Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Renklerimiz kaybolmasın!
Çocukların penceresinden bakıyor yetişkin dünyamıza Olcay Mağden, Gül Sarı’nın çekici resimleri eşliğinde.
Baştan sona sahici, her anıyla eğlenceli; merak etmenin, araştırmanın, sorun çözmenin değerine gülümseyen
hikâyeyi okuyup bitirdiğinizde renklerimizin ardında birer hafiyeye dönüşen Leyla ve Ayşe’yi yanı başınızda buluyorsunuz.
Bu anlama, keşfetme, büyüme yolculuğunu seveceksiniz.
Geriye ne kalıyor? Sıkılmak. Kahramanımız kim mi? ediyor sürücüsü.
Y. BEKİR YURDAKUL
Haklısınız. Onu da söylemeliyim. Demir koymuş adını. Leyla ve Ayşe, Demir’in
Olcay Mağden’in özenle sahneye çıkardığı mahalle gizini keşfe durduklarında bir gölge beliriyor, gittikçe
ıkıldığınız olur mu? Kahvaltıda, okul yolunda,
yaklaşıyor. Demir’in yanında duruyor.
ortamında sıcak insan ilişkileriyle akan öyküsüne dalıp
derslerde, öğle yemeğinde, kısacası gün boyu.
Upuzun bir büst gibi. Annesi uzun uzun konuşuyor
gitmeme karşın ben de merak ettim kahramanımızı.
S Tam sıkılmaktan kurtulacaksınız, örneğin
sonra Bay Büst’le, ünlü limonatasından da ikram
Yolun üçte biri geride kalmıştı ki annesinin, “İnanır
teneffüste, zil çalıverir mi?
ediyor ve renkleri geri geliyor sanki.
mısın Leyloş” seslenişiyle çıktı karşıma. Aslında
Size de kısacık gelir mi
Önce Bay Büst’ün kim olduğunu bulmalılar, bir de
Leyla’ydı adı. Alın size bir sıkıntı daha…
teneffüsler?
Demir’deki sandığın sırrını öğrenmeliler.
Leyla’ya neden böyle seslenirler ki aile içinde?
Günün tekdüze
Bir çocuğun / çocukların penceresinden bakıyor
Kısaltma deseniz değil, Leyla daha kısa.
akışında küçük bir
yetişkin dünyamıza Olcay Mağden.
değişiklik sizi de kurtarır
KARAVAN DEMİR VE ANNENİN RENKLERİ
Gül Sarı’nın resimleri eşliğinde.
mı sıkılmaktan?
Hadi siz bunu düşünürken ben Leyla’nın annesinden
Baştan sona sahici, her anıyla eğlenceli; merak
Sizi bilmem ama
de söz edeyim.
etmenin, araştırmanın, sorun çözmenin değerine
kahramanımız hep
Leyla’nın sıkıldığı durumlardan biri de annesinin
gülümseyen hikâyeyi okuyup bitirdiğinizde aslında
sıkılıyor. Öyle ki okuldan
renklerinin alışılmışın ötesine savruluşu.
birer hafiyeye dönüşen Leyla ve Ayşe’yi yanı başınızda
eve annesiyle dönüşünde
Her ne olmuşsa yitirmiş renklerini. Başka sıkıntıların
buluyorsunuz.
biraz eğlenebileceğini
yanında en önemli derdi bu Leyla’nın. Neyse ki
Artık sıkılmaya pek vakti yok Leyla’nın.
düşünürken annesinin
meraklarıyla teselli buluyor Leyla.
Ooo, daha araştırılacak öyle çok konu var ki! n
telefonu çalıyor. Ah bir
Bir de Ayşe var; sorun çözme becerisi yüksek,
türlü kapatamıyor annesi
dedektif arkadaşı Ayşe. Annemin Kayıp Renkleri / Olcay Mağden /
o telefonu,
O tekdüze, sıkıntılı günlerin birinde bir karavan Resimleyen: Gül Sarı / Doğan Çocuk / 84 s. /
iş hali ne yapsın.
çıkageliyor. Tam da Leylaların evinin karşısına park 8+ / 2025.
Bağımlılık mı,
yerli yerindelik mi?
bu kadarla bırakmıyor: Basından ekonomiye bütün Onlara bir şans
Y. BEKİR YURDAKUL
bir yaşamın hepimizi zora sokan akışını, içtenlikle ve vermiştir. Telefonları
ustaca sergiliyor. yeniden açıldığında
elki çağ değişti, şimdi artık her şey ekranlarda.
Ortaya çıkan gündelik yaşam fotoğrafıysa yapay verilecek ipucundan
Sonra telefonlarımız iletişim araçları olmanın çok
zekâyla sınavımızda karşılaşabileceklerimiz denli yola çıkarak şifreyi
B ötesine fırladı. Fotoğraf makinesi, daktilo, not
düşünmemeye çağırıyor bizi. çözebilirlerse virüsten
defteri, banka, sinema, kitap…
kurtulabileceklerdir.
Hepsini kucaklayıverdi. “Bir de zamanımıza göz
ŞİFRELİ SİBER SALDIRI
Değilse uykusuz bir yaşamdır onları bekleyen! Ancak
dikmese!” dediğimiz de olmuyor değil.
Gecenin bir yarısı dedesinin seslenişiyle uyanan
verilen 24 saatlik sürede zamana yenik düşen Cafer
Bütün bunların yanında sanki değişmeyen bir
Aytek, onun telefonundaki notu okuduğunda neye
Dede bir saate yakın uyuyunca yaşlı bedeni içinde
şey var: çocuklarımızı uzak tutmaya çalıştığımız
şaşıracağını bilemez.
yeniden çocuk olmuştur.
ekranlardan kendimizi kurtaramıyoruz.
Dedesinin uyumak yerine sosyal medyada vakit
Teknolojinin gelişmesi yaşamı kolaylaştırırken
Yanımızdan hiç ayırmadığımız, çoğun elimizin
geçirmesi kadar bu nedenle ve ceza olarak uğradığı
hızlandırdı da. Bu hız ve kolaylık içinde kendimizi çoğu
uzantısına dönüşen bu sihirli kutulardan ah biraz
siber saldırı da şaşırtıcıdır.
zaman bu “konfor”a kaptırıyoruz, dahası farkında bile
olsun uzaklaştırabilsek çocukları çabalarımız da bu
Ancak çok geçmeden babası ve komşuları Dilaver
olmadan birer gönüllü tutsağa dönüşüyoruz.
tutarsızlıkla etkisiz kalıyor.
amca da telefon ekranlarında beliren aynı uyarıyla
Salih Uyan, ürküyle (dilerseniz korku deyin)
Salih Uyan, arada gülümsediğimiz -kahkaha
yardımını isteyince onlara o saatte sosyal medyada ne
gülmeceyi sahnede baştan sona ve ustaca kol kola
attığımız bile oluyor- ancak yer yer de tedirgin
aradıklarının hesabını sormayı erteler.
tutarken bağımlılıkla yerli yerindelik üzerine düşünelim
olduğumuz, Cahide Sena Başak’ın desenleriyle
Siber saldırıyı gerçekleştiren, işte bu telefon kullanı-
istiyor. Ve bir beklentisi de ilişkilerimizde tutarlı
bezediği bu distopik hikâyesinde; bilim, teknoloji ve
cılarının beynine bir de virüs yerleştirmiştir. Telefonları
tutumlar sergilememiz. n
son zamanlarda hepimizi daha çok meşgul eden,
çok geçmeden ve 24 saatliğine kapanacaktır.
şaşırtan yapay zekâyla birlikteliğimizi tartışıyor. Dedem Tekrar Çocuk Oldu / Salih Uyan /
Bu sürede uyurlarsa uykuda geçecek her dakika yıl
Saklıca öne çıkardığıysa kuşak farklılıkları ve insan Resimleyen: Cahide Sena Başak / Timaş Çocuk /
olarak yaşamlarından silinecektir.
128 s. / 8+ / 2025.
ilişkileri oluyor. Salih Uyan, gerçekliğimizin yakasını Ancak biraz olsun “insaflı”dır siber saldırgan.
46 11 Aralık 2025
Salih Uyan, arada gülümsediğimiz -kahkaha
attığımız bile oluyor- ancak yer yer de tedirgin
olduğumuz bu distopik hikâyesinde; bilim,
teknoloji ve son zamanlarda hepimizi daha
çok meşgul eden, şaşırtan yapay zekâyla
birlikteliğimizi tartışıyor.

