06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurıyrt Matbaacıtık \t Gazetecıhk Turk \oomm Şırkeıı adına NMUr >»dı 0 Gtnel Yayın Mudurj. Hasaa Cemıl, Muesstse Müduru. Emiae Lşrtfcgil. Vazı Işien Vlüduru Ok«î GöMUİn, 0 Haber Merkezı Muduru: Yllpn Ba>*r, Sa\fa Duzenı Yönetmcnr ttl Aou- 0 Temsıicıler ANKARA Akmct Tıa. IZMlR HikHMI Çrtiokayl, 4DAMA Çttin I. Poiıiıka Cdal mi»f>C. »! Hıberier LJJB. UCI. Ekonoını ü«jü laıtaa. Ii Scndıka $rtl> KMMd, Kullur f H.l l urf. Istanbul Haherierı Kcaal %mçmk. Ejuım GMOP Şarlao, Vurt HsbrfJrn Vcrfrf DafM, Spor Ptnttinam AMvUudfr VaedMlM, Duı Itaiar Ktna Ç^kaı. Ar»s unM ŞaUa Alpn, Ducltmc AUıUk Vucı 0 lıoorfııutor AblMt Konthaa 0 VI»lı Itteı En>l Lrl.ı 0 Muhasrbf lal«l h B 0 Butçe-PttnuBU Sofl OMuİKtnıtlı 0 üeklam An» Tonıa # Ek Yannlar Hmlf Akfof 0 (dMr- Hatrjia Gflnr 0 l*i«me: A**r Çdft 0 Bılgı-Istefn Nojl luj 0 PersoıKl Sc*fi BostıMiothı Yatm Kuruiu Bajkan Nadir^tjl Otı» lUtal. Mpa H«5». Haoa Coul. Hİ<B« Çcttaka», Okw t«t M m lltaa \* Sfeiaa. AtaM Taa Basaıt v« ra>wı Curohunytt Matbucılık vt Gamcahk T-AŞ. Tlırk Ocaftı C«d. 39/4İ «?W İ9 PK 24i - islanbul Td 512 05 05 <20 hat|. Ttte» 22246. Fu SK/TJOT A 4 n Zıy» GOblp Bi* lnkdapS.No 19,4. Tei. 133 II 41-47, Teto. 4U44, Fuu (4) 133 05 65 0 lnak-. H Zıy> Blv 1352 S. 2/3. Td 13 12 30. Tdex. 52359, Fu 151) 19 !S K> : İIUMO Cad 119 S No I KJI I. Td: 19 37 52 (4 hat). Tda «2155. Fu: ("II 1» 23 71 TAKVIM: 12 ARALIK 1990 Imsak: 5.40 Güneş: 7.12 Öğle: 12.02 Ikindi: 14.22 Akjam: İ6.43 Yatsı: 18.09 OSY'de yeni sistem arayışı Yeni sistemde, üniversiteye girişte lise başarı notunun ağırlığınm arttırılması ve yükseköğretimin 3.5 saatlik bir sınav sonucuna bağlı olmaktan kurtarılması hedeflenecek. tstanbul Haber Servisi — Yükseköğretime öğrenci seçme ve yerleştirme sisteminde yapıl- ması düşünülen değişikliklerle ilgili karar, lise öğrencileri tara- fından merakla bekleniyor. Öğ- rencinin lise öğrenimi sırasında- ki başansmın, (ortaöğretim ba- şan notu + ÖSS) yükseköğre- time girişte yiizde 40'ın üzerin- de bir katkı getirmesiyle yükse- köğretime girişin hemen yalnız- ca 3,5 saatlik bir sınav sonucu- na bağJı olmaktan kurtarılma- sının temel alındığı yeni sistem, Üniversitelerarası Kurul'un KKTC'deki Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde 25-26 aralık ta- rihlerinde yapılacak toplantının da gündem maddelerinden bi- rini oluşturacak. Yüksekögretime giriş siste- minde yapılması düşünulen de- ğişiklikler kısaca şöyle: "Ortaöğretim kurumlannın 1, 2 ve 3. sınıflannda ÖSS ni- teliginde bir sınav >«pılacak, ÖVS'ye benzer bir sınavın u>- gulanmasına devam edilecek. OYS'ye girebilmek için bir ada- yın, ÖSS1, ÖSS2 ya da ÖSS3'ten en az birine girmiş, belli bir sözel ya da sayısal ağır- lıklı puan alarak başanlı olmuş ve bâşanlı olduğu sınavın ge- çerlilik suresini geçirmemiş ol- ması gerekir. ÖSS1 ve ÖSS2 her yıl mayıs a>ında, ÖSS3 her yıl nisan ayında ve OYS her yıl ha- ziran ayı içindc uygulanır. ÖSS1 ve ÖSS2, sınıfta kalanlar tarafından kaldıklan yıl \inele- nebilir. ÖSS1 ve ÖSS2'ye gir- meyenler ya da bu sınavlardan en az birinde başanlı olama- yanlar ÖSS3'e girmek zonında- dırlar. ÖSS2'ye gjrenlerden da- ha yuksek puan almak isleyen- ler ÖSS3'e girebilirier. ÖSS1, ÖSS2 ve ÖSS3, sözel ve sayısal olmak iizere iki bolumden olu- şur. ÖYS'de ise halen uygulan- makta olan sistemde olduğu gi- bi fen bilimleri, matematik, Tiirkçe, sosyal bilimier ve ya- bancı dil olmak iizere beş test bulunur. ÖSS1 puanlan, mer- kezi yerleştirme için sınavın uy- gulandıgı yıl hariv 3 yıl, ÖSS2 ve ÖSS3 puanlan ise sınavın uygulandıgı vrl dahii 3 yıl için- de kullanılır. ÖYS puanlan >al- nız uygulandıgı >ıl için geçerli- dir." Yeni sistemin uygun görul- mesi halinde ise geçiş donemi şöyle oiacak: "ÖSSlveÖSS2vel991>dı- nın mayıs ayı içinde, ÖSS3 1992 yılının nisan ayı içinde, ÖYS ise 1992 yılının haziran ayı içinde uygulanır, sonuçlar 1992 yılın- dan itibaren kuilanılmaya baş- lanır. 1990 >ılında ÖSS'ye gide- rek başanlı olan adaylann 1992 OYS'ye giraıe, 1991 yılında ÖSS'ye girerek başanlı olan adaylann 1992 ve 1993 yıllann- da yapdacak ÖVS'ye girme haklan sakh tutulur." Yeni sınav sistemi önerisini bütünüyle olumlu bulduklannı belirten eğitimci Sait Gürsoy, değişikliğin en somut ve cazip yanmı, ÖSS'nin ikinci basamak sınavı puanına doğrudan eıkili olması, böj'leoe üniversiteye ha- zırlığın uç yıla yayilması olarak nitelendirdi. Gursoy'un, yeni sistemle ilgili önerilerde açıkhğa kavuşturul- masını istedigi konular ise şun- lar: "— ÖYS puanı heşaplatna- sında ÖSS1, ÖSS2, ÖSS3 pu- anlannın kullanı(ması\la ilgili açıklamalarda, 'ÖYS puanlan, daha ö'nce girilen ve ba^arılı olunan ÖSS1, ÖSS2 ve OSS3 puaolanndan en az birinin pu- anlannın katılımı...' ifadesin- den birden çok sınava girerek başanlı olanın daha avantajh olacağı anlamı çıkmaktadır. Eğer amaç öğrencinin birden çok sınava girmesini sağlamak ise bu dunım netlestirilmelidir. — Meslek lisesi öğrencileri kendi meslekleri ile ilgili her- hangi bir yıikseköğretim prog- ramını seçtiklerinde ortaöğre- tim başan puanlan artı bir kat- sayı ile değerlendirilecek mi? — Sınav döneminden bir ön- ceki yıl herhangi bir yükseköğ- retim programını kazanan oğ- rencilerin ortaöğretim başarı puanlan farklı bir katsayı ile değerlendirilecek mi? — ÖSS ve ÖYS sınavlan ile ilgili bilgiler içeren kılavuzlar hazırlanırken öğrencilerin ne yapacağı, niçin yapacağı, nasıl jnpacağı, tereddütlere yer bı- rakmayacak açıklık ve yalınlık- ta olmalıdır." Danıştay bakanlık kontenjanını kaldırdı Danıştay, Milli Eğitim Bakanhğı'na, özel öğretim kurumlarında ücretsiz öğrenci kontenjanı hakkı tanıyan yönetmeliği iptal etti. TURAN YILMAZ ANKARA — Danıştay, Milli Eğitim Bakanhğı'na, özel öğre- tim kurumlarında ücretsiz öğ- renci kontenjanı hakkı tanıyan yönetmeliği yasalara aykırı bu- larak iptal etti. Yüzde 10'luk kontenjanın yüzde 75'inin Milli Eğitim Bakanhğı'nca, kalan yüzde 25'inin ise eğitim kurum- larınca kullanılmasına olanak tanıyan yönetmeliğin, özellikle "İslami kadrolaşma"nın yoğun olduğu belirtilen ll Milli Eğitim Müdürlükleri'nde keyfi uygula- malara yol actığı öne sürulmüş- tü. Danıştay iptal kararında, bu kontenjanın tümünün, öğrenci- lerin durumunu daha iyi bilen eğitim kurumlarınca kullanıl- ması zorunluluğuna işaret etti. Bakanlık yetkisine iptal Yapılan başvuruyu inceleyen Danıştay 8. Dairesi, özel oğre- tim kurumlarında, bu kurum- da okuyan öğrenci sayısının yüzde 10'u oranında ücretsiz öğrenci okutulmasına ilişkin yasal düzenlemenin yasalara aykırı bir yonü bulunmadığını belirtti. Kontenjan kullanılma- sının yasal olduğunu savunan Daaıştay 8. Dairesi, bu konten- janın kullanımına ilişkin yönet- melikteki düzenlemeyi ise yasa- lara aykırı bularak iptal etti. Oyçokluğu ile alınan iptal ka- rarında, bu kontenjandan ya- rarlanacak öğrencilerin başarı, disiplin, aile durumlarının önemli rol o>nadığı anımsatıla- rak, bunun ise doğal olarak en iyi ve sağlıklı bir biçimde öğren- cinin bağlı bulunduğu okul yö- neticilerince yapılabileceği be- lirtildi. Bu nedenle söz konusu kontenjanın tumünün kullanı- mının okul idareierine bırakil- masının hak ve adalet kuralla- rına daha uygun olacağı sonu- cuna varılan kararda, bunun aksine kontenjan miktannın yüzde 75'inin ll Milli Eğitim Müdürlükleri kanalıyla Bakan- Iığa verilmesine ilişkin düzenle- meyi yasalara aykırı bularak ip- tal etti. ABD ve Sovyetler'de toplumun alt tabakalanyoksulluk ve sıkıntı içinde Süper evsizlerDış Haberler Servisi — ^ Ö T S * * ^ " yuzyılda dünya egemenliği için boy ölçuşen iki süper devlet, yuzyılırı sonuna doğru kendi üi- kelerinde giderek artan bir "yoksulluk tablosu" ile sarsılı-, yor. ABD'de ekonomik durgunluk ve dunyanın oteki ekonomik merkezieri (Japonya ve Avrupa) karşısında belli bir gerüeme eği- limi dikkati çekiyor. Buna para- lel olarak Amerikan toplumu- nun alt kesimlerinde çarpıcı bir gettolaşma görüluyor. "Ameri- kan evsizleri" Time dergisinin son sayısına kapak olurken re- fahı simgeleyen Amerikan siste- minin öbur yüzünü de gözler önüne seriyor. Sovyetler Birliği'nde ise bir başka durum yaşanıyor. Yıllar- ca sosyal adalet ve eşitliğin bav- raktarlığını yapan bu ülke silah- sızlanma ve barış çağında artık "süper devlet" olmadığını fark ederken ülkede açlık tehlikesi büyüyor. Sovyetler'de "özelleştirme" politikası ile ko- nutlar içinde oturanlara satılır- Jcen emekli ve yaşlı birçok insan da kolektif evlerden atılarak ev- siz kalıyor. Konutsuz ve sosyal guvenceden yoksun ınsanlar Kremliıj'in karşısma çadır kurar- ken Sovyet toplumunda yaşanan dramatik değişimi gözler önune seriyorlar. Nevvsyveek dergisi de bu haftaki sayısında SSCB'dek i AMERİKA — Los Angdes'ta Yardım Knnımu'nun bir görevlisi, kutudaki evsize, servis hizmetlerinden yarerianmak için kart veriyor. açlık ve evsizler sorununu kapak konusu yaptı. ABD'deki evsizler salgım Avru- pa'da da mevcut, fakat hiçbir ulke sorunu bu denli buyük ya- şamıyor. Bir zamanlar kamuo- yunun gozünde evsizler bir çe- şit göçmendiler. Bir yerden bir yere giderken geçici olarak ka- pı aralıklannda ve köprü altla- rında barınıyorlardı. Kimisi ge- liri ev kirasına yetişmediği, ki- misi hiçbir işi olmadığı kimisi de onları iyüeştirmeyi başarama- yan akıl hastanelerinden yeni çıktığı, bir diğer önemli grup da uyuşturucu bağımlısı olduğu için sokaklarda yaşıyordu. Bu evsizlerin bir gün gelip de turistlerin eğlencesi haline gele- ceklerini kim tahmin edebiliıdi? San Fransisco'da vali yasakla- madan önce otobüsler dolusu turist, karton kutular, sidik ko- kuları ve izmaritler arasında ya- şayan bu sefil insanların fotoğ- raflanru çekmek için onlann ya- şâdıkları gettolara geliyorlardı. Gerçi İngiltere, İtalya ve Al- manya'da da evsizlik sorunu vardı ve artması bekleniyordu fakat hiçbir ülkede sorun bu denli büyük boyutlara ulaşmı- yordu. En fakir Avrupa şehri bile ev- sizler konusunda Nevv York, Washington veya Seattle'la ya- rışamıyor. Böylesi bir sefalete, dunyanın en fakir bölgelerinde bile rastlamak mumkün değil. Evsizlik aynı zamanda bir çok değişik sosyal hastalığın, uyuşturucu kullanımı, suça teş- vik, çocuk hamileliği, okuma yazma bilmeme, fakirlik, vah- şet gibi olguların da hazırlayıcısı olduğu için gündemden hiç in- miyor. Ne var ki on yıl kadar once orada burada ilk evsizler ortaya çıktığı zaman onlara du- yulan acıma duyguları bugün yok olmuş durumda. İlk günkr- de bir çok şehirde bu kişilere yardım eli uzatılıyor, barınaklar açılıyor, mutfaklar kuruluyor. Sorun iyice büyuyunce bu kişi- ler hedef olmaya başladılar. Parklarda uyuyanlar ateşe veri- liyor. üzerlerine asit dokülüyor ve geçtiğimiz Cadılar Bayramı Hotlovven'da Nevv York'da ol- duğu gibi satırla doğranıvorlar- ABD'de 'evsiz yaşayan' insanların sayısı hızla artıyor. Büyük kentlerde oluşan gettolarda binlerce kişi sosyal guvenceden yoksun yaşıyor. Bu insanlar için kurulan mutfaklar açlığı önlemeye çalışıyor. Sovyetler Birliği'nde açlık korkusu içinde bir kış yaşanırken, evsizlerin sayısı artıyor. Eski sistemin çökmesi sonucu büyük kentlerde evler özel mülkiyete geçerken, çoğunluğunu yaşlı ve emeklilerin oluşturduğu insanlar sokakta kabyor. dı. Acıma, yerini küçümsemeye bırakıyor, bu kişilerin sefaleti kimseyi etkilemiyordu. Ne var ki hiçbir Amerikan şehrindeki evsizler bir diğer şe- hirdekıne benzemiyor. Örneğin New York'dakilerin yüzde 10'unu aileler oluştururken, Norfolk'da çocuklu ailelerin oranı ""08i'e ulaşjyor. Minnee- polis'de ise e\sizlerin %76'sı be- kar erkekler. Biitün ülke çapın- da ise bu kişilerin yarısı herhan- gi bir maddenin bağımlısı veya Vadim Shilov, Kremlin'io dışında kurulan çadır şehirde yaşayan evsizlerden biri. Bir zamanlar örnek bir şehir olup her zaman sokaklannı temiz tutmayı başaran Mosko>n, belki de çaresizli- ğin ve gerçekleri kabulun bir göstergesi olarak el açıp dilenenleri, tren istasyonlarında uyuyvn- ları ve çöpleri kanştıranlan uzaklaştırmak için hiçbir çaba göstermiyor. Küçük Vadim de Sibir- ya'daki bir yetimhaneden kaçıp 'orada olmadığını bildigi halde adaleti bulmak için' Moskova'yn gelmiş. Moskova polisinin çadınnı yıkıp onu dövdiiğüoü ağlayarak anlatırken "Madem bana ev veremiyorlar, çadırda yaşadığım için neden zulmediyorlar?" diyor gozünde yaşlarla. akıl hastası ya da her ikisi. He- men hemen dörtte biri ise hap- se girip çıkmış. Sayılarının 5 milyona ulaştığma inanılan bu son derece geniş yelpazedeki tiim evsizlere yardım etmek ise son derece güç. Çözum ise "ev, ev, ev." Bu arada evsiz dalgalar şehir- leri istila ettikçe Kongre'ce ve- rilen para, evsizliğin önlenmesi yerine acıl şardımlara sarfedil- di. Evsizlere verilen bannaklar ise kısa sürede.cehennemi andıran yerlere dönüştüler. New York bannağında yaşayanların yarı- sının verem testi pozitif sonuç verirken evsiz kadınların uçte birinin tecavüze uğradığı görül- dü. Bu barınaklar hiçbir soru- nu çözmuyordu. Bannaklara kabul edilenler hâlâ iş bulmu- yorlar, çok içiyorlar ve çocuk- larını dövüyorlardı. Bu yüzden bu kişilere hizmet vermek için daha geniş kapsamlı program- lar öngörülüyor. San Fransis- co'da kurulan ve bu kişilerin eğitim, sağlık gibi gereksinimie- rini giderip onlan geleceğe ha- zırlayan merkez de bunlardan biri. Öte yandan bu kadar zengin ve güçlü olan ülkelerin evsizle- re yardım eli uzatmakta aciz kalmasından utanç duyan gö- nüllüler, aşevlerine para yardı- mı yapıyor, evsizlere okuma yazma öğretiyor, giyecek sağlı- yor ve yattıkları yerleri temizli- yorlar. Engüzel karikatürlerdepoda!TAN ORAL BASEL — Strasbourg'da bir karikatür sergisi açmak gü- zeldi, Basel'de bir Karikatür Müzesi'nin onuncu kuruluş yıl- dönümünde bulunmak ise benim için mutlu ama biraz bu- ruk bir olaydı. İsviçre Basel'de "Sammlung Karikatüren & Cartoons" adlı müzenin onuncu kuruluş yılı kutlamalan için 21 ülkeden 60 çizer, bir araya geldik. Hepimiz, müze yöneticisi Jiirg Spabr'ın (Jüsp) özel çağnlısı olarak geldiğimiz Basel'de müzedeki ser- giyi izledikten sonra eski "Scblüssel-Zunft" Lokantası'nın, yuksek tavanlı ve duvarları kahverengileşmiş eski resim ve armalarla dolu geniş salonunda gürültülü bir akşam yeme- ğinde buluştuk. Yem tanışanlar da eski tanışlar gibi birbirleriyle kucakla- şıyor, şakalaşıyordu. Lokantanm kendisi gibi eski görünümlü mönü kapakları elden ele dolaşıyor ve konuk çizerler onları yine birbirleri için çizgiliyor, imzalıyorlardı. Çağdaş karikatürün birkaç önemli isminden biri olan And- re François, gözlerinin içi gülen çocuksu bakışları ve sanki ermiş bir insanın sükunet dolu mutlu yüzü ile oturduğu ma- sada, herkes için kendiliğinden bir ilgi odağı oluşturuyordu. Hiç birimiz onun yanına ilişerek bir çift söz edip hatırını sormadan edemedik. O da yarım kalmış bir sohbeti tamam- lıyormuşcasına sevinerek konuşuyordu herkesle. Sonra iki gün boyunca Basel sokaklanndaki turistik gezilerimizde, o ya- nında iri küpeği, boynunda kırmızı atkısı ve dudağında yer- leşik aynı sakin gülümseme ile aramızda bir aile büyüğü gi- bi bizimle birlikte dolaştı durdu. Onuncu kuruluş yılını kutladığımız bu müze her yıl elin- deki koleksiyondan seçme eserlerle duzenli sergiler açar. 1980'de kurulduğu zaman açılan ilk serginin duyuru broşü- ründe 9 ülkenin ve 137 çizerin adı bulunuyordu. İkinci yıl sergisinde bu sayılar 11 ülke ve 162 çizere yukselmişti. 1981'de kendi adımı broşıirde görmek hoşuma gitmişti. Turkiye'den ayrıca Ali UJvi, Semih Balcıoğlu, Ferit Ön- gören, Oznur Kalender, Mahraut Karatoprak, Tonguç Ya- şar, Nehar Tüblek ve Turhan Selçuk'un adları vardı. Müze yöneticileri Jüps ve D.Buckhardt tüm dünya çizerlerini ev ev dolaşıp onlann ilk çizim karikatürlerini seçiyorlar ve peşin parayla satın alıyorlardı, Türkiye"ye de gelmişlerdi. O yıl, satılan karikatürlerimin karşılığı olarak verilen İs- viçre Franklarını nereye saklayacağımı bilememiştim. Döviz bulundurmak büyük suçtu o zaman, her neyse. Şimdi müze, 34 ülkede 512 çizerden derlenmiş 2000'den fazla karikatü- rün sahibi olmakla haklı olarak öğünüyor. Müzenin deposunu da gezdik. Yer altında beton bir sığı- nak. Buranın hava, nem ve ısısı, teknik donanım ile kontrol altında tutuluyor. Karikatürler tavana takılı rayların altında enlemesine kayan beş metre boyunda tel kafesli ağır panola- rın iki yüzüne çerçevelenmiş camlanmış olarak asılmışlar. Her karikatür için ayrı ve ona uygun özel bir çerçeve yap- tırılmış. Jüsp, hiç üşenmeden sabır ve gururla, en az yirmi beşi silme dolu, otuz panoyu teker teker kulplanndan çekiş- tirip aralayarak koleksiyondaki binlerce karikatürü konuk- larına gösterdi. Biz de biraz itişip kakışarak ve birbirimiz- den özürler dileyerek bu muhteşem şölenin tadını çıkarırken bir an önce kendi çizgilerimizi görebilmenin sabırsızhğını da doğrusu saklamıyorduk. Jüsp elindeki listeden izleyerek çekiştirdiği panoda, ora- da olanlardan kimlerin karikatürünün bulunduğunu kala- balığa seslenerek yardımcı oluyor ve sürekli yinelediği espri- lerle güiüşmeye ara vermemizi engelliyor gibiydi. Müze girişinde kitap, kart, afiş vb. şeyler satılıyordu. Ser- gi afışleri her ülke için bir küçük espri katkısı ile çeşitlendi- rilmişti. Köşesindeki "Karikatürken" yaah olanından birkaç tane aldım hemen. Ve onları tstanbul'daki karikatür müze- mize getirdim. Olayın benim için mutlu yanları işte böyle, anlattığım gibiydi, buruk yanına gelince... Istanbul'daki Karikatür Miizesi, Basd'den beş yıl önce ku- rulmuştu, bu yıl on beşinci yılını kutladık biz de biz bize, kendi aramızda. Müzenin on beş yıllık ömründe başına gel- medik şey kalmadıydı. 80-85 arası beş yılını kapalı geçirdi, binasından oldu vb. Bugün Saraçhanebaşf ndaki yeni yerin- de, gerçek bir müze olmak için eksiklerini giderme yolunda tüm takaza çıkaranlara karşın onun hâlâ umurla çırpındığı- nı biliyor olmam, olayın buruk yamnı oluşturuyordu. Bir rastlantı sonucu aym günlerde Fransa Strasbourg'da beş Türkiyeli derneğin katılımı ile gerçekleştirilen "Türkiye- Alsace Kültür Haftaian"na bir karikatür sergisi ile kaülmam istenmişti. Sergı yirmi beş çizimden oluşuyor ve sıralama, dünyadaki son kuzey guney aynmlaşmasını "Bu Dünya Kimin" sorusu ile vurgulayarak sonlanıyordu. Türkiyeli iş- çiler, göçmenler, kadınlar ve öğrenci gençlik dernekleri, Tür- kiyeli Işçilerle Davanışma Dernegi (ASTTU) öncülüpnde bir araya gelerek bu kültürel on beş günü gerçekleştirdiler. Etkinh'klerde karikatür sergisinden başka Yurdagüi Başars- lan, Sait Günel, Mehmet Pınar, Alime Mitap, Türkan Ya- vuzyılmaz ve Abidin Dino'nun resim, Selçuk l>emirel'in afiş sergileri yer aldı. Orhan Pamuk, Dursun Akçam, Ömer Po- lat, Nedim Giirsel Server Tanilli ve Aziz Nesin çeşitli panel ve edebiyat sohbetlerine katıldılar. Theodorakis ara buluyor • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Yunanistan Devlet Bakanı ve ünlü besteci Mikis Theodorakis onceki gün Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'la Ankara'da 1.5 saatlik bir görüşme yaptıktan sonra dün Turkiye'den ayrıldı. Theodorakis, Özal'a Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'ten 'daha kapsamlı bir diyalog açılmasf mesajını getirdiğini, Ozal'la görüşmesinin sonuçlanm da Mitsotakis'e ulaştıracağını belirtti. Meydan bugün çıkıyor • Haber Merkezi — Meydan Gazetesi bugün yayın hayatına başlıyor. Daha önce Günaydın, Tan, Sabah, Bugün ve Hürriyet gazetelerinin Genel Yayın Yönetmeni olan Rahmi Turan'ın genel yayın yönetmenliğini yaptığı "Meydan" 300 liradan satılacak. 12 sayfa olan Meydan Gazetesi kendi ofset tesislerinde basılacak ve sayfaları renkli faksimile sistemiyle aynı gün Ankara, İzmir, Adana ve Trabzon matbaalanna da ulaştınlacak. Gazetenin tümüyle bilgisayar sistemiyle hazırlanacağı büdirildi. Sarıl1k aşısı yok • ANKARA (ANKA) — Türkiye'de dönemsel olarak sıkıntı çekilen aşılara sarılık aşısı da eklendi. Bir süre önce yaşanan- verem, kuduz .ve menenjit aşısı sıkıntısından sonra bu kez de hepatit-b (sarılık) aşısı sıkıntısı başgösterdi. Özellikle yeni doğan bebekler ve sarılık hastalığı riskiyle karşı karşıya bulunan sağlık personeli açısından, 'yaşamsal' öneme sahip hepatit-b aşısı, yaklaşık bir aydır piyasada bulunmuyor. Ankara'daki pek çok eczane ve ecza deposunda, hepatit-b aşısının bulunmadığı saptanırken anılan aşıyı ithal eden en büyük kuruluşlardan olan Fransız kokenli Merieux Enstitusü'nün Türkiye temsilciliğini yapan firmanın da elinde aşı olmadığı belirlendi. Merieux Enstitusü'nün Ankara bürosundaki yetkililer, hepatit-b aşısının bir haftaya kadar piyasaya verileceğini ve sorunun ithalat bağlantılarındaki bir gecikmeden kaynaklandığını soylediler. 6 çocuk sarılıktan öldti • BATMAN (Cumhuriyet) — Kent merkezinde görülen sanlık hastalığının giderek yaygınlaştığı, gün içinde 6 çocuğun yaşamını yitirdiği büdirildi. Batman Sağlık Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Alaattin Aydın, 7-12 yaş gnıbunda görülen hastalık nedeniyle 750 kişinin SSK ve devlet hastanelerine başvurduğunu söyledi. Batman ve çevresinde bir süre önce başlayan sarılık salgım giderek büyüyor. Daha önce yalnız kent merkezinde görülen hastalığın ilcelerde de görülduğü belirtildi. Batman Sağlık Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Alaattin Aydın, sanhk nedeniyle hastanelere 1 başvuranlann sayısında her geçen gün artış görüldüğünü belirterek bir an önce önlem alınması gerektiğini söyledi. Hızlı satranç turnuvası • tSTANBUL (AA) — Türkiye Satranç Federasyonu tarafından düzenlenen ve belirli aralıklarla tekrarlanacak Kurumlararası İkinci Satranç Turnuvası'nın Istanbul'da yapılacağı büdirildi. Birincisi ekim ayında Oerlikon Kaynak Elektrotları Fabrikası'nda gerçekleştirilen hızlı satranç takım turnuvasmın ikincisi, 22-23 aralık tarihleri arasında Tatko A.Ş. Tesisleri'nde yapılacak. 30 dakikalık hızlı satranç turnuvasının ana hedefi, satranca ayıracak zamanı olmayan satranseverleri bir araya topfamak, yetkililer, turnuvaya katılmak isteyen kurumların, Türkiye Satranç Federasyonu'na 17 aralık tarihine kadar başvurmaları gerektiğini ve kayıt için de 500 bin lira ücret ödeyeceklerini soylediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle