Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Strateji 3 Kasım 2008/227 ST R A T E J İ c Medvedev ve Jintao 9 karşısındaki zayıflığı ve SinoRusso güvenlik ikilemine dayanmaktadır. Fakat neticede noerealist ve neoliberal yaklaşımlar RusyaÇin ilişkilerini aynı sonuca (işbirliğine) götürmektedir. Sonuç olarak, günümüzde uluslararası politikanın reelpolitik düzleme doğru kaymasıyla, Rusya ve Çin’in neorealist/liberal parametreler çerçevesinde güvenlik ikilemi ve mahkumun ikilemi yerine karşılıklı işbirliğini tercih ettikleri anlaşılmaktadır. Diğer bir ifadeyle, tek taraflı ABD hegemonyasının ortak tehdit olarak algılanması ve bölgedeki RusÇin olası rekabetinin iki taraf için de yıpratıcı olacağının öngörülmesi, Rusya ve Çin arasında jeopolitik gereklilikten kaynaklanan zorunlu stratejik işbirliğini mümkün kılmıştır. Bu nedenle, ABD hegemonyasının ortak tehdit olarak algılaması devam ettiği müddetçe, Rusya ve Çin’in birbirlerine karşı açıkça meydan okumaktan kaçınacakları, ancak uzun vadede jeopolitik rekabetten kaçamayacakları öngörülebilir. olarak enerji ihtiyacının giderek artması, Çin’i bölge enerji kaynaklarına yönlendirmektedir. Ancak Çin, Rusya’yı ürkütmeden, ekonomik bütünleşme temelinde Orta Asya enerji kaynaklarına yönelik çok taraflı ve uzun dönemli derinden ve sessiz bir açılım stratejisi benimsemekte, buna karşı, Rusya Çin’le rekabetten kaçınarak, ŞİÖ bünyesinde Çin’in açılımlarını kontrol altına almayı tercih etmektedir. Bu ilişkiler, iki ülke arasında jeopolitik gereklilikten doğan zorunlu bir stratejik işbirliği sağlamaktadır. Yukarıdaki parametreler temelinde gelişen SinoRusso işbirliği, önceleri ŞİÖ’nun bildirilerine de yansıyan şekliyle, radikal İslam, aşırıcılık, uyuşturucu trafiği ve terörizm gibi bölgesel güvenlik sorunlarına karşı stratejik bir ortaklık ilişkisi çerçevesinde şekillenmiştir. Şimdilerde ise iki ülke arasında ekonomik entegrasyon ve enerji işbirliği ekseninde ilerlemeler kaydedilmektedir. Nitekim Bişkek zirvesi ve Taşkent toplantısı ile artık ŞİÖ içinde enerji ilişkilerini düzenleyecek bir mekanizma kurulmasının gündeme gelmesi bu duruma işaret etmektedir. Bu mekanizma ile başta Rusya ve Çin arasında olmak üzere, enerji zengini bölge devletleri arasında enerji ilişkilerini kurumsallaştıracak bir yapının oluşturulması amaçlanmaktadır. Aynı zamanda Rusya ile Çin’in bölge enerji kaynakları üzerindeki olası rekabetini engelleme işlevi görmesi de amaçlanan bu mekanizma ile bir anlamda, bölgedeki SinoRusso çıkarlarının dengelenmesi hedeflenmektedir. Özellikle Rusya, Çin’in kendisinden bağımsız olarak Orta Asya devletleriyle enerji anlaşmaları yapması yerine, kendi kontrolünde bu ilişkileri sürdürmesi için ŞİÖ bünyesinde bir enerji kulübünün kurulmasını şiddetle önermektedir. Çünkü Rusya, Çin’in Orta Asya ekonomisi ve enerji pazarı üzerinde ağırlığının artmasını bölgede rekabeti artıracak bir potansiyel olarak algılamaktadır. Nitekim Çin’in 1995’te başlattığı 6700 kilometre ve tahmini 12 milyar dolarlık TürkmenistanKazakistanÇinJaponya boru hattı projesi 1997’de Amerikalı ve Rus rakiplerini eleyerek Kazakistan’ın iki zengin petrol yatağının işletmesini kazanması ve 3000 kilometrelik KazakÇin boru hattı projesi (toplam 12 milyar dolar) hamleleri Rusya’yı önlem almaya itmiştir. Rusya, Çin’in açılımlarını ŞİÖ içinde kontrol etmek ve dengelemek isterken, aynı şekilde, Çin de ekonomik gelişmesini sürdürebilmek için Rusya’nın hâkim (dominant) olduğu Orta Asya enerji sektöründe rekabet ABD’nin tek başına dünya hegemonyası arayışı Çin ile Rusya’yı işbirliğine zorluyor. Orta Asya, Çin finansmanına ihtiyaç duyuyor, Rusya, ŞİÖ aracılığıyla Pekin’i kontrol ediyor. Mevcut işbirliği ilerde yerini jeopolitik rekabete bırakabilir… yerine işbirliği anlayışını hâkim kılmayı faydalı bulmaktadır. Ayrıca, Çin askeri teknolojisini sürdürebilmek için Rusya’nın yardımına gereksinim duymakta ve Rusya ile işbirliğine gitmektedir. İşte bu karşılıklı bağımlılık (askeri, güvenlik, ekonomi, enerji konularında) temelinde ve jeopolitik zorunluluk nedeniyle her iki ülke de stratejik işbirliğini tercih etmektedir. etmektedir.(7) • Rusya, Çin’in kendisinden bağımsız olarak Orta Asya devletleriyle geliştireceği ikili ilişkilerle enerji gereksinimini karşılayarak, kendisine olan bağımlılığını azaltmasını engellemek istemektedir. Bunun için Rusya, ŞİÖ içinde kurulması düşünülen enerji mekanizmasıyla Çin’i kontrol etmeyi amaçlamaktadır. • Çin’in Orta Asya’daki varlığının bir emrivaki (fait accompli) durumunda olması(8), yani jeopolitik bir zorunluluk olması, Rusya ile karşılaşmayı uzun vadede gerekli kılmaktadır. • Çin’in Orta Asya için önemli bir pazar ve finans kaynağı olarak belirmesi, Rusya’yı zorunlu olarak Çin’le yarı ittifaka (quasialliance(9) yöneltmektedir. • ŞİÖ, Çin’in Orta Asya politikasının belkemiğini oluşturmaktadır. Aynı zamanda Rusya ile işbirliğini sağlayan ve karşılıklı işbirliği ilişkilerini yönlendiren kurumsal bir mekanizma işlevi görmektedir. • Rusya, ŞİÖ’yü Çin’in Orta Asya açılımını kontrol mekanizması olarak kullanmaktadır • ŞİÖ, SinoRusso ilişkilerini karşılıklı ortak çıkarlar zemininde yürümesini sağlama işlevi görmekte ve Rusya ile Çin’in çıkarlarını ve politikalarını dengelemektedir. • Rusya ve Çin ilişkilerini ŞİÖ çerçevesinde kurumsallaştırarak ortak çıkarlar temelinde yönlendirmektedirler. • Liberal teoride SinoRusso işbirliği, ekonomik entegrasyona (ticaret, enerji) dayanırken, realist paradigmada ABD hegemonyasının (tek kutuplu sistem) ortak tehdit algılaması, Rusya ve Çin’in birlikte ABD ÇÖZÜMLEMELER Bu bağlamda, SinoRusso işbirliğinin yukarıdaki parametreler doğrultusunda değerlendirilmesi, aşağıdaki çözümlemeleri ortaya çıkarmaktadır: • Çin, Orta Asya politikasında Rusya’yı ürkütmeden ve onunla rekabetten kaçınarak, bölgenin ekonomik ve enerji avantajlarından fayda sağlamayı öngören faydacı(5) bir politika izlemeyi, jeopolitik gereklilik nedeniyle tercih etmiştir. Böylece Çin, dış politikası için geliştirdiği yakın komşularıyla çok taraflı ve uzun vadeli strateji temelinde, Rusya ile ŞİÖ bünyesinde çatışan çıkarlar yerine örtüşen çıkarlar üzerinden stratejik işbirliğine gitmektedir. • Aynı şekilde Rusya da Çin’le olası rekabetten kaçınarak, Çin’in bölgedeki gelişmesini ŞİÖ bünyesinde kontrol etmeyi stratejik gereklilik nedeniyle tercih etmiştir. • Rusya, Batı ile ilişkilerinde SinoRusso işbirliğini pazarlık konusu olarak kullanmayı faydalı görmektedir.(6) • Çin, Orta Asya’daki açılımını Rusya’nın bölgedeki hegemonyasına meydan okumadan ve bir anlamda onun onayını alarak yapmayı tercih Dipnotlar: 1 Orijinal Bildiri metinleri için bkz. http://www.sectsco.org/newsdetail.asp?id= 1753&LanguageID=2, http://www.sectsco.org/newsdetail.asp?id= 1848&LanguageID=3. 2 Ayrıntılı kuramsal tartışma için bkz. Shiping TANG, “Economic Integration in Central Asia: The Russian and Chinese Relationship”, Asian Survey, Cilt 40, No.2, (MartNisan 2000), ss. 360–376, s.371–5. 3 Uluslararası İlişkiler teorileri literatüründe Mahkumun ikilemi (Prisoner’s Dilemma) taraflara işbirliğinin getirisinin artırılarak ve işbirliğinden kaçınma cezalandırılarak, taraflara işbirliğinin kendileri için rasyonel bir seçim olduğunu anlamalarının sağlandığı şeklinde tanımlanan bir oyun kuramıdır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Tayyar ARI, Uluslararası İlişkiler Teorileri, Alfa yay., İstanbul, 2006, s. 259264. 4 Ayrıntılı bilgi için bkz. Roger B. Myerson, “Nash Equilibrium and the History of Economic Theory”, Journal of Economic Literature, Vol. 37, No. 3 (Sep., 1999), pp. 1067–1082. 5 Mustafa AYDIN, “Çin’in Stratejik hesaplarında Orta Asya”, M. AYDIN (der.), Küresel Politikada Orta Asya, Avrasya Üçlemesi I, Nobel yay., Ankara, 2005, ss. 69–100, s.69. 6 Bu açıdan iki ülke arasında karşılıklı pragmatik nedenlerin iki ülkeyi işbirliğine sevk ettiği söylenebilir. Shiping TANG, a.g.e., s.363. 7 A.g.e. s. 371. 8 A.g.e. s. 374. 9 A.g.e. s. 362.