Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10
P A R T 1 L E R D E N
Terör tP
konusunda verilen Meclis araştırması önergesi, TBMM
Genel Kurulu'nda reddedildi. Önerge üzerinde konuşan
SHP Milletvekili Veli Aksoy, Istanbul Emniyeti ve valiliğini
tçişleri Bakanı dışında savunan kalmadığım ilerı sürerek
"Çek-senet mafyasının arkasında tstanbul
Emniyet Müdürü'nün bir yakının bulunduğu
iddia edilmektedir. Bu konuda açılan
soruşturma sonuçlanmış mıdır" diye sordu.
tçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, son
yıllardaki terör olaylannın önemli
bölümünün Istanbul"da meydana gelen
nedenlerini anlatırken, "Istanbul, gerek nüfus potansiyeli ve
buna bağlı işçi, öğrenci kesiminin yoğun olması, gerekse
geniş bir alana yayılması nedeniyle illegal yapılanmalara
müsait bir zemin oluşturuyor" dedi. ANAP Milletvekili
Ahmet Günebakan'ın da konuşması sırasında, "Geçmişte
siyasi partiler geleceklerini anarşi ve teröre bağlamışlardı.
Aynen şimdi olduğu gibi" deyince Meclis'te tartışma çıktı.
"Sataşma nedeniyle" söz alan SHP Grup Başkanvekili
Hasan Fehmi Güneş, Günebakan'a "şerefsiz mufteri" dedi.
HEP'in öneîgesi daha sonra oylanarak reddedildi.
(Ankara/Cumhuriyet Bürosu)
"
e
t
u i m
raporu" Meclis'te
tartışıldı. Gündem dışı konuşma yapan SHP tzmir
Milletvekili Türkan Akyol, raporun SHP programma
benzediğini söyledi. Akyol, "Bir sosyal demokrat
partinin ilkeleri, işadamlarının raporunda yer
alabiliyorsa, işte çağdaşuk bu" dedi. Milli Eğitim
Bakanı Avni Akyol da Akyol'un konuşmasını
yanıtlarken, "Lisansüstü eğitimi bile olmayan bir kişinin
hazırladığı rapora bilimsel demek mümkün mü?
Bilimsellik bu kadar uc\ız mu" diye konuştu. Avni
Akyol, "SHP programı ile benzeilik" iddiası için de
"TÜSİAD raporuyla SHP programı arasında •
benzerlikler varsa, bu rapora tarafsız, bilimsel denebilir
mi" dedi.
V n r m ı n Q o i r o c r > i Bağımsız Izmir Milletvekili
ı o r g u n aavaşçıKemal ^doi n Eymiyönetimi döneminde Başbakanlık tarafından oluşturulan
8 kişilik bir kurul tarafından yaktırılan "Yorgun
Savaşçı" filminin bugünkü değeriyle 3
milyar 385 milyon liralık zararın
sorumlulardan tazmin edilrnesini istedi.
Anadol, TBMM Genel Kurulu'nda yaptıgı
gündem dışı konuşmada, filmin yönetmeni
Halit Refiğ'in yakılma işleminden sonra
_ ^ ^ TBMM'ye başvurduğunu, ancak karşısına
anayasanı'n geçici 15. maddesinin çıkanldığını belirterek,
"Anayasanın bu maddesine rağmen sorumlular hakkında
işlem yapılmalıdır" dedi. Maliye Bakanı'nın Hazine
adına açacağı dava ile tazminat istemesini öneren
Anadol, tazminat odenmemesi durumunda MlT'te
bulunduğu belirtilen kopyamn TRT'y
e
vcya filmin
yönetmenine verilmesini istedi. (Ankara/Cumhuriyet
BUrosu)
» y Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın, Halk
Partisi'nin adını Cumhuriyet Halk Partisi olarak
değiştirmesi ile ilgili olarak "inceleme" yaptığı bildirildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Haluk Yardımcı,
partinin tüzüğü ve ilgili belgelerinin kendilerine ulaştığını
belirterek, gerekli incelemeyi başlattıklannı söyledi.
Yardıma, incelemenin genelde, 2820 sayıh Siyasi Partiler
Kanunu'nda yer alan gereklerin tümünü kapsadığını
bildirerek, ad ve amblem değişirme konusunun kanunun
%. maddesi çerçevesinde yürütüldüğünü kaydetti.
SHP'de
fc
yenileşme
>
yemeği
• tç Politika Servisi — SHP Istanbul 11 Başkanı Ercan
Karakaş'ın sahipliğindeki "Sosyal Demokrat Dergi"nin
dün geceki "Yenileşme ve dayanışma yemeği"ne 1000
dolayında partili katıldı. Yemeğe PM üyeleri Ahmet
Isvan, Ertuğrul Günay, Yüksel Çengel, Erkan Kalkan,
Belediye Başkanı Nurettin Sözen, İSKİ Genel Müdürü
Ergun Göknel, Inönü'yü destekleyen bazı belediye
başkanları, ilçe başkanları ile 75 delegenin yanı sıra Asaf
Savaş Akat ve Seyfettin Gürsel de katıldılar. Ertuğrul
Günay yaptığı konuşmada, "Bu kurultayda genel başkan
değişmeyecek, ama bir şey değişecek. SHP kendi
hukukuna saygılı kendi içinde demokrasiyi benimsemiş
ve Türkiye'de demokrasiyi koruma hakkına sahip bir
parti olarak çıkacaktır. Yepyeni bir yönetim anlayışı
getirecektir" dedi. (Fotoğraf: Alaattin Çiftçi)
Arcayürek-Vuralhan davası
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Eski Milli
Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın Cumhuriyet Gazetesi
ve gazetemiz yazarlarından Cüneyt Arcayürek aleyhine
açmış olduğu tazminat davasına Ankara 6. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde devam edildi. Gazetemizin 12 Şubat 1988
tarihli sayısında Cüneyt Arcayürek'in "Malum Bakan"
başlıklı yazısı nedeniyle 25 milyon lirahk tazminat davası
açan Ercan Vuralhan'ın isteğini haklı bulan mahkeme, 5
milyon lira tazminat ödenmesine karar vermişti. Yargıtay,
gazetemiz ve Cüneyt Arcayurek avukatlannın
savunmalan ile TBMM tutanakları incelenmeden verilen
karan haksız bularak bozmuştu. Gazetemiz
avukatlarından Fikret llkiz ve Ercan Vuralhan vekili
avukat Bilgin Yazıcıoğlu'nun katıldığı dünkü oturumda,
Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, Dışişleri Bakanlığı
tarafından oluşturulan soruşturma heyetinin Ercan
Vuralhan hakkında hazırladığı fezleke hakkında Danıştay
tarafındn verilen karar sonucunun ne olduğunun
sorulmasına karar verildi. Duruşma ileri bir tarihe
ertelendi.
KlSA KISA
• DGM'de öç tntnUamm THKP-C Üçüncü Yol adlı yasadışı
örgütü canlandırma çabşmalan yapuklan Iddiasıyla gözaltına
alınan 9 kişiden üçü Istanbul DGM'ce tutuklandı.
• Sopalı saldın Tilrkiye Tekstil lşçileri Sendikası Federasyonu
(TEKSÎF) Bakırköy Şubesi'ni basan maskeli bir grup, 6 kişiyi
sopalarla yaraladı.
• i hemşireye gözaltı Türk Hemşireler Dernegi'nin
kapatılmasım protesto için yemek boykotu yapmak isteyen
hemşirelerden 6'sının, gözalüna alınarak Siyasi Şube'ye
götürüldükleri belirtildi.
• Endişeli bekleyiş önceki gUn Esenler'de yapılan 'Savaşa
Hayır' korsan mitinginde gözaltına alınan 86 kışiyle ilgili haber
alraak üzere Gayrettepe'deki Emniyet Müdürlüğü'ne gelen
ailelcr, çocuklannın sağlık durumlarından endişeli olduklannı
kaydettiler. Ailelerin görüşme istemleri reddedildi.
• Perinçek'e 'özgnriük çiçegi' Bir grup Sosyalist Partili, 50
gündur Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklu bulunan Doğu
Perinçek'e 'özgürlük çiçefi' gOnderdi.
• Yasaada bdgeleri Anayasa Mahkemesi, gazetecı-yazar
Mehmet Ali Birand'ın Yassıada belgelerinin ıncelenmesi
yolundaki isteğini reddetti.
• tngiltere GendkurmaT Başkanı Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Necip Torumtay'ın resmi konuğu olarak Türkiye'de
bulunan tngiltere Genel Kurmay Başkanı Hava Mareşal Sir
David Craig, Ankara'da bir dizi temasta bulundu.
• Yddız'ıa işgali Yıldız Üniversitesi rektörlük binasını 'işgal
ettikleri' ve potise 'mukavemet ettikleri' savıyla haklarında dava
açılan 101 kişinin yargılanmasına 2 Nolu DGM'de devam
edildi. Rektör Prof. Süha Toner'in tamk olarak dinlendiği
duruşma, sorgulann tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi.
HABERLER 26EYLÜL 1990
'LAGANÜSTÜ KURULTAYA DOĞRUSHP
Baykal idari ve siyasiyapıda değişikliğin şart olduğunu söyledi
'Parlamento işlevîni yitirdTPartiler: Siyasi partiler seçim makinesine
dönüşmüştür. Sadece siyasi iktidara ya da
belediyelerde iktidara gelmek için biçimlenmiş
gibidirler. Kurultaylar sadece seçimlerin
yapıldığı toplantılar oluyor. Halbuki
kurultaylar, partinin pozisyonlarınm
belirlendiği forumlara dönüsmelidir.
ANKARA (Cumhnriyet Btt- kunım haline dönüştügü" görü-
rosu) — SHP genel başkan ada-
yı Deniz Baykal, "Partide ve
Türkiye'de yeni yapılanma mo-
deli" olarak acıkladığı önerile-
rin gerçekleştirilmesine önce
parlamentodan başlayacakları-
nı bildirdi. Baykal, Türkiye'de
60 yıl önceki tek parti, hatta
imparatorluk döneminden kal-
ma idari yapının "bir ayak ba|ı"
oluşturduğunu söyledi.
Baykal. siyasi ve idari yapı de-
ğişiklikleri konusunda görüşle-
rini Cumhuriyet'e açıklarken
"Parlamentonun büyük ölçiide
işlevini yitirdiği, göstennelik bir
şünü savundu. Parlamenterlerin
bu sıfatlanyla üretim yapama-
ma sıkıntısında olduklarını an-
latan Baykal, parlamento ana iş-
levini yerine getiremediği için
"bu işlevin dışardan kullanılma-
ya başlandığını" söyledi. Baykal,
sözlerini şöyle surdürdü:
"Toplanan halkın paraları,
parlamentonun denetimi ve bil-
gisi dışında fonlar aracüıgıyla
kullandabilmektedir. Butçe de
parlamentonun etkin kabiımı
obnadan yapılmnMadır Ekono-
mik siyasi tercih kullanma hak-
kı parlamentodan çıkmamakta,
tercihi çoğunlukla teknokratlar
kuUanmakta, pariamenterier sa-
dece onaylamaktadırlar. Parla-
mento kanun yapma vetkisini de
kanun biikmii karamamelere
bırakmıştır. Denetim işlevi de
böyledir. Sornlan sorular aylar-
ca, hatta yıllarca sonra ele alın-
makta, göstermelik cevaplaria
geçiştirilmektedir. Parlamento
sadece, hükümete güvenoyu ver-
me, yüriitmeyi elinde tutan kad-
royu onaylama vetkisini kullan-
maktadır. Bunu yaptıktan son-
ra da etkisini yitirmektedir. Par-
lamento zaman kuHanma şansı-
na sahip değildir. Ülkenin
önemli, giincel bir konasunu
parlamento gündemine hızla
sokmak mümkün değildir. Ay-
lar sonra gündeme getirilebilen
konn önemini yitirmektedir.
Parlamentoyu ulusal tartışma
platfonnuna dönüştürnıek la-
zımdır. Bütün dünyadaki parla-
mentolar böyledir. Her önemli
sorun nzun zamana gerek kal-
madan, pariamentoya getirile-
bilmelidir. Bunun için anayasa
değişikligine gerek kalmadan bir
içtüzük degişimi ile bu derfaal
sağlanmalıdır. Parlamento top-
lumdan kopuktur. Acil sorunlar
hızla pariamentoya yansıtılma-
yınca, toplumun gerisine düş-
mektedir. Parlamento-T^' Oişkisi
kurulmalıdır. Örneğin tngiltere^
de TV, parlamentoyu yansıtır-
ken Türkiye daha matbaayı bu-
lan Gutenberg çagındadır. Par-
lamento sorunlan yansıubildi-
ği ölçüde halkla bag kurabilir.
Parlamenterlere potisterin seiam
durmas* ya da maaş verflmesi ile
sayguüık luuandınlamaz. An-
cak sorunlan vansıtüklannda
bunu yapabilirler. Yine tngilte-
re'de her hafta 'Başbakan'ı sor-
gulama saati' vardır. TV bunn
verir. Bizde ise Başbakan aylar-
ca pariamentoya uğramayabU-
mektedir."
Baykal, yeni idari yapı konu-
sunda göriişlerini de şöyle özet-
ledi:
"Hükümetin, idari yapının ve
yerel yönetimlerin yeniden yapı-
landınlmasına ihtiyaç vardır.
Hizmet bakanlıklan kadar dev-
let bakanlıklan vardır. Başba-
kanla Bakanlar Kurulu ilişkisi
beörsizdir. Tfctld kargaşaa ve da-
gınıklıgı vardır. Örnegin tanrn,
hayvan, orman ve köyişleri tek
bir bakanlıkta toplanırken sade-
ce gübreden sorumlu tek bir
devlet bakanlığı vardır.
Yeni bakanlıklann kurulma-
sına ihtiyac vardır. Örnegin üc
tarafınuz denizle çevrilidir. Bir
Denizcilik Bakanlığı muüaka
kurulmalıdır. Kadın Bakanlığı
da böyledir. Keza yabaacı ülke-
lerdeki yurtUşUnmu için de bir
bakanlık kurulmahdır.
Yerel yönetimlerde idari hiye-
rarsi ile hizmet hiyerarşisi birbi-
rinden kopuktur. MuhUrhk, ü-
SHP'nin eski GenelSekreteriSağlary
yönetimdeki kadronun ideolojisiolmadığını söyledi'
6
Hiziple hâkim ol mak istedi^
YALÇIN ÇAKIR
Ankara'nın göbeğinde bir bü-
ro oluşturmuşlar. Sabahın ilk
ışıklarıyla çalışmalar başlıyor,
gecenin ilerleyen saatlerine ka-
dar teiefonlar, fakslar hiç dur-
mamacasma ses vermeye devam
ediyor. SHP Genel Başkanı Er-
dal Inönii'nün secimli olağanüs-
tü kurultay çalışmalanyla ilgili
aynntılan görüşülüyor büroda.
Bir partili "tşte böyle çalışıyor-
lar" diye anlatıyor ortamı. Ve
en çok da SHP eski Genel Sek-
reteri Içel Milletvekili Fikri Sağ-
lar'ın burada gözüktüğünü söy-
lüyor. Anyoruz ve "Nasıl gidi-
yor çalışmalar" diye soruyoruz.
Yurdun dört bir yanından
akan telefon görüşmelerinde
partililerin "tnönii'nün
kurmaylan" olarak adlandırdnk-
lan milletvelcülerinden, parti üst
düzey yöneticilerinden bilgi al-
maya ve görüşlerini aktarmaya
çahsıyorlar. SHP eski Genel
Sekreteri, Içel Milletvekili Fikri
Sağlar, telefonda tane tane ve
üstüne basarak, "Neden tnönii
genel başkan olmalı"yı anlatı-
yor. "Kuruluy" diyor Sağlft,
"Sayın Genel Sekreter'in partı-
de taVanıifhif oMugunu söyleme-
siyle gündeme geldi" diyerek de-
vam ediyor. Neden ve nasd bu
noktaya gelindiğinin artık ka-
muoyunca yeterince bilindiğini
belirten Sağlar şöyle konuşuyor:
"Partinüı ciddi şekilde ükan-
dıfı, partkleki yetkililerce söyle-
niyor zaten. 1988'e kadar parti-
de bir tıkanıklık söz konusu bi-
le degildi. Bakıyorsunnz birden
kadro degişiyor. Tüziiğü, prog-
ramı, tabanı aynı olan parti, kit-
Iderin önünde güvenini yitiri-
yor. Beklentilere yanıt veremi-
İNÖNÜ TOPARLAR — SHP eski genel sekreteri Fikri Sağlar ne şimdilik genel sekreter Deniz
Baykal görev degişimi sırasında birbirlerine çicek veriyorlar.
yor. Bu çerçeve içinde tek degi-
şen, partiyi yöneten kadro. Şim-
di partiyi yöneten kadronun
amacı ve >«teoegi, SHP'yi ükan-
mış bir parti haline getinniş ve
Türkiye'deki dar demokrasinin
bir ayagını kopartmış. Niye bu
bale gelmiş? Çiinkü bu kadro-
nun hiçbir ideolojisi yok."
Sağlar, partinin 26 Mart
1989"dan sonra kan kaybetme-
ye başladığını da belirterek,
"Genel Sekreter kendi agzından
tıkanmayı ilan etti" diyor. Ge-
nel merkez yönetimini suçlaya-
rak konuşmasını sürdüren Sağ-
lar, "Bir tek düşiıncesi var. Parti
içerisinde hizibiyle yöneüme hâ-
kim olrnak. Ama ne amaçla, ne
adına konusunu her zaman bir
kenara atarak. Dolayısıyla bir
dar kadro partinin kimliğini de-
giştiriyor. Sosyal demokrat parti
olmanın getirdigi Dkelerden ay-
nlarak tercihlerde farklılıklar
ortaya koyuyor. Yani emefin
kitle partisi olan SHP, ideoloji-
den yoksun bu kadrolar sayesin-
de emekten yana degil, serma-
yeden yana agırlık koyuyor" di-
yor.
Ankara'da oluşturulan kunıi-
tay bürosu, TBMM'deki bürosu
ve diğer toplantılar arasuıda me-
kik dokuyan Inönü'nün kur-
maylarının hemen hepsi gibi
hayli yoğun gözüken Sağlar'la
görüşmemiz sık sık gelen tele-
fonlar nedeniyle kesiliyor. Sağ-
lar, parti içi demokrasi, özgür-
lükler gibi çok önemli konula-
nn da bir kenara itildiğini belir-
terek, "neden bu noktaya gelin-
di'Vi anlatıyor. Tüm bunlara ne-
den olduğunu beiirttiği genel
merkez kadrosunun tercihini in-
sandan yana değil de insanı ku-
şatan halkalardan yana koydu-
ğu görüşünü de savunan Sağlar,
"Peki, Sayın tnönü de uzun za-
mandır bu kadrolarla çataşmıyor
muydu?" sorusuna:
"Bence bu kadronun içinde
Genel Başkan yok ki. 1988'e ka-
dar tnönü ile çalışanlar, hep
onun hizmetlerini ön plana ÇH
kartıyorlardı. Şimdiki mevcut
kadrolar ise tnönü'nün politika
yapmasını, politika üretmesini
ve demokratik açdım dogrultu-
sundaki mücadelesini destekle-
mektense kendi liderlerini gele-
cege hazırlamak için caba gös-
terdiler. Ve üretilen politikalan
aktannayarak, partiyi politika
üretemez bir noktaya sörükledi-
ler"yamtını veriyor.
Sağlar, "Daha önce müdahale
edilemez miydi?" sorusunu ise,
"CMmazdı. Saym tnönü, seçilmiş
insanlara saygıkdır, o nedenle
olamazdı" diye yanıtlıyor. Sağ-
lar, bir genel başkanın ağırhğı ve
makamı ile parti içi kavga yarat-
mak gibi bir yapıda olmaması
gerektiğini ve InönU'nün de bu-
nu yaptığını sözlerine ekleyerek
"Bardagı taşıran damlayı biliyo-
ruz. Bayrampaşa, Trabzon vs.
Tıkanıklıgın Genel Sekreterce
ilan edilmesi, artık Genel Baş-
kanı da tüm gerçekleri aktar-
mak ve anlatmak noktasıma
getirmiştir" diyor. Sağlar,
Baykal-Cem beraberliği konu-
sunda da şöyle konuşuyor:
"Parti içinde bep bir fren ol-
dular. İdeolojisiz ve iretimsiz
bir fren. Sayın Baykal bunun
farkına varmış olacak ki yanına
tsmail Cem'i aldı. Cem'le gö-
rüntüyü düzenlemiyor aslında,
eksikligini tamamlamaya çauşı-
yor. Ben Sajın tnönü'ye deste-
gimi, demokrat, çagdaş, uygar
ve partiyi ileriye götürecegine
inaadığım için destek verdim."
Sağlar, Genel Sekreter Deniz
Baykal'la ilgili görüşlerini, "Sa-
yıq Baykal önce demokrat bir
kişilikten yoksun. Birtikte çalış-
tık, yakından tanıdık. Politika-
yı sadece kongre oyunlanyla
koltuklano kazamlması düze-
yinde görüyor. Kendi yasagımn
kakhnlması için mücadek veren
insanlara bile yasak getirdi. Kal-
dı ki partiyi nasıl ileri götürsün,
nasd demokrasi getirsin" diyor.
Sağlar, zamanının kısa oldu-
ğunu ve kunıhaya az zaman kal-
dığı için çok cahşmalan gerek-
tiğini de belirterek, "Nasıl bir
PM?" sorumuza, "Birikimlerie,
deneyimlerle CHP misyonunu
tasıyan, genç, dinamik. cağdas.
yeni düşüncelerin bir takun an-
layışıyla degil, demokratik plat-
forma oluşacagı bir PM" yanı-
üyla son veriyor söyleşiye.
çe, il anlayışı yeniden duzenlen-
meUdir. Hizmet ihtiyaana göre
idari yapı biçimlenmelidir. Böl-
ge ValUigi mutiaka getirilmeU-
dir. Belediyelere de yeıi bir ba-
kış kazandınlmalı. Bütün bele-
diyeler aynı kefeye konulmama-
lıdır. Kırsal alanlardaki betedi-
>«ler yeniden düzenlenmen, maü
olarak güçlendirilmebdir. Bde-
diyeier idari vesayerten kurtanl-
malı. Mesela halkın seçtigi bir
kişi atamayla gelen bir memu-
run karan ile görevden ahnabil-
mektedir. Özel sektör okul açıp
üsteUk para kazanmakta, bele-
diyder bunu yapamamaktadır-
lar. Kıyı bekdiyeciliginin dnra-
mu da ayn olarak düşunül-
rneUdir.
Tarizm potansiyeU çok yük-
sek olan yerierdeki bdediyeterin
ve geüşmekte olan bekdiyelerin,
kentleşmenin getirecegi rantiar-
dan yararianması için gerekli
hukuki düzenleme yapdmah-
dır."
Partide yeniden
yapılanma
Baykal, partideki "yeıi
yapılanma" için ise "Pmrtüer bir
seçim makinesi olmakun çıka-
nlmalıdır" diyerek şu görüşleri
orta>r
a koydu:
"Siyasi partiler ne yaak ki bir
seçim makinesine dönüşmüştür.
Sadece siyasi iktidara ya da be-
lediyelerde iktidara gelmek için
biçimlenmiş gibidHer. Partflerin
diğer yanlannı da geliştirecek
mekanizmalan devreye sokmak
lazımdır. Öncelikle politika
üretmek. Parti bütün düzeyle-
rinde etkin bir iletişimi saglâya-
rak katılım yoluyla bo politika
üretimini gerçekleştinnelidir.
— Haberteşme işlevini geliş-
ririp,yemö>nvapUandınnayain-
tiyaç vardır. Bu anlamda bakıl-
dığında kurultaylann da aniamı
degişebUir. Kurultaylar sadece
seçimlerin yapüdtğı toplantılar
oluyor. Halbuki kurultaylarda,
partinin pozisyonlanmn belir-
lendiği, tavnnm beliriendigi fo-
mmlara dönüşmciidir. Çok ön-
ceden komisyonlar karalup bu-
ralarda akılcı, yapıcı müzakere-
lerle onlarca konuda durum
saptaması yapdabiür.
Bunlar topluma taşındıfı için
toplumda daha saglıklı bir siya-
sal tartışma zemini ortaya çık-
maktadır. Bunun için de yeni ya-
pılanmaya Ibtiyaç vardır. Belkl
bazı yeni organlann oluşturul-
ması gerekebilir. Tüzükte yeni
değişiklikler, yeni görevler orta-
ya konulması gerekebilir. Bütün
bunlann tartışüması lazun.
Partiler toplum adına, top-
lumla düşünen, tartışan, üreten
yerier oimaudır. Sadece potttika-
cılann tartıştıklan yerier oimak-
tan çıkanlmafa, toplumun çeşiûi
kesimleri, kunıluşlar, örgütler,
cesitü biçimde katkı yapmaüdır.
Bunlar tezler ortaya koymah, bu
tezler tartışdmah, topluma yan-
sımah, tekrar gözden geçirilmeli
ve ortaya konnlmaudır."
Istanbııllda delegeler kıpır kıpırtstanbul'dan kurultaya en az 1000 kişinin
katılmak üzere başkente gideceği bildiriliyor.
tl Başkanı Karakaş, "Yeni bir SHP için" adlı
platform hazırladı. Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Murat Karayalçın da bir
grup partiliyle İnönü'yü destekleyen bir
deklarasyon yayımladı.
tç Potiuka Servisi — SHP ku-
rultayına üç gün kala tstanbul
örgütünde "kurultay kulisi"
bütün canhlığıyla sürerken, Ali
Topuz ve Aytekjn Kotil, kunıl-
taydaki tavırlannı bugün açık-
layacaklar. tl Başkanı Ercan
Karakaş, kurultay arifesinde
"Yeni program ve ideolojik ye-
nilenmeden bahsetmenin bir ku-
rultay taktiği olduğunu" söyle-
di.
Kurultay için lstanbul'dan
tnönü ve Baykal gruplanmn ya-
nndan sonra Ankara'ya gitme-
ye başlayacağı bildiriliyor. ls-
tanbul'dan kurultayı izleyecek-
lerin sayısının 1000'i bulabilece-
ği de öğrenildi.
tstanbul'da 84 delegenin,
"tnönü yanlılanna göre" genel
başkanlık yanşında 72'ye 12,
Erdal İnönü'yü tercih edeceği
öne sürüldü. Baykal yanlılan
ise, 84 delegeden 32'sinin Deniz
Baykal'dan yana oy kullanaca-
ğını söylüyorlar.
"Yenilikçi Sosyal Demokrat-
lar" adına hazırlanan "Yeni bir
SHP için" adh platforma da ek
yapılması kararlaştınldı. Bu ko-
nuda dün bir basın toplantısı
düzenleyen İl Başkanı Ercan
Karakaş, kurultayın yönetime
ilişkin önemli bir sorunu çöz--
mek üzere toplandığmı, bu içe-
riğin gözden kaçırılmaması ge-
rektiğini söyledi. Karakaş, şöy-
le dedi:
"Parti programının eksik gö-
riilen yönlerinin tamamlanma-
sı konusu ayn bir şeydir. Yıllar-
dır ideolojik çahşmayı, program
geliştirmeyi ve halka anlatmayı
tamamen ihmal edenlerin şim-
di gündemi belli olan kurultaya
kısa bir zaman kala, yeni prog-
ramdan, ideolojik yenilenme-
den ya da açıklıktan bahsetme-
sini bir kurultay taktiği olarak
değerlendiriyonız.''
înönü'ye destek karan alan
grubun yeni parti genel yöneti-
minden "örgutsel bazı istekler"i
ise şöyle sıralandı:
"Görevden almalar tarihe ka-
rışmah, atamalara son verilme-
li, belde, il, ilçe, belediye baş-
kanlığı, belediye meclis iıyeligi
ve milletvekilleri için mutiaka
ön seçim yapılmalı. Parti iiye-
lik anlayışı değiştirilmeli, ödenti
tUzuksel hale getirilmeli. Tüzük
ve program değişiklikleri üyele-
rin geniş katılımıyla gerçekleş-
tirilmeli. Parti içi eğitim yaygın-
laştırılmalı. Üye yenilemede
açıklık esas alınmalı. 20 hazi-
randa başlayacağı ilan edilen
kongre takvimi yeniden düzen-
lenmeü, yapdamayan kongreier
hemen yapılmalı."
"Yenilesen bir SHP için"
başlıklı platforma getirilen ek-
te de dünyadaki son gelişmele-
rin sosyal demokrasinin geçer-
liliğini kanıtladığı saptaması ya-
pılarak, silahsızlanma ve barış
yönündeki gelişmeler doğrultu-
sunda tüm kaynakların insan
için seferber edilmesi gereği vur-
gulandı. Aynca 12 Eylül döne-
minin toplum üzerindeki etkile-
rine de değinilerek, ülkedeki si-
yasal durumun "yürekkr acısı
olduğuna" dikkat çekildi.
Kurultaya yönelik strateji
saptama toplantıları önceki ge-
ce de devam etti. Anakent Be-
lediye Başkanı Nurettin Sözen,
Genel Başkan Erdal İnönu'ye,
bir yemek verdi. Yemeğe, eski
CHP'li milletvekillerinden,
Necdet Uğur, Tarhan Erdem,
Altan Öymen, Alev Coşkun, İl-
yas Kılıç, Ayhan Altuğ ve Me-
tin Tiizun de katıldılar. Yemekli
toplantıda !l Başkanı Ercan Ka-
rakaş da hanr bulundu.
Bu arada, Beşiktaş ilçe Baş-
kanı Mustafa Tosun, il başka-
nı Karakaş'ı, Inönü ve Baykal'-
ın arasını açmakla suçladı. To-
sun, tnönü'ye destek verenleri
de "birbirine inanmayan insan-
lan 40 parçalı bir ekip olarak"
değerlendirdi. Anakent Beledi-
ye Başkanı Sözen'i de eleştiren
Tosun, "tstanbul halkımn so-
runlanyla ilgilenmek yerine par-
ti içinde bizip yapıyor" dedi.
Baykal ekibine yakın bilınen
Beyoğlu Belediye Başkanı Hü-
seyin Aslan da Istanbul delege-
lerinden 30'un üzeride oy ala-
caklannı belirtti. Adının açık-
lanmasıru istemeyen bir ilçe baş-
kanı da tstanbul'da tnönü'ye
destek verenlerin "kerben" oy
kullanacaklannı öne sürdü. Bir
başka kurultay delegesi ise, "Ne
lnönü ne de Baykal'ın sosyal
demokrat hareketin liderliğini
götürebfldiğini" öne sürdü. Ay-
nı delege, "Hangisi kazanırsa
kazansın, her ikisi de tasfiye
olacaktn*" dedi. Kurultay konu-
sunda taraf olmachğını söyleyen
Fatih Belediye Başkanı Yusuf
Günaydın da "lnönü de, Bay-
kal da, parti için gerekli insan-
lardır. Şu anda taraf otanak par-
tiye zarar verir. Kurultay özgür
iradesini ortaya koyarak birin-
den birini seçecektir. Ancak,
parti içi mücadeie bu kurultay
ile sona enneh ve dışa dönük et-
yaprimalıdır" di-
ye konuştu. Ankara Belediye
Başkanı Murat Karayalçın, tl
Başkanı Vecihi Mutlu'nun ara-
lannda bulunduğu bir grup par-
tili İnönü'yü destekleyen bir
deklarasyon yayınladılar.
Kurultayda SHP Genel Baş-
kanhğı için Erdal İnönü'yü des-
teklediklerini açıklayanlar ara-
sında, AlUndağ Belediye Başka-
nı Ali Rıza Koç, Altındağ ilçe
başkanı Halil Vural, Sincan il-
çe başkanı Ahmet Sert, Yeni-
mahalle ilçe başkanı Satılmış
Yılmaz, Mamak ilçe Başkanı
Kazım Sönmez ve 19 Ankara
Büyükşehir Belediye Meclisi
Uyesi bulunuyor.
İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYA
Tabanın Tavana Tepkisi
İZMİR— SHP gerilimin doruk noktasına ula-
şırken, örgüt tabanı "kıncı olmamak" için İnö-
nü ve Baykal yanlılarını uyarıyor. Bu arada de-
legeler üzerindeki baskı ters tepkilere neden
oluyor.
Söke Belediye Başkanı Mehmet Semerci,
dün sabah kuruttay delegeliğinden istifasını
açıklarken, bakın neler söylüyor:
— Ben parti içinde kişilerin değrl, belli bir
inancın, ilkenin, ideolojinin peşinden giderim...
Semerci, Baykal'a yakın bir kişi olarak tanı-
nır. Sekiz ay önce yapılan seçimli tüzük kurul-
tayında da oyunu Baykal'ın parti meclisi liste-
sine vermişti. Söke Belediye Başkanı niçin
kurultay delegeliğinden istifa etti?
Semerci istifa gerekçesini şöyle açıklıyor:
— Üzerimde baskı kurulmaya çalışıldı. Şu
adaya oy vereceksin denildi. Ben sosyal de-
mokrat kişiliğime ıpotek koydurmam.
Sosyal demokrasi derneklerinde yöneticilik
yapmış ve 1984 yrlından ben de belediye baş-
kanlığı görevini sürdüren Semerci, "inanç, il-
ke ve ideoloji" kavramlarının ne olduğunun ay-
rımında bir politikacı.
Kurultaya üç gün kala ipler iyice gerilirken,
yeni gelişmeler beklenebilir. Bazı delegeler ku-
rultaya katılmayabilir.
Kimi delegeler de önceki gün PM'de yaşa-
nan olayları gazetelerden öğrendikten sonra
birbirlerine soruyorlar:
— Bir genel başkana böylesine saygısızlık
yapıhr mı?
Bir genel sekreter yardımcısının İnönü'nün
koltuğuna oturmasını, tepki görünce de gaze-
telere yansıyan konuşmasını hiç de hoş karşı-
lamıyorlar.
— İnönü, şu anda SHP'nin genel başkanı-
dır. Gereken saygıyı tüm PM üyeleri göstermek
zorundadır...
Konuştuğumuz delegeler şöyle diyor:
— Deniz Baykal'ı kimi kişiler Istanbul ve İz-
mir'de yuhalarlarken. asıl genel sekretere say-
gılı olun' dediysek, şimdi PM üyelerine sesle-
niyoruz: SHP sahipsiz değildir, İnönu'ye say-
gılı olun; seçimle geldinız, seçimle gidersiniz!..
PM üyesi Halil Akyüz'ün, inönü'yü Kenan
Evren'e benzetmesine de örgütlerden tepki ge-
liyor. Baykal'ı desteklemeyi düşünen delege-
ler bile bir anda karar değiştirip, "kurultaya
katılmama" konusunu tartışıyor.
Son PM toplantısında kimi üyelerin Erdal
İnönu'ye karşı koydukları tavrı eleştiren ve dü-
şünmeye başlayan delegeler, ister istemez şu
soruyu ortaya atıyorlar:
— Hani İnönü'yle uyum içinde çalışıyorlar-
dı. İnönü yedi yıldır politika yapıyor. Beiki iyi
lider görüntüsü vermiyor. Eğer SODEP'in ve
SHP'nin başında Erdal İnönü olmasaydı, bu-
gün Deniz Baykal Antalya'dan milletvekili çı-
kar mıydı. Bülent Ecevit'in DSP'si bugün böy-
le güdük kalır mıydı?
SHP örgütlerinde yukanda sıraladığımız ge-
lişmeler olurken Ankara'da "uzlamacı bir
yaklaşım" arayışı sürüyordu.
PM de, MYK'nın yetkileri onaylanıp yeniden
"güven tazelemesi" yapıldıktan sonra, Baykal
ve arkadaşları, Hikmet Çetin aracılığıyta Inö-
nü'ye bir mesaj ilettiler:
— Kurultayın düzenlenmesini, Ankara il ve
altı merkez ilçe örgütünün yapmasına yana-
şabiliriz...
SHP lideri İnönü'nün, Baykal ekibinin bu ya-
naşmasına "evet" diyeceği bekleniyor. Bir nok-
tada gerginliğin hiç olmazsa yumuşayacağı
hesap ediliyor.
Elbet üç gün sonra yapılacak kurultay
"yumuşak" geçmeyecek. Çünkü ipler kop-
muş, kartlar açılmıstır. Delegeler ve partililere
bu saatten sonra "aman sakin olun" denile-
ceği de düşünülmez.