Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
I Beyrort'taki
I Fıfarinlüer
• BEYRUT (AA) —
Lübnan Deylet Başkanı
Elias Hrawi, Beyrut'ta
bulunan Filistinli
gerillalann silahlan
bırakmalan gerektiğini
söyledi. Hrawi, önceki gün
BBC'ye verdiği demeçte,
"Lübnan'daki Filistinliler,
diğer Lübnanlılar ile
tamamen aynı muameleyi
göreceklerdir. Filistinlilerin
kendi gerekçeleri var, biz de
| onlan destekliyoruz. Ancak
t Lübnan devleti içerisinde
l bağımsız bir bütünlük
, oluştunnalarına izin
, veremeyiz" dedi.
Habibi-E*ad
•• görüşmesi
; • ŞAM (AA) — Suriye
; Devlet Başkanı Hafız Esad,
; üç günlük resmi bir ziyaret
• için Şam'da bulunan tran
• Cumhurbaşkanı Yardımcısı
> Hasan Habibi ile bir araya
! geldi. Hafız Esad Ue
•; Habibi arasındaki
; görüşmede Körfez krizi,
' Lübnan'daki çatışmalar ve
rehin tutulan Batıhlann
durumunun ele alındığı
kaydedildi. Latakya
kentinde gerçekleşen
görüşmeye Habibi'ye eşlik
eden tran Dışişleri Bakanı
Ali Ekber Velayeti ve Suriye
Devlet Başkan Yardımcısı
Abdülhalem Haddam ve
Dışişleri Bakanı Faruk El-
Şara'nında katıldığı bildirildi.
Bulgaristaır'da
zor günler
• SOFYA (AA) —
Bulgaristan'da Bağımsız
Sendikalar Konfederasyonu,
muhalefetin oluşturacağı bir
hükümetin kurulması
çağrısında bulundu.
Konfederasyonun Başkanı
Knıstyu Petkov, televizyona
verdiği demeçte,
"Demokratik Güçler
Birliği'nin (UDF) liderliğini
yapacağı bir koalisyonu
tercih ederim" dedi.
Konfederasyon, eski
Komünist Sendika'dan
oluşmuş bulunuyor. Petkov,
Sosyalist Başbakan Andrei
Lukanov'un ekonomik
programı için muhalefetin
desteğini sağlama
çabalannın sonuçsuz
kalması uzerine, UDF
liderliğindeki koalisyonun
kurulması için yanndan
itibaren çalışmalara
başlanabileceğini.söyledi.
G.Kore'de
kaza: 21 ölti
• SEUL (AA) — Güney
Kore'de, eski Devlet
Başkanı Chun Doo-Hwan'ı
ziyaretten dönen 40'tan
fazla kişiyi taşıyan
otobüsün Seul
yakınlanndaki bir dağdaki
göle uçması sonucu
aralannda aracın
sürücüsünün de bulunduğu
en az 21 kişi öldü. Polis
vetkilileri, Seul'un 104
îcilometre doğusundaki Inje
Jcasabasında meydana gelen
Jcazada iki kişinin
lcaybolduğunu, 21 kişinin
de hastaneye kaldırıldığını
açıkladılar. Haber
bültenlerinde, otobüsün bir
fcaşka araa geçmeye
jçalışırken Soyang Gölü'ne
tıçtuğunun sanıldığı bildirildi.
:Uzay teleskopu
Hubble
• WASHINGTON (AA)
— DUnya çevresinde
yörüngeye oturtulduğu
nisan ayından bu yana
çeşitli sorunlara hedef olan
ozay teleskopu Hubble, ilk
gök cismini belirledi.
Amerikan Havacüık ve
Uzay Ajansı NASA
tarafından yapılan
açıklamada, zayıf olarak
belirlenebilen çok kuvvetli
radyo dalgalan yayan gök
cisminin dünyadan
milyarlarca ışık yılı uzakta
olduğu kaydedildi. Hubble
tarafından ilk belirlenen ve
"Quasar" olarak
adlandırılan gök cisminin,
dünyanın oluşumundan
hemen sonra var olan
kimyasal maddeler
hakkmda ipuçlan
verebileceği bildirildi.
Zarariı gazlara
karşı mticadele
• CENEVRE(AA) —
Avrupa ülkelerinin,
dünyanın ısınmasına neden
olan gazların çevreye
yayılma sınınnı dondurma
kararı aldığı bildirildi.
Karar, 6 üyeli Avrupa
Serbest Ticaret Birliği ve 12
üyeli Avrupa Topluluğu
çevre bakanlannın,
dünyanın ısınması
konusundaki toplantılannın
sonunda alındı. Bakanlar,
ÂBD gibi diğer zengin
ülkelerin de kararlarına
katılmasını istediler.
Böylece, çevreye yayılan
karbondioksit miktarını
sınırlamayan OECD üyesi
sadece ilçi ülke, ABD ve
Türkiye kalıyor.
Başkan Bush, bugün yapılacak ara seçimlerde çetin sınav verecek
ABDTi seçmen karamsarSeçimler her şeyden önce Cumhuriyetçilerin yaşadığı
sarsıntıyı yansıtıyor. Bütçe tartışmalan, Bush'un I988'de
verdiği sözü tutmayarak vergilerin arttırılmasını kabul
etmesi Cumhuriyetçi Parti'de derin çatlakiar oluşturdu.
Son yapılan nabız yoklamalarına göre seçmenlerin çoğu
ekonominin kötü olduğuna inanıyor. Ayrıca pek çok
adayın Ahlak Komitesi soruşturması altında olması da
seçmenlerin karamsarlığını arttırıyor.
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK
— ABD'de bu-
gün 50 eyalette
yapılacak ara
seçimlerde
Temsilciler
Meclisi'nin 435
üyeliğinin tü-
mü ile Senato'-
nun 34 üyeliği
yenilenecek,
bu arada bazı
eyaletlerde de yeni vali seçile-
cek. Ara seçimler, Amerikah
seçmene, Körfez, bütçe, dur-
gunluk konulannda yönetime
bir mesaj verme fırsatı yarata-
cak. Seçimlerde iki parti arasın-
daki dengenin büyük bir deği-
şikliğe uğraması beklenmiyor.
Ancak Demokratlann 10-15 ara-
smda yeni sandalye kazanacak-
lan tahmin ediüyor.
ABD'de ara seçim, seçmenin
'Başkan'a iyi bir ders verme fır-
satı, eyalet yönetimlerini silke-
leme, ülkenin içınde bulunduğu
durumdan duyduğu memnuni-
yetsizliği dile getirmesinin bir
aracı olarak değerlendiriliyor.
Bu yılki seçim her şeyden ön-
ce Cumhuriyetçilerin yaşadığı
sarsıntıyı yansıtıyor. Bütçe tar-
tışmalan ve Başkan Bash'un
1988'de verdiği sözü tutmaya-
rak vergilerin arttırılmasına ra-
n olması, Cumhuriyetçi Parti
içinde derin çatlaklar oluşturdu.
Bush'un tavrını görkemli
'Reaganomics' günlerine karşı
işlenmiş büyük bir suç olarak
nitelendiren pek çok Cumhuri-
yetçi, partinin durumundan
memnun değil. Üstelik Demok-
ratlann siyasi gündemi belirle-
mekteki rolü artmış durumda.
Son üç seçimi Cumhuriyetçjlere
kazandıran vergd konusu artık
Demokratlann bakış açısından
tartışıhyor, yani vergilerin art-
tınlıp arttınİmayacağı değil, ki-
min vergisinin nasıl arttınlaca-
ğı konuşuluyor. Emlak kredi
bankalan skandah ve enflasyo-
nun çift rakamlı sayılara çok
yaklaşmasından sonra 1988'de
vergi konusunda verdiği seçim
sozünü tutamayan Bush'un des-
teği son yapılan kamuoyu yok-
lamalannda yüzde 52'ye düştü.
Bush parti adaylan için yürüı-
tüğü ara seçim kampanyasını,
PARIS
StLAHA DEGtL, EĞtTİME PARA — Paris'te egitim koşullannın düzeltilmesi için gosteri yapan gençler, "silaha değil, egi
fimo nora" VSTIII nankartlar tacuiılar (Fnfoöraf- AFP)time para" yazılı pankartlar taşıdılar. (Fotograf: AFP)
Öğrencileryine sokaklardaSABETAY VAROL
PARİS — Liseli gençler tum Fransa'da
dün gene sokaklardaydı. Fransız Parla-
mentosu, Eğitim Bakanlığı bütçesini göru-
şurmeye başlarken Paris'te onbinlerce li-
seli, randevulaştıklan "Place d'Italie"
meydanından meclis binasına doğru yürü-
yuşe geçti. Herhangi bir kışkırtmaya en-
gel olmak uzere güvenlik giıçleri; tçişleri
Bakanlığı'nın emriyle cop, kalkan ve miğ-
ferlerini kışlalannda bıraktı. Polis kuvvet-
lerinin havayı gerginleştirmemek için s'arf
ettiği gozle görülür çabaya rağmen korte-
jin on tarafında bulunan kuçuk bir grup,
güzergâh üzerinde bazı vitrinlere saldırdı
ve araçları tahrip etmeye kalkıştı. Ancak
gerek öğrenciler gerekse güvenlik güçleri
bu küçuk olayları büyütmekten kaçındı.
Kent trafiği tam anlamıyla felç oldu. An-
cak kamuoyu 1986'da olduğu gibi ezici ço-
ğunlukla öğrencilere hak veriyor ve gös-
terileri normal karşılıyor.
Bir hafta önce ısteklerini tatmin için hu-
kümetin verdiği bazı tavizlere rağmen, öğ-
rencilerin geçen hafta olduğundan da da-
ha kalabalık bir şekilde yürüyüşe katıldı-
ğı gözlendi. Cumhurbaşkanı François Mit-
terrand, Sosyalist Parti üyesi gençlere yol-
ladığı bir mesajda "liselilerin isteklerine
kulak verilmesini" talep etti. Mitterrand
"kendi gençlerinin sesine kulak vermeyen
bir toplum gelecege iyi hazırlanmıyor de-
mektir" dedi. Paris dışındaki kentlerde ya-
pılan yürüyüşler hesaba katıldığında top-
lam ikiyüz binin üzerinde gencin düzenle-
nen gosteri yürüyüşlerine katılarak hükü-
metten, okulları için "para", lise binala-
rında daha fazla "can giivenliği" ve eği-
tim personeli sayısında artış yönundeki is-
teklerini yinelediler. Özetle Fransa'da liseli
gençler artık "baraka" şeklindeki prefab-
rik binalarda ders görmek istemiyor.
Cumhurbaşkanının "yumuşatıcı" açık-
lamalanna rağmen Milli Eğitim Bakanı
Loinel Jospin, Eğitim Bakanlığı bütçesi-
nin 248 müyar Fransız Frangı ile (yakla-
şık 50 milyar dolar) Fransa'nın en büyük
bütçesi olduğunu belirterek bu alanda çok
daha önemli tavizler beklenmemesi gerek-
tiğini ifade etti. Hükümet çevreleri uzun
yıllardan beri ilk kez Fransa'da eğitim büt-
çesinin savunma bütçesini aştığına dikkat
çekiyorlar. Geçen haftaya kadar Paris ve
taşra kentlerinde gerçekleşen ve sayısal ola-
rak giderek büyüyen liseli sokak gösteri-
leri, hukumetin okullardaki personel sayı-
sında 1000 kişilik yeni kadro açmasıyla so-
nuçlanmıştı. Ne var ki sayıları birden iki-
ye çıkan öğrenci "eşgüdüm komitleri" bu
tavizi "yetersiz" buldu. Öğrenciler ozel-
likle smıflarda 25'ten fazla öğrenci ile ders
yapılmamasının sağlanması üzerinde du-
ruyor. İki komite, aralarındaki ayrıhkları
gidererek "Liseliler Ulusal Koordinasyon
Komitesi" adı altında bütünleşti.
Dunkü gosterinin başarısından sonra adı
geçen komite tüm liselileri 12 kasım için
yeni bir gosteri yürüyüşüne çağırdı.
BAŞPİSKOPOS YAKOVAS'INİDDİASÎ:
Türkler Maraş'ı bırakacak
Yakovas, "Türklerin bazı köyleri Rumlara
vereceklerine, Lefkoşa Havaalanı'nı
açacaklarına ve Maraş'ı bırakacaklarına
ilişkin elimde gayri resmi kaynaklara
dayanan bilgiler var" dedi.
ATİNA (AA) — Amerika ve
Kanada Başpiskoposu Yako-
vas, Kıbns sorununun çözümü
konusunda iyimser olduğunu
söyledi. Yakovas, Selanik'te
düzenlediği basm toplantısın-
da, iyimserliğuıin ABD Dışiş-
leri Bakanlığı Kıbrıs özel Ko-
ordinatörü Nelson Ledsky'yle
görüşmesinden ve bazı ABD'li
kaynaklardan edindiği bilgiler-
den kaynaklandığtnı ifade etti.
Amertka ve Kanada Başpis-
koposu "Kıbns Tiirkleri'nin
bazı köyleri Kıbns Rumlanna
vereceklerine, Lefkoşa Havaa-
lanı'nı açacaklmnna ve Maraş'ı
bırakacaklanna dair elimde
gayri resmi kaynaklara daya-
nan bilgiler var" dedi.
ABD Başkanı George Bush'-
un Cumhurbaşkanı ÖDÜ ile
yaptığı son görüşmede Kıbns
sorununu gundeme getirdiğini
ve Cumhurbaşkanı Ozal'a 'gö-
rnşlerini üettigini' iddia eden
Yakovas, "Özal, Kıbns sonı-
nnnun Tiirkiye'ye ekonomik
politik açıdan maliyeti yüksek
okluğundan, sorunun çözümü
için iyi niyetli göriinüyor"
dedi.
Yakovas, ABD'nin Kıbrıs
sorununun en kısa sürede çö-
zümlenmesini arzuladığım da
belirterek ABD'nin sonına
'ihanet etmeyecegini' ve 'terk
etmeyecegini' ifade etti.
Yakovas, Kıbns sorununun
gerek BM himayesi ve sorum-
luluğunda olması gerekse Kıb-
rıs Rum yönetiminin bugüne
kadar kendilerinden ne istedi-
ğini açık şekilde belirtmemesi
nedeniyle ABD'de yaşayan Yu-
nan asıllı Amerikaülann bu so-
runun çözümlenmesi için gere-
keni yapamadıklannı belirtti.
Yakovas, Kıbrıs Rum siyasi
partilerinin nasıl bir çözüm is-
tedikleri konusunda artık an-
laşmaya varmaları gerektiğini
söyledi.
desteğin düşmesine neden olan
bu konulardan uzaklaştmp
Körfez krizi üzerinde toplama-
ya çabaladı. Bir ölçüde başanh
da oldu. Kampanya sonunda
Bush'a verilen destek yüzde 2
artıs Kösterdi.
Demokratlann performansı
ise uzun zamandan beri ilk kez
iyiye doğru gjtme belirtileri gös-
teriyor. Bütçe pazarlıklan sıra-
sında mesajlannı 'zengin-fakir'
tartışmasına oturtarak seçim
kampanyasını güçlendirdiler.
Demokratlar, bu tartışmalarda
en zenginlerin vergi yükunun
arttınlmasını önerdiler. Aynca
Bush'un sermaye değerlemesi
vergisinin düşurülmesine yöne-
lik önerisinin sadece zengınlere
yarayacağı gerekçesiyle redde-
dilmesini savundular ve hemen
Cumhuriyetçilerce 'sınıf
savaşuu' kışkutmakla suçlandı-
lar. Dolayısıyla bugünkü seçim
sonuçlan Demokratlann bun-
dan sonra izleyecekleri strateji-
ye de ışık tutacak. 'ZengİB-faldr
potitikaa Ue ekooomik popiiliz-
me' kayıp kaymayacaklanna
karar verebilecekler. Kamuoyu
yoklamalanna gore şimdilik De-
mokratlann vergide popülizm
stratejisi olumlu sonuçlar verdi.
Bütün seçimlerde olduğu gi-
bi Amerikaİı seçmenlerin çoğu
bu seçimde de oy kullanmaya-
cak. Pek çok aktif oy kullanma-
yan 'Idmseyi yeniden seçmeyin'
kampanyasına başladı. Basında
yer alan haberlerde seçmenin
son derece kötümser olduğu,
politikacılara guvensizliğin hiç-
bir seçimde olmayan boyutlara
ulaşüğı kaydediliyor. CBS tele-
vizyonu ile The New York Ti-
mes gazetesinin yaptığı kamuo-
yu yoklamalannda yüz-le toplu-
mun 66'sı ekonominin çok kö-
tü olduğu kanısında, yüzde 77'si
hükumeti çıkar gruplaruım be-
lirlediği, politikacıların halkın
yararmdan çok kendi çıkarlan-
nı düşündükleri görüşünde.
Seçmenin bu karamsarlığı
için yeterince neden var. Pek
çok aday Ahlak Komitesi soruş-
turması altında. Başkent Was-
hington'dan Demokrat aday
Holmes Northon'un son sekiz
yüdır vergi kaçırdığı ortaya çık-
tı. Northon, vergi kâğıtlannı
eşinin doldurduğunu, bundan
kendisinin haberi olmadığını id-
dia etti.
YuNANÎSTAN
SadıkAhmet
hükümetten
desteğini
çekti
ATtNA (Camhnriyet) — Gü-
mülcine bağımsız milletvekili
Sadık Ahmet, güvenoyu verdi-
ği Mitsotakis hükümetinden
desteğini çektiğini açıkladı. Sa-
dık Ahmet parlamento başkan-
lığına gönderdiği bir yazıda altı
aylık YDP iktidarı döneminde
Başbakan Konstantin Mitsota-
kis'in "tüm Yunan vatandaşla-
n arasında eşitlik, insan hakla-
nna saygı" gibi sözlennin sade-
ce parlamentoda kaldığını ve
Batı Trakya'daki Türk azınlığa
uygulanmadığını üzüntüyle mü-
şahede ettiğini söyledi.
Yunanistan hükumet sözcüsü
Viron Polidoros ise Sadık Ah-
met'in açıklamasının dikkate
alınmadığını söyledi.
Hükumet sözcüsu şu açıkla-
mayı yaptı:
"Sayın Sadık Ahmet'in ver-
diği ve vereceği oylar, hükümet
partisi tarafından bugüne dek
dikkate alınmadığı gibi bu ko-
auda hiçbir hesaplama da yap-
mamıştır. Hükümet partisinin
pariamentoda güvenoyu sağla-
yacak kadar yeterli oyu vardır.
Sadık Ahmet, yeni seçim yasa-
sından rahatsız olsa gerek ki
YDP hükıimetine vermiş oldu-
ğu güvenovunu geri çektiğini
açıklamıştır.''
ISRAIL
De Cuellar'ın
çağrısına
Dış Haberler Servisi — tsrail
işgali altmdaki topraklarda hu-
zursuzluk sürerken tsrail hükü-
met i, bu topraklarda yaşayan
Filistinlilerin konınması için
uluslararası bir konferans dü-
zenlenmesi önerisini reddetti.
Birleşmiş Milletler Genel Sekre-
teri Perez de CneUar tarafından
ortaya atılan uluslararası kon-
ferans düzenlenmesi fikri, Israil
hükumeti tarafından tehükeü'
olarak nitelendirildi.
BM Genel Sekreteri Perez de
Cuellar, işgal altındaki toprak-
larda yaşayan 1.7 milyon Filis-
tinlinin korunması için Cenev-
re Konvansiyonu'na imza koy-
muş olan ülkelerin toplanarak
karar almalannı istemişti.
DUNYADA BUGUN
AUSIRMEIV
Sokaktaki Amerikah
ve Basın
P.J. Clark's New York'un 3. caddesi ile 55. sokağının ke-
siştiği köşede buiunan, kentlilerin yakından bildiği, ama tu-
ristlerın fazla tanımadığı eski ve ünlülerın uğrağı olmuş bir
irlanda ban. Arka bölümü lokanta olarak düzenlenmiş bulu-
nan bu yerde simsiyah, acı, köpüğü kolay kolay silinmeyen,
bira severlerin bayıldığı, çıktığı ülkede oda sıcaktığında içi-
len İrlanda'nın ünlü Guiness birası da fıçıdan çekilerek satı-
lıyor. Gencay Şaylan ile gece saat 11 sularında barın tezgâ-
hına dayanmış bir yandan içkilerimizi yudumluyor bir yan-
dan da konuşuyoruz.
Bir ara, yanımızdaki tabureye tünemiş olan güzelce, orta
yaşlı hanımın arkadaşı ve tipinden Latin kökenli olduğu izle-
nimini uyandıran kişi Gencay'a sordu:
— Ne olduğunu çıkaramadığım bir dil konuşuyorsunuz, ne-
relisiniz?
Gencay'ın adam kadar beni de şaşırtan yanıtı üzerıne or-
taya bomba düşmüş gibi oldu. Çünkü iletışim organlarının
Amerikan toplumu üzerindekı etkisinin somut ömeklerinden
birıni görme tutkusuna kapılan Gencay, birden duraksama-
dan, "Iraklıyız" deyıvermişti.
"Iraklıyız" yanıtı yalnız bizimle konuşan yabancının değil
"Coctail filmindeki Tom Cruise'ı andıran yakışıklı ve hüner-
li barmenimizi de etkilemişti; salvo hemen başladı. Soruyu
soran kişi, biraz öncesine kadar tatlı tatlı kur yaptığı hanım
arkadaşını da unutup birbiri ardından savlannı sıralamaya ko-
yuldu.
Ne Saddam'ın çıkjınlığı kaldt ne de yapılan işin yanhşlığı
ve ABD'nin buna göz yumamayacağı. Ne Kuveyt'in bir Orta-
doğu diktatörüne yedirilemeyeceği ne de demokrasinin er-
demlerı.
Tartışmanın daha da kızışmaması, Gencay'ın hiç de Sad-
dam'cı gibi davranmayışından, onun tıpik bir Ortadoğu dik-
tatörü olduğunu kabul edişinden ve belki de tanımadığımız
Amerikalının kendini tutmasını bilen uygar davranışından kay-
naklanıyordu.
Sonunda tartışma. biraz önceki baygın bakışlann ve söy-
lenen tatlı sözlerin somut sonuçları için sabırsızlanan hanı-
mın, arkadaşını ısrarla dürtmesiyle noktalandı. Ama konuş-
macımız, kapıdan çıkarken bile;
— Çıkışınız yok, bir an önce çekilin işgal ettiğiniz toprak-
lardan, diyordu.
Doğrusu, Gencay'ın girişimi çok yerinde olmuştu. Mass-
media, sokaktaki Amerikalıyı öylesıne etkilemişti ki herkes
daha düne kadar haritada yerini bile gösteremeyeceği ülke-
lerle ilgilı çılgınca tartışmalara girmeye hazırdı ve hemen her-
kes, bir ABD mudahalesınin haklı nedenleri konusunda bir
çok gerekçe ileri sürebiliyordu.
ABD'de çok küçük bir azınlık dışında herkes için Saddam
"Bağdat kasabı" idi ve cadılar bayramı için satılan maske-
ler içinde en nefret çekeni Irak Devlet Başkanı'nınkiydi. Hat-
ta gazetelerde, Saddam maskesi giymiş bir kişinin şakadan
boğazına sarılan çocuklar görülüi/ordu.
Amerikan gazeteleri, radyo ve televizyon istasyonları hep
birlikte kamuoyunu hazırlıyorlardı. noğallıkla Saddam'ın he-
sapsız olduğu anlaşılan, hiçbir haklı yanı bulunmayan giri-
şimi ile politik kişiliğı de bu çabayı kolaylaştırıyordu. Ama ya-
yınların çok nesnel olduğu da soylenemezdı. En ciddi TV is-
tasyonu olarak kabul edilen PBS bile kimyasal silahlaria il-
gili yayınında, olayın tarihçesini verirken Sam Amca'nın Vi-
etnam'da kullandığı bu tür silahlardan söz etmemeyi yeğli-
yordu.
Kısacası. Amerikan kamuoyu bir savaşa hazır durumda-
dır.
Bu ortamda, Amerikalılann çoğunluğunun savaşa karşı ol-
duğunu ileri süren kamuoyu yoklamalarına, doğruluklarını
yadsımamakla birlikte, fazla güvenmemek gerek.
Ekonomik durgunluk Amerikalıyı acı acı düşündürüyor ve
benzinin galonuna (a78 litre) gelen 3 sentlik (80 liralık) bir
artış bile sokaktaki adamın bar bar bağırmasına neden olu-
yor. Petrol fiyatının bu denli artmasına neden olan Saddam
yüzünden benzincide fiyatlar biraz daha artmaya ve ekono-
mik durum kötü görünmeye başlarsa, bugün savaş karşıtı
olanların, kolayca savaşa "evet" demeleri olası.
Üç hafta kaldığım Amerika'da edindiğim izlenim, olası bir
Körfez savaşına, Amerikan kamuoyunun hazır olduğudur.
Durumu değerlendirirken bu noktayı gözden uzak tutma-
makta yarar var.
HlNDİSTAN
Hindular yangına
körükle gidiyor
Ayodhya kentinde bir caminin yerine tapınak
yapma istekleri reddedilen radikal Hindular 3
bin camiyi yıkma tehdidinde bulundular.
AYODHYA (AA) — Hin-
distan'ın Ayodhya kentinde bir
caminin yerine tapınak yapmak
istekleri reddedilen Hindular, 3
bin camiyi yıkma tehdidinde
bulundular.
Dünya Hindu Konseyi Genel
Sekreteri Ashok Singhal, dün
düzenlediği basın toplantısında
şimdiye kadar üç camiyi yık-
mak istedıklerini, ancak hukü-
metin Hindulara karşı tutumu-
nu gördükten sonra 3 bin cami-
yi yok etmeye karar verdikle-
rini söyledi.
Ashok Singhal, bu 3 bin ca-
minin Hindularca kutsal olan
bölgelerde inşa edildiğini, bu
nedenle yıkılmalan gerektiğini
savundu. Singhal, konseylider-
lerinin gelecekteki stratejilerini
Ayodhya Camii'ni yıkma pro-
jelerini askıya aldıklanru belirt-
ti.
Hindu Konseyi'nin 3 bin ca-
miyi yıkma planının Hindu
toplumu ile Müslüman azınlık-
lar arasındaki gerginliği arttır-
ması bekleniyor.
Konsey geçen ay Ayodhya
kentindeki bir caminin yerine
savaş tanrısı Rama adına bir ta-
pınak yapmak için bir kampan-
ya başlatmış, Bunun üzerine
Hindularla Müslumanlar ara-
sında çıkan çatışmalarda
330'dan fazla kişi ölmüştü. 16.
yüzyılda inşa edilen caminin
alanının Rama'nın doğum ye-
ri olduğunu iddia eden Radikal
Hindular, daha sonra iki cami-
yi daha yıkmak istediklerini
bildirmişlerdi.
Öte yandan Hindistan'da ik-
tidardaki Janata Dal Partisi '-
nin parlamenterlerin yansı,
Başbakan V.P. Singh'den des-
teklerini çektiklerini açıkladı-
lar.
Janata Dal'ın parlamentoda-
ki 140 üyesinden 68'inin, parti
içindeki sosyalist görüşlü
Chandra Shethar'ı parti lideri
ilan ettikleri bildirildi.
Janata Dallı parlamenterler,
Cumhurbaşkanı Ramaswamy
Venkataraman'dan Shekhar'a
yeni hükumeti kurma görevini
vermesini istediler.
Chandra Shekhar, dün gaze-
tecilere yaptığı açıklamada
"Hükümet krizini çözebileceği-
mi sanmıyorum. Ancak müte-
vazı bir girişimde
bulunacagım" diye konuştu.
RöMANYA
Moldavya
için gosteri
Dış Haberler Servisi — Ro-
manya'da fiyat artışlanna karşı
tepkiler sürerken önceki gün
başkent Budapeşte sokaklan,
Moldavya ile birleşme istekle-
rini dile getiren Rumen halkı-
mn gösterilerine sahne oldu.
Gösterilerin başkent dışına da
yayıldığı bildirildi.
Yaklaşık 2 bin kadar Rume-
nin Budapeşte'nin ana cadde-
lerinden Sovyet Elçiliği'ne
doğru yürüdükleri haber veril-
di. Yürüyüş sırasmda 'Besarab-
ya'yı geri istiyoruz', 'Moskova,
Besarabya senin değil. Bunu
unutma' sloganları atıldığı kay-
dediıdi. Sovyetler Birliği'nin
Romanya sımrındaki 4.3 mil-
yonluk Moldavya Cumhuriye-
ti Besarabya olarak da anıhyor.
Başkentin kuzeyinde Transil-
vanya kentinde de aynı fstekle-
ri savunan yaklaşık 4 bin kişi-
nin yürüduğü bildirildi. Göste-
riler sırasmda, Moldavya'da
başlayan etnik çatışmalarda ya-
ralananlara yardım götürmek
amacıyla gönüllü ekipler oluş-
turulması yolunda çağrı yapıl-
dığı da belirtildi.