Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 OCAK 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Alptemoçin:
Gtivenlik şart
• ANKARA (ANKA) —
Dısişleri Bakanı Kurtcebe
Alptemoçin,
cumhurbaşkanı, başbakan,
Bakanlar Kurulu üyeleri ile
Meclis başkanının yurtdışı
gezüerinde koruma
polislerini de beraberlerinde
götürmelerinin gerekli
olduğunu bildirdi. Kurtcebe
Alptemoçin, SHP Edirne
Milletvekili Erdal Kalkan'm
soru önergesine verdiği
yanıtta, yabana ülkelere
yapılan yüksek seviyeli
ziyaretlerde, güvenlik
görevlilerinin de heyete
dahil edilmelerinin dünya
ülkelerinin hemen
tamamında kabul gören bir
uygulama olduğunu belirtti.
Akbulut'tan
İnönü'ye ret
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Başbakan
Yüdınm Akbulut, SHP
Genel Başkanı Erdal
Inönü'nün Körfez krizini
televizyondan tartışma
önerisini reddetti. Akbulut
SHP Genel
Başkanı Erdal lnönü'nün
Körfez konusunda
Türkiye'nin tutumunu
TRTde tartışma önerisi
konusunda "Biz Körfez
konusunu rauhtelif
zamanlarda, muhtelif
yeTİerde tartıştık, artık
tartışmaya gerek yok" diye
konuştu.
AnkaraYla
patlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Ankara
Defterdarhğı önünde bir
aracın altına yerleştirilen
ses bombasının patlaması,
çok sayıda canun
kmlmasına neden oldu.
Polis yetkilileri, saat 07.30
sıralannda Ulus'taki
Defterdarlık binası önünde
meydana gelen patlama ile
ilgüi olarak, binadaki iki
bekçinin ifadesinin
almdığını kaydettiler.
Patlamanın sorumluluğunu
Dev-Sol üstlendi. Gazete ve
ajansları arayan bir kişi,
"ABD emperyalizmi
Ortadoğu'dan kanh ellerini
çekene kadar eylemlerimizi
sürdüreceğiz" dedi.
Erdem'inyetkisi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) —
TBMM Başkanı Kaya
Erdem dün saat 15.00'de
Başkanlık Divanı Toplantı
Salonu'nda TBMM'de
grubu bulunan siyasi parti
yöneticüeri ile hukukçuları
bir araya getirdi.
Toplantıda, TBMM
Başkanı'nın Meclis'in tatil
veya ara venne durumunda
Meclis Başkanı'nın TBMM
Genel Kurulu'nu toplantıya
çağrnna yetkisi ile bu
yetkinin Meclis'in çahşma
saatleri ve günleri dışında
kullamlıp kullanılmayacağı
ile ne şekilde kullamlacağı
tartışıldı. Prof. Erdoğan
Teziç ile SHP ve DYP grup
başkanvekilleri, anayasada
bu konuda herhangi bir
boşluk olmadığmı, TBMM
başkanının meclisin tatili ve
ara venne durumunda genel
kurulu toplantıya çağırma
yetkisi bulunduğunu, bu
yetkinin TBMM'nin normal
çalışma gtin ve saatleri
dışında da geçerli olduğunu
savundular.
Işıklar'a yanıt
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Milli Savunma
Bakanı Hüsnü Doğan,
HEP Genel Başkanı Fehmi
Işıklar'ın, sırura özellikle
Doğu kökenli askerlerin
gönderildiği savını gerçek
dışı olarak niteledi. Doğan,
gazetemize dün yaptığı
yazılı açıklamada şöyle
dedi "Güneydoğu
sımnmızm bilinen olaylar
nedeniyle alınan savunma
tedbirleri çerçevesinde bir
kısun birliklerle takviye
edildiği bilinmektedir.
Ancak gerek bölgede
konuşlandınlmış ve gerekse
takviye olarak bolgeye
gönderilmiş birliklerde,
haberde beUrtildigj şekilde
bir aynm yapüması mevcut
mevzuat ve görevlendirme
usulleri çerçevesinde
mümkün olmadığı gibi
milletçe birlik ve
beraberliğe en fazla ihtiyaç
duyduğumuz bir zamanda
hiçbir yetkilinin böyle bir
uygulamaya müsaade
etmeyeceği de aşikârdır!'
Demirel kendisini arayan tnönüye "tavnnın değişmediğini" söyledi
Görüş birlıgine devamtnönü DYP liderini dün telefonla arayan İnönü,
"Basmda ve bazı yakıştırmalarda Körfez savaşı üzerine
DYP ve SHP liderlerinin sözleri arasında fark var
deniyor. Ben olmadığı kanısındayım" dedi. İnönü daha
sonra "Sayın Demirel'le aynı şeyleri söylediğimizi bir defa
daha görmüş olduk" diye konuştu.
Demirel înönü'nün sorusuna, "ANAP çıkanyor
bunları, böyle bir şey yok. Söyledikierimizi söylemeye
devam edeceğiz" yanıtını veren Demirel, înönü'yle telefon
konuşmasından önce şunları söylemişti: "înönü benden
farklı bir şey söylemiyor ki. ANAP söyler böyle şeyler,
istismar eder tabii. Biz 'savaşa hayır' diyoruz."
AIİ DOĞAN
ANKARA — SHP ve
DYP'nin, hükümetin Körfez sa-
vaşında izlediğj politikaya ve sa-
vaşa karşı oluşturduklan 'görüş
birtiginin sürdügü" dün bir kez
daha vurgulandı. DYP lideri
Suleyman Demiret, kendisini te-
lefonla arayan SHP Genel Baş-
kanı Erdal İnonü'nün "Basın-
da ve bazı yakıştırmalarda Kör-
fez ve Körfez savaşı üzerine
DYP ve SHP liderierinin sözle-
ri arasında fark var deniyor.
Ben olmadığı kanaatindeyim"
sözlerine "ANAP çıkanyor
bunlan, böyle bir şey yok. Söy-
ledikierimizi söylemeye devam
edecetiz" yanıtı verdi. İnönü,
"Sayın Demirel ile aynı şeyleri
söylediğimizi bir defa daha gör-
müş olduk" diye konuştu.
SHP yöneticiieri arasında son
günlerde gündeme gelen
"DYP'nin Körfez savaşı ve
Türkiye'nin konumu üzerinde
giderek AN AP'a yakın politika
izlendiğine dair basında çıkan
naberter ve söylentiler" konusu
dün acıklığa kavuştu. SHP
Merkez Yürütme Kurulu'nun
tncirlik'te yaptığı toplantıda da
ele alınan "DYP'nin ve Genel
Başkan Suleyman DemireTin
tavn" konusunda, MYK üyeleri
"Bu duruman özellikle
ANAP'lı çevrelerden yayüan
spekülasyonlardan ibaret oldu-
ğu, SHP'nin savaşa karşı banş
politikastnda yalnız kaldığı izle-
niminin verUmeye çalışıldığı"
düşüncesi benimsendi.
Güneydoğu ve Doğu Akdeniz
gezisinden önceki gece dönen
inönü, dün Demirel'i telefonla
arayarak kendisine "Basında ve
bazı yakıştırmalarda 'Körfez ve
Muhalefet partilerinin 8 tstanbul U başkanı ortak eyleme "evet" dedi. (Fotograf: Uğur Günyüz)
Muhalefetten ortak eylemlç Politika Servisi — 8 muhalefet partisinin il başkan ve
yöneticüeri, 2 şubat cumartesi günü Şişli Abide-i Hürriyet
Caddesi'nde "Barış Yürüyüşü" adı altında ortak bir eylem
yapmayı karariaştırdılar. Parti temsilcileri, yürüyüşle ilgili
olarak başvuru belgesini birlikte îstanbul Valiliği'ne
verecekler. RP tstanbul il merkezinde bir araya gelen SHP
Başkanı Ercan Karakaş, DYP İl Başkan Yardımcısı Recai
Dıblan, RP İl Başkanı Tayyip Erdoğan, HEP tl Başkanı
Osman Özçelik, SBP MKYK üyesi Yusuf Işık ve Erol
Kızılelma, SP îl Başkanı Mustafa Birçek, TBKP Ü Başkanı
Zeynep Vardal ile Yeşiller Partisi MKYK üyesi Türksan
Başer Kafaoğlu, ülkenin savaşa sokulmaması ve banşm
sağlanması yolunda parti genel merkezlerine de "ortak
tavır" önerisi götürmeyi kararlaştırdıklannı açıkladılar. Daha
önce SHP İl Başkanı Karakaş'm konuyla ilgili çağnsı
Ü doğrultusunda dün ikinci kez bir araya gelen parti
temsilcileri, Türkiye'nin sıcak savaşa sokulmaması
konusunda görtiş birliği içinde olduklarmı belirttiler. Parti il
başkanları, ortak gazete ilanları, ortak bildiriler ve ortak
mitingler düzenlenmesi üzerinde de anlaştıklannı bildirdiler.
PANEL YASAĞENA İNÖNÜ VE DEMİREL TEPKİ GÖSTERDt
100 bin kîşilîk mitîngANKARA (Cumhuriyet Bürosu)— Mül-
kiyeliler Birliği'nin dün yapüması gereken
Körfez savaşıyla ilgili panelmin Ankara Va-
liliği'nce yasaklanması tepki uyandırdı.
Mülkiyeliler Birliği Başkanı Prof. Alpastan
lşıklı, idari mahkemeye başvurarak yürüt-
menin durdurulmasmı isteyeceklerini bildir-
di. Bazı dernekler SHP Genel Başkanı Er-
dal tnönü'yu ziyaret ederek Ankara'da "sa-
vaşa karşı 100 bin kişilik büyük bir miting"
yapılmasını önerdiler. tnönü "Türkiye'de
demokratik örgütlerin halkı uyarmasını,
karşı çıkmasını gerekli, zorutılu görüyoruz"
dedi. DYP Genel Başkanı Suleyman Demi-
rel de "Panelin ertelenmesi baskıdan baş-
ka bir şey degildir" dedi.
Ankara Valiliği, Mülkiyeliler tarafından
düzenlenen "Bu savas bizim savaşımu de-
ğil, savaşa son" adlı, fnönü, Demirel ve Er-
bakan'ın konuşacağı panele. "kamu üzenîni
bozabileceği" ve "milli güvenlik gerekleri-
ni ihlal edebilecegi" gerekçeleriyle iki ay sü-
reyle ertelemişti.
Mülkiyeliler Birliği Başkanı Prof. Alpas-
lan lşıklı, panelle iki ay ertelemeye gerekçe
olan 2911 sayıb yasanın 17. maddesinin hiç-
bir ilgisi olmadığını söyledi. Mülkiyeliler
Birliği'nce bugün tdare Mahkemesi'nde açı-
lacak davanın dilekçesinde yürütmenin dur-
durulması ve işlemin iptali istenecek.
tnsan Hakları Derneği, Çağdaş Gazete-
ciler Derneği, Devlet Denetleme Elemanlan
Derneği, Nükleer Savaşa Karşı Hekimler
Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Der-
neği, Ziraatçiler Derneği, Mülkiyeliler, Türk
Tabipleri Birliği ve öğretim Üyeleri Derne-
ği yöneticiieri SHP lideri tnönü'yu maka-
mında ziyaret ederek savaşa karşı ortak mi-
ting önerdiler. İHD Başkanı Nevzat Helva-
cı, savaşa hayır platformu oluşturdukları-
m anımsatarak bu çerçevede ilk olarak An-
kara'da 100 bin kişinin kaülacağı bir miting
yapmayı planladıklarını söyledi. Helvacı,
SHP'nin bu konuda öncülük yapmasını
önerdi. Erdal İnönü de vatandaşın savaş is-
temediğini ifade ederek "Olur, hay hay, biz
bazırız. Ayrmtılan genel sekreterliğe bıra-
kacagım. Konuyu da MYK'da görüsecegiz.
Halk savaş istemiyor" diye konuştu.
ÇGD Başkanı Mustafa Ekmekçi de sa-
vaş bahane edilerek basına bazı kısıtlama-
lar getirilmeye çahiJdığma, seçimlerin er-
telenmesi çabalarına ve insanlann hapse
aulmalanna dikkat çekti. Diğer dernek ve
meslek kuruluşlannın temsilcileri de "sava-
şa hayır" demenin suç haline getirildiğini
ve savaş bahanesiyle grevlerin ertelendiğî-
ne dikkat çektiler.
DYP Genel Başkam Suleyman Demirel,
gazetecilerin sorulanm yanıtlarken Mülki-
yeliler Birliği'nin "Savaşa Hayır" panelinin
valilikçe ertelendiğinin hatırlatılması üzeri-
ne kararı "tşgüzartık ve aşın gayretkeşlik"
olarak niteledi. Demirel, muhtemel suç di-
ye kimseye ceza verilemeyeceğini kaydede-
rek "Hangi baskı ile yapıldıysa bu zorba-
lıkür" dedi.
SHP Tünceli Milletvekili ve gölge bakan
Kamer Genç, panelin ertelenmesini Meclis'e
götürdü. Genç, "Başbakan'la birlikte üç si-
yasi parti genel başkanının katılacağı bir
toplantı nasıl milli güvenlige aykın olur, bu
sorunun açıklığa kavuşturulmasını istiyo-
rum. Kanaatime göre Ankara Valiliği hü-
kümetin dilinin altındaki olağanüstü hal uy-
gulamasını hayata geçirmiş ve yetkisini çok
çok aşnuştır. Bunun besabının sorulması
şarttır" dedi.
Güvcnpark'ta gözaltı
Güven Park'ta savaşı protesto için top-
lanan ve çeşitli dernek ve kuruluş temsilci-
lerinin de bulunduğu kalabaiıktan lS'i aş-
kın kişi gözaltına alındı.
İHD Genel Başkanı Nevzat Helvacı, Ge-
nel Sekreter Akın Birdal. ÇGD Genel Baş-
kanı Mustafa Ekmekçi. SHP'nin gölge ka-
dın bakanı Jale Candan, Ziraatçılar Derneği
Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Halkevleri
Genel Sekreteri Ergin Atasü, Mülkiyeliler
Birliği Yönetim Kurulu üyesi Aydın Köy-
men'in de aralarmda bulunduğu 100'ü aş-
km kişi, dün 17.30 sıralannda Güven Park'-
ta toplandılar. Polisin, dağumalan için mü-
dahale ettiği grupta bulunanlann kimlikle-
rini belirleyerek zorla parktan çıkarmaya ça-
hştığı görüldü.
Yaklaşık yarım saat süren tartışmalar so-
nunda polis aralarmda 2000'e Doğru der-
gisi Ankara temsilcisi Hasan Yalcın, dergi-
nin muhabirlerinden Nail Bnlut ve Ali Gö-
nenli ile Halkevleri Genel Sekreter Yardım-
cısı Mustafa Meriç'in de bulunduğu 15'i aş-
km kişiyi gözaltına aldı.
Körfez savaşı üzerine Sayın De-
mirel ve tnönü'nün söyledikle-
ri arasında fark var' deniliyor.
Ben böyle bir şey olmadığı
kanaatindeyim'1
dedi. Görüşme
hakkında Cumhuriyet muhabi-
rinin sorulanm yanıtlayan înö-
nü, Demirel'in "ANAP çıkan-
yor bunlan. Böyle bir şey yok.
Söyledikierimizi söylemeye de-
vam edeceğiz. Tansu Hanım
(Çiller) da dün (önceki gün) bu
konudaki görüşlerimizi televiz-
yonda yineledi" yanmm verdi-
ğini söyledi. tnönü, Cumhuriyet
muhabirinin "Görüşme yararb
oldu mu?" sorusuna da "Evet.
Sayın Demirel ile aynı şeyleri
söylediğimizi bir kez daha gör-
müş olduk" karşılığını verdi.
Mitingler sürecek
SHP lideri, savaşa hayır ini-
tinglerini sürdüreceklerini, önü-
müzdeki günlerde Diyarbakır ve
çevresine gideceklerini belirte-
rek, "Toplantılarda berkes
Özal'a karşı tavır almaya hazır,
partimizin etrafında toplanıyor.
'Savaşa hayır' diyorlar. Onun
ötesinde Öâl'ın poiiUkasına ha-
yır demek var" diye konuştu.
DYP Genel Başkanı Suley-
man Demirel, İnönü ile yaptığı
telefon görüşmesi sonrasında
Cumhuriyet'e şu açıklamayı
yaptr.
"Anlaşdan Sayın lnönü'ye
bazı sualler soraluyor ki DYP
ile ilgili, kendisi bu sorulara ce-
vap vermeden önce bizim yoru-
mumuzu sordu. Tavırlanmızda
bir degişiklik yoktur. Her gün
söylüyoruz bunu. Ama birtakım
spekülatörier var, spekülasyon
yapıyorlar. Bunu daha çok
ANAP yapryor. 'Görüyorsunuz
DYP'lileri hizaya getirdik' filan
diyoriar. Bizim dediğimiz de ay-
nen şudur: Bu politikalar yan-
lıştır, Türkiye, yanlış bir yere
getirilmişür. Türkiye, bu politi-
kalann yanlışlıgı sonucu savaşa
glrerse, bir saldınya maruz ka-
Ursa, biz 'Türkiye'yi buraya kim
getirdiyse o karşılasm bunu' de-
meyiz. O hesap ayndır, onu yi-
ne yapanz, ama Türkiye'ye bir
satdın vukuunda bunun karşı-
sına berkesten evvel biz çıkanz.
Erdal Bey'e de bunlan söyie-
dim. Onlar da bizimle aynı şeyi
söylüyorlar zaten."
Nereden çıkü?
Demirel, tnönü ile telefon gö-
rüşmesinden önce de Cumhuri-
yet'in sorulanm şöyle yamtladı:
—Savaşa hayır kampanvalannı
roiantiye aldıgınu, AN AP'a ya-
kın politika iziediginiz iddiala-
n var...
DEMtREL—Nereden çıkü?
tnönü, benden farkh bir şey
söylemiyor ki. ANAP söyler
böyle şeyler, istismar eder tabii.
'Savaşa hayır' diyoruz. "Ülkeyi
savaşın eşiğine getirdiniz. Sava-
şıc içine soktunuz, fiilen sava-
şa girdik" diyoruz.
—Cumhurbaşkanı'nın milli bir-
lik, beraberlik çağnsı var...
DEMtREL—MiUi birtik, be-
raberliğin karşısında en büyük
engel kendisidir. "Müli birlik,
beraberligin en büyük engeli
sensin" diyoruz. Daha ne diye-
lim. Bunu on defa da söyleriz.
İnönü ise Cumhurbaşkanı
özal'ın milli birlik, beraberlik
çağrısı ile ilgili soruya şu yanıtı
verdi:
"1,5 yüdır müli birliği, bera-
berligi yıkmak için her şeyi ya-
pryor. 'Anayasa değişikliği ya-
palun, cumhurbaşkamnı halk
seçsin' dedi. Bunun ne kadar
yanlış olduğu ortaya çıkıyor.
Daha onlar olmadan Türkiye'-
de cumhurbaşkam taraflı olma-
ya başlamış. Milli birlik, bera-
berugi cumhurbaşkanının sağia-
ması bekleniyor. Adam çıkmış,
'Ben taraflıyım, tarafsız
olamam' dedikten sonra birlik
ve beraberliği kim saglayacak?
Kendi ANAP politikasını be-
nimsetmeye çalışıyor."
CUNEYT ARCAYUREK
YAZIYOR
Akbulut, Türkiye'dekipaniğin 'savaşa hayır3
kampanyalanndan kaynaklandığını söyledi
TOBB'den hükümete tam destekBaşbakan Akbulut, TOBB Başkam Yabm
Erez'i kabulünde yaptığı konuşmada, savaşın
12. gününde olunmasına karşm Türkiye'nin
savaşın içinde olmadığmı söyledi. Akbulut,
Türkiye'nin savaşa gireceğini söyleyenlerin
haksızhk ettiğini belirtti. Erez de savaş
konusunda hükümeti desteklediklerini bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Başbakan Yıldınm Ak-
bulut, Körfez Savaşı dolayısıy-
la Türkiye'de yaşanan paniğin,
"Savaşa hayır kampanyalann-
dan kaynaklandığını" öne sür-
dü. Dün Başbakan Akbulut ta-
rafından kabul edilen TOBB
Başkam Yalun Erez, Körfez kri-
zi konusunda hükümetin yanın-
da olduklarıru açıkladı. Erez,
hükümetin grevleri ertelemesi
karannı "şükranla" karşıladık-
larım söyledi. *
Başbakan Yıidırun Akbulut,
Türkiye Odalar ve Borsalar Bir-
liği Başkanı Yalım Erez'i kabul
ederek bir süre görüştü. Başba-
kan Akbulut bütün çabalara
rağmen Körfez krizinin sıcak sa-
vaşa dönüştüğü görüşünü tek-
rarlayarak Türkiye'nin bu sava-
şa müdahil olamayacağım söy-
ledi. "Savaşa girmeyecegk" di-
yen Akbulut, Türkiye'ye teca-
vüz halinde karşılık verüeceği-
ni tekrarladı. Akbulut, savaşın
12. gününde olunmasına karşm,
Türkiye'nin savaşın içinde ol-
madığını da savunarak şöyle ko-
nuştu:
"Buna rağmen savaşa hayır
kampanyaları yürütülerek
Türkiye savaşa girecekmiş gibi
bir duygu yaratüıyor. Sözünü
ettiğinu panik bundan kaynak-
lanmaktadır. Bunlar doğru na-
reketler degil. Biz savaşmayaca-
gu. Bunlar kati ifadelerimizdir.
Savaşmak kastımız olsaydı bu
12 gün içinde herhangi bir bi-
çimde müdahil olurdnk. Gizli
politika yürütmüyonız. Ancak
Türkiye'nin savaşa gireceğini
söyleyenler haksızbk yapmakta-
dırlar. Bu haksızhklara millet-
çe dur deme zamanıdır. Şu çok
mühim; Saddam, Müslüman bir
ülke olan tran'la 8 yıl savaştı.
Yine Müslüman bir ülke olan
Kuveyt'i ilhak etti. Her ikisi de
komşusu. Müslümanlarla savaş-
mayı adet haline getirmiş."
Saddam'ın Müslümanlar üze-
rinde eziyetle hakimiyet kurmak
isteyen bir yapıya sahip olduğu-
nu söyleyen Akbulut, "Karşı-
smdaki çok uluslu güç ile carpış-
mayı göze alan bir komşumuz
var. Bizimle de şu meselesini
hangi boyuta getirdiğini gayet
iyi büiyonız" görüşünü savun-
du. Erez de kabuldeki konuş-
masında, "Savaş konusunda
hükümetin yanında olduklarmı,
artık savaşın kabul edilen bir
husns olduğunu" söyledi. Ya-
hm Erez, savaş tartışmalarının
geride bırakılması inancında ol-
duklarmı da ifade ederek "Bu
tartışmalann uzun süre devam
etmesi Türkiye'nin düşmanlan-
na cesaret verecekür. Bugün hü-
kümetin etrafında birlik ve be-
raberlik göstereceğimiz günler-
dir. Devletimiz güçlüdür, bütün
sıkıntıları aşacaktır" dedi.
Türkiye'nin savaşta taraf
olup olmaması yolundaki tartış-
maların gününü geçtiği öne sü-
ren Yalım Erez, şöyle konuştu:
"Bize düşen görev, savaşın
Türk ekonomisine etkilerini as-
gariye indinnektir. Aslında bu-
gün yaşanan durgunluğun nede-
ni ekonomik değttdir. Tamamen
panik ve telaştan kaynaklanan
taleplerden Oeri gelmektedir.
Merkez Bankası kararlan nede-
niyle hükümeti kuüanz. Aynı
şekilde hükümetimizin büyük
bir cesaret göstererek grevleri
ertelemesini şükranla karşıhyo-
ruz. Grev ve lokavt bir haktır.
Ama ülkenin olağanüstü günler
yaşadığı bu günlerde bu hakla-
nn bir müddet askıya alınması
ülkenin içinde bulunduğu şart-
lar bakımından elzemdir. Türki-
ye, bir sıkmtının içindedir. Ama
bu tamamen psikolojiktir."
Başbakan Akbulut'un bugün
Norveç'e giderek önceki gün
ölen Norveç krahnın cenaze tö-
renine katılacağı büdirüdi.
Yukannın Umudu
Dönerkenİğdeye...
ANKARA — Giderek güçlenen muhalefet cephesini çö-
kertebilmek için bir iki gündür çeşitli kesimler, kuşkusuz baş-
ta ANAP'ın irill utaklı bütün elemanlan büyük çaba sarf
ediyor.
DYP Genel İdare Kurulu'nun bildiris) ele alınarak Demv-
rel'in TÖ'nûn kurguladığı ve uyguladığı Körfez politikasına
muhalefet yapmaktan vazgeçtiği öne sürülüyor. İktidartn
beslediği görüş öyle nokialara varmış ki Yusuf Bozkurt Özal
taa Malatya'lardan sesleniyor. İstedikleri muhalefetin aklı-
nı başına almasıymış. Zaten DYP dönüş yapmaya başla-
mış. Obür taraf -SHP de- dönerse Körfez sorununda 'birlik
ve beraberlik' içinde olurmuşuz.
Çankaya'nın sözcüye uslaca söyiettiklerini, Yusuf Boz-
kurt daha kaba çizgilerle yineliyor. Böyiece iktkjar iki mu-
halefetin arasını açmaya, benimsedikleri ortak politikalar-
da birbirine ters düştüklerini yaymaya çalışıyor.
Olaylann içyüzünü bilenler, gerçeğin iktidann yansttma-
ya çalıştığı gibi olmadığına inanıyordu. Ne var ki TÖ ve iz-
leyicileri, DYP'nin iktidann Körfez politikasına teslim oldu-
ğunu yayarak SHP'yi de teslim almayı umuyoriardı.
İki partiyi birbirine düşürecek girişimter boyutlandı, ama
dün İnönü ile Demirel'in telefon görüşmeleri TÖ ile iktidar
umutlannı bir anda boşa çıkardı.
Üstelik dün sabah, telefonla görüşmelerinden önce, iki
liderie yaptığımız söyleşilerde, özellikle Demirel'de daha ön-
ceki politikalardan vazgectiğini dokunduran herhangi bir
davranış, bir belirti görmedik. İnönü ise Körfez politikasıyla
TÖ karşısında aldığı vaziyeti -belki de daha pekiştirerek- sür-
dürmeye kararlı görünüyordu.
Sabahki söyleşilerimizde iki lider, TÖ'nün muhalefeti "mil-
li birlik ve beraberliğe çağırmasındaki" anlamı gayet açık
biçimde değerlendirdi. TO, ulusal birlik beraberlik peşinde
değildi. TÖ, izlediği politikalan muhalefetin de onayladığı-
nı elindeki her türden iletişim organı aracıhğıyla halka sin-
dirmek istiyordu!
TÖ, liderleri ulusal birtik beraberlik bahanesiyle bir kez
yanına çekecek ol-
Liderler
"muhabbetinden"
sonra görüştüğümüz
İnönü de iki partiyi
birbirine düşürmeye
çalışan girişimlerin
ANAP'tan
kaynaklandığını
söylüyor ve hem de
doğru olmadığmı
vurguluyordu.
sa, hemen bir başka
övünme payı daha
qıkaracaktı kendine.
Ulkedeistedigiölçü-
de eleştiri olacağını,
izin verdiği oranda
kendine karşı çıkıla-
cağını kanıtla-
yacaktı!
Dün saat 13.30'a
doğru İnönü, Demi-
rel'i aradı, telefon
sürekli meşgul çıkı-
yordu. Bu kez Demi-
rel, inönü'yü aradı
ve görüştüler.
SHP lideri gezi-
den yeni döndüğün-
den söz ederek girdi. Gazetelerde çıkan kimi haberlere de-
ğındi. "Her ne kadar sizin soylediklerinizle bizim söyledik-
lerimiz arasında *ark yoktu", ama çeşitli kesimler kendisi-
ne soruyordu. DYP Körfez politikasını değiştirmişti!
İnönü, soru yöneltme nezaketsizliğini göstermiyor, sarv
ki bir saptama yapmak istiyordu.
Sabahki söyteşilerde de saptamıştık. İki parti, iktidann ve
TÖ'nün politikalarına ve konumunu kullanış biçimine kar-
şıydt. Savaşa karşıydı. Ne var ki, iktidann sakat tutumuyla
savaşa fiilen girersek, o zaman ulusça savaşırdık. Savaş-
tan sonra Türkiye'yi savaşa sürükleyenlerden hesap sora-
caklardı.
* Telefonda Demirel, İnönü'yü doğruladı. "Biz, aynı şey-
leri söyiememize rağmen bir kısım insanlar propagandaya
çok meraklı okjuklarından, 'İşte DYP'yi yola getirdik, SHP'yi
de dize getireceğiz' diyorlar" dedi ve her iki liderin kahka-
ha atmalanna yol açan bir ek yaptı: "Bari siz sıkı durun!"
Demirel açıklamalarını sürdürdü: "Türkiye birçok yanlış-
lık yaparak bu noktaya gelmişti. Bunun hesaplaşması ga-
yet tabii yapılacaktı. Savaşa karşıydık, ama Türkiye'ye bir
saldırı vaki olursa, bütün millet nep beraber karşı çıkardı.
Bu demek değildi ki biz hükümetin yanındayız, veyahut ta-
kip ettiği politikanın yanındayız. Böyle bir laf da yoktu orta
yerde."
Boylece, inonü'nün telefonda yapıldığını söytediği "bir çe-
şit spekülasyonu" Demirel görüşmesi yalanlıyordu.
Liderler "muhabbetinden" sonra görüştüğümüz İnönü
de iki partiyi birbirine düşürmeye çalışan girişimlerin ANAP'-
tan kaynaklandığını söylüyor ve hem de doğru olmadığınt
vurguluyordu.
Geçende de değinmiştik. Önemli olan TÖ'nün hk? umma-
dığt halde birden gerçekleşen bir olayı baltalama çabası.
SHP ile DYP'nin çoğu sorunda aynı görüşü paylaştıklarıru
ve "savaşa hayır" kampanyasında resmen birleştiklerini bir
bildiriyle duyurmalanndan sonra başlayan önemli süreci di-
namitlemek...
Başaramadıt
P A R T İ L E R D E N
SHP'denTRTye iki başvunı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP,
bir grup milletvekili ve parti yöneticisinin
^> TRT'yi zjyaretleriyle ilgili yayın nedeniyle
|f* cevap hakkı için iki ayn başvuruda
-
' bulundu. Başvunılann eklerinde SHP Genel
Başkam Erdal tnönü'nün Başbakan
Yıldırım Akbulut'un televizyondan canlı
olarak yaptığı konuşmaya cevaben yayıtnlanması istenen .
konuşma metni ile haber bülteninde yer verilmesi istenen
"görüntülü haber düzeltme metni" de yer aldı.
Başvunılann birinde, TRT ziyareti ile Ugili yayının
"çarpıülmış görüntüleri ve anlatımlan yerine, ziyaretin
asü niteüği ve içeriğini beürten bandın aym süre ile
yayımlanması" isteminde bulunuldu. tkinci başvuruya ek
olarak verilen ve aynı süreyle yayımlanması istenen
"Genel Başkan Erdal İnonü'nün, Başbakan Yüdınm
Akbulut'un TV'den canlı olarak yaptığı konuşmaya
cevap" metninde ise "milletvekillerinin baskın değil, bir
ziyaret gerçekleştirdikleri, buna karşm TRT'nin gerçekleri
ağır biçimde çarpıttığa" kaydedildi.
Cuellar'a mektup
• IZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Yeşiller, Birleşmiş
Milletler, Genel Sekreteri Perez de Cuellar'a mektup
gönderdiler. Mektupta Körfez sorununun çözümü için
banşçı yollann tümünün denendiğine inanmadıklannı
belirten Yeşiller, De Cuellar'dan "Bu anlamsız savaşın
bitirilmesini" istediler. Yeşiller Partisi Izmir İl Başkam
Ayşe Tosuner tarafından yazılan ve basına dağıtılan
mektupta, "Sağduyulu insanlar, savaş istemediklerini
defalarca protestolarla belirttikleri halde liderlerin halkm
isteklerine kulaklanm tıkayıp Üçüncü Dünya Savaşı'na
hazırlanmalan asü değerlendirilmesi gereken şeydir"
denildi.
SaddanVın întihar savaşı
• ANKARA (UBA) — Doğru Yol Partisi
TBMM Grup Başkanvekili ve DYP Kriz
lzleme Komitesi Başkam Mustafa
Çorapçıoğlu, Körfez savaşının Saddam'ın
intihar savaşı olduğunu söyledi. ANAP
hükümetinin Körfez savaşında halkı
bilgüendirmediğinden yakınan Çorapçıoğlu,
"Bugün kenara ittiğiniz milletten yann fedakârûğı nasıl
isteyeceksiniz. Gelin bilgilendirin şu milleti de onlar da
tedbirini alsın. Bu işte başan kazanmak istiyorsanız halkı
topyekûn arkamza almanız lazım" dedi.