05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 11 KASIM 1990 Başanlannı yddır en çok ilgiyle izledikleri programlardan biri de "Cheers" adlı show. Bar mekânında çekimi yapılan programın 200'üncüsü geçtigimiz günlerde yayma girince program ya- pımcılan ve oyuncuları bunu kutlamak istedi. Bunun üzeri- ne de grup programının mekânı olan bann model olarak se- çildiği Boston'daki "Bull and Finc" bannda sabaha kadar eg- lendi. (Fotograf: AP) Şırnak Korucunun evi botnbalandı ŞIRNAK (Cumhuriyet) — Köy korucusu Abdülkerim Er- miş'in kent merkezindeki evine kimliği belirsiz kişilerce bomba atıldı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. önceki gün 20.15 sıra- larında köy koruculuğu yapan Abdülkerim Ermiş'in Gazipaşa Mahallesi'ndeki evine kimliği belirsiz kişilerce bomba atıldı. Bombanın şans eseri pencere dı- şına düşmesi sonucu patlama sı- rasında ölen ya da yaralanan ol- madı. Yetkililer olayla ilgili so- ruşturmanın sürdürüldüğünü belirttiler. Richard'ın doğum günü Î5 büyiik üne kavuşan tngiliz şarkıcı Cliff Richard, uzun za- man sonra yeniden ataga kalktı. Bir dizi turne düzenleyen Cliff Richard, son konserinin başarısını doğum gününe de denk getirerek giizel sarkıcı Kim \Vilde (solda) ve Jodie VVil- son'la (sağda) eğlenerek kutladı. Eleonor cinayetinde ipucu yok StDE (Cumhuriyet) — 7 gün önce Side'deki evinde öldürül- müş olarak bulunan ABD'li Ajans France Press'ten emekli Eleonor Thomson Sel Herber- in katil veya katilleri hakkında hiçbir ipucu elde edilemedi. Ge- çen gün gözaltına alınan ve da- ha sonra serbest bırakılan 10 zanlı tekrar gözaltına alınarak ikinci kez sorgulandılar. Dün saat 15.00'te Fransa'da- ki üvey oğlunun gelmesiyle top- rağa verilen Thomson Sel'in, va- siyetinde Side"ye gömülmek is- tediği ve belli bir miktar para ayırmış olduğu öğrenildi. Thomson Sel'in cenazesi yakın dostu Ali Yeşüipek tarafından düntörenle toprağa verildi. SARAH'NDS AVUSTRALYA GEZİSİ — tngiltere Kraliçesrnin kiiçük gelini olan York Diişesi Sarah dort giinlük Avustraiya ziyaretini başanyla tamamladı. Eskiye kıyasla son derece incelmiş göriinen York Düşesi, sade kılığı ve sevimli davranışlanyla sernpati topladı. (Fotoğraf: Reuter) HABERLERIN DEVAMI Ata'ya dört tören (Baftarafı I. Sayfada) Rahat uyu. Ruhun şad olsun." Anıtkabir'deki ikinci tören ise saat 10.00'da gerçeklesti. Başta DYP Genel Başkanı Sü- leyman Demirel olmak üzere, DYP Genel İdare Kurulu üye- leri, bazı yöneticiler ve milletve- külerinin katıldığı törende de Atatürk'ün mozolesi önünde saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra Demirel, özel def- tere şunlan yazdı: "Büyiik Atatürk, Milletimizin gönliinde ebedi- yete k»dar yaşayacaksın. Tür- kiye Cumhuriyeti Devleti mille- timizin hürriyet ve güvenlik içinde refah ve mutluluğunu saglamanızın gayretini gösterdi- giniz yolda, sağlamaya gayret edecektir. Kendi degerlerimizi konıyarak çagdaş uygaruk sevi- yesine ulaşmayı mutlaka başa- racağız. Laik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuri- yeti devletinin temeline koydu- ğunuz harç teminatımızdır. Ruhun şad olsun, sevgi ve saygıyla amyoruz." Anıtkabir'deki üçüncü tören ise Demokratik Merkez Parti tarafından düzenlendi. Saat 11.00'deki törene DMP Genel Başkanı Bedrettin Dalan başta olmak üzere, milletvekilleri Do- gancan Akyürek, Tmaz Titiz ve partinin bazı yöneticileri katıl- dı. Dalan, Atatürk'ün mozole- si Önündeki saygı duruşundan sonra özel defteri imzaladı. Da- lan, özel deftere şunlan yazdı: "Bugünlerde ebedi istirahat- gâhında rahat uyumadığının bi- lincinde olan senin senden son- raki nesillere bir direktif olarak bıraktıgın Türk gençliğine olan nutkunu her gün bir kere daha anlamının derinliğini hissederek okuyoruz. Biz DMP'liler olarak o nutkunun gereklerini yerine getinnek için buradayız. Her şe- ye ragmen kurduğunuz cumhu- riyet senin ilke \e inkılaplann yaşatılacaklır. Müsterih ol Atam. Ruhun şad olsun." SHP'nin töreni Anıtkabir'deki son tören ise anamuhalefet partisi SHP tara- fından düzenlendi. Başta Genel Başkan Erdal lnonü olmak üze- re bazı milletvekilleri, Parti Meclisi üyeleri ve 2-3 bin kişi- lik bir halk topluluğunun katıl- dığı törende Atatürk'ün mozo- lesi önünde saygı duruşunda bu- lunuldu. SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, daha sonra özel deftere şunlan yazdı: "Biıyük önder Atatürk'ü ölü- münün 52. yıldönümünde en sa- de partiliden, genel başkanına kadar bütün SHP'liler saygıyla, rahmetle, minnetle anıyoruz. O'nnn ilkelerine, devrimlerine sarsılmaz baglılığımızı tekrar ediyoruz. Atatürk'ün çağdaş yaşam içinde insan haklanna saygüı, kadın haklanna, kadın- erkek eşitligine bağlı. laik, de- mokratik cumhuriyet, yurtta ve dünyada banş, kültürümüzü çagdaş uygariık düzeyine eriştir- me ve iistüne çıkarma idealleri- ne parti olarak, vatandaş olarak inancunızı bir daha ilan ediyo- ruz. Bütün SHP'liler burada Atatürk'e sonsuz saygılarımızı sunuyonız." tstanbul'daki anma törenleri Atatürk'ün ölümünün 52. yüı nedeniyle Istanbul Üniversitesi ile Dolmabahce Sarayı'nda an- ma törenleri düzenlendi. lstanbul Üniversitesi ile tstan- bul Valiliği'nin ortaklasa düzen- ledikleri törene, üniversite önündeki Atatürk ve Türk Gençliği anıtma çelenk konulma ve saygı duruşuyla başlanıldı. Törende, Türkiye'nin dünya devletleri arasında layık olduğu yeri almasının ancak cumhuri- yet ilkeleri doğrultusunda iler- lemesiyle mümkün olduğu belir- tildi. Törene, Istiklal Marşı'nın söylenmesi sonra öğrenci Kül- tür Evi'nde düzenlenen prog- ramla devam edildi. Atatürk'ün kendi sesinden 10. yıl söylevinin dinlenmesi sonrasmda söz alan lstanbul Vali Muavini Erdoğan lzgü, Atatürk devrimleri ve ilkelerinin Türk ulusunun varlık nedeni ol- duğunu belirterek demokratik cumhuriyete sımsıkı sarılınma- sı gerektiğini söyledi. tzgi, "Hâ- tt onun ilkelerini tartışıyor ol- mamız, onu iyi tanıyamamak ve anltunamaktan kaynaklanıyor" dedi. tstanbul Üniversitesi Rektö- rii Cem'i Demiroğlu da Atatürk devrimlerinin gerek Türkiye ge- rekse dünya tarihi açısından dö- nüm noktası olduğunu söyledi. Demiroğlu, "Atatürk'ü yalnız 10 Kasım'da degil, her gün an- mamız gerekiyor" dedi. Ata- türk'ün halkm inancma hiçbir zaman kanşmadığını ve gerici- lerle hiçbir zaman yakınlık kur- madığım belirten Demiroğlu, "Atatürk, hacılar bocalar ne za- man ortaya çıkıp dünya işleri- ne kanştılarsa engel olmuştur" diye konuştu. Laikliği koruma- nın cumhuriyeti korumakla eşanlamh olduğunu ifade eden Demiroğlu, îslam ideolojisine laikliği hedef alması nedeniyle çok dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti. Atatürk şiirlerinin okunması ve çoksesli korodan sonra halk oyunlaıı gösterisinin yapıldığı anma töreni programında, fo- toğraf ve kitap sergisi açıldı. Atatürk, Dolmabahce Sara- yı'nda ölüm yatağının başucun- da düzenlenen bir törenle anıl- dı. Atatürk'ün çalışma ve din- lenme odası olarak kullandığı Dolmabahce Sarayı'ndaki 'Pembe Salon'da düzenlenen törende, Atatürk'ün kişiliği ve Türk ulusuna kazandırdıkları ile ilgili konuşmalar yapıldı. Bu arada, laikliğe aykırı dav- ranışlarda bulunulduğu belirti- len tstanbul Atatürk Fen Lise- si'nde düzenlenen Atatürk'ü an- ma töreninden sonra gazetemi- zi telefonla arayan veliler, "okulda çok güzel bir tören dü- zenlendiğini", ancak törende "Atatürk'ün Genctige Hitabe- si"nin okunması sırasında töre- ne katılan herkesin ayağa kalk- masına karşm Okul Müdürü Abdurrabim Köksal'ın yerinde oturduğunu belirttiler. öte yandan Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği'nin üniver- site öğrencileri arasında açtıgı "Atatürk'ün çağdaş yorumu" konulu yazı yanşmasmda dere- ceye giren öğrencüere dün ödül- leri verildi. Taksim Atatürk Ki- taplığı'nda düzenlenen ödül tö- reninde birinci seçilen lstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğ- rencisi tbrahim Bilge'ye 1 mil- yon, ikinci seçilen Eskişehir Anadolu Üniversitesi lietişim Bilimleri öğrencisi Serdar Pirti- ni'ye 750 bin, üçüncü seçüen Boğaziçi Üniversitesi tktisadi ve ldari Bilimler öğrencisi Devrim Çubuklu'ya ise 500 bin lira pa- ra ödülü verildi. Mesajlar SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, Atatürk'ün 52. ölüm yıl- dönümü mesajında, Atatürk'ün bugün de yol göstermeye devam ettiğini belirterek şöyle dedi: "Atatürk'ün saglığında 10. yıl nutkunda saydığı hedefleri dinlerken büyük öndere inancı- mız bu hedeflerin doğruluğunu bize tarüşmasız kabul ettiriyor- du. Bugün, Atatürk'ün ölü- münden 52 yıl sonra demokrasi olanaklannı geliştirmeye cahştı- gımız ülkemizde vatandaşlan- mızın büyük çogunluğu bu hedeflerin doğruluğuna ve Ata- türk"un getirdigi çağdaş yaşama içtenlikle inanmaya devam edi- yoriar. Bir azınlığın ise Ata- türk'Un çağdaş yaşam ilkelerinden ülkemizi ve tıalkı- mızı uzaklaştırmaya çaiışüğıaı göriiyonız. İktidar partisinin Id- şisel ve partisel çıkarian için özendirdiği bu çabalann toplu- mumuzu değiştiremeyecegine inamyorum." Inönü, Atatürk devrimlerinin son aşaması olan demokrasiyi, bu devrimleri koruyarak yaşat- manın O'na en büyük saygı ol- duğunu vurguladı. Refah Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan- ın mesajı ise şöyle: "Bugün 10 Kasım 1990 Mns- tafa Kemal Atatürk'ün ölümü- nün 52. yıldönümü günüdür. Mustafa Kemal, aziz milleti- mizin emperyalizme karşı yap- tıgı bağımsızlık savaşının başkomutanıdır. O'nu anarken bugün de mil- letimizin bagımsızlıgını, kültn- rünü, sosyal yapısını ve ekonomisini emperyalizmin 'modern müstemlekecilik' yolu ile etkilemesine karşı şuurlu bir şekilde mücadele etmesini ve bu etkiden kendisini kurtarmasını diliyoruz." Ölümünün 52. yıldönümünde yurdun çeşitliyerlerindepanelleryapıldı Atatürk, fikırleriyle anıldıHaber Merkezi — Ölümünün 52. yıldönümünde Mustafa Ke- mal Atatürk'ün fıkirleri, düzen- lenen çeşitli panellerde ele alın- dı. lstanbul'da düzenlenen "Ata- türk ve Laiklik" konulu panele bir mesaj gönderen Ord. Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoglu, 1950'den bu yana verilen ödün- lerle şeriatçılığın önce yavaş ya- vaş, sonra da gittikçe artan bir hızlı yaygınlaştığını, bunun da hoşgörü ortamını ortadan kal- dırdığını söyledi. Marmaris'te Rotary Kulübü'nün panelinde konuşan eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Kuran ayetlerinin laik olduğunu savundu. "Atatürk ve laiklik" lstanbul'da Hacıbektaş Kül- tür ve Tanıtma Derneği'nce dü- zenlenen "Atatürk ve Laiklik" konulu açıkotunımda şeriat teh- likesinin Türkiye"yi tehdit ettiği vurgulandı. AtatUrk, Bahriye Üçok, Mu- ammer Aksoy, Çetin Emeç, Tu- ran Dursun anısına bir dakika- lık saygı duruşuyla başlayan Atatürk ve Laiklik açıkotunı- munda önce, hastalığı nedeniy- le toplantıya katılamayan Ord. Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğ- lu'nun bildirisi okundu. Bildiri- sinde, laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti'nde uygulandığı dönemde inanan, inanmayan, türlü din ve mezhepten kişilerin vicdan özgürlüğü ve hoşgörü içinde birlikte yaşadığını anım- satan Velidedeoglu, 1950'den bu yana verilen ödünlerle şeriatçı- lığın yavaş yavaş, sonra da git- tikçe artan bir hızla yaygınlaş- ması sonunda bu hoşgörü orta- mının ortadan kalktığını, kanlı mezhep çatışmaları, dinsel ne- denlere dayanan cinayetlerin başladığını vurguladı. Ord. Prof. Velidedeoglu, kadınlann örtünmesinin de siyasal anlam- larla yapıldığını, bu nedenle de toplumsal ortamın karanlığa ve korkuya yöneldiğini bildirdi. Laikliğin gelişmekte olan ül- kelerde bir ilerleme aracı oldu- ğunu belirten panelist Prof. Necla Arat, şeriatın kadın onu- runu çiğnediğini anlatarak bağ- nazlığa karşı çağdaş insanların mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. Prof. Cahit Tanyol da 195O"li yıllarda ezanın yeniden Arapça okunmaya başlamasıy- la laiklikten ilk ödünün verildi- ğini anımsattı. Türban serbest- liği konusunda görüşlerini "Bu- na demokrasi denemez, bn soytanhktır" sözleriyle açıkla- yan Prof. Tanyol, Osmanlı Imparatorluğu da dahil 1950 yı- lına kadar ilerici olan devleth: bu tarihten sonra gerici konuma düştüğünü savunurken, devletin dininin olamayacağmı, yurttaş- larının dinine saygı göstereceği- ni, bunu sömürü aracı olarak kullanamayacağını vurguladı. Prof. Tanyol, seçilmeden önce cuma namazı kılma alışkanlığ: olan bir devlet adammın bu alış- kanhğını devlet başkanıyken de sürdürmekten kamuoyunu etki- leyeceği için vazgeçmesi gerekti- ğini aksi uygulamanın suç olus- turacağını da söyledi. Dinlerin gelişimini özetleyen yazar Meriç Velidedeoglu, laik- liğe inanan kadının dinin kendi- sini aşağılayan durumundan da kurtulacağını anlatırken, yazar Sennur Sezer, dini akımlann ekonomiyle bağlantısına değin- di. Görüşlerini açıklarken Türki- ye'de 12 Eylül'den bu yana de- ğerler sisteminin altüst olduğu- nu, insan onurunun, dürüstlü- ğün, paranın egemenliği altında sarsıldığını, demokrasinin tehdit altında kaldığını savunarak şe- riat tehlikesinin olduğundan da- ha fazla abartılmamasını isteyen Prof. Toktamış Ateş eleştirildi. Ateş, vatandaşhk bilinci almış Türk insanının kullaştırılmaya izin vernaeyeceğini savunarak eleştirileri yanıtladı. Toktamış Ateş, "Ekonomik sorunlar var önceUkle. Bir hanedan yönetimi Osmanlı'da görülmeyen bir şe- kilde ülkeyi yönetiyor. tstanbul 1 da halkm büyük bölümü susuz, hastalıklann arifesinde. Rüşvet, yalan, dolan her yerde. Bazı şey- ler tartışılmadan kabullenilme- ye başladı. Tüm bunlar ortaday- ken sadece şeriata yonelmck he- def saptırmaa olmuyor mu? Bir yana Bayan Özal'ı, bir yana Ba- yan Keçeciler'i koyun. Hangisi daha tehlikeli? Süleymaniye Ca- mii'nin avlusuna Nakşibendi şeyhinin mezannın ayak ucuna annesini gömen tarikatçüar mı? Sayın Özal, Sayın Taner eski ya- zı bilmezler. Şimdi bunlar laik mi? Meseleyi saptırırsak oyuna gelmiş olacağız." diye konuştu. Ankara Atatürk Dil ve Tarih Kurumu Atatürk Kultür Dil ve Tarih Kurumu'nca düzenlenen toplan- tıda konuşan Akbulut, "70 yıl önce birçok aydını büyüleyen ideolojilerin yıkılıp millet ege- menliğine geçildiğini, Atatürk'- ün 70 yıl öncesinden bugünü görmesinin isnkrarh bir ortamın yaratılmasına yardımcı olduğunu" vurguladı. lstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sulhi Dönmezer ise inkılaplann temelinde laik- liğin yattığmı kaydederek, "Za- manında Atatürk'e karşı çıkan- lar olduğu gibi bugün de var. Radikal degerlere karşı direnç gösteren sosyal degişimin ger- çekleşmesi için bu dirençler gi- derilmeli. Bunda büyük görev eğitimcilere düşüyor" diye ko- nuştu. Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kenan Mortan ve Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Suat tlhan da toplantıda birer konuş- ma yaptılar. Toplantıya "Ad- nan Hoca" diye bilinen Adnan Aktar da katıldı. Evren, 'Kuran laiktir 7 ^ Marmaris Rotary Kulübü'nce düzenlenen 'Atatürk'ü Anlama ve Yaşatma' konulu panel dün yapıldı. Prof. Dr. Ergun Ay- bars'ın yönettiği panele eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren. Prof. Dr. Hüsnü Erkan ile eği- timci Zekai Baloğlu konuşmacı olarak katıldılar. Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren "Atatürk'ü Anlama ve Yaşatma" konulu panelde yaptığı konuşmada şunlan söy- İedi: "Atatürk'ü anlamaya ve an- latmaya ihtiyacımız var. Ata- türk'ün altı flkesi içinde bence en önemli ilkeleri laiklik ve in- kılapçılık. AUtürk dini iyi etüt etmiş bir kişi. Zaten Kuran'ın ayetleri e&asen laiktir. O bunu fark edip din ile devlet işlerini ayırmıştır. O günün şartlanm yaşamadan bugün eleştiriler yapmak yanlıştır." tzmir'de panel Atatürk'ü farklı boyutta an- ma amacıyla Izmir Büyükşehir Belediyesi ve İZFAŞ tarafından düzenlenen "Atatürk'ün Dün- ya Göriişü ve Sanat" konulu panele Ahmet Taner Kışlah, Al- tan Öymen, Füruzan, Yaşar Aksoy, Mete Akyol ve Şebnem Bulut konuşmacı olarak katıldı- lar. Hikmet Şimsek'in yönettiği panelin açılış konuşmasında lz- mir Büyükşehir Belediye Başka- nı Yüksel Çakmur, 10 kasımla- nn ağıt günü olmaktan çıkıp tam bir hesaplaşma günü olması gerektiğini savunarak, "Mustt- fa Kemal bize nasıl bir ülke bı- raktı ve ülke bugün 41e durum- da, bunlan çagdaş boyutlarda tarttşmalıyız " dedi. Laiklik ilkesinin zenginliğini vurgulayan Füruzan, "Hayaö- mızda neyi aktarabiliyorsak o kadar Atatürkçüyüz" görüşünü dile getirdi. Mustafa Kemal'i ta- rihin yetiştirdiği en büyük dev- rimci olarak niteleyen Altan öy- men ise, Atatürk'ün zaman za- man anlaşılmadığını ve eleştiril- diğini anlattı. öymen, bugün Türkiye'nin tran'a benzetilme- si için çaba sarfeden küçük bir azınlığın söz konusu olduğuna değindi. Ahmet Taner Kışlah ise konuşmasında Atatürk'ün tari- hin en büyük, en cüretli kültür devrimi yapan kişisi olduğun- dan söz ederek, çeşitli değerlen- dirmelerin kavram karmaşasın- dan kaynaklandığını belirtti. Hikmet Şimşek de Atatürk'ün sanata verdiği önemden söz et- ti. 'Türk Kültürii ve Atatürk' Türk Kültürüne Hizmet Vak- fı'nca düzenlenen "Türk Kültü- rii ve Atatürk" konulu panelde konuşan tstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Necat Birinci, dünyadaki değişimlerı sağlayan en önemli etkenin "dil" olduğunu belirterek, "Atatürk, dilin önemini ve et- kisini en iyi biçimde kullanmış- tır. Bu nedenle Atatürk'ün "Nutuk" ve "Gençlige Hitabet" metinlerini, yeni keli- melerie söyleyerek degiştirmek Atatürk'e ihanettir. Eger Ata- türk'ün dilini degiştirirseniz, Atatürk'ü de degjfdrmiş olursu- nuz" dedi. Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen anma gününde, Bo- ğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. M.Kemal Öke'nın yö- nettiği panele, Cambridge Üni- versitesi'nden Prof. Dr. B.Langhorne, "Batılı Gözüyle Türk Kültürii ve Atatürk", Çu- kurova Üniversitesi'nden M. Kougisheden ise, "Doğulu Gö- ziiyle Türk Kültürii ve Atatürk" başhklı konuşmalanyla katıldı- lar. Tartışmalı panel tzmit'te 7 siyasi parti tarafın- dan ortaklasa düzenlenen laik- lik paneli tartışmalı gecti. Panel sırasında SHP PM üyesi Önay Alpago ile DMP tstanbul tl Başkanı Dogudan Bayülgen'in "türban" konusundaki sözleri salonda yoğun protestolara ne- den oldu. Bazı dinleyiciler de bu konuşmacılan protesto etmek amacıyla salonu terk ettiler. 1Ü Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Aysel Çelikel'- in yönettiği panelde ilk konuş- mayı yapan DMP tstanbul tl Başkanı Dogadan Bayülgen, toplumda Türk kadınının hiçbir zaman bugünkü kadar toplum hayatından çekilmeye çalışıldı- ğı ve Atatürkçü düşüncenin "Çöküş, modası geçmiş düşün- ce olduğu" şeklinde iddialann bulunduğu bir dönem yaşanma- dığıru bildirdi. DYP Erzunım Milletvekili ts- mail Köse ise son zamanlarda meydana gelen cinayetler nede- niyle, inanan kesimlerin töhmet altında bırakıldığını ifade ede- rek, "Müslüman vatandaşlan- mızı ürkütmeye ve korkutmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu tutumu lunıyorum" diye konuş- tu. RP Genel Başkan Yardımcı- sı Şevket Kazan da son zaman- larda profesörlerin ve gazeteci- lerin öldürülmesini nefretle kı- nadığını belirterek, "Ama cina- yetlerin arkasında lslami güçle- rin olduğunu da reddediyorum. Bunun arkasında KGB'yi ara- sınlar, ClA'yı arasınlar" dedi. Köymen'e protesto Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu ile Hatay Valiliği'nin birlikte düzenlediği "Atatürk Ü- keteri ve Türk Karakter Çizgisi" konulu toplantıda konuşan Ga- zi Üniversitesi öğretim görevli- si Atilla Köymen'in "Ben tsla- mi laikliği savunuyorum" biçi- mindeki sözleri tepkiyle karşı- landı. tskenderun'da düzenle- nen toplantıda konuşan Köy- men, "Dinimiz akla yatkındır. Ben tslami laikliği savunuyorum" deyince dinleyi- ciler salonu terk etti. lskenderun Belediye Başkanı Hasan tnsan, Köymen'e, "Düşünce kargaşa- sına neden oluyorsunuz. Bu tür anlatımlarla sakıncalı öğretmen konumuna düşüyorsunuz" diye müdahale etti. Köymen de Baş- kan tnsan'a, "Ben basit bir in- sanım, takdimim de basit" di- ye karşıhk verdi. Tartışma Kay- makam Havrullah Y'ldız'ın ara- ya girmesiyle önlenirken, Atil- la Köymen, Samandağ'da dü- zenlenen bir toplantıda da ben- zîr konuşmayı yapınca protes- to edildi. Zeybek'ten uyarı Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, tıp fakültelerinde, ka- davrada cinsiyet aynmı nede- niyle anatomi derslerine girme- yen öğrencileri sert bir dille eleş- tirerek, "Işte sıkıntı ve tehlike buradadır. Başın ustündekinden çok kafanın içindeki başörtüsü tehlikeli" dedi. Atatürk'ün 52. ölüm yıldönü- mü için bugün Milli Kütüpha- ne'de düzenlenen toplantıda ko- nuşan Bakan Zeybek, "Tehüke- li olan, bilimsel araştırmanın önünde şu ya da bu düşünce ile engel oluşturmaya çalışmak. Toplumun her şeyden önce bi- lim anlayışına ulaşması lazım" diye konuştu. Bakan Zeybek, Atatürk'ün dine son derece saygıh ve bağlı olduğunu da belirtti. CIA Başkanı İstanbuVda CIA Başkanı VVebster, Ankara'dan özel bir uçakla tstanbul'a geldi. VVebster ve eşi adına Hilton'dan yer aynldığı öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet BU- rosu) — Amerikan Merkezi Ha- beralma Teşkilatı (CIA) Başka- nı VVilliam VVebster, dün Anka- ra'dan tstanbul'a geldi. CIA Başkanı Webster'ın Türkiye'de yürüttüğu üst düzeyli temaslannda Körfez krizi ve Doğu Bloku'ndaki özelükle SSCB'deki son gelişmelerle ilgili konular üzerinde durduğu öğre- nildi. Webster'ın, MtT yetkilileri ile yaptığı temaslan ve Genel- kunnay karargâhuıdaki temas- lannda ise karşılıklı istihbarat alışverişine ilişkin konular üze- rinde durduğu bildirildi. Öte yandan Dışişleri kaynak- lan, CIA Başkanı VVebster'ın önceki akşam verilen yemekte, Türkiye'ye gelişinin basında ele ahnmasından son derece rahat- sız olduğunu ifade ettiğini ve "Türkiye'ye eşi ile balayını geçir- mek üzere geldiğini ve gelişinin basın tarafından adım adım iz- lenmesinden buzursuzluk duy- dugunu belirttiğini" söylediler. CIA Başkanı Webster'ın dün öğleden sonra Ankara'dan özel bir uçakla tstanbul'a gelerek 17.00 sıralannda Hilton OtePe yerleştiği öğrenildi. Webster ve eşi için otelde ABD Büyükelçi- Iiği için Bayan Hasper ve Bay Eariy adına iki kişilik yer ayrıl- dıghbelirleadL VVebster'uı tstan- bul'daki programı hakkında bil- gi alınamadı. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili'nden ÖzaFa uyarı (Baştarafı 1. Sayfada) kapalı desteklerinden güç aldığım" söyledi. Anayasa Mahkemesi Baş- kanvekili Özden, Sanat Kuru- mu'nda düzenlenen "Atatürk Günü"nde bir konferans verdi. Atatürk'ü 10 Kasım'larda anma- nın, ona olan borçları ödemek için vesile olduğunu belirten Öz- den, "Ancak, son yıllarda Uzün- tüyle saptanıyor ki her tarafta çeşitli Atatürkçüler türedi. Bun- lann en tehlikelisi, Atatürkçü göriinüp Atatürkçülük adı altın- da Atatürk'ü yıkan maskeli Atatürkçülerdir" diye konuştu. Özden, ana>-asal olan komıla- n, Atatürk'ü, devrimi, cumhu- riyeti anlatmanın suç olmadığı- nı kaydederek "Yine anayasada belirtildiği gibi 'Cumhurbaşkan- lığı, Başbakanhk nasıl yapılır" desem yine suç olmaz. Ama ya- rası olan o kadar çok kişi var ki gocunurlar, yine laf gelir" dedi. Özden, şunlan söyledi: "Türkiye'de o kadar çok laik olduğunu bilmeyen. o kadar çok laiklik düşmanı insan var ki be- nim bilimsellik dolu, içtenlikli, alçakgönüllü konuşmamı bile aleyhime çevirecekler, görev yapmaktan alıkoymay^ gayret edeceklerdir. Bahriye Hanım'ın başına gelenler benim başıma gelir mi bilmem, ama 10 Ka- sım'lan, camiierde buluşmamak için, baş başa, el ele, omuz omu- za vererek kutlamak zorunda- yıı." Atatürk'e yapılan saldınlann, Atatürkçülerin güçsüz bilinme- sinden, "Kimi kamusal yetkili ve güclülerin göz kırpmalanndan, tebessümlerinden, açık kapalı desteklerinden" güç aldığını ileri süren Güngör Özden, sözleri- ni şöyle sürdürdü: "Atatürk'ün heykelini dik- mekle, resmini asmakla. ulusal günlerde Anıtkabir'deki özel deftere de övgülü sözler söyle- mekle Atatürkçü olunsaydı, Atatürk düşmanlan bu ölçüde cüret göstermezlerdi." Türk milletinin, Atatürk'e olan borçlannı ödeyemediğini savunan Özden, "Onun yaptık- lannın, başanlannın, kendi or- tam ve şartlannda degeriendiril- mesi gerekir. Bu yapılmazsa, Atatürk'ün gerçek degeri anla- şılmaz. Atatürk, her yaptığını ulusuna mal etmiştir. Hiçbir za- man 'Ben bunu yaptım. Ben şöyle cumhurbaşkanıyım' dedi- gi bir gün olsun görülmemiştir" şeklinde konuştu. Türk ulusunun simgesi olmuş yüce degerlere saldırarak "vicdansızlık" edenlerin bunu düşünmeleri gerektiğini vurgu- layan Özden, şunlan kaydetti: "Eğer Atatürk olmasaydı, hangi minarede ezan okuyacak- lar, bangi camide namaz kıla- caklardı? Eğer Atatürk olma- saydı Mescid-i Aksa'da, namaz kılamayan, kapısına yaklaşama- yan Kudüslüler gibi hangi ya- bancı çizmenin altında inim inim inleyeceklerdi? Atatürk'e yöneltilen suçlamalara destek veren insanların onlardan daha aşağı olduğunu düşünüyorum." Yargının, doğası ve yapısı ge- reği durgun olduğunu bildiren özden, "Üniversitelerde de dev- rim tarihi hocalan, devrim tarihi kitabının adım inkılap tarihine çevirdiler. Adım adım yüriitme- ye ve yönetime yaranma cabası, adım adım midelerinden bagla- narak Atatürk'e uzak durma ca- bası, Atatürk düşmanlarına ce- saret vermektedir. Bu da kendi- lerini Atatürkçü sananlann yap- tığı üslü örtülü Atatürk düş- manlıgı çabasıdır." Aydınların laikliği korumak yönünde cevresindekileri, kadın- lann da çocuklannı eğitmeleri gerektiğini kaydeden özden, "Laiklik ancak böyle güvence- ye alınacaktır. Neden dini vakıf- lar çığ gibi büyüyor da btzler bir araya gelemiyoruz" dedi. Özden, konuşmasının sonun- da, Atatürk düşmanlanyla mü- cadele edilmesi gerektiğini belir- terek "Her özgürlügün bir bede- li vardır. Gerekirse bu bedel için bedenimizi de venneye hazınz. Bu bilinci yaşayamıyorsak Ata- türkçü olamayız" dedi. Inönti gîzlî otunım îstedî (Baftarafı I. Sayfada) belirterek "Hükümetin bu tür saygısızlıklan özendirmemekle yükümlü olduğunu" bildirdi. tnönü, dün düzenlediği basın toplantısında CIA Başkanı Webster'ın Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal ile yaptığı görüşmenin "Dünya meselelerini göriiştük" biçiminde açıklanamayacağını vurgulayarak "Adı üstünde, gizU haberalma örgütü, yani gizli iş- ler yupıyor. Ama Cumhurbaşka- nı da mı gizli işler yapıyor?" di- ye konuştu. Ülkenin büyük bir hızla savaşa sürüklendiğini, bu görüşmelerin de "savaş haarlığı" olarak yapıldığını kay- deden tnönü, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın tran'a gittiğinde de büyük olasılıkla savaş hazır- lıklannı konuşacağını belirtti. lnönü, Birleşmiş Milletler'in sa- vaş kararı almadığım, alsa bile Türkiye'yi savaşa girmeye zorlayamayacağım" vurgulaya- rak şöyle konuştu: "Ne Cumhurbaşkanı ne Dı- şişleri Bakanı ne de Başbakan böyle bir savaşın Türkiye'ye ne- den yararlı olacagını anlatmı- yoriar. tnsanlar ölüme giderken neden öleceklerini bilmek ister- ler. Ben insan olarak vatandaş olarak bu savaşa neden gidece- ğimi bilmek istiyorum." Türkiye'nin böyle bir savaşta hem insan kaybına hem de eko- nomik zarara uğrayacağını an- latan lnönü, "Uluslararası hu- kuk ihlal edildi diye bir insanın ölmesi gerekmez. Bu sorunun banşçı çözümü vardır" dedi. Bütün bunlara karşın iktidann savaş hazırlıklannı sürdürdüğü- nü kaydeden tnönü, "Sayın Ak- bulut'u balka açıklama yapma- ya çağınyorum. Ülkeyi savaşa sokarlarsa kendileri de perişan olurlar. Ne düşündüklerini ister- lerse açıkça konuşarak isterler- se Meclis'te gizli otunım yapa- rak ama mutlaka açıklama yap- malan gerekir. Bu vebalin altın- dan kalkamazlar" diye konuştu. lnönü, dün lstanbul'da Nak- şibendi Şeyhi Mehmed Zahid Kotku için düzenlenen törene de değinerek Kotku'nun 13 kasım günü ölmesine karşın törenin 10 Kasım'da yapılmasına dikkat çekti. Türkiye'nin laik, sosyal bir devlet olarak yaşamasını isteme- yen teokratik düzeni savunan bir azınlığın ortaya çıkmasıyla son yıllarda 10 Kasım'da Ata- türk ilkelerine bağlıhğm belirtil- mesinin ayn bir önemi olduğu- nu kaydeden tnönü, Kotku için yapılan törenin "Atatürk'e gös- terilen saygıyı azaltmayı amaçladığını" söyledi. Demokrasi içinde yanlış fikir- lerin de çıkabileceği görüşünü savunan SHP lideri, "Ama dev- letin yöneticileri Atatürk ilkele- rine bağlı kalmak, laik düzeni korumakla yükUmlüdürler. Ata- türk'e ve ilkelerine yapılan say- gısızlıklara destek veremezler, göz yumamazlar. Buna aykın harekelleri özendirmemeleri gerekir" diye konuştu. Laiklik (Baftarafı 1. Sayfada) Üniversitesi Eczacılık FakUltesi öğretim elemanları da yann derslere girmeyeceklerini açık- ladılar. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fa- kültesi öğretim elemanlannm geçen çarşamba günü boykot karan almalannın ardmdan ön- ceki gün de aynı üniversiteye bağlı Ev Ekonomisi Yüksekoku- lu, Fizik Tedavi ve Rehabilitas- yon Yüksekokulu, Hemşirelik Yüksekokulu, Sağhk Teknolojisi • Yüksekokulu, Beslenme ve Di- yetetik Bölümü öğretim üye ve elemanlan aynı gün derslere gir- meyeceklerini bir bildiri ile du- yurdular. Bunun ardından Ga- zi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğ- retim elemanları da Hacettepe 1 - * deki eylemi destek karan aldılar. Dün de Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim ele- manları yarın derslere girmeye- ceklerini açıkladüar. Öğretim üye ve elemanlan yann okul gi- rişine şu duyuruyu asacaklar: "Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda öğrenci yetiştir- mekle görevli ve sorumlu olma- nın bilincinde olan biz Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üye ve elemanlan, son zamanlarda gittikçe ürmanmak- ta olan Atatürk ilke ve inkılap- lanna, laik ve demokratik Tür- kiye ideallerine ters düşen uygu- lamalara karşı olduğumuzu be- lirtmek üzere, 12 Kasım 1990 Pazartesi günü derslere girmeye- ceğimizi duyururuz." Eczacılık Fakültesi öğretim üyeleri, TBMM'de üniversitele- re kılık kıyafeti serbest bırakan yasanın kabul edilmesinin ardın- dan rektörlüğe bir "uyan" >azısı gönderdiklerini anımsatarak, "Laik cumhuriyeti hasara uğra- tacak girişimlere izin veremeyiz. Bu tür amaçlann her zaman karşısında olduk, olmaya da de- vam edeceğiz. Boykottaki ama- cımız bunu belirgin bir şekilde kamuoyuna sunmaktır. Anti- laik girişimler sürerse sesimizi de yükseltmeye devam edeceğiz" diye konuştular. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi öğretim üye- si Prof. Dr. Nejat Kaymaz da üniversite yönetimlerini net bir tavır koymaya çağırdı. Ortadoğu Teknik Üniversite- si öğretim üyeleri ve elemanları da 16 kasım günü, "Cumhuriye- te, Laikliğe, Üniversite ve Bilime Saygı" gösterisi yapacaklar. Üniversite Rektörü Prof. Ömer Saatçioğlu'nun da katılacağı gösteride, öğretim üyeleri cübbe- leriyle Atatürk Anıtı'na çelenk koyup saygı duruşunda buluna- caklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle