Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Gözde KILIÇ YAŞIN TUSAM Balkan Araştırmaları Masası gyasin@tusam.net Sırbistan, yeni anayasayı kabul ederek Batı ile ters düştü.. C S TRATEJİ 9 statüsüne ilişkin BM nezaretindeki müzakerelere başkanlık eden Finlandiya eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari’nin "referandumun müzakere sürecine etkisinin olmayacağı" yönündeki sözleri de haklılık payı taşıyor. Gerçi bu tarz açıklamalar seçimler öncesinde de yapılmıştı ve hem Ahtisaari hem de UNMIK Başkanı Joachim Rücker tarafından referandum ile Kosova’nın statüsünün belirlenmesinin iki ayrı süreç olduğu belirtilmişti. Kosova Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu da "Bizim için yalnızca BM elçisi Ahtisaari’nin süreci önemlidir" diyerek kendileri açısından son noktayı koyuyor. Bu sürecin de her ne olursa olsun ve Sırbistan’a rağmen bağımsızlığa doğru gittiği anlaşılıyor. Kosova’nın nihai statüsüne ilişkin 20 Şubat’ta Viyana’da başlatılan BM nezaretindeki müzakerelerde çözüme ilişkin herhangi bir sonuç alınabilmiş değil. Sırp ve Kosovalı yetkililerin beklentileri ve görüşmelerle elde etmeyi tasarladıkları sonuçların birbiriyle uyumlaştırılması olanaksız görünüyor. Kosovalı Arnavutlar bağımsızlıktan daha azını kabul etmemekte kararlıyken Sırbistan yalnızca "gerçek özerkliği" kabul edilebilir gördüğünü belirtiyor. İki tarafın belirlediği kırmızı çizgilerin görüşmeler yoluyla yumuşatılmasının mümkün olmadığı da aşikâr. Sonuçta nihai statünün de görüşmelere rağmen ve tarafların dışında belirleneceği anlaşılıyor. Sırbistan’ın ikna edilmesi güç olsa da anlaşma sağlanamaması halinde Güvenlik Konseyi’nin "bağımsızlık" yönünde bir çözüm dayatacağı düşünülüyor. Nitekim Sırbistan anayasası için referandumun yapıldığı hafta sonu BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile görüşen Ahtisaari’nin de planının "devlet olmaya giden kademeli bir yol" yönünde olduğu konuşuluyor. Buna göre çözüm önerisinde Kosova’nın "tam bağımsızlık için sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu" kanıtlayacak bir dizi kriteri yerine getireceği bir ara dönem öngörülüyor.(3) Süreç bu şekilde devam ederken Sırbistan yetkililerinin özellikle Kosova konusundaki Sırp tavrını ortaya koyması nedeniyle referandum sonuçlarını zafer nidalarıyla karşılamaları anlamlı bir mesaj içermiyor. Kaldı ki, Kosovalı Sırp lider Oliver İvanoviç’in deyimiyle referandum –KosovalıSırpların Kosova’nın Sırbistan’ın bir parçası olduğu şeklindeki tavırlarını doğrulasa da bunu Sırbistan geneli adına söylemek için yüzde 51’lik bir oran yeterli görünmüyor. Başbakan Vojislav Kostunica’nın "Sırbistan, Kosova’yı Sırbistan’dan ayıracak bir çözümü reddedecek ve en önemlisi de Kosova’yı topraklarının bir parçası olarak görmeye devam edecek" yönündeki sözleri de uluslararası toplumun yaklaşımı düşünüldüğünde nafile bir çaba olarak değerlendirilmeye mahkum oluyor. Nitekim ABD’nin statü müzakerelerindeki özel elçisi Frank Wisner’in "söz konusu olan Kosova’nın meselesi ve uluslararası meseledir… Bu BM’nin 1244’ü kabulüyle değişen Sırbistan’ın egemenliğiyle ilgili bir mesele değildir" yönündeki ağır açıklaması tartışmayı bitirir nitelikte görülmelidir. Bu açıklama "devletlerin egemenlik hakkına saygı ilkesinin" sona erdiğini belgelerken Sırbistan’a kendi topraklarının geleceği konusunda herhangi bir söz hakkı tanınmayacağının da göstergesi oluyor. Sırbistan’da Aralık ayında gerçekleştirilmesi düşünülen erken parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri de ancak bugünden belli olan sonuca Sırbistan’ın daha ne kadar direnebileceğini belirleyecektir. Dipnotlar: (1) CESID: Constitution ratified, http://www.b92.net./eng/news/politicsarticle.php?yyyy=2006&mm=10&dd=30&navcateg ory=94&navid=37664 (2) agm (3) www.setimes.com B M’nin Kosova takvimi belirsizliğini korurken Sırbistan, Kosova’yı "ülke topraklarının ayrılmaz bir parçası" olarak tanımlayan anayasayı referandumla kabul etti. Miloseviç döneminden bu yana hazırlanan ilk anayasa olma özelliğini taşıyan bu anayasa, 30 Eylül’de Sırbistan parlamentosunda kabul edilmişti. Özgür Seçimler ve Demokrasi Merkezi (CeSID) tarafından açıklanan sonuçlara göre 28 Ekim Pazar günü başlayan ve iki gün süren referandumda seçmenlerin yüzde 51.4’ü anayasayı kabul etti. Sırbistan Seçim Komisyonu referandumun iptalini gerektirecek önemde düzensizliğin yaşanmadığı açıklamasını yapsa da muhalefetteki Liberal parti özellikle oylamaların son saatlerinde hileye başvurulduğunu, kimilerinin birden fazla oy kullandığını iddia etti. Nitekim Strugarska’daki tek bir oy sandığından çıkan fazladan 137 oy(1) hakkında henüz resmi ağızlardan bir açıklama yayınlanmadı. Sırbistan’ı ilk defa bağımsız bir devlet olarak ilan eden anayasa pek çok değişikliği içeriyor olsa da Kosova maddesi öne çıktı ve aslında oylamada bunun üzerinden yapıldı. Nitekim Belgrad, referanduma katılmaya ve Anayasa’yı onaylamaya çağırırken halka bunu eyaletin ayrılmasının engellenmesinin yolu olarak lanse etmişti. Kosova’da çözümsüzlük sürüyor Sırbistan, yeni anayasasını kabul ederek Kosova’yı ayrılmaz parçası olarak ilan etti. Kosovalı Arnavutlar tam bağımsızlık istiyor, Sırplar ise ‘özerklik’ öneriyor. ABD ve BM ise Sırpların önerisine sıcak bakmıyor. edildiği üzere anayasa referandumuna da katılmadı. Zaten sonuçta Kosova’nın yüzde 90’ını oluşturan Arnavutlar dikkate alınmıyor. Olası bir "boykot" eyleminin krize sebep olmaması için Arnavutlar seçim dışı bırakıldı. Kosova’da yaşayan 100 bin civarındaki Sırp için ise referandumun çok daha büyük anlamı var. Oylama Sırplar için Sırbistan’ın Kosova üzerindeki egemenliğinin onaylanması anlamına geliyordu. Kosova’nın kesinlikle Sırbistan’ın bir parçası olarak kalmasını isteyen Kosovalı Sırplar, seçimlere taşıdıkları Sırp bayrağı ile ve "Kosova Sırbistan’dır", "Topraklarımı bırakmayacağız" sloganlarıyla katıldılar.(2) Nitekim CeSID en yüksek katılımın (!) Kosova’da gerçekleştiğini açıkladı. Oy kullanma hakkı olan Kosova Sırplarının yüzde 90,1’inin oylamaya katıldığı ve oyların neredeyse hepsinin de "evet" yönünde olduğu açıklandı. Anayasa, özellikle Voyvodina’da yargı bağımsızlığı başta olmak üzere azınlıklara tanınacak eşit haklar ve yerel idarelere verilecek özerklikler konularında ciddi eksiklikleri olması bakımından ciddi eleştirilere maruz kaldı. Nitekim en düşük katılım da yüzde 45.9 oranıyla Voyvodina’da gerçekleşti ve bunların da sadece yüzde 42.7’si Anayasa lehine oy kullandı. Net bir belirleme yapmak zor olsa da katılımı gerçekleştirenlerin önemli bir kısmının Voyvodina’daki Sırplar olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Bu nedenle de seçimlerin ortaya koyduğu tablo, kabul edilmesi için gereken oy sayısına ulaşılmasına rağmen özellikle Kosova’daki iki milyon civarındaki Arnavut’un ve diğer bölgelerdeki önemli sayıdaki azınlığın da referanduma katılmamış olmasıydı. Bu durumda Kosova’nın nihai ‘ÖTEKİLER KATILMADI’ Sırp gözetiminde yapılan her türlü oylamayı yıllardır boykot eden Kosova Arnavutları tahmin SIRBiSTAN Sırbistan’da kayıtlı seçmen sayısı 6.639.385, anayasanın kabul edilebilmesi için seçmenlerin yüzde 50’sinin desteği gerekiyordu. 68 yabancı gözlemcinin gözetiminde yapılan seçimlerde 600 oy sandığından alınan sonuçlara göre referanduma katılım oranı yüzde 53.5’di. Alınan bilgilere göre referandumda oy kullanan 3.541.281 kişiden 3.415.354’ü "evet" dedi. Bu da anayasanın geçmesi için gerekenden 94.000 oy daha fazlaydı. CeSID verilerine göre Belgrad’da katılım yüzde 53.1 oranında gerçekleşti ve katılanların yüzde 51.8’i olumlu yönde oy kullandı. Merkez Sırbistan’da katılım oranı yüzde 56.1 oranındaydı ve bunların yüzde 54.6’sı yeni anayasaya "evet" dedi. Sırbistan’da oylanan Anayasa, kabul edildi...