25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

19 MAYIS 1119 MAYIS 2019 PAZAR BANDIRMA VAPURU MÜRETTEBATINDAN Hacı Tevfik Ulusu’NUN TORUNU Mustafa Kemal Ulusu Mustafa Kemal bana emanet M. KEMAL ULUSU Bandırma Vapuru’nda yıllarca kaptan ve birinci kamarot olarak görev yapan Hacı Tevfik Ulusu’nun torunu eski Türkiye Futbol Federasyon Başkanı Mustafa Kemal Ulusu, dedesinden ve babasından dinlediği büyük macerayı anlattı. Dedesinin babasını Atatürk’ün yanına götürdüğünü anlatan Ulusu, “Gazi Mustafa Kemal Paşa, babam Nuri’ye elini öptürmüş ve sevmiş. Bir süre sohbetin ardından dedeme; “hadi bakalım hacı, sefer vakti geldi. Oğlunla vedalaş ve onu geri yolla” diyerek emir vermiş. n Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yakınında yer alan insanlardan 1. Kamarot Hacı Tevfik Ulusu’nun torunusunuz. Dede niz 19 Mayıs’a ilişkin neler anlatırdı? Dedem Hacı Tevfik 15 Mayıs ge cesi Unkapanı’ndaki evine gelir. Ev de babaannem Şükiye Hanım ve o za man 14 yaşında olan babam Nuri Ulu su onu merakla bekliyorlar. İçeri gi rer girmez dedem “Hanım Hanım ba vulumu hazırla. Yarın Gazi Mustafa Kemal paşayı Samsun’a götürüyoruz”der. Bü yük bir heyecan baş lar. Rıhtımda Bandırma Vapuru’nun tüm askeri ilayda kaya ve sivil mürettebatı beklerken babam ısrarla Ga zi Mustafa Kemal Paşa’yla tanışmak istediğini söylüyor. De dem de küçük bir sandal ile Kız Kule si açıklarında demirlemiş olan Bandır ma Vapuru’na çıkarıyor. Gemide kap tan İsmail Hakkı Durusu dedeme “Ha yırdır Tevfik” diye soruyor. Dedem de Oğlum Nuri, paşayı görmek istedi de yince, “peki hadi elini öptür bakalım” yanıtı veriyor. Babam ve dedem Gazi Mustafa Kemal’in kamarasına girmiş ler. Gazi Mustafa Kemal babamı ve de demi görünce “hayrola hacı” diye ses lenmiş. Dedem “Küçük oğlum Nuri si zi çok seviyor. Sizinle çok tanışmak is teyince kıramadım. Kendisi tarihe me raklıdır, sizin tüm savaşlarınızı, zafer lerinizi tek tek bilmektedir. Onun için kıramadım, getirdim” deyince Atatürk “Gel bakalım oğlum” diye yanına ça ğırarak elini öptürüyor. Bir süre baba mı sevdikten sonra “Hadi bakalım ha cı sefer vakti geldi. Oğlunla vedalaş ve onu geri yolla” diye talimat veriyor. Hacı Tevfik gelmiş olduğu sandalcıy la aynı şekilde babam Nuri’yi gönderi yor. Ondan sonra o muhteşem yolcu luk başlıyor. Bize o büyük serüven ba bam tarafından böyle anlatılırdı. n Peki seferin ne olduğunu biliyor lar mı? Gemi sefere çıkmadan evvel sivil ve askeri mürettebat ile toplantı yapıla rak gerekli talimatlar verilmiş. Gemi mürettebatını ise gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu toplayarak “Arkadaşlar, Hacı Tevfik Ulusu, Bandırma Vapurunda yıllarca kaptan ve birinci kamarot olarak görev yaptı. çok önemli ve tarihi bir yolculuğa çıkıyoruz. Hepiniz benim bildiğim, tanıdığım çok iyi gemicilersiniz. Ama bu sefer tüm dikkatinizi vererek çok tarihi bir yolculuk yapacağız. Hepinize güveniyoruz” dedikten sonra dedem Hacı Tevfik’e dönerek, “Hacı, bugün bu seyahatte çok önemli bir görevin var. Nedir biliyor musun? Paşa sana emanet” demiş. Hacı Tevfik gözleri dolu bir vaziyette ‘Ne demek kaptanım. Paşam tabii ki bana emanet. Hayırlarla uğurlarla hep beraber Samsun’a ayak basacağız” diye yanıt vermiş. Ve böylece tarihi yolculuk başlamış. O büyük mücadelenin başlangıcını aslında yola çıktıklarında anlamışlar. n Yıllar sonra babanız Mustafa Kemal Atatürk ile nasıl karşılaşıyor? Yıllar geçtikten sonra babamın askerlik dönemi geliyor. Ben hep “kader” diye değerlendiriyorum. Askerliğini Ankara Muhafiz Alayı’nda yapıyor. Köşke gittiğinde kendisini karşılıyorlar ve doğru Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın karşısına çıkarıyorlar. Çünkü o yıllar paşaya bazı suikast girişimleri dolayısıyla Çankaya Köşkü’ne giden tüm askeri ve sivil çalışanların hepsini paşa tek tek araştırarak tahkik edip sorarmış. Karşılaştıklarında babam “Paşam, ben sizin 16 Mayıs 1919’da İstanbul’da, Bandırma Vapuru’nda elinizi öpen küçük Nuri’yim. 1. Kamorot Hacı Tevfik’in oğluyum” deyince Gazi Paşa’nın yüzünde bir gülümseme ve büyük bir keyif oluşmuş ve “Nuri, oğlum maşallah aslan gibi delikanlı olmuşsun. Ne güzel, kader de seni buraya getirmiş. Hacı nasıl? Bana 3 gün 3 gece hizmet eden, baban hacı nasıl?” diye sormuş. Babam da “Sağolun paşam çok iyi. Saygıları sevgileri” deyince çok hoşuna gitmiş. Biraz tahkik edip babamın çok kitap okuduğunu, çok bilgili birisi olduğunu öğrenince “Bu çocuğa kısa dönem çok güzel bir askerlik yaptıralım. Onu bırakmayalım” diye talimat vermiş ve babama kısa dönem askerlik yaptırmışlar. Köşkün sofra şefi İbrahim Ergüven de babamı kütüphaneye layık görerek “Nuri, kütüphanedeki arkadaşımız yakında emekli oluyor. Seni gel kütüphaneye koyalım. Atatürk’ün çok kitap okuduğunu biliyorsun senin ona çok gü zel hizmet edeceğine inanıyorum” demiş. Ve babam askerliğinin ardından Çankaya Köşkü’nün kütüphanesinde göreve başlıyor. Gazi Paşa’nın dedem, babam ve bende yeri çok özeldir. n Soyadınızı Atatürk vermiş... Soyadı kanunu sırasında, Karadeniz’de yaptığı çalışmalara ithafen Gazi Mustafa Kemal Paşa kendisine “Ulusu” soyadını vermiş. Ulu su, Karadeniz’i anımsatan bir soyadıdır. Ulu, yani büyük su. Atatürk dedemin hizmetlerinden dolayı bu soy ismini bize layık görmüş. n Bugün sizce 19 Mayıs’a gereken değer veriliyor mu? Bence 19 Mayıs’a gereken değerler verilmedi. İlk defa bu yıl 100’üncü senesi olmasıyla biraz öne çıktı. Keşke daha önce bizleri arayıp 19 Mayıs’ı sorsalardı. Biz her yıl olduğu gibi Gazi Mustafa Kemal Paşamız ile Bandırma Vapuru’nun sivil ve askeri tüm mürettebatını rahmetle ve minnetle anmaya devam edeceğiz. Umarız bundan sonra tarihimiz ve değerlerimize daha çok önem verilir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear