Katalog

12 ARALIK 1990 CVMHURİYET/7 E ENfSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N GÖRÜŞ Özgür resim Bir yerde resim zaten kendi özgürlüğönü sergileyen bir olay, onu kimse satın alamaz aslında. Çünkü resim elimden çıktıktan sonra kendi yaşantısını sürdürüyor, aynı, insanın çocukları gibi. , . „_ y Eııtter Guzey 12 YIL ÖNCE IŞLENEN SUÇUN ZAMANAŞIMIYİRMİ Y»L Evren için savcı ne diyecek?12 Eylül'ün lideri Kenan Ev- ren'in anıları başına sorun çı- karacağa benziyor. Çunkü hakkında savcılığa suç duyu- rusunda bulunuldu. Hem as- keri hem de sivil savcılığa ya- pılan başvurular şimdilik ince- İeme aşamastnda. Eğer takip- sizlikle sonuçlanırsa Avrupa lnsan Hakları Komisyonu'na başvuru hazırlanıyor. Anılarla ilgili sorunu bağım- sız milletvekıli Kemal Anadol parlamentoda şöyle anlatmış- ü: "Kenan Evren'in yayımladı- ğı andarda 12 EyluPden sonra- sı üe ilgili herhangi bir şey söy- lemeyeceğim, zira 12 Eylul sonrası ile ilgili hukuki, cezai ve mali sorumluluk soz konu- su degil. Anayasanın geçici İS. maddesi 12 Eylul darbesini ya- panlann, onların ta>in ettigi Bakanlar Kurulu'nun ve me- murlano sorumluluklannı or- ladan kaldırmaktadır. 15. madde engellediği için ben 12 Eylul oncesini ele alıvonım. Anılar, 12 E>lıil öncesine ait olduğu için Türk Ceza Kanu- nu kapsamına giriyor. Bu anı- lar 1978 ve 1979 yıllannı anlal- tıgı için anayasanın 15. mad- desinin kapsamı dışında. Anı- lar ozgıur irade ile TCK'nın 146. ve 147. maddelerini 12 Anadol — Anılar suç delili. Evren- Anılanna suç duyunısu. Ünsal — Hesabını versin. Eyliü'den once ihlal niteliği ta- şıyor. Bu anıiar suç delili hali- ne gelmiş oluyor." Anadol, darbeye karar ve- rip, gizli orgut kurup, askeri hiyerarşinvn dışında bir özel örgute darbe planı hazırlatan Evren'in ve bu örgutte yer alanların TCK'nın 146. mad- desinde yer alan anayasayı tağ- yir, tebdil ve ilga ile TBMM'yi iskata teşebbus suçunu butün unsurlan ile birlikte 1978 vç 1979 yıllarında işlediğini savu- nuyor. 21 kasım güniı yapılan bu gıindem dışı konuşmadan son- ra 12 Eylül öncesinde Erzincan Senatörü olan Niyazi Ünsal, hem cumhuriyet savcıhğına hem de Genelkurmay Askeri Savcıhğı'na birer dilekçe ile başvurdu. Unsal, yaptığı suç duyuru- sunda 12 Eylül'de Cumhuriyet Senatosu uyesi olduğu ve dar- beden zarar goren taraf olarak darbeyı yapan Evren, Ersin, Şahinkaya, Tumer, Celasun ve Saltık hakkında soruşturma açılmasını istedi. Evren'in anılanna göre su- çun 1979'larda gerçekleştiğini anlatan Ünsal, "11 Eylul 1979'da Haydar Saltık'a çalış- ma grubu işini \erdikten tam bir yıl sonra amaçladıklan mu- dahale eylemini yaptılar" diye- rek "Ülkemizde hiç kimsenin suç işleme ozguriüğü yoktur, bu kişinin bulunduğu makam KÖMÜR İŞÇİSİNE DESTEK ve taşıdığı un>an da onu suç- luluktan kurtaramaz. hiç kim- senin işlediği suçun cezası son- radan uyarlanan yasalarla or- lulemez. Nazi ordularına su- baylık yapan. BM Genel Sek- reterliğini yülarca üstlenmiş Kurt NValdheim'ın yakın za- manda sorgulandığını biliyo- ruz. Suç işlediğini açık seçik yazan ve bunu milyarlık telif hakları ile yayımlatan birinin de elbette yaptıklannın hesabı- nı vennesini istiyoruz" diyor. Ceza Yasası'nın 102. madde- si, 146. maddede öngörülen suçun zamanaşırnını 20 yü ola- rak öngörüyor. Böylece Ev- ren'in anılarında yer alan ifa- deler savcılar tarafından 146. maddeye aykın göruldüğu tak- dirde henuz 20 yıllık süre dol- madığı için soruşturma açıl- ması soz konusu. Savcılığa yapılan suç duyu- ruları 30 Kasım 1990 tarihinı taşıyor. Dilekçeler 12 gundur ıncelemede ve henüz bir yanıt \erilmedi. Takipsizlik kararı verilmesi halinde başvuru sa- hibinin ağır ceza mahkemesi- ne itiraz hakkı bulunuyor. Eğer buradan da sonuç alına- mazsa Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na gidilebıleceğı ifade edilıyor. Yani Evren'in anıları kendi ağa ile başına dert açmış du- rumda... OZELUŞAŞ î İ Zonguldakta insanlar her gün sokaklarda. u K ö m u r İ Ş çi,e r i n i n g r e v i l l i b l i t u n k e n t v e i l ç e , e r destekliyor. Bu fotograf Kozlu'da çekildi. lşçi aileleri ve yurttaşlann arasında tek bacagı ve kol- tuk değnekleri ile yürüyen bu genç, Kozlu ocak ağzından kent merkezine kadar 8 kilometre boyunca yurudu. (Fotograf: Birol İİzmez) EMHIZUGÖUSEBAKAH Kadınları örgütlüyor "GENÇLİGİMDE tabii ben de flört ettim. Genç olup da flört etmemek imkânsız, bir eksiklik. Cemil Çiçek'in ki- şisei düşüncesi yanîış. Biz da- ha ziyade yapısal şeylerle ilgi- leniyoruz. Gulünç bir şey, ce- haletıne verdik" diyor SHP'nin gölge kabinesınde ' "kadın sorunları bakanlığı" yapan Jale Candan. Ocak aymda çahşmalarına başla- mak için de biıyuk bir hızla teşkilatlanmaya çalışıyor. Bir "bakanlık hazrrlık bttrosu" kurutacağını söyleyen Candan, kadın sorunları ko- nusunda nasıl bir politika iz- leyeceklerinı şöyle anlatıyor: "tki komite kuracağız. İz- leme komitesi \e bilgilendirme komitesi. İzleme komitesi TRT'yi, panelleri, camilerde verilen vaazlan, resmüeşmiş aileyle ilgili kurumların çalış- malarını, okullardaki din ki- taplannı inceleyecek, izleyecek ve gordiıkleri cins aynmlarını anlatacak. Bilgilendirme ko- mitesi de Anadolu'yu il il, il- çe ilçe dolaşacak ve paneller, konferanslarla halkı ve kamu- Jale Candan oyunu aydınlatmaya ça- lışacak. Hazıriık bürosunu da bütun yurtta yajgınlaştırmayı amaç- lıyoruz. Böylece her >erdeki kadın sonınlarına eğilmiş ola- bileceğiz. Kadın konsevi kuru- lacak. Demokratik kiüe orgut- lerinden temsilcilerin olacağı uzman danışma kurulu ola- cak. Tabii uzmanlardan oluşa- cak. Üniversitelerin araştırma- larından da >ararlanılacak. Bunlar her ay bir araya gele- rek talepler, sorunlar ve çare- ler ile ilgili raporlar hazııiaya- cak. Bunları da daha henuz oluşturulraadı ama önce 'ba- kanlar koordinasyon kurulıT- na göturup sonra da başbaka- na gotureceğiz (Gölge başba- kan İnönü'>e)." Candan yapacakları çalış- maları da şoyle sınıflandırıyor: "Eğitim ve eğitimde fırsat eşitliği. Cins aynmcılığı yapan kitaplann yerine yeni kitaplar önerilmesi. Sağlık, çahşma ha- yatında kadın ve çocuk, kreş, yuva ile ilgili yasalann diızen- lenmesi. Sosval giivenlik, ka- dınlann az paraya ve kaçak çalıştırmanın onlenmesi. Hu- kuksal alanda aynmcı yasala- nn kaidırılması. Aynca imam hatip okullan yerine meslek okullannın eğitim vermesi için Milli Eğitim Bakanlıgı'vla an- laşmak gerekir. Özellikle kız- ların açılacak yeni meslek okullarında bilinçli bir sekilde ve üretken olmalan için çalış- malar yuruteceğiz." SHP'nin gölge bakanlannın en hızlısı Jale Candan. TURK MILLETI, ILENME MERAKLISI Güneşli havada yıldırım çarpsın DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, TV'de de izle- nen bütçe görüşmelerinde Türkiye'nin çeşitli yörelerin- den kendisine gelen mektup- lardan örnekler okudu. Millet yakınma içindeydi, ama dert- İerini demokratik ülkelerde ol- duğu gibi orta yerde dile geti- renüyor, en fazîa muhalefet li- derlerine mektup yazıyordu. Son günlerde Türklerin des- pot merkezi yönetimlere kar- şı Bangladeşliler kadar bile se- sini çıkarmaması merak konu- su oluyor. Neden millet susup oturuyor? Bunun yanıtmı dil- bilimci Prof. Doğan Aksan'- ın "Türkçenin Gucii" kitabın- da bulduk. Kitabın bir bölü- munde hayır dualar ve beddu- alara yer verilmiş. Turkçede hayır duası kalıpları sınırlı, beddua ise çok bol. Demek ki insanımız beddua ederek ilene- rek rahatlıyor. İşte Doğan Ak- san'm verdiği değişik yörelerin ilenme örnekleri: — Güneşli havada yıldırım çarpsın... (Akbulut mu belli değil) — Yigit iken yıkılasan, dal iken devrilesen. — Allah cami gibi dert, mi- nare gibi fitil versin. — Boynuıta boz ip çözüle. (Asılasın) — Dar sokaklarda bol bı- çakiara rastlayas^ca. — Kara yeryerin olsun, ce- hennem dibin olsun. — Yakanı bitler, paranı, it- ler yiye.' — Her parçan bir kurdun ağzında kala. — Ekmek atlı, sen yaya ola- sın. — Ölmeyesen, yitmeyesen, yılan gibi dilin çıkarıp siırune- sen. — Ağzın burnun şap olsun da di!-cuvap vereme. — Ayahta durasan, etlerin yerde göresen. — Kısmetin tavşanın belin- de ola, kovalayasan tutamaya- san. Kahve 5 bin TL. t'SAŞ'm özelleştirilmesı ol- dukça tartışmalı geçmişti. Uçaklara servıs veren USAŞ, sonunda Iskandinav Havayol- ları SAS'a satıldı. Satıldığın- c'an bu yana da servislerde buyuk bir değişiklik go- rulmedi. Servisler değişmemiş, ama fıyatlar hızla değişmış. Geçen gece yurtdışından gelen ailesi- ni karşılamaya giden bir genç, USAŞ bufesinden bir nescafe almış. Yazar kasada bir kap kahvenın karşıhğının 5 bin li- ra olarak yazıldığını gorduğü anda USAŞ'ın satılmasının so- nuçlarını anlamış. Yazar kasa fışini 'USAŞ ikramı' dıye her- kese gosteriyor. Demırel'ın butçe goruşmele- rinde dedıği gibi "yabancı ser- maye kâr etmeyecekse neden gelsin?" Işte boyle kâr edıyor... YOZGAT'TAÇİÇEK'Lİ USTE Kurt gibi hür milletvekîli HÜKÜMETTE Yozgatlı iki bakan var: Cemil Çiçek ve LütfuUah Kayalar. Her iki ba- kan ve Yozgat milletvekilleri geçenlerde yapılan ANAP Yozgat merkez ilçe kongresi- ne katılıp ilginç konuşmalar yaptılar. Konuşmalar Yoz- gat'a yapılan hizmetlerle ilgi- liydi. ANAP milletvekili Mah- mut Orhon, şöyle diyordu: "Hizmel etmek suçsa biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Biraz da milliyetçilikten bah- setmekristiyorum. 12 Eylül on- cesinde bir milliyetçi yaralan- dıgı zaman hemen koşardım. Ama hiç kimseye köpeklik et- medim. Hiçbir milliyetçiye tasma laktırmadım. Kurt gibi hür oldum..." Lutfullah Kayalar da hiz- metlerinı şoyle anlattı: "Camiler yaptık, yapıyo- ruz. O camilerde ibadet eden vatandaşlanmızdan tek kelime istiyoruz, o da Allah razı ol- sun desinler." Cemil Çiçek ise Yozgat'a gelen hizmetlerin Kayseri'ye, Sıvas'a götürülmediğini anla- tarak övünuyordu. Yozgat gazetesi, ilçe kong- resine katılan delegelerin 14 ta- nesinin soyadının Çiçek oldu- ğunu vurguluyor. Zaten 3 ada- yın katıldığı ilçe başkanlığı se- çiminde Çiçek'in desteklediği Ihsan Şahinbaş ekibi seçimi kazanmış. HAYVANLAR İSMAİL CLLGEÇ PFVAMI PİKNİK PhALE MADRA HIZLI GAZETECİ \E(DET 8CYLE. DOKTOR Mıç eıt? şey AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS GÜRSES lU'HPfiı &<" TRiKPTAeJ GARFIELD JlM DAVIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIS 12 Arohk 'umtfasıiın en 'fadamlarıınetarı bir, Sıncıf-ra, MaÇıa orjuhı ile i/ıfkıSı nede nıy/e ç-ok. FRANKSINATRA'NIN "YOLU" 191Ç'rE SUGÛM, ÜNLU AME&KAU ŞARKfCI TALyAN 4Sfi.lt SIUATKA, 1S3O VG T<4M££,TOMMY ooesey ÜşA/kLc OLMÛÇTTJ. CAZ. re HA&F MCJZ/KT'E US- TKLAŞMIŞ, 8u K£Z Oe SıM£MADA OYUNCU OLA- OYUNCU G£CIICM£MlÇTl S£K SO KA0Ç/", "ÇtLûte.TAN /A 4 İLAN T.C. BODRUM SÛLH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1988/29 1990/203 Da\acı Hanıfe Aydınlıoğlu ve arkadaşları vekilı tarafından mah- keınemıze Bodrum Çarşı mahalleM Cevatşakir caddesı Ada: 182, Par- >cl 47'de kayıılı lavınnjazın ortaklı|ının gıdenlmesi davasının yapı- tan ac\k duruşması sonunda; Mahkememızin 29 5 1990 tarih ve \ukanda numaraM yazılı kararı ile lapu parsel numaraları yazılı laşınmazın onaklığının gıderilmesı- ne karar verilmiş olup. davalılardan Nefise Kaynarkan. Candan \k- ıckın. \1unire Aras (Munıre Salıh), Selahaıtın Ballıkaya, Fatma Ko- i;adon, Musıafa Ozsamut, Osman Solraaz, Yılmaz Mustafaoğlu. Meh- ıııeı Sonmez. Huseun Ballıka>a, Vlehnıet Sebahaıtin, Esma Denız- kuşıı'nun adreslerı meçhul olduğundan mahkememızin yukarıda la- rıh ve numarası şazılı kararının ılanen teblığıne karar verılmıştir. Işbu ılanın gazetede yayımlandığı larıhıen ıııbaren 8 gun ıçerısin- de letnyız edılmediği takdırde kesınleşecegı ilan olunur. 19 11.1990 Basın- 49280 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI ANKARA DEFTERDARLIĞI'NDAN İŞYERİ KAPATMA DUYURUSU "Aşağıda adı ve soyadı belirtılen mukellefin ışyerı, belge duzeni- ne uymaması nedenıyle Vergi Usul Kanunu'nun mukerrer 354. mad- desi uyarınca, 1989 yıll içinde birinci defa bir gun, ikinci defa beş gun sure ile kapatılmıştır." lş\en kapatılan mukellefin: Adı. soyadı veya unvanı: Satılmış Türkmenli ve On. Işyerinın adı veya unvanı: Karadayı Pastanesı Adresı: Talatpaşa Bulvarı, No: 42-ANKARA kapaıma nedeni: Belge duzenine uyulmaması Duyurunun kanunı dayanağı: Bu duyuru 213 sayılı Vergi Usul Ka- nunu'nun 5. maddesi hukmu ıle aynı kanunun 182 sıra numaralı ge- nel tebliği uyarınca yapılmıştır. Basın: 41776 İLAN SIVAS İŞ MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1990' 120 Da» acı Feyzullah Şimşek tarafından davahlar SSK Genel Mudur- luğu \e Huseyın Aksoy aleyhine açmış olduğu lespıt davasında, Adresı meçfıul olup kendisine duruşma gunu tebliğ edılemeyen da- valı Huseyın Aksoy'un Sıvas Iş Mahkemesı duruşma salonunda ya- pılacak olan 20.12 1990 gunu saaı 9 OO'dakı duru^mada hazır bulunması veya kendısını bir \ekille lemsıl etıırmesı, aksi lakdırde duruşmanın yokluğunda yapılıp karar verıleceği teblığ >erıne kaım olmak uzere rian olunur. Basın 49259 MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLAN 1988/632 Davacı Vedat Gilık tarafından davalı nüfus mudurlüğu aleyhine açı- lan gaiplik davasının duruşmasında verilen ara karan uyarınca: lçel \\i, Sılıfke ilçesi, Hacushaklı köyu, 035/02 cilt, 14 sayfa, 57 kü- lükte nufusa kayıtlı Ömer oğlu, Ayşe'den olma, 11.11.1936 d lu ÖMER GILlK'ın gaıplıği talep edılmiş, M.K!nun 32. maddesi gereğınce 1. ilan yaptınlmış, bir senefik kanunı sure beklenılmiş. bilgisi ve malu- malı olanların dosyamıza bılgi vermesi ıstenilmiş, herhangi bir bılgi verılmemış, aynı kanun gereğınce 2. ilanın yapılmasına karar veril- miş olmakla; adı geçenın sağ ya da ölu olup olmadığı hakkında bil- gisi olanların duruşmanın bırakıldığı 29.3.1991 tarıhine kadar mah- kememızin ışbu dosyasına bilgı vermelerı hususu ılanen lebliğ olunur. Basın: 49263