21 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

C S T ürkiye, AB ve ABD ile ilişkilerini farklı seçenekleri de göz önünde bulundurarak gerçekleştirmeli. Çin ve Rusya’nın ‘ABD güdümündeki ülke’ yaklaşımlarının değiştirilmesi için alternatif politika ve projeler geliştirilmeli. muş, ancak Kerimov, iç işi olarak kabul ettiği Andican’da ABD’den destek beklerken, sert eleştirilere maruz kalınca ABD defterini kapatarak yeni bir denge oluşturmuş ve MoskovaPekin ikilisinin tam desteğini alarak yeni bir dış politika uygulamaya koymuştur. Ayrıca, Orta Asya devletleri hem Batı hem de Doğu merkezli uluslararası örgütlerde varlıklarını sürdürerek (örneğin hem Şangay İşbirliği Örgütü’ne üye olarak Rusya ve Çin’le işbirliğini geliştirmekteler hem de NATO’nun Barış İçin Ortaklık Projesi’nde yer alarak ABD ve diğer Batılı devletlerle birlikte çalışmaktadırlar.) bir başka denge oyununu da başarıyla yürütmektedirler. Türkiye ve bu devletlerin ABD ile olan ilişkilerinde elbette dinamikler ve elde edilen kazanımlar farklıdır, ancak, burada tespit edilmek istenen nokta ABD’nin bu ülkelerle ilişkilerinde dengenin sadece bir ayağını oluşturduğu ve her zaman bu ülkelerdeki konumunu kaybetme korkusu hissettiğidir. Nitekim, önceki değerlendirmelerimizde ABD ile bölgedeki diğer güçlerin arasındaki nüfuz mücadelesinden sıkça bahsedilmiş, Washington’un bu oyunda geri düşmemek için yoğun çaba sarf ettiği analiz edilmiştir. Bu kojonktürü çok iyi değerlendiren Orta Asya ülkeleri ise, iç ve dış politikalarında arzu ettikleri açılımları sağlama gayreti içerisindedir. Türkiye ne yapabilir? ncelikle Türkiye’nin tek bir kutba endeksli politikalarından vazgeçmesi şarttır. Dünya’nın şu an tek kutuplu bir sitem içerisinde olması, devletlerin bu kutba sıkı sıkıya bağlı kalması zorunluluğunu doğurmaz. Dış politika da başarı, şartları ve fırsatları iyi görerek kendi ulusal çıkarlarına hizmet edecek ortamlar yaratmaktır. Bu noktadan hareketle Türkiye’nin ABD’nin Türkiye’yi kaybetme korkusu yaşamasını sağlayacak ortamlar hazırlaması başlangıç için uygundur. İncirlik Üssü, BTC Boru Hattı ya da boğazlar ve Karadeniz gibi konularda Türkiye inisiyatifini kullanmalıdır. Elbette bu yeni açılımlar ABD’yi tehdit etme cahilliğiyle değil, Türkiye’nin artık değişik güç dengeleriyle de ilişkisini geliştireceğini göstererek yapılmalıdır. Yani asıl olan konu ABD’yle ilişkilerde rest çekmek değil, onu kefenin bir yanına oturtabilmektir. Aynı konu Avrupa Birliği’yle olan ilişkiler için de geçerlidir. Örneğin BTC’ye bir alternatif yaratılarak Rusya’yla “Mavi Akım” benzeri bir petrol boru hattının ya da İran ve Türkmenistan doğalgazını Türkiye üzerinden taşıyacak yeni bir boru hattının hayata geçirilmesi önemli bir açılım olabilir. Karadeniz konusunda kıyıdaş devletlerle daha yakın işbirliği alanları yaratılarak bu denize dışarıdan müdahalelerin (Son dönemde ABD’nin Karadeniz’de, özellikle Bulgaristan ve Romanya merkezli, üs ve nüfuz elde etmeye yönelik yoğun çabası vardır.) engellenmesi ve boğazlarla ilgili inisiyatifin bırakılmayacağı mesajının verilmesi de önemlidir. İncirlik Üssünün kamuoyunda sorgulanmaya başlanması ve Irak’taki durumla paralel olarak Türkiye’nin çıkarlarını zedeleyici gelişmeler olduğunda bu üsle ilgili yaptırımlar uygulanması ABD’yi PKK ya da Türkmenler konusunda yeniden düşünmeye sevk edebilir. KKTC konusunda Rusya, Çin gibi devletlerle yeni açılım fırsatları aranabilir. Moskova’yla ticari ve komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesinin, Türkiye’nin lehine olacağı düşünülmektedir. Bazı kesimlerin ABD’nin gazabından korkarak, ekonomik kriz çıkar, askeri mühimmat bulunamaz, dış politika da baskı olur, Ermeni iddialarını kabul eder, vs… gibi nedenlerle yıllarca Türkiye’nin öz kaynaklarını ve gücünü küçümsemesi kabul edilemez bir düşüncedir. Zaten bu zihniyet, IKDP lideri Barzani’nin Bush’la Beyaz Saray’da buluşmasını Türkiye’ye izlettirmiştir. Rusya ve Çin gibi ülkelerde Türkiye’nin ABD güdümünde olduğu izlenimi derhal değiştirilmelidir. Bu devletlerin Türkiye’ye güvenmeleri ve işbirliğine açık olmaları sağlanmalıdır. Aksi taktirde ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi benzeri projelerde Türkiye için iyi şeyler düşünmesi ve önümüzdeki süreçte de ihtiyaç duyması için dua etmekten başka çare kalmayacaktır. TRATEJİ ÇİZGİLİ DÜNYA? Internatıonal Herald Tribune 56 Kasım 23 Internatıonal Herald Tribune 17 Ekim The Independent 6 Kasım Internatıonal Herald Tribune 31 Ekim Ö Financial Times 7 Kasım
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear