15 Mayıs 2025 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

(18 MAYIS 1872 / 2 ŞUBAT 1970) Kötülüğe çare arayan filozof: Bertrand Russell! Bertrand Russell, 1950 yılında kendisine Nobel Edebiyat Ödülü’nü yapıtlarında açık ve güçlü biçemiyle karşı çıkması ve kendini devrinin kazandıran otobiyografinin girişinde yaşamını özetler: “Hayatımı üç bütün toplumsal mücadelelerine adamış bir yazar olması açısından basit ama karşı konulmaz tutku yönlendirdi: Sevgi ihtiyacı, bilgiye “İngiliz Voltaire” olarak da bilinir. susamışlık, insanlığın çilesi karşısında hissettiklerim. Bu tutkular, güçlü “İnsanlığını hatırla, geri kalanı unut” diyen Bertrand Russell’ı eylemleri rüzgarlar gibi, bazen kendimi umutsuzluğun kıyısında bulduğum bir ve yapıtlarıyla her zaman insanlığın mutluluğu için çalışmış, kötülüğe endişe okyanusunda beni hep oradan oraya sürüklemiştir.” çare bulmaya çabalamış bir filozof olarak düşünebiliriz. Aşk, bilgi ve merhamet, tutkularının peşinden giden, duygusal bir Doğru bildiği yoldan hiç ayrılmamış, kimsenin buyruğuna girmeden filozof olan Russell’ın yaşamının üç temel direğini oluşturur. onurlu bir yaşam sürmüş ve geriye dönüp baktığında da pişmanlık Eleştirel düşüncenin başlıca temsilcisi ve köktenci bir rasyonalist olan duymamıştır: “İşte benim hayatım da böyle geçti. Yaşamaya değer Russell, özgürlük ve hakikatin, insan haklarının sağlam bir savunucusu olduğunu hissettim hep ve böyle bir şans tekrar elime geçse, seve olmasıyla, adaletsizliğe, aşırı milliyetçiliğe, dinsel dogmalara bütün seve yeni baştan yaşardım.” ARİSTOKRAT KÖKENLİ SOSYALİST, FERDA FİDAN SÖMÜRGECİLİK KARŞITI, ÖNCÜ VİCDANİ RETÇİ! nsanları anlamak, doğayı çözümlemek, matemati- Vicdani retçilere destek amacıyla kurulmuş No Concs- ğe çocukluğundan beri beslediği aşkla, sayıların gi- cription Fellowship adlı örgütün başkan yardımcısı sıfatıy- İ zem ve gücünü ortaya koymak için yazdığı yapıtla- la, savaşa karşı duran gençlerin savunuculuğuna soyunarak rında “Bir acı, sefalet ve yalnızlık evreni” olarak tanım- davalarına girer hatta maddi açıdan da yardımlarına koşar. ladığı dünyanın sorunlarıyla boğuşmaktan kaçınmamış- Bütün çabalarına karşın hapse tıkıldıklarında ise ga- tır Bertrand Russell. zetelere açık mektuplar yollayarak haksız yere mahkûm Her şeyi göze alarak insanlığın basına gelen en fe- edilmiş olmalarını protesto eder. ci belalardan saydığı savaşa karşı kararlılıkla direnmiş, Bu arada Bertrand Russell’in aristokrat kökenli bir İn- gençliğinden itibaren konferanslarında ve Philosophical giliz aydını olduğunu unutmamalıyız. 18 yaşından itibaren Essays gibi çeşitli metinlerinde hümanist fikirlerini ve soyluların son derece önemsediği dinden soğuyarak doğup aşırı milliyetçilik gibi önünde sonunda savaşa yol açma- büyüdüğü çevreden ideolojik anlamda uzaklaşmış, ilerici, sı kaçınılmaz olan ortak kanaatleri yererken pasifist fi- sosyalist ve sömürgecilik karşıtı tutumlar benimsemişti. kirlerini de canla başla savunmuştur. 1914 yılının ağustos ayında İngiltere’de seferberlik ÜNİVERSİTEDEN KOVULUR, HAPSE ATILIR! Bu yüzden o dönemde çoğunlukla savaştan yana olan ilan edildiği gün ülkesinde adeta bir bayram havası esti- ğini ve insanların şen şakrak sokaklara döküldüğünü gö- soylular tarafından kastının onuruna ihanet eden yarı de- li bir aydın olarak görülmekteydi. ren Russell tam anlamıyla şoka girer. Böylece doğup büyüdüğü çevrelerden dahi destek ala- Vatandaşları savaşın ne korkunç bir felaket olduğu- mayan Russell, eylemlerinden rahatsız olan yetkililerin nun farkında değildir. Bu konuda daha fazla çabalama- uyarılarına da kulak asmadığı için önce 100 bin sterlin sı gerektiğini anlayarak bütün enerjisini bu davaya har- para cezasına çarptırılır. camaya karar verir. Bu cezayı haksız bulduğu için ödemeyeceğini ilan Fikirlerini yaymak için halka açık mekanlarda konfe- edince kişisel eşyalarının bir kısmına el koyulur ki bun- ranslar vermeye başlar, devletler arasındaki anlaşmazlı- lara muazzam kütüphanesinin bir bölümü de dahildir. ğın diplomatik yollardan çözülmesi için çareler önerir. Gazetelerde makaleler yayımlayarak çatışmanın hama- RUSSELL: ‘KENDİMİ HİÇBİR ZAMAN si milliyetçilikle bağlantılı ekonomik nedenlerini kınar. HAPİSTEKİ KADAR ÖZGÜR HİSSETMEDİM!’ Özellikle 1916’da yayımladığı Justice in War Time Sonraki aşamada, Cambridge Üniversitesi’ndeki adlı yapıtında, şovenizmin adeta kör ettiği İngiliz hükü- öğretim üyeliği görevinden kovulur ve sonunda bütün metinin vicdani retçilere yönelik baskısını alenen kına- engellemelere karşın Russell’ın eylemlerine devam maktan çekinmez. Bütün bunları yaparken doğru yolda Çizim: NATIONAL PORTRAIT GALLERY ettiğini gören hükümet son çareyi onu 6 ay hapis olduğundan bir an bile kuşku duymamıştır: cezasına çarptırarak Brixton Cezaevi’ne atmakta bulur. “Kendimi Birinci Dünya Savaşı sırasında, pasifist ey- Ama bu da Russell için aşılması güç bir sınav lemlerde bulunduğum dönemdeki kadar coşkulu hissettiğim başka bir dönem olmadı. İlk kez tüm oluşturmayacaktır. Yıllar sonra hapishane günlerinden şöyle söz eder: “Kendimi hiçbir zaman doğamı ilgilendiren bir davaya girişmiştim.” hapisteki kadar özgür hissetmedim. Altı ay içinde bir kitap yazdım, sayısız kitaplar okudum, hayatı düsündüm. Paradoksal gözükse de dışarıdaki öz- gürlükten mahrum kalmak, beni içsel olarak daha özgür kılmıştı.” İlk bakışta fazla idealist bir tavır gibi gözükse de Russell’ın barışseverliği- nin safdillikle bir ilgisi yoktur. Zira İkinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde, Nazizme karşı başlatılan mücadeleyi ve bütün gizli direniş hareketlerini des- tekleyerek bambaşka bir tutum takınır ve bu korkunç ideolojiye son vermek için askeri harekatın zorunlu olduğunu kabul eder: “Hitler’e karşı bir savaş söz konusuysa, pasifizmin savunulacak bir yanı olamaz.” Savaşa destek çıkmasına çıkar ancak militarizmi, kitlesel bombardımanları ve savaş adına demokratik değerlerin riske atılmasını eleştirmekten vazgeç- memiştir. Nitekim savaştan hemen sonra “insanlık için en büyük tehlike” ola- rak gördüğü atom bombasına karşı başlatılan hareketin en önemli liderlerin- den biri olarak ortaya çıkar. RUSSELL-EINSTEIN KOMİTESİ! “The Bomb and Civilization” adlı metninde her zaman olduğu gibi ana >> 6 15 Mayıs 2025
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear