22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

C S derinleştiriyor dan tatmin edici bir karşılığın sunulmamasıdır.(2) TRATEJİ 13 örgüt, yeni ‘kutup’ olma yolunda… ENERJİ VE EKONOMİK İŞBİRLİĞİ Kırgız lideri Bakiyev’in de zirve öncesinde ŞİÖ’ye üye devletlerin basın mensupları ile düzenlediği toplantıda ifade ettiği üzere, yaklaşık 120 ekonomi projesinin ele alındığı ŞİÖ’nün bu zirvesinde de ekonomi konularına değinildi. ŞİÖ Genel Sekreteri Bolat Nurgaliyev’e göre, üye ülkeler arasındaki ekonomik işbirliği, ŞİÖ’nün organları olan Sekretarya ile 2006 zirvesinde kurulan İş Konseyi ve Bankalar arası Birlik arasındaki işbirliği ile belirlenir. ŞİÖ çerçevesindeki devlet liderleri tarafından onaylanan ve eylem planının temelini oluşturan çok taraflı ekonomik işbirliği programı, 20 yıllık bir süreyi öngörmektedir. Bu yüzden, ŞİÖ ortak pazarına doğru giden bu uzun bir yoldur ve temposu ancak birkaç pilot projenin gerçekleşmesinde ilerleme kaydettikten sonra belirlenecektir(3). Haziran ayında Kazakistan tarafından Asya Enerji Stratejisi önerisi sunulmuştur. Bu öneride ŞİÖ liderleri... ŞİÖ’nün son zirvesi Bişkek’te yapıldı. ŞİÖ çerçevesinde üretici ülkelerle tüketici ülkeler arasında sürdürülebilir dengenin oluşturulabileceğinden söz edilmekteydi. Zira kimi ülkelerden gelen talep, diğerlerinin elinde olan kaynaklara uygundu ve üreticilertüketiciler arasında ŞİÖ’ye üye olmayan transit ülkelerin bulunmaması avantajı vardı. Bir yıl önceki zirvede de Rusya tarafından Kazakistan önerisine paralellik gösteren "Enerji Kulübü"nün oluşturulması konusunda bir teklif sunulmuştur. Orta Asya ülkelerinde enerji sektörüne ciddi yatırımlar yapan Rusya bu önerisi sayesinde bunu bir enerji kulübü çatısı altında birleştirmektir. Bunun nedeni ABD ile Avrupa'nın son dönemde Rusya'yı devre dışı bırakan enerji güzergâhlarını destekleme çabalarının önüne geçme girişimi olarak da nitelendirilebilir. müştür. ABD’nin bu zirveye izleyici olarak katılma isteği geri çevrilmiştir. Özellikle ABD’nin şer eksenine dâhil ettiği İran Cumhurbaşkanı’nın zirveye katılması dikkat çekici olmuştur. Ancak her ne kadar zirvede Amerikan karşıtı tutum sergilense de üye ülkelerin ABD ile doğrudan sorun yaşamak istemediği ortadadır. Zirve konuşmalarında direk ABD veya NATO isimleri telaffuz edilmemiştir: koyu Amerikan karşıtı tavrıyla tanınan İran Cumhurbaşkanı Ahmadinecad bile imalı atıflarla yetinmiş, ABD’den "güç pozisyonu ile konuşmayı alışkanlık haline getirenler" diye bahsetmiştir. Başta Çin olmak üzere bölge ülkelerinin ABD ile ekonomik ve ticari ilişkileri önemli seviyedir. Barışçıl ve emin adımlarla ilerleyen Pekin’in Orta Asya’daki politikalarını ŞİÖ aracılığıyla yürütmekte olduğu bilinmektedir.(4) Son zamanlarda Çin, ABD ile sorunlar yaşıyor. ABD, Çin mallarının kalitesizliğine karşılık boykot kampanyası başlattı. Rusya ise bu durumdan kendisine pay çıkarmaya çalı ŞİÖ’nün tek hedefi terörle mücadele olmadığından ortak bir kuvvetleri de bulunmamaktadır. Fakat asıl neden, Çin’in ŞİÖ’deki başat rolünü özellikle kendisinin üye olmadığı bir yapıyla paylaşmak istememesi de olabilir. Yavaş ve kendinden emin adımlarla ilerleyen Çin’in hedefi, ABD gibi bir dünya hakimiyeti veya liderliği değildir. ÇİN’İN TUTUMU Bu kadar konuğun bir arada bulunmasının sebeplerine gelince, çok sayıda yorumcuların hemfikir olduğu örgütün gücünün artmasının yanı sıra, son dönemde Çin’in ekonomi ile sınırlı kalmayıp gün geçtikçe dikkatleri daha fazla üzerine toplamasına bağlanabilir. Zira Çin’in ekonomi, askeri ve son olarak da kültürel faaliyet (olimpiyat oyunlarıyla) harcamalarına acımadan servet dökmesi kötü imajının önüne geçmek için çalışmalarına ağırlık verdiğini göstermektedir. Günümüzde Çin yapımı milyonlarca oyuncağın sağlığa zarar verdiği gerekçesiyle piyasadan toplatılması da göz önünde bulundurulduğunda Çin’in ciddi imaj onarımına ihtiyaç duyduğu kuşkusuzdur. Çin dış ilişkilerinde mümkün olduğunca sakin bir dönem yaşarken, içeride askeri, ekonomik ve siyasi modernleşmeyi gerçekleştirerek, ABD’nin karşısına çıkabilecek konuma gelme hedefindedir. Tüm bunları gerçekleştirirken Amerikan teknolojisi, sermayesi ve piyasasına ulaşmaya ihtiyaç duyduğu için, ABD’yle gereksiz çatışmadan ve açıkça ABD karşıtı ittifaklar oluşturmaktan kaçınıyor(5). Bu nedenle sürekli büyüme gösteren ekonomisi için enerji sağlama peşinde olan Pekin, ŞİÖ çerçevesinde de askeri konulardan ziyade ekonomi ve ticarete önem veriyor. Yani Pekin, kimseyi korkutmamaya gayret ediyor. Zira ihracat ve dış ekonomik ilişkiler, Çin’in uzun dönemli büyüme temposunu sağlayan temel unsurlardır. Bu yüzden Çin, daha mütevazı davranarak diğer ülkelerle kavgalarını dondurup çözümleri ertelemektedir. Bütün bunların nedeni, kalkınmasında bir sıçrayış gerçekleştirmek için "tarihi şansını" değerlendirebilmektir.(6) ŞİÖ, ABD’nin renkli devrimler ve üslerle bölgede yayılma eğilimlerine karşın, Rusya ve Çin tarafından Orta Asya yönetimlerine bir garanti verme aracı olarak görülmektedir. Böylece Putin’in "artık yeni nüfuz ve ekonomik büyüme merkezleri oluşmaktadır" sözlerine paralel olarak ŞİÖ’nün gün gittikçe uluslararası arenada ağırlık kazanmakta olduğunu söylemek mümkün. Dipnotlar: 1 http://www.kp.ru/daily/23951/71653/ 2 Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için Strateji, Haziran 2007 3 Nurgaliyev’in basın açıklamasından, http://www.easttime.ru/analitic/1/3/239.html 4 Bkz. Çin Orta Asya’da Enerjiye Odaklı, Strateji, 16.04.2007. 5 Mustafa Aydın (der.), "Küresel Politikada Orta Asya", Ankara, Nobel Yayınevi, 2005, s.71 6 http://www.ng.ru/week/20070813/11vmire.html GENİŞLEME BAŞKA BAHARA NATO’un Doğuya yayılmasını önleyecek bir seçeneğinin ŞİÖ’nün genişlemesi olduğu ima edilse ve Çin Cumhurbaşkanı’nın Mart ayında verdiği demeçte örgütün genişlemesine yeşil ışık yakılsa da, örgüt bu zirvede genişleyemedi. Gerekli teknik prosedür geliştirilmediğinden moratoryum uygulandığı belirtilse de, NATO ve AB’nin genişlemesinden sonra karar alma sırasında ve diğer alanlarda meydana gelen sorunlar genişleme kararından cayılmış olabilir. Diğer yandan bir ülkeye üyelik verilmesi diğerlerinin de beklenti içerisine girmeleri anlamına gelirdi. Burada en etkili unsur, İran konusu olmuştur. Böylece ilk gözlemci statüsü alan ABD’nin etki alanından uzaklaştırmak ve Çin’in müttefiki haline getirmek istediği Moğolistan’ın muhtemel üyeliği de başka bahara kalmış oldu. ŞİÖ’nün genişlemesi bu zirvede de gündeme gelmesine karşın bir aşama kaydedilemedi. Genişlemenin kurumsal altyapısı henüz oluşturulamamışken, Pekin’in Moğolistan’ı birliğe dahil etme isteği başka bahara kaldı. şıyor. Bazı gazetelerde ABD’nin asıl amacının Rusya’daki Soçi olimpiyatlarını boykot etmesi olduğu iddia edilmişti. Buna paralel olarak sözlü düelloyla başlayan RusyaABD gerginliği Arktik sahalarının paylaşımına kadar uzayarak devam etmektedir. Bu gelişmelerin ışığında gerçekleşen ve günümüzde siyasi anlamda Batı karşıtı cephede yer alan örgüt, gözlemci üyelerin arasına Batı’nın düşman gördüğü İran’ı da alarak adeta meydan okumaktadır. Ekonomik alanda üye devletler arasında ticaret ve karşılıklı işbirliği arttırıldı. Bu iki önemli alanın geliştirilmesine paralel olarak ŞİÖ’nün askeri bir blok oluşturma yolunda hızla ilerlemesini isteyen Rusya, Kasım 2006’da ŞİÖ’nün, üye Orta Asya ülkelerinin de yer aldığı askeri yapı olan KGAÖ (Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü) ile ortak tatbikat yapmasını istedi. Ancak bu teklif altyapısı oluşturulmadığı iddiasıyla Çin tarafından destek görmedi. Dolayısıyla siyasi ve ekonomik bir örgüt olarak kurulan ABD KARŞITLIĞI Orta Asya’da bulunan Amerikan üslerinin bulunduğu ülkelerden çıkarılması yönünde karar alınan Temmuz 2005 Astana zirvesi kadar olmasa bile bu zirvenin de Amerikan karşıtı hava içerisinde gerçekleştirildiği görül
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear