24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Melek KIRMACI TUSAM Avrupa Araştırmaları Masası kirmaci@tusam.net Sert önlemler gölgesinde ‘tam üyelik’... C S TRATEJİ 5 bir isim. 2003’ten bu yana, Rumen Senatosu’nda BütçeFinans Komisyonu başkanlığını yürüten Vosganian "flat tax" olarak adlandırılan bütün vergi dilimlerine aynı oranda verginin uygulandığı sistemin de kurucusu. Başbakan nezdindeki itibarına karşın sağcı geçmişi, Çingene azınlık için gettoların kurulmasını desteklemesi, hakkındaki yolsuzluk ve Causescu döneminde devlet gizli polisi Securitate ile ilişkisi olduğu iddiaları bu ismi daha adayken yıprattı. Romanya’nın en renkli ve en tartışmalı işadamlarından biri olarak tanımlanan, malvarlığı bir milyar doların üzerinde olduğu tahmin edilen Sorin Ovidiu Vantu, Rumen bir bankayı batırmak ve 2000 yılında sahibi olduğu FNI adlı yatırım kuruluşunun içini boşalttıktan sonra satarak mevduat sahiplerini yaklaşık 200 milyon dolar kayba uğratmakla suçlanıyor. 2000 yılındaki seçim kampanyası sırasında Vosganian’ın Vantu’dan para aldığının ortaya çıkması üzerine, AP Sosyalist Grup üyelerinin Vosganian’ı "büyük sermayedarların maaşlı elemanı" olarak nitelendirilmesi, Rumen Komiser adayının Romanya’nın AB’deki "temiz" başlangıcı için uygun bir isim olmadığı yönündeki iddiaları kuvvetlendirdi. Hakkındaki iddialar nedeniyle adaylıktan çekildiğini açıklayan Vosganian’ın yerine, Devlet Başkanı Basescu’nun desteklediği Leonard Orban, AB’nin çokdillilikten sorumlu Komisyon üyesi seçildi. Orban’a verilen bu görev, Bulgar aday Kuneva’nın tüketiciyi korumadan sorumlu Komisyon üyesi seçilmesi karşısında önemsiz bir mevki olduğu gerekçesiyle Romanya’da bazı kesimlerin tepkisine yol açtı. Yine de Rumen siyasetçilerinin Orban üzerinde uzlaşmaya varabilmesi krizin şimdilik sona erdiğini gösteriyor. Eylül’de AB Komisyonu’nun yayımladığı Gözlem Raporu ile Romanya’nın AB üyeliği kesinleşti. Ancak Ocak 2007 tarihinin üyeliğin başlangıç tarihi olarak verilmesinin Romanya’da yarattığı coşku uzun sürmedi. Bu durumun sebebi, rapor ile daha önce hiçbir yeni üyeye getirilmeyen eşi benzeri görülmemiş sert önlemlerin Romanya’ya uygulanacak olması… Devlet Başkanı Traian Basescu’nun mevcut şartlarda AB üyeliğini "vasat" bir katılım olarak nitelendirmesi, AB üyeliğinin Rumenlerin beklentilerini karşılamayacağını gösteriyor. Yolsuzluk ve kara para aklama, Romanya’nın sorunlu konularının başında geliyor. Kasım ayının ilk haftasında İngiliz The Sun gazetesinin yayımladığı haberde, İngiltere hükümetinin hazırlattığı dosyaya göre Rumen mafya grupları, İngiltere’de işlenen bankamatik suçlarının yüzde 85’inden sorumlu tutuluyor. Yine aynı rapora göre, Romanya’nın AB’ye katılmasıyla bu suç oranının artabileceği uyarısında bulunuluyor. Suç oranında artış olacağı endişesinin de bir sonucu olarak İngiltere ve İrlanda’nın ardından İspanya da Rumen işçilerin serbest dolaşımına kısıtlama getireceğini açıkladı. Bu durum, gelecekte Romanya’yı zor günlerin beklediğine işaret ediyorsa da bu gelişmeler Rumen basın ve medyasında ikincil sırada tartışılıyor. Rumen siyasetinin odağında Varujan Vosganian yer alıyor. Hakkındaki iddialar sebebiyle yeterince "temiz" bir aday olmadığına inanılan Romanya’nın AB Komiserliği’ne aday gösterilen Ermeni asıllı Vosganian’ın adaylığı, Komisyon’un Bulgaristan’ın Avrupa ile Entegrasyon’dan sorumlu bakan Meglena Kuneva’nın Komiser adaylığını onaylarken Romanya’daki tartışmalara dayanarak Vosganian’ın adaylığını askıya alması, Romanya’da şok etkisi yarattı. Adaylıktan çekilen Vosganian’ın yerine Devlet Başkanı Traian Basescu’nun desteklediği 26 Romanya’nın zorlu AB yolculuğu Romanya, AB’nin tam üyelik için getirdiği sert önlemler nedeniyle buruk. AB komiserliği için aday gösterilen Ermeni kökenli Vosganian hakkındaki iddialar, beraberinde iktidar içindeki mücadeleyi de gündeme getirmiş durumda. başmüzakereci Leonard Obran getirildi. Romanya’da bürokratların karıştığı yolsuzluk davaları, AB kurumlarında çalışacak üst düzey Rumen yetkililerin geçmişlerini gündeme taşıyor. Başbakan Calin Popescu Tariceanu’nun, Romanya’nın ikinci büyük petrol şirketi grubu Rampetrol’ün yönetim kurulu başkanı Dinu Patriciu’ya, vergi kaçırmak ve para aklamak suçlarından açılan davada başsavcı Ilie Botos’u telefonla araması zaten şüpheyle yaklaşılan Romanya’nın uluslararası arenada daha fazla itibar yitirmesine neden oldu. Bu nedenle, Romanya’nın AB Komiserliği görevini üstlenecek ismin "temiz" bir geçmişe sahip olması daha büyük bir önem kazandı. İKTİDARDAKİ ÇEKİŞME AB Komiseri olarak görev yapacak kişinin kendi ulusunun çıkarlarını değil, AB’nin çıkarlarını gözetmesi gerektiği göz önüne alındığında, Romanya’da yaşanan AB Komiseri adayı krizi, bu sürecin ülkelerin iç siyasetinden çoğu zaman bağımsız olamadığını gösteriyor. Romanya’da Komisyon’a sunulacak adayın belirlenmesi başından beri Devlet Başkanı Basescu’nun partisi Demokrat Parti (PD) ile Başbakan Tariceanu’nun liderliğindeki Ulusal Liberal Parti (PNL) arasında siyasi bir kavga şeklinde yürütüldü. Zaten Basescu ve Tariceanu çekişmesi Rumen siyasetinde yeni bir olgu değil. Zira Basescu, Tariceanu’yu başbakanlık görevine getirmekten duyduğu pişmanlığı açıkça dile getirmekten çekinmeyen bir isim. 2004’ten bu yana devam eden bu çekişme, daha önce birçok kez farklı konularda ortaya çıktığı gibi AB Komiserliği konusunda da kendini gösterdi. Rumen basınında Leonard Orban’ın Romanya’nın AB Komiseri seçilmesi, Basescu’nun Tariceanu karşısında aldığı bir zafer olarak değerlendirildi. Vosganian aynı zamanda Tariceanu’nun desteklediği bir isimdi. Üstelik Tariceanu, AB Komiseri olarak gösterilecek adayın seçiminin kendisine bırakılması karşılığında, Basescu’nun Eylül ayında açığa aldığı Savunma Bakanı Theodor Atasinu’dan boşalan koltuğa geçecek ismi yine Basescu’nun belirlemesini kabul etmişti. Vosganian’ın adaylıktan çekilmesi karşısında yeni ismin belirlenmesinde etkin faktör yine Basescu oldu. Rumen Senatosu’nda 24 Nisan’ın sözde Ermeni soykırımını anma günü olarak kabul edilmesinde önemli rol oynadığı bilinen Vosganian’ın siyasetin şeffaflığı ilkesi bakımından yeteri kadar "temiz" bir isim olmaması gerekçesiyle AB Komisyonu üyeliğinden el çektirilmesi hiç şüphesiz Türkiye’nin çıkarına oldu. Ancak "temiz" aday Orban’ın Komisyon’daki oy hakkını kendisinden beklendiği üzere önce AB çıkarlarını gözeterek kullanıp kullanmayacağını da zaman gösterecek. VOSGANİAN: ‘TEMİZ’ ADAY? AB Komiserliği’ne aday gösterilen ismin Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından onaylanması prosedürü zor bir süreç… Zira adayların yaklaşık olarak üç saat süren bir oturumda sorulara ikna edici yanıtlar vermesi bekleniyor. Üye ülke tarafından seçilen aday, iki yönlü bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. İlk aşamada adayın kişiliği, deneyimi, AB vizyonu hakkında sorular yöneltiliyor. İkinci aşamada ise tematik olarak seçilmiş sorularla adayın yetkinliği ölçülüyor. Her ne kadar bu süreç bir formalite olarak değerlendiriliyorsa da, AP’nin seçilen adayı reddetmesi olası bir durum… Örneğin, 2004 yılında İtalya’nın Adalet ve İçişleri Komiserliği’ne gösterdiği aday Ricco Butiglione, cinsel azınlıklara ayrımda bulunmama sözü verdiği halde homoseksüelliği onaylamadığı yönündeki açıklaması nedeniyle adaylığı AP tarafından reddedilmişti. Bu çerçevede, Rumen adayın AP tarafından oluşturulacak bir komitede Kasım ayının sonunda dinlenmesi planlanıyor. Romanya’da iç siyasal pazarlıkların sonucunda başbakan Tariceanu’nun aday gösterdiği Ulusal Liberal Parti (PNL) üyesi senatör Varujan Vosganian, iktisat doktorasına sahip, uzun yıllar bir alkol fabrikasında emtia uzmanlığı yapmış Traian Basescu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear