18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

8 G C S şak bir geçişle varmayı amaçladığı ‘İslami Demokrasi’nin, ülkenin Büyük Ayetullah Hamaney önderliğindeki radikal ve tutucu kesimleri rahatsız etmesi, 1999 yılında saklanamaz bir boyuta tırmanmış ve Tahran, İslam Devrimi’nden beri ilk kez toplu sokak gösterilerine tanık olmuştu. ‘İslami Demokrasi’ arayışının sonu umhurbaşkanlığı sıfatı ve arkasındaki geniş halk desteğine karşın ülkedeki güç odaklarının büyük bir bölümü (SavamaPolisMilislerBesiçHizbullah) kendi otorite ve denetimi altında bulunmayan, üstelik tutucuların çoğunlukta olduğu ve Ayetullah Natık Nuri gibi bir radikalin başkanlığını yürüttüğü bir meclisle çalışmak durumunda olan Hatemi’nin, arz ve talep ile güçler dengelerini gözeterek, özen ve sabırla yürütmeye çalıştığı demokratikleşme çalışmalarının yavaş ilerlemesi, gençlerden oluşan reformist kitlelerin tepkisini çekmekteydi. Ayetullah Humeyni döneminde İran’da büyük bir güç ve ayrıcalık kazanarak ülkenin gerçek egemenine dönüşen ruhban sınıfı da, güçlerinin budanması anlamındaki reformist hareketleri büyük bir dikkatle izlemekteydi. Zamanlama ustalıkları tartışılmaz bir gerçeklik olan Şii önderler, Hatemi’ye doğrudan tavır almaktansa büyük bir sabırla, reformistlerin sabırlarının tükenmesi ve sokakların hareketlenmesini beklemişler, 1999 Haziran ve Temmuz aylarında Tahran Üniversitesi öğrencileri, frenlemeyi başara TRATEJİ erçek egemenlik kimde, otoriteyi kim kullanıyor? İran’ı anlamak... Ercan Çitlioğlu Bahçeşehir Üniversitesi unanistan ve Türkiye’den sonra İran’da da bir belediye başkanı 17 Haziran 2005 seçimleri sonucu aktif siyasetin en üst basamağına tırmanmış bulunuyor. İran’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda en güçlü rakibi Ayetullah Rafsancani’ye büyük bir farkla (yüzde 61.95yüzde 35.9) galip gelen Mahmud Ahmedinecad, orta sınıf bir ailenin yedi çocuğundan birisi. 48 yaşındaki inşaat mühendisi Ahmedinecad, radikal görüşleri ile tanınan ve görüşlerini Tahran Belediye Başkanlığı döneminde eyleme dönüştüren, mütevazı yaşam tarzı ile kitlelerin sevgi ve saygısını kazanan bir kişi. İran’ın dini lideri Büyük Ayetullah Hamaney’e bağlı yeni nesil dini muhafazakar siyasetçiler arasında kısa zamanda sivrilen Ahmedinecad, gençlik yıllarında Devrim Muhafızları’nda (Besiç) görev alarak İranIrak savaşına gönüllü katılmış bir aktivist. Ahmedinecad’ın iktidar yolculuğunu anlayabilmek ve seçim sonuçlarının radikalizmin zaferi olup olmadığını sorgulayabilmek için 1997 yılına, Ayetullah Muhammed Hatemi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimini İranlı seçmenlerin oylarının yüzde 69.1’ini alarak seçildiği günlere geri dönmemiz gerekmektedir. Seçmenlerin 3/2’sinin oyları ile seçilerek Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Ayetullah Hatemi’nin, yumu ran’da muhafazakar Ahmedinecad’ın işbaşına geliş süreİ cini anlamak için Hatemi dönemindeki hatalara bakmak gerekiyor. İran’daki ruhban sınıfının ılımlı yönetime yönelik stratejisinin yeni iktidarın oluşmasına etkisi gözlerden kaçırılmamalı. Y C İran’da bir bombalı saldırıda 6 kişinin ölümünün sorumluluğu İngiltereye yöneltildi, cenaze töreni büyük bir protesto eylemine dönüştü. (18 Ekim) The Guardian 13 Ekim madıkları heyecanları sonucu sokaklara döküldüklerinde, zamanın geldiğini görerek düğmeye basmışlardı. Basit bir öğrenci olayı ya da öğrencipolis çatışması çerçevesinde gelişen olaylar, İran Meclis Başkanı Ayetullah Natık Nuri’nin, Besiçleri (İran Devrim Muhafızları) duruma el koymaya daveti ile birlikte sokaklara inen silahlı İslamcı Milislerin sergilediği sertlik ve olayların bir anda rejim sorununa dönüşmesi üzerine Cumhurbaşkanı Hatemi, öğrencilerin gösterilerinin ulusal güvenliği tehdit eden şiddet eylemlerine dönüştüğünü söyleyerek kararlılıkla ve kuvvet kullanılarak bastırılacağını, suçluların cezalandırılacağını açıklamış ve İran’daki halk hareketlerinin lokomotifi olan çarşı esnafının (Bazara) desteğini baştan beri arkalarına alamayan öğrenciler bir anda sahipsiz kalarak eylemlerinden vazgeçmişlerdi. İran’ın gerçek egemeni olan ruhban sınıfı ile reformistlerin, kimi çevrelere göre oldukça kanlı geçen bilek güreşinin tartışmasız galibi Ayetullahlar olunca, Hatemi’nin; ‘İslami Demokrasi’si hedefi, gerçekleşme yolunda ciddi bir yara almıştı. Bir Ayetullah olmanın verdiği sabırla, zamanı kullanarak hedefine varmayı amaçlayan Hatemi, aynı öğretiye sahip üstelik gerçek gücü ellerinde bulunduran ruhban sınıfı ile mücadelenin, İran’ı taşıyabileceği kaosu gördüğü içindir ki reform çabalarını yavaşlatmış ve İran bu koşullar altında 8 Ha ziran 2001’de bir kez daha Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gitmişti. 2000 yılı Şubat ayındaki seçimlerde, reformcu milletvekillerini meclise göndererek Hatemi’nin pozisyonunu güçlendiren İranlı seçmenler, 2001’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Hatemi’ye yüzde 77 gibi yüksek bir oy vermişler, bu tablo Batı dünyasında, İran halkının reformlardan yana kesin tavır koyduğu ve Ayetullahların egemenliğinin sarsıldığı biçiminde yorumlanmıştı. 1997 Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı yüzde 69.1 oranındaki oyu, 2001 yılında yüzde 77’ye çıkartmış oluşu Hateminin kişiliğinde reformistlerin simgesel bir zaferi olarak algılanmış ve hemen herkes İran’da demokratikleşme yönünde büyük ve hızlı bir dönüşümün başlayacağına inanmıştı. Ayetullahların İran’daki yeri atemi’nin, 1997 seçimlerindeki oy oranını 4 yıl sonra yüzde 7.9 artırması, tüm yavaşlığına karşın reformların yine de süreceği ve İran’ın demokratikleşeceği yönünde umutlara eşlik etmişti. Ancak o günlerde bu sonucun ne ifade ettiği ve İran’ın iç dinamiklerinin siyasi yapıdaki etkileşimlerinin neler olduğu, belki de İran’la ilgili ‘wishfull thinking’ düzeyindeki yorumlara prim verildiği için derinliğine irdelenmemişti. Kendilerini devrimin çekirdeği H ?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear