Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/4 HABERLER 29 OCAK 1991
Alpago: Işçiler
kandıraldı
• KDZ.EREĞLİ
(Cumhurivet) — SHP Parti
Meclisi uyesi Önay Alpago,
hükümetin grevleri erteleme
kararını, "Zonguldak
maden işçisinin
cezalandırılması" olarak
niteledi. Alpago, "genel
sağlığı ve milli güvenliği"
bozmadığı sürece grevlerin
ertelenemeyeceğini
belirterek "Şayet hükümet
sözcüsünün açıkladığı
biçimde uzayan grevlerden
işçilerin mağdur olduğu
düşünülüyorsa, o zaman
işçilerin haklarmı versinler"
dedi.
Yetki yasası
Meclis'te
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Kamu kururn ve
kuruluşları ile bunların
personeli ve ekonomik
istikrar tedbirleri hakkında
hükümete bir yıl yetki
veren tasarı TBMM
Başkanlığı'na sunuldu.
Tasarıya göre hükümet,
kamu kurum ve
kuruluşlarının personelinin
mali ve sosyal haklannda
iyileştirmeler yapabilecek.
Hükümet aldığı yetki ile
yeni bakanhk veya bağlı
kuruluş oluşturabilecek
veya kaldırabilecek, kamu
hizmetlerinin bakanlıklar
arasındaki bölüşümü ile
bakanhk ve bağlı
kuruluşlann görev yetki ve
yükümlülüklerini yeniden
düzenleyebilecek. Tasanda
yetkinin 1 yıl süreli olması
isteniyor.
Kalan
tutııklandı
• İç Politika Servisi — SP
Ankara İl Başkanı llknur
Kalan, Cumhurbaşkanına
hakaret gerekçesiyle
tutuklandı. Bir süre önce,
Cumhurbaşkanı Özal'a
Yenışetiir postanesinde ABD
bayrağı göndermek isterken
gözaltına alınan llknur
Kalan, yapılan sorgulamada
serbest bırakıldı ancak, diin
Ankara 12. SulhCeza
Hâkimliği tarafından
tutuklandı. Bu arada, SP
Genel Merkezi, "Savaşımız
Irak'la değil Özal'Ia" başlıkh
300 bin adet bildiri
bastırarak yurt çapında
dağıtmaya başladj. Parti
genel merkezinden yapılan
açıklamaya göre, bildiride,
"Burası İsrail değil, Türkiye"
sloganına yer verildi.
Aksoy anısına
panel
• tSTANBUL (AA) —
Atatürkçü Düşünce
Derneği, derneğin kurucusu
Prof. Muammer Aksoy'un
öldürülmesinin birinci
yıldönümü dolayısıyla bir
panel düzenledi. Terör
konusunun işleneceği
panele, Coşkun Kırca,
Oktay Ekşi ve Ali Sirmen
konuşmacı olarak
katılacaklar. Atatürk Kültür
Merkezi Konser
Salonu'ndaki panel,
perşembe günü
gerçekleştirilecek.
lOfflDTi
serbest
• İstanbul Haber Servisi
— Beyoğlu Mis Sokak'ta
pazar günü düzenledikleri
gösteri sonrası gözaltına
alınan 11 İHD üyesinden
10*u serbest bırakıldı.
Insan Haklan Derneği
İstanbul Şubesi, "Barışa
Çağrı" mitingine valiliğin
izin vermemesini protesto
amacıyla, Beyoğlu Mis
Sokak'taki gösteri
düzenlemiş ve aralarında
şube başkanı avukat Ercan
Kanar'ın da bulunduğu 11
kişi gözaltına alınnuştı.
Baro'dan
kınama
• İstanbul Haber Servisi
— İstanbul Barosu, Adalet
Bakanhğı'nın "savaş
fırsatçılığı yapar gibi,
yargıda zorla basılı kâğıt
satma" girişimini
sürdürdüğünu bildirdi.
Baro'dan dün yapılan yazılı
açıklamada, vatandaşların
dava açma ve takip etme
haklarının genelgeyle
çiğnendiği iddia edilerek
"yargı, fon yönetiminin
genelgesine boyun
eğmektedir. Bu açıkça bir
soygunduıi1
denildi.
Sungurlu, 2932yerine hazırlanan tasarıyı Akbulut'a yerdi
Tfeni yasaya6
jet hızı'Adalet Bakanı Sungurlu, "Tasanyı hazırlarken
anayasanın çizdiği çerçeve içinde kalınmıştır"
dedi. Tasarı, "Türkçenin resrni dil olarak
kullanılması" hükmünü getiriyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Türkçeden başka hiç-
bir dili anadil olarak kabul et-
meyen ve Türkçe dışındaki dil-
ler için yasaklamalar getiren
2932 sayıü yasanın yürürlükten
kaldırılmasıyla doğan boşluğu
doldurmak üzere yeni bir yasa
tasarısı hazırlanarak Başbakan
Vıldınm Akbulut'a verildi. Ada-
let Bakanı Oltan Sungurlu, ya-
sa taslağının "Türkçenin Resmi
Dil Olarak Kullanılması Hak-
kında Kanun" başlığmı taşıdığı-
nı ve 7 maddeden oluştuğunu
söyledi.
Hazırlanan yeni tasarı ile il-
gili olarak dün bakanlıktaki
odasmda gazetecilerle bir "soh-
bet toplanüsı" yapan Adalet Ba-
kanı Sungurlu, tasannın Bakan-
lar Kurulu'nda oluşan görüşle-
ri de dikkate alarak hazırlandı-
ğını, ilke olarak Türkçenin kul-
lanıİmasımn zorunluğu olduğu
yerlerin belirtildiğini söyledi.
"MİDetimizi teşkil eden unsur-
lann kullandıgı diiler, lehçeler
vardır. Bunlar bir aynm getir-
mez. Tiirk devleti ırk esasına gö-
re kurulmuş bir devlet degildir"
diyen Adalet Bakanı, "Tasanyı
hazıriarken anayasada belirien-
miş çerçeve içerisinde kaldık.
Bakanlar Kurulır'nda beliren
görüşleri de dinledik ve dikkate
aldık" dedi.
Anadil yasağı getiren yasanın
neden daha önce veya daha son-
ra değil de şimdi gündeme geti-
rildiği yolundaki bir soruya
Sungurlu, "Zamanlama konu-
sunda bir şey bilmiyorum. Ne
düşünfildü bilmiyorum. Bana
yeni bir tasan bazıria dediler,
hazırladım ve başbakana
verdim" yanıtını verdi. Konuy-
la ilgili olarak MGK veya Cum-
hurbaşkanı Turgut özal'ın bir
tavsiyeleri olnp ohnadığı sorusu-
na karşıhk da Sungurlu
"Bilmiyorum" demekle yetindi.
Tasanyla getirilen hükümlerin
TCK'da yer alan 141-142 ve 146.
maddelerle hiçbir ilişkisi olma-
dığını söyleyen Adalet Bakanı
Sungurlu, daha önce anadil ya-
sağı getiren yasaya göre açılmış
soruşturma ve davalann geleceği
hakkında şimdiden bir şey söy-
leyemeyeceğini belirtti.
Adalet Bakanı Sungurlu,
2932 sayılı yasada suç sayüan ey-
lemlerin bundan böyle de suç
olup olmayacağı yolundaki ıs-
rarlı sorulan da yanıtsız bırak-
tı.
DSP lideri Bülent Ecevit İncirlik'te kalabalık bir topluluğa hitap etti. (Fotograf: Mehmet Yapıcı)
Ecevit, Irak'ın gücünün Türk ordusuyla ölçülebileceğine dikkat çekti
'ABD'nin yemi olmayakm
5
MEHMET YAPICI
ADANA — DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit, "ABD'nin, Türkiye'yi oltanın ucu-
na taktığı yem olarak kullanmak amacın-
da olduğanu" savunarak Cumhurbaşkanı
özal ile hükümete 'bu oyuna alet.
olmamalan' çağnsmda bulundu. ABD'nin
ler. Türkiye'nin bu oyuna geunemesi lazım." sesleri duyduğunu ve kendilerinin bu ses-
Ispanya TV rnuhabirinin ''Irak Türki- lerden uyuyup uyuyamadıklannı soran Ece-
ye'ye saldınrsa Özal bunun sonımluluğunu vit'e, 'Hayır uyuyamıyonız' yanıtı verildi.
kaldırır mı" sorusuna "O ihtimali şu anda 'Türkiye'nin savaşa girmesini doğru bulu-
düşünmek bile istemiyoruz. Fakat şurası ke- yor musunuz' diye soran Ecevit'e meydan-
sin ki Türkiye'nin Ortadoğu krizi ile ilgili da toplanan kalabalık kitle hep bir ağızdan
olarak izkmekte olduğu politikanın sorum- 'hayır' diye seslendi. Ecevit, Incirliklilere,.
loluğu sorumsuz Cumhurbaşkanı Özal üze- "tsrail'e inen yabancılara bile havaalanın-
rindedir. Hukuki açıdan bunun hesabı da gaz maskesi veriliyor. Size gaz maskesigerçek amacının, Kuveyt'in kurtanlması de- . „ . B
ğil, Irak'ın çok kaygı veren boyutlara ula- Özal'dan sonılmasa bile Özal'ın istekleri- dağıtıldı mı" diye sordu. Yine hep bir ağız-
şan askeri gücünü yok etmek olduğunu kay- ne uygun olarak hareket eden hükümet ve dan 'hayn-' yanıtı verilirken, bir yurttaş gaz
pariamentodaki iktidar çogunluğu sonım- maskesinin 1,5 milyon liraya satıldığını ve
Inluğu fiilen taşımış olacaktır" yanıtını ve- bu yüzden alacak güçleri olmadığını anlattı.
ren Bülent Ecevit şöyle devam etti: Ecevit, "Bir gaz maskesinin maliyeti
"ABD'de büe artık açıkça söylenmeye 200-300 bin lira. Demek ki o da Özal'ın ser-
başladı ki ABD'nin gerçek amacı Kuveyti best piyasa ekonomisinde girmiş" dedi.
ABD'nin Körfez savaşındaki kayıplarını
deden Ecevit, "Bu askeri gücü kimler mey-
dana geürdilerse onlar ortadan kaldırsın-
lar. Türkiye'nin bu konuda hiçbir sornm-
luluğu yoktur" dedi. Ecevit, ABD'nin Irak
1
ın gücünü ölçmek için Türk Kara Kuvvet-
leri'ni kullanabileceğine dikkat çekti.
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, eşi
Rahşan Ecevit ve MKYK'nın 12 üyesi ile ön-
ceki gece geldiği Adana'dan, dün tncirlik'e
giderek kasaba halkı ile görüştü. Ecevit, tn-
cirlik'e hareket etmeden önce kaldığı otel-
de Ispanya'nın Tele Madrid Televizyonu iie
Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı. DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit, Türk halkı-
nın, ülkesinin Körfez savaşına doğrudan ve-
ya dolaylı olarak katılmasma kesinlikle kar-
şı olduğunu, ancak Cumhurbaşkanı Özal'ın
bu istemleri gözardı ederek devlet radyosu
ve televizyonu kanalıyla kamuoyunda savaş
psikolojisi oluşturmaya çalıştığını söyledi.
Türkiye'nin açık bir biçimde kendi silahlı
kuvvetlerini kuüanmadıkça Irak'ın Türki-
ye'ye bir saldında bulunmayı düşünemeye-
ceğini, İncirlik'in yoğun bir biçimde kulla-
nılmasma karşın Irak'ın Türkiye ile arasın-
da bir cephe açmaktan özenle kaçındığını
anlatan Ecevit şöyle devam etti: ^ ^ U c i i n ü n y o k e d i ) n l e s i d i r
. B u
„ .
kamuoyununda olduğu gibi teri ü c u k i m , e r m e y d a B a g e t i r d i J e r s e o n .
ı komutanlarda bde kara savşşma gı- | a r o r t a d a n k a l d l r s l I 1
, a r
. Türkiye'nin b u
ko-
nşme konusundaki ışteksızlık gıtgıde artı- n u d a u h i r s o r u m l u l u g u y o k t J r . y^^ „ .
yor. Çunku bu buyuk can kaybına neden teknolojisinin bu dunıma gelmesi bazı
ficevit, ABD'nin gerçek
amacram Kuveyt'i
kurtarmak değü, Irak'ın
kaygı veren askeri gücünü
yok etmek olduğunu
söyleyerek Türk halkının
savaşa kesinlikle karşı
oiduğunu, ancak özal'ın
devlet radyosu ve TV'si
aracıhğryla kamuoyunda
savaş psikolojisi
oluşturmaya çalıştığını
belirtti.
