Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ARALIK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/15
<•*••
BEYAZ 'FELÇ' —Yogun kar yagışı basta başkentler olmak üzere Avrupa'nın birçok kentindeetkisini sürdüriıyor. Tipi nedeniyle arızalanan elektrik hatlan, kara sap
lanan arabalar, ipUl edilen tren seferleri hayatı zorlaştınyor. Ancak tüm bu sorunlarta birlikte, kentleri örfen kar etkileyici gorüntüler de oluşturuyor. tşte Fransa'nın
lyon kentindeki Tete d'Or parkının göruntüsu bunlardan biri (Fotoğraf: AFP)
Ansızın bastıran kar hayatıfelce uğrattı
Karakış Avrupa başkentlerini vurduDış Haberler Servisi — Karakış
Avrupa'ya ansızın bastırdı.
Avrupa'nın büyük bölümü yoğun kar
yağışlarına sahne oluyor.
Londra muhabirimiz Edip Emil
Öymen'in bildirdiğine göre İngiltere'de
geçen hafta cuma gecesi başlayan kar
yağışı özellikle ülkenin orta ve kuzey
bölgelerini kısa sürede etkisi altına
aldı.
Londra da dahil olmak uzere her
yerde kar görüldü. Ilıman bir iklime
sahip olan İngiltere'de ani kar baskını
yaşamı kısa sürede felce uğrattı.
Takoz, çekme halatı ve zincir
kullanma alışkanlığı hiç olmayan
sürücüler, kara saplanan araçlannı
kurtarmaya çalışırken, otoyollarda
trafik durdu. Fırtınayla biriikte tipi
nedeniyle özellikle ûlkenin kuzeyinde
elektrik şebekeleri anzalandı. Bazı
yörelerde elektrik ve sular kesildi.
Bazı havaalanlan kapandı.
Londra'dan yapılan şehirlerarası tren
seferieri büyük ölçude aksadı.
Paris muhabirimiz SabeUy Varol'un
haberine göre Fransa'nın tamamına
yakın bölümünde yoğun kar yağışı
görüldu. Dağlara yakın bazı
bölgelerde kar yağışı yaşamı ciddi
şekilde aksattı. Bu bölgelerde toplam
140 bin evin elektrikten yoksun
kaldığı haber veriliyor. Isviçre
yakınındaki kentlerde bütun okullar
kapatıldı. Elektrik enerjisiyle ısınan
evlerde ve apartmanlarda ısınma
konusunda önemli somnlar ortaya
çıku. Karayollannda da kar ve don
nedeniyle şehirlerarası trafik büyük
ö'çüde aksadı.
Paris ile Cenevre
arasında çalışan hızlı tren seferleri
yoğun kar yüzünden iptal edildi.
Bu arada başkent Paris'e yıllardan
beri Uk kez aralık ortasında, dün gün
boyunca kar yağdı. Dünkü Fransız
gazeteleri birinci sayfalarında kötü
iklim koşullarına geniş yer ayırdı.
Goleri . Atölye 146 97 38 • 132 64 26
ERGİN
EXPRESS SHOW
90
Resim Sergisi
LAMİ Sanat Galerisi
10 Aralık - 17 Aralık
Posa| 73 Valıkonogı Cod Nışontov 146 41 54
IÇ MIMARLIK
KURSLARI
Prof. Ercüment Tarcan yonetimınde
Restm-Vltray-MmMtetlik
G*nntlt «« Diplomaltdır.
T C M E B
ianat Evi
Caddebostan 368 00 88
SANAT VE KÜLTÜR GEZİLERU
PARÎS
F R A N S A
2-10 ŞUBAT1991
8 g e c e - 9 g ü n U ç a k l a g ı d ı ş - d ö n ü ş
H a v a a l a n ı - o t e l t r a n s f e r l e r i
K a h v a l t ı + K o n a k l a m a + O t e l • • *
istasyon sanat evi
Maçka < ad. 41/6 lcşvikm 140 56 50-1.10 66 17
KteıncfciHİi cad. ,V> Krenknv Sanat kmkii .'85 41 1|
lonakf uakTMualu *
MERAL
KARAMANOGLU
Resım Sergısı
12 Aralık - 29 Aralık
Mtptflye Cad. 44/2
Eller 16S 19 35 - 165 32 91
MEHMET
NAZIM
Galeri Nev
Maçka C. 33 B 131 67 63
Tekstilbank Sanat
Galerisi
FAHRİ
SÜMER
Yağlıboya flesım Sergısı
28 Kasım - 17 Aralık
HOsrav G«*df Cad. 126
T«t«*ly* M«ydanı 13* 12 79
NANCY
ATAKAN
Resim Sergisi
27 Kasım
18 Aralık
a>
TS Yedikuyular Ç*m»n e/7
i i . Elmadai 112 59 M
O I (ŞanT.yatrosu Arkasıl
SANDOZ
Sanat galerisi
SAÎM 0NAN
Resim Sergisi/12-31 Aralık
Borboros BuKran Na. 83 Beşlkfaş 159 72 00
Götıertlen ilgi üzerfne HOC3 All RIZA
resım sergısı
25 AnHk 1990 ttrthln* kmötr
unMmışhr.
HOCA
ALİ
RIZA
resım sergısı IHorhor Bit Pazarı
Kırık Tulumba Sokak 13/22
Te! 524 35 92 Fax 531 47 48
GULDERMAN
RESIM SERGÖ
8 ARAUK- 90-5 OCAK
1
91
BEfj\DAM
o Zaaom 220Zs
• 1 JI&Ç" I
o ç y
ARKEONSANAT GALERİSİ
SUREKL1
Ç A Ğ D A Ş Ö Z G C N B A S K )
SERAMIK. HEYKEL
YAĞL1 BOYA TABLOLAR
SATŞMERKE3
SH.LECAD N OtO"AK<>Y IU- ISy^ST
N e c m e t t i n Ö z l ü
Resim Seıgü
10 31 Arahk 1<*V, IUVISJOO
tfteargunkadışında) - g \£>nca
Modem Sanat
Galerisi - »*>r<s
Valikonağı Caddesi NV 117/2 Nişantaşı-lstanbul 161 130 39 80
7 28 Arallk 1<NO, 11 00 1800
g
Halaskânaz]Cadd«ı36
Harhye-lsanbul TH 1324717
Resim Sergisi
NEJADDEVRİM
0 C A R A N T I S A N A T G A L E R İ S İ
SANAT VE KÜLTÜR GEZİLERİ
Ö Z E L B İ R Y I L B A Ş I
PAMUKKALE
HİYERAPOLİS - AFRODİSİAS
29 ARALIK - 2 OCAK
3 g ü n - 2 g e c e + T r e n l e g i d ı ş - d ö n u ş
S a b a h k a h v a l t ı s ı + A k ş a m Y c m e ğ ı
T T H A Ç T R A T n Ç T ÎY I L B A Ş I
d a h i
B A L O S U
d
VİNCİ
MAHİR GÜVEN
SERGİSİ
28 Kasım - 24 Aralık 1990
MAHİR GÜVEN SERGİSİ'nin Çerçeveleri,
tablolann karakteıierine gore uzman kuruluş
otan FLORANSA ÇERÇEVE tarorfından
"Floransa Ekolü"
el yapısı çerçeveierden yapılmıştır.
Te?vikrye (Camı arkası) Ihtamur Yolu Gûnot Apt.
fefc 148 39 86 -133 06 19
istasyon sanat evı
M.ıcka ( ııl 41/6 Tr>\iki>c 140 5>A 50-1 »0 (,6 17
I uniıTındi ı.ıd. .K> I rınkii\ Sanjl kirskii 385 41 .'I
îttaçlm
A N T I K A C I L I K A $
MUZAYEDE16 ARALIK 1990 Pazdr günü saat 14.30'da "THE MARMARA" TAKSİM, TÜYAP
sergi salonunda, çoğunluğu "BİRKÖKLER VAKFI'na ait, Osman Hamdi Bey'in
Kablumbağa Terbiyecisi ile Çiçek Yerieştiren Kız'ını da içeren değerli tablo,
mobilya, saat, heykel, hat levha, tuğralı gümüş ve halılardan oluşan 221 eserı
beğenilerinize sunuyoruz.
Galerimiz teşhir için 10-14 Aralık günleri 10.00-18.00 saatleri arasında açıktır.
BRONZ SOIC 1 TEŞVİKİYE 140 47 15 - 141 18 69 - FAX: 147 69 07
jç - Graffk -
End. Tasanmı -
Tekstil Desenleme -
Stilistlik •
Alanında
Proiesyonellere
Bilgisayar destekli
Tas?'tm(Cad)Kursu
CİZGI
Mu^doÇu *pı 303 3-
7
«
»oy «Untoi T.l 360 69 '0
SM- HatasfcMgar Cad Mo 260-6-1
S,ı ISjnbuiW 132 22 K
galeri
atölye
146 97 38
133 64 26
VİTRAY
KURSU
Kurşunlu
ve Sandvich
Vitray Teknikleri
K»yı»»n l »
CÎZGİ
Ennköy • Ş'f
Muf»öoûlu Apt
URAHT
SANAT GALERİLERİ
*GÖVDELER*
6 Aralık - 31 Aralık
Neşe Erdok
Mehmet Güleryüz
Ömer Uluç
Şenol Yorodu
Fatma Tiilin Öztıirk
Bedri Baykam
Arzu Başaran
İsmet Doğan
Kezban Arca Babbeki
Abdl ipakçi Cad. No: 1»
Wlş»rt»» 141 21 O
Yunanistan Dışişleri Bakanı
Samaras: ÂT yolunuzu
kapatmak isteıııiyorıız
(Baftarafi 1. Sayfada)
ladığını öne sürdü.
Samaras'a vönelttiğimiz soru-
lar ve yanıtları şöyle:
— Sayın Bakan, son açıkla-
malaruuzdan birinde Türkiye^
nin "radikal Islam tehJikesi"
karşısında bulundağuan, "kay-
nayan bir kazana" benzedigini
söylediniz. Bu göriışleri Türki-
ye'de de paylaşanlar var. Bu du-
nımun Türk-Yunan ilişkilerini
etkileyecegine inanıyor musu-
nuz? Türkiye'yi "Baülı" mı,
yoksa bir ÜÇÜDCÜ Dünya ülkesi
olarak mı göriıyorsunuz?
SAMARAS — Türkiye coğ-
rafı konumu, kültür gelenekle-
ri ve dini açısından gerek Orta-
doğu gerekse Batı Avrupa ülke-
lerinden etkilenmekte. Fanatik
ve radikal bir İslami hareketin
Türkiye için ve dolayısıyla hepi-
miz için bir tehlike olduğu gö-
rüşünu ve bundan duyulan kay-
gılan ben de paylaşıyorum. Yu-
nanistan, radikal dinci ve diğer
fanatik akımlardan rahatsız ol-
makta ve özellikle komşu ulke-
lerde bu tur gelişmelerden hu-
zursuzluk duymaktadır. Bu ko-
nuda şu noktaya değinmek ısti-
yorum:
Ülkenızin son zamanlarda ka-
rarlı bir şekilde Batılılaşma ör-
nekleri vermiş olması, insan
haklanna saygı, uluslararası hu-
kuk, Kıbns, Turk-Yunan ilişki-
leri gibi benzeri konularda da
Batı'da alışılagelmiş yöntemleri
kullanacağına ilişkin ciddi
umutlar doğurmuştur.
Türkiye'nin Batüı bir çehre
kazanması, Uk önce kendisinin,
daha sonra Yunanistan'ın ve di-
ğer komşu ülkelerinin yaranna
olacaktır. Ama tekrar ediyorum,
Türkiye'nin Avrupa yolunda
ilerlemesi Kıbns sorunundaki
gelişmelere bağlı olacaktır.
AT konusu
— Öyle, ama Ankıra'da sizin
hakkınızda hâkim olan genel
kanı: Türkiye'nin Avrupa yolu-
nu kapatma\
l
a çalıştığınız şeklin-
de. Her fırsatta Tiırkiye'nin AT
ülkelernle iyi ilişkiler kurması-
nı engellediğinize inanıh>or. Ay-
nı anda Turkiye'de "radikal İs-
lam hareketinden" endişe duyan
çevreler. aydınlar. Yunanistan'-
ın bu konuda diğer AT ttlkele-
rine oranla daha fazla destek
vennesini bekliyor. Aynı çevre-
ler, Yunanistan'ın bu tutumuy-
la Turkiye'deki radikal İsfaun ha-
reketinin daha belirgin hale gel-
diğine inanıyor. Bu kaygılan na-
sıl yorumluyorsunuz?
SAMARAS — Yunanistan
hiçbir zaman Türkiye'ye Avru-
pa yolunu kapatmak istemez.
Türkiytfnin diğer Avrupa devlet-
leri ve genel olarak uluslararası
toplurrilar tarafından bir Avru-
pa devleti olarak kabul edileme-
mesinin en buyük nedeni Anka-
ra'nın bu ülkelerin inandığı ilke-
lere ters gelen bir siyaset uygu-
lamasından kaynaklanıyor.
Bunlardan biri yine Kıbns'ı iş-
gal etmesiyle ilgili olup örneğin
Türkiye'nin AT ilişkilerini olum-
suz yönde etkiliyor. Türkiye'nin
Avrupa yolunda attığı adımlar
henüz yeterince sonuç veremedi.
Somnlar ve anlaşmazlıklar hâ-
lâ varlıklarmı surdürüyor. De-
ğişmezlik siyaseti yeni krizler ya-
ratıyor.
Sayın Berberakis, Yunanistan,
Türkiye'nin Batı'ya giden yolu-
nu kapatmıyor. Türkiye'nin Ba-
tıli bir ülke olmaa, yine Türki-
ye'nin kendi elindedir. Türkiye'-
nin böyle bir yola girmesi bizim
de işimize yarar. tki ulke arasın-
daki ilişkilere gölge düşüren un-
surlar ortadan kalkar. Bu fırsat-
la, madem ülkenizin aydın çev-
relerinden söz ettiniz, şunu be-
lirtmek isterdim: Sanınm bu ay-
dınlar Türkiye'nin Batılı yolda
ilerlemesinde önemli ve kararh
bir rol oynayabilir, oynamalıdır
da. Bu uğraşılara biz sempati ile
bakıyoruz.
Baü Trakya
— Üyesi olduğunuz hükiimet
partisi ve Yunanistan'ın diger si-
yasi partileri zaman zaman Ba-
tı Trakya'daki azuüıga aynmcı
bir siyaset uygulandıgını kabnl
ettiler. Hükiimet ise "her şeyin
düzeJeceği" vaadinde bulun-
muşru. Bu konuda ne gibi adım-
lar atıldı?
SAMARAS — Hiçbir Yunan
partisi, üyesi olduğum hükümet
partisi dahil, Batı Trakya'daki
Muslüman azınlığa karşı aynm-
a bir siyaset uygulandıgını ka-
bul edemez, çünku üiketnizde
böyle bir ayrımcılık siyaseti uy-
gulanmamaktadır.
Yunanistan, demokratik bir
ülke olarak eşit vatandaşlık hak-
lannı uygulamaktadır. Ancak ne
yazık ki modası geçmiş turden
propagandalar, Batı Trakya'da
yaşayan halk arasındaki kin
duygularını körüklemiş, halkın
Muslüman ve Hıristiyanlar ola-
rak ikiye bölünmesine yol aç-
mıştır. Ama yine de azınlıklar-
dan ve Lozan Antlaşması'nın
azınlıklarla ilgili maddelerinin
uygulanması için gereken siya-
setten söz etmemi istiyorsanız,
sayı mantığına bir göz atmamız
yeterlı olacaktır sanınm. Kons-
tantinopolis'te (lstanbul), tmroz
ve Tenedos'ta (Gökçeada, Boz-
caada) yaşamış olan azınlığın
sayısına bakalım. 1923 yılmda
mübadeleden sonra her iki ülke-
nin de benimsemiş olduğu yasa-
lara bir göz atalım.
Sayın Berberakis, Türkiye'nin
bugüne kadar uyguladığı azın-
lığı yok edici siyasetine karşı Yu-
nanistan'ın sabır ve göz yumma
çabaları kuşkusuz çok büyük
boyuttadır. Sayıların karşılaştı-
rılması bunu göstermektedir.
Lozan Antlaşması'ndan hemen
sonra Türkiye'deki azınlık ile
Trakya'daki azınlığın nüfusu he-
men hemen aynıydı. Turkiye'de-
ki azmkk nüfusu biraz daha faz-
laydı. Ancak bugün için bu den-
ge, Türkiye'deki Rum Ortodoks
azınlık nüfusunun aleyhinde
dramatik bir şekilde bozulmuş-
tur. Bunların sayısı 4 bini bile
geçmiyor. Sayıların dili, bu öne
surdttğünüz iddiaları geçersiz
kılmaktadır.
— Arnavutlnk'un başkenti
Tiran'da Balkan ülketeri dışişleri
bakanlan toplantısında tum
azınlıklann dini ve milli kimlik-
lerini özgürce ifade etmelerine
karar verdiniz. Oysa Batı Trak-
ya'da yaşayan azudı^ın şikayrt-
lerinden biri de bu azınlığın bü-
yük bir çoğunluğanun kendisi-
ni milli bilinç açısından Türk
kabul etmesine karşın, Yunan
devletinin buna engel olduğu-
dur. Azınlığın bu yakınmasım
nasıl karşdıyorsunaz?
SAMARAS — Balkan ülke-
lerinin banş içinde yaşaması için
azınlık konulan ile yerelcilik ve
sözde milliyetçilik hareketleri ol-
gusu son derece önemlidir. Bal-
kanları yeniden Avnıpa'nın bir
barut fıçısma dönüştürmek ya
da tarihteki eski dönenüere dön-
mek istemiyorsak bu gibi konu-
lara değinirken özellikle dikkatli
olmarmz gerekiyor.
Tiran'da Balkan dışişleri ba-
kanlan arasında her konuda gö-
rüş birliği sağlanmış olması
memnuniyet verici. Sözünü et-
tiğiniz azınlıklarla ilgili karar,
AGİK'te başarıyla vanlan azın-
lık haklanyla ilgili karann aynı-
sıdır. Tabii var olan annlıklar-
dan söz ediyor bu kararlar. Lo-
zan Antlaşması'nda "Muslü-
man" olarak adı geçen Batı
Trakya'daki azınlıktan söz eder-
ken sorduğunuz soruda bunu
"milH" olarak göstermeye çauş-
tığınızı anlayamadjm.
Batı Trakya'da Türk kökenli-
lerin yanı sıra Pomak ve Çinge-
ne kökenliler de bu azınlık nü-
fusuna dahildir. Bu tanımlama-
nın değiştirilmesi, birçok sonın-
lara gebe olan fanatik milliyet-
çilik propagandasıyla eşanlam-
lıdır. Dolayısıyla Muslüman di-
nindeki azınlık üyesi Yunanlıla-
nn bu tür var olmayan şikâyet-
lerini gerçek dışı kabul ediyor ve
azınlıkları, temiz olmayan
amaçlarla istismar eden her tür-
lü çabalan kınıyorum.
Körfez'de savaş var mı?
— Sayın Bakan, Körfez'de sa-
vaş bekliyor musunuz? Bu o\a-
sılıkta Yunanistan'ın tutumu ne
olacak? Türkiye böyle bir savaş-
ta sizce ne rol oynar?
SAMARAS — Körfez'deki
kriz gerçekten tehlikeli biçimde
tırmanıyor. Son olarak kaydedi-
len olumlu gelişmelere karşın sa-
vaş çıkma olasılığı daha da faz-
la görünüyor. Krizin diplomatik
yollarla cözüm bulmasını içten-
likle diliyorum.
Yunanistan'ın Körfez kriziyle
ilgili tutumu açıktır. BM karar-
lanna uygulanması amaayla
Körfez'e yığılan diğer ülkelerle
biriikte seferber olduk.
Kuveyt'in bağımsızlığını ko-
rumak ve güçlu bir devletin güç-
süz bir devleti silah zoruyla vc
keyfi bir şekilde işgalinden kur-
tarmak için BM'nin alacağı ka-
rarlar ne olursa olsun Yunanis-
tan bunlara uyacaktır.
Türkiye'nin tutumunun ne
olacağı konusunda bir şey söy-
lemek bana düşmez. Ancak ül-
kenizi bugûne kadar Kuveyt'in
işgaline karşı ve BM kararlan-
nın doğrultusunda bulunan tu-
tumundan öturü selamlamak is-
terim.
- BİTTİ —
Rum gazeîesinin iddiası
'Kıbrıs'ta çatışma savaşa yol açar'
Kıbns Rum Yönetimi lideri Vasiliu'ya
yakınhğıyla tanınan Fileleftheros gazetesi,
Kıbrıs'ta çıkacak bir çatışmanın "Türk
Yunan savaşı" anlamına geleceğini yazdı.
LEFKOŞA (AA) — Güney
Kıbns'ta yayımlanan ve Vasiliu
yönetimine yakınhğıyla takrnan
Fileleftheros gazetesi, Rum yö-
netimi ile Yunanistan'ın artık
"Birteşik bir savunma sistemi
içine girdiklerini", Kıbns'ta çı-
kacak bir çatışmanın "Türk-
Yunan Savaşı" anlamına gelece-
ğini yazdı.
Kıbns Rum yönetimi lideri
Yorgo Vasiliu'nun geçen hafta
Atina'da yaptığı temaslan de-
ğerlendiren Fileleftheros, Türk-
iye'yi kastederek "çünkü iki ül-
kenin karşı karşıya bulunduğu
tehlike ortaktır ve bu tehlikenin
karşılanması için yapılacak
planlann da ortak olması ge-
rekir" ifadesini kullandı.
Silahlanma için tevşik
vunma alanında gelecek istekle-
rin karşılanması konusunda hiç-
bir sınırlama koymayacağıru da
bildiren Fileleftheros, "Kıbnsi
ın savunmasının daha da güç-
lendirilmesi. her an kendini gös-
terebilecek bir Türk şantajının
karşılanması bakımından gerek-
li görülüyor" diye yazdı.
"İlişkiler
gerginleşebilir"
Fileleftheros, Atina görüşme-
leri sırasında Yunan hükümeti1
nin Rumlara "Silahlanma prog-
ramını durdurmak konusunda
Türkiye'nin yaptığı girişjmlerden
de giderek yoğunlaştırdığı şan-
tajcı hareketlerden endişe
etmemeleri" konusunda guven-
ce verdiğini de açıkladı.
Yunanistan'm, Rumlardan sa-
Kıbrıs sonınunun son derece
kritik bir asamadan geçmekte
olduğunu hatırlatan Filelefthe-
ros gazetesi, Atina'nın önümüz-
deki günlerde uluslararası alan-
da ve özellikle AT içinde önem-
li girişimler yapacağını, bu giri-
şimlerden sonra Türkiye ile Yu-
nanistan ilişkilerinin gerginleşe-
büeceğini bildirdl
Necibullah'ın Ttirkiye'ye6
gîzli' ziyareti
(Baftarafi 1. Sayfada)
son duruma ilişkin bilgi verdiği
ve Türkiye'den "rejim karşıtı
mücahitlerle" yönetim arasında
bir uzlaşma sağlanabilmesi için
çaba göstermesini istediği öğre-
nildi. Edinilen bilgiye göre, Ne-
cibullah, Türkiye'nin bu konu-
daki çağrı ve girişimlerinin so-
runun çözumüne "olumlu etki"
yapacağı görüşünü dile getirdi.
Necibullah'ın, yetkili çevreler-
ce "Türkiye'nin göriişü ve neler
yapabileceği konusunda sondaj
amaçlı" diye nitelendirdikleri zi-
yaretinin, Afganistan liderinin
Moskova'dan Cenevre'ye gider-
ken Ankara'ya kısa süre uğra-
mak istemesi üzerine gerçekleş-
tiği de öğrenildi. Edinilen bilgi-
ye göre, bu kısa zdyaret sırasın-
da Türk yetkilileriyle görüşme
yapılması istemi Afgan tarafın-
dan geldi. Ankara "transit" ni-
teliğini aşmayan bu ziyarete
olumlu yaklaştı ve görüşmenin
Dışişleri Bakanlığı'nın bakan ve
müsteşardan sonraki en üst dü-
ley yetkilisi tarafından gerçek-
leşurılmesı Kararıaşıınidı.
1986 yılında Babrak Karmal-
ın yerine Afganistan Komünist
Partisi Genel Sekreterliği'ne ge-
tirilen ve Sovyet birliklerinin ül-
kesinden çekilmesi sürecinde ül-
kenin yönetiminde kalmayı ba-
şaran Necibullah'ın ziyaretine
Ankara'mn bakışı şu üç nokta-
da özetlenebilir:
1. Afganistan liderinin
"destek" isteği bir bakıma sevin-
diricidir. SSCB ile ilişkilerin bu
denli iyileştiği ve Afganistan so-
rununda 1989'a dek yaşanan
sert cepheleşmenin önemli ölçü-
de aşıldığı bir ortamda, Türki-
ye'nin sorunun çözümünde
"aktif olmasının istenmesi bir
bakıma diplomatik başandır.
2. Türkiye, Afganistan gibi
Batı'nın bölgeye bakışında
önem taşıyan bir ülkedeki iç ça-
tışmaların sona ermesini iste-
mektedir. Bunun barışçı yollar-
dan ve kalıcı bir çözüme ulaşıl-
ması yoluyla gerçekleşmesi yeğ-
lenmektedir. Necibullah'ın iste-
ği, Türkiye'nin bu duyarblığının
kavrandığı anlamına gelıyor.
3. Türkiye, Afganistan'daki
gelişmeleri yakından izlemekle
biriikte, şu aşamada herhangi
bir arabuluculuk rolü üstlenmek
istememektedir. Mücahitlerio
rejime karşı verdikleri mücade-
le kendisine göre temel baa bek-
lentilere dayanırken, yönetimin
de meşru dayanaklan vardır. En
dikkat çekici nokta ise mücahit-
ler arasında bir birliğin sağlana-
mamış olmasıdır. Bu durumda,
yönetimle aralannda sağhkh bir
diyalog kunılması çok güç gö-
rülmektedir. Türkiye'nin, taraf-
lanndan biri tam anlamıyla be-
lirgin olmayan bir çatışmanın
arabuluculuğunu üstlenmesi ko-
lay değildir.
Türkiye'nin Afganistan lideri-
ne de ilettiği bu son görüşün, so-
runa "kayıtsız" kalmması anla-
mına gelmediği belirtiliyor.
Türkiye'nin SSCB ve Afganistan
yönetimi ile ilişkilerini gözete-
rek, sorunun çözümü için daha
ileri asamalarda etkin bir tutum
izleyebileceği vurgulanıyor.