Katalog

CUMHURİYET/16 SPOR 2 TEMMUZ 1990 Futbol ustalanna ders veren Afrika temsilcisiyarıfinalinkapısından döndü Kamerun alkışlarla0 elenditngiltere: 3 - Kamerun: 2 STAT: Napoli San Paolo HAKEMLER: Codesal (Meksika) (6), Mauro (ABD) (6), Mandi (Bahreyn) (6) INGtLTERE: /- Shilton (6), 3- Pearce (5), 5- Walker (5), 6- Butc- her (5) (20- Stevens 5), 12- Parker (5), 14- Wright (5), 8- tVaddle (5), 17- Platt (6), 19- Gascoigne (6), 10- Lıneker (7), 1!- Barnes (4) (9- Beardsley 5) KAMERUN: 16- N'kono (6), 4- Massing (6), 5- Ebwelle (6), 6- Kunde (6), 13- Pagal (7), 14- Tataw (6), 10- Mfede (6) (11- Ekeke (7), 15- Libiih (5), 2'- Makanaky (7), 21- Maboang (4) (9- Milla 7), 7- Omam Bıyık (6) SARI KARTLAR: Massing, Pearce, Nikono, Milla. GOLLER: Dk. 26 Platt, dk. 61 Kunde (penaltı). dk. 65 Ekeke, dk. 82 ve 103 Lineker (penaltı). NAPOLİ (Cumhuriyel) — 14. Dünya Kupası'nın surpriz takımı Kamerun alkışlarla elendi. Nor- mal süresi 2-2 biten karşılaşmada futbolun anavatanı tngiltere'ye uzatmada 3-2 yenildiler ve kupa- ya çeyrek finalde veda ettiler. Maça iki ekip hızlı girdi. Kame- run'un ise ilk dakikalarda orta alanda baskısı vardı. 13. dakika- da Kamerun gole çok yaklaştıysa da amacına ulaşaraadı. Bu daki- kada Mfede'nin sağ taraftan yap- tığı orta ile ceza alamnda buluşan Omam Bıyık kaleci ile karşı kar- şrya kaldı. Bu oyuncunun sert şu- tu kaleci Shilton'a çarparak ceza alanının dışına çıktı. Mfede'nin şutu ise dışarı gitti. Kamerun ra- kip kalede gol atabilme ümidiyle ataklarını sıklaştınrken 26. daki- kada kendi kalesinde golü gördü. Bu dakikada bir ani atakta Pear- cc*in sol taraftan yaptığı ortaya Belçika maçının kurtanctsı Platt, EbwfÜVden önce topa yukselerek takımını 1-0 öne geçiren golü attı. Maçın 2. yansında üstun oynayan Kamerun tngiltere defansını bunaltarak gol aradı ve bu is- teğine 61. dakikada kavuştu. Pa- gal'm pasını alan Omam Bıyık to- pu ceza alamna giren Mılla'ya bı- raktı. lngiltere savunmasının bu oyuncuyu düşünnesini ise hakem penaltı olarak değerlendirdi. To- pun ttzerine gden Kımdc topu ağ- İara göndererek durumu 1-1 yap- tı. 64. dakikada Makanaky'nin şutu az farkla dışan gittikten son- ra 65. dakikada Kamerun'u öne geçiren gol 2. yanda Mfede'nin yerine oyuna giren Ekeke'den gel- di. Milla orta alandan sttrerek ge- tirdği topu ceza sahasında Ekeke'- ye güzel bir pasla aktardı. Bu oyuncu kaleci iie karşı karşıya ka- hnca topu Shilton'ın sağından ağ- lara gönderdi: 2-1. 77. dakikada ise Gascoigne'nin pasını ceza ala- nında alan Platt'ın şutu dışan git- ti. Maçın 82. dakikasında İngil- tert'nin beraberiik goliı geldi. Ba rtakikada defansın nzaklaştırama- dıgı topu Parker ıçerı doldurdu VVright topun uzerinden atladık- tan sonra Lineker topla buluşur buluşmaz kendini yerde buldu. Hakemin karan bir kez daha pe- naltı okhı. Penaltıyı kullanan LJ- kener topu ağlara gönderdi: 2-2. Kalan kısımda gol olmayınca maç uzatmaya gitti. Maçın uzatma devresinde ustün olan taraf yine Kamerun'du, an- cak gol tngiltere'den geldi. 103. dakikada Lineker ceza alanı için- de düşürülünce penaltıyı kullanan Lineker, Ingiltere'yi 3-2 öne geçir- di ve yarı finale yükseltti. MAÇIN ELEŞTİRİSÎ Kamerun oynadı lngiltere kazandı CUMHUR CANBAZOĞLU NAPOLİ — Bu maç iki yönden büyuk önem taşıyordu. Bir yandan 1966'daki şampiyonluğu hariç yarı finale kadar yükselemeyen lngiltere, diğer yanda Afrika'nın adını dünyanın en iyi 4 takımı arasına yazdınnak isteyen Kamerun. Teknikten çok fiziki güç üzerinde yoğunlaştı maç. Kamerun karşüaşmaya çift saukart ceza- lısı 4 oyuncusundan yoksun çıktı. %avumada Kunde ve Massing, orta sahada Pagal ve Libüh ile yeni bir kadro deneyen Nepomniatchı, ilk go- lü yiyene dek îngiltere'nin oyununu altust etti. Omam Bıyık, Îngiltere'nin çift stoperli defan- sından kurtulmayı başardıktan sonra aynı us- talıkla gol vuruşunu yapsaydı maçın gidişi bas- ta değişebilirdi. tngiltere bir kez fırsat yakaJadı ve bunu Aston Villa'nm genç futbolcusu Platt ile değerlendirdi. lşte futbolda büyük lakım ol- manın ve deneyimin öneminin en güzel örneği. Yenik duruma düştükten sonra Kamerun orta sahaya hâkim olarak sürekli gol aradı. tngilte- re iki beki Parker ve Pierce'i fazla ileri sürmedi ve orta sahadaki VVaddle ve Barnes'ı da geriye dönük oynatmaya başladı. 20 gunde biri 120 da- kikadan olmak ttzere S maç oynamak iki takım için de kolay değildi. Süper adamı 38'lik Mil- la "yı ikinci yarıya saklayan Kamerun fızik gü- cünü ve nefesini iyi ayarlayarak tngiltere'yi ade- ta sürklase etti. Milla biri penaludan olmak uze- re 2 gol attırarak, Kamerun'un yıldızı olduğu- nu kanıtladı. Robson tüm oyununu Barnes üze- rıne kurmuştu ama Barnes'ı ikinci yanya çıkar- mayarak Lineker'i besleme görevini orta sahaya yıktı. Boynuz kulağı geçti ve Lobanovski ilk turda kupaya veda ederken.öğrencisi Nepomni- atchi çeyrek fınale çıktı. tngiltere bir kez daha sahadan galip ayrılma- yı başardı. Ama yine oyunuyla özellikle de iki spoterden oluşan 5'li defansıyla güven verme- di Futbolun beşiği sayılan tngiltere, Kamerun karşısında zor anlar yaşadı; şimdi ise F.Almanya KAMERUN MUCtZESt — Kupanın surpriz takımı Kamerun, lngiltere karşısında da çok başanlı bir futbol ortaya koydu. maçım beküyor. Her zaman bu kadar şanslı olur Herikilimücadcledengalip aynlan ve 2-lönegeçen Kamerunln futbolcular, Lineker'in 2 penaltı golüne engel olamadılar. mu, onu da yan fınal maçında göreceğiz. Çeyrekflnalde Çekoslovakya engelini de Matthaus'unpenaltı golüyle geçtiler Almaıı fırtıııası yarı fiııalde F. Âbnanya: 1 - Çekoslovakya: 0 STAT: Guiseppe Meazza. HAKEMLER: Kohl (Avusturya-6), Listkiemcz (Polonya-7), Mik- kelsen (Danimarka-7). ÇEKOSLOVAKYA: /- Stejskal (7), 3- Kadlec (4), 5- Kocian (5), 6 Straka (5), 4- Hasek (7), 7- Bilek (4) (20- Nemecek 5). 8- Kovanec (4), 9- Kubik (5) (19- Griga 5), 11- Moravcik (5), 10- Skuhravy (5), 17- Knojlicek (5). F. ALMANYA: /- tlgner (5), 3- Brehme (7), 4- Köhler (5), 5- Au genthaler (6), 6- Buchwald (6), 14- Berthold (5), 10- Matlhaus (6), 15- Bein (5) (17- Moeller 5), 7- Littbarski (5), 13- Riedle (5). 18- Klins- mann (6). SARI KARTLAR: Moravcik, Bilek, Klinsmann, Kocian, Knoflicek. KIRMIZI KART: Moravcik. GOL: Dk. 24 Matthaus (Penaltı). MtLANO (Camhnriyct) — Dünya Kupası'nda yarı finale çı- kan üçüncü takım F. Almanya ol- du. Çekoslovakya karşısında da- ha üstün bir oyun sergileyen F. Al- manya, yan finale Matthaus'un •golle sonuçlandırdığı penaltı atı- şıyla ulaştı. Çekoslovakya'dan Moravcik kırmıa kartla oyun dı- şında kaldı. F. Almanya maçtan önce favo- ri gösterilen taraftı. tlk vuruş ya- pılır yapılmaz rakip alana ınen F. Alman futbolcular, sağdan soldan ortalarla Çekoslovakya defansını aşmaya çalıştı, fakat bunda başa- nlı olamadı. Bu dakikalarda Çe- koslovaklar'ın etkisiz atakları F. Alman defans oyunculan tarafın- dan çok rahat kesildi. F. Alman- ya'nın orta sahadaki presi ile ken- di sahasından çıkmakta zorlanan Çekoslovakya, yakaladığı tek tuk pozisyonları da cömertçe harcadı. Karşılaşmanın ilk yansında F. Almanya daha ustun bir oyun ser- giledi. Karşılıklı ataklarla geçen ilk dakikalardan sonra F. Alman- ya, Çekoslovakya kalesine sürek- li atak yapmaya başladı. 17. da- kikada ceza alanı içinde topla bu- luşan Buchvvald vurdu, Stejkal kurtardı. Pozisyonun devamında kullanılan korner atışında kafayı yine Buchwald kullandı. Kaleye gi- den topu son ana Hasek kafayla çıkardı. 24. dakikada Klinsmann 1 ın duşürülmesiyle kazanılan pe- naltı atışını Matthaus kullandı. Bu dakikada Klinsmann, 4 kişiyı ça- lımladı, fakat duşüruldu. Atısı Tenis kullanan Matthaus, takımını 1-C öne geçirdi. İlk yarının son dak: kasında F. Almanya ikinci gok çok yaklaştı. Kazanılan korner atışını Brehme ceza alanı içine or- taladı. Kirasenin dokunamadığı topa Klinsmann vurdu, ağlara doğru giden topu yine Hasek ka- fayla çıkardı. tlk yan F. Alman- ya'nın 1-0 ustunlüğüyle sona erdi. İkinci yanya da F. Almanya da- ha iyi başladı. tkinci yarının ilk dakikasında kazanılan köşe atışını Brehme kullandı, kalesinden çı- kan Stejkal'ın yumrukladığı top kısa düştil. Klinsmann'ın kafası- nı kaleye giderken bu kez Bilek çı- kardı. 64. dakikada Beın ceza ala- nı içinde topla buluştu, kaleci Stejkal'ı geçti fakat yere duştu. Pe- naltı itirazlarımn bulunduğu po- zisyonda hakem 'devam' dedi. 77. dakikada Nemecek, Kocian'dan aldığı pasla defansın arkasına sarktı. Ceza alanı dışında uygun durumdayken topu kontrol ede- medi ve takımı adına beraberiik şansını kaçırmış oldu. Bu dakika- dan sonra karşılıklı ataklar vardı. Çekoslovakya, F. Almanya atak- lannı orta çizginın yakınında ke- serek, çabuk atağa kalkmayı plan- lamıştı. Ama bunda başanlı ola- madı. F. Almanya da pek çok kez defansta görev yapan Brehme ve Buchvvald ile tehlike geliştirdi fa- kat farkı arttıracak gole ulaşama- dı. Maçtan ilk yanda atılan golle 1-0 galip aynlan F. Almanya, ya- rı finale yükselen üçüncü takım oldu. MAÇIN ELEŞTİRİSİ FAlmanya hak etti METtN TÜKENMEZ Eleştirileri yanıüayan turnuva Spor Servisı — Türkiye Tenis Ligi Şampiyonu TED Erkek Ta- kımı, geçen yü ilk sekiz içine gir- diği Avnıpa Şampiyon Kulüpler Turnuvası'na katılmak üzere Fransa'nın Cop d'Agde kentine gitti. TED Başkam Prof. Dr. Behbut Cevanşir, amaçlannın geçen yılki başanyı tekrarlamak olduğunu belirtti ve son Başba- kanlık Kupası ile ilgili olarak şunlan söyledi: "Davis Kupası'nda milü takım teşkilinde federasyonun TED'i tıttugu yolundaki çok yanlış ve üzncu iddialar, son BaştMkanhk Kupası'nda gerekli yanıtı almış- tv. Yavnz Erkaagil ve Munt Er- (Arkası 17. Sayfada) KALE ÖNÜNDE GOL KUYRUĞU — F.Almanya, Çekoslovakya ile oynadığı maçta üstun olan taraftı. Kupanın favori ekiplerinden FAlmanya, sahadan Matthaus'un penaltı golüyle galip ay- nldı. (Fotograf: AP) MtLANO Federal Almanya ve Çekoslovakya çeyrek fınal öncesinin, futbol olarak dikkat çeken iki takımıydı. Fizik güçle birlikte bireysel yıldızları da olan iki ekip de güç-teknik dengesini iyi kunıyorlardı. Federal Almanya'da Matlhaus, Kfinsmann. Brehme, Littbanld ve Bein, Çeklerde ise Kubik, Mo- ravcik, Kovanec ve Bilek gıbı oyunu her an etkileyebilecek yıldızlar vardı. Ancak oyunun genelınde Federal Almanya'nın bu maça daha iyi hazırlan- dığını ve motıvasyonunun gttçlü olduğunu gördük. Beckenbauer'in maç ön- cesi duşüncesi de Çeklerin ciddi bir ekip olduğu ve hafıfe alınmaması ge- rektiğı şeklindeydı. Bunun hesabını iyi yapan F. Almanya, sahanın tüm bo- lümlerinde çok etkili pres yaptı. Buna karşın Çekler daha pasif oynadı. Sankı çeyrek fınale gelmeyi başan olarak görup, ötesi "olsa da ohır olmasa da" havası içerisindeydiler. Bire bir mücadelelerde genellikle topu kaybettiler ve sonunda da faul yapmak zorunda kaldılar. Maçın henüz başında bu tür po- zisyonlardan sonra 3 san kart gördüler. Almanlann presi ve bire birdeki başarısı maçın geneline taktik üstünlük olarak yansıdı. Kanat ataklanndan ve ölu toplardan kazandıkları 3 gollük pozisyonu Çek savunması kaleciyi geçtikten sonra içeriden çıkardı. Alman- lar sadece fizik ve taktik açısından değil, teknik olarak da daha başarılıydı- lar. Orta alanda yaptıkları estetik 2'ye l'lerle kolay geçtiler hazırlık bolgesi- ni. Sonrasında ise Klinsmann. buluştuğu toplarla adeta Çek savunmasını dağıttı. Bununla birlikte Bein, Matthaus, Litbarski ve Brehme'nin estetik oyunu, F. Almanya'yı fizik gucüne dayalı oyundan kurtanp yaratıcı futbo- la yöneltiyor. Ama takım disiplininden odün vermeden. Matthaus bile yeri geldiğinde libero gibi oynayıp savunmasından top çıkardı. lşte Çeklerle ara- lanndaki en büyük fark da buydu. F. Almanya'nın yıldızları parlarken Çek futbolculan Knoflicek'in dışında tanıyamadık. Çekoslovakya'nın en önemli sorunu orta alanın iki kenarındaydı. Bu ko- ridorlan gereği gibi kullanamayan Moravcik ve Bilek, Çekleri atağa taşıya- madıkları gibi savunma görevlerini de aksattılar. F. Almanya bu futbolcu- ların uzerinden taşıdığj ataklarla Çek defansını yıprattı. F. Almanya, Hollanda'dan sonra güçlu takımlan eleme serisine Çekoslo- vakya ile devam etti ve yan finali hak ettL Ciddiyet ve disiplin AYDIN GÜLEŞ MtLANO — Brehme, Matthaus, Augenthaler ve Littbarski gibi tecrübe- li ayaklan ve akıllı beyinleri, Kohler, Buchvvald, Klinsmann ve Riedle fibi fizikman guçlu oyuncularla bütünleştirip sahaya suren Beckenbauer, takı- mının üstünlüğünü hemen hemen oynadığı bütün takımlara kabul ettirmiş durumda. Oynadığı bütun maçlarda aynı performans, ciddiyet ve disiplini gösteren FAlmanya, rakiplerinı adeta eziyor. Dün, San Siro Stadı'nda da böyle oldu. Oyunun başından ıtibaren Çekler'i kendi kalelerine adeta hap- seden Almanlar, üstünlüklerini oyunun sonuna kadar surdurduler. Penaltı golünün dışında 3 toplarının kaleciyi geçmesine rağmen,'savunma oyuncu- lan tarafından kalelerin içinden çıkartılması fark yapamayışlanmn en bu- yük nedeniydi. Diğer bir neden de Klinsmann'ın kişisel oyunu ve 70. daki- kadan sonra Matthaus ve Littbarski'nin yorularak oyundan duşmeleriydi. Her şeye rağmen FAlmanya Çekoslovakya maçından galip aynldı ve 14. Dün- ya Kupası'nda yan finale yükselen uçuncu takım oldu Birbirinden nefret eden Kuzey ile Güney Italya "Kupa 90" coşkusunda birleşti Tüm Italya Schillacci'yi konuşuyor NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA — Salvatore Schillacci, Garibaldi'nin ya- pamadığını yaptı. Ve birbirinden nefret eden Ku- zey ile Güney ttalya'yı kupa 90 coşkusunda bırleş- tirdi. Napoli, Lombardia, Roma, Floransa gibi geç- miş yüzyıllarda birbiri ile savaş halinde olan kent devletler, "ttalyan bMıgTne ancak böyle olağanustu anlarda ısınıyorlar. Genellikle hakir görülen ve maf- yanın toprakları olarak kabul edilen, fıkara, az ge- lişmış Sicilya'nın oğlu Salvatore Schillacci, birkaç hafta içinde Roma'run güneyine Afrika gözu ile ba- kan Müanolular ve Torinolular da dahil olmak üzere tüm ttalyanların kalbinde yer etti. Gök-Mavililere zafer sağlayan Avusturya, Çekos- lovakya, Uruguay ve trlanda maçlarında attığı gol- lerden sonra Salvatore —*kurtana' î — Schillacci bir ulusal kahraman haline geldi. öyle ki ttalyanlar ar- tık onun için Paolo Rossi ile yapılan karşılaştırma- ralan az göruyorlar. Ve Corriera Della Serra gibi en ciddi gazeteler bile "Schillaci bir tek sen bize yetersin" diye başhk atıyor. Juventus tarafından keşfedilene dek Sicilya'nın az tanınan "Messina" takımında yıllarca top koş- turan Schillaci, yıldızlığın ne anlama geldiğini yeni keşfediyor. "Birdenbire uyanıp bunun valnız güzel bir niya olduğunu kaşfetmekten korkuyorum" di- yor Schillaci ve ekliyor, "Dunya Kupası'nda birbiri ardına 4 gol atıp gol kralbgı tartışmasına konu ol- mak bana gerçek dışı geliyor." ttalyanların kısaca "Toto" diye andıklan Schil- laci Messina'da oynadığı mütevazi yıilarda da Dünya Kupası'nda yaptığı gibi sürekli gol atarmış. Zengin güç ve iletişim odaklanndan uzak Sicilyalı küçük futbol takımına gömülmüş olan futbolcuyu kimse geçen yıla dek fark etmemiş. Yetenekli oyuncunun yıldızı ancak 1950'lerin büyük futbolculanndan Ju- ventuslu Pierro Boniperti'nin bir maçını seyretme- si ile değişmiş. Boniperti'nin sihirli eli Schillaci'yi önce Juvestus sonra da ulusal takıma sokan kader tayin edici dönüm noktası olmuş. Bundan böyle Dünya Kupası arşivlerine giıen "bir başan öyküsü" olarak anılan Salvatore Schillaci, gü- ney ttalya'nın şimdi tüm anonim futbol yetenekle- ri için bir ümit ışığı oluşturuyor. Gençler arasında işsizlığin O7 o4O sınınna ulaştığı Sicilya'da Schillaci' nin resmıni taşıyan bayraklar kapış kapış satılıyor. Bunca gösteriye ve tezahürata alışık olmayan To- to, kalabalıklar karşısında çekingen bir tutum ser- giliyor. Ve "ba kadan da fazla, ben basit bir adamım" diyor. Her maçtan sonra etrafını saran yuzlerce gazeteciye cevap yetiştirmek için Sicilyalı futbolcu "ltalyanlann en çok sevdigi luşi olarak ae- ler hissettiği" sorulunca "Beni yalnız kanm tara- fından sevilmek ilgilendiriyor" diyor. "Ünln şarkı- cı Madonna, Pagio'nun formasını istiyor, sen Ma- donna'dan ne istersin" gibi dekolte sorular karşı- sında yine yalnız "Benim için sadece kanm var" di- yor. Açlık ve sefaletdolugeçmişinin yüzunde bırak- Uğı derin çizgilerle 25 yaşından daha fazla görunen Schillaci, tuketimci, reklama imajın 90'ların sofıs- tike, refah ttalyası'nın bütünü ile unuttuğu değer- leri dile getiriyor. Giinün içinden • TÜRKİYE ANTRENÖRLERİ Monitörleri ve Menajerleri Trabzon Şubesi'nin düzenlediği geleneksel "Futbol Antrenörleri Gecesi"nde 'Trabzon'un yetiştirdiği iki başanlı teknik direktör Ahmet Suat özyazıcı ile özkan Sumer'e l'er plaket verildi. Gecede aynca Trabzon Hakem Komitesi Başkam Kemalettin Dilaver ile Trabzon'da amatör futbola hizmetlerinden ötürü Osman Taka, Recep Çetinkaya ve Ahmet Armutcu'ya da 1'eT plaket verildi. • AYHAN ŞARMAN ÖLDÜ Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Ayhan Şarman öldu. Bir süre önce rahatsızlanarak hastaneye kaldınlan ve uzun sure tedavi altında tutulan Şarman, dün sabah vefat etti. 1926 yılında Eskişehir'de doğan Şarman, uzun zamandır Futbol Federasyonu'nda genel sekreterlik görevinde bulunuyordu. Ayhan Şarman evli ve dört çocuk babasıydı. Şarman'ın cenazesı yarın Hacıbayram Camıi'nde kılınacak öğle namazından sonra topra^a veııiixek. • AT YARIŞLAR1 netıccsırıde 6'lı Ganyan: 4-3-1-2-7-10 kombinesini bilenler: 644.480r TL kazandılar. Eski şöhretler jüri oldu ROMA (Cumlıurlyet) — Dun>-a Kupası'nı izleyen eski şöhretli futbolcular arasında bir anket yapıldı. Bu ankette, şöh- retler jüri üyesi olup kendileri- ne sorulan sorulan yanıtlarken, Italya ÇCın da bir mini değerle dirmesi ortaya çıktı. Platiiı-, Rummenige ve Zoffa sorulan sorular şunlardı: Sorulan — İtalya 90*m en güzel golü hangisi? — ttalya 90*03 en iyi futbol- cu kim? — Italya 90*da düş kınklığı yaratan futbolcu hangisi? — İtalya 90'ın en güzel ve en kötü maçını söyleyebilir misiniz? Ve yanıtlar: Michel Platini 1- Hücum olarak Baggio'nun Çeklere attığı gol, vuruş olarak da Slojkoviç'in Ispanya'ya attı ğı ilk gol muhtesemdi. 2- Rudi Völler'i çok beğen- dim. 3- Van Basten gibi iki kez üst üste altın top kazanan bir gol- cunun Dünya Kupası'nda bu ka- dar kötü oynamaya hakkı yok- tu. 4- ttalya-Çekoslovakya maçım tuttum. Aynca Hollanda'nın grubunda oynadığı hiçbir macı beğenmedim. Rummenige 1- Matthaus'un Yugoslavya'ya attığı ikinci golü ve Baggio'nun Çekoslovakya'ya attığı golü unu- tamayacagım. Bu Dünya Kupa- sı'mn en güzel iki hareketiydi. 2- Matthaus ve Baggio bu Dünya Kupası'mn yıldızları ola- caklar. 3- Van Basten başta olmak üzere tüm Hollandalı futbol lar hayal kınklıgı yarattı. v - - 4- F. Almanya - Hollanda, tspanya - Yugoslavya ve ttalya - Yugoslavya maçlanm çok be- ğendim. Çok kötü maç seyret- medim, ama örnek vermek ge- rekirse & trlanda - Mısır maçı gösterilebilir. Dino Zoff 1- Bence güzel golden çok bir tane önemli gol vardi. Canni- gia'mn Brezilya'ya attığı gol. 2- Şüphesiz Schillaci. ttalya 1 ya rakip ceza sahası içindeki gol adamı oldu. 3- Van Basten ve Vialli, ken- dilerine bağlanan umutlan ger- çekleştiremediler. 4- halya - Çekoslovakya ma- çını beğendim. Uruguay - G. Ko- re karşılaşmasından hiç hoş» lanmadım. Maradona: Beniilahlar koruyor FLORANSA (Cnmhnriyet) — Kral tahtmda kaldı. Orta sa- hada bağdaş kurmuş, gözlerini kapayarak ilahlardan yeni bir mucize bekleyen Maradona yi- ne kurtuldu. Acemice kaçırdığı penaltıdan sonra Arjantin elr" seydi, belki de Maradona'ı futbol kariyeri bitecekti. Anc- . kral ikinci defa ipten dönıfleyi başararak yarı fınalde tekrar dunya sahnesine çikma olanağı- m yakaladı. Maradona, Yugos- lavya ile yaptıkları maçtan son- ra basın mensuplarımn sonıla- nnı yanıtlarken maçı kendince yorumladı: "Bir an her şeyi yiürdigimi sandım. Gözlerimi kapayarak Tann'ya dua etmekten başka umudum kalmanuştı. Penaltıyı atamamam pahalıya raal olabi- lirdi, ama korkulu riiya çabnk bitti. Şimdi butün dıinyamn önunde iddia ediyonım. Dünya şampiyonluğunu bizden zor ahr- lar. tlahlann beni konıduinnn söyluyoriar. doğnı olabilir. Ivko- viç, UEFA Kupası'nda da penal- bmı kurtarmıştı, ama yine de tn- nı geçmrtik." Sahaya sakat sakat çıktığını söylediği zaman Maradona'ya artık kimse inanmıyor. Marado- na bu nedenle kendini savun- mak geregini duyuyor. "tnanın ilk maçtan sonra hep sakat sakat sahaya çıktnn. Ayak- ta duramıyorum. Benim yerim- de kim olsa bavnlunu toplayıp memleketine dönmiıştû. Ama ben buyuk inatla takımımı yal- nız bırakmamaya çalışüm. Beni ıslıklı>orlar. Benden nefret edi- yorlar. Ben her şeyini takımına veren bir oyuncuyum. Napoli- ye geldim. Takımla büyük şa- mpiyonluklar kazandık. Daha ne yapabilirim ki!.." Şimdi kafalarda bir soru var. ttalya-Arjantin maçında Napo- li kimi tutacak? Maradona bu- na yanıt verirken oldukça sami- mi konuşuyon "364 gün küçümsedikleri bu şebirde şimdi ttalya'nın destek- lenmesini istivorlar. Bu doğru değil. Ben baştan ben Napofi ta- raftarlannı karar vermderi ir 1 - serbest bıraktım. Sonncu n gıinü göreceğiz." Yorgun görünen Maradona sorulardan sıkılmış gibiydi. Yi- ne de yanıtlamaktan geri kalmı- yordu: "Yan finale kadar gelmenin bu denli zor olacağım tahmin et- miyordum. Arjantin'e yalmz şansın v-ardım cttiğini söyleye- mcm. Sahada vannua yoğumu- zu ortaya koyan bir takımız. Kalbimizle oynuyonız. Artık bizi kimse lutamaz."