24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 Afganistan enerji kapısı, Tacikistan güvenlik noktası… C S TRATEJİ Hindistan’ın Orta Asya açılımı Gürol KIRAÇ TUSAM Türkistan Araştırmaları Masası gkirac@tusam.net indistan, önümüzdeki süreçte Avrasya’daki önemli aktörlerden birisi olmaya çalışıyor. Güney Asya’da, kuzeyinde Çin ve batısında onun müttefiki Pakistan tarafından adeta sıkıştırılan Hindistan, güvenliği açısından jeopolitik derinlik yaratmaya çalışıyor. Bunun için Orta Asya’da yeni açılımlar yapma gayreti içerisinde. Bu yeni girişimlerin bir diğer nedeninin de Hindistan’ın, İran ve Hazar Havzası’nda bulunan Türk cumhuriyetlerinden enerji temin etme politikaları olduğunu ifade etmek yerinde olur. Bu çerçevede Afganistan ve Tacikistan’da son dönemde Yeni Delhi güdümünde yeni gelişmeler meydana geliyor. Afganistan Hindistan için, enerji nakil hatları, karayolu ve demiryolu ulaşımları bakımından Orta Asya’ya açılma kapısı ve bölge geneline bakıldığında stratejik bir kavşak özelliğinde. Tacikistan ise, Hindistan’ın özellikle güvenlik alanında yoğun faaliyet gösterdiği yurt dışındaki tek askeri üssünün bulunduğu ülke konumunda. Yaşanan son gelişmelerle Yeni Delhi’nin hedefleri daha da belirginleşiyor. H yönetimi, Hindistan’ın endişelerinin sürmesine ve İslamabad’ın batıda Moskova’nın çıkışından sonra elde ettiği stratejik derinliği korumasına da yardımcı oldu. Bu dönemde Yeni Delhi Afganistan’daki etkinlik mücadelesini Ahmed Şah Mesud önderliğindeki Tacik etnik gurubu üzerinden yürütmeye çabaladı. Aynı zamanda Sovyetlerin dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan yeni cumhuriyetlerden Tacikistan da, RusHint işbirliğinin yeni uygulama alanı oldu. KARZAİ’YLE İLİŞKİLER Hindistan, Aralık 2001’de Taliban yönetiminin devrilmesinden sonra yönetimi devralan Hamid Karzai önderliğindeki Afganistan’la politik ve siyasi ilişkilerini geliştirmeye gayret ediyor. Yeni Delhi yönetimi Afganistan’a 2002’den bu yana yaklaşık 500 milyon dolar yardımda bulundu. Hindistan siyasi desteğini de Karzai’den esirgemiyor. Afgan Ulusal Ordusu’na ve Polis Teşkilatı’na maddi ve eğitim amaçlı destek de sağlıyor. İkili ilişkilerdeki ısınma ülke yöneticilerinin geçtiğimiz yıl gerçekleştirdikleri ziyaretlerle de ortaya çıktı. Son randevu ise, Karzai’nin 9–14 Nisan 2006 tarihlerinde gerçekleştirdiği Hindistan ziyaretiydi. Bu ziyarette, özellikle Afganistan’daki kırsal kesimin kalkındırılması ve eğitimde işbirliği çalışmaları ile Hindistan’ın teknoloji konusunda Afganistan’da yatırımlar yapmasına ilişkin hususlar görüşüldü. Özellikle 5 Mart 2006’da basına yansıyan, Taliban ve bölgedeki diğer radikal dinci örgütlere yönelik istihbarat paylaşımıyla ilgili Pakistan ve Afganistan Devlet Başkanları arasında yaşanan siyasi gerginlikten sonra Karzai’nin Hindistan’da beş gün süren temaslarının, İslamabad yönetimini tedirgin ettiği söylenebilir. Hatta, Pakistan’da en çok takip edilen internet sitelerinden birisi olan Dawn.com’da eski bir Doğusunda Çin, batısında Pakistan tarafından sıkıştırılan Hindistan, jeopolitik derinlik amacıyla Tacikistan’da askeri üs kuruyor. Yeni Delhi, Afganistan aracılığıyla da Hazar enerji kaynaklarına ulaşmayı hedefliyor. CIA yetkilisinin 8 Nisan 2006 tarihinde "Afganistan’ın Pakistan’la ilişkilerini bir kenara itmemesi gerektiğini" belirten açıklamaları yer aldı. Afganistan’la ilişkilerde 2005 yılı başından itibaren yaşanan yeni açılımlar Tacikistan’la ilişkilerde de kendisini gösteriyor. Hindistan, 2001 yılından bu yana Tacikistan Farkor’da, Afganistan’daki Taciklere hizmet etmesi amacıyla kurduğu hastane ve kısıtlı kullanım olanaklarına sahip olan askeri bölgenin ardından şimdi de Ayni’de bir hava üssü kuruyor. 20 Nisan 2006’da "DailyIndia" internet sitesinde yayınlanan bir haberde Hindistan Hava Kuvvetleri’nin, Tacikistan’da başkent Duşanbe’nin 15 km yakınında Ayni’de bulunan havaalanına bir Mig–29 filosu konuşlandıracağı duyuruldu. Yıl sonuna kadar havaalanında 12 uçağın kullanımı için üç hangarın yapımının tamamlanacağı ve üssün operasyonel hale geleceği belirtiliyor. Bu üç hangardan birisinin Tacikistan ve Hindistan arasında Nisan 2002’de yapılan anlaşma uyarınca Tacikistan Hava Kuvvetleri personelinin Hindistanlı meslektaşları tarafından hem askeri eğitim hem de İngilizce dil eğitimi vermek için kullanılacağı ve bu hangara aynı zamanda eğitim uçaklarının da konuşlandırılacağı bildiriliyor. Ayrıca, Hindistan Hava Kuvvetleri teknisyenlerinin Tacikistan’ın Sovyet döneminden elinde kalan uçakların bakım, onarım ve modernizasyonuyla ilgili de çalışmalar yapacağı ifade ediliyor. Üsse bir albayın komuta edeceği ve 40 kişilik bir Hindistan askeri personelinin burada bulunacağı duyuruldu. Havaalanının kapasitesinin daha fazla personel ve uçak konuşlanmasına uygun biçimde artırılması için çalışmaların da sürdürüleceği belirtildi. Bu askeri konuşlanmanın Hindistan’ın arzuladığı stratejik derinlik arayışları içi çok önemli bir argüman olacağı açık. PAKİSTAN ÇEVRELENİYOR Hindistan’ın uzun yıllardır sessiz, ancak emin adımlarla yürüttüğü Türkistan politikası, artık meyvelerini vermeye başladı. Afganistan’da gittikçe artan etkinliği ve Tacikistan’da yıl sonuna kadar operasyonel hale gelecek olan bir askeri üs, Yeni Delhi yönetiminin sağlamaya çalıştığı stratejik derinlik konusunda önemli aşamalar kaydettiğini gösteriyor. En ciddi rakibi Pakistan’ı adeta arkasından kuşatma altına almaya çalışan Hindistan yönetiminin, edindiği konumla, bu çemberi daha da sağlamlaştırmak için önümüzdeki dönemde çalışmalarını yoğunlaştıracağını söylemek mümkündür. ABD Başkanı Bush’un 1–5 Mart 2006’da gerçekleştirdiği Afganistan, Pakistan ve Hindistan ziyaretleri de devletler arasındaki bu yeni gelişmeler açısından önem taşıyor. Çünkü HindistanAfganistan ilişkilerinde belirleyici aktörlerin en önemlilerinden birisi de ABD’dir. Hindistan’ın, Afganistan’daki yeni açılımlar konusunda Washington’u ikna etmesi gerekiyor. Ancak, Pakistan’ın bölgede ABD’yle birlikte aktif olarak terörle mücadele etmesi, Yeni Delhi yönetimini Afganistan’da orta ve uzun vadeli planlar yapmaya itecektir. ABD, şu an Müşerref yönetiminin bölgede arzu etmeyeceği girişimlere izin vermeyebilir. Ancak Hindistan, orta ve uzun vadede ABD’nin bölgedeki çıkarlarının değişme ihtimalini de düşünerek, Afganistan için yapacağı girişimlerin altyapısını şimdiden oluşturmaktadır. HİNTAFGAN İLİŞKİLERİ Hindistan’ın Afganistan politikasındaki en önemli itici güç, Pakistan’la yaşanan Keşmir sorunu ve Pakistan’ın Afganistan’a yönelik faaliyetleridir. Hindistan bağımsızlığını kazandığı 1947 yılından bu yana İslamabad yönetiminin bu ülke üzerinde uyguladığı politikaları dikkatle gözlemlemiş ve 1950 yılından bu yana da bu duruma müdahil olmayı tercih etmiştir. O yıllarda Afganistan ve Pakistan içerisinde bulunan Peştun etnik gurubunun bağımsız "Büyük Peştunistan" kurma hayali Yeni Delhi tarafından destek görmüştü. Sovyetlerin Afganistan’da 1979’dan 1989’a kadar süren 10 yıllık işgali Moskova’yla iyi ilişkilere sahip olan Hindistan açısından olumlu sayılabilecek bir gelişmeydi. Ancak, Rusların yenilmeleri ve sonucun CIA ile Pakistan gizli servisi ISI ortaklığı tarafından hazırlanması, Hindistan açısından yeniden olumsuz bir sürecin başladığının da habercisiydi. O dönemde Pakistan’ın Batıyla, Hindistan’ın ise Moskova’yla ilişkileri iyiydi. Pakistan’ın Keşmir’de ayrılıkçı Müslüman gerillaları desteklediği, bu savaşçıların Afganistan’daki kamplarda eğitildiği ve içlerinde Arap ülkelerinden gelen gönüllülerin de bulunduğu bu grupların Afganistan’ı 1980’lerin ortalarından itibaren bir üs olarak kullandığı, Yeni Delhi yönetimince iddia ediliyordu ve bundan son derece rahatsızlık duyuluyordu. 1996’da ise Pakistan’ın desteklediği Taliban’ın Afganistan’da yönetimi ele geçirmesi, Hindistan açısından Rusların yenilgisinin ardından yaşanan ikinci kötü gelişmeydi. İktidarı ele geçiren Taliban Sing ve Karzai birarada...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear