Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                uripides, duyarlığın, aklın kıla- Kız kardeşler arasında geçen şu ko-
vuzluğunda etkisini gösterdiği- nuşma, romanın anlatısını yansıtıyor: 
E ni ileri sürer. Balzac, “Akıl, duy-
“Marianne’nin sel gibi bir akışla 
‘Akıl ve Tutku’
gunun yanında her zaman bayağı ka- kendini suçlaması bu yaptıkları için 
lır” diyor. Pascal, “Yüreğin kendi ak-
aferin demeyecek kadar da dürüst 
Yunus Emre, bir şiirinde, insana özgü bu duy-
lı vardır, aklın hiç bilmediği” diyerek 
olan Elinor, açık sözlülüğü ve pişmanlığının pekâlâ hak 
gu karmaşasını bir şiirinde dile getiriyor: 
Balzac’ı onaylıyor. Goethe, “Benim 
ettiği övgü ve desteği ona sunmakta gecikmedi. 
“Hak bir gönül verdi bana ha demeden hayran 
edindiğim tüm bilgiyi herkes edine-
Kardeşi elini sıkarak karşılığı verdi: ‘Çok iyisin’. Bunu 
olur/ Bir dem gelir şadi olur bir dem gelir giryan 
bilir, ama yüreğim yalnızca benimdir” 
hak edip etmediğimi zaman gösterecek. Planımı yaptım 
olur” (şadi olmak: sevinmek; giryan olmak: üzüle-
diyerek duyarlığa önemli bir alan açı-
ve eğer buna sadık kalabilirsem duygularımı denetleyebi-
rek ağlamak). Sanki Jane Austen, Yunus Emre’nin 
yor. Duyarlığı “Zihinden geçmeden, 
lir ve kendimi geliştirebilirim. Ne başkalarını üzecek ne de 
bu dizelerini duymuş da Akıl ve Tutku’yu yazmak 
gözden yüreğe giden bir yol var” di-
kendime işkence edeceğim. Artık yalnızca ailem için yaşa-
için kalemi eline almış. Çeviri olmasına karşın, sar-
ye tanımlayan düşünürler de var. 
yacağım. Bundan böyle dünyam sen, annem ve Margaret 
maşlı bir dil taratması da buna bağlanabilir. 
Akıl söz konusu olduğunda, akıl 
olacaksınız; bütün sevgimi sizin aranızda paylaştıracağım. 
yeterli görülmez, kişinin akıl yürüte-
Sizden, evimden uzaklaşmak için bir daha en küçük bir 
KONU / Romanın konusu, neredeyse her 
cek güce ermesi öne çıkarılır. Pas-
tahrike bile kapılmayacağım ve eğer başkalarıyla görüşür-
düzeydeki toplumun sorunları olabilecek olay örgüsü 
cal, “Akıl veren çoktur, akıl yoktur” özdeyişiyle, gerçek-
sem de bunu ancak tevazu kazandığımı, kalben ıslah ol-
üzerine kurgulanmış: 
ten çok sözle mantığı alaboraya uğratmaya kalkanların 
duğumu ve adaba uygun davranabileceğimi, hayattaki 
“Akıl ve sağduyu timsali on dokuz yaşındaki Elinor 
foyasını ortaya çıkarıyor! 
ufak tefek sorumlulukları nezaket ve sabırla yerine geti-
ve tüm duyguları en yoğun haliyle yaşayan, duyarlığıyla 
Aklı insan beyninin belirleyicisi sananları, şu Japon 
rebilmek için yapacağım.” 
çoğu zaman kendini harap eden on yedi yaşındaki 
atasözü, yasalarda arar: “Yasalar akla aykırı olabilir ama 
kardeşi Marianne babalarının kaybının ardından 
YORUM / Bu iki kız kardeş bir yana, dünyanın 
akıl, yasalara aykırı olamaz.” Jane Austen’ın Akıl ve Tut-
yabancısı oldukları yeni bir hayata adım atarlar. 
tüm ülkeleri birbirlerini yiyeceklerine, dünya barışı-
ku’sunu (Can Yayınları) okurken akılla tutkunun hem 
Paragöz abilerinin onları sürüklediği yoksulluk, an-
nın temelini atarlar! Cervantes’in Don Quijote’sinin, 
birbirinin içinde, daha çok da dışında olduğunu içeren 
nelerinin kimi zaman hastalıklı bir hal alan duygusallığı, 
Tolstoy’un Savaş ve Barış’ının, Victor Hugo’nun Se-
gerçeği 389 sayfalı romanda düşünerek bir yere otur-
sonradan görme akrabalarının sığlığı ve karşı cinsin ne-
filler’inin, Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sının, Halit Zi-
tamadım. Ancak insanın yaşam boyunca bu iki kav-
den olduğu kalp kırıklıkları arasında genç birer kadına 
ya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu’sunun, Yaşar Kemal’in İnce 
ram arasında arayışlara girmesi, Homeros’tan Yaşar 
dönüşen iki kız kızkardeşin hikâyesidir.” 
Memed’inin kişileri, romandaki yerlerine otururlar. 
Kemal’e anlatı sanatının temeli olmuştur.   
Virginia Woolf, “Jane Austen’ın kıvrak zekâsının, 
İnsanın, “Eşrefi mahlukat”tan sayılması, düşünce- Jane Austen’ın kişileri gezegendir, sahneden sahneye 
üslûbunun kusursuzluğuyla el ele tutuştuğunu” söyler. 
değişirler. Akıl ve Tutku onlar arasından yer alacak dü-
duygu bütünselliğiyle de açıklanabilir. Duygusal ya da 
Bu özetlemeden de anlaşıldığına göre Akıl ve Tutku, ya-
düşünsel, zihindeki her değişim insanın davranışlarına zeyde bir roman değil. Yukarıda da değindiğim gibi Akıl 
zarı kadın olan, örneğine sıkça rastlanan olay alanı geniş ve Tutku, neredeyse her sayfasıyla Elinor ile Marianne’nin 
da yansır. Okuma, resim, müzik gibi sanatsal yeteneği 
bir aile içi romanıdır. Can alıcı bütün olaylar yakınlar ara-
geliştiren de akıldır. Onu insanın içinde depreşime uğ- pek de öne çıkmayan dirençleri temeline oturtuluyor. 
ratan, duyumsama ile yaratılan sanattır. sında geçiyor. Elinor ile Marianne arasında geçen karşı- Hemen her gün “korkunç ve mübarek elleri/ ince, küçük 
lıklı konuşmalardan olay örgüsünde Elinor aklının göster-
Düşüncede de, duyguda da tekdüzelik yoktur. Neşe çeneleri,/ kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yârimiz” 
içindeki bir insanın içinden hüzün, hüzünlü bir insanın diği yolda ilerliyor, Marianne ise tutkudan tutkuya geçe- kadının işkencelerle canından edildiği toplumumuzda, ak-
içinde de sevinç kıpırdayışları eksik olmaz. rek kendinin dışında gelişen olayların etkisinde eziliyor. lını kullanarak çözüme varan Elinor yol gösterecektir. 
n
Tanımlar ve sözcükleriniz: (Rıfat Ilgaz kitabı)
—  —   —  —  —   —  —   —  
A. “İnsanların olduğu her yerde az ya da çok bir 
………. yaşanır, mutlaka bir didişme, mutlaka 34  46  68  53  43  45  71  78
BULMACA
KITAP
bir bela vardır.”
G. Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri.
(Ahmet Ümit)
Hazırlayan: MUSTAFA BAŞARAN             trbulmaca@ gmail.com                       —  —  —  —   —  
— — —  —  —  —   —  —   —  —  —   
49  60  20  9  57  
 2  7  16  22  40  80  35  50  38  19  27
   
H. Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, 
B. “Telefon rehberine bakmasını bilmeyor
niteliksel ve niceliksel gelişme süreci.
Ay ışığında denize girmesini
—  —  —  —   —  
Sigara, kibrit, soba yakmasını bilmeyor
33  55  18  73  62 
Başlamasını bilmeyor bilmeyor bitirmesini
 
Ayak yapmasını radyo çalmasını
I. “En acı söz ………. gibi gelir sersemin 
Dolmuşta oturmasını
kulağına.”
Midye dolmasını ………. almasını
(William Shakespeare)
Ayakda durmasını.”
(Özdemir Asaf)
— —  —  —   — 
5  75  23  29  66
—  —  —  —   —  —   —  
44 13  26  41  52  65  17  
J. Kâğıt süslemeciliğinde kitre, kola vb. 
yapıştırıcılarla yoğunlaştırılmış su üzerine, neft 
C. Rize iline bağlı ilçelerden biri.
yağı ile sulandırılmış yağlı boya damlatılarak 
—   —  — —  —  —  —  —
yapılan ve kâğıda geçirilen süs.
59  37  31  3  48  56  70  6    
—  — —  —   
D. “Rana ……….”
64  1  47  79
(yitirdiğimiz sinema sanatçısı)
K. “Sevmek neden bu kadar ………..”
—  —  — —  —   — 
(Şükrü Erbaş
14  25  8  72  51  36
—  —   —  —   —  —   
E. “Yaşlı bir uzaktayım, ondan da yaşlı 10  21  42  39  24  15
Ön ayakları duyulmayan bir yağmurun içinde
İşte ilk ellerimi yontuyorum, bileklerimi
Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine 
1825 ÇÖZÜM: A. FAALİYET, B. RENKLİ, 
………. bir taşçıyım bir başka şaire göre.”
gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı C. ERKENCİ, D. DAKİKA, E. ELEŞTİRİ, F. 
(Edip Cansever)
sayılı karelere aktarın (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare REHAVET, G. İVEDİ, H. CİDDİ, I. GÖZDE, J. 
RIHDAN, K. OLİGARŞİ, L. SIZI.
yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan 
—  —  —  —   —  —   —   — 
Metin: “Maddi olan şey aldatıcıdır, değişken 
tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Ne Yaptığını Biliyorum 
4   30  61  54  67  28   74  69 
ve görecelidir, hakikatse ruhta, fikirde ve 
adlı kitabın yazarının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı kitaptan bir metin ortaya 
F. “………. Mangası” zihinde gizlidir.” (Frederic Gros)
çıkacaktır. Geriye kalan harfleri de siz tahmin ederek metni oluşturun.
16 13 Şubat 2025
            
    