müttefiklerden gelen yardımlarla karşıladı-
ğını ve bugüne kadar 40 milyar dolar top-
ladığını söyleyen Bülent Ecevit, "Amerika,
bu 40 milyar dolann kırkta birini gönder-
seydi şimdi sizin de maskeniz olurdu. Ne
gaz maskesi var ne sığınak. Bunlar sağlan-
madıkça ve halkımızın güvenliği güvence al-
tına alınmadıkca Türkiye'nin savaşa sokul-
ması bir cinayet olur. Amerika Türkiye'yi
oltanın ucundaki yem yapmış. Bu oyuna
gelmemeliyiz" diye seslendi.
Nüfusun büyük bîr bölümünün göç et-
mesiyle ev, işyeri ve dükkânların büyük bir
bölümünün kapılannın kilitli olduğu İncir-
lik'te halk, Cumhurbaşkanı Özal için Türk-
iye'nin Saddamı' diye sloganlar attı. İncir-
lik'e yakın Şıhmurat Köyü Muhtarı Asım
Çetin, "Köyde dediler ki kız istemeye gide-
Hm. Dedim ki ne kızı, savaş oluyor, gitme-
istedi ve parmağına da 5 milyon liralık yü-
zük taktı. Alarm bile vermiyoriar. Knrban-
lık koyun gibi ölümü bekliyoruz" dedi.
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, bura-
da Yunanistan'm ERT-1 TV'si ile Ati-
olacaktır. Binlerce, onbinlerce Amerikan g a t l ] | devletler ile Sovvetler Birliği'nin kat- na/Elefterotipia gazetesinin muhabirleri-
genci hayatını yitirecek olursa oradaki sa- ^ i i l " n i n
s ° r u
l a n n ı
yanıtlarken savaş nedeniyleolmustur"
genci hayatını yitirecek olursa oradaki sa-
vaş aleyhtarlığı büsbütün artabilir. ABD,
hava hücumları ile Irak'ın askeri ve ekono- tüCÎrlİk'te
mik gücünü iyice kınnak istiyor. Fakat Irak
şu ana kadar hava gücünü saklamayı başar- încirlik kasabası girişinde TiDer tepişme-
dı. ABD'li komutanlar, şimdi bir vesile ya- yi bahçemizin dışında yapsın", 'Yurtta ba-
ratıp Irak'ın kara gücünü ortaya çıkarma- nş dünyada banş', 'Banşın sembolü Ecevit'
ya çalışıyorlar. Bu noktada sınınmızdaki yazılı pankartlarla karşılanan Ecevit, halkla
kara kuvvetlerimizi kullanmak isteyebilir- karşılıkh söyleşti. Gece sabaha kadar uçak
nin sorularını yanıtlarken, savaş nedeniyle
müttefik ülkelerin Türkiye'ye verdikleri si-
lahlardan annması gerektiğini vurgularken,
"Yunanistan'm Türkiye'nin gücünden kaygı
duyması yersizdir. Bu onun da menfaaüne
olacaktır" dedi. Bir soru üzerine Türkiye-
nin savaşa girmeyeceğini vurgulayan Ecevit,
"Yeni bir Yemen türküleri söylemek
istemiyoruz" diye konuştu.
ANAP'ta Kürtçe sıkıntısıANAP grubu bugün Kürtçeyi tartışacak.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın da
ANAP'lı milletvekillerinin bir bölümünü
bugün kabul ederek görüşeceği belirtildi.
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) — Ba-
kanlar Kuru-
lu'nun Kürtçe
konuşma yasa-
ğının kaldırıl-
ması için yasa değişikliği yapıl-
ması görüşünu benimsemesi
ANAP grubunda sıkıntı yarat-
U. ANAP'ın Doğulu mületvekil-
leri Kürtçe serbestisini
"sevinçle" karşılarlarken, müli-
yetçi ve muhafazakâr eğilimde-
ki milletvekillerinde tedirgin bir
bekleyiş başladı. ANAP grup
yöneticileri de, SHP Genel Baş-
kanı Erdal İnönü'nün Kürtçe
konusundaki kısıtlamalann yer
aldığı 2932 sayılı yasanın kaldı-
rılması önerisine Başbakan Yıl-
dınm Akbulut'un yazılı karşı çı-
kış gerekçesindeki görüşlerin
nasıl değiştirüeceği sonın yarat-
tı. Adalet Bakanı Oltan Sungur-
lu AA'ya yaptığı açıklamada
"Hazırlanacak tasan TBMM'de
kanunlaşırsa suç kapsamı dışın-
da kalanlann bükümlülükleri
sona erer, mahkemeler şu anda
beraat kararı veremez" dedi.
ANAP Grup Başkanvekille-
rinden Yasin Bozkurt, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu bölgelerin-
de Kürtçe konuşan birçok Türk
vatandaşı bulunduğunu, Kürtçe
konuşulmasının bugüne kadar
herhangi bir sıkıntı yaratmadı-
ğını ifade ederek, askeri dönem-
de çıkarılan 2932 sayılı yasanın
fiilen uygulanmayan bir yasa ol-
duğunu söyledi. Bozkurt, Kürt-
çe serbestisi içeren yasa taslağı-
nın ANAP grubunda da tartışı-
lacağını bildirdi.
Bugünkü grup toplantısında
milliyetçi-muhafazakâr kana-
dın, Akbulut'un gerekçelerini yi-
neleyerek girişime tepkilerini di-
le getirmeleri bekleniyor.
Özal, milletvekilleriyle
Öte yandan Cumhurbaşkanı
Turgut Özal bugün Meclis'teki
odasında ANAP'lı milletvekil-
leriyle görüşecek. Milletvekille-
rini illerin alfabetik sırasına
göre ve gruplar halinde kabul
edecek olan Özal'ın, Körfez Sa-
vaşı 'ndaki son gelişmeler, parti
için sorunlar ve Kürtçe konula-
n uzerinde durması bekleniyor.
Görüşmelere Gaziantep Millet-
vekili Hasan Celal Guzel'in ka-
tılmayacağı kaydedildi.
Demirel:
Bir
istismardır
gidiyor
"Okullardaki Kürtçe
eğitimine mi, radyo TV'de
Kürtçe programlara mı,
resmi devlet dairelerine
Kürtçeyle müracaata mı
izin verecekler" diye soran
Demirel, "hiçbirini
yapmayacaklarsa konuyu
istismara kalkışmalannın
yanlış olduğunu" söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel, Bakanlar
Kurulu'nun Kürtçe konuşma
yasağının kaJdırılması için tasarı
hazırlanması karannı "Bir istis-
mardır gidiyor" diye değerlen-
dirdi. Demirel, Türkiye'nin üni-
ter devlet olmaktan çıkarılma-
ması gerektiğini söyledi.
Resmi dil
DYP Genel Başkanı, gazete-
cilerin sorularını yanıtlarken
Türkiye'nin bir üniter devlet,
merkezinin Ankara, dilinin
Türkçe olduğuna ilişkin anaya-
sa maddesi bulunduğunu anım-
satarak "Resmi lisan Türkçe
olunca, başka bir lisan anayasa
ile konmadıkça olmaz" dedi.
Türkiye'nin Kürtçe konuşan
bölgeleri ve insanlan olduğunu,
bu gerçeğe kimsenin bir şey de-
mediğini kaydeden Demirel,
"Şimdi getirdikleri serbestiyet,
o kanundaki neyi kaldmyor?
Kanun Kürtçe konuşulmasına
mani degildir. Birçok zaman
böyle oluyor. Ortaya bir konu
atıyorlar, sonra 'Adalet Baka-
nı hazırlasın' diyoriar, neticede
bir şey çıkmıyor" dedi.
Ne yapacaklar?
Demirel, "Okullarda Kürtçe
eğitimine mi, radyo-TV'de
Kürtçe programlara mı, resmi
devlet dairelerine Kürtçe ile mü-
racaata mı izin verecekler" di-
caklarsa, konuyu böyle istisma-
ra kalkışmalannın yanlış
olduğunu" söyledi.
Demirel, Kürtçenin serbest
bırakılmasının Körfez savaşı ile
bağlantısı olduğunu sanmadığı-
nı bildirerek 2 Nisan 1990'da
Çankaya'da yapılan liderler zir-
vesinde de Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal'ın konuyu ima ettiği-
ni belirtti.
Demirel, hükümetin grevleri
ertelemesini de grev bozguncu-
luğu ve grev kırıcılığı olarak ni-
teledi.
Anayasa ayıbı
Öte yandan Güneydoğu gezi-
sini sürdüren DYP Genel Baş-
kan Yardıması Hüsamettin Cin-
doruk da Kürtçe yasağının kal-
dırılmasıyla "anayasa ayıbına"
son verildiğini söyledi. Cindo-
ruk, dün Diyarbakır'da düzen-
lediği basın toplantısında, Kürt-
çe yasağının kaJdırılması ve sa-
vaş konusundaki görüşlerini
açıkladı. Cindoruk, "Aslında
Kürtçe zaten serbestti. tnsanlar,
evlerinde, sokakta Kürtçe konu-
şuyoriardı. Devleün bir resmi di-
li olur. Ancak, haikın ana dilini
yasaklayamaz. kanşamazsınız"
dedi.
Cindoruk, Körfez savaşında
Türkiye'nin tutumunu eleştirir-
ken de ülkenin İsraiFin konu-
muna duşürülmemesini istedi.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Orgüt Yemeklerinde
Savaş Politikası...Deniz Baykal ve arkadaşları bildikleri yolda yürüyorlar.
İl il, ilçe ilçe dolaşıp örgüt yemeklerinde, SHP'nin gelece-
ğine ilişkin yeni yöntemler çiziyorlar.
Baykal ve arkadaşlarına gittikleri her yerde büyük ilgi var.
Gazeteler savaş ağırlıkh haberierie çıktığından Baykal'a olan
bu yakın ve sıcak ilgiyi kamuoyu göremiyor.
Deniz Baykal ve arkadaşları bir bakıyorsunuz Trakya'da,
üç beş gün sonra Ege'de. Hiç soluklanmadan dolaşıyorlar.
Karadeniz'den ses verirken aynı gün Akdeniz'e inmişler. Şu
sıralar Güneydoğu'ya gitmeyi düşünmüyorlar.
SHP'de politika, yemek sofralarında yapılır. Bu da CHP
geleneği ve göreneğini yansıtır. Şöyle 200-300 kişilik sof-
ralarda il, ilçe örgütleri, belediye ve il genel meclisi üyeleri,
belediye başkanları, delege ağaları bulunur. önce il baş-
kanı bir nutuk atar, ardından konuklar tanıtılır. Yenilir, içilir
sonra da kalkıp uyunur.
Asıl önemli işler, bir gün sonra kapalı kapılar ardında ko-
nuşulur. Yöntem bu toplantılarda belirlenir. Delegelerin çe-
telesi tutulur. kim nerede, kimin yanındadır saptanır. He-
saplar kimi zaman beş aşağı, beş yukarı doğru çıkar.
Deniz Baykal, SHP'nin bugün Körfez savaşı nedeniyle
izlediği politikayı beğenmiyor. Deniz Bey, Denizli'nin Çar-
dak ilçesinde gazetecilerin sorularını yanıtlarken aynen şöy-
le diyor:
— Barış için gerekirse savaşılır. Çünkü şu saatte 'sava-
şa hayır' sloganı geride kalmıştır. Çünkü savaş başlamış-
tır.
Baykal, savaşa hayır demenin iki yolu olduğunu, savaş
sonrasında üretılecek politikalann şimdiden saptanması ge-
rektiğini vurgulayıp ekliyor:
— Bu iki yol şudur: Birincisi tüm savaşlara hayır deme
olayı, ikincisi cuma namazları çıkışmda 'savaşa hayır' di-
yenlerin düşüncelerini eyleme geçirmesi olayıdır. Burada
dikkat etmemiz gereken İsrail'e ve Yahudi halkına karşı olan
tepkileri sosyal demokratların tüm savaşlara karşı olanlann
tepkilerinden ayırmaktır.
Deniz Baykal1
ın
SHP'nin Körfez
bunalımının
başlamasıyla birlikte
izlediği politikada
zikzak yok. SHP,
Türkiye'nin geleceğine
yönelik kaygılannı dile
getirdi bugüne dek.
Hiçbir zaman 'savaş
yanlısı' bir politikayı
benimsemedi.
bir önemli açıklama-
sı da şu oluyor:
• — Bu savaş so-
nunda, bölgedecoğ-
rafi değişiklik ola-
caktır. Buna karşı
uyanık olmalıyız.
Hedefimiz kendi çı-
karlarımızı ve bölge-
de Filistin halkının
çıkarlarını gözet-
mektir.
Anlaşılıyor ki De-
niz Baykal, SHP li-
deri Erdal İnönü'nün
'savaşa hayır' sloga-
nını tutmuyor.
SHP'nin bu eylem- ^ - ^ — — — — — ^ — ^ ~ —
lerde güdük kaldığını öne sürüyor. Açık açık söylemese bi-
le, Cumhurbaşkanı Özal'ın düşünceleriyle birleşen, her za-
man tartışmaya açık bir kapı bırakıyor.
Bir gazete, Baykal'ın yukandaki sözlerinden bakın nasıl
bir anlam çıkarmş:
— Baykal, Özal gibi konuşuyor...
Bize kalırsa Baykal, Özal gibi konuşmaz ve konuşamaz...
Sadece Deniz Baykal'ın yaptığı bir yanlış vardır: O da eski
Genel Sekreter'in bugünkü SHP yönetimine bilgi ve bece-
rilerini aktarmaması...
SHP, başta Cumhurbaşkanı Özal ve ANAP olmak üzere
acımasızca eleştiriliyor. Durum böyle olunca Baykal'ın ne
yapması gerekir? Partisini eleştirmek mi, yoksa SHP'nin iz-
lediği politikalann doğrularını ve eksiklerinı kamuoyunaan-
latmak mı?
Bunlan yapmıyor, liderinin yanında olmuyor Baykal. Kendi
partisine destek vereceği yerde Özal ve ANAP gibi acıma-
sız eleştiriler getiriyor. Ustelik örgüt yemeklerinde. Yakla-
şan delege seçimleri nedeniyJe kendi tabanına sözüm ona
moral aşılıyor, zafer kazanılmasını istiyor. Elbet bu durum
da hem Özal'ın hem de ANAP'ın oldukça işine yarıyor.
SHP Genel Şekreteri Hikmet Çetin'den Deniz Baykal'ın
son günlerdeki tutumunu nasıl değerlendirdiğini öğrenmek
istedik. Çetin'e şu soruyu yönetttik:
— Sayın Baykal, SHP'nin Körfez savaşıyla ilgili politika-
sını beğenmiyor, eleştiriyor, ne dersiniz?
Genel Sekreter Çetin, "bu konuya girmek istemiyorum"
dedi. Biz, biraz usteleyince de şu yanıtı verdi:
— 2 Ağustos 1990'dan beri tutarlı bir politika izliyoruz.
Elbet savaş başlamıştır. Türkiye bugüne dek vereceği des-
teği verdi. Ekonomik, toplumsal, siyasal özveride fazlasıy-
la bulundu. Biz bugün şunu söylüyoruz: Türkiye ileri bir aşa-
mada kara savaşına girmemelidir.
SHP'nin Körfez bunalımının başlamasıyla birlikte izledi-
ği politikada zikzak yok. SHP, Türkiye'nin geleceğine yö-
nelik kaygılarını dile getirdi bugüne dek. Hiçbir zaman 'sa-
vaş yanlısı' bir politikayı benimsemedi.
Şimdi ne diyor SHP lideri:
— Türkiye Cumhuriyeti kanla kuruldu. Biz savaştan kork-
muyoruz, Türk milleti korkmuyor. Ama ANAP'ın ayakta kal-
rnası için savaşı koz olarak kullanan, halkı koşullandıran
Özal'ın politikasına karşıyız...
Evet Deniz Baykal, örgüt yemeklerinden, şubat ayında
yapılacak delege seçimlerinden bir süre arınıp ülkenin ge-
leceğini barışta gören kendi partisi SHP'ye destek verme-
üdir.
Baykal'ın yeri, İnönü'nün yanıdır...
SAVAŞA SON
(BARIŞLAR YARGILANMASIN)
—Dünyamız ve bilhassa ülkemız petrol ağaları ile yandaşı olan emperyalistlerin bitmekbilme-
yen çıkarlan ıcin gereksiz bir savaşa sürüklenmektedir
—'işgaller kesinlikle kabul edilemez." Nedenlen ne olursa olsun meydana gelen ışgaller banşçıl
politikalariave yaptınmlariaçözümlenmelıdır. Körfez krizınin savaşa dönüşmemesi için tüm ba-
nşçıl yollar denenmemış, gereklı veyeteriı girişımterde bulunulmamış, buna karşın tahakkümcüterin
öze) emellennin gerçekleştinlmesı ıcın ınsan hayatı hıçe sayılarak Körfez savaşı başlatılmıştır.
Ulusal birtik isteyenlerın bu bırtiğı ancak banşçıl politıkalaria sağlayabileceklerini belirtir
—Halkımızın binbır güçlukle yetıştırdiğı evlatlarının bu savaşa sokularak telef edilmemesini,
—Ülkemizin bugüne kadar olduğu gibi bu krizde de "Yurtta barış, dünyada banş" politikasına
bağlı kalarak bolgedekı geleceğımizi ve bugünümüzü yakındantendit eden Körfez savaşına bu-
laştınlmamasını istiyor
"SAVAŞA HAYIR DİYORUZ" ve TÜM DÜNYA İÇİN
BARIŞ İSTİYORUZ
BELEOİYE-İŞ SENDİKASI Genel Yönetim Kurulu üyeleri:
Fuat ALAN, Hasan SOYSAL. Metırı YAZICI, Mahmut HAMİTOĞULLARI, Ali BAŞOEMİfl, Hüseyin ÖZKAN,
Yaşar AYÇA. Mustata SOLMAZ, Kasam Y0RULMA2BAŞ.
DENETİM KURULU:
Efendi GUVERCİN, Adnan BARAN, Mahmut YURTTAŞ
DİSİPLİN KURULU:
Cahit KARA, Sebahattin BAŞÇOBAN. Abdulah ÇALLI, Hüseyin GUMÜŞ, Hıdır METİN
ŞUBE BAŞKANLARI:
AN UMAR, M.Emki TURAN, Şükhi EROL, Mehmet ALPASLAN, Mehmet KİBAROĞLU, Etem AKKAYA, Muaa
TOPRAK. Mehmet EROL, Yaşar TAŞÇI, Emrah OZMEN, A. Ali ÖZGUL, Mehmet BAYKAN, Mehmet EKLER,
EroJ GEDIK, Efraim AKTAŞ. Osman KUNTAŞ. Ali TAÇAR, ismet KOCADAĞ, A.Naci LEVENT, Ömer DEU-
YUSUF. ismail YAVU2, Ş.Ahmet ÖZDEMİR, Vezir PERİŞAN, Mustafa YILOIRIM, Vtofl APÇAAÜ, Ihsan BEV
KÖYLÜ. Ahmet KALINÇ, AhmetCENGİZ, Osman TAŞ, Hasan ULUDAĞLI. Cemal DİNGİL, Orhan ÖZHAN,
Şukrü KARTAL, ZeW SEFEROĞLU, H.Ali YARDIM, Ziilfü KARAAÖAC Hıdır BAL. Ahmet GÜVEN, ihsan
İNAN, Nazmı INCİ. M.Erşen GÖRGUN. TalatOZDEMİR, BasriÇWUŞOGLU. Haşim CANDAN, HasanKAP-
LAN, Mehmet ÇEÜKKAN, Beklr AYDOĞAN. İzzettin MÜLHİM, Mehmet SUBAŞI, Ali SAK, Asır ARAÇ,
Celal KILINÇ, Alaattın ÖZÇALU, Cahit KORKMAZ, Metin MANOAL, Nihat OLCA, A.Vhhap KAHRAMAN,
AN SONMEZ, NusretTÜRK, Muharrem SAVRAN, Nihat YURDAKUL. Dursun DALGA, BahtiywOEMİR, Ha-
san KETENCİ. Halit AKINAY, S.Sım KARAGOZOĞLU. Hasan GONÜLUJ, Gıyasettin ÖZTÜRK. Ahmet AD-
SIZ, Abdumıhman D6MİRELÜ, Temel SALTOĞU), Hüseyin DEMİRCİ, BahatUn GEÇER, Nihat AYÇİÇEK...