07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ARALIK 1990 Gebeliği önleyici yeni yöntem WASHINGTON (AA) — ABD llaç ve Gıda Dairesi, 30 yıldır ilk kez 1 ile 5 yıla kadar gebe kalmayı önleyen yeni bir yöntemi onayladı. 'Norplant' adı verilen yeni yöntem, organizmada yavaş ya- vaş yayüan hormon içeıen ve kibrit çöpü büyüklüğünde olan 6 kapsülün, lokal anestezi ge- rektiren ufak bir cerrahi müda- haleyle kadının koluna yerleşti- rilmesinden oluşuyor. Bu kap- süller çıkarıldığında, kadın ye- niden doğurganlığmı kazaruyor. Yöntemi geliştiren ve merkezi New York'ta bulunan Ameri- kan Nüfus Konseyi, Norplant'- ın, vakalann yüzde 99'unda et- kili olduğunu belinti. Sinatra'ya doğum gtinü kutlamalan — Ünlü sarkıcı Frank Sinatra'nın do- ğum günü onceki gon ABD*ue binlerce sanatçının kendisini telefonda kutlamasıyla geçti. Ön- cedeo verilen lelefon numarasına adlannı ve mesajlannı bırakan bu sanatçüardan toplanaa iki dakikahğı 4 dolar tuUn telefon paralan Sanatçüar Yardım Dernegi'ne btrakılacak. MesaJ- lar aynca Frank Sinatra'nm jübilesi için düzenleyeceği dünya tnrnesinde de kendisÜM albtt» •alinde sunnlacak. Önceki gün Frank Sinatra'yı tdefonda kutbunak iete anda beUeyea m- natçıiar arasnda (soldan) Jill St. Jokn, Kimberly Driscoil, uşaniuı Joe Pİscopo ve Robcrt Wagner da vardı. (Fotoğraî: AP> Simavi ve Naşit anıldı tSTANBUL (AA) — Hürri- yet gazetesinin kurucusu Sedat Simavi ve tiyatro sanatçısı Adi- le Naşit, mezarlan başında dü- zenlenen törenlerle anüdılar. Sedat Simavi'nin ölümünün 37. yıhnda Kanlıca Mezarhgı1 nda düzenlenen törene, torunu Sedat Simavi, Hürriyet Gazete- si Genel Müdürü Özcan Ertuna ve gazeteciler katüdüar. Burada yapılan konuşmalarda, Sedat Si- mavi'nin düşünce ve ilkelerinin, ardında bıraktıklan tarafından daha da güçlendirilerek devam ettirildiği kaydedildi. Adile Naşit'in ölümünün 3. yıbnda Karacaahmet MezarlığY- ndaki kabri başında düzenlenen törene, ailesi ve çocuklar ile sa- natçılar Müjde Ar ve Sezen Ak- su katıldılar. HABERLERÎN DEVAMI CUMHURİYET/15 Mozartyılı için takvim Haber Merkezi— Avusturya Havayollan, 1991 yılı için hazırladığı takyimi Mozart Yıh'na ayırdı. Ünlü besteci Wolfgang Amadeus Mozart'ın bestelerini yönettiği, konserler verdiği Salzburg, Münih, Paris, Londra, Amsterdam, Brüksel, Venedik, Roma, Milano, Prag, Frankfurt, Viyana'nın tanıtıldığı takvimde bu kentlerin çeşitli kesimlerinden fotoğraflar yer alıyor. Takvimdeki Mozart Yılı tanıtma yazısında "Mozart'ın dolaştığı bütün bu kentlere Avusturya Havayolları seferler düzenlemekten mutlu" biçiminde bir cümle de yer alıyor. teWNBUIMailHİKMETÇETİ!IKAYA Sine-i Millete Dönerier mi? Madenci,hesaportada diyor SHP'den 3 uyan' M. •/ (Bastara/ı 1. Say/ada) cumhur İSTANBUL — İnönü ile De- mirel bugün, sine-i millete dön- menin yarartannı ve zararlan- nı baş başa gorüşecekler. İki li- derin, bu görüşme sonunda bir uzlaşmaya varıp varmayacak- ları söylenemez. Ancak inönü ve Demirel, bir konuda anlaş- ma sağlayabilirler: — Erken seçim için toplum- sal muhalefeti başlatalım... DYP lideri, Cumhurbaşkanı1 nın önerdiği anayasa değişik- liğine, cumhurbaşkanmın halk tarafından seçilmesine, millet- vekili seçimlerinin birlikte -bir hafta sonra da olabilir- yapıl- masına, Meclis'te sandalye sa- yısının çoğaltılmasına, seçmen yaşının 18'e indirilmesine sıcak bakıyor. İnönü, cumhurbaşkanını hal- kın değil, Meclis'in seçmesini istiyor. Anayasa değişikliği, seçmen yaşı ve Meclis'teki ço- ğunluğun artması konulannda SHP'nin önceden belirlenmiş bir tavn var. Zaten, SHP öteden berı seçmen yaşının 18'e inme- sinden yana. Meclis'te sandal- ye sayısının 600 e çıkması ise üzerinde tartışılması gereken bir konu olarak görülüyor. Bu- nun yanı sıra kimi SHP millet- vekilleri sandalye sayısının ço- ğalmasına sıcak bakıyorlar. Tüm bunlara karşın Özal'ın kafasındaki seçim planı artık açık seçik ortaya dökülüyor. Özal, başkanlık sistemine doğ- ru yavaş yavaş ilerliyor. Kendi ideyişiyle muhalefeti buna alış- tırmaya çalışırken kimi Batı de- mokrasilerınde görülen iki de- receli seçim sistemini Tür- kiye'de uygulamak için yoğun bir hazıriık yapıyor. Arası bozuk ANAP milletvekillerini Çanka- ya'ya çağırıp onların gönülleri- ni hoş tutuyor. Koşullar ne olur- sa olsun ANAP'ın Türk siyasal yaşamından silinmeyeceğini, birlik ve beraberlik olduğu sü- rece olası bir seçimde yine ik- tidara geleceklerini anlatıyor. Bir ANAP mılletvekili sine-i millet tartışmasının gündeme gelmesinden sonra Özal'dan edindiği izlenimleri şöyle akta- — Bir defa Sayın Özal çok rahat. SHP ve DYP'nin sine-i millete yanaşmayacağına ina- nıyor. Benim kişisel görüşüm de böyle. Hem SHP hem de DYP'li milletvekili arkadaşla- rım, sine-i millete dönelim de- seler bile, içlerinden 'enayi mi- yiz yahu' diyorlar... Acaba ANAP milletvekilinin yukarıdaki sözlerinde haklılık payı var mı? SHP ve DYP milletvekillerin- ,den kımilerıyle öteden beri "sine-i millete dönmeyi" konu- şup tartışmışızdır. Içtenlikli olanlar -adlannı vermeyeceğiz- dün olduğu gibı bugün de şöy- le diyorlar- — Sine-i millete dönmek ANAP'a hizmet değil mi? Bun- lar her şeyi yaparlar. Tutarlar ara seçıme gıderler. Zaten açık seçik Başbakan söyledi. Ana- yasayı çiğneyip ara seçimden kaçan ANAP, bunu bile 'seçim yapsak kaçacak delik ararlar' diye çarpıtıyor. Bu sözler Baş- bakan'ın. Sine-i millete döndük diyelim, o zaman ara seçim ya- parlarsa ne olacak? Korku burada noktalanmı- yor... Daha yürekli olanlar şöyle konuşuyor: — Çocuklarımız Ankara'da okuyor. Diyelim ki sine-i mille- te döndük, 1991'de erken se- çim yapıldı, bizler seçilemedik. O zaman bizim durumumuz ne olacak? Borçlarımız diz boyu, ev kirası, şu bu... Ama hiçbir milletvekili orta- ya çıkıp "sine-i millete dönemeyiz" demez. Eğerder- se, politik yaşamı biter. Bir baş- ka deyişle "değiştirme birlikle- ri" o milletvekilini kendi seçim bölgesınde darağacına çeker hemen. Oysa Batı demokrasilerinde bunun tam tersidir. Şu ya da bu partiden olsun, istediğini, için- den geçeni açıkça anlatır. Eko- nomik durumundan, ev toplan- tılarında arkadaşlanyla konuş- tukları "Canım seçimin şimdi sırası mı, küçük kız ilkokula ge- çen yıl başladı" yakınmalarını kürsüden açıklar seçmelerine. Çünkü seçmen de milletvekili de birbirierine karşı içtendir, öy- le küçük hesapların, ayak oyunlarının ülkesine yarar de- ğil, zarar getireceğini bilir. Diyeceksıniz ki 1989 yılı ağustos ayında SHP mtlletve- killerinin hemen hemen tümü istifalarını Genel Başkanı İnö- nü'ye vermediler mi, sine-i mil- lete dönmek için karar almadı- lar mı? Elbet aldılar, ama hepsi hâ- lâ Meclis'te... İnönü ile Demirel bugün bu- luşuyor. Neler konuşacakları önceden belli. Önceki gün, İnönü ve Demirel TBMM'de ko- nuştular. Mılyonlarca insan te- levizyondan izledi. ANAP'lılar bol bol sataştılar. SHP ve DYP "erken seçim" diyor. Özal, "Gelin anayasayı değiştirelim" karşılığını veriyor. Ama bir arpa boyu yol gidil- miyor. Göreceksiniz, suortalığı ka- rıştıran sine-i millet tartışması birkaç gün sonra unutulup gi- decek. Türkiye'nin gündemine bir başka konu gelecek. Ne SHP ne de DYP sine-i millete dönmeyecek. Çünkü dönemezler... Niye mi? Onu da bir başka gün anla- talım isterserfiz... ERBtL TUŞALP Imren Aykut arabulucu Bakan Aykut, Maden-İş'i görüşmeye çağırdı. Aykut, "Önce işçileri dinleyeceğim. Sonra işveren kesimi ile görüşeceğim. Işçiyi memnun edecek bir sözleşmenin imzalanacağına ınanıyorum" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — TTK ve MTA'ya bağlı 48 bin işçinin katıldığı grevin so- na erdirilmesi için daha önce ta- raflara "görüşün" çağrısında bulunan hükümet, uvuşmazh- ğın giderilmesi amacıyla bu kez arabuluculuk yapacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Im- ren Aykut, Genel Maden-lş Sendikası Genel Başkanı Şemsi AsilNadir (Baftarufi 1. Say/ada) konusu, ilk kez Asil Nadir, ta- ze para bulmak amacıyla Türk- iye'deki bankalarla görüştüğü sırada gündeme gelmişti. O günden bu yana, Impexbank'- ın satışı için sürdürttlen görüş- melerle ilgili olarak Doğuş Gru- bu, ECA'nın sahibi Elginkan Grubu ve İktisat Bankası'nın sahibi Erol Aksoy'un adlan geç- mişti. Impexbank'ın satış görüşme- lerinde aracılığı, Hüsniı Özye- gin'in bankası Finansbank'ın yaptığı öğrenildi. Bu arada Impexbank> ın mevcut üst yöne- timinin satıştan rahatsız olduğu ve görevi bırakacağı ileri sürül- dü. Impexbank'ı satın almak için Asil Nadir'le prensip anlaşma- sma varan Hasan ve Mehmet Reşat Karamehmet kardeşler bir süre önce kuzenleri Mehmet Emin Karamehmet'le araların- da doğan anlaşmazlık nedeniy- le üç banka sahibi Çukurova Grubu'ndan ayrılmışlardı. Ha- san ve Mehmet Reşat Karameh- met'e yakın çevreler, iki karde- şin bir süredir bankacılık ala- nında faaliyetc geçmek istedik- lerini ve bu alanda kendilerini destekleyecek ortak aramakta olduklannı belirttiler. 1984 yıhnda kurulan Impex- bank'ın (eski Türkiye Ithalat ve thracat Bankası) sermayesi 13 milyar lira. Beş şubeli banka, geçen yıl 3.6 milyar lira net kâr elde etti. Asil Nadir, bankayı 1988'de müteahhit Mehmet Ali Yılmaz'dan satın almıştı. Denizer'i yarın için görüşmeye çağırdı. Türkiye İşveren Sendikalan Konfederasyonu'nun (TİSK) 28. kuruluş yüdönümü nedeniy- le dün akşam verilen kokteylde Bakan Aykut, maden grevine Uişkin sorulan yanıtladı. Aykut, grevin sona ennesini arzuladık- larını, bu amaçla işçi tarafını görüşmeye çağırdığım söyledi. Aykut şöyle korruştu: "İşçi tarafı Ankara'ya gele- cek, önce onları dinleyeceğim. Ondan sonra işveren kesimi ile görüşeceğim. İşçiyi memnun edecek bir sözleşmenin imzala- nacağına inanıyorum. Grev yıp- ratıcı bir ola\. Daha fazla tah- ribat yapmadan grevin sona er- mesi gerek." Grevin sona erdirilmesi için daha önce de Bakanlar Kurulu taraflara "göriişmeleri" çağrı- sında bulunmuştu. Devlet Ba- kanı ve Hukümet Sözcüsü Meh- met Yazar, Kamu Işveren Sen-. dikası'nm teklifinin "göriişüle- bilir bir teklif" olduğunu belir- terek, "Görüşme arnımuzu tek- rar ediyonız. Bu çalışan insan- larimızın hakkı ve devletin im- kânlanyia, toplumun diğer kay> naklanyla ve diğer kesimlerinin imkâniarıyla dengeleme meselesidir" demişti. Hükümet daha sonra işçi ve işveren sen- dikalanna, görüşmeleri sürdür- me yolunda çağnda bu- lunmuştu. MESS uyuşmazhğı TlSK'in kokteylinde MESS işyerlerinde çalışan 85 bin işçi- yi ilgilendiren uyuşmazlık da gündeme geldi. Söyleşi sırasın- da Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, Bakan Aykut ve MESS Başkanı Bahir Ersöz'e "Vehbi Koc. arabanın artık bir ayakkabı gibi ihtiyaç haline geldiğini sojiüvor. Benim işçimin ayakkabı alacak hali yok. Koç'tan hiçbir şey istemi- yorum. işçi ücreti ile bir araba alsın yeter" dedi. Bakan tmren Aykut bunun üzerine gülerek, "İşçinin bir tek arabası eksik" diye konuştu. ZONGULDAK — Grevin 12. gününde, ocak ağızlarında toplanan maden işçileri, televiz- yon antenlerine takılan "biiyiik yalanı" tartışarak kent merke- zine yurüdüler. Grevci maden işçilerine gore "yalan'Mar, "Gö- rüşmeye çağınyonıe, gelmiyor- lar"ından başlıyor, "Yer iistü- ne şu kadar, yeraltına şu kadar öneriyoruz, almıyorlar"a kadar sürüyor. Toplusözleşme görüşmeleri- nin tıkandığı 21 eylülden bu ya- na, gerek sendika yöneticilerinin gerekse işçilerin saptadıkları sa- yılamayacak kadar çok gerçek dışı açıklama "havzada umulan sonucn" vermiyor. İşçilerin bir- likteliğini bozmuyor, sabnnı ta- şırmıyor. Onlara 2 milyondan başlayıp 4 milyonda noktalanan ücretlerle düşler gördürmüyor. Toplusözleşme metninin hazır- lanmasına katılan maden işçileri ne istediklerini, onlara ne veril- mek istendiğini çok iyi biliyor- lar. Söylenenlere değil, kendi hesaplarına inanıyorlar. Üzülmez'de ocağın kapısın- daki "tertip"ten sonra kente yürüyoruz. "Tertip" yeraltı maden işçilerinin ocağa girme- den önce son talimatları aldık- ları, gün ışığına son kez baktık- ları son toplantı. İşçiler ocağa, karanlığa değil, kente, güneşe, sendikalanna doğnı yüruyorlar. Karadon'dan gelenlerin bir sürprizleri olduğu söyleniyor. Gedik'den yola çıkanlann yeni sloganlar ürettikleri duyuluyor. Kozlu'dan gelenlerin çoğunlu- ğunu kadınlar ve çocuklar oluş- turuyor. Hesap kitap ortada 11 yıllık yeraltı işçisi, domuz- damcı Fahri, dünkü TV konuş- •malannı anlatıyor arkadaşları- na. "Inanmayın" diye başlıyor, "aramıza nifak sokmak istiyorlar" diyor. "Sendikamı- zı suçUmamı» istiyorlar" diye sürdürüyor. Domuzdamcı Fah- ri'ye göre durum şu: "Yerüstünde ortalama 400, yeraltında 550 bin lira alıyonıı. Hesap kitap ve ücret bordrola- nmız elimizde. Hesap kitap or- tada. Çıplak ücret, giydirilmiş ücret, bindirilmiş ücret laflany- la aklımızı karıştırmak istiyor- lar. İnanmayın. Uyuşmazlık tu- tanağı ortada, ne vermişler de hayır demişiz, o da ortada. Yüz- de 50 artı 120 bin. tkinci altı ay için yüzde 25 artı 50 bin. Bu- nunla, bize 250 bin lira zam öneriyorlar. Sonuçta, yerüstün- de çalışanlar 850, yeraltında ça- lışanlar 850 bin lira alarak ya- şamlannı sürdürecekler. Nere- de, Başbakan'ın söylediği bir milyon 280 bin lira, nerede bir milyon 650 bin lira. Bunlar ya sayı saymayı bilmiyorlar ya da..." Çaycuma ile Beycuma'nm dağ köylerinde işçi kahvelerin- de de aynı şeyler konuşuluyor- du. Dağüstü köyünde llyas'ın kahvesi, Keller köyünde Cemil Karanfil'in kahvesi on gündür gün ışığında sorunlannı tartış- manın tadına varan işçilerle do- lu. Maden işçiliğinin zorunhı ça- hşma döneminden kalan iki yaş- h madenci ciğerlerinin izin ver- diği ölçüde, derin ve gürültülü soluklarla yalanlan anlatıyor- lar. Onlar artık kendileri için değil madenci olup da greve ka- tılan çocukları için çaba harcı- yorlar. "Banıtcu ile insan nak- li yapdmaz" uyansından örnek veriyor yaşlı işçi Nanm Eryü- maz, "Banıtçu insan değil sanki" diyor. "Aslına bakarsa- nız herkesi banıtçu gibi görii- yorlar bunlar" diye ekliyor. Dağüstü'nde de, Keller'de de ocakların satıimasını, devredil- mesini konuşuyoruz işçilerle. "Bir ton kömürün maliyetini hesap eden devlet, bnnun eko- nomiye katkısını da besap etse ya" diye soze başlıyor Recep. "DDY, Karabük Demir Çelik, Eregli, Çatatagzı Termik, Deniz YoUan, Şeker Fabrikalan, Çay- Kur kâr ediyorsa, TTK elbette zarmr edecektir" diyor lağımcı Cemil Kaçar. Genel Maden tş Sendikası Genel Başkanı Şemsi Denizer'- in İnsan Haklan ödülü alması, mitingin heyecan dalgası arasın- da konuşulan bir başka önemli konuydu. Ankara'da güzel bir rastlantı olarak Türk-Tş salon- lannda odüllendirilen maden iş- çileri, ister istemez üst kuruluş- lannı, başkanı Şevket Yılmaz'ı soruyorlar. "Kudadı mı, sevindi mi?" diye. Denizer'i Türk-lş bi- nasında coşku ile karşılayan grevci MTA işçilerinin sesinin, odasmda oturan Başkan Yılmaz tarafından duyulmadığın» söy- lüyor Sabri Cebecik, "Zongul- dak'a gelip> dayanışma göster- mesi için dâha zamanının oldu- ğunu" vurguluyor gülerek. Sendikacılıkta 30 yılı geride bırakan Türk Harb-tş Genel Başkanı Kenan Dunıkan, dün Denizer'i ziyaret etti. Durukan, "Sendikal mücadelede görev alanlar, görev almayı düşunen- ler, Zonguldak deneyimini mut- laka gormelidirler" dedi. Bu grevin başanya ulaşması gerek- tiğini vurguladı. Mitingin sürprizi Karadon'- dan değil Kozlu'dan geldi. Koz- lu'dan yürüyeh madencilerin eş ve çocukları bir marşı söyleye- rek 8 kilometreyi aşıp kente ulaştılar: "Filyos nehri akmam diyor / Zonguldak'ı basmam diyor / Şant büyük madenciler Zongul- dak'ı satmam diyor / Basını bi- ze kapattı / TRT'yi kukla yap- tı / Küçümseme Zonguldak'ı / Korkmuyoruz Özal senden / Sendikamız arkamızda ' Hak- kımızı alacağu ' Zonguldak'tan özür dile / Çankaya'yı yıkaca- ğız." (Baftarafı 1. Say/ada) nı savundu. "Bu bir kandırma- cadır. Herkesi bu manevralara karşı uyanık olmaya çağınyo- rum" diyen İnönü, olaylann cid- di, ama Özal'ın "ciddi olmadı- ğını" söyledi. cumhurbaşkanı her şeye kanşı- yor. Halkımız o zaman hiçbir şekilde cumhurbaşkanına gidip isteklerini anlatamaz. Burada tam bir kandırmaca var. Halkı- mıza gidip cumhurbaşkanını se- çerseniz sizin yetkiniz artar una- SHP Genel Başkanı dün Ege j» veriyor. Hiç öyle degü. Halkı- Boş tencere ile ytirüdüler (Baftamfi l. Say/ada) görüşmelerini izlemek üzere ön- ceki gün kitlesel yürüyüş yap- mayan, ancak dün çok daha ka- labalık ve öfkeli gelen işçilere hi- taben yaptığı konuşmada, Baş- bakan'ın Meclis konuşmasında- ki çağrı ve açıklamaları üzerin- de durdu. Aylar önce toplu söz- leşme masasında verihniş işveren teklinnin hiç değişmeden, her bakan ve başbakan açıklamasın- da degişik rakamlara dönüştü- ğüne işairet ederek yapüan hesap hilelerini ve sonuçta cebe girecek parayı açıkladı. Denizer'in 'Ka- bul ediyor musunuz' sorusuna on binler 'Hayır, hayır' yanıt verdi. Zonguldak'ta dün işçilere hi- taben bir konuşma yapan ve Ge- nel Maden-lş Sendikası'nı ziya- ret eden HEP Başkanı Fehmi Işıklar, Zonguldak'ta gelinen noktanın, işçi-sendika-Zongul- daklı bütünleşmesinin artık söz- leşme göruşmesi ve anlaşmanın Ankara'da değil, Zonguldak'ta herkese açık yapılması gerekli bir boyut kazandığını söyledi. Zonguldak'ın Türkiye'de sendi- kal haklar, işçi haklan, demok- rasi mücadele platformuna dö- nüştüğünü vurgulayarak Zon- guldak'a gelmeye cesareti olma- yanları, tebdili kıyafet ile gelip görmeye çağırdı. Dun kenti saatlerle fiili işgal altında tutan on binlere, Islahat- çı Parti Başkanı Aykut Edibali de hitap etti. Maden işçilerinin hakhlığını dile getiren ve hükü- meti eleştiren konuşmasında, çözümün seçimler olduğunu söyledi. Genel Maden-lş ve maden iş- çileri ile dayanışma için dün Zonguldak'a gelen Harb-lş Sen- dikası yöneticileri adına Genel Başkan Kenan Durukan, işçile- re hitaben bir konuşma yaptı. Her gün on binlerin sokağa döküldüğü, saatlerle yürüyüp, slogan atıp miting yaptığı grevin 12. gününde dün kadınlar ege- mendi. Mitinge, grevde para haıcamamak, uzun dayanmak üzere henüz köylerde yaşayan madenciler ve eşleri katılmadı- lar. Sadece onların ölçüleri ile yürüme mesafesi içine girebilen ocak ağızlarından 3-5-10 kilo- metre uzaklıktan, 2-3 saatük yu- rüyüşle gelebilenlerle oluşturu- lan dünkü miting için kadınlar daha bir özel hazırlanmış, daha büyük katılımla güçlerini, daya- nışmalannı göstermek istemiş- leidi. Sokaklar boş tencere, tepsi şaklatması sesleri, kadınların renkli giysileri ile daha bir zen- ginleşmişti. Madencilere destek Almanya'daki maden sendi- kalannın, Zonguldak'taki grev- ci işçilerle dayanışmak amacıy- la yardım kampanyası başlattı- ğı bildirildi. Almanya'mn kö- mür havzalarında başlatılan kampanyaya ilginin büyük ol- duğu, toplanacak yardımın Ge- nel Maden-lş Sendikası'na gön- derileceği kaydedildi. Bu arada İzmir Büyükşehir Belediyesi ile tzmir'de bulunan sendikalar da aynı amaçla kam- panya başlattı. Belediye-İş Sen- dikası Şube Başkanı Talat Öz- demir, 14 bin belediye işçisinin 1 günlük yevmiyelerini grevde- ki işçilere gönderme kararı al- dıklarmı söyledi. BAŞSAGUGI İl Başkanımız Sayın Ercan KARAKAŞ'ın babası değerli insan MEHMET KARAKAŞ'ınvefatını teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Ailesine başsağlığı, merhuma Tann'dan rahmet dileriz. SHP ÎSTANBUL İL YÖNETÎM KURULU NOT: Cenaze 12.12.1990 çarşamba günü (bugün) öğle namazını takiben Çanakkale Intepe Çıplakköy'de toprağa verilecektir. SHP'nin türban başvurusu Anayasa Mahkemesi esastan inceleyecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Anayasa Mahkemesi, üniversitelerde türban serbesti- si getiren yasal düzenlemenin ip- tali için SHP tarafından yapılan iptal başvurusunu esastan ince- lemeyi kararlaştırdı. 28 ekim tarihli Resmi Gaze- te"de yayunlanarak yürürlüğe gi- ren Kadın StatüsU Genel Mü- dürlüğü kurulmasına itişkin KHK'nın iptali için yapılan baş- vuru, Anayasa Mahkemesi'nde dün ele alındı. Bu KHK'nın üni- versitelerde yasalara aykın ol- mamak üzere kılık kıyafet ser- besüsi getiren 12. maddesi ile bu konuda daha önce verilen ceza- lara af getiren geçici 1. madde- sinin iptali istemini içeren baş- vuruyu usul yönünden dün ele alan Anayasa Mahkemesi heye- ti, dosyada herhangi bir usul ek- sikliği görmeyerek, esastan ince- lemeye geçilmesine karar verdi. Dosya daha sonra gerekli ince- lemeyi yaparak, raponınu hazır- laması için raportöre iletildi. Anayasa Mahkemesi'nin bu konuyu ele aldığı oturumuna, hakkında "tarikatçılık" savları ortaya atılan ve üyeliğinin ipta- li için İdari Yargı'da dava açılan asil üye Haşim Kılıç da katıldı. Öte yandan, Anayasa Mahke- mesi, SHP'nin Askeri Hâkimler Kanunu'nun bazı maddeierinin iptali istemini reddetti. SHP'nin yaptığı başvuruyu, dün esas yö- nünden inceleyen Yüksek Mah- keme, iptali istenen maddelerin anayasaya aykun ohnadığına ka- rar vererek, iptal istemini reddetti. SHP, kanunun askeri hâkim ve savcılann sicil belgelerinde sı- nıflandırma getirilmesi, birinci smıf hâkimliğe geçirilmek için yarbaylık olan kademeyi kıdemli binbaşı rütbesine indirilmesi, Askeri Yüksek Idare Mahkeme- si Başkanlığı'na geçmişte tümgeneral-tümamiral olan ata- ma rütbesini tuğgeneral - tuğa- miral rütbesine, bunlar yok ise kıdem sırasına göre daha alt rüt- beye indirilmesini öngören 2, 3, 4, 5 ve 6. maddelerinin iptalini istemişti. Bölgesi'ndeki baro temsilcileri- ni TBMM'de kabul ederken yaptığı açıklamada, seçimle ik- tidara gelen bir partinin şimdi hukuk dışı yollarla, kendi gru- bunca seçilen cumhurbaşkanı- nın kişisel egemenliği iktidarını koruma mücadelesine girdiğini ifade ederek özetle şu görüşler üzerinde durdu: • Başbakan hâlâ 'Ben Genel- kurmay Başkanı'nın istifasının nedenini bilmiyorum, bunu İnö- nü'ye anlatamıyorum' diyor. Mesele de bu zaten. Sen bu tşi yapamıyorsun. O halde bırak başkası gelsin. • Cumhurbaşkanını halk seç- sin derken, din istisman yapa- rak, laikliğe aykırı hareketleri teşvik ederek, onlardan destek alarak kişisel iktidarını pekiştir- meye çalışacaklar. Laikliğe ay- kın hareketler şimdi azınlıkta ama böyle beslenerek genişler. • Bu parlamenlo işlevini yitir- miştir. Ama seçim kararı bu parlamentodan çıkacaktır. İşle- vini yitirdiği için Anayasa deği- şikliğine gidemez. diz erken se- çimin olmasını istiyoruz. Erken seçim ile anayasa değişikliğinin ^lakası yok. Erkea seçim halkın isteği. Bu iktidardan ancak bu yolla kurtulunur. "Anayasayı değiştirelim" desek, zaten erken seçim ortadan kalkıyor. Şu madde ele alınacak, şu madde- yi de görüşelim derken bu tar- tışma 1992'nin sonuna kadar gi- der. İşlevini yitiren bir paria- mento anayasa değişikliği işine nasıl girer? ANAP çoğunluğu erken seçim korkusundan hiçbir şey yapamıyor. Bu tam bir kan- dırmacadır. Sayın Özal onlara diyor ki "Hükümeti yıpratma- yın aman erken seçim olurî' Sonra kamuoyuna dönüyor, "Erken seçimi yapahm, anaya- sayı değiştirelim" diyor. • Bizim gönişümüz açık. Anayasayı değiştireceğiz. Hu- kuk devletine uygun, temel hak ve özgürlüklere yer veren bir anayasa olmasını istiyoruz." İnönu, kabulden sonra, bir süre önce başlayan Merkez Yü- rütme Kurulu toplantısına katıl- dı. İnönü, Cumhurbaşkanı Özal'ın erken seçim konusunda- ki açıklamasının ardından dü- zenlediği basın toplantısında da özetle şunları söyledi: • Özal, erken seçim karannı TBMM'nin vereceğini söylüyor. Ben de başından beri bunu söy- lüyorum. Erken seçimin anaya- sa değişikliğinin ilgisi yoktur, Halk 26 Mart'ta erken seçimin işareüni verdi. Demek ki erken seçim Özal'a rağmen olacak. • Anayasa değişikliği için or- taya attığı önerilerin ciddi bir ta- rafının olmadığı, kendi çıkan doğrultusunda bir anayasa de- ğişikliği için muhalefetten yarar- lanmak istediği ortaya çıktı. • Cumhurbaşkanını halk seç- sin görüşünün hiçbir siyasal, hu- kuksal dayanağı yoktur. Bunu kabul etmiyoruz. Biz cumhur- başkanını TBMM'nin seçmesi- ni istiyoruz. TBMM bunu cum- hurbaşkanmın tarafsızlığuıı sağ- layacak şekilde yapar. Bu da cumhurbaşkanmın iiçte iki ço- ğunlukla seçilmesinden geçer. Ozal duyduğu rahatsızlıktan do- layı seçim şeklini değiştirmek is- ' tiyor. • Özal, Cumhurbaşkanı ile milletvekiUiği seçimleri birlikte olsun istermiş gibi davranıyor. Böyle bir şartı kabul etmiyoruz. Bunlar ayn şeyler. Bu şekilde halka hoş görünmeye çalışıp kendi işine gelecek değişiklikle- re taraftar sağlamaya çalışıyor. • Bunu herkes görmeli. Kim- se hayale kapılmasın ki Sayın Özal ile anayasa konusunda pa- zaıiığa girişilirse sonunda erken seçim olur. Sayın Özal'ın mak- sadı bu değil. • Açıkça söylüyorum. Halkı- mıza hitap ediyorum. Halkımız sanmsfcın ki cumhurbaşkanını halk seçerse bugünkünden daha çok halka giden bir yönetim ola- cak. Tam tersi olur. Bugün hal- kımız milletvekiUerini arayabili- yor. Derdini anlatıyor... Ama mızın yetkisi o zaman azaiır. Kendi gücü azaiır. Halkımızın gücü meclisin gücüne katkı yap- tığı zaman çoğalır. • Olay ciddi, ama Özal ciddi değil. öte yandan dün akşam saat- lerine kadar süren SHP MYK toplantısında da bugün yapıla- cak İnönü - Demirel zirvesi ele ahnarak şu görüşler üzerinde duruldu: • Erken seçim hedefini ger- çekleştirmek için bütün yollar kullanılmalıdır. Bunda eger so- nuç getireceği kesinse sine-i mil- let de vardır. • Cumhurbaşkanmın halk ta- rafından seçilmesi, cumhuriye- tin başlangıcından bugiine olnş- turulan demokrasi gelenegine aykırıdır. Bu konuda SHP tav- rını açık olarak ortaya koyacak- tır. Buna karşı çıkacaktır. • DYP'ye ve liderine anayasa değisikliğinden neyi amaçladığı sorulmalı. Özal'ın manevraları- na karşı uyarılmalıdır. DYP'nin de bu konuda manevralan var- sa bu noktada da açıklığa davct edilmelidir. • SHP erken seçimi zorbunak için, daha önce yayımladığı MYK bildirisi temelindeki giri- şimlerine devam edecektir. Ara seçim aramıyoruz Öğleden sonra grup yönetim kurulunun da katıhnuyla birlik- te süren MYK toplantısından sonra, gazetecilere bir açıklama yapan Genel Sekreter Yardım- cısı Ertuğrul Günay, "Erken se- çimin kaçınılmaz ihtiyaç oldu- ğu" görüşünde birleşildiğini söyledi. Günay, DYP lideri baş- ta ohnak üzere gerekirse parla- mento dışı partüere de yaygın- laştınlarak İnönü'nün görilsme- lerinin süreceğini, demokratik kuruluşları d? kapsayacak bu görüşmelerde erken seçimin gündeme getirilmesinin hedef- lendiğini söyledi. Zonguldak olayının toplumsal muhalefetin kaçınılmaz, karşı konulmaz is- tek olarak erken seçimi ortaya koyduğunu dile getiren Günay, bugün saat 11.00'de yapılacak İnönü-Demirel görüşmesinde de bu konularm ele alınacağuu an- lattı. Günay, "Ara seçimi geti- recek tartışmalann boş olacagı görüşündeyiz. Amacımız erken seçimdir. Ara seçime gidecek formiil arayışlan peşinde deği- liz. DYP ile de bu konuda or- taklık anyoruz. Şu anda elimiz- de sihirli bir formul yok hemen erken seçimi yaptıracak. Ancak bunu gerçekleştirecek toplumsal muhalefeti oluşturma arayışın- dayız. Genel başkan bu girişim- lerine devam edecektir" dedi. Demirere sonı SHP MYK'nın dünkü top- Tantısında, Demirel-İnönü zirve- sinde Demirel'e şu sorulann so- rulmasının kararlaştınldığı öğ- " — Erken seçim ve sine-i mil- let konulannda son birkaç gün- de gösterdiğiniz farklı tutumla- n nasıl birleştiriyorsunuz? — Sine-i millete dönmekten vazgeçtiniz mi? Yoksa karannız halen geçerii mi? — SHP olarak Özal'ın belir- lediği gündemi izlemek niyetin- de degiliz. Siz DYP lideri ola- rak, daha önce önerdiğiniz ANAP'lı sağduyulu milletvekil- lerini de kapsayan. erken seçim için bir toplumsal mutabakata vanlması sürecine nasıl katkıda bulunmayı düşünüyorsunuz? — İşlevini yitirdiğini söyledi- ğiniz parlamentonun anayasada önemli değişiklikler yapmasını doğru buluyor musunuz?" İnönü'nün gezisi Bu arada inönü'nün Ortâdo- ğu'ya yapmayı planladığı gezi için Irak'tan yanıt beklediği öğ- renildi. SHP lideri, bir-iki gün içinde Bağdat'tan bir mesaj gel- mesi durumunda hafta sonun- daki İzmir programını iptal ede- rek Irak'a gidecek. SHP yetki- lileri Bağdat'tan mesaj gelme olasıhğının arttığını, bu neden- le SHP liderinin programını de- eğer cumhurbaşkanını halk se- ğişürmesinin gundemde olduğu- çerse işte örnegini görüyornz, nu dile getirdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle