Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Rusya’nın bugün halen Romanya’daki NATO Tatbikatı’ndan... çok büyük ölçüde etkin olduğu Ermenistan’da ve bir ölçüde etkin durumda bulunduğu Azerbaycan’daki gücü giderek azalacaktır. Rusya’nın bugün bu ülkelerle Abhazya ve Güney Osetya üzerinden Güney Kafkasya ile sağladığı bağlantı da ortadan kalkacaktır. Bu husus Rusya’nın kuşatılma psikolojisini ve Gürcistan’a karşı son bir yıl içinde takındığı sert ekonomik ve siyasi tavırları büyük ölçüde açıklayan nedenlerden biridir. Özellikle Gürcistan’ın NATO’ya girmesi durumunda Rusya’nın bölgedeki etkinliğinin yok olacağından en çok korkanlar ise Abhazyalılardır. Çünkü bu durumda Rusya’nın Abhazya’yı tanıma olasılığı da tamamen yok olacaktır. Bu nedenle Abhazlar hiç olmazsa Rus askeri gücünün kendi topraklarından ve bölgeden çekilmemesini istemektedirler. AbhazyaRusya ilişkilerinde böylesine bir yakınlık mevcut iken, Gürcistan’ın NATO üyesi olması durumunda ortaya çıkabilecek somut bir başka çelişki de bir ülkenin hem NATO, hem de Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) üyesi olması hususudur. Ancak böyle bir bir başka husus da 2004 yılında NATO’ya katılan durumda esasen BDT ile ilişkileri ancak kağıt eski Varşova Paktı üyesi ülkeler olan Bulgaristan, üzerinde yürüyen Gürcistan’ın BDT’den çıkması bir Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve formaliteden ibaret olacaktır. Bu durumda Slovenya gibi bazı ülkelerin, Rusya tarafından Gürcistan ile ipleri uzun süredir koparmış olan kendilerine verilen silah ve mühimmatı, Rusya için reel olarak bir kayıp gözükmese de, anlaşmalara aykırı olarak Gürcistan’a verdiklerine geçmişte bölgedeki renkli devrimleri Kırgızistan ve dair söylentilerdir ve bu konu da Rusya’yı ciddi Ukrayna örneklerinde olduğu üzere desteklemiş ölçülerde rahatsız etmektedir. Bu tür hususlar olan bu ülkenin bu tarz çalışmalarda Rusya ve Orta bağlamında NATO veya daha doğrusu ABD Asya içlerine bir hançer gibi saplanarak 5. kol tarafından kendine karşı girişilmiş açık veya kapalı faaliyetlerinde daha militanca tavırlar tehditlerin söz konusu olduğunu düşünen Rusya’nın sergileyebileceği söz konusudur. İşte bütün bu son günlerdeki çıkışlarını bu çerçevelerde de hususlar ve Güney Kafkasya’da etkinliğinin giderek değerlendirmek gerekir. Çünkü Gürcistan’ın olası azalacak olması Rusya’yı müthiş rahatsız NATO üyeliği bu ülkeye Rusya’ya karşı bir etmektedir. Kaldı ki Gürcistan’ın BDT’den çıkması dokunulmazlık kazandırırken yine Gürcistan’ı ve bir GUAM ülkesi olarak aynı zamanda NATO militan bir ön karakol ve hatta harekat üssü olarak üyesi olma durumu Rusya’nın, öteki GUAM üyeleri ABD’nin emrine verecektir. Esasen ABD’nin olan Ukrayna, Azerbaycan ve Moldovya ile doğrudan ve dolaylı askeri yardımlarıyla gün ilişkilerine de zarar verebilecektir. Karadeniz geçtikçe güçlenen Gürcistan, özellikle şimdilik de çevresinde Gürcistan ekseninde NATO ağırlığı facto olarak kendinden ayrılmış gibi gözüken taşıyan bir oluşum gerçekleşmesi çok önemli bir Abhazya ve Güney Osetya’nın bu statülerine ileride olgudur. Bilhassa geçtiğimiz ay içinde daha da çok direnecektir. Bu olasılık ise Azerbaycan’da, Azerbaycan Halk Cephesi Partisi Kafkasya’yı ilerde yeni gerginliklerin beklediğinin lideri Gudret Hasanguliev’in, Türkiye’nin de bir habercisidir. Çünkü Güney Osetya’da yapılmış GUAM’a davet edilmesi yönündeki önerisi önem olan referandumla halkın yüzde 90’ının kazanırken bölgenin giderek daha da Gürcistan’dan ayrılıp bağımsızlık istediğini ortaya gerginleşeceğinin bir işaretidir. koymuş ise de, ABD ve AB’nin bunu hiçbir şekilde tanımayacaklarına dair açıklamaları, Batı ülkelerinin Gürcistan’a verdiği önemi AFKASYA’DA FIRTINALI GÜNLER göstermektedir. Aynı zamanda Batı ülkelerinin NATORusya ilişkilerinde değinilmesi gereken C S TRATEJİ 7 işlerine geldiği yerlerde ayrılıkçı, bölücü oluşumlara destek verirken, istemedikleri zaman da buna izin vermemeleri çifte standartlarının en belirgin örneklerindendir. TÜRKİYEGÜRCİSTANNATO Bizim Orta Asya’ya ve öncelikle Azerbaycan’a açılan en güvenilir köprümüz olan Gürcistan bu önemini BTC ve proje safhasından oluşma safhasına geçen BaküTiflisKars demiryolu hatlarıyla göstermiştir. Gürcistan’ın her çeşit soruna karşın yakın gelecekte NATO’ya alınacağı büyük bir olasılıktır. Bu durum Türkiye için gelecekte çeşitli sorunlar ve ikilemler ortaya çıkarabilecek bir husustur. Gürcistan son yıllarda ABD’yi da arkasına alarak "şımarmış" bir tavır takınsa da dış dünya ile olan ilişkilerinde Türkiye’ye büyük ölçüde bağımlılığının farkındadır. Gürcistan, TürkiyeAzerbaycan arasında çok büyük ölçüde güçlenme istidadı gösteren ilişkiler arasında kalan ve Azerbaycan’ın enerji zenginliği ile Türkiye’nin ekonomik gücü ve dinamizmini dikkate almak durumundadır. Türkiye Gürcistan ilişkileri iki ülke için de önemlidir. Bu bakımdan ikili ilişkiler son derece hassastır. Ancak Gürcistan’ın olası bir NATO üyeliğinde onay verecek taraflardan biri de Türkiye olacaktır. Türk Dış Politikası’nın bu hususu önemle tartması gerekir. Çünkü bugün için Türkiye’nin önderliği ve Rusya Federasyonu’nun desteği ile dünyanın nadir barış içindeki sorunsuz bölgesi olan Karadeniz’in yarın, olası bir NATO genişlemesi ve ABD etkisine girmesi durumunda dengelerin değişmesi yüksek bir ihtimaldir. Rusya ile olan dengeli ve güçlü ekonomik ve bölge ile ilişkili siyasi ilişkilerimizin de bozulması söz konusudur. Gürcistan ve Ukrayna’nın da NATO’ya girmek istemesi, Türkiye açısından Karadeniz’deki ABD üsleri nedeniyle Montrö’nün tartışılmasını gündeme getiriyor. Türkiye dış sorunlarına ek olarak hem bu konuyla hem de RusyaGürcistan çekişmesiyle ilgilenmek durumunda. DENGE KORUNMALI Esasen Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin, Irak ve İran gibi dış sorunların üzerine bulaşmaması için zaman zaman çizilen zikzaklara rağmen genelde hassas davranan Türkiye, içeride de dış destekli bölücü terör ve yine dışarıda, AB destekli Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Ermenistan ile uğraşmaktayken, Kuzey ve Kuzeydoğusu’nda da yeni çatışmalara komşu ve hatta ortak olmama konusunda önlemler almalı, dış politikasını buna göre planlamalı ve Karadeniz çevresinin militan bir politizasyona bürünmesini engellemelidir. Maalesef Türk Dış Politikası’nın bu konuda da şimdilik bir hazırlığı, görüşü ve kararlılığı birçok konuda ol(ma)dığı gibi yoktur ve bu da geleceğimiz için oluşabilecek ek sıkıntıların habercisidir. K