14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EYLÜL 1990 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TÛRKIYE'DE BUGÜN ıji Genel MûdüMüğü'n den alınan bilgiye göre, yurdun kuzey kesımleri parçalı bulutlu, ötekı kesimleri az bulutlu ve acık geçecek. HAVA SICAKLIĞI: Değiş- meyecek. RÜZGÂR: Kuzey ve bat yönlerden hafrf, ara sıra orta kuv- vette esecek. Denızlerde: Ooğu Akdeniz'öe günbatısı ve lodos, Ba- tı Akdeniz ile Karaderıiz'de günba- tısı ve karayel. Marmara ve Ege ile zamanla Karadeniz'de yıldız ve •karayelden 2-4. yer yer 5 kııvve- tinde. saatte 4-16, yer yer 21 de- niz mılı hızla esecek, deniz hafif çalkantılı olacak. Van Gölünde ha- Adapazar Myaman Atyon Ajr. Ankaıa Ant2<ya Antaıya Artvın Aydın Bal*esır A 34« 20° Dıyartıakır A 31° 17° Edıme A 36° 14° Erancan A 31" 13° Efzurum A 28° 3° Estoş«tlır A 30° 12° Gaaantep A 33° 21° Gıresun A 30° 15° Gümüşhane A va azbulutluve açık geçecek Rüzgâr güney ve baö yön- lerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Göl kuçük dal- galı olacak, görûş uzaklığı 10 km'nin üstünde bulunacak. Bıngöl BıOıs BOL Bursa Çanakkale Corura Denıaı A 30° 17° Hakkar A A 31° 18° Isparta A A 32° 15° IstanDul A A 30° 13° lanr A A 34° 12° Kats A A 28° 10° Kastamomı A A 31° 11° Kaysen A A 30° 15° Kıridarelı A A 27° 19° Konya A A 31° 7°Küâhya A A 31° 18° Malatya A 35° 14° Manısa 31° W° K Maraş 30° 10° Mersın 26° 0°MujJa 30" 12° Muş 34° 16° Nıjde 24°tt°0nlıı 29° 9 ° R E B 31° 17° Sarcun 29° 9°Sıırt 27° 20° Sınop 32°20°Sıvas 27° 3°Tekjnjağ 29" 9°tatEon 31° 8°Tuncelı 30° 18° Uşa< 30° 10° Van 31° 13° YtaBai 32° 12° Zonguldak A 32° 18° A 36° 20° A 31° 20° A 29° 13° A 29=10° A 30° 11° A 24» 16° A 25° 15° A 25° 14° A 36° 18° A 25° 18° A 31° 11° A 28° 20° A 26=15° A 31° 12° A 31° 13° A 25° 8° A 28° 11° A 24° 18° )'-. açık /jf kartı A-açık B-bulutlu G-oûneştı K-karlı S-sslı Y-yaJmurtu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 1/ Adi baykuş. 2/ Özsu... Kanşık renk- li. 3/ Argoda parasız ya da karnı aç kim- se... Dağ sırtlannda geçit veren çukur yer. 4/ Peygamberle- ri Hud'u dinleme- dikleri için Tann ta- rafından yok edilen kavim... Gözenek. 5/ Uyluk kemiğinin bilimsel adı... Bir müzik parçasımn, dinleyicilerin isteği üzerine yeniden ça- luunası. 6/ Sarıkh din bilginleri. 7/ Sevinç... Kabanın karşıtı. 8/ Ceviziri yeşil kabuğu ve yaprağı... Ender, sey- rek, 9/ Sebze fidesi ve üzüm çubu- ğu dikmek için hazırlanan çukur... KUçük erkek kardeş. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Tuba ailesinden nefesli bir çalgı. 2/ Un, et ve bamya ile yapılan bir ye- mek... Derebeylik Japonyası'nda en aşağı sınıfı oluşturan halk. 3/ Akci- ğerleri dinlerken hekimin duyduğu patolojik ses... Bir çeşit tes- tere. 4/ Şarkı, türkü... Boga güreşlerinde matadorlann boğala- n kızdırmak için kullandıklan kırmızı kumaş parçası. 5/ Ak- deniz'in sıçak kıyılannda yetişen ve tomurcuklan sirke ile ka- nştınlarak soslarda kullanüan bir bitki... Küçük mağara. 6/ No- tada durak işareti... Bey. 7/ Şişman, gürbüz. 8/ Çeşitli bitkiler- den elde edilen yumuşak bir reçine... Insarun kendi özü. 9/ Uyuş- turucu bir ilaç ya da bir hastalık sonucu vücudun bütününde ya da belirli bir bölgesinde duyulann yitmesi. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Gazi Hz. 26 EYLÜL 1930 Fethi B. tarafından Gazi Hazretlerine gûya kaydı hayat şartile Reisicumhurluk teklif edildiğine dair intişar eden haberi dün son dakikada tekzip etmiştim. Bu haberin mahiyeti anlaşıldıktan sonra Istanbul gazetelerinin burada bulunan Başmuharrirleri tarafmdan Reisicumhur Hazretlerine şu sual surulmuştur: "— Reisicumhur Hazretleri, zatı devletlerinize böyle bir teklif vaki olmamışür. Fakat farzı muhal olarak her hangi bir taraftan vaki olabilecek bu tarzda bir teklife karşı mütaleai devletlerini öğrenmek ve Türkiye Efkâri umuraiyesine bildirmek isteriz." Reisicumhur Hz., bu suale gayet veciz olarak şöyle mukabele buyurmuşlardır: "— Bana ötedenberi bu ve buna mümasil tekliflerde bulunanlar çok olmuştur. Siz ve efkâri umumiye bilmelisiniz ki bu yoldaki teklifler hoşuma gitmemiştir ve gitmez. Benim gayem Türkiyede, yeni Türkiye Cumhuriyetinde millet hâkimiyetini takviye etmek ve ebedileştirmektir. Dediğiniz gibi bir teklifi benim idealimi cidden rencide eden bir manada telâkki ederim. Bu noktada şu veya bu tefsirlere giden sözlerin manasını, beni iyi tanımış olan Türk milleti benden daha iyi takdir eder!' 30 YIL ONCE Cumhuriyet Y. Soruşturma Kurulu 26 EYLÜL 1960 Yüksek Sonışturma Genel Kurulu bugün saat 9.30'da toplanmış ve ikibuçuk saat çalıştıktan sonra dağılmıştır. BugUnkü toplantıda iki soruşturma j olayı daha karara bağlanmıştır. JBunlardan biri, Afganistan Kıralı tarafından düşük Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'a hediye edilen ve Nedim Ökmen bilirkişi raporu ile değeri bin lira olarak gösterilen bir köpeğin Atatürk Orman Çiftliğine 20 bin liraya Bayar'm emriyle sattırılması olayıdır. Bu hâdisede Celal Bayar ve onun emrini kabul ve intikal ettiren düşük Tanm Bakanı Nedim Ökmen suçlu görülmüş ve her ikisi hakkında da lüzumu muhakeme karan verilmiştir. Ikinci olay, düşük Sağlık Bakanı Lutfı Kırdar'ın, düşük Istanbul milletvekillerinden Sedat Çetintaş'ı sanatoryumda ücretsiz olarak yatırması olayıdır. Haber aldığımıza göre Genel Kurul, düşük Sağhk Bakanmın bu tasarrufunu kanunun kendisine tamdığı takdir yetkisi içinde görmüş ve hakkında men'i muhakeme karan vermiştir. Genel Kurulun yarın sabahtan itibaren toplanarak muhtemelen Anayasa'nın ihlah ile ilgili tali kurul mütalâasını müzakere edeceği söylenmektedir. Türk Dil Kurultayı tlk Türk Dil Kurultayının toplandığı günün yıldönümü münasebetiyle yarın saat 16'da bir tören yapılacaktır. Türk Dil Kurumu tarafından 28'inci yıldönümü için hazırlanan kutlama Kavaklıdere'deki kurum binasında yapılacak ve buna dilciler ile ilim adamlan, basm mensupları ve edebiyatçılar katılacaklardır. Raman tankeri Geçen hafta Settülbahir açıklarında içinde 12 bin 700 ton mazot olduğu halde karaya oturan Raman tankeri bugün saat 9'da kurtanlarak yüzdürühnüştür. Imroz ve Hora kurtarma gemilerinden sonra Denizcilik Bankası tarafından gönderilen Başan tankeri Raman'ı kurtarmağa muvaffak obnuştur. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuhyet 'Ben layıkım' 26 EYLÜL 1989 ANAP'ın Başbakan Turgut Özal başkanlığında dün toplanan Genişletilmiş Başkanlık Divanı'nda cumhurbaşkanı adayının açıklanması ve Silopi olayları ile ilgili sert tartışmalar oldu. Başbakan Özal, kendisinin memlekete çok büyük hizmetler ettiğini belirterek, "Ben herkesten fazla cumhurbaşkanı adaylığına layıkım" dedi. özal adayın son anda açıklanacağını belirtirken, bu konuda muhalefet liderleriyle görüşmeye her zaman hazır olduğunu açıkladı. . Madrıd rLızborr-^r Cezayır Kahırea DÛNYA'DA BUGÜN Amstetıtam Y 15° Amman A 35° Atına Bağdal Barcelona Betgrad Beriın Bonn Brüksel Buöapeşte Cencvre Ceoyıt Cıöde Dubaı Franktun Gime Hdsmo Kahıre Kopenhag KMi A 30° A 36° Y 28° B 19° Y 29° A 19° A 19° Y 15° B 20° B 19° A 33° A 37° A 39° A 18° A 30° B 15° A 32° 1 15° A 19° A 34° Leningrad Uyıdra Madrıd Mııano Montreal Moskora Mûrah NavYork Oslo Pans Prag Riyad Roıra Sotya Sam lel/Vnv Tudus Varçova Vened* Vıyana Y 10° B 19° Y 27° A 29° Y 12° Y 9° A 17° A 20° B 15° A 18° B 18° A 39° A 28° A 31° A 36° A 33° A 28° Y 14° A 29° Y 18° VüshmgtonA 27° Ziirih B 19° rr\ AKITSMA Okullar Açılırken Eğitimin niteliği, çağımızın gerçeklerine, çocukların özelliklerine, gereksinimlerine göre değil. Şistemin ürünü sayısal, niteliksel yönden, beklenti düzeyinin de altında kahyor. Insan yaşadıkça, ilginç çelişkilere tanık oluyor. Biz öğretmenler bir zamanlar, ço- cukları okula getirebilmek için ne savaşım- lar veriyorduk. Veliler okulun, eğitimin bir gereksinim olduğuna inanmıyorlar, bazıla- n da özellikle kız çocuklarının okula gön- derilmesini, okutulmasım dinsel, töresel yönden sakıncalı buluyorlardı. En büyük sorunumuz, bu anlayışla savaşmaktı. Kar- şımızda bir öğrenci topluluğu bulduğumuz gün, sevincimize diyecek yoktu. Köy oda- larında türlü olanaksızhklar içinde, okuta- bileceğimiz çocuk bulunca mutlu oluyor- duk. Köy Enstitüsü'nün verdiği çahşma coş- kusunu, atılım gücünü uygulamaya koya- cak en küçük bir olanak, mutluluğumuza neden oluyordu. Şimdilerde okullar açılmadan, çocukla- nn okul gereksinimlerini karşılamak, onlan donatmak için anneler, babalar akın akın çarşılara, pazarlara koşuyorlar. Çocukları- nı ilk kez okula vereceklerin sevinçleri da- ha bir sonsuz. öğretim yılı başlayınca, birçoğu da top- lumun gönüllü katkısıyla»yapılan yüzlerce milyonluk pınl pırıl okullan, öğrenciler tık- hm tıkhm dolduruyorlar. Yer olmadığından okula alınamayan öğrenciler var. Toplumumuz gönlünü, kesesini bu denli okula açmış. Eğitimin kalkınmada, insan mutluluğunda temel bir araç olduğuna inanmış. Onun okuldan, eğitimden büyük beklentileri var. Buna karşın, eğitim siste- mimizin işleyişinin, bu beklentilere yeterli yanıt veremediğini lizüntü içinde izliyoruz. Eğitimin niteliği, çağımızın gerçeklerine, ço- cuklann özelliklerine, gereksinimlerine göre değil. Şistemin ürünü sayısal, niteliksel yön- den, kendi beklenti düzeyinin de altında ka- hyor. Tüm geleneksel çabalara, yapılan yatınm- lara karşın, yetersizliğin carpıcı örnekleri yıldan yıla yoğunlaşarak sürmektedir. Bu- nun sonucu olarak da öğrenci velileri, ço- cuklarını özel olarak eğitmek zorunda ka- lıyorlar. Ekonomik gücü olanlar, çocukla- rım özel okullara, dershanelere gönderiyor- lar. Özel eğitim kurumlan öğrenci savıla- rıyla hızla artarken, Sayın MUIi Eğitim Ba- kanı Akyol da bu kurumlara karşı olmadı- ğını söylüyor. özel öğretim kurumlarının varlığı, giderek çoğalmalan, eğitim sistemi- mizdeki çarpıkhğın, işlevsel yetersizliğin be- lirgin sonucudur. özel okul ve dershanelerde sürdürülen et- kinliğin de genellikle, öğrencileri sınavlara hazırlamak için bir ezberletme yanşı oldu- ğu gözlenmektedir. Bu yanşta başarılı olan öğrencilerin, yüksek öğrenim sonunda ne düzeyde kendilerine yeterli, yaratıa, üreti- ci ve dinamik bir kişiliğe erişebildikleri, önemli bir tartışma, araştırma konusudur. Eğitim sisteminin nesnel yapısından çok, işlevsel yanına çağdaş eğitim kavramına gö- re ağırlık vermek zorundayız. Demokrasi- mizin gelişmesinde karşılaştığımız güçlük- lerin temelinde, başka nedenlerden çok bu sorunlar yatmaktadır. Gelişmiş bir demok- rasinin, insancıl, başarıh bir devlet yöneti- minin tüm koşullarıyla yaşamda yer alma- sı, buna göre eğitilmiş insanlarla olasıdır. AHMET RAHMİ ERCAN Ankara Experience Speal<s, İNGİLİZCE GÖKDİL'DE ÖĞRENİLİR ö Dil öğretiminde en son uygulanan Amerika ve Avrupa EFL Best Selling Books üstelerlnin zirvesinde bulunan EAST-WEST serısi ile, Amerikadan. Ingiltereden getirllen video programları, slayt, bant vb. ders araçlarıyla, Audıo-Visual yöntemin uygulamasına olanak sağlayan tümü laboratuar düzenine getırilmiş derslıklerle, Turk ve yabancılardan oluşan uzman öğretmen kadrosuyla hızmetinizdeyız. Elemantary, intermediate, advanced seviyelerde GENEL INGILIZCE KURSLARI Geliştirmek ısteyentere PRATIK KONUŞMA SINIFLARI Bankacılara, Turizmcilere, Otelcilere ÖZEL AMAÇLI KURSLAR Öğrencilere Cumartesi-Pazar Çalışanlara Akşam-Gece Gündüz zamanı olanlara Yoğun ve yarı yoğun kurslar KAYITLAR BAŞLAMIŞTIR En yakın Şubemıze gelerek, size uygun gün ve saatleri belirleyip kaydınızı yaptınn. Almanca Kurslarımız için şubelerimizden ayrıntıh bilgi alınız. ' Deneyım konuşur. ." I ,u FOREIGN LANGİ'AGE CENTRE TAKSİM ŞUBESİ: Taksım Cad No:71 Tel 150 47 47-150 34 49 LALEÜ ŞUBESl: Kurultay Sok. No 10 BEYAZIT Tel 520 11 41- 520 11 42-527 62 14 - 511 4 83 BAKIRKÖY ŞUBESİ: Istanbul Cad Dantelacı Sok Mo 7 Tel 57127 83-583 68 40 KAOIKÖY ŞUBESİ: Kuşdtlı Cad Dılek Han No 67 Tel 338 03 47-345 1896 . Ü__t_ VIZYON ELEMAN ARANIYOR Genç, çalışkan, pratik zekaya sahip, daktilo ve PC kulanabilen bayan eleman aranıyor. ilgilenenlerin, 175 36 90 / 9 hat (232) Süeda hanımı aramaları rica olunur. SATILIK MERCEDES 190 E 1.8 90 model, siyah renk, sıfır km. otomatik, elektrikli ön camlar, ABS fren, karavan çekici, geniş benzin deposu, 34000 mark -f gümrük ve masraflar Tel: 149 34 46 - 144 50 50 KIZILAY KARAKÖY ŞUBESİ BAŞKANLIĞI'NDAN Şubemız Kangresı'nin tüzuğümüzün 52'ncı maddesı gereğınce 1310.1990 cumartesi gûnü, saat 11'de şube binamızöa. nısap temın edilemediği tak- dirde 14 EKİM PAZAR gunu aynı yer ve saatte yapılacaktır. Mezkur günde tüzuğümüzün 52'ncı maddesi gereğince olağan toplantı- nın açılabilmesi için nisap Şube Kurulu'nun dışında 20 üyenin iştırakiyledlr. Onursal, daımi ve aidatlarını ödemış asli üyelenmizin muayyen gün ve sa- atte aidat makbuzlanyla bırlikte Şube Bmamızda bulunmaları rıca olunur. GÜNDEM: 1- Başkanlık divanı seçımı, 2- Faalıyet raporunun gelır ve giderinin muzakeresı, 3- 1989 yılı bütçenın tetkik ve kabulü. 4- 1991 muhammen bütçenın tetkik ve kabulü. 5- Kızılay mentaatıne müteallik, dılek ve teklıflerln incelenerek genel mer- keze arzının karara bağlanması, 6- Dernege fevkalâde hızmet ve yardımlarda bulunanların madalya ve tak- dirname ile taltif ve takdirinin, layık görülenlere tüzuğümüzün 22'nci mad- desinin (C) fıkrası mucibınce onursal üyelik tevcıhınm mucip sebepleriyle genel merkeze bildirilmesi, 7- Tüzüğümüze göre idare kurulundan ayrılacak (4) kışinın yerine asil ve (4) yedek üyenin seçilmesi ve Genel Merkez Kongresıne iştirak edecek bir asil bir yedek delegenin seçilmesi. YÖNETİM KURULU Nüfus cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. KEVSER LEYLA BEKTAŞ Redaksiyon, Düzelti, Daktilo işleriniz yapılır. Tel: 360 38 81 POLİTtKA VE OTESI MEHMED KEMAL Ölüler ve Mezarlar... Törenli, hem de devlet törenli; gösterişli, hem de devlet gösterisi bir apartıyla üç ölü imralı'dan alındı, Topkapı'datop- rağa yeniden verildi. Namazı kılınır mı, kılınmaz mı tartışması da sona erdi. Araya devlet girince aldı fetvayı, kıldı namazı oldu bitti. Araya 12 Eylül devleti girince hangi şeyhülislam fetya vermez ki? Üslerine bunca spekülasyon yapılan üç ölünün yıllardır İm- ralı'da kalması gereksızdi. Madem gösterişle kaldıramıyor- lar, cenazeler ailelerine verilir, gösterişsiz olarak bir yere kal- dınlırdı. Celal Bayar, cenaze işinde de ileri görüşlülüğünü ka- nıtladı, sağlığında nereye gömülmek istediğini söyledi. Şim- di bir anıt mezar da Umurbey'de yapılıyor. Keşke sivil özgür- lük olsaydı da hepsi bir araya gömülselerdi. Bu arada bir baş- ka ölü Namık Gedik'e yazık oldu. Nedense onu aralarına kat- madılar. Oysa Namık Gedik liderleri uğruna daha başında can verenlerdendi. Bütün gövdesini der top edip kendini bir pencere camından dışarı atmamış mıydı? Ben, Namık Gedik'i hem 27 Mayıs sabahı 12'ler apartma- nından alınırken hem de Harbiye'de kendini camdan aşağı attıktan sonra gördüm. Hakkını vermek gerekır, inancı uğru- na ölenlerdendi. İntihar edenlerin namazı kılınır mı? Günün birinde yattığı yerden alınıp bir mezârlığa verilirse, onun na- mazını kılarlar, niye kılmasınlar? DP ve DPTıler daha çıkışlarında 'demokrasiyi getireceğiz' diye ortaya düştüler On yıl bırakın demokrasiyi getirmek, var olan özgürlükleri de silip süpürdüler. Bilenler, görenler açık konuşsun, Tahkikat Komisyonu' ile demokrasi kurulabilir miy- di? Tahkikat Komisyonu' ile yetinmediler. "Takrir-i Sükûn Yasası, Istlktal Mahkemeleri yasası yürürlüktedir" diye korkutmadılar mı? "Paşa Battal Gazi ordularıyla mı devrim yapacaksın!.." di- ye İsmet Paşa'yla alay etmediler mi? Mahkemeler, yargıçlar, yöneticiler, valiler, üniversiteler, yük- sek mahkemeler hepsini felç etmediler mi? Hiçbir şey işle- mez hale gelmişti. Bunlan suçsuz, günahsız bir cami avlu- sundan rnı alıp Yassıada'ya dolduımuşlardı? Geçti gitti, biz de geçelim. Siyasal davalarda idam ıstenmiyorsa, toptan bütün idam- lara karşı çıkılmalıdır "Bu, benim ölümdür idam edilmesin, bu senin ölündür idam edilsin..." denirse siyasette idam sü- rer gider. Nrtekim Demokratların üç ölüsüne karşılık sonra- dan gelenler üç genci astırmadılar mı? İdam herkes için yoktur. Birisi var, öteki için yok denirse, kökü kurumaz, herkes ken- di ölüsüne sahip çıkar... "Sallandırıverirsin birkaçını ortalık nasıl durulur" dersen sallandırırsın, ama ortalık durulmaz. Devlet insan haklartna saygılı ise insan haklan herkes için benimseniyorsa, bu benim ölümdür, bu senin ölündür diye ayrım yapmaz. Eğer devlet bu ayrımı yapıyorsa herkes ölü- sünü günü geldiğinde arar. Bugünlerde ölüler ve ölümler üstünde çok durur olduk. Dostları Ruhi Su'nun ölüm yıldönümünde sanatçıyı andılar. Zincirli Kuyu'daki mezarı çevresinde toplandılar. Gelenler bir de gördüler ki mezarın üstündeki yapı balyozla kırılmış. "Eğer mezar mermer olsaydı kül olurdu." Camdan, dayanıklı bir maddeden yaptlmıştı da ancak bu kadar yıkabilmişlerdı. Bir halk sanatçısına karşı neydi bu kin, bu hınç, bu öç? Hani biz ölülere, mezarlara saygılıydık? Hani dinimizde sev- gi vardı? Mezarlıklann yanından geçenler durur, bir duacık okumazlar mı? Ne oldu böyle töreler, böyle gelenekler? Törenlerle ölüleri ayıranlar, dirileri ayırmazlar mı? Şair Asaf Halet Çelebi böyle davrananlar için "Taştan mantar tarlası / Çok yaşasın ölüler!.." demez miydi? Mezarlıklan mantartar- •Masına çevirmeyelim, saygılı olalım. CALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Gün sayım 9.500" SORU: 50 yaşındayım. Sekiz yıl Türkiye'de sigortalı olarak çalıştıktan sonra 1971'de Almanya'ya çalışmaya gil- tim. O gün bu gün ara vermeden çalışıyorum. Yurtdışı borçlanması yaparsam emekli olacağımı biliyorum. Yurtdışındaki çalışraalarımın tümünü borçlanırsam, prim ödeme gün sayım 9500 dolayında olacak. Sorularım: Emekliliğimi 1990 ya da 1991 yılında istersem, de- rece ve kademem ne olur ve ne kadar emekli aylıgı baglanır? Bu bilgilere göre kesin dönüş yapacagım? E.S. YANIT: 1) Yaşhhk aylığı için 1990 yılı içinde başvurduğu- nuzda, aylığın hesaplanmasında göz önüne alınacak son beş yıl 1985-1986-1987-1988 ve 1989 yılları olacaktır. Yurtdışmda geçen çahşma siirelerinizin tümünü her gün için 1 ABD Dola- rı karşılığı borçlandığınızda aylığınızın hesabı: (1 ABD Dolan = 2.725 TL. ve 320 katsayı ile 225 bin sosyal yardım zammına YH. YILLIK KAZAHÇ «o r e > 1985 1986 1987 1988 1989 790.020 TL. 1.023.300 TL. 3.209100 TL. 4.905.000 TL. 4 905.000 TL. TOPLAM 14.832.420 TL. 14.832.420/ 5 yıl = 2.966.484 TL (Prime esas kazancın 5 yıllık ortalaması) 1990 yılında son 5 yıllık kazanç ortalaması 2 milyon 966 bin 484 lira olanlara Üst Gösterge Tablosu'nun 9. derece 10. kade- mesinden ve 2.650 göstergeden aylık bağlanır. Prim ödeme gün sayısı 9.500 olanlara üst gösterge tablosundan <7o68 orandan aylık bağlanır. »o5O (5.000 gün için) + %18 (her fazla 240 gün için). 2.650 (Gösterge) X 320 (1990 yılı 2. yarı katsayısı) X %68 (aylık bağlama oranı) = 576.640 TL. (Yaşhhk ayhğı +. 225.000 TL.) (Sosyal Yardım Zammı) = 801.640 TL. (1990 yılında bağ- lanacak yaşhhk ayhğı) 1991 yılında bağlanacak aylık: (1 ABD Dolan = 2.725 TL. ve 320 katsayı ile 225 bin Sosyal Yardım Zammı'na göre). YIL YILLIK KAZANÇ 1986 1987 1988 1989 1990 1.023.300 TL. 3.209.100 TL. 4.905.000 TL. 4.905000 TL. 4.905000 TL TOPLAM 18.947.400 TL. 14.832.420 / 5 yıl = 3.789.480 TL. (Prime esas kazancın 5 yıllık ortalaması). 1991 yılında son 5 yıllık prime esas kazanıj ortalaması 3 mil- yon 789 bin 480 lira olanlara yaşhhk ayhkları Üst Gösterge Tab- losu'nun 9. derece 5. kademesinden ve 2.400 göstergeden bağlanacaktır. 2400 (gösterge) X 320 (katsayı) X »o69 (oran) = 529.920 TL. yaşhhk ayhğı + 225.000 TL. S. Yardım Zammı = 754.920 TL. toplam aylık. AYDO ÇOCUK EVİ Viyana Üniversitesi'nden mezun Dr.Pedagog yönetiminde, oyun yoluyla öğrenme. 3727992 SUADİYE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle