Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Öner Yağcı romancılığının anlamı…
Sistematik felsefedeki başlıklardan biri de “ahlak felsefesi”; benzeri yaklaşımla ama farklı düzlemde bunu edebiyata
kaydırdığımızda, “yazınsal ahlak” diyebileceğimiz bir altlık oluşturulabilir. O zaman mürebbi roman, görevci yazar vb.
yaklaşımlardan ayrı, bire bir yazma edimine dönük ama ahlaksallıkla örtüşmüş halde farklı bir sorgulamanın da önü açılabilir.
ner Yağcı’nın Çankaya Cumhu- koyarak ve çirkinliklerden arınmış bir yarın
riyet Roman ve Öykü Günleri’nin arayışının çağrıcısı olarak üzerlerine düşen
Ö “onur yazarı” seçilişi nedeniyle görevi yerine getirmek zorundadırlar.”
Ankara’da bunu açımlayan oturuma katı- (Karşı, Şubat 1996); “Bir sanatçı, bir
lıp konuşunca katılımcılarla paylaştıklarımı yazar, kendisine aydın kimliğini sağlayan
derli toplu yazmaktan da alamadım kendi- kimi erdemleriyle var olmalıdır.”
mi. Öyle ya Öner Yağcı, yazınımızda vefa “… Bunun sanatçı açısından zorunlu
borcumuz olan bir imza. bir görev olduğuna da inanıyorum.”
Ama yolculuk da kolay değil, Yaren Ley- (Karşı, Nisan Mayıs 1996, [Söyleşi: Aydın
lek benden oturaklı. Onun bileti gidiş-dönüş; Öztürk]), “Umut arayışının, sanatın da
ya ben, önümde yollar. Etkinlik için masa- temel konusu, evrensel konusu olduğuna
mı da itekleyip kentten kente savruluyorum. inanıyorum.” (Cumhuriyet Kitap, 11 Nisan
Ankara sonrası Bursa bekliyor. Nilüfer 1996, [Söyleşi: Ruhan Mavruk]).
Belediyesi, Turgay Fişekçi düzenleyiciliğiy-
FAŞİZME KARŞI YAZINDA
le Rıfat Ilgaz’ı 2025’in yazarı seçti. Gidece-
OMUZ OMUZA
ğim tabii. (Daha önce yapıtlarıyla adlarını
Öner Yağcı’nın bu düşüncelere Naziler-
andığım yazarlara da döneceğim ya hangi
le ilgili çalışmalarından kalkarak ulaştığı,
sırayla, göreceğiz.)
taşıdığı etkiyi yazın kadar toplumsal tüm
YAZINSAL SORUMLULUK YA DA alanlara yaydığı öne sürülebilir.
DONKİŞOTLUK… Nazi Kampları (2004) adlı yapıtına
Öner, mitolojik çağlardan bu yana aka-
yönelme nedenleri bunu somutluyor:
gelen, dünyada modern çağın, bizde Ay- “1980 (12 Eylül) öncesinde Nazi
dınlanma Devriminin ışığıyla insan aklını kamplarının pek bilincinde değildim.”
doruğa çıkaran kahramanlar, kahramanlık-
“Nazi toplama kamplarının irdelenmesi
lar çağının ardılı bir kalem. ve en derin ayrıntılarına kadar anlaşılması
Günümüzde bu çağ örtülmeye, şapkadan karşı- zorunluluğu, 12 Eylül döneminde yaşadığım Mamak
YAZINSAL AHLAKÇILIĞIN KÖKENİ…
kahramanlar çıkarılıp gözden düşürülmeye, neredey- Cezaevi yıllarımdan sonra bende neredeyse bir tutku
Bu kavrayıştaki yazarlar 1940’lardan 50’lere geçen
se silinmeye çalışılıyor. olarak yer etti.”
süreçte toplumcu gerçekçi 1940 kuşağı yazarlarıyla
Öner Yağcı, buna karşı aklın yanına erdemi, vicdanı “Sürekli korkutma ve sindirmeyle yaratılan hava
Köy Enstitüsü çıkışlı imzalardan etkiler almıştı.
katıp edebiyatı bu doğrultuda algılayan, bu kavrayış- Öner Yağcı, Köy Enstitülülerin 1968 yükselişinde- Mamak’ı (ve diğer birçok cezaevini) Nazi Toplama
la romanlar kaleme almayı öneren yazar imgesi uyan- Kamplarından farksız hale getirmişti.”
ki işlevini sergilerken özellikle kendisi de bu ardıllıkla
dırdı baştan bu yana. “Faşizm her yerde aynıydı ve aynı yöntemleri
edebiyat yapmayı seçti.
Gazete yazıları, kuramsal metinler vb. toplumsal Ancak 1989 sonrası yaşanan savrulma, küreselci, kullanıyordu.” (17 vd.)
olayları kullanmalık dille ya da yargılama, karar ver- “Çeşitli uluslardan insanlarca yaratılan evrensel bir
postmodernist açılım, algı, bu akışta kesintiye yol aç-
me diliyle doğrudan aktarmaya çalışırken roman fark- Nazi kampları edebiyatı doğdu. Bu edebiyat insanları
tı. Öner, yine de romanda “etik kaygı” taşınması ge-
lı dil-mantık yapısıyla düz aktarımdan çok daha güçlü rektiğini vurguladı, Aydınlanmanın kahramanlar çağı Nazizmin zulmüne karşı ve savaşa karşı mücadeleye
gerçeklik algısına yol açıp gerçeğin daha iyi kavran- çağıran bir edebiyat oldu. Barış mücadelesinin
şövalyeliğini sürdürdü.
masını sağlayabiliyor. en önemli sayfalarını oluşturdu. / Bu sayfalarda,
Yazılarıyla söyleşilerinde bunu dillendirdi hep:
Geçmişte Fethi Naci, “İnsanımız, olup bitenleri şim- “Yazın, yaşamdan dersler çıkarılması, yaşamdaki gerçeği süzerek, yoğunlaştırarak, estetize ederek
dilik romanlardan öğreniyor” derken yıllar sonra Éric yanlışlıkların giderilmesi, doğruların egemen olduğu yeniden yaratan; ölüme ve acıya karşı koyan; Nazi
Vuillard da buna katılmıştı: kamplarının insani ve duygusal haritasını çıkaran
bir güzel yaşamın yaratılması için bir uzun koşuya
“Bugün toplumda yaşanan siyasi kaosu iyi anlaya- çıkan kimi insanların anlamlı bir serüvenidir bence.” onlarca roman, öykü, deneme, şiir var; ‘ölümün
bilmek için soğukkanlı analizlere değil, daha çok ede- “Dünya yazıncıları geçmiş zamanın kötü yaşamlarıyla elinden bir şeyler kurtarmak’ olan anılar, tanıklıklar
biyata bakmak gerekir.” var; onlarca inceleme var. / Nazi kamplarının bir daha
hesaplaşarak, bugünün yanlışlarını cesurca ortaya
Öner Yağcı, yaşanmaması
romanda bu kavra- için, var oluş
yışın ardılı olarak, temellerinin
siyasal tarihimize iyi kavranması
koşut anlatı evren- gerekiyor...” (56)
leriyle 1980 sonra- Öner, yazın kamu-
sının önemli roman oyunu da uyarıyor:
yazarları Mehmet “Nazizmin suçla-
Eroğlu, Kaan Ars- rı bir ulusun suçu
lanoğlu, Fatih Ati- değildir. Her çağ-
la vb. yazarlar ara- da ve her ulusta
sında yer aldı, ön- var olan vahşilik-
cülük üstlendiği ro- tir. Bu serüven her
man ahlakçılığında ulusun başına ge-
donkişotluk yap- lebilir, propagan-
tı hep. da, dehşet,
>>
12 15 Mayıs 2025