Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 11 KASIM 1990
Başanlannı
yddır en çok ilgiyle izledikleri programlardan biri de "Cheers"
adlı show. Bar mekânında çekimi yapılan programın
200'üncüsü geçtigimiz günlerde yayma girince program ya-
pımcılan ve oyuncuları bunu kutlamak istedi. Bunun üzeri-
ne de grup programının mekânı olan bann model olarak se-
çildiği Boston'daki "Bull and Finc" bannda sabaha kadar eg-
lendi. (Fotograf: AP)
Şırnak
Korucunun
evi
botnbalandı
ŞIRNAK (Cumhuriyet) —
Köy korucusu Abdülkerim Er-
miş'in kent merkezindeki evine
kimliği belirsiz kişilerce bomba
atıldı.
Olayda ölen ya da yaralanan
olmadı. önceki gün 20.15 sıra-
larında köy koruculuğu yapan
Abdülkerim Ermiş'in Gazipaşa
Mahallesi'ndeki evine kimliği
belirsiz kişilerce bomba atıldı.
Bombanın şans eseri pencere dı-
şına düşmesi sonucu patlama sı-
rasında ölen ya da yaralanan ol-
madı. Yetkililer olayla ilgili so-
ruşturmanın sürdürüldüğünü
belirttiler.
Richard'ın doğum günü Î5
büyiik üne kavuşan tngiliz şarkıcı Cliff Richard, uzun za-
man sonra yeniden ataga kalktı. Bir dizi turne düzenleyen
Cliff Richard, son konserinin başarısını doğum gününe de
denk getirerek giizel sarkıcı Kim \Vilde (solda) ve Jodie VVil-
son'la (sağda) eğlenerek kutladı.
Eleonor
cinayetinde
ipucu yok
StDE (Cumhuriyet) — 7 gün
önce Side'deki evinde öldürül-
müş olarak bulunan ABD'li
Ajans France Press'ten emekli
Eleonor Thomson Sel Herber-
in katil veya katilleri hakkında
hiçbir ipucu elde edilemedi. Ge-
çen gün gözaltına alınan ve da-
ha sonra serbest bırakılan 10
zanlı tekrar gözaltına alınarak
ikinci kez sorgulandılar.
Dün saat 15.00'te Fransa'da-
ki üvey oğlunun gelmesiyle top-
rağa verilen Thomson Sel'in, va-
siyetinde Side"ye gömülmek is-
tediği ve belli bir miktar para
ayırmış olduğu öğrenildi.
Thomson Sel'in cenazesi yakın
dostu Ali Yeşüipek tarafından
düntörenle toprağa verildi.
SARAH'NDS
AVUSTRALYA
GEZİSİ —
tngiltere
Kraliçesrnin
kiiçük gelini olan
York Diişesi
Sarah dort
giinlük Avustraiya
ziyaretini
başanyla
tamamladı.
Eskiye kıyasla
son derece
incelmiş göriinen
York Düşesi, sade
kılığı ve sevimli
davranışlanyla
sernpati topladı.
(Fotoğraf: Reuter)
HABERLERIN DEVAMI
Ata'ya dört tören
(Baftarafı I. Sayfada)
Rahat uyu.
Ruhun şad olsun."
Anıtkabir'deki ikinci tören
ise saat 10.00'da gerçeklesti.
Başta DYP Genel Başkanı Sü-
leyman Demirel olmak üzere,
DYP Genel İdare Kurulu üye-
leri, bazı yöneticiler ve milletve-
külerinin katıldığı törende de
Atatürk'ün mozolesi önünde
saygı duruşunda bulunuldu.
Daha sonra Demirel, özel def-
tere şunlan yazdı:
"Büyiik Atatürk,
Milletimizin gönliinde ebedi-
yete k»dar yaşayacaksın. Tür-
kiye Cumhuriyeti Devleti mille-
timizin hürriyet ve güvenlik
içinde refah ve mutluluğunu
saglamanızın gayretini gösterdi-
giniz yolda, sağlamaya gayret
edecektir. Kendi degerlerimizi
konıyarak çagdaş uygaruk sevi-
yesine ulaşmayı mutlaka başa-
racağız. Laik, sosyal hukuk
devleti olan Türkiye Cumhuri-
yeti devletinin temeline koydu-
ğunuz harç teminatımızdır.
Ruhun şad olsun, sevgi ve
saygıyla amyoruz."
Anıtkabir'deki üçüncü tören
ise Demokratik Merkez Parti
tarafından düzenlendi. Saat
11.00'deki törene DMP Genel
Başkanı Bedrettin Dalan başta
olmak üzere, milletvekilleri Do-
gancan Akyürek, Tmaz Titiz ve
partinin bazı yöneticileri katıl-
dı. Dalan, Atatürk'ün mozole-
si Önündeki saygı duruşundan
sonra özel defteri imzaladı. Da-
lan, özel deftere şunlan yazdı:
"Bugünlerde ebedi istirahat-
gâhında rahat uyumadığının bi-
lincinde olan senin senden son-
raki nesillere bir direktif olarak
bıraktıgın Türk gençliğine olan
nutkunu her gün bir kere daha
anlamının derinliğini hissederek
okuyoruz. Biz DMP'liler olarak
o nutkunun gereklerini yerine
getinnek için buradayız. Her şe-
ye ragmen kurduğunuz cumhu-
riyet senin ilke \e inkılaplann
yaşatılacaklır. Müsterih ol
Atam. Ruhun şad olsun."
SHP'nin töreni
Anıtkabir'deki son tören ise
anamuhalefet partisi SHP tara-
fından düzenlendi. Başta Genel
Başkan Erdal lnonü olmak üze-
re bazı milletvekilleri, Parti
Meclisi üyeleri ve 2-3 bin kişi-
lik bir halk topluluğunun katıl-
dığı törende Atatürk'ün mozo-
lesi önünde saygı duruşunda bu-
lunuldu.
SHP Genel Başkanı Erdal
Inönü, daha sonra özel deftere
şunlan yazdı:
"Biıyük önder Atatürk'ü ölü-
münün 52. yıldönümünde en sa-
de partiliden, genel başkanına
kadar bütün SHP'liler saygıyla,
rahmetle, minnetle anıyoruz.
O'nnn ilkelerine, devrimlerine
sarsılmaz baglılığımızı tekrar
ediyoruz. Atatürk'ün çağdaş
yaşam içinde insan haklanna
saygüı, kadın haklanna, kadın-
erkek eşitligine bağlı. laik, de-
mokratik cumhuriyet, yurtta ve
dünyada banş, kültürümüzü
çagdaş uygariık düzeyine eriştir-
me ve iistüne çıkarma idealleri-
ne parti olarak, vatandaş olarak
inancunızı bir daha ilan ediyo-
ruz. Bütün SHP'liler burada
Atatürk'e sonsuz saygılarımızı
sunuyonız."
tstanbul'daki anma
törenleri
Atatürk'ün ölümünün 52. yüı
nedeniyle Istanbul Üniversitesi
ile Dolmabahce Sarayı'nda an-
ma törenleri düzenlendi.
lstanbul Üniversitesi ile tstan-
bul Valiliği'nin ortaklasa düzen-
ledikleri törene, üniversite
önündeki Atatürk ve Türk
Gençliği anıtma çelenk konulma
ve saygı duruşuyla başlanıldı.
Törende, Türkiye'nin dünya
devletleri arasında layık olduğu
yeri almasının ancak cumhuri-
yet ilkeleri doğrultusunda iler-
lemesiyle mümkün olduğu belir-
tildi. Törene, Istiklal Marşı'nın
söylenmesi sonra öğrenci Kül-
tür Evi'nde düzenlenen prog-
ramla devam edildi.
Atatürk'ün kendi sesinden
10. yıl söylevinin dinlenmesi
sonrasmda söz alan lstanbul
Vali Muavini Erdoğan lzgü,
Atatürk devrimleri ve ilkelerinin
Türk ulusunun varlık nedeni ol-
duğunu belirterek demokratik
cumhuriyete sımsıkı sarılınma-
sı gerektiğini söyledi. tzgi, "Hâ-
tt onun ilkelerini tartışıyor ol-
mamız, onu iyi tanıyamamak ve
anltunamaktan kaynaklanıyor"
dedi.
tstanbul Üniversitesi Rektö-
rii Cem'i Demiroğlu da Atatürk
devrimlerinin gerek Türkiye ge-
rekse dünya tarihi açısından dö-
nüm noktası olduğunu söyledi.
Demiroğlu, "Atatürk'ü yalnız
10 Kasım'da degil, her gün an-
mamız gerekiyor" dedi. Ata-
türk'ün halkm inancma hiçbir
zaman kanşmadığını ve gerici-
lerle hiçbir zaman yakınlık kur-
madığım belirten Demiroğlu,
"Atatürk, hacılar bocalar ne za-
man ortaya çıkıp dünya işleri-
ne kanştılarsa engel olmuştur"
diye konuştu. Laikliği koruma-
nın cumhuriyeti korumakla
eşanlamh olduğunu ifade eden
Demiroğlu, îslam ideolojisine
laikliği hedef alması nedeniyle
çok dikkat edilmesi gerektiğini
kaydetti.
Atatürk şiirlerinin okunması
ve çoksesli korodan sonra halk
oyunlaıı gösterisinin yapıldığı
anma töreni programında, fo-
toğraf ve kitap sergisi açıldı.
Atatürk, Dolmabahce Sara-
yı'nda ölüm yatağının başucun-
da düzenlenen bir törenle anıl-
dı. Atatürk'ün çalışma ve din-
lenme odası olarak kullandığı
Dolmabahce Sarayı'ndaki
'Pembe Salon'da düzenlenen
törende, Atatürk'ün kişiliği ve
Türk ulusuna kazandırdıkları
ile ilgili konuşmalar yapıldı.
Bu arada, laikliğe aykırı dav-
ranışlarda bulunulduğu belirti-
len tstanbul Atatürk Fen Lise-
si'nde düzenlenen Atatürk'ü an-
ma töreninden sonra gazetemi-
zi telefonla arayan veliler,
"okulda çok güzel bir tören dü-
zenlendiğini", ancak törende
"Atatürk'ün Genctige Hitabe-
si"nin okunması sırasında töre-
ne katılan herkesin ayağa kalk-
masına karşm Okul Müdürü
Abdurrabim Köksal'ın yerinde
oturduğunu belirttiler.
öte yandan Çağdaş Yaşamı
Destekleme Demeği'nin üniver-
site öğrencileri arasında açtıgı
"Atatürk'ün çağdaş yorumu"
konulu yazı yanşmasmda dere-
ceye giren öğrencüere dün ödül-
leri verildi. Taksim Atatürk Ki-
taplığı'nda düzenlenen ödül tö-
reninde birinci seçilen lstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesi öğ-
rencisi tbrahim Bilge'ye 1 mil-
yon, ikinci seçilen Eskişehir
Anadolu Üniversitesi lietişim
Bilimleri öğrencisi Serdar Pirti-
ni'ye 750 bin, üçüncü seçüen
Boğaziçi Üniversitesi tktisadi ve
ldari Bilimler öğrencisi Devrim
Çubuklu'ya ise 500 bin lira pa-
ra ödülü verildi.
Mesajlar
SHP Genel Başkanı Erdal
Inönü, Atatürk'ün 52. ölüm yıl-
dönümü mesajında, Atatürk'ün
bugün de yol göstermeye devam
ettiğini belirterek şöyle dedi:
"Atatürk'ün saglığında 10.
yıl nutkunda saydığı hedefleri
dinlerken büyük öndere inancı-
mız bu hedeflerin doğruluğunu
bize tarüşmasız kabul ettiriyor-
du. Bugün, Atatürk'ün ölü-
münden 52 yıl sonra demokrasi
olanaklannı geliştirmeye cahştı-
gımız ülkemizde vatandaşlan-
mızın büyük çogunluğu bu
hedeflerin doğruluğuna ve Ata-
türk"un getirdigi çağdaş yaşama
içtenlikle inanmaya devam edi-
yoriar. Bir azınlığın ise Ata-
türk'Un çağdaş yaşam
ilkelerinden ülkemizi ve tıalkı-
mızı uzaklaştırmaya çaiışüğıaı
göriiyonız. İktidar partisinin Id-
şisel ve partisel çıkarian için
özendirdiği bu çabalann toplu-
mumuzu değiştiremeyecegine
inamyorum."
Inönü, Atatürk devrimlerinin
son aşaması olan demokrasiyi,
bu devrimleri koruyarak yaşat-
manın O'na en büyük saygı ol-
duğunu vurguladı.
Refah Partisi Genel Başkanı
Prof. Dr. Necmettin Erbakan-
ın mesajı ise şöyle:
"Bugün 10 Kasım 1990 Mns-
tafa Kemal Atatürk'ün ölümü-
nün 52. yıldönümü günüdür.
Mustafa Kemal, aziz milleti-
mizin emperyalizme karşı yap-
tıgı bağımsızlık savaşının
başkomutanıdır.
O'nu anarken bugün de mil-
letimizin bagımsızlıgını, kültn-
rünü, sosyal yapısını ve
ekonomisini emperyalizmin
'modern müstemlekecilik' yolu
ile etkilemesine karşı şuurlu bir
şekilde mücadele etmesini ve bu
etkiden kendisini kurtarmasını
diliyoruz."
Ölümünün 52. yıldönümünde yurdun çeşitliyerlerindepanelleryapıldı
Atatürk, fikırleriyle anıldıHaber Merkezi — Ölümünün
52. yıldönümünde Mustafa Ke-
mal Atatürk'ün fıkirleri, düzen-
lenen çeşitli panellerde ele alın-
dı. lstanbul'da düzenlenen "Ata-
türk ve Laiklik" konulu panele
bir mesaj gönderen Ord. Prof.
Hıfzı Veldet Velidedeoglu,
1950'den bu yana verilen ödün-
lerle şeriatçılığın önce yavaş ya-
vaş, sonra da gittikçe artan bir
hızlı yaygınlaştığını, bunun da
hoşgörü ortamını ortadan kal-
dırdığını söyledi. Marmaris'te
Rotary Kulübü'nün panelinde
konuşan eski Cumhurbaşkanı
Kenan Evren, Kuran ayetlerinin
laik olduğunu savundu.
"Atatürk ve laiklik"
lstanbul'da Hacıbektaş Kül-
tür ve Tanıtma Derneği'nce dü-
zenlenen "Atatürk ve Laiklik"
konulu açıkotunımda şeriat teh-
likesinin Türkiye"yi tehdit ettiği
vurgulandı.
AtatUrk, Bahriye Üçok, Mu-
ammer Aksoy, Çetin Emeç, Tu-
ran Dursun anısına bir dakika-
lık saygı duruşuyla başlayan
Atatürk ve Laiklik açıkotunı-
munda önce, hastalığı nedeniy-
le toplantıya katılamayan Ord.
Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğ-
lu'nun bildirisi okundu. Bildiri-
sinde, laiklik ilkesinin Türkiye
Cumhuriyeti'nde uygulandığı
dönemde inanan, inanmayan,
türlü din ve mezhepten kişilerin
vicdan özgürlüğü ve hoşgörü
içinde birlikte yaşadığını anım-
satan Velidedeoglu, 1950'den bu
yana verilen ödünlerle şeriatçı-
lığın yavaş yavaş, sonra da git-
tikçe artan bir hızla yaygınlaş-
ması sonunda bu hoşgörü orta-
mının ortadan kalktığını, kanlı
mezhep çatışmaları, dinsel ne-
denlere dayanan cinayetlerin
başladığını vurguladı. Ord.
Prof. Velidedeoglu, kadınlann
örtünmesinin de siyasal anlam-
larla yapıldığını, bu nedenle de
toplumsal ortamın karanlığa ve
korkuya yöneldiğini bildirdi.
Laikliğin gelişmekte olan ül-
kelerde bir ilerleme aracı oldu-
ğunu belirten panelist Prof.
Necla Arat, şeriatın kadın onu-
runu çiğnediğini anlatarak bağ-
nazlığa karşı çağdaş insanların
mücadelelerini sürdüreceklerini
söyledi. Prof. Cahit Tanyol da
195O"li yıllarda ezanın yeniden
Arapça okunmaya başlamasıy-
la laiklikten ilk ödünün verildi-
ğini anımsattı. Türban serbest-
liği konusunda görüşlerini "Bu-
na demokrasi denemez, bn
soytanhktır" sözleriyle açıkla-
yan Prof. Tanyol, Osmanlı
Imparatorluğu da dahil 1950 yı-
lına kadar ilerici olan devleth:
bu tarihten sonra gerici konuma
düştüğünü savunurken, devletin
dininin olamayacağmı, yurttaş-
larının dinine saygı göstereceği-
ni, bunu sömürü aracı olarak
kullanamayacağını vurguladı.
Prof. Tanyol, seçilmeden önce
cuma namazı kılma alışkanlığ:
olan bir devlet adammın bu alış-
kanhğını devlet başkanıyken de
sürdürmekten kamuoyunu etki-
leyeceği için vazgeçmesi gerekti-
ğini aksi uygulamanın suç olus-
turacağını da söyledi.
Dinlerin gelişimini özetleyen
yazar Meriç Velidedeoglu, laik-
liğe inanan kadının dinin kendi-
sini aşağılayan durumundan da
kurtulacağını anlatırken, yazar
Sennur Sezer, dini akımlann
ekonomiyle bağlantısına değin-
di.
Görüşlerini açıklarken Türki-
ye'de 12 Eylül'den bu yana de-
ğerler sisteminin altüst olduğu-
nu, insan onurunun, dürüstlü-
ğün, paranın egemenliği altında
sarsıldığını, demokrasinin tehdit
altında kaldığını savunarak şe-
riat tehlikesinin olduğundan da-
ha fazla abartılmamasını isteyen
Prof. Toktamış Ateş eleştirildi.
Ateş, vatandaşhk bilinci almış
Türk insanının kullaştırılmaya
izin vernaeyeceğini savunarak
eleştirileri yanıtladı. Toktamış
Ateş, "Ekonomik sorunlar var
önceUkle. Bir hanedan yönetimi
Osmanlı'da görülmeyen bir şe-
kilde ülkeyi yönetiyor. tstanbul
1
da halkm büyük bölümü susuz,
hastalıklann arifesinde. Rüşvet,
yalan, dolan her yerde. Bazı şey-
ler tartışılmadan kabullenilme-
ye başladı. Tüm bunlar ortaday-
ken sadece şeriata yonelmck he-
def saptırmaa olmuyor mu? Bir
yana Bayan Özal'ı, bir yana Ba-
yan Keçeciler'i koyun. Hangisi
daha tehlikeli? Süleymaniye Ca-
mii'nin avlusuna Nakşibendi
şeyhinin mezannın ayak ucuna
annesini gömen tarikatçüar mı?
Sayın Özal, Sayın Taner eski ya-
zı bilmezler. Şimdi bunlar laik
mi? Meseleyi saptırırsak oyuna
gelmiş olacağız." diye konuştu.
Ankara Atatürk Dil
ve Tarih Kurumu
Atatürk Kultür Dil ve Tarih
Kurumu'nca düzenlenen toplan-
tıda konuşan Akbulut, "70 yıl
önce birçok aydını büyüleyen
ideolojilerin yıkılıp millet ege-
menliğine geçildiğini, Atatürk'-
ün 70 yıl öncesinden bugünü
görmesinin isnkrarh bir ortamın
yaratılmasına yardımcı
olduğunu" vurguladı.
lstanbul Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Sulhi Dönmezer
ise inkılaplann temelinde laik-
liğin yattığmı kaydederek, "Za-
manında Atatürk'e karşı çıkan-
lar olduğu gibi bugün de var.
Radikal degerlere karşı direnç
gösteren sosyal degişimin ger-
çekleşmesi için bu dirençler gi-
derilmeli. Bunda büyük görev
eğitimcilere düşüyor" diye ko-
nuştu.
Gazi Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Kenan Mortan
ve Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu Başkanı Suat
tlhan da toplantıda birer konuş-
ma yaptılar. Toplantıya "Ad-
nan Hoca" diye bilinen Adnan
Aktar da katıldı.
Evren, 'Kuran laiktir
7
^
Marmaris Rotary Kulübü'nce
düzenlenen 'Atatürk'ü Anlama
ve Yaşatma' konulu panel dün
yapıldı. Prof. Dr. Ergun Ay-
bars'ın yönettiği panele eski
Cumhurbaşkanı Kenan Evren.
Prof. Dr. Hüsnü Erkan ile eği-
timci Zekai Baloğlu konuşmacı
olarak katıldılar.
Eski Cumhurbaşkanı Kenan
Evren "Atatürk'ü Anlama
ve Yaşatma" konulu panelde
yaptığı konuşmada şunlan söy-
İedi:
"Atatürk'ü anlamaya ve an-
latmaya ihtiyacımız var. Ata-
türk'ün altı flkesi içinde bence
en önemli ilkeleri laiklik ve in-
kılapçılık. AUtürk dini iyi etüt
etmiş bir kişi. Zaten Kuran'ın
ayetleri e&asen laiktir. O bunu
fark edip din ile devlet işlerini
ayırmıştır. O günün şartlanm
yaşamadan bugün eleştiriler
yapmak yanlıştır."
tzmir'de panel
Atatürk'ü farklı boyutta an-
ma amacıyla Izmir Büyükşehir
Belediyesi ve İZFAŞ tarafından
düzenlenen "Atatürk'ün Dün-
ya Göriişü ve Sanat" konulu
panele Ahmet Taner Kışlah, Al-
tan Öymen, Füruzan, Yaşar
Aksoy, Mete Akyol ve Şebnem
Bulut konuşmacı olarak katıldı-
lar.
Hikmet Şimsek'in yönettiği
panelin açılış konuşmasında lz-
mir Büyükşehir Belediye Başka-
nı Yüksel Çakmur, 10 kasımla-
nn ağıt günü olmaktan çıkıp
tam bir hesaplaşma günü olması
gerektiğini savunarak, "Mustt-
fa Kemal bize nasıl bir ülke bı-
raktı ve ülke bugün 41e durum-
da, bunlan çagdaş boyutlarda
tarttşmalıyız " dedi.
Laiklik ilkesinin zenginliğini
vurgulayan Füruzan, "Hayaö-
mızda neyi aktarabiliyorsak o
kadar Atatürkçüyüz" görüşünü
dile getirdi. Mustafa Kemal'i ta-
rihin yetiştirdiği en büyük dev-
rimci olarak niteleyen Altan öy-
men ise, Atatürk'ün zaman za-
man anlaşılmadığını ve eleştiril-
diğini anlattı. öymen, bugün
Türkiye'nin tran'a benzetilme-
si için çaba sarfeden küçük bir
azınlığın söz konusu olduğuna
değindi. Ahmet Taner Kışlah ise
konuşmasında Atatürk'ün tari-
hin en büyük, en cüretli kültür
devrimi yapan kişisi olduğun-
dan söz ederek, çeşitli değerlen-
dirmelerin kavram karmaşasın-
dan kaynaklandığını belirtti.
Hikmet Şimşek de Atatürk'ün
sanata verdiği önemden söz et-
ti.
'Türk Kültürii ve
Atatürk'
Türk Kültürüne Hizmet Vak-
fı'nca düzenlenen "Türk Kültü-
rii ve Atatürk" konulu panelde
konuşan tstanbul Üniversitesi
öğretim üyesi Doç. Dr. Necat
Birinci, dünyadaki değişimlerı
sağlayan en önemli etkenin
"dil" olduğunu belirterek,
"Atatürk, dilin önemini ve et-
kisini en iyi biçimde kullanmış-
tır. Bu nedenle Atatürk'ün
"Nutuk" ve "Gençlige
Hitabet" metinlerini, yeni keli-
melerie söyleyerek degiştirmek
Atatürk'e ihanettir. Eger Ata-
türk'ün dilini degiştirirseniz,
Atatürk'ü de degjfdrmiş olursu-
nuz" dedi.
Atatürk Kültür Merkezi'nde
düzenlenen anma gününde, Bo-
ğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi
Prof. Dr. M.Kemal Öke'nın yö-
nettiği panele, Cambridge Üni-
versitesi'nden Prof. Dr.
B.Langhorne, "Batılı Gözüyle
Türk Kültürii ve Atatürk", Çu-
kurova Üniversitesi'nden M.
Kougisheden ise, "Doğulu Gö-
ziiyle Türk Kültürii ve Atatürk"
başhklı konuşmalanyla katıldı-
lar.
Tartışmalı panel
tzmit'te 7 siyasi parti tarafın-
dan ortaklasa düzenlenen laik-
lik paneli tartışmalı gecti. Panel
sırasında SHP PM üyesi Önay
Alpago ile DMP tstanbul tl
Başkanı Dogudan Bayülgen'in
"türban" konusundaki sözleri
salonda yoğun protestolara ne-
den oldu. Bazı dinleyiciler de bu
konuşmacılan protesto etmek
amacıyla salonu terk ettiler.
1Ü Hukuk Fakültesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Aysel Çelikel'-
in yönettiği panelde ilk konuş-
mayı yapan DMP tstanbul tl
Başkanı Dogadan Bayülgen,
toplumda Türk kadınının hiçbir
zaman bugünkü kadar toplum
hayatından çekilmeye çalışıldı-
ğı ve Atatürkçü düşüncenin
"Çöküş, modası geçmiş düşün-
ce olduğu" şeklinde iddialann
bulunduğu bir dönem yaşanma-
dığıru bildirdi.
DYP Erzunım Milletvekili ts-
mail Köse ise son zamanlarda
meydana gelen cinayetler nede-
niyle, inanan kesimlerin töhmet
altında bırakıldığını ifade ede-
rek, "Müslüman vatandaşlan-
mızı ürkütmeye ve korkutmaya
hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu
tutumu lunıyorum" diye konuş-
tu.
RP Genel Başkan Yardımcı-
sı Şevket Kazan da son zaman-
larda profesörlerin ve gazeteci-
lerin öldürülmesini nefretle kı-
nadığını belirterek, "Ama cina-
yetlerin arkasında lslami güçle-
rin olduğunu da reddediyorum.
Bunun arkasında KGB'yi ara-
sınlar, ClA'yı arasınlar" dedi.
Köymen'e protesto
Atatürk Kültür Dil ve Tarih
Kurumu ile Hatay Valiliği'nin
birlikte düzenlediği "Atatürk Ü-
keteri ve Türk Karakter Çizgisi"
konulu toplantıda konuşan Ga-
zi Üniversitesi öğretim görevli-
si Atilla Köymen'in "Ben tsla-
mi laikliği savunuyorum" biçi-
mindeki sözleri tepkiyle karşı-
landı. tskenderun'da düzenle-
nen toplantıda konuşan Köy-
men, "Dinimiz akla yatkındır.
Ben tslami laikliği
savunuyorum" deyince dinleyi-
ciler salonu terk etti. lskenderun
Belediye Başkanı Hasan tnsan,
Köymen'e, "Düşünce kargaşa-
sına neden oluyorsunuz. Bu tür
anlatımlarla sakıncalı öğretmen
konumuna düşüyorsunuz" diye
müdahale etti. Köymen de Baş-
kan tnsan'a, "Ben basit bir in-
sanım, takdimim de basit" di-
ye karşıhk verdi. Tartışma Kay-
makam Havrullah Y'ldız'ın ara-
ya girmesiyle önlenirken, Atil-
la Köymen, Samandağ'da dü-
zenlenen bir toplantıda da ben-
zîr konuşmayı yapınca protes-
to edildi.
Zeybek'ten uyarı
Kültür Bakanı Namık Kemal
Zeybek, tıp fakültelerinde, ka-
davrada cinsiyet aynmı nede-
niyle anatomi derslerine girme-
yen öğrencileri sert bir dille eleş-
tirerek, "Işte sıkıntı ve tehlike
buradadır. Başın ustündekinden
çok kafanın içindeki başörtüsü
tehlikeli" dedi.
Atatürk'ün 52. ölüm yıldönü-
mü için bugün Milli Kütüpha-
ne'de düzenlenen toplantıda ko-
nuşan Bakan Zeybek, "Tehüke-
li olan, bilimsel araştırmanın
önünde şu ya da bu düşünce ile
engel oluşturmaya çalışmak.
Toplumun her şeyden önce bi-
lim anlayışına ulaşması lazım"
diye konuştu.
Bakan Zeybek, Atatürk'ün
dine son derece saygıh ve bağlı
olduğunu da belirtti.
CIA Başkanı
İstanbuVda
CIA Başkanı VVebster,
Ankara'dan özel bir
uçakla tstanbul'a geldi.
VVebster ve eşi adına
Hilton'dan yer aynldığı
öğrenildi.
ANKARA (Cumhuriyet BU-
rosu) — Amerikan Merkezi Ha-
beralma Teşkilatı (CIA) Başka-
nı VVilliam VVebster, dün Anka-
ra'dan tstanbul'a geldi.
CIA Başkanı Webster'ın
Türkiye'de yürüttüğu üst düzeyli
temaslannda Körfez krizi ve
Doğu Bloku'ndaki özelükle
SSCB'deki son gelişmelerle ilgili
konular üzerinde durduğu öğre-
nildi. Webster'ın, MtT yetkilileri
ile yaptığı temaslan ve Genel-
kunnay karargâhuıdaki temas-
lannda ise karşılıklı istihbarat
alışverişine ilişkin konular üze-
rinde durduğu bildirildi.
Öte yandan Dışişleri kaynak-
lan, CIA Başkanı VVebster'ın
önceki akşam verilen yemekte,
Türkiye'ye gelişinin basında ele
ahnmasından son derece rahat-
sız olduğunu ifade ettiğini ve
"Türkiye'ye eşi ile balayını geçir-
mek üzere geldiğini ve gelişinin
basın tarafından adım adım iz-
lenmesinden buzursuzluk duy-
dugunu belirttiğini" söylediler.
CIA Başkanı Webster'ın dün
öğleden sonra Ankara'dan özel
bir uçakla tstanbul'a gelerek
17.00 sıralannda Hilton OtePe
yerleştiği öğrenildi. Webster ve
eşi için otelde ABD Büyükelçi-
Iiği için Bayan Hasper ve Bay
Eariy adına iki kişilik yer ayrıl-
dıghbelirleadL VVebster'uı tstan-
bul'daki programı hakkında bil-
gi alınamadı.
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili'nden ÖzaFa uyarı
(Baştarafı 1. Sayfada)
kapalı desteklerinden güç
aldığım" söyledi.
Anayasa Mahkemesi Baş-
kanvekili Özden, Sanat Kuru-
mu'nda düzenlenen "Atatürk
Günü"nde bir konferans verdi.
Atatürk'ü 10 Kasım'larda anma-
nın, ona olan borçları ödemek
için vesile olduğunu belirten Öz-
den, "Ancak, son yıllarda Uzün-
tüyle saptanıyor ki her tarafta
çeşitli Atatürkçüler türedi. Bun-
lann en tehlikelisi, Atatürkçü
göriinüp Atatürkçülük adı altın-
da Atatürk'ü yıkan maskeli
Atatürkçülerdir" diye konuştu.
Özden, ana>-asal olan komıla-
n, Atatürk'ü, devrimi, cumhu-
riyeti anlatmanın suç olmadığı-
nı kaydederek "Yine anayasada
belirtildiği gibi 'Cumhurbaşkan-
lığı, Başbakanhk nasıl yapılır"
desem yine suç olmaz. Ama ya-
rası olan o kadar çok kişi var ki
gocunurlar, yine laf gelir" dedi.
Özden, şunlan söyledi:
"Türkiye'de o kadar çok laik
olduğunu bilmeyen. o kadar çok
laiklik düşmanı insan var ki be-
nim bilimsellik dolu, içtenlikli,
alçakgönüllü konuşmamı bile
aleyhime çevirecekler, görev
yapmaktan alıkoymay^ gayret
edeceklerdir. Bahriye Hanım'ın
başına gelenler benim başıma
gelir mi bilmem, ama 10 Ka-
sım'lan, camiierde buluşmamak
için, baş başa, el ele, omuz omu-
za vererek kutlamak zorunda-
yıı."
Atatürk'e yapılan saldınlann,
Atatürkçülerin güçsüz bilinme-
sinden, "Kimi kamusal yetkili ve
güclülerin göz kırpmalanndan,
tebessümlerinden, açık kapalı
desteklerinden" güç aldığını ileri
süren Güngör Özden, sözleri-
ni şöyle sürdürdü:
"Atatürk'ün heykelini dik-
mekle, resmini asmakla. ulusal
günlerde Anıtkabir'deki özel
deftere de övgülü sözler söyle-
mekle Atatürkçü olunsaydı,
Atatürk düşmanlan bu ölçüde
cüret göstermezlerdi."
Türk milletinin, Atatürk'e
olan borçlannı ödeyemediğini
savunan Özden, "Onun yaptık-
lannın, başanlannın, kendi or-
tam ve şartlannda degeriendiril-
mesi gerekir. Bu yapılmazsa,
Atatürk'ün gerçek degeri anla-
şılmaz. Atatürk, her yaptığını
ulusuna mal etmiştir. Hiçbir za-
man 'Ben bunu yaptım. Ben
şöyle cumhurbaşkanıyım' dedi-
gi bir gün olsun görülmemiştir"
şeklinde konuştu.
Türk ulusunun simgesi olmuş
yüce degerlere saldırarak
"vicdansızlık" edenlerin bunu
düşünmeleri gerektiğini vurgu-
layan Özden, şunlan kaydetti:
"Eğer Atatürk olmasaydı,
hangi minarede ezan okuyacak-
lar, bangi camide namaz kıla-
caklardı? Eğer Atatürk olma-
saydı Mescid-i Aksa'da, namaz
kılamayan, kapısına yaklaşama-
yan Kudüslüler gibi hangi ya-
bancı çizmenin altında inim
inim inleyeceklerdi? Atatürk'e
yöneltilen suçlamalara destek
veren insanların onlardan daha
aşağı olduğunu düşünüyorum."
Yargının, doğası ve yapısı ge-
reği durgun olduğunu bildiren
özden, "Üniversitelerde de dev-
rim tarihi hocalan, devrim tarihi
kitabının adım inkılap tarihine
çevirdiler. Adım adım yüriitme-
ye ve yönetime yaranma cabası,
adım adım midelerinden bagla-
narak Atatürk'e uzak durma ca-
bası, Atatürk düşmanlarına ce-
saret vermektedir. Bu da kendi-
lerini Atatürkçü sananlann yap-
tığı üslü örtülü Atatürk düş-
manlıgı çabasıdır."
Aydınların laikliği korumak
yönünde cevresindekileri, kadın-
lann da çocuklannı eğitmeleri
gerektiğini kaydeden özden,
"Laiklik ancak böyle güvence-
ye alınacaktır. Neden dini vakıf-
lar çığ gibi büyüyor da btzler bir
araya gelemiyoruz" dedi.
Özden, konuşmasının sonun-
da, Atatürk düşmanlanyla mü-
cadele edilmesi gerektiğini belir-
terek "Her özgürlügün bir bede-
li vardır. Gerekirse bu bedel için
bedenimizi de venneye hazınz.
Bu bilinci yaşayamıyorsak Ata-
türkçü olamayız" dedi.
Inönti gîzlî otunım îstedî
(Baftarafı I. Sayfada)
belirterek "Hükümetin bu tür
saygısızlıklan özendirmemekle
yükümlü olduğunu" bildirdi.
tnönü, dün düzenlediği basın
toplantısında CIA Başkanı
Webster'ın Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal ile yaptığı görüşmenin
"Dünya meselelerini göriiştük"
biçiminde açıklanamayacağını
vurgulayarak "Adı üstünde, gizU
haberalma örgütü, yani gizli iş-
ler yupıyor. Ama Cumhurbaşka-
nı da mı gizli işler yapıyor?" di-
ye konuştu. Ülkenin büyük bir
hızla savaşa sürüklendiğini, bu
görüşmelerin de "savaş
haarlığı" olarak yapıldığını kay-
deden tnönü, Cumhurbaşkanı
Turgut özal'ın tran'a gittiğinde
de büyük olasılıkla savaş hazır-
lıklannı konuşacağını belirtti.
lnönü, Birleşmiş Milletler'in sa-
vaş kararı almadığım, alsa bile
Türkiye'yi savaşa girmeye
zorlayamayacağım" vurgulaya-
rak şöyle konuştu:
"Ne Cumhurbaşkanı ne Dı-
şişleri Bakanı ne de Başbakan
böyle bir savaşın Türkiye'ye ne-
den yararlı olacagını anlatmı-
yoriar. tnsanlar ölüme giderken
neden öleceklerini bilmek ister-
ler. Ben insan olarak vatandaş
olarak bu savaşa neden gidece-
ğimi bilmek istiyorum."
Türkiye'nin böyle bir savaşta
hem insan kaybına hem de eko-
nomik zarara uğrayacağını an-
latan lnönü, "Uluslararası hu-
kuk ihlal edildi diye bir insanın
ölmesi gerekmez. Bu sorunun
banşçı çözümü vardır" dedi.
Bütün bunlara karşın iktidann
savaş hazırlıklannı sürdürdüğü-
nü kaydeden tnönü, "Sayın Ak-
bulut'u balka açıklama yapma-
ya çağınyorum. Ülkeyi savaşa
sokarlarsa kendileri de perişan
olurlar. Ne düşündüklerini ister-
lerse açıkça konuşarak isterler-
se Meclis'te gizli otunım yapa-
rak ama mutlaka açıklama yap-
malan gerekir. Bu vebalin altın-
dan kalkamazlar" diye konuştu.
lnönü, dün lstanbul'da Nak-
şibendi Şeyhi Mehmed Zahid
Kotku için düzenlenen törene de
değinerek Kotku'nun 13 kasım
günü ölmesine karşın törenin 10
Kasım'da yapılmasına dikkat
çekti. Türkiye'nin laik, sosyal bir
devlet olarak yaşamasını isteme-
yen teokratik düzeni savunan
bir azınlığın ortaya çıkmasıyla
son yıllarda 10 Kasım'da Ata-
türk ilkelerine bağlıhğm belirtil-
mesinin ayn bir önemi olduğu-
nu kaydeden tnönü, Kotku için
yapılan törenin "Atatürk'e gös-
terilen saygıyı azaltmayı
amaçladığını" söyledi.
Demokrasi içinde yanlış fikir-
lerin de çıkabileceği görüşünü
savunan SHP lideri, "Ama dev-
letin yöneticileri Atatürk ilkele-
rine bağlı kalmak, laik düzeni
korumakla yükUmlüdürler. Ata-
türk'e ve ilkelerine yapılan say-
gısızlıklara destek veremezler,
göz yumamazlar. Buna aykın
harekelleri özendirmemeleri
gerekir" diye konuştu.
Laiklik
(Baftarafı 1. Sayfada)
Üniversitesi Eczacılık FakUltesi
öğretim elemanları da yann
derslere girmeyeceklerini açık-
ladılar.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi öğretim elemanlannm
geçen çarşamba günü boykot
karan almalannın ardmdan ön-
ceki gün de aynı üniversiteye
bağlı Ev Ekonomisi Yüksekoku-
lu, Fizik Tedavi ve Rehabilitas-
yon Yüksekokulu, Hemşirelik
Yüksekokulu, Sağhk Teknolojisi •
Yüksekokulu, Beslenme ve Di-
yetetik Bölümü öğretim üye ve
elemanlan aynı gün derslere gir-
meyeceklerini bir bildiri ile du-
yurdular. Bunun ardından Ga-
zi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğ-
retim elemanları da Hacettepe
1
- *
deki eylemi destek karan aldılar.
Dün de Ankara Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi öğretim ele-
manları yarın derslere girmeye-
ceklerini açıkladüar. Öğretim
üye ve elemanlan yann okul gi-
rişine şu duyuruyu asacaklar:
"Atatürk ilke ve inkılapları
doğrultusunda öğrenci yetiştir-
mekle görevli ve sorumlu olma-
nın bilincinde olan biz Ankara
Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
öğretim üye ve elemanlan, son
zamanlarda gittikçe ürmanmak-
ta olan Atatürk ilke ve inkılap-
lanna, laik ve demokratik Tür-
kiye ideallerine ters düşen uygu-
lamalara karşı olduğumuzu be-
lirtmek üzere, 12 Kasım 1990
Pazartesi günü derslere girmeye-
ceğimizi duyururuz."
Eczacılık Fakültesi öğretim
üyeleri, TBMM'de üniversitele-
re kılık kıyafeti serbest bırakan
yasanın kabul edilmesinin ardın-
dan rektörlüğe bir "uyan" >azısı
gönderdiklerini anımsatarak,
"Laik cumhuriyeti hasara uğra-
tacak girişimlere izin veremeyiz.
Bu tür amaçlann her zaman
karşısında olduk, olmaya da de-
vam edeceğiz. Boykottaki ama-
cımız bunu belirgin bir şekilde
kamuoyuna sunmaktır. Anti-
laik girişimler sürerse sesimizi de
yükseltmeye devam edeceğiz"
diye konuştular.
Atatürkçü Düşünce Derneği
Genel Başkanı ve Dil Tarih ve
Coğrafya Fakültesi öğretim üye-
si Prof. Dr. Nejat Kaymaz da
üniversite yönetimlerini net bir
tavır koymaya çağırdı.
Ortadoğu Teknik Üniversite-
si öğretim üyeleri ve elemanları
da 16 kasım günü, "Cumhuriye-
te, Laikliğe, Üniversite ve Bilime
Saygı" gösterisi yapacaklar.
Üniversite Rektörü Prof. Ömer
Saatçioğlu'nun da katılacağı
gösteride, öğretim üyeleri cübbe-
leriyle Atatürk Anıtı'na çelenk
koyup saygı duruşunda buluna-
caklar.