Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10 HABERLER 12 ARALIK 1990
Demireller 'Gereği Düşünüldü'de
• ANKARA (AA) — DYP Genel Başkanı Süleyman
Demirel, eşi Nazmiye Demirel'le birlikte dün akşam, bir
süredir Ankara'da gösterimde bulunan "Gereği
Düşünüldü" adlı oyunu izledi. Levent Kırca'nın yonettiği
ve Oya Başar'ın da rol aldığı "Gereği Düşünüldü"
müzikalini DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ve eşi
Nazmiye Demirel ile birlikte DYP Genel Başkan
Yardımcıları Hüsamettin Cindoruk ve Yaşar Topçu, Grup
Başkanvekili Vefa Tanır, DYP yöneticileri ve bazı
milletvekilleri de seyrettiler. DYP Genel Başkanı Demirel,
zaman zaman kahkahayla güldüğü oyunun bitiminde
sanatçılan bir süre ayakta alkışladı. Demireller daha
sonra Levent Kırca ve Oya Başar'a çiçek vererek tebrik
ettiler. Demirel, oyunu çok düşündürücü ve güzel
bulduğunu belirterek, "Büyük bir sanat olayı, çok
boyutlu, aynı zamanda düşündürücü" dedi.
Kutlu-Sargın'ın başvunısu
• BRÜKSEL (AA) — TBKP Başkanı Nihat Sargın ve
Genel Sekreteri Haydar Kutlu'nun Türk hükümeti
aleyhine Avrupa lnsan Hakları Komisyonu'na yapmış
olduklan başvuruda, şikâyetçilerle Türk hükümeti
arasında "dostane çözüme" ulaşılamadı. Kutlu-Sargın
davasıyla ilgili nihai ve gizli raporun yazılmasına
başlandı. Sadece Türk hükümeti ile Avrupa Konseyi
Bakanlar Komitesi'ne gönderilecek gizli raporda,
komisyonun olayda insan hakları ihlali bulunup
bulunmadığı yolundaki görüşü yer alacak.
TİSK'in 28. kurulug yddönümü
• ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Türkiye tşveren
Sendikaları Konfederasyonu'nun (TtSK) 28. kuruluş
yıldönümü dün Ankara Hilton Oteli'nde verilen bir
resepsiyonla kutlandı. Resepsiyona Başbakan Yddırım
Akbulut ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Baymdırlık
ve tskân Bakanı Cengiz Altınkaya, Milli Eğitim Bakanı Avni
Akyol, Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler ve bazı milletvekilleri
ile işçi sendikaları temsilcileri de katıldı. Akbulut,
resepsiyonda Devlet Bakanı Dinçerler'le uzun süre sohbet etti.
Resepsiyonda DYP'nin yeni kurmaylanndan Prof. Dr. Tansu
Çiller gazetecilerin sonılannı yanıtlarken, Türkiye'nin
zorlukları aşabilecek güce sahip bulunduğunu, ancak
yönetimin doğru kararları doğru zamanlarda alıp
uygulayamadığını söyledi.
Svıngurlu da hastanede
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — İçişleri Bakanı
Abdulkadir Aksu'nun mide kanaması geçirerek hastaneye
kaldırılmasının ardından, dün de Adalet Bakanı Oltan
Sungurlu boyun kireçlenmesi nedeniyle müşahede altına
almdı. Ankara Numune Hastanesi Başhekimi Dr. Yakup
Ansan, Sungurlu'nun durumunun iyi olduğunu ve
şikâyetinin kireçlenmeden kaynaklandığını söyledi.
Gülhane Askeri Tıp Akademisi Askeri Tıp Fakültesi
Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği'nde tedavi gören
Bakan Aksu'nun ise iki gün daha tedavi gördükten sonra
taburcu edileceği belirtüdi.
Belediyebaşkanıgörevden alındı
• NEVŞEHtR (Cumhuriyet) — Nevşehir'in Hacıbektaş
ilçesinde Belediye Başkanı SHP'li Ali Eğer ile belediye
meclisi üyeleri Damştay 8. Dairesi tarafından
görevlerinden alındılar. 1989 yılı hesaplannın haziran ayı
içinde görüşülmesi sırasında SHP'li üyelerden oluşan 9
kişilik Belediye Meclisi, 8'e karşı aldığı 1 oy ile hesaplan
reddetmişti. Ayrıca Belediye Meclisi, hesaplarda
usulsüzlük yapıldığı gerekçesi ile de belediye başkanının
görevinden alınması için Danıştay'da dava açmıştı.
Belediye Başkanı Ali Eğer de meclis ile çalışmasının
olanaksızlaştığını belirterek Danıştay'dan meclis
üyelerinin görevden alınmasını istemişti. Danıştay 8.
dairesi belediyelerin çalışmalanna yönelik 1580 sayüı
yasanın 53/3'üncü maddesine dayanarak Belediye
Başkanı Ali Eğer'in görevinden alınmasını ve 9 kişilik
meclisin dağıtılmasını karara bağladı.
Gazeteci Gökıiıen kaza geçirdi
• ANKARA (AA) — Günaydm Gazetesi Ankara
Temsilcisi Yavuz Gökmen trafik kazası geçirdi. Edinilen
bilgiye göre önceki gece kendisine ait 06 Y 1191 plakalı
otomobille Oran Sitesi'nden dönen Gökmen, Milli
Savunma Bakanlığı Lojmanları önünde yolun buzlu
oünası nedeniyle arabası kayarak şarampole yuvarlandı.
Kaza sonucu yaralanan Yavuz Gökmen, Hacettepe
Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
DGlVrde 38 beraat
• tZMİR (Cnmhuriyet Ege Biirosu) — Siyasi mahkûm
Inküap Dal'ın cenaze töreninde slogan attıkları, izinsiz
vürüyüş yaptıkları ve Dev-Yol örgütü üyesi olduklan öne
sürülerek 8'er yıla kadar ağır hapis istemi ile DGM'de
yargılanan 41 sanıktan 38'i kamt yetersizliğinden aklandı.
DGM Savcısı dünkü duruşmasmda Hasan Akmaz, Rafet
aslan hakkındaki dava dosyalanmn, görülmekte olan 8
sanıkh Dev-Yol davası ile birleştirilmesini, kimliği
belirlenemeyen bir sanık hakkındaki dava dosyasının da
aynlmasını istedi. Savcı, 38 sanık hakkında ise
mahkûmiyetlerine karar verilebilmesi için yeterli kanıt
bulunmadığı gerekçesi ile beraat verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti de DGM Savcısı'nın görüşü
doğrultusunda 38 sanığm aklanmasma, Hasan Akmaz ve
Rafet Aslan hakkındaki dava dosyasının da 8 sanıklı
Dev-Yol davasıyla birleştirilmesine karar verdi.
Yerli MaUar Haftası
• ANKARA (AA) — Sümerbank, Yerli Mallar
Haftası'nı dün konuk ettiği 50 ilkokul öğrencisiyle
birlikte kutladı. Sümerbank Genel Müdürü Dr. Ahmet
Irfan Söylemezoğlu, şenlikte yaptığı konuşmada,
Sümerbank'ın kendi öz kaynaklarını en iyi biçimde
değerlendirerek kendi emek, işgücü ve teknolojisini
kullanarak tüm ürünlerini halkın hizmetine sunduklannı
söyledi.
TBMM GenelKurulu'ndaki TBMM Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı bütçelerinin görüşülmesinde konuyine değişmedi
Muhalefet erken seçimde ısrarlıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
TBMM Genel Kurulu'nda TBMM Baş-
kanlığı ve Cumhurbaşkanlığı bütçele-
rinin görüşülmesi sırasında erken seçim
tartışıldı. SHP ve DYP'li milletvekilleri,
Cumhurbaşkanlığı bütçesinin olağa-
nüstü arttırılmasını eleştirerek,
ANAP'ın ülke çıkarlarından çok "tek
adamın çıkarlarını gözettiğini" öne
sürdüler. Muhalefet milletvekilleri, ül-
kede hükümet ve Cumhurbaşkam boş-
luğu doğduğunu. tek çözümün erken
seçim olduğunu vurguladılar.
TBMM Başkanlığı bütçesi görüşü-
lürken SHP adına konuşan îstanbul
Milletvekili Mustafa Timisi, Meclis'in
temel görevinin 12 Eylül'ün antidemok-
ratik yasa ve kurumlarını temizlemek
olduğunu söyledi. Timisi, ANAP'ın
yüzde 36 oy alarak Meclis'te yüzde 65
oranında temsil edildiğini belirterek,
"Cumhurbaşkam seçiminin bizi getir-
diği noktaya bakın. Kendisi ANAP oy-
lanyla o yerde oturmaktadır. Paria-
mentonun bir bölümünün desteginden
yoksundur" dedi.
DYP'li Orhan Şendag da Meclis'ın nı
erken genel seçim ile kendisini yenile-
mesinde büyük yarar gördüğunü ifade
ederek, "Kendi ikballerinizi ülke yarar-
lan için feda ediniz ve en kısa zaman-
da bir erken seçim ortamı hazırlayınız"
biçiminde konuştu.
ANAP adına konuşan Van MilletVe-
kili Muhlis Görentaş, demokratik sis-
temde artık kesinti olmayacağı inancı-
nı taşıdığını belirterek, ordunun da ar-
Uk politikaya bulaşmayacağı inancını
savundu. Cumhurbaşkanlığı makamı-
nın yıpratılmaması gerektiğini söyleyen
Görentaş, devamsız milletvekülerinden
celse başına ceza kesilmesini de istedi.
Görüşmelerden sonra TBMM 1991
bütçe tasansı oylanarak kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Yılmaz Hoca-
oglu, kanun hükmündeki kararname-
lerin Meclis Genel Kurulu'na indirilme-
si konusunda Meclis Başkanları iie
Başkanlık Divanı'nın hiçbir yetkisi ve
aracılığının söz konusu olmadığını bil-
dirdi. 18. dönem TBMM'de 306 tasa-
rıdan 206'sının kanunlaştığını,
KHK'lardan ise 23'ünün kanunlaştığı-
birinin kaldırıldığını, 232'sinin ko-
misyonlarda beklediğini söyledi.
Şahsı adına söz alan TBMM Milli
Savunma Komisyonu Başkanı Recep
Ergun, genel kurul salonunda millet-
vekillerinin birbirlerine sataşmaları ile
küfürleşmelerinin önlenmesini isteye-
rek, "Yüce Meclis'in üzerinde en kii-
ben de varım' diyebilmektedir. Çanka-
ya'dan meydan okunmaz, meydan oku-
mak için önce meydana inmek gerekir.
Anayasa ya da Cumhurbaşkanlığı se-
ciminde değişiklik vapılacaksa, bu önce
ve. öncelikle TBMM'nin işidir. Sayın
Özal'ın sözünii ettiği, hiç tarafı olma-
çiik bir gölgeyi bile millet tiimtiyle dıgı halde, anayasa değişiklikleri ve se-
reddeder" dedi. Ergun, devletin hiçbir çim süresi ve sistemi ile ilgili sözlerini,
mala sahip olmaması gerektiğini hatır-
latarak, Dolmabahçe Sarayı dahil tüm
saray ve köşklerin özelleştirilmesini is-
tedi. Ergun, Meclis'in üyeleri için dü-
şündüğü sosyal tesis projesinden vaz-
geçmesini de önerdi.
Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerine
SHP grubunun görüşlerini açıklayan
Sinop Milletvekili Özer Gürbiiz, büt-
çedeki genel artışın yüzde 62 olması-
na karşm, Cumhurbaşkanlığı'ndaki ar-
tışın bunun beş katı olmasını eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Özal'ın, Başbakan gi-
bi çalıştığmı vurgulayan Gürbüz, "Tüm
muhalefele, Çankaya'da olduğunu ve
anayasanuza göre bir kere Cumhurbaş-
kam olanın bir daha aday olamayaca-
ğını unutup, 'Hodri meydan. Seçimde
sadece gündemdeki konulan değiştir-
mek ve gündeme hâkim olabilmek için
soylenmiş sozler olarek goruyoruz. Ül-
kemiz ve demokrasimizde ciddi bir hü-
kümet ve Cumhurbaşkanlığı boşluğu
dogmuştur. Görebildiğimiz ilk çözüm,
erken seçime gidilmesidir" diye
konuştu.
DYP grubunun görüşlerini açıklayan
Nevşehir Milletvekili Esat Kırathoglu,
Cumhurbaşkanlığı bütçesinin 31 mil-
yara çıkarılmasını eleştirirken, "Eski
Cumhurbaşkam Kenan Evren tarafın-
dan Köşk bir batakhane, harabe halin-
de mi devredildi de. bu kadar ödenek
kondu?" deyince muhalefet sıralann-
dan "O'nun esivoktu" diye seslenildi.
Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerinde
ANAP grubunun görüşlerini açıklayan
Antalya Milletvekili Cengiz Dağyar,
Özal ile ilgili tartışmalan eleştirerek,
"Demokrasi düşmanları bütün çirkef-
likleri ile bu konulan istismar
etmektedir" dedi.
Özal'ı sayunan Dağyar, muhalefet li-
derlerini Özal korkusu sardığını, bu
konudaki eleştirilerinin temelinde
ANAP iktidarının başansız olması is-
teğinin yattığını savundu. Dağyar, De-
mirel'in Özal'a yönelik "Hodri
meydan" çağrısı için de, "Sayın Cum-
hurbaşkam iki satır beyanat verdi, De-
mirel sine-i milleti unutup hemen ona
sarıldı. Hani Özal sizin muhatabımz
değildi? Eğer buraya süngülü muhafız-
lar gelirse o zaman gercekten sine-i mil-
lete dönersiniz" diye konuştu.
Muhalefet milletvekiilerinin, taşıtlar.
için ayrılan 1 milyar 985 milyon liralık
ödeneğin kesilmesi için verdikleri de-
ğişiklik önerisinin ANAP'lılar tarafın-
dan reddedilmesinden sonra, Cumhur-
başkanlığı bütçesi 31 milyar 365 milyon
lira olarak kabul edildi.
Yüksek yargı
organları bütçesi
Mevlana günleri Türk düşünürü Mevlana Celaleddin-i
i, ölümttnün 717. yılında çeşitli etkinlikler-
le anılıyor. 10 aralıkta başlayan anma törenleri 17 aralık pazartesi giinü Şeb-i
Arus'la sona erecek. Son geceyi Cumhurbaşkam Turgut Özal da izleyecek. İs-
tanbul'da da 20 aralık akşamı Lütfi Kırdar Spor Salonunda klasik Türk müzigi
sanatçısı Ahmet Özhan'ın da kablacagı sema gösterisi yapılacak. Haftanın ilk
gününde onarun ve restorasyonlan tamamlaoan tarihi Yusufağa ve Ali Efendi
kütüpbaneieri hizmete açıldı. Yaklaşık 500 milyon lirauk harcamayta restore edilen
iki kütüphanede 5 bln 14O'ı el yazması toplam 15 bin 700 eser bulunuyor. Bu
arada Hattat Hüseyin Öksüz'ün Hüsn-ü Hat, Topkapı Nakışhanesi ögretim üyeleri
ve ögrencilerinin Türk süsleme sanatlan, Nurçin Ramazanoglu'nun resim sergi-
leri ile tl Milb Egitim Müdürittğfi'nce düzenlenen kitap sergisi açıldı. Anma tö-
renleri 17 aralıkgecesi yapılacak Şeb-i Arus'la sona erecek. Sema gösterileri 3'ü
gündiız, 8'i gece olmak üzere 11 kez tekrarianacak. Cumhurbaşkam Ozal, 17 aralık
günü Konya'ya gelerek Şeb-i Arus'u izleyecek. Kiiltür Bakanı Namık Kemal Zey-
bek de törenlere katılacak. (Fotograf: AA)
TBMMKomisyonu'nda kabul edilen tasanyla hükümetin yetkileri kısıtlandı
Vergi paketinde değişiklikVergi yasa tasansı TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda ANAP'lıların
önergeleriyle tamamen değiştirildi.
Değişikliklerle, Bakanlar Kurulu'na
tanınan gelir vergisi dilimlerini 20 kat
arttırma yetkisi kaldırıldı. Esnafın vergi
miktarı da düşürüldü.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Hükümetin TBMM
Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan
geçirerek Meclis'e getirdiği ye-
ni vergi paketi, dun gece önem-
li ölçude değiştirilerek kabul
edildi. Bakanlar Kurulu'na ve-
rilen gelir vergisi dilimlerini 20
kat arttırma yetkisi de kaldırıl-
dı. ANAP'lıların oylarıyla ka-
bul edilen değişiklikler, Maliye
ve Gümrük Bakanı Adnan Kah-
veci'nin aynen benimsenmesi
için yoğun çaba harcadığı vergi
düzenlemelerinin gerçekleşme-
mesine neden oldu.
ANKA'nın haberine göre
TBMM Genel Kurulu'nda, büt-
çe görüşmelerinin tamamlanma-
sından sonra gece saat 21.00'de
toplanan Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nun çalışmalan, geceyarı-
sından sonra da sürdü. SHP'li
komisyon üyeleriyle DYP'li
Tevfik Ertüzün'Un geceyansın-
dan sonra "protesto" amacıy-
la terk ettikleri komisyon top-
lantısında, Bakanlar Kurulu'na
verilen gelir vergisi dilimlerini 20
kat arttırma yetkisi kaldınlarak,
dilimler tasanyla saptandı.
Önergeler, 8 milyon lira olan
vergi diliminin 12 milyon liraya
yukseltilmesini hükme bağlıyor-
du. Önegelerle, diğer dilimler de
katlamalı olarak yükseltildi.
Verilen önergelerle hayat
standardı temel gösterge tutar-
larında bölgeler arasındaki fak-
lılıklar kaldırıldı. Bunun yerine,
birinci ve ikinci sıruf tedbirler ile
serbest meslek mensupları için
üç ayn gösterge tutarı saptandı.
Asgari ücrete bağlı olarak arta-
cak hayat standardı temel gös-
tergelerine göre 1991 yılında bi-
rinci sınıf tacir için 15 milyon
400 bin lira (yılhk 4 milyon 20
bin 240 lira vergi) öngörüldü.
Tasanda, yılhk vergi limitle-
ri 745 bin 200 lira - 3 milyon 77
bin 600 lira arasında gösterilen
götüni vergilendirilen mükellef-
lerin yılhk vergi miktarlan, 168
bin 300 lira ile 869 bin 400 lira-
ya düşürüldü. 1991-2000 yıljarı
arasında kalkınmada öncelikli
yörelerde faaliyet gösteren üre-
tici kurumların bu yörelerdeki
yatınmlanndan elde edecekleri
kazançlardan, birinci derecede
öncelikli yörelerde yüzde 20,
ikinci derecede öncelikli yöreler-
de yüzde 30 kurumlar vergisine
tabi olmaları, hükme bağlandı.
Öte yandan komisyonda gö-
rüşmeler sırasında konuşan
SHP'li Kamer Genç, Maliye ve
Gümrük Bakanı Adnan Kahve-
ci'ye, "Sabancı'yı, Koç'u denet-
leyebiliyor musunuz?" diye sor-
du. Genç ayrıca, Komisyon
Başkanı Yusuf Bozkurt Özal'-
ın "hayali ihracatçılarla ilişkisi
olduğunu" öne sürdü. Bakan
Kahveci, daha sonra toplantı-
dan ayrılan Kamer Genç için,
"kaçtı" deyimini kullandı. Kah-
veci, Genç'in "Hatay'da bulu-
nan Aspaklar firmasıyla ne ilgi-
sinin olduğunu açıklamasmı"
istedi. Bakan Kahveci ayrıca.
Genç ile ilgili iddialan, genel
kurulda açıklayacağını bildirdi.
seçimT
tartışması
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Anayasa Mahkemesi,
Danıştay ve Sayıştay bütçeleri,
TBMM Genel Kurulu'nda dün
büyük bir hızla görüşülerek ka-
bul edildi. Genel kuruldaki gö-
rüşmelerde, Anayasa Mahke-
mesi'ne seçilen üyeler Başbakan
Yıldınm Akbulut'un eşi Samia
Akbulut ile tarikat ilişkisi oldu-
ğu iddia edilen Haşim Kılıç sık
sık gündeme geldi. SHP'li üye-
ler, Kıhç'ın üye seçUebilmesi için
ANAP'ın Sayıştay yasasını de-
ğiştirdiğini savundular.
ANAP Izmir Milletvekili
Prof. Dr. Kemal Kariıan, Ana-
yasa Mahkemesi'ne üye seçimi-
ne ilişkin eleştirileri yanıtlarken
"Demokratik rejimlerde her or-
ganın ya halk tarafından ya da
halk tarafından seçilenler tara-
fından secttmesi" gerektiğini
söyledi. Karhan, Anayasa Mah-
kemesi'nin yasa, KHK ve Mec-
lis iç tüzüğünü denetleme fonk-
siyonlanmn siyasi nitelikli fonk-
siyonlar olduğunu, bunun yeri-
ne getirilmesi sürecinde de sık
sık politikacüar ile mahkemenin
karşı karşıya geldiğini söyledi.
"Bu karşıîaşmalardan da ön
yargriar dogabilir" diyen Kar-
han, bu nedenle yüce divan gö-
revi için yeni bir kunım oluştu-
rulmasmı önerdi.
SHP Balıkesir Milletveküi
Önder Kırlı da Cumhurbaşkam
Turgut Özal'ın başkanlık siste-
mine yönelik faaliyetlerinin
"anayasa ihlali" boyutlanna
ulaştığını belirterek bunu "sivll
cunta mantığı" olarak niteledi.
ANAP'ın yargıyı, "yürütmeye
bağlı kuvvetler" olarak gördü-
ğunü, Anayasa Mahkemesi'ne
yönelik doğrudan saldınlardan
bir sonuç alamayınca, şimdi de
çok tehlikeli ve sinsice içten ku-
şatmaya çalıştığıru savunan Kır-
lı, Samia Akbulut ile, tarikat
ilişkisi içinde olduğu öne sürü-
len Haşim Kıhç'ın üye seçilme-,
lerini buna örnek gösterdi. Kır-
lı, bu iki Uyeyi cumhurbaşka-
nınca seçilecek adaylar arasma
sıkıştıran Yargıtay ve Sayıştay
üyelerinin de bu yozlaşmada ik-
tidara çanak tuttuklarını
savundu.
CUHEYT ARCAYUREK »aayof
Son Gelişmenin Adı: Çankaya Kaçamağı...
ANKARA — Erken seçim sine-i millet kılığı-
na girmiş, önlerine çıkıyor. Kabul edilmez san-
dıkları yeni kurallar getiren anayasa değişikli-
ği önerilerine evet diyerek yollarını kesiyor.
ANAP, sağa baksa erken seçim, sola bak-
sa erken seçim görüyor. Erken seçim ANAP1
-
ın boğazına sarılmış, rahat nefes aldırmıyor.
Muhalefet erken seçime zorluyor iktidarı. Ikti-
dar kaçamayacağını anlıyor artık. Çukurun di-
binden biraz olsun yukarı çıkmayı sağlayacak
yöntemler, politikalar arıyor.
Muhalefet grupları ağır aksak, ama... Düzen-
li adımlarla erken seçime ulaşmalarını sağla-
yacak "bir araç" arayarak ya kendi içlerinde
ya da karşılıklı fikir alışverişlerinde bulunu-
yorlar.
TÖ'nün nasılsa kabul etmezler diye öne sür-
düğü koşuliarı Demirel'in ulus ve Meclis önün-
de kabul etmesinden sonra iki muhalefet par-
tisi arasında soğuk rüzgârların estiğirti sanan-
lar ya da eseceğine inananlar, dün izlenen ge-
lişmelerle ne kadar yanıldıklannı herhalde an-
ladılar.
"Kişisel görüş" örtüsü altında bal gibi erken
seçim koşuliarı öne süren TÖ'ye Demirel'in bir-
denbire olumlu yanıt vermesi; ANAP içinde,
daha önemlisi TÖ'nün Batı görüntülü, ama Do-
ğulu kurnazhklarla yüklü kafasında fırtınalar es-
tiriyor.
Biz bu satırlan yazarken, Hasan Pulur'un
"yağdanlıklarından" ya da Metin Toker'in de-
yimiyle " Başkan'ın gazetecilerinden", son ola-
rak Uğur Mumcu'nun taktığı isimle "mabeyn
kâtiplerinden" bir ikisini TÖ'nün Köşk'e çağı-
rıp çağırmadığını, aralanndaki içten ilişkilere
uygun soru ve yanıtlarla Demirel'in hodri mey-
danına karşılık bir şeyler söyleyip söylemedi-
ğini bilmiyorduk. (TÖ'yü son
görenlerden, ör-
neğin dostumuz Oktay Ekşi'yi bu sınıflandırma-
da görmek ya da göstermek aklımızın ucundan
geçmez.)
Bilmemize olanak da yoktu. Öyleleri vardı ki
bakanlara haydi haydi, belki Başbakan'a tanın-
mayan ayncalığın kendisine tanındığını ballan-
dıra ballandıra, bir övünü, bir kıvanç nedeni ya-
parak geçenlerde yazmıştı. Telefonla TÛ'yü
aramış, derhal çıkmış!
Bu nedenlerle dün aldığımız bilgilerin, geç
vakit yavan kalacağından kuşkuluyduk. Kimi
bilgiler TÖ, sevgili gazetecilerinden biriyle kc-
nuşursa terse de düşebilirdi.
Bu kez yöntem değiştirdi TÖ. Dün öğle üzeri
açtklama yayımladı. Ne var ki açıklamanın tçe-
riği tam TO tipindeydi; oynaktı, kaygandı, öne-
rileri üzerinde kesin hiçbir şey söytemiyordu.
Cumhurbaşkanlannı halkın seçmesi fikrini
"ilk kez kendisinin söylediğini" vurgulayarak
büyük payı yine kendine ayırıyor. DYP'nin iki
yıl gecikme ile aynı görüşe vardığını saptamak-
tan memnun olduğunu söyleyerek ikinci kez yi-
ne övünüyor. Nedense yakın tarihi bilmediği-
ni bir kez daha, hem de resmi bir açıklamanın
sınırları içinde belgeliyor:
DYP lideri Demirel, cumhurbaşkanlannı hal-
kın seçmesini, 1980'den önce yaşanan cum-
hurbaşkam seçimi bunalımlarında AP adına
resmi dille kamuoyuna birçok kez açıkladı. O
zamanlar bu görüş ve istek partilerce uygun
görülmedi. Gereken anayasa değişikliği ya-
pılmadı.
Buna göre cumhurbaşkanlannı halkın seç-
mesi fikrini TÖ olsa olsa eski günlerden, AP'-
den alarak öneri hazinesine eklemişti.
Hodri meydana gelince; bunun onuru da
TÖ'ye aitmiş! Varsın olsun: Fakat TÖ, resmi
açıklamasında Demirel'in hemen gereken ana-
yasa değişikliğini birlikte yapalım vurgulama-
sına ne yanıt veriyor ne de TBMM'ye ya da par-
tilere konuyu çözümlemeleri için "tavsiyede"
bulunuyor.
Siyasetçilerin beklediği gibi kaçamak yolu-
nu son satıra oturtuyor: "seçim tarihini sapta-
ma yetkisinin TBMM'ye ait olduğunu" bil-
diriyor.
Kabinede ve parti merkezinde "muteber
üyeliği" ile tanınan bir ANAP yetkilisi dün,
"ANAP'ın 91 baharında seçime zorlanacağın-
dan ve kaçmanın giderek zorlaştığından" söz
etti. Anayasa değişikliği gündeme takılırsa se-
çimin eylül-ekım 91'e kayma olasılığı vardı.
Akbulut "cumhurbaşkanlığı ile genel seçimi
bir araya getirmenin anlayışına ters
düştüğünü" söyleyerek bir yerde TÖ'nün öne-
rilerine karşı çıkar görünüyordu. Ne var ki parti
merkezinde ve Çankaya'daki hesaplar cum-
hurbaşkanlığı ile genel seçimin bir arada ya-
pılmasına dayanıyor. Aynı yetkili, "Merkezde-
kilerle, kimi milletvekiilerinin TÖ'nün kazanma-
sının ANAP'ın kazanmasına yol açacağını he-
saplıyorlar. Bu yüzden ANAP'ın 'tek başına'
seçime gitmesini istemiyorlar" dedi.
Halkın cumhurbaşkanlığına yeniden kendi-
sini seçeceğinden kuşku duymadığı bildirilen
TÖ'nün, hedefe varabilmek için SHP'ye, örne-
ğin insan haklarıyla ilgili maddelerde ya da
141,142 ve 163 sorununda ödün verebilece-
ğini belirtiyor.
Giderek yerleşen kanıya göre ANAP'lılar,
"iki seçim birteşmezse geleceğin zor" olduğu-
na inantyorlar. * • *
Muhalefet ise dün, bugünkü "iki lider" top-
lantısına hazırianıyordu. Kendilerine özgü yön-
temlerle, ama erken seçim idealinde bir-
teşerek.
Dün sabah söyleştiğimiz Demirel, "Akbulut'-
un Meclis'te sergilediği manzara hazindi" di-
ye başladı. "Halk önünde kredisini kaybetmesi
istenir, ama ben, devletim adına üzüldüm."
Gercekten garip bir manzara. Demirel Meclis
kürsüsünden hodri meydanı TÖ koşullarıyla
ilan ediyor, ANAP lideri sayılan Akbulut ise kür-
süde susuyor, kuliste bülbül olmuş, seçimin
92de olacağını vurguluyor. Demirel, durumu
"önemsenmez" diye niteledi. "İradesi elinde
değil" diyordu. Ona göre "orta yerde
budalalık" vardı.
Öne sürdükleri kabul edilmiş, peki şimdi TÖ
ne yapacaktı? DYP lideri "Kapana kısıldı" de-
di. "Nediyecek, bir düşünelim. Söyledim, ama
yetkim yok, iş Meclis'in işi derse şaşiFmam. O
zaman sormak lazım: Öyleyse önerileri neden
yaptın, o sözleri neden söyledin?" diye.ekler
yaptı. Demirel, bu değerlendirmeleri, TÖ'nün
resmi açıklamasından tam beş saat önce ya-
pıyordu.
Bir de önerilerine "tavsrye idi" diyebilirdi. Ne
var ki Demirel, öyle ya da böyle "yeni bir kör-
düğüm olmazsa erken seçim olayının
gelişeceğini" varsayıyor. Şu anda durum
"siyah-beyaz sentezinde" değildi ama, gelişe-
bilirdi olay.
91 'de seçim görüyor, "90 sonuna geldik, ba-
kalım Türkiye 'ye, ülke dertli. Rakamlarda dert-
lerin hepsi görünüyor. Bu durumu uzatmak fev-
kalade zor" diyor. Fakat "ihtiyatlı, dikkatli" ir-
delemelerinde. Kesin konuşmuyor, olabilirlik-
leri düşünüyor.
İster sine-i millet yoluyla, ister anayasa de-
ğişikliğiyle. Demirel'e göre -tabiiSHP'ye, ta-
bii bizlere göre de- "tek sorun; TÖ'yü oradan,
yani Çankaya'dan koparmak."
Tek hedef, erken seçime giderek TÖ'yü
Çankaya'dan indirmek, ondan ve ANAP'tan
kurtulmak!
Demirel'in başka bir yorumu daha var, şöy-
le diyor: "Fakat TÖ'nün oturduğu yerden şüp-
hesi var ki yeniden seçilmek istiyor. Ha, bakı-
nız millet yine seçerse günah da bizden gider.
Halk, hak ettiği idareyi bulmuş olur."
TÖ'nün kaçamaklı açıklamasından sonra
İnönü-Demirel buluşmasınm önemi daha da
boyutianıyor.
DYP lideri bugünkü toplantıya olumlu göz-
lerle bakmayı sürdürüyor. İki yoldan biri, ama
çıkacağı kapı aynı: Erken seçim. İşte bu yar-
gıyla "bugün daha çok SHP'yi dinleyeceğini"
söylüyor. Verdiği önemi, "SHP ile müştereği-
miz seçim, sorun SHP-DYP arasında değil.
Devletle millet arasında" diyor.
SHP ise bugünkü toplantıya şu ana kuralı
Demirel'in mutlaka kabul etmesini isteyerek
gidiyor:
Sine-i millet gerçekleşmeden önce, iktidarın
fırsatçı yaklaşımla ara seçimi genel seçime
yeğlemesi halinde, sadece iki partinin değil,
pariamento dışındaki partilerin de bu seçimlere
katılmayacağını resmen ilan etmesine DYP'nin
de evet demesini önkoşul görüyor.
Bir şeyler olmasına olacak. Olumlu mu,
olumsuz mu, bugün yarın göreceğiz.