Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ARALIK 1990
Gebeliği
önleyici
yeni yöntem
WASHINGTON (AA) —
ABD llaç ve Gıda Dairesi, 30
yıldır ilk kez 1 ile 5 yıla kadar
gebe kalmayı önleyen yeni bir
yöntemi onayladı.
'Norplant' adı verilen yeni
yöntem, organizmada yavaş ya-
vaş yayüan hormon içeıen ve
kibrit çöpü büyüklüğünde olan
6 kapsülün, lokal anestezi ge-
rektiren ufak bir cerrahi müda-
haleyle kadının koluna yerleşti-
rilmesinden oluşuyor. Bu kap-
süller çıkarıldığında, kadın ye-
niden doğurganlığmı kazaruyor.
Yöntemi geliştiren ve merkezi
New York'ta bulunan Ameri-
kan Nüfus Konseyi, Norplant'-
ın, vakalann yüzde 99'unda et-
kili olduğunu belinti.
Sinatra'ya doğum gtinü kutlamalan — Ünlü sarkıcı Frank Sinatra'nın do-
ğum günü onceki gon ABD*ue binlerce sanatçının kendisini telefonda kutlamasıyla geçti. Ön-
cedeo verilen lelefon numarasına adlannı ve mesajlannı bırakan bu sanatçüardan toplanaa
iki dakikahğı 4 dolar tuUn telefon paralan Sanatçüar Yardım Dernegi'ne btrakılacak. MesaJ-
lar aynca Frank Sinatra'nm jübilesi için düzenleyeceği dünya tnrnesinde de kendisÜM albtt»
•alinde sunnlacak. Önceki gün Frank Sinatra'yı tdefonda kutbunak iete anda beUeyea m-
natçıiar arasnda (soldan) Jill St. Jokn, Kimberly Driscoil, uşaniuı Joe Pİscopo ve Robcrt
Wagner da vardı. (Fotoğraî: AP>
Simavi ve
Naşit anıldı
tSTANBUL (AA) — Hürri-
yet gazetesinin kurucusu Sedat
Simavi ve tiyatro sanatçısı Adi-
le Naşit, mezarlan başında dü-
zenlenen törenlerle anüdılar.
Sedat Simavi'nin ölümünün
37. yıhnda Kanlıca Mezarhgı1
nda düzenlenen törene, torunu
Sedat Simavi, Hürriyet Gazete-
si Genel Müdürü Özcan Ertuna
ve gazeteciler katüdüar. Burada
yapılan konuşmalarda, Sedat Si-
mavi'nin düşünce ve ilkelerinin,
ardında bıraktıklan tarafından
daha da güçlendirilerek devam
ettirildiği kaydedildi.
Adile Naşit'in ölümünün 3.
yıbnda Karacaahmet MezarlığY-
ndaki kabri başında düzenlenen
törene, ailesi ve çocuklar ile sa-
natçılar Müjde Ar ve Sezen Ak-
su katıldılar.
HABERLERÎN DEVAMI
CUMHURİYET/15
Mozartyılı
için takvim
Haber Merkezi— Avusturya
Havayollan, 1991 yılı için
hazırladığı takyimi Mozart
Yıh'na ayırdı. Ünlü besteci
Wolfgang Amadeus
Mozart'ın bestelerini
yönettiği, konserler verdiği
Salzburg, Münih, Paris,
Londra, Amsterdam,
Brüksel, Venedik, Roma,
Milano, Prag, Frankfurt,
Viyana'nın tanıtıldığı
takvimde bu kentlerin çeşitli
kesimlerinden fotoğraflar
yer alıyor. Takvimdeki
Mozart Yılı tanıtma
yazısında "Mozart'ın
dolaştığı bütün bu kentlere
Avusturya Havayolları
seferler düzenlemekten
mutlu" biçiminde bir cümle
de yer alıyor.
teWNBUIMailHİKMETÇETİ!IKAYA
Sine-i Millete Dönerier mi?
Madenci,hesaportada diyor SHP'den 3 uyan' M. •/ (Bastara/ı 1. Say/ada) cumhur
İSTANBUL — İnönü ile De-
mirel bugün, sine-i millete dön-
menin yarartannı ve zararlan-
nı baş başa gorüşecekler. İki li-
derin, bu görüşme sonunda bir
uzlaşmaya varıp varmayacak-
ları söylenemez. Ancak inönü
ve Demirel, bir konuda anlaş-
ma sağlayabilirler:
— Erken seçim için toplum-
sal muhalefeti başlatalım...
DYP lideri, Cumhurbaşkanı1
nın önerdiği anayasa değişik-
liğine, cumhurbaşkanmın halk
tarafından seçilmesine, millet-
vekili seçimlerinin birlikte -bir
hafta sonra da olabilir- yapıl-
masına, Meclis'te sandalye sa-
yısının çoğaltılmasına, seçmen
yaşının 18'e indirilmesine sıcak
bakıyor.
İnönü, cumhurbaşkanını hal-
kın değil, Meclis'in seçmesini
istiyor. Anayasa değişikliği,
seçmen yaşı ve Meclis'teki ço-
ğunluğun artması konulannda
SHP'nin önceden belirlenmiş
bir tavn var. Zaten, SHP öteden
berı seçmen yaşının 18'e inme-
sinden yana. Meclis'te sandal-
ye sayısının 600 e çıkması ise
üzerinde tartışılması gereken
bir konu olarak görülüyor. Bu-
nun yanı sıra kimi SHP millet-
vekilleri sandalye sayısının ço-
ğalmasına sıcak bakıyorlar.
Tüm bunlara karşın Özal'ın
kafasındaki seçim planı artık
açık seçik ortaya dökülüyor.
Özal, başkanlık sistemine doğ-
ru yavaş yavaş ilerliyor. Kendi
ideyişiyle muhalefeti buna alış-
tırmaya çalışırken kimi Batı de-
mokrasilerınde görülen iki de-
receli seçim sistemini Tür-
kiye'de uygulamak için yoğun
bir hazıriık yapıyor. Arası bozuk
ANAP milletvekillerini Çanka-
ya'ya çağırıp onların gönülleri-
ni hoş tutuyor. Koşullar ne olur-
sa olsun ANAP'ın Türk siyasal
yaşamından silinmeyeceğini,
birlik ve beraberlik olduğu sü-
rece olası bir seçimde yine ik-
tidara geleceklerini anlatıyor.
Bir ANAP mılletvekili sine-i
millet tartışmasının gündeme
gelmesinden sonra Özal'dan
edindiği izlenimleri şöyle akta-
— Bir defa Sayın Özal çok
rahat. SHP ve DYP'nin sine-i
millete yanaşmayacağına ina-
nıyor. Benim kişisel görüşüm
de böyle. Hem SHP hem de
DYP'li milletvekili arkadaşla-
rım, sine-i millete dönelim de-
seler bile, içlerinden 'enayi mi-
yiz yahu' diyorlar...
Acaba ANAP milletvekilinin
yukarıdaki sözlerinde haklılık
payı var mı?
SHP ve DYP milletvekillerin-
,den kımilerıyle öteden beri
"sine-i millete dönmeyi" konu-
şup tartışmışızdır. Içtenlikli
olanlar -adlannı vermeyeceğiz-
dün olduğu gibı bugün de şöy-
le diyorlar-
— Sine-i millete dönmek
ANAP'a hizmet değil mi? Bun-
lar her şeyi yaparlar. Tutarlar
ara seçıme gıderler. Zaten açık
seçik Başbakan söyledi. Ana-
yasayı çiğneyip ara seçimden
kaçan ANAP, bunu bile 'seçim
yapsak kaçacak delik ararlar'
diye çarpıtıyor. Bu sözler Baş-
bakan'ın. Sine-i millete döndük
diyelim, o zaman ara seçim ya-
parlarsa ne olacak?
Korku burada noktalanmı-
yor...
Daha yürekli olanlar şöyle
konuşuyor:
— Çocuklarımız Ankara'da
okuyor. Diyelim ki sine-i mille-
te döndük, 1991'de erken se-
çim yapıldı, bizler seçilemedik.
O zaman bizim durumumuz ne
olacak? Borçlarımız diz boyu,
ev kirası, şu bu...
Ama hiçbir milletvekili orta-
ya çıkıp "sine-i millete
dönemeyiz" demez. Eğerder-
se, politik yaşamı biter. Bir baş-
ka deyişle "değiştirme birlikle-
ri" o milletvekilini kendi seçim
bölgesınde darağacına çeker
hemen.
Oysa Batı demokrasilerinde
bunun tam tersidir. Şu ya da bu
partiden olsun, istediğini, için-
den geçeni açıkça anlatır. Eko-
nomik durumundan, ev toplan-
tılarında arkadaşlanyla konuş-
tukları "Canım seçimin şimdi
sırası mı, küçük kız ilkokula ge-
çen yıl başladı" yakınmalarını
kürsüden açıklar seçmelerine.
Çünkü seçmen de milletvekili
de birbirierine karşı içtendir, öy-
le küçük hesapların, ayak
oyunlarının ülkesine yarar de-
ğil, zarar getireceğini bilir.
Diyeceksıniz ki 1989 yılı
ağustos ayında SHP mtlletve-
killerinin hemen hemen tümü
istifalarını Genel Başkanı İnö-
nü'ye vermediler mi, sine-i mil-
lete dönmek için karar almadı-
lar mı?
Elbet aldılar, ama hepsi hâ-
lâ Meclis'te...
İnönü ile Demirel bugün bu-
luşuyor. Neler konuşacakları
önceden belli. Önceki gün,
İnönü ve Demirel TBMM'de ko-
nuştular. Mılyonlarca insan te-
levizyondan izledi. ANAP'lılar
bol bol sataştılar. SHP ve DYP
"erken seçim" diyor. Özal,
"Gelin anayasayı değiştirelim"
karşılığını veriyor.
Ama bir arpa boyu yol gidil-
miyor.
Göreceksiniz, suortalığı ka-
rıştıran sine-i millet tartışması
birkaç gün sonra unutulup gi-
decek. Türkiye'nin gündemine
bir başka konu gelecek.
Ne SHP ne de DYP sine-i
millete dönmeyecek.
Çünkü dönemezler...
Niye mi?
Onu da bir başka gün anla-
talım isterserfiz...
ERBtL TUŞALP
Imren Aykut arabulucu
Bakan Aykut, Maden-İş'i görüşmeye çağırdı.
Aykut, "Önce işçileri dinleyeceğim. Sonra
işveren kesimi ile görüşeceğim. Işçiyi memnun
edecek bir sözleşmenin imzalanacağına
ınanıyorum" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — TTK ve MTA'ya bağlı
48 bin işçinin katıldığı grevin so-
na erdirilmesi için daha önce ta-
raflara "görüşün" çağrısında
bulunan hükümet, uvuşmazh-
ğın giderilmesi amacıyla bu kez
arabuluculuk yapacak. Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Im-
ren Aykut, Genel Maden-lş
Sendikası Genel Başkanı Şemsi
AsilNadir
(Baftarufi 1. Say/ada)
konusu, ilk kez Asil Nadir, ta-
ze para bulmak amacıyla Türk-
iye'deki bankalarla görüştüğü
sırada gündeme gelmişti. O
günden bu yana, Impexbank'-
ın satışı için sürdürttlen görüş-
melerle ilgili olarak Doğuş Gru-
bu, ECA'nın sahibi Elginkan
Grubu ve İktisat Bankası'nın
sahibi Erol Aksoy'un adlan geç-
mişti.
Impexbank'ın satış görüşme-
lerinde aracılığı, Hüsniı Özye-
gin'in bankası Finansbank'ın
yaptığı öğrenildi. Bu arada
Impexbank>
ın mevcut üst yöne-
timinin satıştan rahatsız olduğu
ve görevi bırakacağı ileri sürül-
dü.
Impexbank'ı satın almak için
Asil Nadir'le prensip anlaşma-
sma varan Hasan ve Mehmet
Reşat Karamehmet kardeşler bir
süre önce kuzenleri Mehmet
Emin Karamehmet'le araların-
da doğan anlaşmazlık nedeniy-
le üç banka sahibi Çukurova
Grubu'ndan ayrılmışlardı. Ha-
san ve Mehmet Reşat Karameh-
met'e yakın çevreler, iki karde-
şin bir süredir bankacılık ala-
nında faaliyetc geçmek istedik-
lerini ve bu alanda kendilerini
destekleyecek ortak aramakta
olduklannı belirttiler.
1984 yıhnda kurulan Impex-
bank'ın (eski Türkiye Ithalat ve
thracat Bankası) sermayesi 13
milyar lira. Beş şubeli banka,
geçen yıl 3.6 milyar lira net kâr
elde etti. Asil Nadir, bankayı
1988'de müteahhit Mehmet Ali
Yılmaz'dan satın almıştı.
Denizer'i yarın için görüşmeye
çağırdı.
Türkiye İşveren Sendikalan
Konfederasyonu'nun (TİSK)
28. kuruluş yüdönümü nedeniy-
le dün akşam verilen kokteylde
Bakan Aykut, maden grevine
Uişkin sorulan yanıtladı. Aykut,
grevin sona ennesini arzuladık-
larını, bu amaçla işçi tarafını
görüşmeye çağırdığım söyledi.
Aykut şöyle korruştu:
"İşçi tarafı Ankara'ya gele-
cek, önce onları dinleyeceğim.
Ondan sonra işveren kesimi ile
görüşeceğim. İşçiyi memnun
edecek bir sözleşmenin imzala-
nacağına inanıyorum. Grev yıp-
ratıcı bir ola\. Daha fazla tah-
ribat yapmadan grevin sona er-
mesi gerek."
Grevin sona erdirilmesi için
daha önce de Bakanlar Kurulu
taraflara "göriişmeleri" çağrı-
sında bulunmuştu. Devlet Ba-
kanı ve Hukümet Sözcüsü Meh-
met Yazar, Kamu Işveren Sen-.
dikası'nm teklifinin "göriişüle-
bilir bir teklif" olduğunu belir-
terek, "Görüşme arnımuzu tek-
rar ediyonız. Bu çalışan insan-
larimızın hakkı ve devletin im-
kânlanyia, toplumun diğer kay>
naklanyla ve diğer kesimlerinin
imkâniarıyla dengeleme
meselesidir" demişti. Hükümet
daha sonra işçi ve işveren sen-
dikalanna, görüşmeleri sürdür-
me yolunda çağnda bu-
lunmuştu.
MESS uyuşmazhğı
TlSK'in kokteylinde MESS
işyerlerinde çalışan 85 bin işçi-
yi ilgilendiren uyuşmazlık da
gündeme geldi. Söyleşi sırasın-
da Türk Metal Sendikası Genel
Başkanı Mustafa Özbek, Bakan
Aykut ve MESS Başkanı Bahir
Ersöz'e "Vehbi Koc. arabanın
artık bir ayakkabı gibi ihtiyaç
haline geldiğini sojiüvor. Benim
işçimin ayakkabı alacak hali
yok. Koç'tan hiçbir şey istemi-
yorum. işçi ücreti ile bir araba
alsın yeter" dedi. Bakan tmren
Aykut bunun üzerine gülerek,
"İşçinin bir tek arabası eksik"
diye konuştu.
ZONGULDAK — Grevin
12. gününde, ocak ağızlarında
toplanan maden işçileri, televiz-
yon antenlerine takılan "biiyiik
yalanı" tartışarak kent merke-
zine yurüdüler. Grevci maden
işçilerine gore "yalan'Mar, "Gö-
rüşmeye çağınyonıe, gelmiyor-
lar"ından başlıyor, "Yer iistü-
ne şu kadar, yeraltına şu kadar
öneriyoruz, almıyorlar"a kadar
sürüyor.
Toplusözleşme görüşmeleri-
nin tıkandığı 21 eylülden bu ya-
na, gerek sendika yöneticilerinin
gerekse işçilerin saptadıkları sa-
yılamayacak kadar çok gerçek
dışı açıklama "havzada umulan
sonucn" vermiyor. İşçilerin bir-
likteliğini bozmuyor, sabnnı ta-
şırmıyor. Onlara 2 milyondan
başlayıp 4 milyonda noktalanan
ücretlerle düşler gördürmüyor.
Toplusözleşme metninin hazır-
lanmasına katılan maden işçileri
ne istediklerini, onlara ne veril-
mek istendiğini çok iyi biliyor-
lar. Söylenenlere değil, kendi
hesaplarına inanıyorlar.
Üzülmez'de ocağın kapısın-
daki "tertip"ten sonra kente
yürüyoruz. "Tertip" yeraltı
maden işçilerinin ocağa girme-
den önce son talimatları aldık-
ları, gün ışığına son kez baktık-
ları son toplantı. İşçiler ocağa,
karanlığa değil, kente, güneşe,
sendikalanna doğnı yüruyorlar.
Karadon'dan gelenlerin bir
sürprizleri olduğu söyleniyor.
Gedik'den yola çıkanlann yeni
sloganlar ürettikleri duyuluyor.
Kozlu'dan gelenlerin çoğunlu-
ğunu kadınlar ve çocuklar oluş-
turuyor.
Hesap kitap ortada
11 yıllık yeraltı işçisi, domuz-
damcı Fahri, dünkü TV konuş-
•malannı anlatıyor arkadaşları-
na. "Inanmayın" diye başlıyor,
"aramıza nifak sokmak
istiyorlar" diyor. "Sendikamı-
zı suçUmamı» istiyorlar" diye
sürdürüyor. Domuzdamcı Fah-
ri'ye göre durum şu:
"Yerüstünde ortalama 400,
yeraltında 550 bin lira alıyonıı.
Hesap kitap ve ücret bordrola-
nmız elimizde. Hesap kitap or-
tada. Çıplak ücret, giydirilmiş
ücret, bindirilmiş ücret laflany-
la aklımızı karıştırmak istiyor-
lar. İnanmayın. Uyuşmazlık tu-
tanağı ortada, ne vermişler de
hayır demişiz, o da ortada. Yüz-
de 50 artı 120 bin. tkinci altı ay
için yüzde 25 artı 50 bin. Bu-
nunla, bize 250 bin lira zam
öneriyorlar. Sonuçta, yerüstün-
de çalışanlar 850, yeraltında ça-
lışanlar 850 bin lira alarak ya-
şamlannı sürdürecekler. Nere-
de, Başbakan'ın söylediği bir
milyon 280 bin lira, nerede bir
milyon 650 bin lira. Bunlar ya
sayı saymayı bilmiyorlar ya
da..."
Çaycuma ile Beycuma'nm
dağ köylerinde işçi kahvelerin-
de de aynı şeyler konuşuluyor-
du. Dağüstü köyünde llyas'ın
kahvesi, Keller köyünde Cemil
Karanfil'in kahvesi on gündür
gün ışığında sorunlannı tartış-
manın tadına varan işçilerle do-
lu. Maden işçiliğinin zorunhı ça-
hşma döneminden kalan iki yaş-
h madenci ciğerlerinin izin ver-
diği ölçüde, derin ve gürültülü
soluklarla yalanlan anlatıyor-
lar. Onlar artık kendileri için
değil madenci olup da greve ka-
tılan çocukları için çaba harcı-
yorlar. "Banıtcu ile insan nak-
li yapdmaz" uyansından örnek
veriyor yaşlı işçi Nanm Eryü-
maz, "Banıtçu insan değil
sanki" diyor. "Aslına bakarsa-
nız herkesi banıtçu gibi görii-
yorlar bunlar" diye ekliyor.
Dağüstü'nde de, Keller'de de
ocakların satıimasını, devredil-
mesini konuşuyoruz işçilerle.
"Bir ton kömürün maliyetini
hesap eden devlet, bnnun eko-
nomiye katkısını da besap etse
ya" diye soze başlıyor Recep.
"DDY, Karabük Demir Çelik,
Eregli, Çatatagzı Termik, Deniz
YoUan, Şeker Fabrikalan, Çay-
Kur kâr ediyorsa, TTK elbette
zarmr edecektir" diyor lağımcı
Cemil Kaçar.
Genel Maden tş Sendikası
Genel Başkanı Şemsi Denizer'-
in İnsan Haklan ödülü alması,
mitingin heyecan dalgası arasın-
da konuşulan bir başka önemli
konuydu. Ankara'da güzel bir
rastlantı olarak Türk-Tş salon-
lannda odüllendirilen maden iş-
çileri, ister istemez üst kuruluş-
lannı, başkanı Şevket Yılmaz'ı
soruyorlar. "Kudadı mı, sevindi
mi?" diye. Denizer'i Türk-lş bi-
nasında coşku ile karşılayan
grevci MTA işçilerinin sesinin,
odasmda oturan Başkan Yılmaz
tarafından duyulmadığın» söy-
lüyor Sabri Cebecik, "Zongul-
dak'a gelip> dayanışma göster-
mesi için dâha zamanının oldu-
ğunu" vurguluyor gülerek.
Sendikacılıkta 30 yılı geride
bırakan Türk Harb-tş Genel
Başkanı Kenan Dunıkan, dün
Denizer'i ziyaret etti. Durukan,
"Sendikal mücadelede görev
alanlar, görev almayı düşunen-
ler, Zonguldak deneyimini mut-
laka gormelidirler" dedi. Bu
grevin başanya ulaşması gerek-
tiğini vurguladı.
Mitingin sürprizi Karadon'-
dan değil Kozlu'dan geldi. Koz-
lu'dan yürüyeh madencilerin eş
ve çocukları bir marşı söyleye-
rek 8 kilometreyi aşıp kente
ulaştılar:
"Filyos nehri akmam diyor /
Zonguldak'ı basmam diyor /
Şant büyük madenciler Zongul-
dak'ı satmam diyor / Basını bi-
ze kapattı / TRT'yi kukla yap-
tı / Küçümseme Zonguldak'ı /
Korkmuyoruz Özal senden /
Sendikamız arkamızda ' Hak-
kımızı alacağu ' Zonguldak'tan
özür dile / Çankaya'yı yıkaca-
ğız."
(Baftarafı 1. Say/ada)
nı savundu. "Bu bir kandırma-
cadır. Herkesi bu manevralara
karşı uyanık olmaya çağınyo-
rum" diyen İnönü, olaylann cid-
di, ama Özal'ın "ciddi olmadı-
ğını" söyledi.
cumhurbaşkanı her şeye kanşı-
yor. Halkımız o zaman hiçbir
şekilde cumhurbaşkanına gidip
isteklerini anlatamaz. Burada
tam bir kandırmaca var. Halkı-
mıza gidip cumhurbaşkanını se-
çerseniz sizin yetkiniz artar una-
SHP Genel Başkanı dün Ege j» veriyor. Hiç öyle degü. Halkı-
Boş tencere ile ytirüdüler
(Baftamfi l. Say/ada)
görüşmelerini izlemek üzere ön-
ceki gün kitlesel yürüyüş yap-
mayan, ancak dün çok daha ka-
labalık ve öfkeli gelen işçilere hi-
taben yaptığı konuşmada, Baş-
bakan'ın Meclis konuşmasında-
ki çağrı ve açıklamaları üzerin-
de durdu. Aylar önce toplu söz-
leşme masasında verihniş işveren
teklinnin hiç değişmeden, her
bakan ve başbakan açıklamasın-
da degişik rakamlara dönüştü-
ğüne işairet ederek yapüan hesap
hilelerini ve sonuçta cebe girecek
parayı açıkladı. Denizer'in 'Ka-
bul ediyor musunuz' sorusuna
on binler 'Hayır, hayır' yanıt
verdi.
Zonguldak'ta dün işçilere hi-
taben bir konuşma yapan ve Ge-
nel Maden-lş Sendikası'nı ziya-
ret eden HEP Başkanı Fehmi
Işıklar, Zonguldak'ta gelinen
noktanın, işçi-sendika-Zongul-
daklı bütünleşmesinin artık söz-
leşme göruşmesi ve anlaşmanın
Ankara'da değil, Zonguldak'ta
herkese açık yapılması gerekli
bir boyut kazandığını söyledi.
Zonguldak'ın Türkiye'de sendi-
kal haklar, işçi haklan, demok-
rasi mücadele platformuna dö-
nüştüğünü vurgulayarak Zon-
guldak'a gelmeye cesareti olma-
yanları, tebdili kıyafet ile gelip
görmeye çağırdı.
Dun kenti saatlerle fiili işgal
altında tutan on binlere, Islahat-
çı Parti Başkanı Aykut Edibali
de hitap etti. Maden işçilerinin
hakhlığını dile getiren ve hükü-
meti eleştiren konuşmasında,
çözümün seçimler olduğunu
söyledi.
Genel Maden-lş ve maden iş-
çileri ile dayanışma için dün
Zonguldak'a gelen Harb-lş Sen-
dikası yöneticileri adına Genel
Başkan Kenan Durukan, işçile-
re hitaben bir konuşma yaptı.
Her gün on binlerin sokağa
döküldüğü, saatlerle yürüyüp,
slogan atıp miting yaptığı grevin
12. gününde dün kadınlar ege-
mendi. Mitinge, grevde para
haıcamamak, uzun dayanmak
üzere henüz köylerde yaşayan
madenciler ve eşleri katılmadı-
lar. Sadece onların ölçüleri ile
yürüme mesafesi içine girebilen
ocak ağızlarından 3-5-10 kilo-
metre uzaklıktan, 2-3 saatük yu-
rüyüşle gelebilenlerle oluşturu-
lan dünkü miting için kadınlar
daha bir özel hazırlanmış, daha
büyük katılımla güçlerini, daya-
nışmalannı göstermek istemiş-
leidi. Sokaklar boş tencere, tepsi
şaklatması sesleri, kadınların
renkli giysileri ile daha bir zen-
ginleşmişti.
Madencilere destek
Almanya'daki maden sendi-
kalannın, Zonguldak'taki grev-
ci işçilerle dayanışmak amacıy-
la yardım kampanyası başlattı-
ğı bildirildi. Almanya'mn kö-
mür havzalarında başlatılan
kampanyaya ilginin büyük ol-
duğu, toplanacak yardımın Ge-
nel Maden-lş Sendikası'na gön-
derileceği kaydedildi.
Bu arada İzmir Büyükşehir
Belediyesi ile tzmir'de bulunan
sendikalar da aynı amaçla kam-
panya başlattı. Belediye-İş Sen-
dikası Şube Başkanı Talat Öz-
demir, 14 bin belediye işçisinin
1 günlük yevmiyelerini grevde-
ki işçilere gönderme kararı al-
dıklarmı söyledi.
BAŞSAGUGI
İl Başkanımız Sayın Ercan KARAKAŞ'ın babası
değerli insan
MEHMET
KARAKAŞ'ınvefatını teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Ailesine
başsağlığı, merhuma Tann'dan rahmet dileriz.
SHP ÎSTANBUL İL YÖNETÎM KURULU
NOT: Cenaze 12.12.1990 çarşamba günü (bugün) öğle namazını takiben Çanakkale
Intepe Çıplakköy'de toprağa verilecektir.
SHP'nin türban başvurusu
Anayasa Mahkemesi
esastan inceleyecek
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Anayasa Mahkemesi,
üniversitelerde türban serbesti-
si getiren yasal düzenlemenin ip-
tali için SHP tarafından yapılan
iptal başvurusunu esastan ince-
lemeyi kararlaştırdı.
28 ekim tarihli Resmi Gaze-
te"de yayunlanarak yürürlüğe gi-
ren Kadın StatüsU Genel Mü-
dürlüğü kurulmasına itişkin
KHK'nın iptali için yapılan baş-
vuru, Anayasa Mahkemesi'nde
dün ele alındı. Bu KHK'nın üni-
versitelerde yasalara aykın ol-
mamak üzere kılık kıyafet ser-
besüsi getiren 12. maddesi ile bu
konuda daha önce verilen ceza-
lara af getiren geçici 1. madde-
sinin iptali istemini içeren baş-
vuruyu usul yönünden dün ele
alan Anayasa Mahkemesi heye-
ti, dosyada herhangi bir usul ek-
sikliği görmeyerek, esastan ince-
lemeye geçilmesine karar verdi.
Dosya daha sonra gerekli ince-
lemeyi yaparak, raponınu hazır-
laması için raportöre iletildi.
Anayasa Mahkemesi'nin bu
konuyu ele aldığı oturumuna,
hakkında "tarikatçılık" savları
ortaya atılan ve üyeliğinin ipta-
li için İdari Yargı'da dava açılan
asil üye Haşim Kılıç da katıldı.
Öte yandan, Anayasa Mahke-
mesi, SHP'nin Askeri Hâkimler
Kanunu'nun bazı maddeierinin
iptali istemini reddetti. SHP'nin
yaptığı başvuruyu, dün esas yö-
nünden inceleyen Yüksek Mah-
keme, iptali istenen maddelerin
anayasaya aykun ohnadığına ka-
rar vererek, iptal istemini
reddetti.
SHP, kanunun askeri hâkim
ve savcılann sicil belgelerinde sı-
nıflandırma getirilmesi, birinci
smıf hâkimliğe geçirilmek için
yarbaylık olan kademeyi kıdemli
binbaşı rütbesine indirilmesi,
Askeri Yüksek Idare Mahkeme-
si Başkanlığı'na geçmişte
tümgeneral-tümamiral olan ata-
ma rütbesini tuğgeneral - tuğa-
miral rütbesine, bunlar yok ise
kıdem sırasına göre daha alt rüt-
beye indirilmesini öngören 2, 3,
4, 5 ve 6. maddelerinin iptalini
istemişti.
Bölgesi'ndeki baro temsilcileri-
ni TBMM'de kabul ederken
yaptığı açıklamada, seçimle ik-
tidara gelen bir partinin şimdi
hukuk dışı yollarla, kendi gru-
bunca seçilen cumhurbaşkanı-
nın kişisel egemenliği iktidarını
koruma mücadelesine girdiğini
ifade ederek özetle şu görüşler
üzerinde durdu:
• Başbakan hâlâ 'Ben Genel-
kurmay Başkanı'nın istifasının
nedenini bilmiyorum, bunu İnö-
nü'ye anlatamıyorum' diyor.
Mesele de bu zaten. Sen bu tşi
yapamıyorsun. O halde bırak
başkası gelsin.
• Cumhurbaşkanını halk seç-
sin derken, din istisman yapa-
rak, laikliğe aykırı hareketleri
teşvik ederek, onlardan destek
alarak kişisel iktidarını pekiştir-
meye çalışacaklar. Laikliğe ay-
kın hareketler şimdi azınlıkta
ama böyle beslenerek genişler.
• Bu parlamenlo işlevini yitir-
miştir. Ama seçim kararı bu
parlamentodan çıkacaktır. İşle-
vini yitirdiği için Anayasa deği-
şikliğine gidemez. diz erken se-
çimin olmasını istiyoruz. Erken
seçim ile anayasa değişikliğinin
^lakası yok. Erkea seçim halkın
isteği. Bu iktidardan ancak bu
yolla kurtulunur. "Anayasayı
değiştirelim" desek, zaten erken
seçim ortadan kalkıyor. Şu
madde ele alınacak, şu madde-
yi de görüşelim derken bu tar-
tışma 1992'nin sonuna kadar gi-
der. İşlevini yitiren bir paria-
mento anayasa değişikliği işine
nasıl girer? ANAP çoğunluğu
erken seçim korkusundan hiçbir
şey yapamıyor. Bu tam bir kan-
dırmacadır. Sayın Özal onlara
diyor ki "Hükümeti yıpratma-
yın aman erken seçim olurî'
Sonra kamuoyuna dönüyor,
"Erken seçimi yapahm, anaya-
sayı değiştirelim" diyor.
• Bizim gönişümüz açık.
Anayasayı değiştireceğiz. Hu-
kuk devletine uygun, temel hak
ve özgürlüklere yer veren bir
anayasa olmasını istiyoruz."
İnönu, kabulden sonra, bir
süre önce başlayan Merkez Yü-
rütme Kurulu toplantısına katıl-
dı. İnönü, Cumhurbaşkanı
Özal'ın erken seçim konusunda-
ki açıklamasının ardından dü-
zenlediği basın toplantısında da
özetle şunları söyledi:
• Özal, erken seçim karannı
TBMM'nin vereceğini söylüyor.
Ben de başından beri bunu söy-
lüyorum. Erken seçimin anaya-
sa değişikliğinin ilgisi yoktur,
Halk 26 Mart'ta erken seçimin
işareüni verdi. Demek ki erken
seçim Özal'a rağmen olacak.
• Anayasa değişikliği için or-
taya attığı önerilerin ciddi bir ta-
rafının olmadığı, kendi çıkan
doğrultusunda bir anayasa de-
ğişikliği için muhalefetten yarar-
lanmak istediği ortaya çıktı.
• Cumhurbaşkanını halk seç-
sin görüşünün hiçbir siyasal, hu-
kuksal dayanağı yoktur. Bunu
kabul etmiyoruz. Biz cumhur-
başkanını TBMM'nin seçmesi-
ni istiyoruz. TBMM bunu cum-
hurbaşkanmın tarafsızlığuıı sağ-
layacak şekilde yapar. Bu da
cumhurbaşkanmın iiçte iki ço-
ğunlukla seçilmesinden geçer.
Ozal duyduğu rahatsızlıktan do-
layı seçim şeklini değiştirmek is-
' tiyor.
• Özal, Cumhurbaşkanı ile
milletvekiUiği seçimleri birlikte
olsun istermiş gibi davranıyor.
Böyle bir şartı kabul etmiyoruz.
Bunlar ayn şeyler. Bu şekilde
halka hoş görünmeye çalışıp
kendi işine gelecek değişiklikle-
re taraftar sağlamaya çalışıyor.
• Bunu herkes görmeli. Kim-
se hayale kapılmasın ki Sayın
Özal ile anayasa konusunda pa-
zaıiığa girişilirse sonunda erken
seçim olur. Sayın Özal'ın mak-
sadı bu değil.
• Açıkça söylüyorum. Halkı-
mıza hitap ediyorum. Halkımız
sanmsfcın ki cumhurbaşkanını
halk seçerse bugünkünden daha
çok halka giden bir yönetim ola-
cak. Tam tersi olur. Bugün hal-
kımız milletvekiUerini arayabili-
yor. Derdini anlatıyor... Ama
mızın yetkisi o zaman azaiır.
Kendi gücü azaiır. Halkımızın
gücü meclisin gücüne katkı yap-
tığı zaman çoğalır.
• Olay ciddi, ama Özal ciddi
değil.
öte yandan dün akşam saat-
lerine kadar süren SHP MYK
toplantısında da bugün yapıla-
cak İnönü - Demirel zirvesi ele
ahnarak şu görüşler üzerinde
duruldu:
• Erken seçim hedefini ger-
çekleştirmek için bütün yollar
kullanılmalıdır. Bunda eger so-
nuç getireceği kesinse sine-i mil-
let de vardır.
• Cumhurbaşkanmın halk ta-
rafından seçilmesi, cumhuriye-
tin başlangıcından bugiine olnş-
turulan demokrasi gelenegine
aykırıdır. Bu konuda SHP tav-
rını açık olarak ortaya koyacak-
tır. Buna karşı çıkacaktır.
• DYP'ye ve liderine anayasa
değisikliğinden neyi amaçladığı
sorulmalı. Özal'ın manevraları-
na karşı uyarılmalıdır. DYP'nin
de bu konuda manevralan var-
sa bu noktada da açıklığa davct
edilmelidir.
• SHP erken seçimi zorbunak
için, daha önce yayımladığı
MYK bildirisi temelindeki giri-
şimlerine devam edecektir.
Ara seçim aramıyoruz
Öğleden sonra grup yönetim
kurulunun da katıhnuyla birlik-
te süren MYK toplantısından
sonra, gazetecilere bir açıklama
yapan Genel Sekreter Yardım-
cısı Ertuğrul Günay, "Erken se-
çimin kaçınılmaz ihtiyaç oldu-
ğu" görüşünde birleşildiğini
söyledi. Günay, DYP lideri baş-
ta ohnak üzere gerekirse parla-
mento dışı partüere de yaygın-
laştınlarak İnönü'nün görilsme-
lerinin süreceğini, demokratik
kuruluşları d? kapsayacak bu
görüşmelerde erken seçimin
gündeme getirilmesinin hedef-
lendiğini söyledi. Zonguldak
olayının toplumsal muhalefetin
kaçınılmaz, karşı konulmaz is-
tek olarak erken seçimi ortaya
koyduğunu dile getiren Günay,
bugün saat 11.00'de yapılacak
İnönü-Demirel görüşmesinde de
bu konularm ele alınacağuu an-
lattı. Günay, "Ara seçimi geti-
recek tartışmalann boş olacagı
görüşündeyiz. Amacımız erken
seçimdir. Ara seçime gidecek
formiil arayışlan peşinde deği-
liz. DYP ile de bu konuda or-
taklık anyoruz. Şu anda elimiz-
de sihirli bir formul yok hemen
erken seçimi yaptıracak. Ancak
bunu gerçekleştirecek toplumsal
muhalefeti oluşturma arayışın-
dayız. Genel başkan bu girişim-
lerine devam edecektir" dedi.
Demirere sonı
SHP MYK'nın dünkü top-
Tantısında, Demirel-İnönü zirve-
sinde Demirel'e şu sorulann so-
rulmasının kararlaştınldığı öğ-
" — Erken seçim ve sine-i mil-
let konulannda son birkaç gün-
de gösterdiğiniz farklı tutumla-
n nasıl birleştiriyorsunuz?
— Sine-i millete dönmekten
vazgeçtiniz mi? Yoksa karannız
halen geçerii mi?
— SHP olarak Özal'ın belir-
lediği gündemi izlemek niyetin-
de degiliz. Siz DYP lideri ola-
rak, daha önce önerdiğiniz
ANAP'lı sağduyulu milletvekil-
lerini de kapsayan. erken seçim
için bir toplumsal mutabakata
vanlması sürecine nasıl katkıda
bulunmayı düşünüyorsunuz?
— İşlevini yitirdiğini söyledi-
ğiniz parlamentonun anayasada
önemli değişiklikler yapmasını
doğru buluyor musunuz?"
İnönü'nün gezisi
Bu arada inönü'nün Ortâdo-
ğu'ya yapmayı planladığı gezi
için Irak'tan yanıt beklediği öğ-
renildi. SHP lideri, bir-iki gün
içinde Bağdat'tan bir mesaj gel-
mesi durumunda hafta sonun-
daki İzmir programını iptal ede-
rek Irak'a gidecek. SHP yetki-
lileri Bağdat'tan mesaj gelme
olasıhğının arttığını, bu neden-
le SHP liderinin programını de-
eğer cumhurbaşkanını halk se- ğişürmesinin gundemde olduğu-
çerse işte örnegini görüyornz, nu dile getirdiler.