Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Months
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 MAYIS 1319 MAYIS 2019 PAZAR 2019 Türkiyesi’nde gençlik Yunus Emre CHP Genel Başkan Yardımcısı HABİTAT Gençlik Derneği hazırladığı rapora göre gençlerde yaşamdan memnun olmama ve umutsuzluk yaygınlaşıyor. Türkiye’nin bu sorunlarının çözümü çağdaş bir eğitim ve gençlik politikasının hayata geçirilmesiyle mümkün. ‘1335senesi Mayıs’ının on dokuzuncu günü Samsun’a çıktım. Vaziyet ve manzarai umumiye:’ Atatürk’ün 1927 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası kurultayında okuduğu ve daha sonra Nutuk başlığıyla yayımlanan ünlü eseri bu cümleyle başlar. Kurtuluş Savaşı ve ardından yaşanan gelişmeleri ele aldığı bu çalışmanın 19 Mayıs’ta başlıyor olması bir tesadüf değil, Atatürk’ün bilinçli bir tercihidir. 19 Mayıs 1919 Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç günüdür. İlerleyen dönemde 19 Mayıs günü “Bütün ümidim gençliktedir” diyen Atatürk’ün teşvikiyle Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanır. Böyle önemli bir günün yüzüncü yıldönümünde ülkemizde gençliğe ilişkin vaziyet ve manzarai umumiyeyi bu kısa yazıda ele alacağız. Gençliğin sorunlarını dört ana başlıkta ele almak gerekiyor. En yakıcı olanıyla, işsizlikle başlayalım. Genç işsizliği Genç işsizliği, gençlerimizin karşılaştığı en büyük sorun. Genç nüfusumuzun sadece 1524 yaş aralığında sahip olduğu işgücü 4 milyon 984 bin. Ancak bu gençlerin 1 milyon 332 bini işsiz ve bu yaş dilimde işsizlik oranı yüzde 26.7. Genç işsizliği açısından önemli bir veri de ne eğitimde, ne istihdamda, ne de yetiştirmede olan gençler (ev genci). Bu gençlerin sayısı ise 2 milyon 976 bin ve oran yüzde 25.5. Yani her 4 gencimizden 1’i ne eğitim alıyor, ne de istihdam ediliyor. Evlerde, sokaklarda, kahvehanelerde vakit öldürüyor. Yaş dilimi değişince oranlar daha da kötüleşiyor. OECD verilerine göre 1529 yaş grubu “ev genci” oranı OECD ortalamasında yüzde 13.4 iken Türkiye’de yüzde 27.2. OECD’nin eğitim seviyelerine göre genç işsizliği araştırmasında ise Türkiye’de yükseköğretim kurumlarından mezun gençler arasındaki işsizlik oranı (yüzde 13.1), ortaöğretim seviyesinden mezun olanlar arasındaki işsizlik oranından (yüzde 11,7) daha yüksek. Bu oran OECD ortalamasında yüzde 5.8. İşsizlik ve “Ev Gençleri” açısından Eurostat verileri de Türkiye için olumlu bir karne ortaya koymamakta. AB ülkeleri ile AB aday ülkelerinde yapılmış 2034 yaş için “Ev Genci” araştırmasında AB ortalaması yüzde 17,2 iken Türkiye’de bu oran yüzde 33.4. Eğitim Gençlerin eğitime erişiminde temel sorun eğitimin kalitesi. Dünya Ekonomik Forumu’nun “Eğitimin Kalitesi 2018” raporuna göre Türkiye 137 ülke arasında eğitim kalitesi bakımından 99. sırada ve Katar, Malezya, Endonezya ve Pakistan gibi ülkeler sıralamada Türkiye’nin üstünde yer alıyor. Ayrıca UNICEF’in 41 ülkede yaptığı eğitimde kalite araştırmasında da Türkiye sonuncu sırada yer almaktadır. YÖK verilerine göre şu an yükseköğretime kayıtlı öğrenci sayısı 7 milyon 740 bin’dir. Yükseköğretim gençliğinin en önemli sorunları barınma ve eğitimlerini devam ettirebilmedir. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın verilerine göre ülkemizdeki devlet yurtlarındaki yatak kapasitesi 667 bin 593’tür. Bu rakam gençlerin barınma ihtiyaçlarının yüzde 10’unun bile karşılanamadığını göstermektedir. Eğitimden erken ayrılma istatistikleri de başka bir fotoğrafı önümüze koymaktadır. Eurostat’ın 1824 yaş arası gençleri incelediği araştırmasında Türkiye’de gençlerin yüzde 31’i eğitimden erken ayrılmaktadır. AB’de ise aynı oran yüzde 10.6’dır. Sosyal dışlanma Sosyal dışlanma günümüzün en önemli sorun alanlarından biridir. Sosyal dışlanma; yoksulluk, işsizlik, eşitsizlik ve ayrımcılık gibi temel sosyal politika konularını kapsamaktadır. Bunun yanında etnik ve dini köken, cinsiyet, engellilik ve genç olmak da sosyal dışlanma tartışma ve araştırmalarına konu olmaktadır. Genç olmanın bir sosyal dışlanma türü olarak ele alınması gençlerin sosyal, ekonomik ve siyasi hayata katılımının önünde ciddi engeller bulunma sındandır. Eurostat’ın 1629 yaş arası genç nü fus için yaptığı sosyal dışlanma araştırmasında Türkiye için oran yüzde 38.3. Yani neredeyse her on gencin dördü sosyal dışlanma riskiyle karşı karşıyadır. Katılım ve temsiliyet Freedom House, Economist Intelligence Unit ve Dünya Bankası gibi kuruluşların gençlere yönelik siyasal katılım, insan hakları ve sosyal alandaki özgürlükler gibi konularda yaptığı araştırmaların hemen hepsinde Türkiye sonuncu sırada yer alıyor. Öte yandan gençlerin katılımcı demokrasi kurumlarıyla ilişkileri ve siyasi partilerde aktif olarak yer almalarına ilişkin çalışmalar gençlerin bu alanlara yeterince ilgi duymadığını gösteriyor. Ayrıca gençlerin yüzde 92’sinin herhangi bir STK’ye üye olmadığı bir tablo ise bizlere ülkemizin demokrasi karnesi ve giderek otoriterleşen bir yönetim karşısında gençlerin aldığı tutumu gösteriyor. Çözüm Bütün bu manzaranın özeti niteliğinde bir veriyi not etmek gerekiyor. HABİTAT Gençlik Derneği’nin “Gençlerin İyi Olma Hali” başlıklı raporuna göre 2017’de yaşamdan memnun olduğunu belirten gençlerin oranı yüzde 71 iken 2019’da yüzde 60’a düşüyor. Aynı şekilde gelecekten umutlu olan gençlerin oranı 2017’de yüzde 67 idi, aynı oran 2019’da yüzde 55’e geriliyor. Özetle gençlerde yaşamdan memnun olmama ve umutsuzluk yaygınlaşıyor. Türkiye’nin bu sorunlarının çözümü ise çağdaş bir eğitim ve gençlik politikasının hayata geçirilmesiyle mümkün. Atatürk’ün önemli bir sözünü hatırlatmak gerekiyor: “Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler uygulamaya geçtiği vakit, Türk milleti yükselecektir.” İktidarın otoriter zihniyeti eğitim politikası yoluyla gençleri dünyadan yalıtmayı amaçlıyor. Oysaki amaç gençleri dünyadan yalıtmak değil, onları dünyayla yarışır kılacak, bir donanım sağlamak olmalı. Atatürk’ün öngördüğü şekilde gençlerin “ilim ve irfanın müspet fikirlerini” alması ve “hür fikirlerin uygulamaya geçmesi” Türkiye için yegane çıkış yolu.