05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 KASIM 1990 HABERLER CUMHURİYET/11 P A R T I L E R D E N Sosyalistlerin Birlik Partisi Yurutme Kurulu üyeleri ve girişimcileri, partilerinin tüzük ön taslağını dün de Bursa'da tartıştılar. Eskişehir, Kütahya, Bilecik, Çanakkale, Balıkesir ve Bursa'dan yaklaşık 150 kişinin katıldığı ve Almira Otel'de yapılan toplantıya Kâmil Ateşoğullan, Ekin Dikmen, Nedim Tarhan, Yuksel Selek ve Umur Coşkun katıldılar. (Bursa/Cumhuriyet Burosu) DYP İstanbul İl Başkaru Orhan Keçeli, "Türkiye bugün belki de 2. Dunya Harbi'ndeki yıllardan daha zor, daha rahatsız, daha çileli bir zaman tuneli içinde bulunmaktadır" dedi. Keçeli, Beşiktaş ilçe merkezinde düzenlenen İstanbul bölge toplantısında yaptığı konuşmada, ı "Büyük Ata'yı, 52. ölüm yıldönümunde, I tatsız, umitsiz, onun gözbebeği milleti ve *$ gençleri ıstırap içinde, emanet ettiği ulke serişan bir halde olarak üzüntüyle anıyoruz" 'vau*" Jedi. Hukuk devletinin kaybolma emarelerinin görüldüğünü, demokrasinin tartışıldığını iddia eden Orhan Keçeli, laiklik konusuna da değinerek "Laisizmin ulkede vazgeçilemeyecek bir kavram olduğuna inanıyorum. Laikliği savunan her ölçülü görüşe katıldığımı da bildiririm" diye konuştu. (tstanbul/AA) Türkiye Sosyalist lşçi Partisi (TSİP) Genel Yönetim Kurulu üyelerinden Veli Gürcan, Yaşar Yiğit, Turgut Koçak, Selçuk Çalhan ve Nuri Geçgili, "Dünya-Turkiye-Sosyalizm Sorunları Konferansı"nın TSlP'le ilgili aldığı fesih kararının hukuki dayanağı olmadığını öne sürdüler. Çağdaş Gazeteciler Lokali'nde dün düzenlenen basın toplantısında TSlP'li üyeler adına konuşan Veli Gürcan, toplantıya katılan ve fesih kararı alan 128 evet, 10 çekimser ve 4 hayırdan oluşan 142 kişilik sayısal toplamın TSlP'in üye sayısının 1/8 oranında olduğunu, bunun da İstanbul Kartal ilçesi bileşimine eşit sayıldığını belirtti. ITÜ'ye bomba • İstanbul Haber Servisi — İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) Maslak'taki rektörlük binası dün akşam bombalandı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı, maddi hasar meydana geldi. İTÜ'nün Maslak Ayazağa Kampusu içerisinde bulunan rektörlük binasına dün 20.00 sıralarında kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce bomba konuldu. Binanın sicil şefliği bürosunun penceresi önune konan bomba büyük bir gürültüyle patladı. Patlama sırasında içeride bulunan üç güvenlik görevlisiyle kapılarda bulunan görevliler kimseyi görmediklerini söylediler. Patlamada ölen ya da yaralanan olmazken, sicil şefliği bürosunda maddi hasar meydana geldi. Olaydan sonra gazeteleri telefonla arayan bir kişi, "Devrimci Sol Güçler" adına konuştuğunu belirterek, "İTÜ Rektörlüğü'nü bombaladık. Faşist rektör tlhan Kayan onlarca arkadaşımızın gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına yol açtı. Uyarı olarak bu eylemi yaptık. Hiçbir boykot kırıcı cezasız kalmayacak. ^akhyız, kazanacağız" dedi. (Fotoğraf: Behzat Şahin) Prof. GiritlTye saldın kınandı • tstanbul Haber Servisi — Marmara Üniversitesi Senatosu, Basın Yayın Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. tsmet Giritli'ye yapılan saldırıyı kınadı. Dün toplanan senatonun bu konuda aldığı karar şöyle: "Üniversitemiz Basın Yayın Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. tsmet Giritli'nin makamında menfur bir saldınya uğraması fevkalade üzücü ve düşündürücüdür. Kaba kuvvetin anlamsızlığı, hürriyetçi ve demokratik bir toplumda bunun hiçbir yarar sağlamayacağı, eski ve yakın geçmişimizde görülmüştür. Bu gibi olayları tekrar yaşamanın ve yaşatmanın toplumumuza ve bunu yapanlara bir fayda sağlamayacağı açıktır. Marmara Üniversitesi Senatosu ve camiası olarak bu olayı şiddetli kınıyoruz. Saldırganların ve bağlı oldukları mihraklann en kısa zamanda belirlenmesini ve cezalandınlmasını bekliyoruz!' IHDTilerden toplu telgraf • İstanbul Haber Servisi — Insan Haklan Derneği İstanbul Şubesi üyeleri, işyerinin camına "Savaşa hayır" yazısı astığı için yargılanan Vedat Sümercan'ın yargılanmasını protesto etmek amacıyla Uşak, Banaz 1. Sulh Ceza Mahkemesi'ne topluca telgraf çektiler. Dernek üyeleri, Sirkeci'deki Büyük Postane'den çektikleri telgraflarında, "Savaşa hayır demek her insanın en doğal hakkı ve görevidir. Vedat Sümercan'ın yargılanrnasını kınıyorum" dediler. Uşak'ta serbest muhasebecilik yapan Vedat Sümercan, işyerinin camına "Savaşa hayır" yazısı astığı için önce gözaltına alınmış, 22 ekim tarihinde tutuklanmış, daha sonra da kefaletle serbest bırakılmıştı. 2 gazeteciye saldın • KARABÜK (Cumhuriyet) — Günlük yayımlanan Karabuk Postası gazetesi sahibi ve Karabük Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Tuncer Ersözlü ile haftalık yayımlanan Pota-68 gazetesinin Yazı Işleri Müdürü Mustafa Orhan saldınya uğradılar. Karabük Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Tuncer Ersözlü, Belediye Başkan Muavini Demiray Yuce'yi, saldırısına uğradığı savıyla mahkemeye verirken, Yüce olayı yalanlayarak Ersözlü'nün aşırı derecede alkollü olduğunu, şakalaşırken yere düştüğünü belirtti. Pota-68 gazetesinin Yazı Işleri Müdürü Mustafa Orhan ise barda çıkan bir tartışma sonucu kimlikleri belirlenemeyen 8 kişinin saldırısına uğradı. DGM'den MİTe yanıt • ANKARA (ANKA) — DGM Başsavcısı Nusret Demiral, MİT Müsteşarı Korgeneral Teoman Koman'ın emniyet teşkilatına irtica yanlılannın sızdığı iddiası üzerine, "Bugüne kadar irticai suçlara ilişkin verdiğimiz emirleri polism savsakladığı görülmemiştir" dedi. Enver Oren ameliyat oldu • Haber Merkezi — Türkiye Gazetesi sahibi Dr. Enver Ören, Amerika'da Houston kentinde bir böbrek ameliyatı geçirdi. Ören'e, kızkardeşinin bir böbrçği nakledildi. Methodist Hastanesi'nde Cumhurbaşkanı özal'ın doktoru De Bakey başkanlığındaki bir ekip tarafından gerçekleştirilen ameliyattan sonra Ören'in yoğun bakımdan çıktığı ve durumunun iyi olduğu bildirildi. Ozalp topraga verildi • AYDIN (Cumhuriyet) — Sarayköy yakınlarında önceki gün geçirdiği trafık kazasında beyin travması geçirerek kaldırıldığı hastanede ölen ANAP Aydın Milletvekili Mehmet Özalp, Nazilli ilçesi Yamalak kasabasında toprağa verildi. Mehmet Özalp'in cenazesi dün saat 12.00'de SSK Nazilli Hastanesi'nden alınarak evinin önüne getirildi. Buradaki törene Bayındırlık ve Iskân Bakanı Cengiz Altmkaya, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Muin Balıbey, ANAP Aydın milletvekilleri, bağımsız mületvekili Nabi Sabuncu, Vali Recep Yazıcıoğlu, belediye başkanları, ANAP il ve ilçe başkanları katıldı. 'Çağdaş gelişmeler ışığında solun yeni perspektiflerV tartışıldı Gündem solun geleceğiKarakaş Kapitalizm, sömürü ve eşitsizlik dünyanın birçok ülkesinde devam ediyor. özçelik Toplumların en büyük sorunu demokrasidir. Bu sorun çözülmediği sürece sorunlarımızı çözemeyiz. Dicleli Bir şeylerin sona erdiği konuşuluyor. Bana göre sona eren insanlık tarihindeki bir dönemdir. Ve bu dönemde akımların hiçbiri insanlığa kalıcı çözümler getirememişlerdir. lç Politika Servisi — Mülki- yeliler Birliği'nde her hafta dü- zenlenen "Cumartesi Buluşma- ları"nda bu hafta "Çağdaş Ge- lişmeler Işığında Solun Yeni Perspektifleri" tartışıldı. Solun farklı kesimlerinde temsilcilerin katıldığı toplantıda konuşmacı- lardan SHP İstanbul İl Başka- nı Ercan Karakaş, Türkiye'de sol ideolojilerin birleşme sürecinin başladığını belirterek "Türkiyei de solun programı öncelikle si- yasi demokrasiyi kurmaktır" de- di. HEP İstanbul İl Başkanı Os- man Özcelik, solun en geniş an- lamda birlikteliğinin sağlanarak iktidara gitmesinin hedef oldu- ğunu, ancak Türkiye'de devlet ideolojisini savunan sosyal de- mokrat bir partiyle birleşmenin mümkün olmadığını söyledi. Sosyalist Birlik Partisi Girişimi Koordinasyon Kurulu üyesi ZiU- fii Dicleli ise solun kendi içinde bir genel affa ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek, Türkiye'de hem mubalefet hem de iktidann ya- pısının değiştirilmesi gerekJidir" dedi. Toplantıda ilk söz hakkını alan SHP İstanbul tl Başkanı Ercan Karakaş, "Doğu bloku- nun yıkddığı şu giinlerde tartı- şılan ve tartışılması gereken şey başansızlıga uğrayan sosyaliznı midir, yoksa uygulayıcılar mı- dır?" dedi. Karakaş, Marksist ve Leninst partilerin baştan beri sosyaliz- min demokrasi boyutunu gör- mezlikten geldiklerini ve siyasi demokrasiyi, sosyalizm tamam- landıktan sonra ona eklenecek bir üstyapı olarak gördükleri eleştirisini getirerek, "Üretim araçiannm mülkivetinin devlet- leşlirilmesi, teoride olduğu gibi işçi sınıfının otomalikman ken- di kaderini kendisinin layin et- mesini saglamadı. Buna karşın, demokratik kontrolden uzak, sözde 'sosyalist ekonomı'nin do- gurdugu bbrokrasiler oligarsisi hâkim oldu. Tum bu gelişmeler de so>\alizmin somut ülopvası- nın gözden duşmesine neden ol- du. Oysa yanlış olan ülopya de- ğil ona ulaşmak için kullanılan araçlardır" dedi. Sosyalist düşüncenin Doğu Avrupa ve SSCB'de olan geliş- melerden sonra ortadan kalk- madığım savunan Karakaş, ko- Zülfii Dicleli, Atilla Coşkun, Osman Özcelik ve Ercan Karakaş solun geleceğini tartıştılar. nuşmasını şöyle sürdürdü: "Kapitalizm, sömürii ve eşit- sizlik dünyanın birçok ülkesin- de devam ediyor. Sosyalizm de- nilen fikir, dünva görüşü zaten kapitalizmi eleştirip sömurüsü- ne karşı çıktığı için bu düşiince ortadan kalkmış olaraaz." Sosyalizmin yalnız demokra- si ile gerçekleşebileceğini ve de- mokrasinin ancak sosyalizmle gerçeklik kazanabileceğini kay- deden SHP İl Başkanı, muhte- mel bir birleşme ile ilgili olarak şunları dedi: "İnsan haklanna ve özgiirliiklere dayalı, çogulcu bir anlayışla birleşme başlar. Bu temel konularda anlaşan sol partilerin birleşmeleri de kolay olacaktır. Bu sureç başlamıştır." HEP istanbul İl Başkanı Os- man Özcelik, Ekim Devrimi'n- den 1989 yılı sonlanna kadar SSCB'deki ekonomik ve siyasal gelişmelerı ana başlıklarıyla özetledikten sonra Batı dünya- sının Gorbaçov'un reformlann- dan sonra Doğu blokunu endi- şeyle izlediğini vurguladı. Türkiye'de de Kürt ulusunun devlet tarafından tamnmadığını söyleyen Osman özcelik, şöyle konuştu: "Toplumlann en büyük soru- nu demokrasidir. Bu sorun çö- zülmedigi sürece sonınlanmızı çözemeyiz. Türkiye'de de Kurt sorunu çözülmeden demokrasi kurulamaz." Sosyalistlerin Birlik Partisi Girişimi Koordinasyon Kurulu üyesi Zülfü Dicleli, Doğu Avru- pa ve SSCB'deki son gelişmeler- den sonra tüm ideolojilerin ken- disini haklı çıkarttığını belirte- rek "Bir şeylerin sona erdiği ko- nuşuluyor. Bana göre sona eren insanlık tarihindeki bir dönem- dir. Ve bu dönemde akımların hiçbiri insanlığa kalıcı çözümler getirememişlerdir. NATO- Varşova kutuplaşması sona er- miştir. Bunu yok eden de banş fikridir. Etkilenen biitiin akım- lar kendilerini yenilemek dunı- mundadırlar. Türkiye tercihini ABD yönünde kullanmıştı. Ku- tuplann sona ermesiyle bu ola> fiili olarak anlamını yitirdi. Türkiye kendine uygun politika- lar geliştirmek zorunda kalmıştır" dedi. Toplantının sorular bölümün- de konuşmacılara sosyalizm ve komünizmin gelişimi, komünist veya sosyalist rejirnlerin yeni ya- pılanmaları, Turkiye'deki sol ka- nat içindeki partilerin konumla- n ve ülke sorunlanna yaklaşım- lanyla ilgili sorular soruldu. Bu soruları sırasıyla yanıtlayan ko- nuşmacılardan Karakaş, "Tiirk- Devlet Bakanı Taşar, AkbuluVa gönderdiği raporda RP oylanndaki artışa dikkat çekti ANAP'ta 4 Refah' endisesiANKARA — (Cumhuriyet Btirosu) Devlet Bakanı Mustafa Taşar, Başbakan Yıldınm Akbıılut'a gönderdiği raporda, Refah Partisi'nin oylanndaki artışa dik- kati çekerek RP'nin ANAP iktidarının imkânlanndan yararlanarak güç kazan- ma yollarının tıkanmasını istedi. Taşar, raporunda, ANAP'm sadece "geçmişiy- le övünerek" iktidar olamayacağını da vurgulayarak ileriye dönük politikalar oluşturulması, iç çekişmelere son veril- mesi ve' parti içi demokrasiye özen gös- terilmesi gerektiğini söyledi. Devlet Bakanı Mustafa Taşar, Başba- kan Akbulut'a gönderdiği 22 sayfalık raporda, 1983'den bu yana ANÂP'ın durumunu ve oy potansiyelini değerlen- dirdi. Raporda, 19 ağustosta yapılan ye- rel seçim sonuçlan yorumlanırken, Eti- mesgut ve Bayrampaşa'da ANAP oyla- rının "memnuniyet verici olmadığı" vurgulandı. Devlet Bakanı Taşar, raporunda Re- fah Partisi'nin (RP) oylanndaki artışa da dikkati çekti. Raporda, RP'nin oy- lannı arttırırken ANAP iktidannın im- kânlanndan yararlandığı belirtilerek şöyle denildi: "ANAP iktidannın manevi değerle- re olan saygı ve baglıhğını istismar ede- rek bazı biirokratik makamlara zihni yandaşlannı yerleşiirmeyi başarmışlar- dır. Bunlar bulunduklan yerin imkân- lannı RP paralelinde kullanmaktan, ta- yin, terfi vb. bürokratik işle> iş başta ol- mak üzere, her türiü devlet imkâmnı bu parti taraftariarına tahsis etmekten çe- kinmemektedirler. Böylece RP kendi ik- tidanmızın imkânlannı kullanarak top- san tipini hazııiayacaktır. Bu istikamet- teki gelişmeler ANAP'a dinamizm kazandınr" dedi. Taşar, "ülkücü-hareketçi" grubun bö- lündüğünü, bu kesimden çağa ayak uy- durabilenlerin çoğunluğunun ANAP'- ta yeni bir siyasi hayata başladıklannı _^ vurguladı. Taşar, milliyetçilik fıkrinden Ozfll'a ÖVgÜ çekinmemek gerektiğini, tersine bunun hazırlayıcısı ve teşvikçisi olmak gerek- tiğini de söyledi. kaydetti: "Avantajlan kaybetmeden, ileriye dö- nük doğnı politikalar oluşturarak par- ti programımızı, icraatımızı çağın ivme- sine yeniden ayariayarak potansiyel oy gücünü ANAP'a kazandırmak gerek- mektedir." Taşar, raporunda, 'ANAP'ı ANAP yapanlara' sahip çıkılması gerektiğini ifade ederek özal'ın Atatürk'ten sonra en saygın ve büyük devlet adamı olduğunu savundu. lumda giiçlü ve gelişen parti imajı sağ- lamaktadır. Bürokratik kademelerde RP zihniyetine hizmet veren kanallar süratie tıkanmalıdır." Taşar raporunda, milliyetçi düşünce ve görüşlerin daha yaygın ve etkili kı- hnması gerektiğini de ifade ederek, "Milliyetçi düşüncenin gdişmesi genç- lik ve aydın kesiminde RP zihniyetinin etkişinin azalmasını sağiayacak, ihtiya- cımız olan çağdaş, inançlı ve idealist in- Taşar raporunda, ANAP'ın Türkiye genelinde yüzde 25'lerde seyreden bir seçmen desteğine sahip olduğunu ifade ederek, "Türk toplumunun bugün gel- digi seviye ve çağın empoze ettiği değer- ler ve ihtiyaçlar itibanyla toplumumu- zun beklentileri ANAP reformunun te- min ettiklerinJn önüne geçmiştir" dedi. Genel seçimde, toplumun beklentileri- ne cevap verebilecek partinin iktidara geleceğine dikkati çeken Taşar, şunları Taşar raporunda, 'ANAP'ı ANAP yapanlara' sahip çıkılması gerektiğini de ifade ederek özal'ın Atatürk'ten sonra en saygın ve büyük devlet adamı oldu- ğunu savundu. Taşar, şu görüşleri savundu: "Özal, ANAP 1 ! kurduğu günden bu yana kendisini demokratik ilkelere uy- gun meşru zeminlerde kanıtlamış bir güçtur, vasıftır, ebliyetlir. Özal, ANAP- la özdeşleşmiş bir imajdır. Devlet anla- yışı gereginin ötesinde kendisine ANAP'h olarak şükran ve minnet borç- luyuz. Özal imajını korumak, saygın tutmak ANAP'a olan saygı, sevgi ve inancın bir ifadesidir. Herkes çok iyi bil- melidir ki Özal'dan koparılan her yon- ga, Özal'a vurulan her fiske ANAP'a vunılan darbedir." ISTANBUL'dan HİKMET ÇETİNKAYA Nereye Doğnı? İSTANBUL — Ulu önder Atatürk, ölümünün 52. yıldönü- münde törenlerle anıldı... Atatürk'ün ölüm yıldönü- munde Sultanahmet'teki Aya İrini Kilisesi Konser Salonu'n- da ise ilginç bir anma töreni ya- pılıyordu. Nakşibendi şeyhi Mehmet Zahid Kotku'nun ölü- münün 10. yılı nedeniyle dü- zenlenen şempozyum iki gün sürecekti. İlginç tören ve sem- pozyumun 10 Kasım gününe denk düşmesi gerçekten dü- şündürücüydü. Tüm yurtta Atatürk'ü anma törenlerinin yapıfdığı saatte Aya İrini Kilisesi Konser Salo- nu'nda Nakşibendi şeyhi için niye bir şempozyum düzenle- niyordu? 13 Kasım 1980 yılında ölen aynı zamanda İskenderpaşa Camii imamı olan Mehmet Za- hid Kotku için niçin 10 Kasım günü seçilmişti? Üstelik niye bir başka yerde değildi kilise- deydi? Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın annesi Hafize Özal, Bakanlar Kurulu kararıyia Fa- tih Camii aviusunda Mehmet Zahid Kotku'nun mezarının ya- nı başına gömülmüştü. Nakşi- bendi şeyhi Kotku için ölümü- nün 10. ytldönümünden üç gün önce Atatürk'ün ölümü- nün 52. yıldönümunde Hakyol Vakfı tarafından tören ve şem- pozyum düzenlenmesinin bir anlamı vardı elbet. MİT Müsteşarı Teoman Ko- man'ın Bakanlar Kurulu'nda verdiği brifingden üç gün son- ra Nakşibendi şeyhi için dü- zenlenen sempozyuma katı- lanların çoğunluğu, laik, çağ- daş, demokratik hukuk devle- ti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin üniversitelerinde görev yapan bilim adamlanydı. Kültür Baka- nı Namık Kemal Zeybek, sem- pozyuma çağrılı olduğu halde -katılacağı da söyleniyordu- gelmemişti. Evet dün 10 Kastm'dı... Ulu önder Atatürk törenler- le anılıyordu... Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, MİT Müsteşarı Teoman Koman'ın açıklamalarından ot- dukça tedirgin olmuşa ben- ziyordu... Ne diyordu Bakan Aksu? — Terörün sağı, solu yoktur. Biz her türlüsüne karşıyız. Elbet terörün sağı, solu yc tur. Oysa MİT Müsteşarı Ko- man'ın açıklamalannın üzerin- de durulması gerekmektedir. İçişleri Bakanı Aksu, acaba Atatürk'ün ölümünün 52. yıldö- nümunde Nakşibendi şeyhi Mehmet Zahid Kotku için Hak- yol Vakfı tarafından Aya İrini Kilisesi Konser Salonu'nda şe- mpozyum düzenlenmesine ne diyordu? 13 kasımda ölen Mehmet Zahid Kotku için 10 Kasım'da tören ve şempoz- yum düzenlenmesi bir anlam taşımıyor muydu? Bugün İçişleri Bakanlığı'nda görevli üst düzey yetkililerinin Nakşibendi oldukları yolunda saylar öne sürülmemiş miydi? İçişleri Bakanı Aksu laikliği savunmada hiç kimseden ge- ri kalmayacaklannı söylüyor. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşurken 1983-1990 yılları arasında 471 irtica olayından 2619 kişinin yakalandığını, 500'ünün tutuklandığını açıklı- yor. Laikliği dinsizlik olarak ka- bul etmediklerini, ancak din ve vicdan özgürlüğünün baskı öğesi olarak kullanılmasına karşı olduklarını vurguluyor... Nasıl bir özgürlüktür bu? Said-i Nursi mevlidinde gö- zaltı olacak, Nakşibendi ey- lemleri "din ve vicdan özgüriüğü" olarak savunula- cak. Kimi emniyet müdürleri, valiler, Nurcuların üzerine gi- decekler, Nakşibendilere, Sü- leymancılara kol kanat gere- cekler... Nakşibendi şeyhi Mehmet Zahid Kotku'nun mezarı Fatih Camii avtusunda. Cumhurbaş- kanı Özal'ın annesi Hafize Ha- nım ise şeyhin ayak ucunda yatıyor. 10 Kasım günü Ata- türk'ü anma törenleri yapılır- ken şeyh Kotku için şempoz- yum düzenleniyor. SHP milletvekilleri, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Cum- hurbaşkanı Özal'ın "Devlet la- ik, ben Müslümanım" sözleri- ni eleştiriyoriar. İçişleri Bakanı yanıt veriyor SHP'lilere: — Bu milletin yüzde 99'u Müslüman. Ama devlet laik... SHP milletvekillerinin eleşti- rileri sürüyor: — İçişleri Bakanlığı'nda ta- yinleri, terfileri tarikat şeyhieri yapıyor... Bakan Aksu yanrtlıyor: — Bütün tayinleri ben yapı- yorum, bütün işlemlerin so- rumlusu benim. Üniversitelerde anti laik tır- manış sürüyor. Milli Güvenlik Kurulu, üniversitelerden irtica raporu hazırlanmasını istiyor. Dün 10 Kasım'dı. Ulu önder Atatürk ölümünün 52. yıldönü- munde törenlerle anıldı... Dün Nakşibendi şeyhinin anısına da iki gün sürecek şempoz- yum düzenlendi. Üstelik Aya İrini Kilisesi'nde... Türkiye nereye gidiyor? sayın doktor ve eczacılara Parenteral Beslenme Solüsyonu Preparatımız % 8.5 FreAmine III(Enjektabl Amino Asit Solüsyonu) 500 ml'lik vacoliter şişelerde tıp kullanımına sunulmuştur. S Tescıl edılmış marka Eczacıbası iye'de solun programı siyasi de- mokrasiyi kurmaktır. Demokra- si tarifinde birleşmemiz gerek- lidir. İnsan Haklan Evrensel Be- yannamesi'ndeki hükumlere da- yalı bir demokratik diizendir bu. 1982 Anayasası temelden degiş- tirilmelidir. Bunun için bir top- lumsal mutabakat olmalıdır. Burada da öncülüğü siyasi par- tiler yapmalıdır. Demokrasi ev- renseldir. Temel degerleri belli- dir ve bunu hedeflememiz lazımdır" dedi. HEP İstanbul İl Başkanı Os- man özcelik de sorulara yanıt verirken 12 Eylül'ün bütün so- nuçlanyla ortadan kaldırılması gerektiği görüşüne katıldı. SHP'yi Güneydoğu ile ilgili kararnamelerin çıkmasından da sorumlu tutan Ozçelik, "Bence önce DSP-SHP birleşmelidir. Çiinkü ortak yanlan çok. HEP'e en y^kın parti SBP'dir. DSP- SHP biriikteüği olur, biz de du- rumu degerlendiririz" şeklinde konuştu. Sosyalist Birlik Partisi Girişi- mi Koordinasyon Kurulu üyesi Zülfü dicleli kendisine yönelti- len soruları yanıtlarken, toplu- mun çeşitli kesimierinin bir ana- yasa platformu oluşturulmasına dikkat çektiklerini söyledi. Dic- leü, birlik ve birleşmeyle ilgili so- rulara da "Birlik deyince akla hemen bir partiyle birleşme ge- liyor. Niye hemen parti bazında düşüniiyorsunuz? Çunkii ikti- dar olmak istiyonız. Hem mu- halefeti, hem iktidan degiştir- mek lazımdır. ÖncülUk iddiasın- da olmamalıdır kimse" dedi. SHP'de ilk görevden ahııa MYK Adana il ve Seyhan yönetimlerini, usulsüz üye yazımlarının incelenmesinin mevcut yönetimlerin tavrı nedeniyle mümkün olmadığı gerekçesiyle görevden aldı. ANKARA (Cumhuriyet Bfi- rosu) — SHP Merkez Yürütme Kurulu, Adana il ve Seyhan ilçe yönetimlerini görevden aldı. Kâ- rann, Adana ve Seyhan'da usul- süz üye yazımlannın incelenme- sinin, mevcut yönetimlerin tav- n nedeniyle mümkün olmadığı gerekçesiyle alındığı bildirildi. Adana ve Seyhan'da yeni yöne- timlerin atanmasının ardından 45 gün içinde kongreye gi- dilecek. MYK, dün Genel Başkan Er- dal tnönii başkanlığında yakla- şık 4 saat suren toplantısında ge- çen hafta MYK üyesi Manisa Milletvekili Hasan Zengin baş- kanlığında Adana ve Seyhan'a giden MYK heyetinin usulsüz üye yazımı ile ilgili görüşleri de- ğerlendirildi. Zengin'in incele- meleri sırasında karşılaştığı ta- vır ve kendisine yapılan saldın karşısında il ve ilçe yönetimleri- rün yardıma olmak yerüıe engel çıkardığı görüşünde birleşen MYK üyeleri, Adana İl Başka- nı Fevri Ciritçi ve Seyhan İlçe Başkanı Mehmet Salıcı'nın yö- netim kurulları ile birlikte gö- revden alınmasına karar verdL Toplantı sonrası basına açık- lama yapan Genel Sekreter Yar- dımcısı Ertuğnıl Günay, "Kara- nn tüzüğün 34. maddesinin (c) bendince almdığını belirterek bu bölgede bir üye kaydı yığüma- sının söz konusu olduğunu, ka- yıtlarda usulsüzlük bulnndağa- nu anımsattı ve "Böyle bir yola başvurmayı hiç istemememize karşın partinin nukukunu ve dii- zenli calışmasını korumak icia bu tasarnıfta bulunmak zonın- da kaldık" dedi. Günay, Adana ve Seyhan'da yönetimden geçmemiş birçok üyelik başvurusu olduğunu, bunların başvuru aidatlannın alınmadığını, bir partilinin bin- lerce kişiyi kaydetmiş gözüktü- ğünü anlattı. Görevden aiınan il ve ilçe baş- kanlan ile yönetim kurullan ye- rine hemen atama yapılacağını belirten Günay, Adana ve Sey- han'da kongrenin, tüzüğün be- lirlediği 45 günlük süre içinde gerçekleştirileceğini bildirdi. Görevden aiınan Adana ve Sey- han yönetimlerinin yerine ata- maların bugün yapılması bek- leniyor. Inönü geziye çıkıyor MYK dünkü toplantısında aynca, daha önce parliden ay- nlan Balıkesir Güre Belediye Başkanı'nın yaptığı üyelik baş- vurusunu tüzüğün 9. maddesi- ne göre kabul etti. önümüzde- ki günlerde aralannda Diküi Be- lediye Başkanı Osman Özgii- ven'in de bulunduğu bazı bele- diye başkanlarının da partiye dönecekleri öğrenildi. MYK toplantısında Genel Başkan Erdal Inönü'nün 16-19 kasım tarihleri arasında Amas- ya, Tokat, Sıvas ve Yozgat ille- rini kapsayan bir geziye çıkma- sı da kararlaştınldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle