Katalog

>P OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U kolonıbiyalı gerillalar • BOGOTA/AFP — Kolombiya'daki bir isyancı örgiit, geçen aylarda en az 100 kişinin ölümüne yol açan şiddet olaylarına son vermek üzere hükümetle banş görüşmelerine başlamaya hazır olduğunu açıkladı. Simon Bolivar Gerilla örgütü'nün liderliği banş görüşmelerine, ancak Mkümet, gerillalann gizlendiği ülkenin güneybatısındaki yogun harekâta son vermeyi kabul ederse başlayabilecegini bildirdi. GeriMar iyi niyetlerinin kanıtı olarak ellerinde tuttuklan bir belediye başkanı ile bir pilotu serbest bıraktılar. Gerilla örgütü geçen aralık ayında hükümetin güneybatı bölgelerine karşı saldınya geçmesı üzerine banş görüşmelerini askıya1 almıştı. Japonya'da yardıma tepki • Dış Haberler Servisi — Japonya'da muhalefet, Körfez'deki müttefik birliklerine 9 rnilyar dolarhk ek yardım yapmayı kararlaştıran hükumete sert tepki gösterdi. Ana muhalefet Sosyalist Parti'nin Uderi Takako Doi, ek yardım kararmın anayasaya aykın olduğunu söyleyerek "Körfez'deki birliklere bunca büyük bir miktarda yardımda bulunmak savaşa doğrudan kanşmak anlamına gelir ve anayasanın ihlal edilmesi sonucunu doğurur" dedi. Bayan Doi, "Bu savaş her ne kadar BM'nin desteğiyle girilmiş bir adalet savaşı olsa da çok fazla kan akmasına neden olacak" dedi. Panama'da seçimler • PANAMA CITY (Beuter) — Panama'da 1989'daki Amerikan müdahalesinden sonra ilk seçimlerin pazar günü yapıldığı, ancak seçimlerç katıbmın çok düşuk olduğu bildirildi. Scçımlerin sonuçlannın daha sonra alınacagı belirtildi. Ancak halkın hem Amerika'mn desteklediği hükümet yanlılarına bem de müdahalede devriletı Manuel Noriega yanlılarına fazla ilgi göstermediği bildirildi. Seçime Panama City'de katılımın çok düşük olduğu, ülkenin öteki yörelerinde de durumun farklı cmadığı belirtildi. Panama'da kayıtlı 190.000 seçmen bulunuyor. Noriega'mn devrümesine yol açan ABD askeri müdahalesinden kısa bir süre önce iktidara geçen Endara hükümetinin izlediği siyasetlerin işsizliğe yol açtığı ve halkı memnun edemediği bildirildi. G. Afrika'da konferans • JOHANNESBURG (AFP) — Siyah "kurtuluş hareketleri"nin şubat sonunda bir danışma toplantısında bir araya gelmeyi kararlaştırdıklan Azanya Halk örgütü (AZAPO) tarafından açıklandı. Konferansın gelecekte yapılması öngörülen yeni anayasa görüşmelerinden önce siyah siyasal örgütlerin - "yurtsever ve birleşik bir cephe" kurabilmelerinde bir temel oluşturabileceği bildirildi. Ancak siyah liderler bu konferansa Zulu Uderi Buthelazi'nin ITHAKA Partisi'nin davet edilmeyeceğini, çünkü bu partinin "hükümetin platformunda" yer aldığını öne sürdüler. Danışma toplantısına Mandela'nm Afrika Ulusal Kongresi (ANC), başlıca rakibi Afrika Birliği Kongresi (PAC), bazı bağımsız örgütler katılacak. Litvanya'da baskın • V1LNIUS, AP — Litvanya Hükümet Sözcüsü, sovyet askerlerinin iki Litvanya gümrük noktasına el koyduklarmı, gümrükçülere bu noktalan kapatmaları için baskı yaptıklanm açıkladı. Litvanya Sözcüsü, Sovyet birüklerinin gümrükçülere ateş açtıklarını, Beyaz Rusya sımnnda bulunan gümrük noktasındaki belgeleri yırtıp attıklarım, camlan pencereleri kırdıklannı söyledi. Siyah berelerinden Sovyet tçişleri Bakanlığı'na bağlı oldukları anlaşılan Sovyet güvenlik güçlerinin, gümrükçülere, bu noktaları bir daha açmamalannı emrettikleri belirtildi. IIIİEHIMİML 'e göre Scudfüzelerinden roketatarlara kadar birçok silahı Alman şirketleriyaptı Irak'ı Alman sanayii yarattıDer Spiegel dergisi, Irak'ın savaş makinesinin Alman şirketlerince yaratıldığım belgeleriyle ortaya koydu. Dergiye göre Scud füzelerinin menzili Alman firmalannca geliştirildi. DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLtN— Almanya NATO kapsamında » Türkiye'ye yardım edip etmeyecegini tartışır- ; ken, savaşa taraf olarak çoktan katılmış bu- lunuyor. Körfez'de savaşan ikitaraf da Al- man silahlarıyla savaşıyor. Hem Bağ- dat'a, hem Israil ve Suudi Arabistan'a yağan bombalar "Made in Gennany" damga sı taşımakta. Ortaya çıkarttığı gerçeklerle Avnıpa'nm en saygın ve atak dergisi haline gelen "Der Spiegel" bu haftaki sayısmı "Almanlar vt Körfez" konusuna ayırdı. Derginin titiz araş- tırmalarla gözleT önüne serdiği gerçekler, bu savastan en çok Alman sanayiinin kazançh çıkacagıru gösteriyor. Bu konuya aynntüany- la girmeden önce Almanya'nın ABD safın- da savaşan ülkelere yaptığı askeri yardıma bakalım: Türkiye'ye Alman yardımı Bonn, Washington'a Körfez'deki yığınağı fmanse etmek uzere 400 milyon mark hava- le etti. Almanya'nın güneyindeki Frankfurt ve JRamstein askeri üsleri, ABD'nin Körfez yığinagmda baş nakliye limanlan olarak kul- larulıyor. Alman ümanlanndan kalkan gemi- ler Körfez'e cephane ve silah taşıyor. Türkiye'nin Almanya'dan aldığı "özel si- lahlanma yardımı" şunları kapsıyor: 80 Leopar-1 tankı, 350 adet M-113 tipi tank, koprü kurmaya yarayan panzerler, dağlık bolgelerde kullanılan özel tanklar, "ABC- silahlan" olarak nitelenen nükleer, biyolojik ve kimyasal silaha karşı korunma teçhizatı ve iki adet "Fuchs" tipi panzer. Almanya'nın Türkiye'ye yaptığı bu ilk yardımın değeri 700 milyon Mark olarak açıklandı. Türkiye'ye eski Demokraük Almanya de- polarından da silah sev kıyatı yapıbyor. Top- lam 2 milyar mark değeTİnde olduğu söyle- nen bu Doğu silahlarının ilk postası olarak "Kalaşnıkor marka makineli tüfekler ve va- gonlar dolusu cephane Türkiye'ye yola çık- tı. Varşova Pakü'nda kullanılan "Strela" ti- pi uçaksavar füzeleri ve Sovyet tipi panzer- ler de yüklenmek üzere depolarda bekliyor. Alman Savunma Bakanhğı'nın verdiği bilgi- ye göre Türkiye'ye bu yardun "karşıhksu" ya- pılıyor. Turkiye'deki Alman Çevik Kuvveti'rû tak- viye alarak "Roland" tipi uçaksavar füzeleri yakında Türkiye'ye gönderüecek. "Rotaad" Alman-Fransız ortak yapımı, ancak "Pat- riot" kadar etkiü değü. Bu füzeler Sovyet Ha- va Yollan "Aeroflot" tarafından Türkiye'ye nakledilecek. HoUanda'dan gelen "Patriot" füzeleri ve Almanların yolladığı iki "Fochs" ("Tilki") tipi ABC-silahı keşif aracı da "Aeroflor tarafından Türkiye'ye taşındı. Al- manların kendi nakliye kapasitesi yetmedigi için taşımayı "Aeroflot"a verdiği söyleniyor. Sovyet Hava Yollan, uçuş başına yaklaşık 1 milyon markı önceden nakit olarak alıyor. "Der Spiegel" dergisinin son sayısında ya- yımlanan belgeler, Irak'ın Alman fırmalan olmasaydı Scud-B füzeleri dahil elindeki hic- bir modern silaha sahip olamayacağını gös- teriyor. Son verilere göre Sovyet tipi Scud-B füze- leri yalnızca Irak'ta değil, yıllardır Demok- GÜVENLİK ÖNLEMLERİ — Amerikan C-130 ucaklannın Hdendigi alamn etrafı kum torbalan üe karadan gelecek saldınlara karşı gavenU bir hale getirüiyor. (Fotograf: AP) ratik Almanya'da da komple imal edildi ve Irak'a yollandı. Bu son bilgiler, Irak'ın elin- deki Scud-B füzelerinin sayısının tahminler- den çok fazla olduğuna işaret etmekte. Bonn'daki Ekonomi BakanlığYrun hazırladığı gizli bir rapor, Scud-B füzelerinin menzilinin Alman fırmaları tarafından arttırıldığını ka- nıtlıyor. Bunlann başında "Havert Consult Project Engineering" firması geliyor. Bonn'- daki "lnwako GmbH" şirketi de İrak'a fuze parçalan teslim etti. Savcılık bu şirketin yanı sıra Kiel'de Kla- us Weihe, Hamburg'da " C Plath KG", Karl- sruhe'de Werner Beaujean, Frankfurt yakın- lanndaki "Tramac Industrie" hakkında da Irak'a füze parçaları satmaktan soruşturma açtı. Scud'lan Almanlar geUştirdi lrak, Almanya'da geliştirilen planlarla Scud-B füzelerinin menzilini arttırmayı ba- şardı. 600 km. menzilli "H Hüseyin" ve 900 km. menzilli "El Abbas" füzelerine bu uzun uçuş mesafesini sağlayan özel benzin tank- lan Alman şirketleri tarafından geliştirildi. Eski Scud'lann geliştirilmesinde kullamlan planlar "172S" ve "144" numaralı projeler halinde Almanya'da hazırlandıktan sonra Bağdat'ın bansmdaki Falluca şehrinde uygu- landı. Kuzey Koreli ve Doğu Alman uzman- lar Falluca'da çahştı. Irak-Alman bağlantısının kurulmasında başrolü, Irak'ın bütün füze ve kimyasal gaz projelerinden sorumlu Tümgeneral Amer d- Saadi oynadı. Sanayi Bakan Yardımcıhğı gö- revindeki El-Saadi'nin 60'b yıllarda Alman- ya'da yüksek öğrenim gördüğü, bir Almanla evli olduğu ve mükemmel Almanca konuş- tuğu bildiriliyor. El-Saadi, Scud-B füzeleri- nin planlannı Ruscadan Almancaya tercüme ettireTek Almanlara verdi. El Saadi'nin yönettiği projelerden biri "395" nolu proje. Almanlar bu proje kapsa- mında Bağdat'ın güney batısındaki üç fab- rikada iki aşamalı "Condor U" füzeleri ge- liştirdüer ve füzenin menzilini üçüncü bir aşa- maya çıkartmak üzere çalıştılar. Condor IV- nin menzilini 1500 km'ye çıkartacak olan bu projenin savaşın başlangıcından önce bitiri- lemediği saptandı. Roketatar da Almanlardan Almanlar Irak'a, 1995'te uzaya gönderile- cek olan Avrupa "Ariane" füzesinin motor aksamının planlannı da verdiler. Bu planlar Thyssen ve \Vagner şirketlerince hazırlanmış- tı Ûzmanlar, kara savaşı başlayınca Irak'ın "BM-21" tipi bir roketatan devreye sokaca- ğını belirtiyor. Yine Almanlarca geliştirilen bu roketatar çok kısa sürede geniş alana 500 roket fırlatabiliyor. Bu roketler yine Alman- lann geliştirdiği kimyasal gazla yuklü. Samarra'da lrak, top mermilerine ve kısa menzilli füzelerine kimyasal gaz dolduruyor. Alman "Karl Kolb GmbH" tarafından ya- pılan bu tesiste en az üç yıldır "tabun", "taar- dal gazı" ve hidrosiyanik asit imal edildi. Te- siste vardiya başına 700 kilo zehirli gaz üre- tiüyordu. Bir top mermisi 5 litreyle doluyor. Alman firmalan zehirli gaz üretimini, bu- nun füzelere doldurulmasını, füze kapakla- nnı, gövdesini, kimyevi gaz dolu füzelerin uzun yıllar depolanacak şekilde teçhiz edıl- mesini sağladılar. Samarra'daki tesiste Scud- E füzelerine kimyasal gaz doldunılamıyor. Ûzmanlar Irak'ın bu yüzden henüz tsrail ve Suudi Arabistan'ı kimyasal gaz yağmunına tutmadığım belirtiyorlar. Nihayet Irak'taki ünlü "süper top" fabri- kası da Alman "Fenrostaal" şirketince geliş- tirildi. Irak'ın Tacı şehrindeki bu tesiste çapı 122 mmîden 203 mm'ye kadar varan dev top mermileri üretiliyor. Irak'ın en büyük askeri araştırma kompleksi ise Alman "Projecta GmbH" tarafından Musul'da insa edildi. Musul'da 1,6 milyar Marka inşa ettirilen bu dev komplekste füze, uçak ve başka modern silahlar geliştirüip test ediliyor. Almanya'mn en büyük silahlanma şirketi "Mess«Rchmidt-Bölkow-Blohm" (MBB) ise Irak'a "Fuel Air Explosive" denen bomba- nın planlannı sattı. Kısaca "FAE" olarak ge- çen bomba, küçük çaplı bir atom bombası- run tahribatına erişiyor. Irak'ın bütün bu teh- likeli silahlan yakında başlayacak kara sava- şında kullanacağından kuşku duyutmuyor. ABD, eylüi sonuna kadar 40-50 milyar dolara ulaşacak harcamalar için müttefiklerinden yardım alacak Savaş, ABD'ye 15 milyara patlayacak Washington yönetimi, Irak'la sınırı olan ve savastan en çok zarar gören ülkelere daha fazla yardım yapılması için zengın müttefiklerine çagrıda bulunuyor. Diş Haberier Servisi — Körfez'deki sava- şın uzamasıyla, çatışmanın olası maliyeti gi- derek yükselirken lrak karşıtı ittifakın başı- nı çeken ABD, harcamalann paylasüması için müttefiklerinden yardım istiyor. Beyaz Saray, savaşın, 30 eylül tarihinde sona eren mab yı- lm sonuna kadar ABD ekonomisine 40 ile 50 milyar dolar arasında bir yük getireceğini açıklayarak müttefiklerinin yardımıyla bu maliyetin 15 milyar dolara indirileceğini bil- dirdi. Amerikan yönetimi, zengin müttefik- lerine, savastan en çok zarar gören Irak'ın komşularma ve diğer kalkınmakta olan ül- kelere daha fazla yardım yapılması için bas- kı yapacak. Beyaz Saray Genel Sekreteri Jotan Sunu- nu, Körfez savaşının ABD'ye olan maliyeti- nin bu mali yılın sonuna kadar 40 ile 50 mil- yar dolar arası bir rakama ulaşacağını açık- ladı. Sununu, lrak karşıtı ittifakı destekleyen ülkelerden gelecek yardımlarla, savaşm getir- diği mali yükun 15 milyar dolara düşeceğini umduklannı söyledi. Genel Sekreter Sununu, 15 milyar dolarhk bu rakamın, butçede sa- vaş için aynlan S'.nırlar dahilinde olduğunu belirterek savaş harcamalannm karşılanma- sı için yeni vergiler konulmayacağını açıkla- dı. ABD'de geçen eylül ayında büyük tartış- malara yol açarak uygulamaya konulan but- çede, ülkenin savunma harcamalannda 4% milyar doiarlık bir kesinti yapılması öngörü- lüyordu. Bütçe açığuun kapatılmasına yöne- lik bir önlem olarak ahnan bu karar, Körfez savaşııun uzamasıyla tehlike> r e düştü ve Ame- rikan kamuovunda, bu harcamalann halk- tan toplanacak yeni vergilerle karşılanacağı kuşkusunu doğurdu. Halkta açıkça hissedil- diği bildirilen bu endişenin kökeni, Washing- ton yönetiminin, Vietnam savaşı sırasındaki hatalı planlamasından kaynaklanıyor. Viet- nam savaşı sırasında ulke ekonomisine binen büyük yükü karşılamak üzere ek vergiler ko- mılmuş, yüksek enflasyon ve yatınmcılarm altma hücum etmeleri, 2. Dünya Savaşı son- rasımn para sisteminin temeUerini sarsmıştı. Reuter'in haberine göre ABD'ü yetkililer, bu kez aynı hataya duşülmeyeceğini savunu- yorlar. Kongre Bütçe Ofisi Başkanı Richard Darman, Bush yönetiminin, savaşın maliye- tini karşılamak için yeni vergiler koymayaca- ğmı açıkladı. Darman, Amerikan CBS tele- vizyonuna verdiği demeçte, müttefik ülkeler- den büyük miktarlarda ekonomik yardım beklediklerini söyleyerek gelecek yardımlar- la Amerikan ekonomisinin büyük bir darbe yemesinin önleneceğini belirtti. Amerikan Kongresi'nde, savaşın maliyeti konusunda farkh görüşler düe getiriliyor. Re- uter'in haberine göre bunlann arasında"Vi- etnam örneği, borç parayla savaşmamamız gerektigini oğretti bize. Maliyetini karşılaya- mayacağımız, bize panahya paüa> < acak bir sa- vaşı sûrdurmeye cahşmamalıyız" goruşu ağır basıyor. Kongre Uyeleri, ABD ekonomisinin 1968 yıhndakinden çok daha zayıf bir du- rumda olduğuna da dikkat çekerek, ek bir savaş vergisini kaldıracak durumda olmadı- ğını savunuyorlar. Müttefiklere baskı ABD yönetimi, zengin müttefiklerine, sa- vastan büyük ölcüde zarar gören ülkelere da- ha fazla yardım yapılması için de girişimler- de bulunmaya hazırlanıyor. ABD Hazine Bakanlığı'ndan üst duzey bir yetkilinin açıklamasına göTe ABD yönetimi, Körfez Krizi Mali Koordinasyon Grubu'nu, bu konuyu görüşmek üzere gelecek ay başın- da toplanmaya çağırdı. Bu toplantıda, Ür- dün'ün son zamanlardaki tutumu da gözden geçirilecek. ABD'run, Japonya, Avrupa ülkeleri ile pet- rol zengini 25 kadar ülkeden oluşan mütte- fıkleri, şimdiye kadar 13.5 milyar dolar mali yardım taahhüt etmişler, bunun 10.5 milyar dolarhk kısmı Mısır, Türkiye ve Ürdün'e ve- rilmiştir. Ancak, ABD'li yetkililer, savaşın patlak vermesiyle, krizden etkilenen ülkele- re yönelik mali yardımlann artması gerekti- ği görüşündeler ve mevcut mali yardun taah- hütlerinin geciktiğinden şikâyetçiler. IRAKTAN MISIR LtDERlNE TEHDİf 4 Aptal, korkak Mübarek öldtirülecek' Bağdat Radyosu, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'i ağır bir dille eleştirerek Mübarek'in Enver Sedat ile aynı kaderi paylaşacağını söyledi. MÜBAREK — Öliimle tehdit ediliyor. Dış Haberler Servisi — lrak, 'korkak bir aptal' olarak nitelediği Mısır Devlet Başka- nı Hiisnü Miibarek'in yakmda oldüruleceğini ileri sürdü. Bağdat radyosunda önceki akşam yapılan bir yayında, Mısır lideri sert bir şekilde eleş- tirilerek, Mubarek'in yakın bir tarihte ken- di halkı tarafından öldüruleceği bildirildi. Hüsnü Mubarek'in kendi halkı tarafından reddedildiğj belirtilen Bağdat radyosu yayı- mnda, Mısır Devlet Başkam'nın yakında se- lefı Enver Sedat ile aynı kaderi paylaşacağı iddia edildi. "Zengin bir Arap mirasına, giıce ve tarihe sahip Mısır halkı, Hüsnü Müba- rek'e dair sözlerini söylediler ve hükümleri- ni verdfler" denilen Bağdat radyosunun dün- kü yayınında, "Mısır halkı, Enver Sedat hak- kındaki bttkmü yerine getirmişti. Bu neden- le Hüsnü Mubarek'in de oiürn günu çok nzak degil" ifadeleri kullanıldı. Bağdat radyosu, Hüsnü Mübarek'i, 'kor- kak bir aptal' olarak niteleyerek, onun, "Tel Aviv'deki Siyonist arkadaşlanndan daha Siyonist" olduğunu söyledi. Radyo, Hüsnu Mübarek'e ilişkin yorumunda 'aptal', 'er- kekçe cesaretten yoksun' gibi nitelemeler de kullanarak, Mısır liderinin ülkesini 'para için satügı' iddiasında bulundu. Siyasi gözlemciler, Bağdat Radyosu'nun bu yayınının Hüsnü Mubarek'in geçen per- şembe gunü Mısır Parlamentosu'nda yaptı- ğı konuşmaya tepki olduğunu belirtiyorlar. Mübarek, bu konuşmasında, Irak'ın îsrail'e karşı giriştiği füze saldınlannı küçümseyerek, Scud fuzelennı, "etkisiz potiük bıle" olarak nitelemişti. Aynca ABD, en guçlü Arap müt- tefiki olan Mısır'ın 7 milyar dolar tutarın- daki borcunu, Körfez krizindeki işbirligi ne- deniyle silmişti. Bağdat radyosunun yayınında anılan En- ver Sedat ise, Israil'i ilk tanıyan Arap lideri olmuş, bu ülkeyle 1979 yılında Camp David Antlaşması'm imzalamış, 1981 yılında da Ka- hire'deki askeri bir geçit sırasında radikal ls- lamcılar tarafından öldürülmüştü. Irak'ı destekleyen Mısırhlar Bu arada, Hüsnü Mubarek'in ulusal gü- venlik danışmanı Osama El Baz, Irak'ı des- tekleyen Mısırlıların 'aanlıkU' olduğunu söyledi. Amerikan ABC televizyonuna bir demeç veren Mısırh danışman, Mısır'da Bağ- dat yönetimini destekleyenlerin oranırun yuz- de 10-15*i geçmediğini belirterek, "Büyük çogunluk, devlet başkanınuzın politikalan- nı deslekliyor" dedi. Saddam'ın 200milyarhk sığınağı 1982'de sığınağı yapan Alman şirketi bu işten 7.6 milyon mark kâr etti. Dış Haberier Servisi — lrak Uderi Sad- dam Hiueyin'in sığınağının 1982 yılında 100 milyon marka (200 milyar TL) mal ol- duğu bildirildi. Frankfurter AUgemeine Ze- itnng'un 26 ocak tarihli sayısında çıkan bir haberde, sığınak projesini Ustlenen Alman şirketinin 1982 yıhnda bu işten 7.6 milyon mark kâr elde ettiği ve ülkenin 9. büyük insaat şirketi olduğu beürtiliyor. ABD öncUlüğundeki uluslararası güce halk deyişi üe kan kusturan lrak Devlet Başkam'nın sığmağmı yapan Alman şirke- tinin yöneticileri projenin şirket birleşme- sinden önce gerçekleşmesine dikkat çeke- rek tepkilerden sıynlmaya calışıyorlar. Da- ha önce ismi açıklanmayan ve Augsburg- da bulunan Walter Thosti Bosvvau inşaat şirketi yetküileri, Bağdat'taki projenin 1983 yılmda gerçekleştirilen şirket bü"leşmesin- den önce yapıldığmı beürtirlerken bu ne- denle şirketin bu işten sorumlu tutulmama- sı gerektigini savunuyorlar. Frankfurter Allgemetne Zeirung'daki ya- zıda, Saddam Huse>in'in aşın konımalı ve lüks sığınağım yapan inşaat şirketi Boswau und Knauer'ın 1980'ii yüların başında kâ- rmı inamlmaz bir şekilde arttırdığı belirti- liyor. Buna göre 1983 yıh başında Thosti t inşaat şirketi ile birleşildi ve yönetün, Ig- naz Walter'e devredildi. Yeni yönetim, şir- ket birleşmesinden sonra Boswau und Kna- uer'in ortadan kalktığı, sığınak projesinin ise birleşme öncesi tamamlanmış olduğu- nu ileri sürüyor. Gazetenûı haberinde, Boswau und Kna- uer şirketinin 1980'ii yıllann başlannda ön- ceki dönemlere göre çok fazla kâr elde et- tiği belirtiüyor. Holdingin 1981 yüı kân, bir önceki yıla göre üç kat artarak 6.6 milyon marka yükseldi. Bir yıl sonra ise bilanço- da 7.6 milyon mark kâr gözüküyordu. Te- mettüler de 4 marktan 5 marka yükseltil- miti. Şirket raporunda o yıüara dair şu sa- tırlar yer alıyor: "Irak'taki çalışmalanmız memnun edi- d bir şekilde sürdariikbilmiştir. Hatta pek çok küçük inşaat teklifi de almış bulun- maktayız."