Katalog

CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 2 TEMMUZ 1990 BİRLEŞİKALMANYA D.Berlin Deutsche Mark'ıkucakladı30 haziranı 1 temmuza bağlayan gece Doğu Berlin'de ikinci bir 'yılbaşı' yaşandı. On binlerce kişi sokaklarda Deutsche Marİc'a 'hoşgeldin' dedi. 'Happy Birthday Deutsche Mark' şarkısını söyledi. DtLEK ZAPTÇIOCUJ BERIİN — Duvann açıhşından sekiz ay sonra Berlinliler ikinci bir *9 kasım' yaşa- dılar. önceki gece yansından itibaren De- mokratik Almanya'da 1948'de başlatılan planlı ekonomi uygulaması sona erdi ve Do- ğu Markı tarihe kanştı. Iki Almanya ara- sındaki bütün sınırlarda kontroller kalktı, geçiş serbest bırakıldı. Ve Berlin içinde, du- vann altında kalan metro istasyonlan dün sabah 5'ten itibaren hizmete açüdı. Alman- ya'nın birleşmesi bundan sonra sadece fonnalite' haline geldi. Doğu Berlin'de ise 30 haziranı 1 temmu- za bağlayan gece, ikinci bir 'yılbaşı' yaşan- dı. On binlerce kişi bu sıcak yaz gecesinde sokaklarda Deutsche Mark'a hoşgeldin de- diler. "Happy Birthday to you Deutsche Mark, Happy Birthday to you" şarkılan eş- liğinde Doğu Almanlar, hayatlannda açılan yeni sayfayı kuüadüar. Kimisi gece yansı şampanyalan pallatan gençlere kafasını sal- layarak bakıyor ve "İnsan nasıl bu kadar paragöz olur" diye söyleniyordu. Doğu Almanlar Deutsche Mark'tan ziya- de Batı'yla eşit duzeye sıçramayı özledikle- ri refah ve tüketime açılan sihirli kapıyı kut- ladılar dün gece. Eline yeşil marklan alan- lar bunu Batı'mn bir liltfu gibi değil, uzun yıllar zorla feragat etmek zorunda bırakıl- dıkları bir hak gibi gördü. -Hitler faşizmi, İkinci Dünya Savaşı ve başansız reel sosya- lizm deneyi- Doğu Almanlar kendilerini sa- vaşm asıl mağlupları gibi hissederken "Te- sadüfen dovann baüsında kalan Almanlar 45 yıldır refah ve saadet içinde ganünd giin etmişti." Şimdi yaşama sırası onlardaydı. Ya- nn ise Allah kerimdi. 1 temmuzda saatler OO.OO'ı gösterdiğin- de, "gecenin asıl yıkbzfnm kim olduğu belli oldu. Bir zamanlar "Bagdat DemiryoUan"y- la Ortadoğu'ya uzanan Almanya'nın Deuts- che Bank'ı milyonlarca mark harcasa yapa- mayacağı reklamı önceki gece Doğu Berlin- de ilk DM veznesini acarak yaptı. Deutsche Bank bu izni D. Alman Merkez Bankası'n- dan almıştı. Doğu Avrupa ülkelerine ve bu arada Sovyetler Birliği'ne verilen milyarhk Alman kredilerinin kaynağı olan Deutsche Bank'a bu imkân kuşkusuz kolayca sağlan- mıştı. Maiziere: Üzülmtiyonım Demokratik Almanya Markı'nın tedavül- den kalkmasından sonra Başbakan Lothar de Maiziere, ülkesinin egemenliğini kaybet- mesinden üzüntü duymadığım söyledi. De Maiziere, ekonomik birlikten sonra kullanılmaya başlanan F. Almanya Markı- m, ilk defa hükumet binasında yediği ye- mek için harcadığıru bildirdi. D.Almanya Başbakanı, kafeteryada patates çorbası ve sosis yemek için 4.6 mark verdiğini söyle- di. Lothar de Maiziere, "Biz birieşmek isti- yonız, tek egemen devlet olsun Utiyonız ve bu hedefimize ba|lıyız" dedi. Demokratik Almanya'nın birleşmek için tamamen Federal Almanya'nın koşullanna bağlı kalmayacağını belirten Başbakan, "Biz elimiz boş gitmiyoruz. Baa kurumla- nmıziD, yasalanmızın Birieşik Almanya'da da geçerli olmasını istiyoruz. Bizim 5 eya- letimiz ve 16 milyon in««ı»mı? var" diye konuştu. ALMANBASINI 'Bilinci, 3elirler' "Karl Marx tamamen oltnasa bile büyük ölçüde haklı çıku. Doğu Almanlar 1 tem- muzdan itibaren artık paramn hâkimiyeti altına giriyor ve her şeyin düzeleceğine da- ir yanlış bir bilinçle yola çıkıyorlar. Yeni pa- ranın getireceği heyecan ve sevinç kısa sü- rede yerini başağrısına bırakacak. Çünkü gdeceğin garantörleri gibi gözüken Batılı yatıruncılar, Demokratik Almanya'da üre- time başlamak için istekli değüler. Bonn- un Doğu'ya akıtacağı milyarlar da sorun- lan çözmeye yetmeyecek. DIE«ZEIT . "1871'de Alman tmparatorluğu'nu kuran Bfomarck, 'Alman haikını eyerin özerine oturtacaksın, ata binmeyi kendiliginden ögrenir' demişti. Tarih bunun trajik bir hata olduğunu gösterdi. Şimdi Alman halkı tek- rar eyerin üzerine oturtuluyor. Acaba bu kez ata binmeyi becerebilecek mi? Bu konuda iyimser olmak için pek çok neden var: — 199O*da gelen birleşme, bu kez demok- ratik bir halk hareketinin yan ürilnü olarak ortaya çıkmıştır. — Birlik, aktif bir birleşme politikasuun ürünü değildir. — Birlik, Almanlann sürekli ısrarlan so- nucu atıldığı tekil bir maceranın değil, Av- rupa'nın birleşmesi sttrecinin meyvesidir. HER ŞEY DM tÇİN — Dofa Berlin'de şube açan Deutsche Bank, önceki gün Dogu BerlinlUerin hncnmuna ugradı. EHerindeki Do ju Alman Marklannı, Batı Alman Marklan ile degiştir mek isteyen Dogu Berlinliler saatlerce kayrukta bekledüer. tzdihamdan fenalaşanlar oldu. (Fotograf: AP) Şampanyalar para kuyruğunda patladı Doğu Berlin halkı önceki gece çılgınca eğlenirken en büyük şamata Deutsche Bank'ın önünde yaşandı. Doğu Alman Markı'nı Batı Markı ile değiştirmek isteyen binlerce kişi bankanın önündeki kuyrukta 5-6 saat bekledi. GÜNER YÜREKLİK BERLİN — önceki gece tüm Berlin san- ki doğuya tasınmıştı. Saatlerin gece yarısı- na yaklaştığı sıralarda kentin batı kesimin- de "normai" bir yaşam göze çarparken do- ğuda tüm ınsanlar otomobilleriyle yollara dökülmüş ulusal bir bayram günttnü kut- lar gibiydiler. Batı ve Doğu Alman plakalı otomobiller konvoy halinde korna çalarak kent merkezindeki caddelerden geçiyorlar, duvann yıkıldığı 9 kasım tarihinden sonra ikinci kez tarihi bir gün yaşıyorlardı. Cad- delere ve kent merkezindeki Aleksander Meydam'na dolan on binlerce insan, grup- lar halinde şarkılar söylüyor, dans ediyor, şampanya şişeleri patlatıyor, çılgınca eğle- niyordu. Saatler OO.OO'ı gosterdiğinde kut- lamalar ve eğlenceler doruk noktasma ulaş- mış, bağnş, çağnşlara dönüşmüştü. Alek- sander Meydanı on binlerce insanı kucak- layan dev bir panayır yeri, bayram alam gi- biydi. Meydanın önünden geçen otomobil- ler, salladıklan Alman bayrakları ve korna sesleriyle yüzlerce TV kameramanma ve fo- to muhabirine bir kez daha tarihi görüntü- ler sunuyordu. Söyledikleri marşlaria ve toplu halde verdikleri Hitler selamıyla yer yer aşın, nasyonalist gnıplar da dikkati çe- kiyordu. TV ekipleri önünde, havaya kalk- mış sağ elleriyle poz veren bu gnıplar et- raflanna loplanan kalabalığa korku ve en- dişe saçıyorlardı. Tarihi günün mutluluğu- nu şişenin dibinde arayanlar da az değildi. Sankı Doğu Berlin Aleksander Meydanı, Doğululardan çok Batıhlarla dolmuş, bu anlamlı günü Doğululardan çok Batılılar kutlamaktaydı. Konvoy halinde geçen oto- mobillerin de büyük bir çoğunluğu Baü pla- kalıydı. En büyuk şamata, en büyuk kala- balık ise "Deutsche Bank" önündeydi. Aleksander Meydanı'nda ilk şubesini açan Batı Alman bankası, gece yansından itiba- ren para dağıtacağını bildirmiş, elindeki Do- ğu Alman Markı'nı, Deutsche Mark ile de- ğiştirmek isteyen binlerce Doğulu, banka- nın önünde kuyruğa gümişti. Neredeyse bir kilometreye varan kuyrukta bekleşen Do- ğu Alman halkı, iki bin mark değişürebü- mek için en az 5-6 saat beklemek zorunday- dı. Bankanın önü kuyrukta bekleyenlerin yanı sıra meraklılarla da dolup taşmış, tam bir ana baba gününe dönüşmüştü. Burada da şampanya şişeleri patlatılıyor, havai fi- şekler atıhyor, bir gürültüdür gidiyordu. Ka- labalığın arasından "tmdat, polis" diye ba- ğıranlar, bayılanlar oluyor, cankurtaran bunlann yardımına çok güç ulaşabiliyordu. Gece yansı bir kaç saat içinde çok sayıda kişinin cankurtaranla hastaneye ilk yardı- ma kaldınldığım öğrendik. Bankanın önüy- le Aleksander Meydanı'nın etrafı, cankur- taran ve polis arabalanyla doluydu. Ancak gerek ilk yardım görevlilerinin ve gerekse polislerin, olaylan büyük bir şaşkınükla iz- ledikleri, hiç alışık olmadıkları bu gibi du- rumlar karşısında, Batı polisinin bilinen atikliğini gösteremedikleri dikkati cekiyor- du. Bayram havasından çok biraz daha cur- cunaydı dün gece yansı yaşanan. Batılıla- nn aşın eğlence ve kutlama histerisi karşı- sında Doğululann genelikle daha sakin ve de şaşkın oldukları görülüyordu. Bu tarihi anda neler hissettiklerini, ne düşündükle- rini öğrenmek amacıyla biz de Cumhuriyet olarak Deutsche Bank'ın önünde kuyruk- ta bekleyen Demokratik Alman halkının arasına kanştık ve konuyu dağıtmamak amacıyla belli başlı üç soru yönelttik ken- dilerine. önce klasik bir soruydu, yanıtını almak istediğimiz. "Böyle tarihi bir giinde, saatlerin OO.OO'ı biraz geçtigi o anda, duy- gulan neydi, neler hissediyorlardı? Gördtik- lerini, yaşanan o anı nasıl degerlendiriyor- lardı? Sonra saatlerce kuyrnkta bekieyecek- lerine bir kaç gün sonra gelemezler miydi paralarıru almaya, aceleleri neydi? Alacak- lan paralaria ne yapacaklardı, planlan ney- di?" Sorduğumuz Demokratik Almanlar- dan hemen hepsi karmaşık duygular için- de olduklarını söylediler. Hem büyük bir mutluluk, hem de belli bir korku ve endişe içindeydiler. Mutluluk icindeydiler, çünkü özgürlüklerine kavuşmuşlar, şimdi istedik- leri gibi yaşayabilecekler, seyahat edebile- ceklerdi. Korku ve endişe içindeydiler çün- kü geleceklerinin ne olacağını bilmiyorlar- dı. Işyerlerini kaybetmekten, büyuk sıkıntı içine duşmekten korkuyorlardı. Her şey çok çabuk gelişmişti ve tüm bunlara henüz alı- şamamışlardı. Paralarıru ise yani alacakla- rı Deutsche Marklan önce saklamak, bir bir bankaya yatırmak istiyorlardı. Hemen harcamak isıemiyorlardı. Çünkü ge- lişmelerin ne göstereceğini bilmiyorlardı. Bazı Batı gazetelerinde büyütülerek öne sü- ruldüğü gibi hemen kredi çekmek, bir ara- ba satın almak gibi düşünceleri yoktu. tşte ses aygıtımıza kaydettiğimiz yamtlardan ba- zı örnekler: "Inanın ne diyecegimi bileraiyorum. 40 yıl sonra böyle bir gun yaşamak şaşkına çe- virdi beni. Çok mutluyum. Şu anın nasıl bir an olduğunu sanıyorum kimse tarif edemez, Bu degişime alışmamız kolay olmayacak ve yaşanumızda kuşkusuz çok derin bir iz bı- rakacak." "Duygolanm karma kanşık. Hem sevi- liyorum bem de korknyorum. An» sevin- cim ve umudum agır basıyor. Her şeyin dü- zeleceğine inanıyorum. Sıkıntılanmız ola- cak, ama hiçbir şey eskisi kadar kötü olma- yacak." "Tüm bu olaylar, bu gelişmeler ve şu gördükkrimiz, beni endişeJendiriyor bi- raz. Her şey çok çabuk gelişiyor ve ahsma- nuz çok güç oluyor. Bu da korku veriyor insana. Fakat umutluyum. Nihayet kendim için çalısıp kendim için harcavabilecegim." "Çok mutluyum, çok. Tarihi bir an, fev- kalade bir gün şu yaşadıgımız. Sanki milli bir bayram kutlanıyor. Benim duygnlanm da kanşık. Her şeyden önce isyerimi kay- betmeklen korkuyornm. Ama eminim her şey eskisinden çok daha iyi olacak." "Biz knyrukta beklemeye ahşkınız. Bu- güne dek olmayam almak için beklerdlk, şimdi olanı almak için bekliyoruz. Böylesi daha iyi. Hem bakın etraf bir bayram gibi. Bu şekilde kuyrukta hiç beklememişüm. Vaktin nasıl geçtigi anlaşılmıyor." "Bugün benim için fevkalade bir giin de- fil. Nonnal bir gün de degil. Böyle günlere ahşık degiHz biz. Fakat kuynıkJara alışjgız. Onun için knyrnk şaşırtmıyor da bu şama- ta, gnrültü şaşırtıyor beni." "Alacatım parayı önce bir bankaya yaü- racagım. lleride ne olacagı belli degil." "Alacagım paramn bir kısmıyla hisse se- nedi almak, kalanını ise bir kenara atmak istiyorum. Arabanın sırası degil şimdi. Her sey sırayla." ALMANGAZETECİ GÖZÜYLE *Aşk değil, mantık evliliği' 40 yıllık reel sosyalizm deneyinde kendilerine ait bir kimlik yaratamayan Demokratik Almanlar, kendi devletlerinin cenaze • töreninde gözyaşı dökmüyor. Doğu yitirecekleri için üzülse de Batı'mn refahı gözlerini kamaştırıyor. JOACHIM ROGGE * Bu pazar günü, tarih kitaplannda yerini" alacak. Yaratıcılanmn fikriyle daha yüz yıl ayakta kalması istenen Berliri Duvan'nın yı- kılmasmdan sekiz ay sonra Demokratik Al man Cumhuriyeti kâğıtta kaldı. Deutschv Mark'm kabulü D. Almanya açısından salt parasal ve ekonomik bir karar değil. Bu aynı zamanda devietin kendi egemenliğinden fe- ragat etmesi anlamına geliyor. Gerek Do- ğu*da, 'gerekse Batı'da her şeyin fazlasıyla hızlı gittiğıni söyleyen sesler duyuyoruz. Fe- deral Almanya Şansölyesı Helmnt Kobl ve zamanın D. Almanya Başbakanı Hans Modraw daha geçen aralık ayında 'iki dev- let arasında bir kontrattan" söz ediyor ve VViUy Brandt'm sözleriyle "bfarbirine ait olan parçalann yavaş yavaş biitünleşmesiai" amaçhyorlardı. Ama iki Alman hükumet liderinin bu he- sabı D. Alman haikını gözetmeden yaptık- lan çok geçmeden anlaşıldı. Yuzbinlerce kişi büyük bir sabırsızlıkla döküldükleri Leip- zig, Dresden ve Doğu Berlin sokaklannda yönetimi alaşağı ediyor, bu başanlı ayak- lanmadan sonra aynı sabırsızlıkla kendi devletlerinin lağvedilmesini ve Federal Al- manya'ya iltihakı gündeme getıriyorlardı. Bu gelişmenin kendi mantığı içinde tutarlı olduğunu görmek gerekir. Demokratik Al- manya vatandaşlan, 40 yıllık reel sosyalizm deneyinde kendilerine ait bir kimlik yara- tamadılar. Her akşam televizyon kanalıyla Doğu Almanlann oturma odalanna giren Batı'mn göz kamaştıncı refahı, Doğu Al- man halkının gözünde her şeyin tartıldığı sihirli bir terazi haline gelmiştir. Gerçi ki- mi Demokratik Almanya vatandaşı şimdi yitireceği sosyal kazanımlan için Uzulüyorsa da hiçbiri kendi devletinin cenaze törenin- de gözyaşı dökmüyor. Yabancı gözJemciler, iki Alman devleti- nin birleşirken sergUediği soğukkanh ve he> saplı tavır karşısında şaşkınlığa düşebilir Gerçekten de aralık ayının coşkusundan ge riye pek bir eser kalmadı. Ama bunun olumlu yaruna isaret etmeliyiz. Alman halkı içinde bulunduğumuz yüzyılda iki kez şah- lanıp felaketle sonuçlanan aşın duygusal milliyetçilik illetinden ebediyen kurtulmuş gözüküyor. Eşit olmayan bu iki ortağm bir- leşmesi ise aşk evliliğinden çok bir mantık eviiliğini andinyor. Sonu henüz kestirileme- yen bir maceraya ayık kafayla ve kuşkulu bir yaklaşımla girmek, kelle koltukta yürek ağızda atılmaktan şüphesiz daha iyidir. tJoachım Rogge, Westdeutsche Allgemeine Zeitung gcrzttesinın Doğu Bertin muhdbindir. Rogge. yuka- ndaki yazıyı Cumhuriytt için yavh. VEFAT Yaşama sevincini hiç kaybetmeden, şiddetle direnen fakat hastalığa yenik düşen sevgili SAMÎYE (GAZÎOĞLU) BAEınuzı 1 Temmuz 1990 tarihinde kaybettik. Acımız ' sonsuzdur. Cenazesi 2.7.1990 tarihinde Maçka Aile Mezarlığı'mızda toprağa verilecektir. AtLESt HALİD ZİYA UŞAIUJGİL NESL-İ AHÎR Büyûk roaunomn Hdid Ziyı Uftkbgü'ın bugûne kadar gune sahıfitknnde kalmi| ronunı ilk kez kttapbpnk gun ıpğına çıku Bu buyuk romın: ılnylc okuyacaknmz. Bofinda bu roounı gunumuz ddıylc baııma hazırlayan Şefmettin Xlttİu*nun pnış bir tanıtma ve açıkUmalannı da butacaksınız tNULAP RtTABEVt # ; KURBAIN BAYRAMI'NDA CÜZAMLA SAVAŞ DERNEĞl'NE YARDIMI UNUTMAYIN... Telefon: 572 71 88 - 572 61 22/50 Dernek: Ziraat Bankası TUnel - 10090 Vakıf: Vakıflar Bankası Şehremini - 2002071 Sevgili kardeşim SAMİYE (GAZİOĞLU) BAL'ı kaybetmenin derin üzüntüsünü taşıyorum. Kardeşim seni hep özleyeceğim. GÜLTEKİN GAZİOĞLU Sevgili ablamız SAMİYE (GAZİOĞLU) BAL Seni hep güler yüzünle hatırlayacağız KARDEŞLERİN Biz ki birlikte çıknuştık yola Elele Kol kola Ve çocukça Daha ilk sabaha varmadan Bıraktm beni Dalıp gittin karanlıklara Nasıl uyandırsam Uyanamazsın Kardeşi tSMAIL TÜRKMEN HASAN TURKMEN T.C. KULTUR BAKANL1Ğ1 TÜRK VE İSLAM ESERLERİ MÜZESİ B A L K A N NACİ İSLİMYELİ 18 HAZİRAN - 30 TEMMUZ 1990 ı= i. KLRULUŞ YILINDA V E S T E L ' I N DEĞERL1 KATK1LARIYLA r KAYBIMIZ Merhum Kadriye Hanım ve Hüsnü Bey'in oğlu; merhum Raşit ve Rifat'ın kardeşi, Yavuz, Esma, Oğuz ve Zeliha önder'in babaları, Erdem, Cem ve Tuba'run dedeleri, Kudret Önder'in eşi, iyi insan Emekli Binbaşı, MEHMET ÖNDER'İ (1916-30 Haziran 1990) kaybettik. Cenazesi 2/7/1990 tarihinde ikindi namazından sonra Esentepe Nimet Abla Camii'nden Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. AtLESİ GAZİOSMANPASA 1. SULH CEZA HÂKİMLIĞl'NDEN Esas No: 89/375 Karar Ne: 89/879 Davacı: K.H. Sanık: Mahmut Pınarcı-G.O.Paşa Barbaros Hayrettinpaşa Mah. 1030 Sk. No: 64'te yoğurtçuluk yapar. Suç: Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet. Suç tarihi: 11.4.1989 Karar tarihi: 22.12.1989 Sanığın olay tarihinde imal edip satişa arz ettiğj yoğurtlara nişasta katmak suretiyle yoğurt imal ettiği, yoğurtlarda ay, gün ve yıl ola- rak bozulma ve imal tarihleri belirtilmemek suretiyle plastik kaplara yoğurt koyarak satışa arz ettigi bu nedenle müsnet suçu işlediği ve eylemine uyan TCK. 398, 402, 402/2.647 SK. 4., TCK. 72. madde- leri gereğince neticeten 455.000 lira ağır para cezası, 3 ay meslek, sa- nat ve ticaretinin tatiline, 7 gün işyerinin kapatıimasına ve bu kararın bir gazetede ilanına karar verildi. 7.6.1990. İLAN T.C. SORGUN ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ 1983/1121 Davacılar Sıddıka Korkmaz ve arkadaşlan vekili Av. Nedim Kork- maz tarafmdan davalılar Maliye Hazinesi ile Mehmetbeyli koyü muh- tarhğı ve Şevket San ve arkadaşlan aleyhine acmış bulunduğu tapu iptali ve tesçil davasının yapılan duruşmasında verilen ara karan ge- reğince: Dahili davalılardan Yaşar San'run yurt dışında bulunduğu zabıta vasıtasıyla adresinin tesbit edilemediğinden dava dilekçesinin ilan yolu ile tebliğine karar verilmiş olup davalı Yaşar San'nın duruşma günü olan 11.9.1990 günü saat 10.55'te mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi bu dava ile ilgilı tüm kamt- lannı da duruşma günü veya duruşma günunden önce mahkememi- ze ibraz etmesi aksi halde HUM Kanunu'nun 509. maddesi gereğin- ce yargılanmamn yokluğunda yapılıp karar verileceği hususu ilanen tehlig olıınıır. T.C. YENİPAZAR SULH CEZA MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ EsasNo Karar No Davacı Sanık Suç Suç tarihi : 1989/61 : 1989/107 : K.H. : Ismail önal, Halil tbrahim ve Fatma'dan olma, 1952 D.lu, Denizli ili Saltak mahallesi nüfusuna kayıtlı olup halen Yenipazar ilçesi Donduran ko- yünde oturur, evli, 3 çocuklu, okur yazar, man- dıracılık yapar, T.C. Islam sabıkalı. : Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet. : 15.5.1990 Karar tarihi : 21.12.1989 Yukanda adı yaalı sanık hakkında Yenipazar C. Savalıgı'nın 30.6.1989 tarih ve 1989/72-47 sayıh iddianamesi fle mahkememize açılan kamu davasımn mahkememizde yapılan açık yargılaması so- nunda: Sanığın Yenipazar ilçesi Donduran koyünde çauştırmakta olduğu mandırada imal ettiği peynirlerin laklil ve tağşi; edilmiş peyniri satı- lığa arzeltiğinden ve boylece Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet- te bulunduğundan eylemine uyan TCK'nın 3%, 59/2, 81/2, 647/4, 72, 402. maddeleri gereğince neticeten 454.443 lira ağır para cczaa, 3 ay süre ile cürrae vasıta kıldığı meslek ve sanatımn ve ticaretinin tatil olunmasına, fıilin işleniş şekline göre işyerinin takdiren 7 gün süre ile kapatıimasına karar verilmiştir. TCK'nın 402/2. maddesi gereğince ilan olunur. 11.6.1990