, savaşın 12. gününde olunmasına karşm, Türkiye'nin savaşın içinde ol- madığını da savunarak şöyle ko- nuştu: "Buna rağmen savaşa hayır kampanyaları yürütülerek Türkiye savaşa girecekmiş gibi bir duygu yaratüıyor. Sözünü ettiğinu panik bundan kaynak- lanmaktadır. Bunlar doğru na- reketler degil. Biz savaşmayaca- gu. Bunlar kati ifadelerimizdir. Savaşmak kastımız olsaydı bu 12 gün içinde herhangi bir bi- çimde müdahil olurdnk. Gizli politika yürütmüyonız. Ancak Türkiye'nin savaşa gireceğini söyleyenler haksızbk yapmakta- dırlar. Bu haksızhklara millet- çe dur deme zamanıdır. Şu çok mühim; Saddam, Müslüman bir ülke olan tran'la 8 yıl savaştı. Yine Müslüman bir ülke olan Kuveyt'i ilhak etti. Her ikisi de komşusu. Müslümanlarla savaş- mayı adet haline getirmiş." Saddam'ın Müslümanlar üze- rinde eziyetle hakimiyet kurmak isteyen bir yapıya sahip olduğu- nu söyleyen Akbulut, "Karşı- smdaki çok uluslu güç ile carpış- mayı göze alan bir komşumuz var. Bizimle de şu meselesini hangi boyuta getirdiğini gayet iyi büiyonız" görüşünü savun- du. Erez de kabuldeki konuş- masında, "Savaş konusunda hükümetin yanında olduklarmı, artık savaşın kabul edilen bir husns olduğunu" söyledi. Ya- hm Erez, savaş tartışmalarının geride bırakılması inancında ol- duklarmı da ifade ederek "Bu tartışmalann uzun süre devam etmesi Türkiye'nin düşmanlan- na cesaret verecekür. Bugün hü- kümetin etrafında birlik ve be- raberlik göstereceğimiz günler- dir. Devletimiz güçlüdür, bütün sıkıntıları aşacaktır" dedi. Türkiye'nin savaşta taraf olup olmaması yolundaki tartış- maların gününü geçtiği öne sü- ren Yalım Erez, şöyle konuştu: "Bize düşen görev, savaşın Türk ekonomisine etkilerini as- gariye indinnektir. Aslında bu- gün yaşanan durgunluğun nede- ni ekonomik değttdir. Tamamen panik ve telaştan kaynaklanan taleplerden Oeri gelmektedir. Merkez Bankası kararlan nede- niyle hükümeti kuüanz. Aynı şekilde hükümetimizin büyük bir cesaret göstererek grevleri ertelemesini şükranla karşıhyo- ruz. Grev ve lokavt bir haktır. Ama ülkenin olağanüstü günler yaşadığı bu günlerde bu hakla- nn bir müddet askıya alınması ülkenin içinde bulunduğu şart- lar bakımından elzemdir. Türki- ye, bir sıkmtının içindedir. Ama bu tamamen psikolojiktir." Başbakan Akbulut'un bugün Norveç'e giderek önceki gün ölen Norveç krahnın cenaze tö- renine katılacağı büdirüdi. Yukannın Umudu Dönerkenİğdeye... ANKARA — Giderek güçlenen muhalefet cephesini çö- kertebilmek için bir iki gündür çeşitli kesimler, kuşkusuz baş- ta ANAP'ın irill utaklı bütün elemanlan büyük çaba sarf ediyor. DYP Genel İdare Kurulu'nun bildiris) ele alınarak Demv- rel'in TÖ'nûn kurguladığı ve uyguladığı Körfez politikasına muhalefet yapmaktan vazgeçtiği öne sürülüyor. İktidartn beslediği görüş öyle nokialara varmış ki Yusuf Bozkurt Özal taa Malatya'lardan sesleniyor. İstedikleri muhalefetin aklı- nı başına almasıymış. Zaten DYP dönüş yapmaya başla- mış. Obür taraf -SHP de- dönerse Körfez sorununda 'birlik ve beraberlik' içinde olurmuşuz. Çankaya'nın sözcüye uslaca söyiettiklerini, Yusuf Boz- kurt daha kaba çizgilerle yineliyor. Böyiece iktkjar iki mu- halefetin arasını açmaya, benimsedikleri ortak politikalar- da birbirine ters düştüklerini yaymaya çalışıyor. Olaylann içyüzünü bilenler, gerçeğin iktidann yansttma- ya çalıştığı gibi olmadığına inanıyordu. Ne var ki TÖ ve iz- leyicileri, DYP'nin iktidann Körfez politikasına teslim oldu- ğunu yayarak SHP'yi de teslim almayı umuyoriardı. İki partiyi birbirine düşürecek girişimter boyutlandı, ama dün İnönü ile Demirel'in telefon görüşmeleri TÖ ile iktidar umutlannı bir anda boşa çıkardı. Üstelik dün sabah, telefonla görüşmelerinden önce, iki liderie yaptığımız söyleşilerde, özellikle Demirel'de daha ön- ceki politikalardan vazgectiğini dokunduran herhangi bir davranış, bir belirti görmedik. İnönü ise Körfez politikasıyla TÖ karşısında aldığı vaziyeti -belki de daha pekiştirerek- sür- dürmeye kararlı görünüyordu. Sabahki söyleşilerimizde iki lider, TÖ'nün muhalefeti "mil- li birlik ve beraberliğe çağırmasındaki" anlamı gayet açık biçimde değerlendirdi. TO, ulusal birlik beraberlik peşinde değildi. TÖ, izlediği politikalan muhalefetin de onayladığı- nı elindeki her türden iletişim organı aracıhğıyla halka sin- dirmek istiyordu! TÖ, liderleri ulusal birtik beraberlik bahanesiyle bir kez yanına çekecek ol- Liderler "muhabbetinden" sonra görüştüğümüz İnönü de iki partiyi birbirine düşürmeye çalışan girişimlerin ANAP'tan kaynaklandığını söylüyor ve hem de doğru olmadığmı vurguluyordu. sa, hemen bir başka övünme payı daha qıkaracaktı kendine. Ulkedeistedigiölçü- de eleştiri olacağını, izin verdiği oranda kendine karşı çıkıla- cağını kanıtla- yacaktı! Dün saat 13.30'a doğru İnönü, Demi- rel'i aradı, telefon sürekli meşgul çıkı- yordu. Bu kez Demi- rel, inönü'yü aradı ve görüştüler. SHP lideri gezi- den yeni döndüğün- den söz ederek girdi. Gazetelerde çıkan kimi haberlere de- ğındi. "Her ne kadar sizin soylediklerinizle bizim söyledik- lerimiz arasında *ark yoktu", ama çeşitli kesimler kendisi- ne soruyordu. DYP Körfez politikasını değiştirmişti! İnönü, soru yöneltme nezaketsizliğini göstermiyor, sarv ki bir saptama yapmak istiyordu. Sabahki söyteşilerde de saptamıştık. İki parti, iktidann ve TÖ'nün politikalarına ve konumunu kullanış biçimine kar- şıydt. Savaşa karşıydı. Ne var ki, iktidann sakat tutumuyla savaşa fiilen girersek, o zaman ulusça savaşırdık. Savaş- tan sonra Türkiye'yi savaşa sürükleyenlerden hesap sora- caklardı. * Telefonda Demirel, İnönü'yü doğruladı. "Biz, aynı şey- leri söyiememize rağmen bir kısım insanlar propagandaya çok meraklı okjuklarından, 'İşte DYP'yi yola getirdik, SHP'yi de dize getireceğiz' diyorlar" dedi ve her iki liderin kahka- ha atmalanna yol açan bir ek yaptı: "Bari siz sıkı durun!" Demirel açıklamalarını sürdürdü: "Türkiye birçok yanlış- lık yaparak bu noktaya gelmişti. Bunun hesaplaşması ga- yet tabii yapılacaktı. Savaşa karşıydık, ama Türkiye'ye bir saldırı vaki olursa, bütün millet nep beraber karşı çıkardı. Bu demek değildi ki biz hükümetin yanındayız, veyahut ta- kip ettiği politikanın yanındayız. Böyle bir laf da yoktu orta yerde." Boylece, inonü'nün telefonda yapıldığını söytediği "bir çe- şit spekülasyonu" Demirel görüşmesi yalanlıyordu. Liderler "muhabbetinden" sonra görüştüğümüz İnönü de iki partiyi birbirine düşürmeye çalışan girişimlerin ANAP'- tan kaynaklandığını söylüyor ve hem de doğru olmadığınt vurguluyordu. Geçende de değinmiştik. Önemli olan TÖ'nün hk? umma- dığt halde birden gerçekleşen bir olayı baltalama çabası. SHP ile DYP'nin çoğu sorunda aynı görüşü paylaştıklarıru ve "savaşa hayır" kampanyasında resmen birleştiklerini bir bildiriyle duyurmalanndan sonra başlayan önemli süreci di- namitlemek... Başaramadıt P A R T İ L E R D E N SHP'denTRTye iki başvunı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP, bir grup milletvekili ve parti yöneticisinin ^> TRT'yi zjyaretleriyle ilgili yayın nedeniyle |f* cevap hakkı için iki ayn başvuruda - ' bulundu. Başvunılann eklerinde SHP Genel Başkam Erdal tnönü'nün Başbakan Yıldırım Akbulut'un televizyondan canlı olarak yaptığı konuşmaya cevaben yayıtnlanması istenen . konuşma metni ile haber bülteninde yer verilmesi istenen "görüntülü haber düzeltme metni" de yer aldı. Başvunılann birinde, TRT ziyareti ile Ugili yayının "çarpıülmış görüntüleri ve anlatımlan yerine, ziyaretin asü niteüği ve içeriğini beürten bandın aym süre ile yayımlanması" isteminde bulunuldu. tkinci başvuruya ek olarak verilen ve aynı süreyle yayımlanması istenen "Genel Başkan Erdal İnonü'nün, Başbakan Yüdınm Akbulut'un TV'den canlı olarak yaptığı konuşmaya cevap" metninde ise "milletvekillerinin baskın değil, bir ziyaret gerçekleştirdikleri, buna karşm TRT'nin gerçekleri ağır biçimde çarpıttığa" kaydedildi. Cuellar'a mektup • IZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Yeşiller, Birleşmiş Milletler, Genel Sekreteri Perez de Cuellar'a mektup gönderdiler. Mektupta Körfez sorununun çözümü için banşçı yollann tümünün denendiğine inanmadıklannı belirten Yeşiller, De Cuellar'dan "Bu anlamsız savaşın bitirilmesini" istediler. Yeşiller Partisi Izmir İl Başkam Ayşe Tosuner tarafından yazılan ve basına dağıtılan mektupta, "Sağduyulu insanlar, savaş istemediklerini defalarca protestolarla belirttikleri halde liderlerin halkm isteklerine kulaklanm tıkayıp Üçüncü Dünya Savaşı'na hazırlanmalan asü değerlendirilmesi gereken şeydir" denildi. SaddanVın întihar savaşı • ANKARA (UBA) — Doğru Yol Partisi TBMM Grup Başkanvekili ve DYP Kriz lzleme Komitesi Başkam Mustafa Çorapçıoğlu, Körfez savaşının Saddam'ın intihar savaşı olduğunu söyledi. ANAP hükümetinin Körfez savaşında halkı bilgüendirmediğinden yakınan Çorapçıoğlu, "Bugün kenara ittiğiniz milletten yann fedakârûğı nasıl isteyeceksiniz. Gelin bilgilendirin şu milleti de onlar da tedbirini alsın. Bu işte başan kazanmak istiyorsanız halkı topyekûn arkamza almanız lazım" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle