05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
U.KASIM 1990 IsTANBULDA BUGÜN • TBKP Kâğıthane ilçe kongresi saat 10.00-17.00 arasında Çağlayan Vatan Caddesi Fatih İşhanı Çiçek Düğün Salonu'nda yapılacak. • SHP Kadıköy ilçesi tarafından düzenlenen "Ölüm cezasına neden hayır?" konulu panel saat 11.00'de Caddebostan Kültür Merkezi'nde(Eski Budak Sineması) • Sosyalistlerin Birlık Partisi Girişimı'nin Trakya bölge toplantısı, saat 11.00'de Kadıköy Kafkas Sineması'nda yapılıyor. • Prof. Tolga Yarman'ın "Körfez krizi" konulu konteransı saat 14.00'de SHP Pendik İlçe Merkezi'nde. • HEP Bakırköy itçesinin düzenlediğı "Açlık grevteri ve cezaevi" konulu basın toplantısı saat 10.00'da. KENTYAŞAM MHURİYET/9 TELEFONLAR BîR MEKTUP Doğalgaz çukurlarına dikkat! • Beşiktaş-Dolmabahçe arasında sürdürülen doğalgaz çalışmalannın kaldınm üzerinde veya kaldınma çok yakın bir yerde yapılması yüzünden burada yururken zorluk çekiyoruz. Karanlıkta kaldınmı görmek güç olduğundan doğalgaz çukurlarına duşme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyoruz. Belediyeden doğalgaz çalışmalarına biraz hız vererek, bizi bu durumdan kunarmasııu rica ediyoruz. S Ü H A ÜCİJNCÜ FUARDA BUGÜN • Istanbul Sergı Sarayı'nda bugün sona erecek olan TUYAP 9. Istanbul Kitap Fuan'nda saat 14.00'te Atilla Birkiye'nin yöneteceği, Varlık Yayınevi'nden Filiz Nayır Deniztekin, Adam Yayınevi'nden Prof. Dr. Cevat Çapan ve Cem Yaymevi'nden Mehmet Ali Uğurlu'nun katılacaklan "Şiir Kitabı Yayıncılığının Sorunlan" başlıklı bir açıkoturum yapılacak. TYS standındaki imza gününe Cevat Çapan, Yüksel Pazarkaya, Asım Bezirci, Murat Aykaç Erginöz, Zihni Anadol, KemaJ Anadol, Gülten Dayıoğlu, Suna Tanaltay, Enver Ercan, Zeynep Aliye, Haşim Şahin, Mehmet Güler ve Ruşen Hakkı katılacaklar. Kavram Yayınları standında saat 15.00 -18.00 arası Atilla Birkiye, Ya-Pa standında saat 14.00 - 18.00 arası Yüksel Şengül, Kadın Eserleri Kutüphanesi'nde Yeşim Arat, Ferhunde Berktay, Fatma Gök, Arşalus Kayır, Ferhunda Özbay, Nükhet Sirman ve Şirin Tekeli, Çınar Yayınlan standında saat 14.00 -18.00 arası Rıfat Ilgaz ve Yılmaz Yayınları standında saat 14.00 -18.00 arası Cihan Demirci kitaplarını imzalayacaklar. \ağışh hava gidiyor • İstanbul Haber Servisi — Son gunlerde îstanbul'u etkisi altına alan yağışlı havanın bugünden itibaren etkisini kaybedeceği bildirildi. Önceki gün başlayan ve diın de aralıklı olarak devam eden yağışlar İSKİ'nin yüzünü güldürürken, kentin alçak bölgelerinde su baskınlarına neden oldu. Kentin Alibeyköy, Vatan Caddesi, Kocamustafapaşa gibi semtlerinde önceki gece meydana gelen su baskınlan da İSKÎ ve itfaiyeye bağlı ekiplerce tamamen giderildi. Bu arada İSKİ dün de yapay yağış sistemini uyguladı. Istanbul Meteoroloji Mudürlüğü'nden verilen bilgide bugun ve yarın İstanbul'da parçalı bulutlu havanın etkili olacağı hava sıcaklığının da artacağı belirtildi. Türk-Alman GazetecilerSemineri • İstanbul Haber Servisi — Konrad Adenaur Vakfı tarafından düzenlenen "tki Demokratik Ülke, Türkiye ve Almanya'da Basın Özgürluğu Sorunlan" konulu 7. Türk- Alman Gazeteciler Semineri yarın Pera Palas Oteli'nde başlayacak. Türk, Alman gazeteci ve hukukçuların katılacağı iki gün sürecek seminerde, her iki ulkedeki basın özgürlüğü konusu tartışılacak. Devlet Bakanı Mehmet Yazar'ın yapacağı konuşrnayla başlayacak acılışta Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent, İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yuksek Okulu Müdürü Ptof. Tayfun Akguner, Vlajmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Müdürü Prof. Ismet Giritli, Konrad Adenauer V'akfı Turkiye Temsilcisi Gunter Lochner de birer konuşma yapacaklar. Seminerin birinci gunü "Anayasal Hak Olarak Basın Özgürlüğü ve Yasal Çerçevesi" konulu ilk oturumda Prof. Çetin Özek ile Uwe spindeldreier katılacak. "Basmın Haber Verme Yükümlülüğu, Okuyucunun Haber lsteme Hakkı" konulu ikinci oturumda ise gazeteci yazar Uğur Mumcu ve Süddeutsche Zeitung yazan Egon Scotland birer bildiri sunacak. Aynı gün yapılacak "Basın Konseyi'nin lşle\-i ve Gönüllu Özdenetim Uygulamasının Sonuçları" adlı üçüncU otururna ise Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Öğretim Üyesi Prof. Hüseyin Hatemi ve Alman Basın Ajansı redaktörlerinden Alman Basın Konseyi Üyesi Manfred Protze katılacak. Kahve çöktü, 1 ölü, 2 yaralı • İstanbul Haber Servisi — Sarıyer Büyükdere'de kahvehane olarak işletilen tarihi bir binanın çökmesi sonucu bir kişi öldü, iki kişi yaralandı. Büyükdere Çayırbaşı Sokak'ta bulunan Ayapar Kilise Vakfı'na ait üç kath tarihi bina dün 22.00 sıralarmda çöktü. Goçüğun altında kalan Ahmet Öztürk (25) kaldırıldığı Sarıyer Devlet Hastanesi'nde öldü. İrfan Kocaoğlu (50) ve Tacettin Yücedere (81) de yaralanarak hastanede tedavi altına alındı. Esnaf Kıraathanesi adıyla işletilen binanın iki ay kadar önce belediye tarafından mühürlendiği, ancak buna karşın izinsiz olarak işletildiği one sürüldü. (Fotoğraf: Behzat Şahin) BAŞSAĞLIĞI Sevgili dostumuz, kıymetli insan HASİP YAĞMURDERELİ vefat etmiştir. Dostlara başsağlığı dileriz. ALİ FUAT ÇİLER MÜRVET ÇİLER DOST, GÜZEL İNSAN HALUK AĞABEYİMİZİ YİTİRDİK. SENİ SEVİYORUZ. AYLA ARGUN, BÜRAY KÖSE. FATOŞ YIİCEL, GÜLSEN ÖZÇELİK. HÜRMET MADKAYA. KADER ALKA>. KIYME1 ÖZÇELİK, MİYASE UYSAL GÜZEL İNSAN HALUK SENİ UNUTMAYACAĞIZ AYLA ARGLN ÖZDEMİR - BİLAL ÖZDEMİR Son günlerdeyoğunlaşan elektrik kesintisi, tepkilereyol açtı 'Karanlığa ahşamadık'İstanbul Haber Servisi — İs- tanbul'un Anadolu yakası geniş bir bölümü elektrik kesintisi ne- deniyle dün geceyi "karanükta" geçirdi. Kadıköy'den Bostancı'ya ka- dar uzanan bölgede yaşanan yaklasık 4 saatlik kesintinin, TEK'in KüçükbakkalkOy'deki indirici trafosunda meydana ge- len arızadan kaynaklandığı öğ- renildi. tstanbul'un ağırlıkh olarak Anadolu yakasında son aylarda "olağan" duruma gelen elektrik kesintilerine dün gece bir yenisi eklendi. Saat 21.00 sıralarında Kadıköy, Erenköy, Suadiye, Bos- tancı, Moda ve çevre semtlerde elektrikler kesildi. Kesinti üzerine gazetemizi te- lefonla arayan vatandaşlar, tep- kilerini dile getirdiler. Vatandaş- lar son üç günde bölgede sık sık elektrik kesintileri olduğunu be- lirterek şöyte konuştular: "Geceyi karanhkta geçiriyo- ruz. Olayın nedenini öğrenmek için aradığımız yetkililerden de tatmin edici bir yanıt alamıyo- ruz. Bölgede elektrik dağıtımı- nın bir özel şirkete verilmesin- den sonra bu tür sorunlar sık ya- şanmaya başladı." tstanbul'da Anadolu yakasın- da elektrik dağıtımını bir süre önce devraları Aktaş Elektrik'- in yetkilileri, kesintinin TEK'e ait KüçükbakkalkOy'deki indiri- cisinde meydana gelen arızadan kaynaklandığını söylediler. TEK yetkilileri de anzaya iliş- kin verilen bu bilgiyi doğrular- ken, tstanbul'da birkaç gündür devam eden yoğun yağışlardan sonra KüçükbakkalkOy'deki in- dirici trafoda iletken kopması sonucu elektriklerin kesildiğini kaydettiler. Yetkililer, 21.08'de başlayan kesintinin giderilmesinden son- ra 00.45'ten itibaren Aktaş Elek- trik'e "dağıtım" için elektrik ve- rilmeye başlandığını söylediler. Iptal davası Maçka'ya yürütmeyi durdurtnaİstanbul Haber Servisi — İTÜ'nün, Maçka Kışlası'nın İstanbul Menkul Kıy- metler Borsası'na 49 yılhğına kiralanma- sı işleminin' iptali ve yürutmenin durdu- rulması isteğiyle İstanbul 2 Numaralı İdare Mahkemesi'ne açtığı davada mah- keme, "yürütmeyi durdurma" kararı al- dı. İTÜ Rektörü Prof. Dr. tlhan Kayan, kararı sevinçle karşıladıklarını belirterek, "Bu karar, Türkiye'de adaletin olduğu- nu, haklı olanın hakkını kanıtlayabildi- ğini gösteriyor" dedi. İstanbul 2 Numaralı İdare Mahkeme- si'nce alınan kararda şoyle denildi: "Devletin özel mülkiyelinde bulunan taşınmazlardan herhangi bir kamu hiz- metine, o hizmetin bir unsurunu teşkH edecek şekilde tahsis edilmiş olanlar ka- mu malı niteliğini kazanacağından bun- lar üzerinde şahsi mahivette bir medeni hukuk tasarrufu yapılmasına hiçbir ir- tifak hakkı tesis edilebilmesine olanak bulunamamaktadır. Ancak kamu malı niteliğini \eren sebeplerin ortadan kalk- ması halinde devletin ozel mülkiyetinde bulunan mal niteliğini tekrar kazanacak olan boyle bir taşınmaz hakkında dev- letin mülkiyet hakkına da\alı olarak ta- sarruf edebilme olanagı çıkabilecektir. Bir kamu hizmetine tahsisli olan ta- şıomazın tahsis dışında kullanılması ha- linde tahsisin kaldırılması mümkun bu- lunmakta ise de binanın birinci bodrum katında yer alan (G) anfisi ile buna bağlı kısımlann dışında kalan kısımlannın ha- len kullanılmamasının, Maden Fakülte- si'nin Ayazağa Kampusu'na tasınması sonucu Mimarlık Fakiiltesi olarak kul- lanılmak üzere onanmından kaynaklan- dığı, bunun da bir teknik okul olarak kullanılmaya ilişkin tahsis amacına ay- kırı bir durum teşkil etmemesi karşısın- da kamu malı niteliğini sürdürmekte olan taşınmaz üzerinde irtifak hakkı te- sisine olanak bulunmaması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka a\kırılık bulunmadıgı gibi u)gulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı «sanın 27. maddesi uyarın- ca teminat alıntnaksızın 90 gün süreyle yünitmenin durdurulmasına, 8 Kasım 1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi." • Paltstadat:055 • hfaiy*:OOO • Oandarma: 056 • bMMta MMiıttifc 527 57 00 • Mezartıklaf MMMÜt: 172 13 73 -74-75 ve 088 • İSKİ anzs: 068 HB>AcH:077 511 89 18 Tıp: 588 48 00 Çapa Tı#: 525 92 30 ttm» Tış: 340 01 00 H*t**ırxfa H M M M : 345 46 80 $** RM: 131 22 09 Talukı IkyanhK 152 43 00 SSK SaMtya: 588 44 00 SSK 0lawy«»ıı: 132 30 00 SSK fiizte»*: 358 67 60 • TMfta: TnRk SriM Md.: 176 24 14 (Ist). 356 04 85-86 (Kadıköy) Trafik: 377 22 07 (E-5), Geceyarısı davetsiz gelen misafir!İstanbul Haber Servisi — Sarıyer'de freni patlayan kamyonet, ikinci kattaki bir evin salonundan içeri girdi. Sanyer Zümrütevler Zebercet Sokak'ta dün 23.00'te meydana gelen kazada, Ömer Biber'in kullandığı 34 YZ 675 plakalı kamyonetin freni patladı. Hızlarlan kamyonet, sokağın karşısında bulunan Kılıç Apartmanı'nın ikinci katındaki 4 numaralı dairenin salonundan içeri girdi. Ev sahibi Ali Aktaş, yandaki oturma odasında olmaları nedeniyle can kaybı olmadığmı söyledi. Kazada salondaki eşyalar hasar görürken, kamyonette bulunan Kâzım, Şükran ve Gizem Biber de hafif yaralandı. (Fotoğraf: Behzat Şahin) 356 04 86 (Şehınçi), 314 36 (B.Çekmece) ITMY: tar573 13 31, HaHar 573 04 33. SMtr* 574 73 00. ltoz«vatfM: 573 35 25 • DDY: Srteci D M * M : 527 00 50. H.Pafa Daaşaa: 338 30 50 Hatbn: 526 40 20. 144 42 33 DMİ2 YMIan IteMte): 145 53 66. 144 25 02 149 18 96 Dmiı Otobfeâ: 543 05 25 • METEOROUUİ: (Hava tahmını öğrenme) 573 89 80 526 62 74, 150 83 50. KaiMy: 348 71 40 TW:069 6AZMUZA: 585 19 90-91, 152 10 15. r 339 46 48 • SU AMZA: b 522 97 03. r t f 147 51 10. Ka*k*r 391 14 82, • İETT GM. IM.: 145 07 20 (17 hat) mrrt: 911 (Bilınmeyert numaralar ve nöbetçı eczane sorma), •21 (anzal 026 (danışma). 031 (şehırlerarası), 061 (sıra sorma), 032 (mılletterarası). 062 (sıra sorma). TUYAP Kitap Fuarı Kitap şenUğinde son günKültür Servisi — TÜYAP'ta 8 venniştir." KöNUK YAZAR C? 1 1 \Z 1 1 1 I Gazetemiz \ a/arlarından tlhan Sel- Selçuk ve Kemal okurlarıyla ÇU kv e Mehined Kemai, TÜYAPID düzenlediği 9. Kitap Fuan'ndaki Türkiye Yazarlar Sendikası standında dün de kitapları- nı imzalayarak okurlarıyla söyleşti. Bu sırada Emre Kongar, "Duyduguma gore ilhan Selçuk, kitaplannı 10 Kasım'da değil, 12 EylüTde imzalayacakmış. Atatürk'ün gerçek ölüm gunünde" dedi. İmza günü geç saatlere kadar siirdü. (Fotoğraf: Alaattin Çiftçi) gündür süren 9. İstanbul Kitap Fuarı bugün kapanıyor. Fuarda dün "Her Gün En az Bir Saat Şür" bölümünde Sami Karaö- ren, "Cahit Külebi"yi anlattı. Defne Halman'ın Külebi'den şi- irler okuduğu söyleşide, şair Ca- hit Külebi'nin yaşamınm yanı sı- ra "Atatiirk Kurtuluş Savaşı'nda" adlı oratoryo met- ni de ele alındı. *Cahit Külebi'nin 1930'larm sonunda ortaya çıkan toplumcu şairlerden biri olduğunu belirten Sami Karaoren şunlan söyledi: "Cahit Külebi anadan doğma yetenekleriyle gelmiş bir şair. Aynca kültür ve edebiyat biriki- mlnin eklenmesivle değerli şair Külebi ortaya çıkmıştır. Sivas Li- sesi'nde okuyan Külebi, İstan- bul'a geldikten sonra Anadolu malzemesini kullanarak şiirler Şairin "tçi Sevda Dolu Yolculuk" adlı kitabında Ata- tiirk sevgisini de dile getirdiğini vurgulayan Karaoren, "Bu sev- gi katıksız bir sevgidir" dedi. Daha sonra metnini Külebi'nin' yazdığı "Atatiirk Kurtuluş Savaşı'nda" oratoryosuna deği- nen Sami Karaören, sözlerine şöyle devam etti: "Külebi beste- ci Necil Kazım Akses'in ısrarim- rıyla 'Atatürk Kur'uluş Savaşı'nda' adlı şiirinin biitttn parcalannı bir haftada tamam- lar ve metni Paris'e gönderir. Bu deslansı şiir oratoryo biçiminde bestelenir. Şiir halkın direncini, Kurtuluş Savaşı'nı ve Atatürk- ün örgütlemesini konu aur. Hiç- bir militarizm kokusu yoktur. Eserin son bölümü bagımsızlı- ğa kavuşmuş halkımızın sevin- cini çok güzel yansıtır." GriKent ÇELİK GÜLERSOY Her kentin bir havası, suyu, Kendine has boyası olur ya, Kül renklidir, bu İstanbul da. Gökyüzüne kurşun çekilidir, çoğu gün, Camileri, e\leri, bahçe duvarlan, Sokaklarının taşları, öyle. Daha-daha, bulutları, vapur dumanları, Hele kuşları, o güvercin kanatları. Ya inceden-inceden inen yağmuru? Hepsi, hepsi, doğanm eliyle Kurşun rengine boyalı. Bu da benim genclik yıllanmın şiir heveslerin- den bir kordela. Selim lleri'nin de merak ettiği, ama cesaret edip yayımlayamâJığım. Bugün sı- rası düştü, yazımın başına koyuyorum. Bir yan- dan da düşünüyorum: 1950'lerde döktüğüm bu dizeler, pek gamlı bir günüme rastlamış olmalı! Çünkü o dönemde bile İstanbul, sokakları ve ca- mileriyle, yer yer gerçekten gri bir tablo izlenimi bırakırdı, ama bu taş renkleri, şehrin içinde bile sık sık ağaç ve çiçek boyalan ile coşar ve tatlıla- nırdı. Geçmişte, bir tane değil, birkaç İstanbul şehri olmuş. O şehrin de içinde, birbirine ırak ve ya- bancı, birkaç ayrı kent yaşamış. Ben çocukken bile, Kocamustafapaşa'yla Beyoğlu'nun, ne ilgi- si vardı? Bu 40 yılın İstanbul'u, uzun tarihinde, özel bir dönemi yaşıyordu: Imparatorluk çökün- tüsünden yeni çıkmış, nüfusu az, ekonomisi iyi- ce yoksul, insanları cumhuriyetin onuru ile bir umut kazanmış, alabildiğine sessiz ve ıssız bir di- yardı. Osmanü tablolan da henüz her yere, özel- likle eski yanmada içinde, birçok köşe bucağa egemendi. Çırpıntıh liman, karşıda gri ve koca cami, inip kalkan, sallanan vapurlar, sokakların paket pa- ket taşları, hep biraz hüzün, biraz gam, biraz du- man havası verirdi ortahğa. Benim gibi 20 yaşın romantiklerine de böyle satırlar döktürürdü. Fa- kat o 40'lar ve 50'lerde bile, griliği bastıran ve silip çinko kaplı) evler sıralı olurdu, ait ve yan duvar- lan ya gri taş, ya da serpme harçla sıvalı. Üç beş evde bir, o duvardan, ya bir yasemin, ya küçük beyaz menekşe gülü, ya hanımeli, ya çarkı felek, (nam-ı diğer saat çiçeği, Latincesiyle passiflora), ya çardak gülü, ya pembe pompon gül, ya frenk sarmaşığı, ya mor salkım veya bunlann birçoğu- nun karışımı ve kokteyli, içerden öyle bir coşa- rak, yükselir taşar ve duvaruı kiremitlerini aşar- dı ki, yanıruza, önünüze dökülen bu çağlayanın, renklerine mi bayılasınız, yoksa parfüm koku- larıyla mı ayılasıruz, şaşardıruz. 1950'lerde bile îstanbul, sokaklan ve camileriyle, yer yer gerçekten gri bir tablo izîenimi bırakırdı, ama bu taş renkleri, şehrin içinde bile sık sık, ağaç ve çiçek boyalan ile coşar ve tatblanırdı. savuran renk coşkulan çoktu. Bahar gelince baş- tan başa yeşillere, tirşelere boyanan ve bu züm- rüt bulutların üstüne bol bol erguvanlann pem- belerini serpip damlatan Boğaziçi'ni bir yana bı- rakalım. Ama Yahya Kemai'in âşık olduğu (fa- kat bir gece bile içinde bir yerde yatıp uyumadı- |ı) Kocamustafapaşa'da o "sakin ve kadim Istanbul'un" ortalık yerinde bile, öbek öbek bah- çeler, sık sık yolunuza çıkardı. Dar bir sokakta, top top arnavut kaldınmı taşlannda sekerek gi- derdiniz. İki yanda kafesli, cumbalı, çoğu boya- sız, yağmurdan kararmış, (bir kısmı yine gri bo- yalı, hatta, üstüne bir kısa dönemin modası ile Dediğim gibi, bu bir İstanbul, trenin, bizim ye- tişip bindiğimiz son 30-40 yılının vagonları. Bir de bizden öncesinin İstanbullan var. Onu da yabancılann uzun uzun anlatımlann- dan ve yine yabancı ressamların (toprakları bol olsun), resmedip bıraktıklan desenlerinden tanı- yoruz. Daha eskileri, hep gravür tekniği ile ve siyah-beyaz çalışmış. Fakat birkaç oryantalistin yağlıboyalan, durumu yeterince yansıtıyor. He- le Warwick Goble adında bir İngiliz var ki ken- dini bilen bir şehir, bu adarrun hiç değilse bir büs- tünü, onun en sevdiği köşelerin birine oturtur- du. Suluboyacı bu ressam, 20. yy. başının Istan- bul'undaki bütün renkleriyle, kâğıtlannı bezemiş. Daha eski yazarlar da aynı işi kalemleriyle yap- mış. Düşünmeli ki sade evler ve bahçeler değil, halkın giysileri de bin renkli. Ve o yüzden orta- hk, bir opera sahnesi gibi. Uçağın, trenin, oto- büs ve otomobilin olmadı|ı yüzyıllarda gelen ya- bancılar, bu şehre daha çok, vapurla girerlerdi. Sinema fılmi, TV, video, hatta renkli albüm ki- tapları bile olmadığı için, İstanbul'u tamamen bir sürpriz halinde, yani ilk kez ve kendi gözleri ile görmüş oluyorlardı. Tekne Yedikule'yle karşıla- şıp sonra Sarayburnu'nu dönunce, vakit genel- İikle sabah olduğu ve yolcular güvertede toplan- rruş bulunduğu için, kârşılannda açılan şehir tab- losu karşısında, herkesten bir hayranlık sesi yük- selirdi. Bunlardan biri, yeşillikler arasırta serpitaıiş ey- lerin rafine renklerle boyalı ve zevkli bir empri- me ipekli kumaşa benzeyen sergisine bakarak, "sanki bir lale tarlası gibi" benzetmesini yapı- yor. (Ben de bunu nakletmekle, Soğukçeşme So- kağı gibi iyice "ciddi" bir eserin renkleri ile alay etmek için onlara "pasta evler" benzetmesi ya- padursun, birtakım çevrelere, yeri gelmişken, do- layh bir cevap vermiş oluyorum!) Bu çok renkli ve çok eski İstanbul için, o çağ- larda, hiçbir gencin oturup karamsar şiirler yaz- dığıru sanmıyorum. Bana gelince, ben sadece ka- ramsarhk değil, acele de etmişim. Tümden gri- leşecek ve bütün suratı çimentoyla sıvanacak bir İstanbul'u yazmak için, bir 20-30 yıl beklemeüy- mişim. ANMA 11.11.1988 Sevgili Kardeşimiz ŞAKİR DOĞAN'ı Olumunün ikinci yılında sevgi ve saygıyla anıyor, anısıyla yaşıyoruz. Unutmadık, unutmayacağız... \İLESİ VE KARDEŞLERİ 4DINA KÖKSAL DOĞA> Sevgili ESKİŞEHİR YENİ KOLEJLİ Arkadaşımız En az yirmi yıldan otuz beş yıla kadar eski okul günlerımize dönüyoruz. Müdürü ile öğretmeni ile ve her sınıftan öğrencisi ile arkadaşlıklanmızı, dostluklanmızı, çocukluk sevgilerimizi ve tüm anılarımızı, Yeni Kolejliler oiarak bir kez daha yaşamak için toplanıyoruz 17 Kasım 1990 Cumartesi günü saat 14 30'da ^Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu öğretim üyeleri yemekhanesinde beraber olalım. Nofc Gelmeyen öğrenciler dısiplin kuruluna uerıîecclrtir. Hüseyin Erdoğan (Nöbetçı Öğretmen) Tel. 9 , 22 / 118058 JollyTour KAPLICA FİZİK TEDAVİ KERVANSARAY K U R M E R K E Z I "Sağlığınıza özen gösterin." Çağdaş tıp anlayışı, mükemmel tedavi sistemleri. Kaplıca-Fızik Tedavi-Hidroterapi-Röntgen- Laboratuvar- Rehabilitasyon • Her tür kireçlenmeler • İltihaplı romatizmalar • Felç ve kırık şekilleri • Bel fıtığı, lumbago. Tedavi harcamaları hariç • İki kişilik odada 1 kişi Y.P. 7 gün 675.000 TL. • İki kişilik odada 1 kişi T.P. 7 gün Tedavi harcamaları dahil 1.150.000 TL. Tüm tedavi harcamalanna ilaç dahit değildir. Valikonağı Cad. Başaran Apt. 13/1 Harbiye/İST. 147 98 11 - 131 50 18 - 131 50 19 JollyTour ANAMUR KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1989/58 Davacı Anamur Yıldırım Beyazıt mahallesinden Hüseyin Büyük- dere taraf\ndan Davalılar Atıaraur Saray mahallesinden Ayşe Karan ve arkadaşları alevhıne açılan Anamur Yeşilyurt mahallesi 384 ada 9 parsel \c 264 adj '. numaralı parsele itıraz davasının duruşmalan sonunda \culen karar davalılardan ölu Hüseyin Hüsnü Erdem mi- rascısı \ç \nanıuı Sara> mahallesinden Sedat Erdem'e tebliği edile- memi>tır Adı ceçenın aJresi savcılık vasıtası ile dahı tespit edıleiıiemı>tır Adı geı'eniıı \eya ilgililerinin 15 gün içinde mahkememize başvur- maları aksi halde kararın ilan yolu ile lebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. 23.10.199ü Bann: 48508
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle