Katalog

1ZARALIK 1990 ISTANBUL'DA BUGÜN • "1980'ter Kadın Hareketi ve Devlet" konulu konferans, 14.30'da Basın Müzesı Konferans Salonu'nda yapılacak. Kofiuşmacı Doç. Dr. Yeşim Arat. • izocam tarafından düzenlenen "Yapılarda Hava Kirtlliğine Karşı Çözümler" konulu toplantı saat 1830'da Divan Oteli Balo Salonu'nda başlayacak. • İHD İstanbul Şubesı'nce düzenlenen "İnsan haklanna bakış" konulu söyleşı bugun Mülkıyeliler Birliği'nde saat laOO'de. KENTSAŞAM MHURÎYET/9 BlR MEKTUP Tüpgaz satıcıları uyarılmalı • Kozyatagı STFA konutlannda oturuyorum. Tüpgaz dağıtıcılan aralanndaki rekabetten dolayı butün gün araçlanyla korna çalarak dolaşıyorlar. Hasta ve bebeklerin uyumasına olanak vermiyorlar. Kişisel uyanlann yaran olmuyor. Kadıköy Belediyesi'nden önlem almasım rica ediyorum. MEHMET BAŞER -APA'DAN Kaldınmlarda yürünmüyor • Çapa'da MiUet Caddesi üzerindeki kaldınmlann büyük bir bölümü otopark gibi kullamlıyor. Yayalann yürumesi için çok dar bir alan bırakılan kaldınmlardan araçlann çekilmesini isteyen vatandaşlar bu konuda yetkililerin önlem almasını istiyor. Yalçın: Kocataş elden gidiyor • tSTANBUL (AA) — Sarıyer Belediye Başkanı lhsan Yalçın, gecekondulaşmanın önüne gecilebilmesi için öncelikle "Boğaziçi Mülki Amirliği" kuruhnası gerektiğini söyledi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kan Merkezi ve Sanyer Belediyesi'nce ortaklaşa düzenlenen "kan bağışı kampanyası" başladı. İhsan Yalçın, daha sonra yaptığı açıklamada, Gecekondulaşmanın önlenmesi için atılacak önemli bir adımın, Beykoz, Beşiktaş, Sanyer ve Üsküdar'ı kapsayan "Boğaziçi mülki amirliği"nin kurulması olduğunu kaydettı. Yalçın, özellikle Kocataş mevkii ormanlık bölgelerin, denetimsizlik yuzünden vatandaşlarca tahrip edildiğini belinti. Otelde düello: 2 ölti • tstanbu) Haber Merkezi — Langa'da bit otelde iş anlaşmazhğı yüzünden birbirlerine silah çeken 2 kişi öldü, olayda 2 kişi de yaralandı. Görgu tanıklanndan ve yetkililerden alınan bilgiye göre, Langa Kızıltaş Sokak'taki Aydın Otel'de dün öğleye doğru bir araya gelen Nazmi Kahraman (24) ile Muhtar Mahramh (40) adlı kişiler, hayvan ticaretinden kaynaklanan bir alacak yuzünden tartışmaya başladılar. Otel lobisinde başlayan tanışmanın büyümesi üzerine silah çeken Karaman ve Mahramh birbirlerine ateş ettiler. Olayda ikisi de SSK Samatya ve Haseki hastanelerine kaldırılırken yolda yaşamlannı yitirdiler. Bu arada, yanlarında bulunan Nazmi Kahraman'ın amca çocuğu Salih Kahraman ve Hasan Doğan adlı kişiler de yaralandılar. Duruşmada öldü • İSTANBUL (AA) — Anlaşmazlık nedeniyle kiracısı ile mahkemelik olan emekli diş doktoru İbrahim Ziya Berksoy, duruşma sırasında kalp krizi geçirerek öldü. Kadıköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmada, Berksoy, kiranın ödenmemesi nedeniyle kiracısı Gttrmen Türkkan'ın evine haciz memurları gönderdiğini, ancak kiracısının karşı çıktığım söyledi. Kiracı Turkkan ise kirayı yatırdığını, hatta fazla odemede bulunduğu için 560 bin lira alacaklı olduğunu öne surdu. Duruşma sürerken, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nden emekli diş doktoru 71 yaşındaki Berksoy, rahatsız olduğunu ifade ederek oturmak istedi. Kalp krizi geçirerek olduğu yere yığılan Berksoy'un yapılan muayenesinde öldüğü anlaşıldı. Benzin istasyonuna saldırı • İSTANBUL (AA) — Kartal Maltepe'de bir benzin istasyonuna dün patlayıcı madde ile saldırıda bulunuldu. Bağdat Caddesi üzerindeki Shell benzin istasyonuna kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce patlayıcı madde aüldı. Ölen ya da yaralanan olmayan olayda, benzin istasyonunda hafıf çapta hasar meydana geldi. Kadın kozmonottan övgü • İstanbul Haber Servisi — Ziyaret amacıyla 3 gunlüğüne ülkemize gelen ilk kadın kozmonot ve Sovyet Dostluk Dernekleri Başkanı Valentina Tereshkova Türk- Sovyet Dostluk Derneği'nin kurulduğunu açıkladı. Derneğin Sovyet tarafı başkanırun Tereshkova, Turk tarafı başkanının ise Türk Tarutma Vakfı Başkanı Kemal Baytaş olduğu bildirildi. Mülkiyeliler Lokali'nde düzenlenen bir sohbet toplantısma katılan Valentina Tereshkova Türklerin "hoş ve canayakın" insanlar olduğunu söyledi: "Şu anda birçok ülkede kurulmuş olan Sovyet Dostluk Dernekleri fıkri Lenin tarafından ortaya atümıştır. Demeklerin amacı Sovyet halkımn kültürünü, tarihini tanıtmak, diş dünyaya açmaktır. Türkiye ile bu konuda ilk adımı atmaktan çok memnunuz." (Fotoğraf: Nilgün Toptaş) "Sosyete di§çisi"yargılandı • tstanbul Haber Servisi — Bir hastasını öldürdüğü savıyla 11 yıldır yargılanmakta olan "sosyete dişçisi" Füreyt Dosdoğru ile 'yalancı tanıklık' ettiği ileri sürülen sekreteri, haklarındaki mahkûmiyet karannın Yargıtayca bozulması üzerine üçüncü kez hâkim karşısına çıktılar. 1979"da meydana gelen olayda, Muazzez Paçacı, yaptırdığı protezin rahat olmaması üzerine Dosdoğru'nun muayenehanesine gitmiş kendisinden bir daha haber almamamıştı. Sekreteri Semra Akyalı'nın ihbarıyla tutuklanan Füreyt Dosdoğm hakkında verilen ilk beraat karan Yargıtay'ca bozulmuştu. Tekrar yargılanan Dosdoğru, 8 yıla sekreteri de yalancı şahitlikten -3 yıla mahkûm olmuştu. Mangır'a bir tutuklama daha • tSTANBUL (AA) — Dolandırıcıhk iddiasıyla hakkında 65 ayrı dava açılan Eczacı Fatma Zeynep Mangır'ın yargılanmasına devam edildi. Kadıköy 1. ve 2. Asliye Ceza Mahkemeleri'ndeki duruşmalarda, toplam 322 milyon liralık 11 karşıhksız çek verdiği gerekçesiyle 11 yıl hapsi istenen Zeynep Mangır'ın sorgusu yapıldı. Mangır, borcunu ödemek amacıyla faizle para almak zorunda kaldığını, ancak aldığı paraları ödediğini öne sürdü. Sanık, borçlu olduğunun kamtlanması halinde, serbest kaldığında uygun koşullarla ödeyebileceğini söyledi. Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, sanık hakkında tutuklama karan verildi. Sanığın daha önce de, bazı mahkemelerce tutuklu yargılanmasına karar verilmişti. Dunışmalar, kanıtlann toplanması amacıyla ileri bir tarihe bırakıldılar. Belediye sarayı arkasındakiparka yapılması düşünülen inşaat durduruldu Numıme ParkıkurtuluyorREMZİ GÖKDAĞ Belediye Sarayı arkasındaki Numune Parkı'nın yerine yapımı düşünülen "Be- lediye Ek Hizmet Binası" geçici olarak durduruldu. Fransa gezisi dönuşünde be- lediye yetkililerinden konuyla ilgili bilgi isteyen Büyukşehir Belediye Başkanı Nu- rettin Sözen, projeyi "şimdilik" durdur- duğunu söyledi. Sözen, "Bolge tarihi bir alan içinde. Gerekli incelemeleri tekrar yaptıracağım. Bu konunun uzmanlann- dan bilgi alacağım. Gerekirse Numune Parkı'nı İstanbul'un hizmetine yeniden sokabiliriz" dedi. Genel Sekreter Alev Coşkun da "Kultur ve Tabiat Varlıkla- nnı Konıma Kurulu'nun bolgeyie ilgili izni var. Biz bu izine göre hareket ettik. Konuyn tekrar inceleyeceğiz" diye ko- nuştu. Ekim ayı sonunda Ek Hizmet Binası için çalışmalara başlanılan ve yeşil do- kusunun bir bölümü tahrip edilen Nu- mune Parkı'ndaki inşaatın geçici olarak durdurulduğunu açıklayan Nurettin So- zen, bölgede zengin tarihsel kahntıların bulunduğunun anlaşılması üzerine ko- Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, kamuoyu ve basımn konuya gösterdiği önem üzerine projeyi durduruyorum dedi. Sözen bu bölgede tarihi kalıntı bulunması halinde ek hizmet binasını başka yerde yapacaklannı söyledi. nuyla ilgili olarak uzman göruşüne baş- vuracağını söyledi. Nurettin Sözen, Ge- nel Sekreter Alev Coşkun'un da katıldı- ğı toplantıda "mimarlann ve konıma kurulunun izni olmasına rağmen kamu- oyu ve basınm konuyu gösterdiği onem uzenne projeyi durduruyorum" dedi. Sö- zen, konuyla ilgili olarak şunları söyle- di: "Basınımızın konuyla ilgilenmesi se- »indiricidir. Çevre konularında gayet hassas olan basınımızın da haberlerini göz onünde bulundurarak konuyu tek- rar ele alacağım. Ek hizmet binası inşa- atını gerekli goruşmeler sona erinceye kadar geçici olarak durdurdum. Konuyla ilgili uzman gorüşu isteyeceğim. Uzman- lar eğer o bölgede bahsedildigi gibi bir sarayın kalınnlannın bulunduğunu rapor ederlerse inşaatı başka bir jere yapanz." Sözen, Numune Park'ın tekrar Istan- bul'a kazandırılması ile ilgili sorumuzu, "Eğer bölgede zengin tarihsel kalıntılar olduğu saptamrsa inşaatı yapmaktan vazgeçeriz. Parkı tekrar eski tıaline getirebiliriz" diye yanıtladı. Belediye Sarayı'nın 1960'h yıllann ih- tiyacına göre yapıldığını, günumüzde ar- tan personelin ihtiyacını karşılamadığı- nı behrten Sözen, ek hizmet binasının bu ihtiyaa karşılamak için duşünuldüğunü söyledi. Belediye Sarayı'mn arkasında bulunan Numune Park, 1989 yılında Nurettin So- zen tarafından hizmete açıldı. Belediye çalışan personel sayısının artması uzen- ne, yapılacak ek hizmet binası için en uy- gun yerin Belediye Sarayı arkasındaki Numune Park olduğu belirlendi. Park- ta inşaat için ekim ayı sonunda çalışma- lara başlandı. Nurettin Sözen'in Mosko- va'da bulunduğu bir sırada parktaki 7 ağaç kesildi ve yeşil doku tahrip edildi. Parktaki ağaçlann kesilmesi kamuoyun- da tepkilere neden olurken, parti içinden ve belediyeden sert eleştiriler aldı. Bele- diye içinde oluşturulan bir teftiş heyeti parkta kesilen ağaçlarla ilgili olarak in- celemelerde bulundu. Parkta yapılacak bina için çalışmalar devam ederken, açılan iki arkeolojik çu- kurda tarihi eser kahntısı arandı. Bu ara- da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakül- tesi Bizans Kürsusü'nden Doç. Mefamet İhsan Tunay, parkın altında 6. yüzyılda yaşamış Prenses Julia Anicia'ya ait bir saray kahntısı bulunduğunu açıkladı. Bölgede inşaat başlanmasının tarihi ka- hntılarda buyuk hasara neden olacağı- nın belirtilmesi üzerine, Fransa gezisın- den dönen Nurettin sözen konuyla ye- niden ilgilendı ve "ek hizmet bina» in- şaatı"nı durdurdu. 2 bin metre kare uze- rine kurulacak ve 2,5 milyar liraya mal olacak 7 katlı ek hizmet binası için tek- nik heyet de olumlu karar verirse bele- diye kendisine bina için yenı bir alan ara- yacak. Yunus Nadi ödüllü fotoğraflar sergisi Kültür Servisi — Ülkemizde yaşayan en eski yarışma olan "Yunus Nadi Ödulleri 1989-1990" fotoğraf yarışmasında dereceye giren yapıtların sergisi bugün açılıyor. Cumhuriyet Gazetesi'nin sponsorluğunu yaptığı "6. tstanbul Fotoğraf Günleri" kapsamında açılacak olan sergi 2 ocak tarihine kadar Çemberlitaş Basın Muzesi'nde görülebilecek. Seçiciliğini Tülin Altılar, Ergun Çağatay, Giiltekin Çizgen, Mehmet Bayhan. Paul Mc Millen'ın yaptığı yarışmanın Yayımlanmamış Fotoğraf dalında Aclan Uraz (yanda), Fikret Yavuzçetin, Ahmet Afşar, Yayımlanmış Fotoğraf dalında ise Ahmet Sabuncu, Fikret Yavuzçetin ve Yıldız Üçok ilk üç dereceye girmişti. İngiliz basm ataşesi Paul O'Conner ülkesine dönüyor 'Türkiye şimdi haberlerde daha çok var9 YONCA ÖZKAYA Yabancı bir ulke hakkında bilgi top- lanması gerekiyor. Türkiye basını, ya- bancı basın, ajans haberleri, yerlı- yabancı televizyon kanallan, arşiv ve ku- tuphanelerden bu konuda faydalanılabı- lir. O ülkeye gitmeden sağlam bilgi edin- menin bir diğer yolu da yabancı basın ataşelerine ulaşmaktan geçer. İstanbul'da konsolosluklarda çalışan ve tümuyle ba- sınla ilgilenen basın ataşelerinin sayısı fazla değil. Paul O'Conner, tngiliz hu- kumetinin, ulkeyi ve yonetim politikala- rını tamtması, kulturel zenginlığini, eko- nomik ve smai gelişmişliğini anlatmak üzere görevlendirdiği ve lstanbul'a gon- derdiği kişi. ingiliz Basın Ataşesi. Paul O'Conner'ın İstanbul gunleri uç yıl önce, 1987 eylülunde başlamış. 1990 aralığında ise İngiltere'ye dönuş hazırlı- ğını tamamlamak uzere. O'Conner, 11 aralık gunu Turk basınma veda etti. Paul O'Conner'ın İstanbul'daki gore- vi, kendi deyişi ile "kariyer yaşamında en çok zevk aldığı" ışı oldu. /ine kendi sözcükleri ile 'İngiltere'nüı yeni Basba- kanı John Major gibi" universite eğiti- mi almamış olan O'Conner, Liverpool yakmlarında tamamladığı lise eğitimin- den sonra Dışişleri Bakanhğı'na girdi. ilk yurtdışı görevi Suudi Arabistan'ın Cid- de kentindeydi. Daha sonra "belki de ödül olarak" iki yıl VVashington D.C:de çalıştı. Ardından Afrika günleri geldi. Zambiya, Angola, Nijerya, Sudan ve Et- yopya'da bir yıl boyunca geçici gorevler- de bulundu. Afrika'dan dönüşunde iki yıl süreyle Londra'da bakanlığın Guney Pasifık bölgesi ile ilgilenen biriminde sürdurdu kariyerini. Osmanlı Imparatorluğu'nun bitişi, 1. Dünya Savaşı ve Ataturk kavramları dı- şında hakkında başka bir şey bilmediği Türkiye'ye, lstanbul'a gonderileceğini oğrendiğinde Paul O'Conner kutupha- nelerde araştırmalara koyulmuş. "O za- mandan bugune çok şe> değişti. Türki- ye şimdi haberlerde daha çok yer alıvor. Thatcher, başbakanlığı doneminde iki kez Türkiye'yi ziyaret etti. Bu tıir olav- lar insanlann dikkatlerini Türkiye'ye yö- neltti" goruşunde olan O'Conner, İstan- bul'a adım attığında bu kentin "Agatha Christie'nin romanl%rındaki gibi olmadığım" buyuk bir hayretle oğren- miş. ne kadar yaşanabilir bir yer olarak kalacagı" sorusunu yöneltiyor. Dunya- nın tunı hızla gelişen kentlerinde oldu- ğu gibi, aşın nüfus artışı, su sorunu, tra- fik, hava kirliliği ile karşı karşıya olan İstanbul'un "cazibesinin kaybolacagına inanmak istemiyor." İki kuçuk oğlundan ikincisi gercek bir "tstanbullu" olan Paul O'Conner İstan- bul'a gelmeden önce altı ay boyunca al- dığı Türkçe derslerini, istanbul'da sıra- sıyla iki ayn ailenin yanında kalarak pra- tiğe dokmüş. İngiltere Dışişleri Bakan- Paul O'Conner, tngiliz hükümetinin, ülkeyi ve yönetim politikalannı tamtmak, kültürel zenginliğini, ekonomik ve smai gelişmişliğini anlatmak üzere görevlendırdiği ve lstanbul'a gönderdiği kişi. O'Conner'ın istanbul günleri 3 yü önce başlamış. 1990 aralığında ise İngiltere'ye dönüş hazırlığı tamamlanmak üzere. "tlk izlenimim İstanbul'un ne kadar büyük ve modern olduğu şeklindeydi. Pek çok minaresi ve camisi olan kuçiik ve antik bir şehir bekliyordum." Paul O- Conner'ı şaşırtan bir diğer unsur İstan- bul'un meşhur "trafiği". "Umduğundan daha çok Batıiı ve daha az Doğulu buldugu" istanbul, ingiliz basın ataşesi için "Türkiye'de mutlaka bulunulması gereken bir yer". Paul O'Conner, aklı İstanbul'da ve kentin geleceğinde kalarak gidiyor. "Önumuzdeki 10 yıl içinde İstanbul'un Iığı programına göre, Türkiye'de İngilizce konuşmayan ailelerin y'anmda geçirilen sure, O'Conner'a gore resmi gorev sıra- sında edinilemeyecek kazanç sağlayan bir fırsat. İngiliz basın atasesinin "Türk- ler nelerden hoşlanır, ne yer, akşamları ne yapar, yaşama biçimi nasıldır" sorıı- ları bu şekilde aydınlanmış. Paul O'Conner için Türkçesinin sa- bahları gazetelere göz atmaya yetecek düzeye gelmesi basın ataşeliğinin Uk gun- lerinin en önemli zorluğu olmuş. Ancak gazetecilerle "iletişim" kurmasında her- hangi bir zorluk çıkmamış. Basın ataşesi olarak vaktinin büyük bir bölümunu gazetecileri görevlerinin kapsamından haberdar etmeye ayırmış. Yabancı bir basın ataşesi ne yapar? Öze- linde İngiliz basın atasesinin gorevi ne- dir? "Hiikumet politikasını anlatır, İn- giltere ile ilgili bilgi malzemesi sağlar, ga- zetecilerin İngiltere')i ziyaret etmelerine olanak sağlar, sinemacılann Ingiltere'de film çekmelerine kolaylık yaratır." Yaklaşık uç yıldır iç içe olduğu Türk basmı hakkında ne düşunuyor? İngiliz basını ile karşılaştınldığında ortaya han- gi sonuç çıkıyor? Paul O'Conner'ın goz- lemlerine gore Türk basını şu ozellikleri taşıyor: "İngiltere'de olduğu gibi çeşidi bol bir basın. Habercilik açısından çok ciddi, orta derecede ciddi ve tamamen sansas- yonel haberler sunan gazeteler var. İngiliz gazetelerinden daharenkli.Ne- lerin basılabileceği konusunda gonış ay- nlığı var gibi gozukuyor. Bizde >-azılı bir yasak soz konusu değil, ancak kimse tra- fik kazası geçirmiş birinin fotoğrafını basmaz. Türkiye'de insanları şok etmek çok zor olsa gerek ki bu yol tercih ediliyor. Türk basınının en önemli sorunu oku- yucu aziığı. Yeterince gazete satın alan kişi vok. ingiltere nüfusunun Türkiye 1 deki kadar olmasına rağmen, İngiltere 1 de gunluk gazete satış rakamlan 20 mil- yona yaklası>or. Bu durumda Turk ga- zeteleri için para kazanmak zorlaşıyor. Dolayısıyla daha iyi kalitede bir gazete çıkarmak için personele, malzemeye kay- nak ayırmak zorlaşıyor." Paul O'Conner'a gore Türk basınının umudu, Turkiye'nın nüfusunun yansın- dan fazlasını oluşturan "gençkrin gazete okuma alışkanlığı edinmesinde." Yapılaşma Belediye MMO ışbırlıgı tstanbul Haber Servisi — İs- tanbul'un planlı gelişimini sağ- lamak amacıyla büyukşehir be- lediyesi ile Mimar Mühendisler Odası arasında bir protokol im- zalandı. Büyukşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Mimar ve Mü- hendis Odaları (MMO) ile im- zalanan bu protokolün işbirliği- nin en somut örneği olduğunu söyledi. Imzalanan mesleki denetim ön protokolüne göre belediyeye yapı ruhsatı almak için başvu- rulan her yapı projesinde yö- netmelikler doğrultusunda, MMO'nun "görülmiiştür" ka- şesi aranacak. 91 otolar showdaİstanbul haber Servisi — Interteks tarafından düzenlenen 5. İstanbul Uluslararası Otomobil Fuan, "Motor Show '90" Devlet Bakanı Erciiment Konukman tarafından Hilton Sergi Merkezi'nde açıldı. 13 firmanın 1991 ürünlerinin yer aldığı fuarda en pahalı otomobil, 12 silindirli motoruyla ilgi çeken BMW 850. Bu otomobilin fıyatı 321 bin 400 DM. (Yaklaşık 640 milyon TL.) Motor Show '90'da, spor otomobillerden, halk tipi otomobillerine, arazi otomobillerinden, luks makam otomobillerine, değişik güç ve modellerde motosikletlere kadar çok çeşitli ürunler sergileniyor. (Fotoğraf: Uğur Saner) r EREKLt TELEFONLAR • M * kriat: 055 • hfalfttOOO • M m t 056 • UMa MMirtiii: 527 57 00 • Mtzatklar Ntttrtitf: 172 13 73 -74-75 ve 088 • İSKİ anza: 068 • SAtUK: Hu»kct:077 jfc 511 89 18 588 48 00 T*: 534 00 00 Tıp: 340 01 00 Hj>to>*şj N M M M : 345 46 80 $*• E t l * 131 22 09 Ttfota ! > ) • * • : 152 43 00 SSK SaMtya: 588 44 00 SSK OtaMjtac 132 30 00 SSK Mzt*e: 358 67 60 Tnfik $ * e IH.: 176 24 14 (Ist), 356 04 85-86 (Kadıköy) •*%• TıaHk: 377 22 07 (E-5), 356 04 86 ($«hınçi). 314 36 (B Çekmece) • THY: k IMtar. 573 13 31 Ikş tottor. 573 04 33. Saabal: 574 73 00. l l n m | K 574 82 00 (25 hat) • DDT: SMad Baafaa: 527 00 50, ***** D « q K 338 30 50 • VATMt: StUr HMtan: 526 40 20. 144 42 33, DMIZ Tılan («CMtı): 145 53 66. 144 25 02 149 18 96 D N U OUbfai: 543 05 25 • METEMHUJİ: (Hava tahmtnıftOrsnme)573 89 80 k 526 62 74, 150 83 50. r. 348 71 40 • TEK: 069 • Sl AHZA: l 522 97 03. 147 51 10. r 391 14 82 ferr GM. m.: 145 07 20 (17 hat) • PTT: •11 (Btlınmeyen numaralar ve nöOetçı eczane sorma). 021 (arıza), 02t (danışma) •31 (setnrterarasıı. M 1 (sıra sorma). •32 (mılletlerarası). M2 (sıra sorma) •M (masal anlatma) Hipertansiyon Önce diyet sonratedavi tSTANBUL (ANKA) — Kolestrolü yüksek olan kişile- rin kalp krizıne yakalanma oranının daha yüksek olduğu belirtildi. Hipertansiyonu olan kişilerin ciddi bir şekilde diyet uygulamaları ve beslenmele- rinde sebze, meyve ve donma- mış yağlara yer vermeleri istendi. Amerikan Merck Sharp and Dohme fırması ile Fako ilaç-. ları A.Ş. tarafından Hilton Otel'de düzenlenen "Hiperko- lesterolomi, Koroner Kalp Hastalığı ile İlişkisi, Erken Teşhis ve Teda>isinin Önemi" konulu sempozyumda bir ko- nuşma yapan Kaliforniya Üni- versitesi'nden Prof. Dr. Ro- bert Mahlev, yüksek kolestro- lün dünya nüfusunun önemli bir kısmı için risk faktöru ol- duğunu söyledi. Mahley ko- nuşmasmda, "Japonlar ko- lestrolü düşuk gıdalarla bes- lendikleri için onlarda kalp krizi oranı oldukça düşüktür. Kolestrol et, süt, karaciğer ve yumurtada yüksek oranda vardır. Kolestrolü \uksek olan kişilerde diyetle tedavi yoluna gidilmelidir. İlaçlann diyet uy- gulanıp cevap alınamazsa on- dan sonra kullanılmasından yanayım. Kolestrol duzeyi 200-240 arasında olanlar risk sınırında bulunmaktadır" dedi. İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kemalettin Büyii- köztürk de yapnklan bir araş- tırmada, Türkiye'de 1 milyon 840 bin kalp hastası saptadık- lanm, bunlann 1 milyon 30 bi- ninin koroner kalp hastası ol- duğunu söyledi Büyüköztürk, kalp hastahğının binde 86 ile Karadeniz, binde 79 ile Mar- mara bolgesinde görulduğünü belirterek şöyle konuştu: "Ak- deniz bolgesinde kalp hastalı- ğı oranı binde 48, İç Anadolu bolgesinde ise binde 51'dir. Bu oranlar düşük olarak tanımla- nabilir. Guney doğu Anadolu bolgesinde kalp hastalığı ora- nı düşuk ancak hipertansiyon oranı ise yuksektir." Metro tartışması Sözen'den Coşkun'a destek tstanbul Haber Servisi — İstanbul Büyukşehir Belediyesi Genel Sekreteri Alev Coşkun hakkında metro ön yeterliliği için Fransız SOGEA fırması- na ayncalık tanıdığı iddiası il- gili olarak yapılan suç duyuru- sunun yankıları surüyor. Be- lediye başkanhk damşmanı Mehmet Böhık'ün savcılığa suç duyurusunda bulunması üzerine SHP harekete geçti. Büyukşehir Belediye Başlca- nı Nurettin Sözen de, Alev Coşkun hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunan imar damşmanı Mehmet Bölük'ü. muhbirlik yaptığını belirterek, Alev Coşkun'un görevden alınmasının sözkonusu olma- dığım söyledi. Sözen suç duyu- rusunda bulunan Mehmet Bö- lük'ün belediyedeki bütün iş- lerden haberdar olduğu halde böyle bir iddıada bulunması- nı siyasal çıkar ve duygusal tepki olarak niteledi.