18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

12 ÇİZGİLİ DÜNYA? ABABD Çin’e kotalarla önlem alıyor R C S usya, "yakın çevre"de kontrolü kaybetti TRATEJİ Rusya’da yüksekten uçuş 13 BDT’nin adı kaldı Anar SOMUNCUOĞLU TUSAM RusyaUkrayna Araştırmaları Masası [email protected] irinci başkanlığı döneminde eski Sovyet alanında Rusya’nın nüfuzunu tekrar tesis etmeye yönelik olarak aktif politikaya girişen Putin, ikinci döneminde Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) alanında ayrışmanın hızlanmasıyla karşı karşıya kalmıştır. Özellikle Ukrayna hezimetinden sonra, Rusya’nın yeni bir BDT politikasına ihtiyaç duyduğu yönündeki tartışmalar alevlenmiştir. Mart ayında Putin’in, BDT’yi, "Sovyetler Birliği’nin medeni bir şekilde lağvedilmesi için bulunan bir formül" olarak tanımlaması, Rusya’nın eski Sovyet alanındaki yenilgisini kabul etmesiydi. Ne var ki, gerçekleşmiş olayların ve yaşanmakta olan süreçlerin objektif olarak değerlendirilmesi, başarılı bir politikanın şekillenmesi için ön adımdır. Putin’in, BDT’nin varlığına ve geleceğine ışık tutan açıklamaları, tam da Kırgızistan’daki olaylar sırasında yapması dikkat çekmiş ve Rusya’nın BDT’ye yönelik yeni politikasının ilk belirtisi olarak algılanmıştır. R The Observer 21 Ağustos B usya Devlet Başkanı Putin’in BDT’yi güçlendirmek istemesine karşın Ağustos ayında gerçekleştirilen dorukta, topluluktan hızla kopmalar olacağı görüldü. Dorukta, yönetim şekli değişen Gürcistan ya da Ukrayna’nın değil de Türkmenistan’ın BDT üyeliğinden çekildiğini açıklaması, Sovyet sürecindeki dağılmanın halen sürdüğünü gösterdi. rumların kadrosu azaltılacak, BDT Askeri İşbirliği Koordinasyon Karargahı lağvedilip yetkileri BDT Savunma Bakanları Konseyi’ne devredilecektir. "Avrasya Ekonomik Birliği" utin, BDT’nin hiçbir zaman ekonomik entegrasyon amacını taşımadığını açıklasa da, daha önce BDT çerçevesindeki entegrasyon çalışmaları bilinmektedir. Ancak BDT içindeki sorunlardan dolayı BDT çerçevesindeki entegrasyonun mümkün olmadığı Rusya tarafından daha yıllar önce anlaşılmıştı. Böylece Rusya’nın kendisi, BDT’ye alternatif projeleri ortaya atmaya başlamıştır. 6 Ocak 1995’te Rusya ve Beyaz Rusya arasında kurulan Gümrük Birliği’ne Kazakistan da katılmak istediğini bildirince, 20 Ocak 1995’te Moskova’da Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Kazakistan devletleri arasında gümrük birliği anlaşması imzalanmıştır. Mart 1997’de Gümrük Birliği’ne Kırgızistan ve Şubat 1999’da Tacikistan BDT: Entegrasyon yerine ayrışma The Independent 6 Eylül International Herald Tribune 6 Eylül DT zirvesi öncesi Rus yetkililerden art arda gelen açıklamalar, Rusya’nın daha keskin bir şekilde BDT içindeki dost ve düşmanları arasında ayrım yapacağı yönündeydi. Daha önce de BDT ülkelerine yönelik baskı aracı olarak kullanılan enerji fiyatlarının yükseltileceği ve diğer ekonomik baskı araçlarının kullanılabileceği uyarısı yapılmıştır. Bu tehdit hayata geçirilirse, BDT’nin temel mantığına, Rusya tarafından son darbe vurulmuş olacaktır. Diğer taraftan, Gürcistan ve Ukrayna devlet başkanlarının, BaltıkKaradenizHazar havzalarındaki devletlerden oluşacak bir Demokratik Devletler Topluluğu’nun oluşturulması yönündeki girişimleri, BDT’ye topluluk içindeki Batı kampından bir saldırı olmuştur. 26 Ağustos 2005 tarihinde yapılan zirve, BDT’nin tamamen lağvedilmesi şeklinde bir sansasyon getirmezken, Ukrayna veya Gürcistan’ın değil de, Türkmenistan’ın asli üyelikten çekilmesi, eski B Sovyet alanındaki süreci mükemmel bir şekilde ortaya koymuştur. Ayrışma devam etmektedir ve bu sürece karşı Rusya’nın yapabileceği bir şey yoktur. BDT üyeleri arasındaki problemlerin (ErmenistanAzerbaycan sorunu gibi) dışında, yeni bağımsız devletlerin eski patronlarına karşı olan tutumları da bilinmektedir. Milliyetçiliğin güçlü olduğu ülkeler Rusya’dan mümkün olduğunca uzaklaşmaya çalışırken, BDT alanındaki Rusya müttefiklerinin çoğu bile, kayıtsız şartsız Rusya yanlısı politika yerine denge politikasını tercih etmektedir. Son dönemde BDT alanına dış güçlerin gelmesi, ayrışmayı birden hızlandırmıştır. Rusya tarafından algılanan bu durum, Rusya’nın BDT reformunu desteklemesine sebep olmuştur. BDT zirvesinde açıkça dile getirilmese de, yakın zaman içerisinde BDT çerçevesindeki birçok devletlerarası kurumun varlığına büyük bir ihtimalle son verilecektir. Bir Rus gazetesinin ele geçirdiği bilgilere göre, 1 Ocak 2006 tarihine kadar BDT’nin İstatistik Komitesi, Ekonomi Mahkemesi ve Hukuk Servisi lağvedilecek, askeri ku P dahil olmuştur. İlk kurulduğu tarihten itibaren, "gümrük birliği" terimi, ulaşılan entegrasyon aşamasını tanımlamak için değil, ulaşılması planlanan aşamayı tanımlamak üzere seçilmiştir. Nitekim Gümrük Birliği varlığı sırasında üye ülkeler arasındaki gerçek bir gümrük birliği bir türlü sağlanamamıştı. Putin döneminde bu projelerin yeniden gündeme gelmesi, Rusya’nın BDT’ye yönelik değişen dış politikasının ilk habercisiydi. Objektif durum tarafından belirlenen bu politikaya göre, yakın çevre ikiye bölünüyordu: Uzak "yakın çevre" ve yakın "yakın çevre". Nitekim güvenlik alanında Kolektif Güvenlik Anlaşması çerçevesindeki işbirliği Putin döneminde ivme kazanmıştır. Ekonomik alanda ise, bir türlü serbest ticaret bölgesi konusunda gelişmenin yaşanmadığı BDT bir tarafa bırakılarak, 2001 yılında Gümrük Birliği, Avrasya Ekonomik Birliği’ne (AEB) dönüştürülmüştür. Böylece bütün BDT ülkelerini çok taraflı ekonomik işbirliğine dahil etmenin mümkün olmadığı anlaşılınca Rusya, kendisiyle işbirliği yapmak isteyen ülkelerle yakınlaşmayı tercih etmiştir. BDT alanında AEB önemli ekonomik potansiyele sahip olsa da, ekonomik birlikten çok bir müttefik kampına benziyordu. Özellikle Tacikistan ve Kırgızistan’ın International Herald Tribune 2021 Ağustos AEB’ye katılmalarının arkasında ekonomik değil, tamamen siyasi sebepler bulunuyordu. Bunun yanı sıra BDT alanında ekonomik potansiyeli, piyasasının büyüklüğü, sanayisinin gelişmişliği ve ticari bağlantıları açısından Rusya için en istenir partner AEB’de bulunmayan Ukrayna idi. Son entegrasyon çabası önemin Ukrayna iktidarının izlediği denge politikasından dolayı, 19 Eylül 2003 tarihinde Rusya açısından Sovyet alanındaki en perspektifli ekonomik entegrasyon projesinin temelinin atılması mümkün olmuştur. Ekonomileri zayıf ve küçük Tacikistan ve Kırgızistan bir tarafa bırakılarak ve Ukrayna dahil edilerek, BDT alanının en büyük ve en sanayileşmiş ekonomileri Ortak Ekonomik Alan (OEA) Anlaşması çerçevesinde birleşmiştir. Rusya, Beyaz Rusya, Ukrayna ve Kazakistan’ın kurmayı planladıkları OEA, BDT içindeki ekonomik gücün yaklaşık olarak % 90’ına sahip olmasına rağmen, kısa süre içerisinde BDT alanındaki bütün entegrasyon projeleri gibi, ülkelerin siyasi önceliklerine takılmaya başlamıştır. Bu süreç, bazen yansıtıldığı gibi, Ukrayna’daki iktidar değişikliğinden sonra değil, çok önce başlamıştır. Başlangıçta malların, hizmetlerin, işgücünün ve sermayenin serbest olarak dolaşacağı ve üye devletlerin egemenliklerinin bir kısmını devredecekleri bir üst organın olacağı bir ekonomik birlik amaçlanırken, birkaç ay içerisinde Ukrayna eski Devlet Başkanı Leonid Kuçma’nın bile Rusya ile bu tip bir yakınlaşmaya gidemeyeceği anlaşılmıştır. Ukrayna, üye ülkelerin farklı hızlarla entegre olmalarını önermiştir. Diğer taraftan Ukrayna, Dünya Ticaret Örgütü’ne katılım konusunda ortak politikanın izlenmesine de sıcak bakmıyordu. OEA projesi çerçevesinde üye ülkelerin egemenliklerinin bir kısmını devredecekleri bir üst organın oluşturulması konusundaki planlar da Uk D usya’nın BDT’yi her R fırsatta ekonomik tehdit olarak kullanması, Ukrayna ve Gürcistan’ın da içerisinde olacağı Demokratik Devletler Topluluğu kurulmasını gündeme getirdi. Toplulukta milliyetçiliğin güçlü olduğu ülkeler Rusya’dan mümkün olduğunca uzaklaşmaya çalışırken, BDT alanındaki Rusya müttefiklerinin çoğu bile, kayıtsız şartsız Rusya yanlısı politika yerine denge politikası izlediği görülüyor. Ağustos toplantısının aile albümünde liderler bir arada. rayna’yı tedirgin ediyordu. Ukrayna devlet başkanlığı seçimlerinde Rusya’nın yaşadığı yenilgi ve Ukrayna’daki iktidar değişikliği, Ukrayna’ya, OEA konusundaki tereddütlerini daha keskin bir dille ifade etme imkanı yaratmıştır. Ukrayna’nın proje konusundaki şüpheleri bu projeyi neredeyse büsbütün rafa kaldırmıştır. Diğer üye ülkeler Ukraynasız da devam edebileceklerini ifade etseler bile, OEA’nın geleceği açısından Ukrayna’nın kaybının telafi edilemez boyutta olduğu açıktır. Ukrayna, kesin olarak OEA Anlaşması’ndan çıkmasa da, Kuçma döneminde önerilen "farklı hızlara sahip entegrasyon" söylemi, Rusya tarafından durumu idare etmek amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Ukrayna projeden ayrılmasa da, 27 Ağustos 2005 tarihinde, hemen BDT zirvesinin arkasından yapılan OEA görüşmelerinde, ekonomik entegrasyonunun RusyaBeyaz RusyaKazakistan formatında devam edeceği anlaşılmıştır. Ukrayna’nın kaybı projeyi tamamen öldürmese bile, derinden yaralamıştır. Beyaz Rusya yönetiminin, ABD tarafından "devrilmesi gereken diktatörlük" olarak hedef gösterilmesine ve ABD’nin, Kazakistan iç siyasi hayatına karışma çalışmalarına karşılık Rusya’nın, hiç olmazsa Beyaz Rusya ve Kazakistan’ı elden çıkarmamak için entegrasyon çalışmalarını hızlandırması beklenmektedir. Rusya ve Ukrayna dışındaki üye ülkeler açısından durum değerlendirilirse, Beyaz Rusya zaten "Birlik Devleti" adı altında Rusya ile entegrasyon çalışmaları içerisindedir. Ancak Rusya ile sahip olduğu dil, din ve köken yakınlığından dolayı, Beyaz Rusya’nın durumu Kazakistan’ın durumundan çok farklıdır. Rusya’nın büyüklüğünden dolayı, Rusya ile ekonomik entegrasyon demek, tekrar Rusya’ya bağlanmak demektir. OEA çerçevesinde oluşturulması planlanan üst organın Rusya’nın kontrolünde olacağı açıktır. Dolayısıyla bu projenin Kazakistan devlet inşası açısından sakıncalı olduğu söylenebilir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear