28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 OCAK 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN l08VWt rMeteoroloji Işlen Genel Mü- dûriûğünden alınan bilgiye göre yur- dun bat kesmlen çok bukjtkı Mamıa- ra, Ege. AMeniz, Iç Anadolu ile Batı ve Orta Karademz yağışJı, diğer yerter parçaJı bufuöu geçecek. Yaflışlar kıyı kesimlennde yağmur ve sağanak. ıç kesimlerde kar şeklınde olacak. HA- VA SCAKLlâ. Önemli bir değişıkik * mayacak. RÜZGÂR Yurdun kuzeyba- tı kesimlennde kuzey ve doju diğer yerterde güney ve bab yönlerden ha- fif. ara sıra orta kuvvetle, yurdun ku- zeybatısında yer yer kuvvetü olarak esecek. OENCLERIMİZDE: Akdeniz'- de kıbte ve lodos, diğer derizlerde yit- dız ve poyrazdan 3-4 yer yer 6; Mar- mara. Ege ve Karademz'de 7 kuvve- dnde. saarte 10-21, yer yer 27 deniz mıi, Marmara, Ege ve Ka- radenı/de 33 denız mb hızla esecek. calga yûkseJdiğı 05 ıla 15, yer yer 2 metre Marmara. Ege ve Karademz'de 3 metre dolayın- da olacak. Van Golünde hava: Parçalı bulutkı geçecek rûzgar gûney ve bab yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. G6- rüş uzaklığı 10 km doiayında olacak. Adana Adapa2an Mıyanan Atyon Ajn Artora Antafcya Anttya Artvin yyim Balıkesjr Bftch Sngöl Btts Botu Buısa ÇanaMoie Corum Ocncf Y 13" 3° DîyartBlor Y 7° 2°Hime B 14°-1° Erancan K 4° 7 " Erarum B -6° -2G?Estoşet«r B K B B ş K K 4° -4° Gaznntep B Y 14° 7">Gıresun Y Y 13° 5° Gûmûşhane B 8°-6° Manaa 6° 0°KMaraş 3°-8°Uersn B K Y Y B 2" -9° Kastamcnu K 2° -2° HakJdn Y 12° 4°lsparta Y 7°-2 Istanbul K 5°-1"> lanir 0 3°-6°Uuş 13° 0°Njdc 9° 5°0rtu O°-I2°ffa 2° -9° Samsun 5°-4°S«rt 8° 4°Sınop 13° 4°Sras 3°-9°Kaysen 7° 0°Kırklan* 9° S°ICon»a 6°-8" Kuatıya 8° 3°MaMya 4° -7° lrtzon 3°-9°lıne»i eo-1" Uşak 1°-8° van «°-6° ftzgat 6° -8° ZonguUak YtOP 2° Y 11° 1° Y 12° 5° Y W 3° 0"-e° *»-e° 8» 5° 5° 9° 3° f-r 9° 4° 2»-7° 8» 3» 9° S» K 11° 2° B 2°-5° K 2° -a0 Y 8» 2° aç* J •yajmurtu riurt A-açıfc B-bulullu G-otneşt K-lariı S-ss* Y-yajmuriıı Şam Kahire» DÜNYA'DA BUGÜN AmstBfüâm S Anvnsn — Aona Bagdat Bareetona Basel Bdgrad Bertn Bomt B° Lmngrad 8 -8° L S ° Y 14° Londrs Madrid S 14° S -3» S -2° S 1° S 4° S 3° S -2° S -3° B 14° S 2° 8 17» B -4" Kopenftag S 3° Kfln S 2° B 16° Csnevre Cesyr Cükle Duba Fmkfurt Montmıl Moskow Mürih Ne«Ycri( Osio Pans Prag Kyad Roma Sotva Şam S S 8° B 0» K -19° S 4° B -!• S 2° S 0° B 14° K 4° lmus Varsora S 1 V%nedk B 9° Viyana S 2° S -t°Zunh BULMACA SOLDAN SACA: 1 2 3 4 5 1/ Bazı yörelerde alageyiğe verilen ad. 2/ Hububat tozu... Izmir'in bir ilçesi. 3/ Sri Lanka'nın eski adı... Şarkı, türkü. 4/ Osmanlı devletin- deki sivil riitbelerden biri... Felsefede, de- ğişebilen geçici nite- liğe verilen ad. 5/ lnme... Üzüntülü düşünce dunımu. 6/ Bir tarikat ya da sa- natm ilk kunıcusu. Kenar süsü. 7/ Mo- ğolistan'ın başkenti. 8/ Eski Mısır'- da insanoğlunun hayati dayanağı olan üretici güç... Venedik Filin Şen- liği'nin düzenlendiği ada. 9/ Içinde magnezyum, kaisiyum, demir ve alü- minyum bulunan, amfibol grubun- dan doğal silikat. YUKARTOAN AŞAGIYA: 1/ Parlak renkli, iri kanatlı ve büyük kızböceği. 2/ Gemilerde türlü iş- lerde kullarulan bir tür demir hal- ka... Islamlıktan önce Kâbe'de duran üç puttan biri. 3/ Rüz- gâr ya da dalgalann etkisiyle geminin bir sancağa bir iskeleye yatıp kalkması. 4/ Ticaret eşyası... Sağlam ve sert taş. 5/ Ha- berci... Rubidyrımelementinin simgesi. 6/ Burun iltihabı... Te- lefon sözü. 7/ Kalsiyumun simgesi... Ağızda eritilmek için ya- pılmış şekerli ilaç tableti. 8/ Zehir... 1932'den beri Suudi Ara- bistan'da hüküm sürmekte olan hanedan. 9/ Işaret olarak ye- re dikilen çubuk... Motorlu ta$ıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan mil. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Cerrahpaşa'da Kotay tıiaş oımak vc cıklınızın p rfımk Htrncntz TIMSAH C K R O K O D I L ) m ı r b lıra b Dean Rusk 29 OCAK 1931 Cerrahpaşa hastanesile yeni yapılan büyük paviyonun bulunduğu yerin tevsii ve burada yeniden hastane binaları inşası için teşebbüsatta bulunulmuştur. Cerrahpaşa hastanesine o kadar çok müracaat vaki olmaktadır ki bütün hastalara azami sefkat ve sahabetle hareketi ve şayani takdir intizam ve mükemmeliyeti ile tanınmış olan hastane idaresi bazen iyiliğe yüz tutan hastalan çıkarak yerlerine daha feci vaziyette olanlan ikame etmek mecburiyetinde kalmaktadır. Bunun için burada bir de nekahethane insa ve tesis edilerek iyiliğe yüz tutan hastalar buraya naklolunacaktır. Belediye burasınm tevsii için yeniden bazı istimlâklar yapmıştır. Baa evler yıkılarak hastaneye ilhak edilmektedir. Bundan baska hastane için bir de park inşa edilecektir. Hastaların teneffüs edebilmeleri ve gezebilmeleri için kısımlar tefrik olunacaktır. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Rusk'un demeci 29 OCAK 1961 Dışişleri Bakanı Dean Rusk bugün bu sıfatla tertiplediği basın toplantısında Kennedy hükümetinin yabancı hükümetlerle müzakerelerinde, zirve toplantıları dahil her türlü diplomasi yollarını kullanacağını söylemiştir. Bakan, Birleşik Amerikanın Sovyet Rusya veya diger herhangi bir hükümetle münasebetlerinde kalıplasmış veya "donmuş bir" tutum muhafaza etmek istemediğini ifade etmiştir. Bakanm bugünkü beyanı dört gün evvel, dış siyasetteki davranışlar hakkında belirttiği fıkirlerin tavzihi mahiyetin de idi. Rusk o beyanında Başkan Kennedy ile kendisinin diğer hükümetlerle görüşmelerinde diplomatik kanalları kullanacaklannı ve bu kanallann bir gizlilik perdesiyle korumalan gerektiğini söylemişti. Rusk, bugün o beyanının, Kennedy hükümetinin diğer hükümetlerle müzakerelerinde elçilerden faydalanmayı tercih edeceği yolunda tefsirlere yol açtığını söylemiş ve icab ettiği zaman beynelmilel müzakerelerde sefırlerden başka zirve konferanslan ve özel murahhaslardan faydalanılacağını anlatmıştır. Rusk: "Diplomasi kanallannın kullanılışında nazari veya dogmatik görüşlere takılıp kalmak istemiyonız" şeklinde konuşmustur. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Tüzyılın definesi' 29 OCAK 1990 Türk hükümetinin Boston Federal Mahkemesi'nde yüzyüın definesi olarak lanımlanan "Elmalı Definesi"ni geri almak amacıyla açtığı dava, bir yandan yeni bir aşamaya girerken bir yandan da başta ABD olmak üzere dünya antik sikke piyasasmda şimdiye kadar görülmemiş olağanüstü bir fırtına yarattı. Defmeyi iki parti halinde 3.5 milyon dolara (yaklaşık 8 milyar lira) satm alan Amerikab dolar milyarderi William Koch ve ortaklanmn avukatlan yanıt vermek için mahkemeden süre istediler. Davaya bakmakla görevlendirilen Federal Mahkeme"nin kıdemli yargıcı John J. McNaught, Türk hükümetinin avukatlan Harry Rand ve Lawrence Kaytfnin ve dolayısıyla Ankara'nın da "olur"unu alarak davalılara bu amaçla 1 mart tanhine kadar süre tanıdı. AÇIKLAMA Gazetenizin 17 Araük 1990 tarihli nüshasında .yayımlanan "KABLOLU YAYINDA SORUN" başlıkh yazı incelenmiştir. Kablolu TV'deki TV1, TV2, Raisal ve Sup«r Channel yayınlarında zaman zaman bu yayınların uydudan alınış şeklinde enerji kesintilerinden kaynaklanan kısa süreli anzalar olmuştur. Ancak bugün için bu civarda yapılan ölçümler neticesinde anılan yerde bir probleme rastlanmamıştır. PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TABTISMA Aııadil Olarak Kürtçeyi \ asakla\ an Yasa tJzerîne... "Türkçeden Başka Dillerde Yapılacak Yayınlar Hakkında Kanun", hiçbir ülkede örneğine rastlanmayan, doğa yasalarına, toplumsal yasalara, siyasal yasalara ve hatta 1982 Anayasası'na aykın bir yasadır. 2932 sayıh ve 19.10.1983 tarihinde yürür- lüğe girmiş bulunan "Türkçeden Başka Dil- leıde Yapılacak Yayınlar Hakkında Kanun", 8 maddeden oluşur. İlk maddede, söz konusu yasanın, "dü- şüncelerin açıklanması ve yayılmasında ya- saklanan dillere ilişkin esas ve usulleri düzenlediği" belirtilir. îkinci maddede ise "Türk devteti tarafın- dan tanınmış bulunan devletlerin birinci res- mi dilleri dışındaki herhangi bir dille düşün- celerin açıklanması. yayılrnası ve yayınlanması" yasaklanmıştır. Üçüncü maddede, "Türk vatandaşlannın anadüT'nin 'Türkçe' olduğu yazılıdır. Aynı maddenin (a) fıkresı da, 'Türkçeden başka dillerin anadıli olarak kullamlmasma ve ya- yıhnasına yönelik her türlü faaliyette bulunulmasını" yasaklar. Yasanın 4/b maddesi, bu yasaya aykın fa- aliyette bulunanlar hakkında, "fiilieri baş- ka bir suç oluştursa bile aynca bir yıldan üç yıla kadar hapis eezası"nı öngörür. Bir başka deyişle, açıklanan düşünceler, her- hangi bir suç oluşturmasa bile, yalnızca Kurtçe konuşulduğu için hapis cezası veri- lir; düşünceler suç oluşturduğu zaman ise, aynca, yani ikinci kez ceza verilmektedir. Yasa tasansının genel gerekçesinde, ana- yasanın (1982), "Türk devleti ülkesi ve mil- letiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türk- çedir." 3. maddesi aktarılarak, bununla, "halkımızın konuştuğu anadilin Türkçe ol- duğu açık ve kesin bir biçimde vurgnlandığı" belirtümiştir. Bir başka an- latımla, anayasanın hemen her anayasada olduğu gibi resmi dil ile ilgili maddesinde yer alan "Türkiye devleti(nin) dili Türkcedir" hükmü. "halkımızın konuştu- ğa anadilin Türkçe olduğn" biçiminde be- nimsenmiş, söz konusu yasa, bu gerçek dışı yonıma dayandırılmıştır. Anadilin, çocuğun dünyaya geldiği (soy, kabile, aşiret gibi) topluluk birimlerinin dili olduğu, çocuğu dünyaya getiren rahim ile doğal bağı bulunduğu bilinir. Insanlann, topluluklar halinde dillerini üretmeleri, dev- let ve ulusun oluşumundan binlerce yıl ön- cedir. Bir insanın ve bir topluluğun dilini devlet belirleyemeceği gibi, anadil de yasa- larla ve anayasalarla belirlenemez. "Devlet"in içerdiği yurttaşlar topluluğunun anadilerini görmezlikten gelerek, yadsıya- rak, yokumsayarak, anayasa da, yasa da çı- kanlamaz. Doğal ki, bizde örneği olduğu gibi çıkanlabilir, ama bunlar, demokratik olmayan, insan haklanna aykın yasalar ola- rak tarihteki yerlerini almaya yargılıdırlar. Söz konusu yasanın görüşülüp benimsen- diği Milli Güvenlik Konseyi'ne "Cumhurbaşkanı" olarak başkanlık eden Evren'in, "Ingilizce, Fransızca şarkılar söy- leniyor da Kürtçe türknler niçin soylenme- sin?" sözlerini, biraz şaşkınhkla karşıladı- ğımızı belirtelim. "Türk devleti tarafından tanınmış bulunan devletlerin birinci resmi dilleri dışındaki" diller yasaklanırken, özel- likle Irak ta, Kürtçe'nin resmi olduğu, ama ikinci resmi dil olduğu için "birinci resmi dil" dışındaki dillerin yasaklandığı bilinen bir gerçek. Gene bu yasayla "Türkçeden başka dillerin kullanılmasına yönelik her türlü faaliyette bnlunulmas" yasaklanarak, bırakınız Kürtçe türkü söylenmesini, ana- sının oğluyla cezaevinde tek bıldiği diliyle konuşması engellendi. O kadar ki konu, Harold Pinter'ın "Dağ Dili"nde oyunlaştı- nlacak denli dünyada saskınlık varattıfc za- man Evren, cumhurbaşkanıydı ve Çanka- ya'daydı. Bu yasanın etkisi, yalnızca yasanın ken- disiyle sınırlı kalmadı, anadili Kürtçe olan halkımız üzerinde baskılann yoğunlaşma- sına neden oldu, TCK'nın 142/3. maddesi- nin yonımunu genişletti. örneğin, geçen yı- hn nisan ayından bugüne, Erzincan'da ha- len tutuklu bulunan IHD Tunceti Şube Baş- kanı Ali Özler, "Kürtlerin türkülerini ser- bestçe söyleme haklannın bu ülkede enin- de sonunda yerteşeceğini" söylediği için Er- zincan DGM'de, 6 yıl 8 ay ağır hapis ceza- sına çarptırıldı (Dava Yargıtay aşamasındadır). "Türkçeden Başka Dillerde Yapılacak Ya- yınlar Hakkında Kanun", hiçbir ülkede ör- neğine rastlanmayan, doğa yasalarına, top- lumsal yasalara, siyasal yasalara ve hatta 1982 Anayasası'na aykın bir yasadır. Bas- kıcı demokratikleşmeyi ve özgürleşmeyi en- gelleyen bir yasadır. Bu yasa, Birleşmiş Mil- Ietler bildirgelerine, Helsinki Sonal Belge- si'ne, AT !nsan Haklan Sözleşmelerine ve son olarak AGlK'e aykın bir yasadır. Bu ya- sanın tümüyle kaldınlması, demokratikleş- me ve özgürleşme açısından gereklidir, zo- runludur. Bakanlar Kurulu açıklamasında, başlan- gıçta söz konusu yasanın kaldınlacağı be- lirtildi. Ardından ise konuşma ve ezgiler gibi gündelik yaşamda bile yasayla engellenmesi olanaksız kimi yaşam etkinliklerinin yasak- dısı bırakılacağı, ama düşüncelenn açıklan- ması, yazılması kadar, bir dilin geliştirilme- sinin temel koşulu olarak yazılı dilin kulla- nılmasının yasak kapsamı içine alınacağı haberi geldi. Bu çerçevede yapılacak bir de- ğişiklik, yasanın kaldınlması olarak nitelen- dirilemez. Dileriz, ilk iletilen haberler çer- çevesinde, yasanın tümden kaldınlması yo- luna gidilsin. MUZAFFER İLHAN ERDOST İHD Ankara Şube Başkanı Galeri . Atölye 146 97 38 • 132 64 S A N A T G A L E I I S I TÜRKİYE'DE PUSTİK SANATLARIN 10. YILI HeyVel. Kavramsal ve üç Boyutlu YapıHarda Düşüntel Yapt 29 1.91 Saat 13 00 Buıekdırı C«d KılBnınik Bınuı LtmülH 179 ?9 60 Çağdaş Tûrk Ressamlarrıdan Seçmeler. BEN1DAM TEM SANAT GALERİSİ çaei'D» CÜRBÜI'E SANATIN HİZMETİNDE BE$ YIL 29 Ocak-28 $ubot 1991 AÜ AVNİ ÇELEBİ, ZEKİFAİK İZU, HAKKİ ANU, SAUJ KHSL, AltotN DİNO, CİHAT BURAK, FAHİR AKSOY, ŞÛKRİYE DİKMB4, ADNAN VMHNCA. NEJAD M£LİH DEVRİM, NEŞET GÛKAİ, AONAN ÇOKEt. OZDEMİIALTAN, ÖMEt UIUÇ, EBOl AKYAVAS, ÖMER KA1EŞİ. YÛKSEL ARSIAN, METİN TAUYMAN, SPnftT BOZDOĞAN, KOMF (GÜKKAN COŞKUN), A1AETTİN «SOY, MUSTAFA ATA, FİGEN AYDINTAŞİAŞ, ZAHIT BÜYÜKİŞÜYEN, AYTAÇ KAT] HÜSEYİN EHTUNC FEVZİ KAKAKOÇ, SALİH COSKUN, ŞENOL YOIOaU, FUAT ACAROĞLU, ODET SABAN, YÛKSEl ÛZHN, MİTHAT ŞEN, SELMA GÜRBÛZ AtatürfcKiHtürMerkezi Talui»i»hn*«IIel:lSlS*»0 * ZEYNEP GÖLE Resim Sergisi 18 Ocak -16 Şubat No:14T*t17«Mn îtl Um GllERİSl AIİ ÇELEBİ Resim Sergisi KSafcct 19*1 İ ARKEONSANAT GALERISI SOREHJ ÇAĞDAŞ ÖZGÜNBASn SERAMÜC HEYKEL YAÖU BOYA TABLOLAR SATIŞMERKEZİ BKEU: CAD. m orrAiun ı u . m n s MÜHÜRDAR SANAT GALERİSİ Dünden Günümüze Resimde Türkiye Karma Sergı 28 Ocak-16 Şubat'91 Sarraf Ali Sok. 37 » (ISKı Karşısd Kadıköy 346 27 27 ZEKİ FAİK İZER 15-31 Ocak ADTİSANİ5ke(eSok Mo3 0rtakoy 159 51» stiBst, iç nıinıar, grafiker, manken OLMAK İSTEYENLER istasyon sanat evi MEKSİKA'DAN YÜZLER ve MEKSİKA HUICHOL SANATl Sergisi 18 Ocak-1 Şubat ° Cemal Reşit Rey Konser Salonu Fuayesi Harbiye Tel: 148 53 92 •ÇEKMECELER" 25 Ocak 16 Şubat £ Yadiksrular Çıkmuı 8/7 (0 |Şın Tryıtrnu Ark»ı| O) 1325959 AEDFA •MİmTefcstilbank Sanat Gılertei AÜ DEMİR Resim Sergisi 30Ocak-18Şubat HSarm Gtnöt Cad. 126 T»»lttye Meydanı 136 12 7» desen-yağhboya, seranıik fotoğrafçıhk, tekstil - batik istasyon sanat evi TEŞVIK1YE FRESKÖY 14056 50-130 66 17 ?^5 41 11-32-13 TEŞlIK1YE l.Rl.SKÖY 140 56 5(^-13tt 66 !'• 3S54I3I-32-3J AZERBEYCAN RESlM SERGISÎ 29 Ocak -16 Şubat RAMKO -SANAT MERKEZİ. Aliye Sok. Yuva Apt. 8/2 Teşvikiye 136 15 38 galeri • atölye 146 97 38 • 132 64 26 TAŞOVA İCRA NfÜDÜRLÜGÜ'NDEN DAVET KAĞIDI 1990/243 Alacaklımn adı soyadı: İbrahim Yeter-Dereköy/Taşova Vekili: Av. Hakkı Denizli/Tkşova Borçlunun adı soyadı: Fahrettin Meşhur-Küçük Sanayi Sok/Taşova Haczin yapıldığı gün ve saat: 27.8.İ990 Saat: 14.00 MUstenidat: Belirtilen gün ve saatte Taşova lcra Müdürlüğü'nün 1990/243 esas sayılı dosyasından borçlu Fahrettin Meşhur'a ait Taşo- va'daki mobilya matğa2astnda yapılan menkul haczi. (Muhtelif mo- bilya eşyası) lcra ve Iflas Kanunu'nun 102. maddesine tevkifan yapılan haciz sı- rasında hazır bulunmadığınızdan iş bu kağıdın ilanen tebliğ tarihin- den itibaren adı geçen kanunun 103. maddesi gereğınce 3 gün içinde haciz tutanağını tetkik ve bir diyeceğiniz varsa bildirmeniz için icra dairesine başvurmanız ilanen tebliğ olunur. Evvdce haciz vazedenlerle borçlular dahi yeni iştirak ve ilaveler ken- dilerine bildirilmek üzere 103'üncü madde mucibince davet olunur- lar. (lcIf.K.104/3) 21.1.1991 1AŞOVA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DAVET DAGIDI1990/242 Alacaklımn adı soyadı: Bilal Sağlam-Çağpar Caddesi Taşova Vekili: Av. Hakkı Denizli - Taşova Borçlunun adı soyadı: Fahrettin Meşhur-Küçük Sanayi Sok. Taşova Haczin yapıldığı gün ve saat: 27.8.1990 Saat: 14.00 Müstenidat: Belirtilen gün ve saatte Taşova lcra Müdürlüğü'nün 1990/242 esas sayıh dosyasından borçlu Fahrettin Meşhur'a ait Taşo- va'daki mobilya mağazasmda yapılan menkul haczi. (Muhtelif mo- bilvalar) lcra ve lflas Kanunu'nun 102. maddesine tevkifan yapılan haciz sı- rasında hazır bulunmadığınızdan iş bu kağıdın ilanen tebliğ tarihin- den itibaren adı geçen kanunun 103. maddesi gereğince 3 gün içinde haciz tutanağını tetkik ve bir diyeceğiniz varsa bildirmeniz için icra dairesine başvurmanız tebliğ olunur. Evvelce haciz vazedenlerle borçlular dahi yeni iştirak ve ilaveler ken- dilerine bildirilmek üzere 103'üncü madde mucibince davet olunur- lar. (lc.tf.K.104/3) 21.1.1991 A3NKARA NOTLARI MUST4FA EKMEKÇt Savaşma, Seviş! 12 Eytül faşizminin ilk yıllarında, Türkiye'de kamuoyunun susturulduğu sıralarda, Avrupa'daki Türk aydınlarla, yabancı aydınların sesleri yükselmiş, dnlar Türkiye'deki demokrasi- ye sahip çıkmışlardı. Savaş çığlıklarının göklere vardığı dün- yamizda, banştan yana demokrat kesimler, dünyanın dört bir yanında, "Savaşa Hayır" diye haykırıyorlar, gösteriler dü- zenliyorlar. Avrupa'daki Türk aydınlarından bir bölümünün banşa çağrılarında şöyle deniyor "Yıllarm sorumsuz politikası, sonunda ûlkemizi kanlı bir çıkmaza getirip soktu. Kişisel çıkartarı dışında, yanılmam de- diği her hesabı yanlış çıkmış bir mühendisin, peşine takılan- lara aldırttığı TBMM kararı bugün ûlkemizi, ülkede yaşayan tüm insanlarımızı tarihsei bir yıkımın eşiğine sürüklemiş bu- lunuyor. Amerikan saldırganlığının emrine üsler verilerek yaban- cıların olup bittisiyle Türkiye, kendi iradesi dışında, bilim çev- relerinin tüm yaşamı tehdit eder nitelikte bulduğu ve halklann karşı çıktığı brr savaşa sokulmuştur. Ülkemizin onuru çiğ- nenmiş, tüm varlığımız petro-dolar kumarlanna feda edilmiş-. tir. Gelecek daha da karanlıktır. Zafer kazanılmış sanacakla-. rı bir dönemde de ekilmiş nefret tohumlarıyla iyileşmez bi- çimde ağılanmış bir bölge ortasında Türkiye -doğal bir yok oluştan geriye bir şey kalabilmişse- kendini en tehlikeli düş- manlıkların hedefi olmaktan kurtaramaz. Biz inanıyoruz ki, acılatia yaşanmış tarihimizden bir ibret. dersi bile çıkaramamış, yurt ve insan sevgisinden nasipsiz. bu kanlı kumar politikastnın yürütücüleri tüm insanlanmıza günü geldiğinde teker teker hesap vermek zooında kalacak- ^ lardır. Ülkemize, insanlarımıza olan bu güvenimizle, hangi ina- ' nıştan, hangi kökenden, hangi meslekten, hangi sınıf ya da katmandan olursa olsun, tarihsei sorumluluğunun billncin- deki bütün yurtseverlerimizi, her durumda, bu bir avuç se- rüvencinin karşısına dikilmeye, ülkede felâketimiz demek olan savaş cehennemine doğru atılacak her adımı tüm gü- cümüzle durdurmaya çağınyoruz." Çağrıyı imzalayanlar da şöyle: Can Açıkgöz, Dursun Ak- - çam, Sait Akgül, Hayrullah Akkaya, Mustafa Aitıntaş, Ömer Aslan, Abbas Aygün, İsmail Apül, Cemalettin Aykın, Oya Baydar, Fakir Baykurt, Nihat Behram, Habip Bektaş, Fuat Sultan, Cahit Baylav, Akgül Baylav, Mercan Bagatırlar, Lâ-, tif Balcı, Hayrünnisa Boratav, Pertev Naili Boratav, Nafiz Bos- tancı, Adnan Binyazar, Ayşe Bircan, Necile Berker, Dürsaliye Bedir, Ozan Ceyhun, Ayfer Coşkun, İsmail Çoban, Güner Dursun, Gönül Dinçer, Nuran Dönmez, Ziya Derlen, Ali Eliş, • Aydın Engin, Ethem Ete, Ali Eriş, Ali Rıza Erdem, Gürşan Erdem, Suna Ekin, Faruk Eskioğlu, Gültekin Gazioğlu, Gün- ' doğan Görsev, Mustafa Gökkaya, Kaan Güner, Şule Güner, Fatoş Güney, Mahmet Güven, Latife Fegan, Heval, İsmail - Işılsoy, Aktan İnce, Aydın Karahasan, Yılmaz Karahasan, Hü- seyin Kaplan, Ali Kalkan, Neşe Kalkan, Sümer Kuban, Ufuk - Kabaş, Maviye Karaman, Dera Kalkan, Karabey Kalkan, ~ Mehmet Karaca, Fevzi Karadenız, Nevin Karadeniz, Alpas- ' lan Kocadağ, Mustafa Kızıltan, Azade Köker, Yılmaz Oka- " tan, Tayyar öztürk, Yaşar Miraç, Derya Mutlu, Settar Madenci, Doğan Özgüden, Fergül özgüven, Ali Özgüven, Ömer Polat, Barış Pirhasan, Merih Pirhasan, Orhan Suda, Sevgi Suda, Hasan Şenyüksel, Server Tanilli, Mehmet Taş, Meral Özdemiroğlu Taygun, Sedat Tosun, İnci Tuğsavul, Ra- mazan Tunç, NedimTuran, Gül Tüfekçi, VedatTürkali, Meh- met Uğur, Sema Uğur, Tijen Uğuriş, Funda Müjde Üstüner, " Yaşar Üstüner, Nil Yelter, Mehmet Yaşın, Balkar Yakabaş, • Hanefi Yeter, Serpil Yeter, İsmail Yıldınm, Abdullah Yılmaz,- Altan Yılmaz, Fatma Yılmaz, Hamiyet Yılmaz, Zafer F. Yö- rük, Şanar Yurdatapan, M. Ali Yurttagül, Yalçın Yusufoğlu... İmzaların yalnız bunlar bir bölümüydü. Belli bir sayrya ge- lince, "Sürecek..." dediler; Türkiye'de basına verdiler. Ya- yımlanabilse, bunlar on binleri bulurdu. , Savaş çığlıkları, Türkiye'de, özellikle istanbul'da geniş tep- . kilere, protestolara neden oldu. Sinema sanatçılan, aydın- lar, yazarlar, gençler etkin eylemler düzenlediler. Ankaralıla- ra, "Siz uyuyorsunuz!" diyorlardı. Ankara'da da şirin diyebi- leceğimiz eylemler düzenleniyordu. Ellerinde çiçeklerle, saat 17.30'da Güven Park'a gelenler, sessizce savaşı protesto edenlerden başkası değildiler. Bu her gün sürecek miydi o saatte?.. (Polis, dün akşam üstü Güven Park'ta dolaşanları topladı; polis arabasına doldurdu. Oradaki asık yüzlü sivil po- lis şefini görünce 27 Mayıs öncesi polis şeflerini anımsadım!) Bir bölüğü de 'Hemen Ateşkes' çağnsında bulundu. Mah- mut Dikerdem, Teoman Alptürk, Münir Ceylan, Eniş Coş- kun, Ali Gitmez, Nevzat Helvacı, Alpaslan Işıklı, Reha İsvan, Reşat Kadayıfçılar, Erçan Karakaş, Yakup Kepenek, Leziz Onaran, Selim Ölçer, İlhan Tekeli, Melih Yılmaz ile benim de aralarında bulunduğum bölük, 'ateşkes' çağnsında özetle şöyle dedi: "Ulusumuz günlerdir bir savaş ortamına sürüklenmenin ağır bunalımını yaşıyor; bir ateş çemberine sürüklenmek is- teniyor. Bu nedenle: 1. Körfez savaşında 'hemen' bir ateşkes ilan edilmesini, sorunun halklann özlemleri doğrultusunda ve görüşmelerie çözümünün sağlanmasını, 2. Ulusumuzun güvenliğini sağlayacak yerde bir savaş ne- deni konumuna gelen yabancı askeri üslerin ve tesislerin 01- kemizden çıkarılmasını gerçekleştirmek üzere toplumumuzun tüm banşsever kesimlerini sürekli çaba har- camaya çağınyoruz." (Bu konuda iletişim için tel:9-4-2299182) Bizler böyle çaba harcamaya çağıraduralım, pazar günü . gazetelerde çıkan bir haber. Efe'nin Alpaslan Beşikçioglu'- , nun kızı Zeynep'le söz kesmesi haberi, bana ilginç bir açık- lama gibi geldi. Pazar-günkü 'Ankara Notlan'nda, Efe ile Ahmet'in nerede olduklannı kamuoyunun merak ettiğini yaz- mıştım. Hacı TÖ, Hacı SÖ, Hacı AO, Hacı ZÖ, birlikte Efe'- ye söz kesmeye İzmir'e gitmişler. Borankay'lardan sonra, • Beşikçioglu'larla söz kesildi! Anam, "İş arasında seviş!" der- di. Aferin Efe'ye! Savaşa gideceğine, sevişmeye gidiyor. Hü- ; seyin Rahmi'nin "Kuyruklu Yıldız Altında Bir Evlenme" : yapıtına, daha önce de değinmiş miydim? Tam günü değil mi? Haydi modaya uyup, İngilizcesini söyleyelim: "Don't ma- ke war, make love!" Ankara'da Mülkiyeliler Birliği'nin düzeniediği "Savaşa son" konulu toplantı yasaklandı; Ankara Valiliği, Hint Horo- zu Erdal Bey'in, Süleyman Bey'in, Necmettin Hoca'nın, Ha- luk Gerger'in konuşmalarını böylece engellemiş okju. Başsız kalan ANAP iktidarı, ne yapacağını şaşırmış gibiydi. Yasak- lar, Çankayadan kaynaklanıyordu. YORULDUNUZ SANIRIM Bir çağlayan kıyısında doğayla iç içe Türkiye de tek, dünyada ıkınci oksijen yoğunluğuyla kanınızı ve beyninizı temizlemeniz için nefis bir köşe BENT OTEL —Altınoluk— Y.P. Bir kişi 90.000 TL. Tel: 142 30 03 Ehliyetiniz için bizi seçin. ÖZEL ALTIYOL SÜRÜCÜ KURSU Altıyol Kavşağı, Mürverçiçeği Sk. No: 12, Kat: 2 Tel.: 347 83 62 — 349 13 81 Kadıköy
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle