18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

C S usya ile Özbekistan arasında yeni anlaşma Gürol KIRAÇ TRATEJİ 11 R Kerimov, iktidarına güvence arıyor TUSAM Türkistan Araştırmaları Masası [email protected] oskova’yla ilişkilerini 16 Haziran 2004 tarihinde imzalanan “Stratejik Ortaklık Anlaşması”yla derinleştirmeye başlayan Özbek yönetimi, 14 Kasım 2005’te imzalanan bir anlaşmayla “müttefiklik” ilişkilerinde yeni bir sayfa açmıştır. İslam Kerimov’un Moskova’daki meslektaşı Vladimir Putin’le imzaladığı bu yeni anlaşma özellikle askeri alandaki işbirliğine daha geniş bir perspektif kazandırmaktadır. Kerimov, “Bütün alanlarda işbirliğini öngören bu yeni anlaşmayla iki ülke arasındaki ilişkilere yeni bir boyut kazandırıldığını” ifade etmiştir. Rusya’yı “güvenilir müttefik” olarak tanımlayan Kerimov’un, Rusya’nın bölgedeki konumunun güçlenmesini, Orta Asya’da barış ve istikrarın garantisi olarak görmesi, askeri üs mücadelesinin yaşandığı bölgede “Özbekistan’da yeni bir Rus askeri üssü mü kuruluyor” sorusunu akıllara getirmiştir. M ceklerdir. Kerimov, Andican olaylarında uluslararası bağımsız bir soruşturmaya izin vermeyerek Batılı yöneticilerin kafasında soru işaretleri yaratmıştır. Şimdilik silah ve vize ambargosu uygulamalarıyla Kerimov’a mesaj verilmiştir. Dolayısıyla yeni bir olayda zaten sicili tartışmalı olan Kerimov’un savunması “haklı olsa dahi” pek de inandırıcı bulunmayacaktır. Bu nedenle MoskovaTaşkent arasında imzalanan anlaşmanın “Taraflardan birinde, barışı bozmaya yönelik herhangi bir tehdidin ortaya çıkması veya ülke güvenliğine yönelik kuralların çiğnenmesi, istikrarın bozulması durumunda, anlaşma uyarınca taraflardan birine yönelik olan bu durumla ilgili olarak her iki tarafta derhal harekete geçer ve durumun tekrar normal haline dönmesini sağlamak için birlikte gerekli önlemleri alırlar” maddesi Kerimov’un iktidarının teminatı niteliğindedir. Peki ya Putin luslararası ilişkilerde asıl olan devletlerin çıkarlarıdır. Bu noktadan hareketle iki ülke arasında imzalanan bu anlaşmanın Moskova’nın çıkarlarına da hizmet etmesi gerekiyor. Kerimov yukarıda belirtilen maddeyle yönetimini güvence altına alırken, Putin’e bunun karşılığında Orta Asya’nın merkezinde bir anahtar vaat ettiği anlaşmadan önceki şu sözlerinden anlaşılıyor: “Rusya bu anlaşmayı imzaladığına pişman olmayacak.” Anlaşmada yer alan ve Moskova’nın çıkarlarına hizmet eden “ulusal güvenlikleri tehlikeye girdiğinde her iki ülke karşılıklı olarak birbirlerinin askeri tesislerini kullanabilecektir” maddesi, Moskova için paha biçilmez bir fırsat niteliğindedir. Buradaki esasın, Özbekistan’ın Rusya’nın askeri tesislerini kullanmasından çok Moskova’nın Özbekistan’da bundan sonra başlatacağı askeri projelere ve konuşlanmalara olanak sağlanması olduğu kolayca anlaşılmaktadır. Bu maddenin çağrışım yaptığı en önemli ayrıntı ise askeri üs konusudur. Aslında bu maddeyle birlikte Rusya dilediği an Özbekistan’da konuşlanma imkanına kavuşmuştur. Çünkü, anlaşmanın henüz kamuoyunda tartışılan bölümünde, ülkelerin içerisindeki hangi fiili durumların istikrarı bozan nedenler olarak kabul edileceği (uyuşturucu kaçakçılığı ve radikal dinci grupların faaliyetleri) ve bunun müdahale gerektirip gerektirmeyeceği net bir biçimde ortaya konmamıştır. Bu genel tanımlarda birçok konu ulusal ndican olayları, Özbekistan’ın ABD ve AB ile A ilişkilerinin kopmaya başladığı an olarak tarihe geçti. ABD ve AB’nin bu ülkenin diplomatlarına vize vermemesi ve uyguladığı silah ambargosu Kerimov’u Rusya ve Çin’e yöneltti. Andican olaylarının ardından ziyaret ettiği Çin ile stratejik bir anlaşma yapan Kerimov, daha ileri hükümler içerenini de Moskova ile gerçekleştirdi. İktidarını güvenceye almaya çalışan Kerimov, Moskova’nın istediği an Özbek askeri üslerini kullanmasına olanak sağladı. güvenliğe tehdit olarak algılanabilir ve anlaşma gereğince Rus askerleri Özbekistan’a konuşlanabilir. Zaten Fergana Vadisi gibi her an patlamaya hazır bir bombanın kenarında bulunan Özbekistan’da istikrar yıllardır tehdit altındadır. Peki, hiçbir neden bulunamazsa Özbekistan’ın tesislerinden faydalanmak Moskova için olanaksız mıdır? KGB duayeni Putin yönetimindeki Moskova’nın neden bulmakta sıkıntı çekmeyeceği düşünülmektedir. KGB halen Orta Asya’da oldukça güçlü ve örgütlüdür. Farklı açılımlar rtık klasikleşen biçimde Rusya lehine yaşanan gelişmelerden en çok Washington’un rahatsız olduğu ya da tam tersi bir durum gerçekleştiğinde en fazla tedirginliği Moskova’nın yaşadığı bilinmektedir. Yukarıda belirtilen muhtemel yeni bir Rus askeri üssünün bölgede kurulmasının gündeme gelmesi, Özbekistan’da askeri üssünü kaybeden Washington için çok ağır bir darbe olacaktır. Rusya’nın bu kazancı yalnız maddi değil, psikolojik ve prestij olarak da Bush yönetimini olumsuz yönde etkileyecektir. Kerimov’un Moskova’nın “uydusu” olma yönünde bu denli iştahlı adımlar atmasının iktidarını korumaya yönelik olması dışında diğer bazı nedenlerin de bu süreçte etkili olabileceği düşünülmektedir. Bunun en önemlisi 2007 yılında Özbekistan’da yapılacak devlet başkanlığı seçimleri öncesinde Kerimov’un, 2008 yılına kadar görevde kalacak Putin’in tam desteğini alması ve yeniden seçilebilmesidir. Kerimov, seçime kadar olan sürede de en azından, Moskova’nın da desteğiyle, Avrupa’nın tepkisini azaltabilmeyi umuyor olabilir. Bunun yanı sıra bir başka düşünce de U ‘Andican’ Sendromu ndican’da yaşanan olayların ardından, Avrupa Birliği tarafından konulan silah ambargosu ve Özbek diplomatlara Avrupa ülkeleri için vize verilmemesi gibi yaptırımlar ile ABD’nin uluslararası alanda yaptığı baskılara MoskovaPekin ikilisinin yardımlarıyla dayanabilen Kerimov, bu güçlerle ilişkisini daha ileri boyutlara taşıyarak iktidarına yönelik oluşabilecek yeni tehditlerden kendini koruma gayreti içerisindedir. Yapılan bu son anlaşmada yer alan bazı maddelerin, Özbekistan’ın içişlerine müdahale edilmemesi konusunda Kerimov’a destek niteliğinde olduğu düşünülmektedir. Henüz anlaşmanın içeriği tam olarak açıklanmasa da Nezavisimaya Gazeta’nın internet sitesinde yer alan haberine göre, anlaşmanın Özbekistan’a yönelik dış müdahalelerde, Taşkent yönetimine resmi destek niteliği taşıdığı ifade edilmektedir. Bunun nedeni ise uluslararası kamuoyunda kredisini Andican olaylarıyla tüketen Taşkent yönetiminin, benzer bir olayın tekrarı halinde iktidardan indirileceği korkusudur. Sivillerin bundan sonraki herhangi bir olayda devlet güvenlik birimlerince öldürülmesi, Özbekistan’a bir uluslararası barış gücünün konuşlandırılmasını gündeme getirebilir. Gerek BM ve/veya AB gerekse NATO bu misyonu seve seve üstlene Putin, Kerimov buluşması 15 Kasım Moskova A A Özbekistan’ın Moskova eksenine sıkı sıkıya bağlanma nedenlerinden birisinin, ABD’ye karşı geri adım atmayarak iç politikada kendisine yönelik muhalefetin cesaretlenmesine engel olmak olarak düşünülebilir. Kerimov’un izlediği bu stratejide önemli olan diğer bir nokta da, diğer Orta Asya ülkelerine de ABD ile olan ilişkilerinde daha cesur olma yolunda cesaret vermek, bunu tetiklemek istemesidir. Moskova’nın bu stratejinin geliştirilmesinde önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Bölgede daha fazla mevzi kaybetmeyi istemeyen Bush yönetiminin bundan sonraki dönemde ülkelerdeki iç politik süreçlerde eski yönetimler lehine daha tavizkar davranmaya başlayacağı söylenebilir. Kazakistan’daki 4 Aralık 2005 devlet başkanlığı seçimleri için iki ay önceden Nazarbayev’e açık destek verilmesi bunun en önemli göstergesidir. MoskovaTaşkent arasında imzalanan bu son anlaşmayla bölgede yaşanan nüfuz mücadelesine yeni bir kilometre taşı eklenmiştir. Rusya son dönemdeki kazançlarına yenisini eklerken, renkli devrimler peşinde koşan ABD jeopolitik olarak kaybettiği mevzilere alternatif yaratma girişimlerini sürdürmektedir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear