Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Murathan Mungan:
‘Okumanın çok kıymetli bir şey
olduğunu erken yaşta kavradım’
Murathan Mungan, edebiyata ömrünü adamış biri. Yazınsal
verimliliğinin kapılarını açtığınızda neredeyse bütün türlerde yazdığını
gözlersiniz. Şiir, öykü, deneme, tiyatro, roman…
Bir yazar için olmazsa olmazları da var eden biri üstelik. Nedir bu
derseniz: Adanmışlık.
Yukarıda imlediklerimin göstergesi ise hem yazdığı türlerdeki yapıtları
hem de tematik zenginliği. Bunu aldığı eğitim kadar büyüdüğü yer /
coğrafyaya da bağlarım.
O nedenle kendisiyle söyleşimizin bir bölümünü bu eksende
gerçekleştirdik. Onun edebiyatının çıkış noktasına, kaynaklarına
dönük bir bakışı yansıtıyor her bir sözü.
Paranın Cinleri’ni okuduğunuzda bir yazarın yaratıcı bilinçaltının
debisine dönersiniz. Gene de ben, onun Harita Metod Defteri’nde
bulurum asıl yaratıcılığının zenginliğini.
Kendine özgü bir dünya kurmanın atlasında gezindirir sizi Mungan.
Bunlar onun yalnızca “çocukluk ve gençlik” anıları değil, bir anlatıcının,
onun yazısının her şeyidir.
Bu kitabının alınlık yazısı “Niyet”te şunu söyler: “Yazı’nın kendisi, her
zaman gerçekleştiremese de bir ödeşme vaat eder.
Yazarak çocukluğumuza dönme isteğinde, orada yıllar yılı bizden
saklanmış hakikati bulma ümidi vardır, sanki o hakikati bulmak
ömrümüzün geri kalanını daha kolay yaşamamızı sağlayacak, bizim için
hayatı ve kendimizi anlamayı kolaylaştıracaktır.”
Bir yazara, onun yaratıcı dünyasına doğru yürümenin yolu
gene yapıtlarına dönmektir. Ama ötede de kurduğu dünyanın
görülemeyen bir arka planı, hatta “buzdağının altı”ndakiler vardır.
İşte Murathan Mungan, bu soy yazarlardan biri. Zaman zaman bize o
“buzdağı”nın altındakileri de gösteren, gösterdikleriyle de hatırlatandır.
Onun kurduğu dünyadan yansıyanları hem edebiyatımızın belleği hem
de bir yazarın yaratıcılığının biçimlendiği “hafıza” olarak görmek gerekir.
70. yaşında, TÜYAP’ın onur yazarı seçilmesinde 50 yıllık bir yazı /
edebiyata adanmış ömrün birikimi yatıyor. Onunla bu yolcuğunun bir
kesitini konuştuk.
anılarım 1972 Eylül’ünden sonra bitti. Şimdi zaman zaman uçuşan imgeler...
ÇOCUKLUK YURDU MARDİN...
gidip bir süreliğine orada yaşama arzum depreşse de Bacaklarıma dökülen kaynar suyla haşlanıp aylarca teda-
Sizinle bir yolculuğa çıkacağız. Adı, izi belli olsa da
n
sürdüğüm yaşam buna pek izin vermiyor. vi görmüş olmam; avlusunda bisikletimi, arabamı sürüşüm,
oradan yansıyanların, dile getireceklerinizin yeni anlamlar
Ayrıca Kaf Dağının Önü’nde yer alan “Suret Masalı” öy- komşu çocuklarıyla oyunlarım...
taşıyabileceğini düşünüyorum.
küsünün kahramanı Faris’e, Üç Aynalı Kırk Oda kitabım-
O dönemden çok az fotoğraf var aile albümlerinde. Zaten
Doğrusu, beni bu yolculuğa adım attıran yazdıklarınızın
da yer alan “Gece Masalı” öyküsünün kahramanı Ali’ye iz-
bebekken gelmişim Mardin’e, öncesine, yani Istanbul’da,
bana yansıyan uzak-yakın imgeleri oldu demeliyim.
lenimlerimden, gözlemlerimden, anılarımdan parçalar hedi-
Yeldeğirmeni’ndeki evde geçen zamana ait hiçbir şey hatır-
Bir ertelenmişlik duygusuyla ilk romanın uzağında
ye ettim.
lamıyorum. Üstelik o dönemden kalma tek bir fotoğrafım
durmayı yeğlerken araya giren susku mührünü Yedi
Mezopotamya Üçlemesi’ni oluşturan üç oyun da, Kum Sa-
bile yok. En çok hayıflandığım şeylerden biridir bu.
Mühür’le çözmeye çalıştım. Çıkış noktanızın da bu sırlı
ati, Sahtiyan, Omayra’da yer alan çoğu şiirler de Mardin’de
yedi kapının olmasını diliyorum. ‘MARDİN’İN KÜLTÜREL İKLİMİ, RENKLERİ,
büyümeseydim ortaya çıkmazdı sanırım.
Ama ilkten buradan başlamayacağız. Geldiğiniz /
SESLERİ, DOKUSU BENİ YALNIZCA
Çocukluk yurduna dönelim. Yaşama, renklere, sese /
n
kurduğunuz o mühürlü kapıların çok ötelerine uzanalım
SANATSAL GELECEĞİME DEĞİL,
söze ilişkin ilk imgelere... Belleğinizde bunlara ilişkin ilk
istiyorum.
DÜNYA EDEBİYATINA DA HAZIRLADI’
izlerden söz eder misiniz?
Bildiğiniz gibi, ilki Paranın Cinleri, ikincisi Harita
O kentin göğünden, taş yapılı evlerinden, gizemli so-
Bebeklikten çıkıp çocukluk kazanmaya başladığım ilk za- n
Metod Defteri olmak üzere iki özyaşam öyküsel kitap
kaklarından size yansıyanlar nelerdi o günlerde?
manlarıma ilişkin ilk imgeler Paranın Cinleri metnimin gi-
yazdım bugüne kadar. Çocukluğumla ve Mardin’le ilgili O günlerde bunları ifade etmenin kelimelerini bilemez,
rişinde, “Kaleye yakın yüksekçe bir evde oturuyorduk. Evi-
söyleyebileceklerimin pek çoğunu onlarda açıkyüreklilikle
mizin hayatında üst kata çıkan dik basamaklı uzun bir mer- bulamazdım elbette ama anlaşılan yıllar sonra Paranın
dile getirdim.
diven vardı” diye betimlediğim o evin odaları, girişini ya- Cinleri’ni yazarken aradığım kelimeleri bulmuşum:
Arada bir gidip gelmelerimin dışında Mardin’le ilgili şama, yaşamı damına bağlayan merdivenleri, kopuk kopuk “Mardin’de beni en çok heyecanlandıran şey, sanırım
>>
24 11 Aralık 2025
VEDAT ARIK

