Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 KASIM 1990 HABERLER CUMHURİYET/11
P A R T I L E R D E N
Sosyalistlerin Birlik Partisi Yurutme Kurulu
üyeleri ve girişimcileri, partilerinin tüzük ön
taslağını dün de Bursa'da tartıştılar. Eskişehir, Kütahya,
Bilecik, Çanakkale, Balıkesir ve Bursa'dan yaklaşık 150
kişinin katıldığı ve Almira Otel'de yapılan toplantıya Kâmil
Ateşoğullan, Ekin Dikmen, Nedim Tarhan, Yuksel Selek ve
Umur Coşkun katıldılar. (Bursa/Cumhuriyet Burosu)
DYP İstanbul İl Başkaru Orhan Keçeli,
"Türkiye bugün belki de 2. Dunya
Harbi'ndeki yıllardan daha zor, daha rahatsız, daha çileli
bir zaman tuneli içinde bulunmaktadır" dedi. Keçeli,
Beşiktaş ilçe merkezinde düzenlenen İstanbul
bölge toplantısında yaptığı konuşmada,
ı "Büyük Ata'yı, 52. ölüm yıldönümunde,
I tatsız, umitsiz, onun gözbebeği milleti ve
*$ gençleri ıstırap içinde, emanet ettiği ulke
serişan bir halde olarak üzüntüyle anıyoruz"
'vau*" Jedi. Hukuk devletinin kaybolma
emarelerinin görüldüğünü, demokrasinin tartışıldığını iddia
eden Orhan Keçeli, laiklik konusuna da değinerek
"Laisizmin ulkede vazgeçilemeyecek bir kavram olduğuna
inanıyorum. Laikliği savunan her ölçülü görüşe katıldığımı
da bildiririm" diye konuştu. (tstanbul/AA)
Türkiye Sosyalist lşçi Partisi (TSİP) Genel
Yönetim Kurulu üyelerinden Veli Gürcan,
Yaşar Yiğit, Turgut Koçak, Selçuk Çalhan ve Nuri
Geçgili, "Dünya-Turkiye-Sosyalizm Sorunları
Konferansı"nın TSlP'le ilgili aldığı fesih kararının
hukuki dayanağı olmadığını öne sürdüler. Çağdaş
Gazeteciler Lokali'nde dün düzenlenen basın
toplantısında TSlP'li üyeler adına konuşan Veli Gürcan,
toplantıya katılan ve fesih kararı alan 128 evet, 10
çekimser ve 4 hayırdan oluşan 142 kişilik sayısal
toplamın TSlP'in üye sayısının 1/8 oranında olduğunu,
bunun da İstanbul Kartal ilçesi bileşimine eşit sayıldığını
belirtti.
ITÜ'ye bomba
• İstanbul Haber Servisi — İstanbul Teknik
Üniversitesi'nin (İTÜ) Maslak'taki rektörlük binası dün
akşam bombalandı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı,
maddi hasar meydana geldi. İTÜ'nün Maslak Ayazağa
Kampusu içerisinde bulunan rektörlük binasına dün
20.00 sıralarında kimliği belirlenemeyen kişi ya da
kişilerce bomba konuldu. Binanın sicil şefliği bürosunun
penceresi önune konan bomba büyük bir gürültüyle
patladı. Patlama sırasında içeride bulunan üç güvenlik
görevlisiyle kapılarda bulunan görevliler kimseyi
görmediklerini söylediler. Patlamada ölen ya da
yaralanan olmazken, sicil şefliği bürosunda maddi hasar
meydana geldi. Olaydan sonra gazeteleri telefonla arayan
bir kişi, "Devrimci Sol Güçler" adına konuştuğunu
belirterek, "İTÜ Rektörlüğü'nü bombaladık. Faşist rektör
tlhan Kayan onlarca arkadaşımızın gözaltına alınmasına
ve tutuklanmasına yol açtı. Uyarı olarak bu eylemi
yaptık. Hiçbir boykot kırıcı cezasız kalmayacak.
^akhyız, kazanacağız" dedi. (Fotoğraf: Behzat Şahin)
Prof. GiritlTye saldın kınandı
• tstanbul Haber Servisi — Marmara Üniversitesi
Senatosu, Basın Yayın Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr.
tsmet Giritli'ye yapılan saldırıyı kınadı. Dün toplanan
senatonun bu konuda aldığı karar şöyle: "Üniversitemiz
Basın Yayın Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. tsmet
Giritli'nin makamında menfur bir saldınya uğraması
fevkalade üzücü ve düşündürücüdür. Kaba kuvvetin
anlamsızlığı, hürriyetçi ve demokratik bir toplumda
bunun hiçbir yarar sağlamayacağı, eski ve yakın
geçmişimizde görülmüştür. Bu gibi olayları tekrar
yaşamanın ve yaşatmanın toplumumuza ve bunu
yapanlara bir fayda sağlamayacağı açıktır. Marmara
Üniversitesi Senatosu ve camiası olarak bu olayı şiddetli
kınıyoruz. Saldırganların ve bağlı oldukları mihraklann
en kısa zamanda belirlenmesini ve cezalandınlmasını
bekliyoruz!'
IHDTilerden toplu telgraf
• İstanbul Haber Servisi — Insan Haklan Derneği
İstanbul Şubesi üyeleri, işyerinin camına "Savaşa hayır"
yazısı astığı için yargılanan Vedat Sümercan'ın
yargılanmasını protesto etmek amacıyla Uşak, Banaz 1.
Sulh Ceza Mahkemesi'ne topluca telgraf çektiler. Dernek
üyeleri, Sirkeci'deki Büyük Postane'den çektikleri
telgraflarında, "Savaşa hayır demek her insanın en doğal
hakkı ve görevidir. Vedat Sümercan'ın yargılanrnasını
kınıyorum" dediler. Uşak'ta serbest muhasebecilik yapan
Vedat Sümercan, işyerinin camına "Savaşa hayır" yazısı
astığı için önce gözaltına alınmış, 22 ekim tarihinde
tutuklanmış, daha sonra da kefaletle serbest bırakılmıştı.
2 gazeteciye saldın
• KARABÜK (Cumhuriyet) — Günlük yayımlanan
Karabuk Postası gazetesi sahibi ve Karabük Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı Tuncer Ersözlü ile haftalık yayımlanan
Pota-68 gazetesinin Yazı Işleri Müdürü Mustafa Orhan
saldınya uğradılar. Karabük Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı Tuncer Ersözlü, Belediye Başkan Muavini
Demiray Yuce'yi, saldırısına uğradığı savıyla mahkemeye
verirken, Yüce olayı yalanlayarak Ersözlü'nün aşırı
derecede alkollü olduğunu, şakalaşırken yere düştüğünü
belirtti. Pota-68 gazetesinin Yazı Işleri Müdürü Mustafa
Orhan ise barda çıkan bir tartışma sonucu kimlikleri
belirlenemeyen 8 kişinin saldırısına uğradı.
DGM'den MİTe yanıt
• ANKARA (ANKA) — DGM Başsavcısı Nusret
Demiral, MİT Müsteşarı Korgeneral Teoman Koman'ın
emniyet teşkilatına irtica yanlılannın sızdığı iddiası
üzerine, "Bugüne kadar irticai suçlara ilişkin verdiğimiz
emirleri polism savsakladığı görülmemiştir" dedi.
Enver Oren ameliyat oldu
• Haber Merkezi — Türkiye Gazetesi sahibi Dr. Enver
Ören, Amerika'da Houston kentinde bir böbrek ameliyatı
geçirdi. Ören'e, kızkardeşinin bir böbrçği nakledildi.
Methodist Hastanesi'nde Cumhurbaşkanı özal'ın
doktoru De Bakey başkanlığındaki bir ekip tarafından
gerçekleştirilen ameliyattan sonra Ören'in yoğun
bakımdan çıktığı ve durumunun iyi olduğu bildirildi.
Ozalp topraga verildi
• AYDIN (Cumhuriyet) — Sarayköy yakınlarında
önceki gün geçirdiği trafık kazasında beyin travması
geçirerek kaldırıldığı hastanede ölen ANAP Aydın
Milletvekili Mehmet Özalp, Nazilli ilçesi Yamalak
kasabasında toprağa verildi. Mehmet Özalp'in cenazesi
dün saat 12.00'de SSK Nazilli Hastanesi'nden alınarak
evinin önüne getirildi. Buradaki törene Bayındırlık ve
Iskân Bakanı Cengiz Altmkaya, ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Muin Balıbey, ANAP Aydın milletvekilleri,
bağımsız mületvekili Nabi Sabuncu, Vali Recep
Yazıcıoğlu, belediye başkanları, ANAP il ve ilçe
başkanları katıldı.
'Çağdaş gelişmeler ışığında solun yeni perspektiflerV tartışıldı
Gündem solun geleceğiKarakaş Kapitalizm, sömürü ve eşitsizlik
dünyanın birçok ülkesinde devam ediyor.
özçelik Toplumların en büyük sorunu
demokrasidir. Bu sorun çözülmediği sürece
sorunlarımızı çözemeyiz.
Dicleli Bir şeylerin sona erdiği konuşuluyor.
Bana göre sona eren insanlık tarihindeki bir
dönemdir. Ve bu dönemde akımların hiçbiri
insanlığa kalıcı çözümler getirememişlerdir.
lç Politika Servisi — Mülki-
yeliler Birliği'nde her hafta dü-
zenlenen "Cumartesi Buluşma-
ları"nda bu hafta "Çağdaş Ge-
lişmeler Işığında Solun Yeni
Perspektifleri" tartışıldı. Solun
farklı kesimlerinde temsilcilerin
katıldığı toplantıda konuşmacı-
lardan SHP İstanbul İl Başka-
nı Ercan Karakaş, Türkiye'de sol
ideolojilerin birleşme sürecinin
başladığını belirterek "Türkiyei
de solun programı öncelikle si-
yasi demokrasiyi kurmaktır" de-
di. HEP İstanbul İl Başkanı Os-
man Özcelik, solun en geniş an-
lamda birlikteliğinin sağlanarak
iktidara gitmesinin hedef oldu-
ğunu, ancak Türkiye'de devlet
ideolojisini savunan sosyal de-
mokrat bir partiyle birleşmenin
mümkün olmadığını söyledi.
Sosyalist Birlik Partisi Girişimi
Koordinasyon Kurulu üyesi ZiU-
fii Dicleli ise solun kendi içinde
bir genel affa ihtiyacı olduğuna
dikkat çekerek, Türkiye'de hem
mubalefet hem de iktidann ya-
pısının değiştirilmesi gerekJidir"
dedi.
Toplantıda ilk söz hakkını
alan SHP İstanbul tl Başkanı
Ercan Karakaş, "Doğu bloku-
nun yıkddığı şu giinlerde tartı-
şılan ve tartışılması gereken şey
başansızlıga uğrayan sosyaliznı
midir, yoksa uygulayıcılar mı-
dır?" dedi.
Karakaş, Marksist ve Leninst
partilerin baştan beri sosyaliz-
min demokrasi boyutunu gör-
mezlikten geldiklerini ve siyasi
demokrasiyi, sosyalizm tamam-
landıktan sonra ona eklenecek
bir üstyapı olarak gördükleri
eleştirisini getirerek, "Üretim
araçiannm mülkivetinin devlet-
leşlirilmesi, teoride olduğu gibi
işçi sınıfının otomalikman ken-
di kaderini kendisinin layin et-
mesini saglamadı. Buna karşın,
demokratik kontrolden uzak,
sözde 'sosyalist ekonomı'nin do-
gurdugu bbrokrasiler oligarsisi
hâkim oldu. Tum bu gelişmeler
de so>\alizmin somut ülopvası-
nın gözden duşmesine neden ol-
du. Oysa yanlış olan ülopya de-
ğil ona ulaşmak için kullanılan
araçlardır" dedi.
Sosyalist düşüncenin Doğu
Avrupa ve SSCB'de olan geliş-
melerden sonra ortadan kalk-
madığım savunan Karakaş, ko-
Zülfii Dicleli, Atilla Coşkun, Osman Özcelik ve Ercan Karakaş solun geleceğini tartıştılar.
nuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kapitalizm, sömürii ve eşit-
sizlik dünyanın birçok ülkesin-
de devam ediyor. Sosyalizm de-
nilen fikir, dünva görüşü zaten
kapitalizmi eleştirip sömurüsü-
ne karşı çıktığı için bu düşiince
ortadan kalkmış olaraaz."
Sosyalizmin yalnız demokra-
si ile gerçekleşebileceğini ve de-
mokrasinin ancak sosyalizmle
gerçeklik kazanabileceğini kay-
deden SHP İl Başkanı, muhte-
mel bir birleşme ile ilgili olarak
şunları dedi: "İnsan haklanna
ve özgiirliiklere dayalı, çogulcu
bir anlayışla birleşme başlar. Bu
temel konularda anlaşan sol
partilerin birleşmeleri de kolay
olacaktır. Bu sureç başlamıştır."
HEP istanbul İl Başkanı Os-
man Özcelik, Ekim Devrimi'n-
den 1989 yılı sonlanna kadar
SSCB'deki ekonomik ve siyasal
gelişmelerı ana başlıklarıyla
özetledikten sonra Batı dünya-
sının Gorbaçov'un reformlann-
dan sonra Doğu blokunu endi-
şeyle izlediğini vurguladı.
Türkiye'de de Kürt ulusunun
devlet tarafından tamnmadığını
söyleyen Osman özcelik, şöyle
konuştu:
"Toplumlann en büyük soru-
nu demokrasidir. Bu sorun çö-
zülmedigi sürece sonınlanmızı
çözemeyiz. Türkiye'de de Kurt
sorunu çözülmeden demokrasi
kurulamaz."
Sosyalistlerin Birlik Partisi
Girişimi Koordinasyon Kurulu
üyesi Zülfü Dicleli, Doğu Avru-
pa ve SSCB'deki son gelişmeler-
den sonra tüm ideolojilerin ken-
disini haklı çıkarttığını belirte-
rek "Bir şeylerin sona erdiği ko-
nuşuluyor. Bana göre sona eren
insanlık tarihindeki bir dönem-
dir. Ve bu dönemde akımların
hiçbiri insanlığa kalıcı çözümler
getirememişlerdir. NATO-
Varşova kutuplaşması sona er-
miştir. Bunu yok eden de banş
fikridir. Etkilenen biitiin akım-
lar kendilerini yenilemek dunı-
mundadırlar. Türkiye tercihini
ABD yönünde kullanmıştı. Ku-
tuplann sona ermesiyle bu ola>
fiili olarak anlamını yitirdi.
Türkiye kendine uygun politika-
lar geliştirmek zorunda
kalmıştır" dedi.
Toplantının sorular bölümün-
de konuşmacılara sosyalizm ve
komünizmin gelişimi, komünist
veya sosyalist rejirnlerin yeni ya-
pılanmaları, Turkiye'deki sol ka-
nat içindeki partilerin konumla-
n ve ülke sorunlanna yaklaşım-
lanyla ilgili sorular soruldu. Bu
soruları sırasıyla yanıtlayan ko-
nuşmacılardan Karakaş, "Tiirk-
Devlet Bakanı Taşar, AkbuluVa gönderdiği raporda RP oylanndaki artışa dikkat çekti
ANAP'ta
4
Refah' endisesiANKARA — (Cumhuriyet Btirosu)
Devlet Bakanı Mustafa Taşar, Başbakan
Yıldınm Akbıılut'a gönderdiği raporda,
Refah Partisi'nin oylanndaki artışa dik-
kati çekerek RP'nin ANAP iktidarının
imkânlanndan yararlanarak güç kazan-
ma yollarının tıkanmasını istedi. Taşar,
raporunda, ANAP'm sadece "geçmişiy-
le övünerek" iktidar olamayacağını da
vurgulayarak ileriye dönük politikalar
oluşturulması, iç çekişmelere son veril-
mesi ve' parti içi demokrasiye özen gös-
terilmesi gerektiğini söyledi.
Devlet Bakanı Mustafa Taşar, Başba-
kan Akbulut'a gönderdiği 22 sayfalık
raporda, 1983'den bu yana ANÂP'ın
durumunu ve oy potansiyelini değerlen-
dirdi. Raporda, 19 ağustosta yapılan ye-
rel seçim sonuçlan yorumlanırken, Eti-
mesgut ve Bayrampaşa'da ANAP oyla-
rının "memnuniyet verici olmadığı"
vurgulandı.
Devlet Bakanı Taşar, raporunda Re-
fah Partisi'nin (RP) oylanndaki artışa
da dikkati çekti. Raporda, RP'nin oy-
lannı arttırırken ANAP iktidannın im-
kânlanndan yararlandığı belirtilerek
şöyle denildi:
"ANAP iktidannın manevi değerle-
re olan saygı ve baglıhğını istismar ede-
rek bazı biirokratik makamlara zihni
yandaşlannı yerleşiirmeyi başarmışlar-
dır. Bunlar bulunduklan yerin imkân-
lannı RP paralelinde kullanmaktan, ta-
yin, terfi vb. bürokratik işle> iş başta ol-
mak üzere, her türiü devlet imkâmnı bu
parti taraftariarına tahsis etmekten çe-
kinmemektedirler. Böylece RP kendi ik-
tidanmızın imkânlannı kullanarak top-
san tipini hazııiayacaktır. Bu istikamet-
teki gelişmeler ANAP'a dinamizm
kazandınr" dedi.
Taşar, "ülkücü-hareketçi" grubun bö-
lündüğünü, bu kesimden çağa ayak uy-
durabilenlerin çoğunluğunun ANAP'-
ta yeni bir siyasi hayata başladıklannı _^
vurguladı. Taşar, milliyetçilik fıkrinden Ozfll'a ÖVgÜ
çekinmemek gerektiğini, tersine bunun
hazırlayıcısı ve teşvikçisi olmak gerek-
tiğini de söyledi.
kaydetti:
"Avantajlan kaybetmeden, ileriye dö-
nük doğnı politikalar oluşturarak par-
ti programımızı, icraatımızı çağın ivme-
sine yeniden ayariayarak potansiyel oy
gücünü ANAP'a kazandırmak gerek-
mektedir."
Taşar, raporunda, 'ANAP'ı ANAP yapanlara' sahip çıkılması
gerektiğini ifade ederek özal'ın Atatürk'ten sonra en saygın
ve büyük devlet adamı olduğunu savundu.
lumda giiçlü ve gelişen parti imajı sağ-
lamaktadır. Bürokratik kademelerde
RP zihniyetine hizmet veren kanallar
süratie tıkanmalıdır."
Taşar raporunda, milliyetçi düşünce
ve görüşlerin daha yaygın ve etkili kı-
hnması gerektiğini de ifade ederek,
"Milliyetçi düşüncenin gdişmesi genç-
lik ve aydın kesiminde RP zihniyetinin
etkişinin azalmasını sağiayacak, ihtiya-
cımız olan çağdaş, inançlı ve idealist in-
Taşar raporunda, ANAP'ın Türkiye
genelinde yüzde 25'lerde seyreden bir
seçmen desteğine sahip olduğunu ifade
ederek, "Türk toplumunun bugün gel-
digi seviye ve çağın empoze ettiği değer-
ler ve ihtiyaçlar itibanyla toplumumu-
zun beklentileri ANAP reformunun te-
min ettiklerinJn önüne geçmiştir" dedi.
Genel seçimde, toplumun beklentileri-
ne cevap verebilecek partinin iktidara
geleceğine dikkati çeken Taşar, şunları
Taşar raporunda, 'ANAP'ı ANAP
yapanlara' sahip çıkılması gerektiğini de
ifade ederek özal'ın Atatürk'ten sonra
en saygın ve büyük devlet adamı oldu-
ğunu savundu. Taşar, şu görüşleri
savundu:
"Özal, ANAP
1
! kurduğu günden bu
yana kendisini demokratik ilkelere uy-
gun meşru zeminlerde kanıtlamış bir
güçtur, vasıftır, ebliyetlir. Özal, ANAP-
la özdeşleşmiş bir imajdır. Devlet anla-
yışı gereginin ötesinde kendisine
ANAP'h olarak şükran ve minnet borç-
luyuz. Özal imajını korumak, saygın
tutmak ANAP'a olan saygı, sevgi ve
inancın bir ifadesidir. Herkes çok iyi bil-
melidir ki Özal'dan koparılan her yon-
ga, Özal'a vurulan her fiske ANAP'a
vunılan darbedir."
ISTANBUL'dan HİKMET ÇETİNKAYA
Nereye Doğnı?
İSTANBUL — Ulu önder
Atatürk, ölümünün 52. yıldönü-
münde törenlerle anıldı...
Atatürk'ün ölüm yıldönü-
munde Sultanahmet'teki Aya
İrini Kilisesi Konser Salonu'n-
da ise ilginç bir anma töreni ya-
pılıyordu. Nakşibendi şeyhi
Mehmet Zahid Kotku'nun ölü-
münün 10. yılı nedeniyle dü-
zenlenen şempozyum iki gün
sürecekti. İlginç tören ve sem-
pozyumun 10 Kasım gününe
denk düşmesi gerçekten dü-
şündürücüydü.
Tüm yurtta Atatürk'ü anma
törenlerinin yapıfdığı saatte
Aya İrini Kilisesi Konser Salo-
nu'nda Nakşibendi şeyhi için
niye bir şempozyum düzenle-
niyordu?
13 Kasım 1980 yılında ölen
aynı zamanda İskenderpaşa
Camii imamı olan Mehmet Za-
hid Kotku için niçin 10 Kasım
günü seçilmişti? Üstelik niye
bir başka yerde değildi kilise-
deydi?
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın annesi Hafize Özal,
Bakanlar Kurulu kararıyia Fa-
tih Camii aviusunda Mehmet
Zahid Kotku'nun mezarının ya-
nı başına gömülmüştü. Nakşi-
bendi şeyhi Kotku için ölümü-
nün 10. ytldönümünden üç
gün önce Atatürk'ün ölümü-
nün 52. yıldönümunde Hakyol
Vakfı tarafından tören ve şem-
pozyum düzenlenmesinin bir
anlamı vardı elbet.
MİT Müsteşarı Teoman Ko-
man'ın Bakanlar Kurulu'nda
verdiği brifingden üç gün son-
ra Nakşibendi şeyhi için dü-
zenlenen sempozyuma katı-
lanların çoğunluğu, laik, çağ-
daş, demokratik hukuk devle-
ti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin
üniversitelerinde görev yapan
bilim adamlanydı. Kültür Baka-
nı Namık Kemal Zeybek, sem-
pozyuma çağrılı olduğu halde
-katılacağı da söyleniyordu-
gelmemişti.
Evet dün 10 Kastm'dı...
Ulu önder Atatürk törenler-
le anılıyordu...
Içişleri Bakanı Abdülkadir
Aksu, MİT Müsteşarı Teoman
Koman'ın açıklamalarından ot-
dukça tedirgin olmuşa ben-
ziyordu...
Ne diyordu Bakan Aksu?
— Terörün sağı, solu yoktur.
Biz her türlüsüne karşıyız.
Elbet terörün sağı, solu yc
tur. Oysa MİT Müsteşarı Ko-
man'ın açıklamalannın üzerin-
de durulması gerekmektedir.
İçişleri Bakanı Aksu, acaba
Atatürk'ün ölümünün 52. yıldö-
nümunde Nakşibendi şeyhi
Mehmet Zahid Kotku için Hak-
yol Vakfı tarafından Aya İrini
Kilisesi Konser Salonu'nda şe-
mpozyum düzenlenmesine ne
diyordu? 13 kasımda ölen
Mehmet Zahid Kotku için 10
Kasım'da tören ve şempoz-
yum düzenlenmesi bir anlam
taşımıyor muydu?
Bugün İçişleri Bakanlığı'nda
görevli üst düzey yetkililerinin
Nakşibendi oldukları yolunda
saylar öne sürülmemiş miydi?
İçişleri Bakanı Aksu laikliği
savunmada hiç kimseden ge-
ri kalmayacaklannı söylüyor.
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
konuşurken 1983-1990 yılları
arasında 471 irtica olayından
2619 kişinin yakalandığını,
500'ünün tutuklandığını açıklı-
yor. Laikliği dinsizlik olarak ka-
bul etmediklerini, ancak din ve
vicdan özgürlüğünün baskı
öğesi olarak kullanılmasına
karşı olduklarını vurguluyor...
Nasıl bir özgürlüktür bu?
Said-i Nursi mevlidinde gö-
zaltı olacak, Nakşibendi ey-
lemleri "din ve vicdan
özgüriüğü" olarak savunula-
cak. Kimi emniyet müdürleri,
valiler, Nurcuların üzerine gi-
decekler, Nakşibendilere, Sü-
leymancılara kol kanat gere-
cekler...
Nakşibendi şeyhi Mehmet
Zahid Kotku'nun mezarı Fatih
Camii avtusunda. Cumhurbaş-
kanı Özal'ın annesi Hafize Ha-
nım ise şeyhin ayak ucunda
yatıyor. 10 Kasım günü Ata-
türk'ü anma törenleri yapılır-
ken şeyh Kotku için şempoz-
yum düzenleniyor.
SHP milletvekilleri, Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda Cum-
hurbaşkanı Özal'ın "Devlet la-
ik, ben Müslümanım" sözleri-
ni eleştiriyoriar. İçişleri Bakanı
yanıt veriyor SHP'lilere:
— Bu milletin yüzde 99'u
Müslüman. Ama devlet laik...
SHP milletvekillerinin eleşti-
rileri sürüyor:
— İçişleri Bakanlığı'nda ta-
yinleri, terfileri tarikat şeyhieri
yapıyor...
Bakan Aksu yanrtlıyor:
— Bütün tayinleri ben yapı-
yorum, bütün işlemlerin so-
rumlusu benim.
Üniversitelerde anti laik tır-
manış sürüyor. Milli Güvenlik
Kurulu, üniversitelerden irtica
raporu hazırlanmasını istiyor.
Dün 10 Kasım'dı. Ulu önder
Atatürk ölümünün 52. yıldönü-
munde törenlerle anıldı... Dün
Nakşibendi şeyhinin anısına
da iki gün sürecek şempoz-
yum düzenlendi. Üstelik Aya
İrini Kilisesi'nde...
Türkiye nereye gidiyor?
sayın doktor ve eczacılara
Parenteral
Beslenme Solüsyonu Preparatımız
% 8.5 FreAmine III(Enjektabl Amino Asit Solüsyonu)
500 ml'lik vacoliter şişelerde
tıp kullanımına sunulmuştur.
S Tescıl edılmış marka
Eczacıbası
iye'de solun programı siyasi de-
mokrasiyi kurmaktır. Demokra-
si tarifinde birleşmemiz gerek-
lidir. İnsan Haklan Evrensel Be-
yannamesi'ndeki hükumlere da-
yalı bir demokratik diizendir bu.
1982 Anayasası temelden degiş-
tirilmelidir. Bunun için bir top-
lumsal mutabakat olmalıdır.
Burada da öncülüğü siyasi par-
tiler yapmalıdır. Demokrasi ev-
renseldir. Temel degerleri belli-
dir ve bunu hedeflememiz
lazımdır" dedi.
HEP İstanbul İl Başkanı Os-
man özcelik de sorulara yanıt
verirken 12 Eylül'ün bütün so-
nuçlanyla ortadan kaldırılması
gerektiği görüşüne katıldı.
SHP'yi Güneydoğu ile ilgili
kararnamelerin çıkmasından da
sorumlu tutan Ozçelik, "Bence
önce DSP-SHP birleşmelidir.
Çiinkü ortak yanlan çok. HEP'e
en y^kın parti SBP'dir. DSP-
SHP biriikteüği olur, biz de du-
rumu degerlendiririz" şeklinde
konuştu.
Sosyalist Birlik Partisi Girişi-
mi Koordinasyon Kurulu üyesi
Zülfü dicleli kendisine yönelti-
len soruları yanıtlarken, toplu-
mun çeşitli kesimierinin bir ana-
yasa platformu oluşturulmasına
dikkat çektiklerini söyledi. Dic-
leü, birlik ve birleşmeyle ilgili so-
rulara da "Birlik deyince akla
hemen bir partiyle birleşme ge-
liyor. Niye hemen parti bazında
düşüniiyorsunuz? Çunkii ikti-
dar olmak istiyonız. Hem mu-
halefeti, hem iktidan degiştir-
mek lazımdır. ÖncülUk iddiasın-
da olmamalıdır kimse" dedi.
SHP'de ilk
görevden
ahııa
MYK Adana il ve
Seyhan yönetimlerini,
usulsüz üye
yazımlarının
incelenmesinin mevcut
yönetimlerin tavrı
nedeniyle mümkün
olmadığı gerekçesiyle
görevden aldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bfi-
rosu) — SHP Merkez Yürütme
Kurulu, Adana il ve Seyhan ilçe
yönetimlerini görevden aldı. Kâ-
rann, Adana ve Seyhan'da usul-
süz üye yazımlannın incelenme-
sinin, mevcut yönetimlerin tav-
n nedeniyle mümkün olmadığı
gerekçesiyle alındığı bildirildi.
Adana ve Seyhan'da yeni yöne-
timlerin atanmasının ardından
45 gün içinde kongreye gi-
dilecek.
MYK, dün Genel Başkan Er-
dal tnönii başkanlığında yakla-
şık 4 saat suren toplantısında ge-
çen hafta MYK üyesi Manisa
Milletvekili Hasan Zengin baş-
kanlığında Adana ve Seyhan'a
giden MYK heyetinin usulsüz
üye yazımı ile ilgili görüşleri de-
ğerlendirildi. Zengin'in incele-
meleri sırasında karşılaştığı ta-
vır ve kendisine yapılan saldın
karşısında il ve ilçe yönetimleri-
rün yardıma olmak yerüıe engel
çıkardığı görüşünde birleşen
MYK üyeleri, Adana İl Başka-
nı Fevri Ciritçi ve Seyhan İlçe
Başkanı Mehmet Salıcı'nın yö-
netim kurulları ile birlikte gö-
revden alınmasına karar verdL
Toplantı sonrası basına açık-
lama yapan Genel Sekreter Yar-
dımcısı Ertuğnıl Günay, "Kara-
nn tüzüğün 34. maddesinin (c)
bendince almdığını belirterek bu
bölgede bir üye kaydı yığüma-
sının söz konusu olduğunu, ka-
yıtlarda usulsüzlük bulnndağa-
nu anımsattı ve "Böyle bir yola
başvurmayı hiç istemememize
karşın partinin nukukunu ve dii-
zenli calışmasını korumak icia
bu tasarnıfta bulunmak zonın-
da kaldık" dedi.
Günay, Adana ve Seyhan'da
yönetimden geçmemiş birçok
üyelik başvurusu olduğunu,
bunların başvuru aidatlannın
alınmadığını, bir partilinin bin-
lerce kişiyi kaydetmiş gözüktü-
ğünü anlattı.
Görevden aiınan il ve ilçe baş-
kanlan ile yönetim kurullan ye-
rine hemen atama yapılacağını
belirten Günay, Adana ve Sey-
han'da kongrenin, tüzüğün be-
lirlediği 45 günlük süre içinde
gerçekleştirileceğini bildirdi.
Görevden aiınan Adana ve Sey-
han yönetimlerinin yerine ata-
maların bugün yapılması bek-
leniyor.
Inönü geziye çıkıyor
MYK dünkü toplantısında
aynca, daha önce parliden ay-
nlan Balıkesir Güre Belediye
Başkanı'nın yaptığı üyelik baş-
vurusunu tüzüğün 9. maddesi-
ne göre kabul etti. önümüzde-
ki günlerde aralannda Diküi Be-
lediye Başkanı Osman Özgii-
ven'in de bulunduğu bazı bele-
diye başkanlarının da partiye
dönecekleri öğrenildi.
MYK toplantısında Genel
Başkan Erdal Inönü'nün 16-19
kasım tarihleri arasında Amas-
ya, Tokat, Sıvas ve Yozgat ille-
rini kapsayan bir geziye çıkma-
sı da kararlaştınldı.