14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 C S H indistan, Pakistan ve İran’ın gözlemci statüsüyle katıldığı ŞİÖ, geçtiğimiz aylarda dikkatleri çekmişti. Örgüt son toplantısını Moskova’da gerçekleştirdi ve önümüzdeki yıla ilişkin planlamalar yapıldı. Çin ŞİÖ ülkeleri için yüzde 2 faiz, 20 yılda geri ödemeli 900 milyon dolar kredi açmayı kararlaştırdı. Üyeler arasında ilişkilerin geliştirilmesi ve Pekin’in 1500 uzmanın yetiştireceği de açıklandı. TRATEJİ Ö rgütün 2006 bütçesi ve çalışma alanları belirlendi ‘Şanghay’ güç kazanıyor Dr. Nuraniye HİDAYET EKREM TUSAM Uzak DoğuPasifik Araştırmaları Masası nekrem@tusam.net anghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) Dördüncü Başbakanlar Toplantısı, Rusya’nın bölgeye geri dönüş çabaları, Özbekistan’dan ABD üssünün çekilmesi açıklaması ve Çin’in bölgede daha etkin olma girişimleriyle 26 Ekim’de Moskova’da toplandı, on ortak anlaşmanın imzalanmasıyla sona erdi. Örgütün 2006 bütçesi, bankacılık, enerji, terör ve uyuşturucu ile mücadele, doğal afetlerde ortak hareket gibi alanları kapsıyor. ŞİÖ, 2004’te Moğolistan ve 2005’te Hindistan, Pakistan ve İran’ın da örgüte gözlemci olarak katılmasıyla artık Avrasya’nın en büyük ekonomik ve güvenlik bölgesel teşkilatı haline dönüşmüştür. Toplantı kararları ve açıklamaları oplantının bildirisinde ifade edildiği gibi ekonomik ve güvenlik çıkarları nedeniyle sağlam bir gelişme çizgisi gösteren örgüt, uluslararası arenada önem kazanıyor. Uluslararası toplumun ilgisinin arttığı ileri sürülen toplantıda karşılıklı yarar ve eşitlik ilkesi ortamında ekonomik işbirliğini geliştirme ve yatırım ortamlarını iyileştirme çalışmalarına ağırlık verilmesi kararlaştırıldı. Üye ülkeler girişimcilerinin, Orta Asya bölgesinin büyük projelerine yönelmelerini teşvik rolünü üstlenmişlerdir. Başbakanlar, Çin’in örgüt için açtığı kredilerin uygun kullanılması, ulaşım alanındaki işbirliğinin güçlendirilmesi, çevrenin korunması ve kültürel değişim programının hayata geçirilmesi gibi konularda müzakereler yapmışlardır. Bu konuda Çin Başbakanı Wen Jiabao, ŞİÖ üyeleri arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi için Çin’in üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu açıklamıştır. Wen, imzalanan “Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Bankalararası İşbirliği Anlaşması” ve “Şanghay İşbirliği Örgütü’nün İşadamları Komitesi’nin İlk Konsey Toplantısının Tutanağı”nın üye ülkeler arasındaki işbirliğini arttıracağına inanmaktadır. Bu amaçla Çin devleti, ŞİÖ ülkeleri için üç yılda 1500 profesyonel eleman yetiştirecek, faizi yüzde 2, vadesi 20 yıl olan 900 milyon ABD doları tutarında tercihli kredi sağlayacaktır. Bunun yanında Wen, örgütün diğer uluslararası örgütlerle işbirliği yapacağının altını çizerek örgütün üçüncü bir ülkeye karşı ol Ş ATEŞ birliği devam etmektedir. Şimdilik “terörizme karşı” adı ile stratejik muharebe geliştirilmektedir. ŞİÖ NATO’ya rakip mi? İÖ bazı araştırmacılar tarafından NATO’ya benzetilmektedir. Bazılarına göre ise Rusya ile Çin’in yakınlaşması, ŞİÖ’nün NATO’ya rakip bir güvenlik bloğu olmasını sağlamıştır. İki örgütün tarihi arka planı ve fonksiyonu farklıdır. Ancak NATO ile aynı düzeyde değerlendirilmesi zor olmasına rağmen, örgütün mevcut yapısı ve kapasitesi küçümsenmeyecek durumdadır. Yani bölgesel güvenlik ittifakının zemini hazırdır. Tek sorun siyaset, ekonomi ve güvenlik alanındaki karşılıklı güven eksikliğidir. Çin ile Rusya arasındaki ilişkilerin gelecekte nasıl bir yol alacağı merak konusudur. Vremya Novostei Gazetesi’nin köşe yazarı Akady Dubnov, iki ülke arasında nasıl bir ittifak kurulacağına şüphe ile yaklaşmaktadır. Çünkü iki ülkenin en önemli sorunu ilerde bölgede kimin etkisinin daha büyük olacağı üzerinedir. Özellikle ABD’nin olmadığı bir ortamda jeopolitik rakip olan Çin ve Rusya arasında ciddi boyutta rekabet yaşanabilir. Güçler mücadelesi BD’nin Afganistan’a yönelik askerî operasyonu sonucunda ABD bölge dışı bir güç olmasına karşın Orta Asya’daki etkisini göstermişti. Terörle başa çıkamayan ve ABD’nin sermayesi ile ekonomik kalkınmayı planlayan bölge ülkeleri, ABD’nin bölgedeki operasyonuna destek vermişti. Zaten ŞİÖ’nün temel sorunu bölge güvenliği idi. ABD’nin bölge güvenliğiyle ilgilenmesi ŞİÖ’nün fonksiyonun zayıflaması demektir. Dolayısıyla bir çok araştırmacı ŞİÖ’nün tarih olacağı yorumlarını yapmıştı. Halbuki gelişmeler bu görüşleri teyit etmemiştir. Özellikle Kırgızistan ve Özbekistan’daki ayaklanmalar sonrası T madığını da vurgulamıştır. Bu düşünce dahilinde ŞİÖ’nün ilk gözlemci ülkesi 2004 yılında Moğolistan olmuştur. Hindistan, Pakistan ve İran ise 2005’te ŞİÖ’ye gözlemci ülke olarak katılmışlardır. Görülüyor ki, ŞİÖ artık sadece Orta Asya’yı değil aynı zamanda Güney Asya ve Ortadoğu bölgelerini de kapsıyor. ŞİÖ Genel Sekreteri Zhang Deguang’ın 27 Ekim’de yaptığı basın toplantısında, üye ülkelerin terör ve bölücülük ile mücadelede somut sonuçlar aldığı ve gelecekte bu işbirliğini daha da güçlendirecekleri vurgulanmıştır. Zhang, ŞİÖ’nün öncelikli görevleri arasında Orta Asya’da uyuşturucu ile mücadele etmenin yer aldığını, bunun terör dahil her türlü suç eylemlerinin maddi zemininin ortadan kaldırılması için yararlı olduğunu ifade etmiştir. ÇinRusya yakınlaşması in ve Rusya arasındaki stratejik işbirliği mekanizması Şubat 2005’te hayata geçirilmişti. Bu mekanizma iki ülkeye her tür konuyu müzakere etme imkanı sağlamakta ve karşılıklı güveni artırmaktadır. AB’nin doğuya genişlemesi ve renkli devrimin patlak vermesi ile stratejik çevresi giderek güvensiz hale gelen Rusya, bölgenin güvenliği ve istikrarı için Çin ile işbirliğini ilerletmektedir. Rusya’da yaşanan “Çin tehdidi”nin giderilmesi için de Pekin, Moskova ile ilişkilerine önem vermektedir. Çin açısından bölgenin güvenliği ile enerjiyi elde etmek için uygun fırsat yaratılmış olacaktır. Ekonomi alanında umulan gelişme yakalanamamış olmasına rağmen siyasî özellikle de güvenlik alanındaki işbirliği hız kazanmıştır. Hindistan dahil ŞİÖ ülkeleri arasında askerî tatbikatlar sürdürülmektedir. Rusya ve Çin yetkilileri her ne kadar örgütün bir askerî ittifaka dönüşmeyeceğini iddia etseler de askeri iş Ş Ç A bölge ülkeleri insan hakları ve demokrasi baskısı nedeniyle ABD’den uzaklaşarak, Rusya ile Çin’e yakınlaşmıştır. Özbekistan’daki ayaklanmalar şiddet yoluyla bastırıldıktan sonra Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un Pekin ziyareti Çin tarafından sıcak karşılanmıştır. Kerimov, Rusya ile Çin’i arkasına almış ve artık Rusya ile yakınlaşma politikası izlemeye başlamıştır. ABD’nin Özbekistan’daki askeri üssünü geri çekme açıklamasıyla da ÖzbekistanABD ilişkileri gittikçe gerginleşmiştir. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, 24 Ekim 2005’teki Taşkent ziyareti sırasında Özbekistan’ın, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne üye olmasının işaretini vermişti. Kerimov da, Özbekistan’ın uygun bir zamanda Rusya’nın inisiyatifinde olan söz konusu örgüte katılacağını bildirmişti. Yani Batı destekli GUUAM teşkilatından ayrılan Özbekistan siyaset ve güvenlik açısından artık Rusya’nın yanında yer alacaktır. Söz konusu örgütte Rusya, Belarusya, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan yer almaktadır. Özbekistan dahil edildiğinde Çin’in inisiyatifinde olan ŞİÖ’nün altı üyesinin beşi bu örgütte yer almış olacaktır. Bu durum Rusya’nın ŞİÖ’deki etkisini artırmakta ve Çin’in bölgedeki etkisini kolayca kırabilmektedir. ABD’den dolayı Rusya ile Çin arasındaki işbirliği; özelikle de Orta Asya’nın siyasi ve güvenlik alanındaki işbirliği giderek artmaktadır. Ancak bu ülkelerin Orta Asya’daki rekabeti körükleyebilme imkanları da mevcuttur. Orta Asya ülkeleri ABD’den uzaklaşma eğilimi ile Moskova’ya yakınlaşmaya başlamıştır. Orta Asya’da oluşmaya başlayan bu güç dengesi Rusya’nın politikası nedeniyle ABD ve Çin’i dengeleyebilecektir. ABD’nin Afganistan operasyonu sonrası Orta Asya’daki değişim projesini tamamlamadan Irak’a geçmesi, Çin ve Rusya’nın bölgede tekrar güç kazanmasına fırsat tanımış, Orta Asya ülkeleri de Çin ve Rusya’ya geri dönme politikası izlemeye başlamıştır. Nitekim Kırgızistan ve Özbekistan’da meydana gelen ayaklanmalar ve ABD’nin insan hakları ile demokratikleştirme politikası, söz konusu iki ülkeyi yakınlaştırarak ŞİÖ’yü güçlendirmiştir. Christian Science Monitor’de yer alan bir yoruma göre, ŞİÖ’nün hızlı büyümesinin sebebi Orta Asya’nın güvenlik koşulları ve Moskova ile Pekin’in ABD’nin bölgedeki etkisini uzaklaştırma arzusuyla ilgilidir. Rusya’nın Uluslararası Avrasya Hareketi Başkanı ve jeopolitik uzmanı Alexander Dugin’e göre, Orta Asya ülkelerinin bu ter ?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear