Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 Dilek FİLİZFİDANOĞLU TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası dfidanoglu@tusam.net ünyanın en önemli stratejik ürünlerinden biri olan petrol bugün uğruna savaşlar yapılan ve ülkelerin birbirlerinin topraklarını yağmaladıkları bir enerji kaynağı haline geldi. Enerjiye olan ihtiyacın giderek arttığı ve ülkelerin enerji kaynaklarına hakim olabilmek için birbirine düştüğü günümüzde, her ne kadar yapılan araştırmalar petrol rezervlerinin giderek azaldığını gösterse de petrolün önemi gündemdeki yerini koruyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme çabalarının yanı sıra, petrolden de vazgeçmek mümkün değil. Türkiye’de stratejik öneme sahip pek çok sektör mevcut ve bunlardan bir tanesi de petrol sektörü. Petrol küresel bir enerji kaynağı olması özelliği ile enerjide dışa bağımlılığı giderek artan ülkemiz için oldukça önemli bir kaynak. Son çıkan yasanın götürdükleri… C S TRATEJİ asla yabancılara satmıyor, sattırmıyorlar. Fransa, Almanya, İtalya, İspanya gibi ülkeler kendi ulusal şirketlerini korurken ABD’de de satışa kesinlikle izin verilmiyor. Bir süre önce ABD’nin en büyük petrol şirketlerinden biri olan Unicol Corporation, Çin’in 1982’den bu yana faaliyet gösteren petrol grubu China National Offshore Oil Corporation (CNOOC) tarafından satın alınmak istenmiş ancak ABD kamuoyundaki tepkiler nedeniyle bu şirket satılamamıştı. Görünen o ki Batılı ülkeler milli varlıklarını korurken diğer ülkelerdekilere göz dikmiş durumdalar. 17 Ocak 2007 tarihinde TBMM’de kabul edilen 5574 sayılı "Türk Petrol Yasası", Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 2., 4., 19. ve Geçici 1. maddeleri bir kez daha görüşülsün diye TBMM Başkanlığı’na geri gönderilmişti. İade gerekçesinde; "ulusal çıkarlara uygun olmadığı, ulusal çıkarların nasıl korunacağına ilişkin kurallara yer verilmediği, memleket ihtiyacını gözetmediği, devlet hissesinin gerekçesiz olarak düşürüldüğü ve yasada, devletin petrol ve doğalgaz arama ve işletme hakkından vazgeçerek bunu yerli ya da yabancı gerçek ya da tüzel kişiler eliyle yapma amacında olduğunun anlaşıldığı" belirtiliyor. D TÜRKİYE’NİN ENSESİNDEKİ NEFES Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı ve ithalatçı tüm ülkeler gibi enerji faturası gittikçe kabarıyor. Hal böyle olunca enerji kaynaklarının oldukça kısıtlı olduğu günümüzde dışa bağımlılığı azaltmak yerine artırmanın yolları aranıyor. Kıt kaynakları değerlendirmek yerine, var olan kaynaklar maalesef son çıkan Petrol Yasası ile yabancı tekellerin yönetimine terk ediliyor. 1954 yılından beri yürürlükte olan ve petrol sektöründeki arama, üretim, rafinaj, pazarlama, dağıtım ve taşıma faaliyetlerinin tamamını düzenleyen "Petrol Kanunu" değişti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edildi. Aslında sadece ülkemizi değil yabancı tekelleri de yakından ilgilendiren bu Kanun’un sessiz sedasız ve alelacele çıkarılmak istenmesi son derece endişe verici. Her özelleştirme faaliyetinde olduğu gibi çokuluslu şirketlerin de parmağının olduğu anlaşılan yeni Türk Petrol Kanunu, Türkiye’nin ensesinde sıcak bir nefes gibi kendini hissettiriyor. AB mevzuatına uyum adı altında çıkarılmaya çalışılan bu yasanın, ülkemizdeki petrol şirketlerinin en başta da 1954 yılında, 6327 sayılı kanunla, milli petrol şirketi olarak Türkiye'de kamu adına hidrokarbon arama, Petrol tesisleri, hızla sondaj, üretim, rafineri ve yabancılara satılıyor... pazarlama faaliyetlerini yürütmek amacıyla kurulan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) sonu anlamına geldiği açık. Sindirmek bir yana TPAO, daha fazla ilgi ve desteği hak eden bir kuruluş. Bugün ülkemizde petrol arama işlerinin yeterli seviyede olmadığı da bir gerçek ki, Türkiye’de şimdiye kadar sadece 3.600 civarında kuyu açılmış, dünyada ise her yıl 20.000’den fazla arama kuyusu açılıyor. Üstelik açılan bu kuyuların yüzde 10’u çokuluslu şirketlerle büyüyen ABD’nin Teksas eyaletinde bulunuyor. Uzmanlara göre Türkiye’de üretilen petrol, tüketimin yalnızca yüzde 7’sini karşılıyor ve rezervler de gün geçtikçe azalıyor. Türkiye’nin Türkiye’de petrol arama ve üretimini özendirme iddialarıyla TBMM’den geçirilen ‘Türk Petrol Yasası’nın dünyada bir VETO NEDENİ MADDELER Tekrar görüşülmesi için iade edilen yasada 2. benzeri daha yok. madde, 6326 sayılı eski yasada "Türkiye Cumhuriyeti petrol kaynaklarının milli menfaatlere uygun olarak, Düzenleme, yerini aldığı hızla, sürekli ve etkili bir biçimde aranmasını, geliştirilmesini ve değerlendirilmesini sağlamak" yasadaki ‘ulusal çıkarlar’ hükmü yer alırken, yeni yasada "milli menfaatlere uygun olarak" ibaresi çıkarılmıştır. Bu da ülkenin bölümünü yeni halinde milli çıkarlarının öncelikli olması ilkesinin yok Eski yasanın 4. maddesinde yer alan korumuyor. Yabancı firmalara sayılmasıdır. talebin milli menfaatlere uygun olması kıstası ise yeni yasada çıkarılarak, devlet ve milletin yararı göz ardı sonuna kadar haklar edilmektedir. Eski yasanın 76. maddesinde yer alan "Bir arayıcı verilirken, hükümler üçüncü veya işletmeci arama veya işletme sahasından istihsal edip depoladığı petrolün sekizde birini (yüzde 12,5) dünya ülkelerinin devlet hissesi olarak ödemekle mükelleftir" hükmü yasada 19. madde olarak yeniden düzenlenmiş düzenlemelerinden dahi geri. yeni ve "Bir arayıcı veya işletmeci, tek rezervuar olarak yıllık petrol tüketimi 32 milyon ton civarında. Buna rağmen mevcut kaynakların kullanımına adeta izin verilmiyor. Oysa AB ülkeleri kendi petrol şirketlerini tanımlanmış üretim sahasından ürettiği petrolden, aşağıda belirlenen dilimler arasında aylık net üretimin gün sayısına bölünmesiyle bulunan günlük üretim miktarlarına göre tespit edilen oranlarda devlet hissesi ödemekle yükümlüdür." ibaresine yer verilmiştir. Yeni yasadaki devlet hissesi tabloda belirtilen oranlardadır: Bu düzenlemeyle şu anda yüzde 12,5 olan devlet hissesi kademeli olarak yüzde 2’ye kadar düşürülmektedir. Bu da ülkenin milli kaynaklarını kaybetmenin yanında büyük miktarlarda gelir kaybına da uğrayacağı anlamına gelmektedir. Petrol yabancı tekellere DİĞER ÇARPIKLIKLAR Bu maddelerin dışında da ülke menfaatlerine aykırı maddeler mevcuttur. Özellikle milli petrol şirketi TPAO’nun ayrıcalıklı haklarının yeni yasada yer almaması, anayasaya göre devlete ait olan